Bin Yıl

Kurumuş ağaçlar, çiçekler solmuş,
Sonbahar selleri her yana dolmuş,
Bir dağın başında sahipsiz kalmış,
Yıkılmış bahçede güller açar mı?

Yıllar, duvarından taşlar düşüren,
Yakın uçan kuşlar korkup, şaşıran,
Yıkılmış damında otlar yeşeren,
Terkedilmiş handan kervan geçer mi?

Sürüne sürüne bir dala çıkan,
Umutsuz gözlerle çevreye bakan,
Avcı kurşunuyla kanları akan,
Kanadı kırılmış kuşlar uçar mı?

Sevda yollarında çileler çeken,
Gönül ambarına doldurur, diken.
Sevgi bahçesine özlemler eken,
Bin yıl yaşasa da, vuslat biçer mi?

24.07.2004

Mehmet Nacar

Bir Bozkurta

Bering Boğazı'ndan, Adriyatik'e,
Dünyanın yarısı, Türkün özyurdu.
Yeni bir çağ açar, biz de o çağa,
Bir bir öğretiriz, asil bozkurdu.

Tahran'dan başlayıp, Çeçenistan'a,
Uzanan Türk yurdu, boyandı kana,
Kalleş Ermeniler, Azerbaycan'a,
Orakla çekice sap oldu, vurdu.

Dağlık Karabağ'dan, ahlar yükselir,
Bir bir şehit olmuş, ruhlar yükselir.
Kara günler geçer, bir Şamil gelir,
Yine bizim olur, Türkün özyurdu.

Moskova sahtekâr, Avrupa kahpe,
Onları da sallar, kurduğu sehpa.
Sakın kahırlanma, deme ki, ah be...
Eskiden ne yiğit, bozkurtlar vardı.

Bizlerin başında, korkak hödükler;
Mösyöler, misterler, Buş'larla, dükler,
Emir versin diye, hazırda bekler,
Bu da bizim için en büyük ardı.

Kafkas Dağları'nda, çiçekler açar,
Her çiçek gözünden, bin damla saçar.
Sen üzülme Ahmet, bugünler geçer,
Bir şölene döner, Tebriz'in derdi.

Çakala yem olmaz, kurdun uyuzu,
Ata'dan, Şamil'den, aldık feyizi,
Türkün toprağını, çalan deyyusu,
Tüküre tüküre, boğarız darda,
Tahran'a, Tebriz'e, selam bozkurda...

Not: Bu şiirim Güney Azerbaycan'da, Tahran-Kerec'te yaşayan şair dostum, Ahmet Hani'ye ithaf edildi.

Mehmet Nacar

Bir Çirkini Sevdim

Bir güzeli sevdim, candan, gönülden,
Ona çirkin diyen diller utanır.
Ondaki duygudan, ondaki halden,
Güzelleri saran kollar utanır.

Ben nice içi boş güzeller gördüm.
Gönlümü bir dolu çirkine verdim.
Ona kavuşmaktır, en büyük derdim,
Beni götürmeyen yollar utanır.

Çirkinim, bir tanem, bitmez sevdam o.
Gönlüme sığmayan ne tatlı gam o.
Sevda dükkanında büyük ustam o,
Halinden, güzelde haller utanır.

Varsın çirkin olsun,severim, sever...
Çingene çirkinim her şeye değer.
Çektiğim sevdayı görseydi, eğer,
Mecnun'u gezdiren çöller utanır.

Bütün güzellerin düşmanı oldum.
Çirkin çingenemin aşkıyla doldum.
Ben yüce sevdayı çirkinde buldum,
Güzelde arayan kullar utanır.

Bir gönül var onda, deniz mi, deniz...
Bir dil var ki, onda, dil demezsiniz.
Zavallı gönlümde bıraktığı iz,
Güle benzer desem, güller utanır.

Mehmet Nacar

Bir Dene

Gönlüm servetindi, sevda kasanda,
Camdan bir vazoydu, gönül masanda,
Sevginle doluydu, kırdığın anda,
Bir dene, yeniden yapabilirsen.

Baştan adanmıştı, her günüm sana,
Bilirsin, yürekten vurgunum sana,
Ben dargın değilim, kırgınım sana,
Bir dene, yeniden yapabilirsen.

Kapıyı vurarak, çıkmayacaktın,
Sevda şarabımı dökmeyecektin,
Gönül mabedimi yıkmayacaktın,
Bir dene, yeniden yapabilirsen.

İçimdeki sevdan denizden derin,
Gönlümü öperdi, mavi gözlerin,
Zehire buladı, en son sözlerin,
Bir dene yeniden öpebilirsen..

18.07.2004

Mehmet Nacar

Bir Ömür Yetmez

Sevda dediğimiz gizemli derde,
Süs diye hüzünler ekleyeceğim.
Umutlar yüklenip, saat onbirde,
Her gece yolunu bekleyeceğim.

Arkadaş olurken, yıldızlar bana,
Bekletme diyerek, göz kırpar sana.
Mehtapsın gönlümün karanlığına,
Her gece yolunu bekleyeceğim.

Tatlı uykularda, herkes yatakta,
Hüzün saldırıda, özlem atakta,
Sabahlara kadar, bir ben ayakta,
Her gece yolunu bekleyeceğim.

Seven gözlerinin özlemi ile,
Tatlı bir bekleyiş, doyumsuz çile,
Ömrüm vuslatına yetmese bile,
Ömrüme bir ömür ekleyeceğim.

Mehmet Nacar

Bir yolcu gitti.

Antoloji üyesi, gazeteci-yazar-şair, değerli dostum, Sayın Vahittin Bozgeyik hayatını kaybetti. Selda Bağcan tarafından bestelenen, okunan ve klip yapılan şiirlerinden birini sizlerle paylaşıyorum. Böyle bir yolculuk da ''Hesapta Yoktu''.....

Hesapta Yoktu



Mutluluğu onikiden vurmuştuk,
Böyle bir ayrılık hesapta yoktu...
Gelecek günlere hayal kurmuştuk;
Böyle bir ayrılık hesapta yoktu...

Gülersem gülerdin,ağlarsam ağlar...
Hani bu sevdayı yıkmazdı çağlar! ...
Denizler kurusa düz olsa dağlar;
Böyle bir ayrılık hesapta yoktu...

Beraberliğimiz hayaldi,düştü,
Neden bütün gözler bize üşüştü,
Tomurcuk gülüme nazar mı düştü?
Böyle bir ayrılık hesapta yoktu...

Vahittin Bozgeyik

Tanrı rahmetini esirgemesin...

Mehmet Nacar

Bira

Bu akşam gönlümde özlemler harman,
Bana da bir bira versene barmen.
Beyaz köpükleri derdime derman,
Teninin rengine uygun olmalı.

Sevda rüzgârıdır, başımda esen,
Bardağın üstüne çizilmiş desen,
Yeşil-mavi renkte olanı seç sen,
Gözünün rengine uygun olmalı.

Gönlümü vermişim sarı saçlara,
Teli sayısınca bendeki yara.
Bardağa doldurup, verdiğin bira,
Saçının rengine uıygun olmalı

Mehmet Nacar

Birgün Beni Anlayacaksın

Sevda ülkesinde kurulu düzen,
Bin kahırla yaşar, orada gezen,
Ben masmavi seman, sen de semazen,
Olduğunda beni anlayacaksın.

Şiddetli depremler gönlümün payı,
Gözlerin tetikler, kırılan fayı.
Benim mert sandığım, kahpe dünyayı,
Bildiğinde beni anlayacaksın.

Sevgi harabesi, bir antik hüyük,
Üstüne kurduğun şehirler büyük...
Umman dalgasına dayanmaz kayık,
Daldığında beni anlayacaksın.

Ruhumun çileli, yanık bağrına,
Eğri hançer soktun, bir hiç uğruna.
Seven ses vermeden, imdat çağrına,
Kaldığında beni anlayacaksın.

En az benim kadar seven halinle
Üç mutlu yılımız geçti seninle.
İpek saçlarını iki elinle,
Yolduğunda beni anlayacaksın.

Ayrılık yarası işler derinde.
Bu koca alemin, orta yerinde,
Kendini kimsesiz, günün birinde,
Bulduğunda beni anlayacaksın.

Mehmet Nacar

Birini Sevdim

Bir ahtapot gibi ruhumu saran,
Kasap bıçağıyla gönlümü yaran,
Hasta yüreğime mızrakla vuran,
İnsafsız, vicdansız birini sevdim.

Kirpik oklarını gönlüme salar,
Her ok birer birer delerek dalar,
Tek ok yüreğimi ikiye böler,
İnsafsız, vicdansız birini sevdim.

Hüzünlü dünyama tuzak sözleri,
Gönlümü doğrayan bıçak gözleri,
Güneşi dondurur, sıcak yüzleri,
İnsafsız, vicdansız birini sevdim.

Göğsümde ateşle yaşıyorum ben.
Gözleri, sözleri işkence eden,
Yine de memnunum bu işkenceden,
İnsafsız, vicdansız birini sevdim.

Ona dokunmakta sevgimin lafı,
Cezayı çok sever, unutur afı.
Bilmez ki, bendedir sevdanın safı,
İnsafsız, vicdansız birini sevdim.

Mehmet Nacar

Bitmeyen Kavga

Ömrün ilk gününde, kibriti çaktı,
Rüzgârın önünde, susuz bıraktı.
Sönen yerlerimi, yeniden yaktı,
Dumanım tepemde tütmedi daha.

İbrahim'e karşı, Nemrut'un dostu,
Şeytanla birleşti, banaymış kastı,
Özlem ipliğini gönlüme astı,
Hüzün pazarında satmadı hala.

Yaşamım boyunca, her kısa ana,
Sığdırdı bin çile, yükledi cana,
Sevdamı Tac Mahal yaptırdı bana,
Viranımda baykuş ötmedi daha.

Bir an bile durmaz, kılıcı kında,
Merhamet arama, ne gezer onda?
Bana yaptığını, gaz odasında,
Hitler yahudiye etmedi daha.

Hem işkence yaptı, hem de ağladı,
Ayrılık ipiyle, derde bağladı.
Bir bilene sordum, talihmiş adı,
Onunla kavgamız bitmedi daha.

Mehmet Nacar