Ertuğrul Bayam
-Acıyı görmek mi istiyorsun? Gözlerime Bak
Acıyı görmek mi istiyorsun? Gözlerime bak! Dudaklarımda söyleyemediğim sana ait duyguları, Bana her fırsatta bıraktığın yokluğunun acısını fark edeceksin. O zaman anlayacaksın acının sende ne kadar masum durduğunu. Ayrı yetişmiş güllerin birbirine hasreti gibi, Umutla kurudum sensiz. Ve sen hiç gözlerime bakıp beni sevdiğini söyleyemedin. Oysa sırf bu kelime için kurduğum hayallerdi beni hayatta tutan Bir boşluktan içeri girdim her gece, Senli düşlerden sensiz karanlıklara süzülür gibi. Ellerin nasıldı? Küçük müydüler? ve parmakların ince uzun mu? Parmaklarını parmaklarımın arasında hissedip, Seninle sahil boyu denizi hiç fark etmeden bir birimize bakıp yürüyemedik. Gözlerinin yeşilinde geleceğe dair hayaller kuramadan, sadece umut ettim gözlerini görebilmeyi. Ve o gözlerinde ki ışıltıyla karanlık *******ime yol göstermeni istedim. Acıyı görmek mi istiyorsun. Gözlerime bak! Ve yaşanmamış boşa geçen anların hüzünlü şiir'ini oku, Kirpiklerinden sıyrılıp yanaklarına düşen dizelerimde. Bensiz yattığın o yataklarda benli hayaller kurma artık. Sabahlara merhaba derken beni seven bir şair var deyip gurur duy sadece. Ve hiç bilme o şairin senin için her gün defalarca öldüğünü. Ve bil ki insan sevdiğiyle beraber olacak mahşerde. Tek avuntum bu şimdilik. Dünyada olamadığım anları mahşere bıraktım ben, Ben seni bu dünyalık mı sevdim sandın? Ölüm'müş,terk edilişmiş umurumda değil,gelme istersen. Nasılsa bir gün hayat biletimi kestiğinde, Kavuşma vakti olacak benim için ölüm. Dudaklarımda ki acı tat? Yoksa acı bir tebessüm mü olacak sana ulaşmayı beklemek? Ne yazık hiç bilemeyeceğim. Acıyı görmek mi istiyorsun? Gözlerime bak! Sen uzakta çok uzakta Bensiz bir yaşamın anlamsız günlerini yaşamaktasın, Benim gibi. Seni seviyorum, Gerçeğin ta kendisi bu iki kelime, Sırf dudaklardan çıkması istenen değil de İçimde taa içimde senin için atan bir kalbin feryadı, Haykırışı bu sevdiğim. Sana ulaşamasam da, Biliyorum ki zavallı kalbim Sana ait her şeyi saklıyor en gizli yerlerinde Kanlı ve uykusuz gözyaşlarımın Her gece aynalardan süzülmesi gibi acı veriyor uzaklarda oluşun. Biliyorum beni sevdiğini Acıyı tattığını da benden uzaklarda Ama hiç bana sana ait bir şeyi vermedin? Acı tek taraflı olsaydı, Ne yürek dayanırdı ne yaşamın bir anlamı olurdu. Ama yokluk kötü sevdiğim. Bir beden olmak isteyen yüreklerde ayrı ayrı yaşamak kötü. Sana her fırsatta koşmak isterken beni durdurmaların, Yüzüne hasret kaldığım günlerde Beni ısrarla kırışlarını hiç anlamış değilim. Eminim yine okuyunca bu şiirimi büzeceksin dudaklarını Ve eminim ağlayacaksın. Ağlamak seni ben yapar sevdiğim Ve beni sen yapanda içimde senin için yanan bir kalple yaşamak. Her gün Üsküdar’da oturup kendimi dinlerim Oysa konuşan sendin hep benimle, Ne martıların vapurlara takılışı, Ne işportacıların bağırışıydı fark ettiğim. Ben denizi seyrederken gözlerinde boğulmayı sevdim. Yosun tuttu gözyaşlarım sensizliğin dalgalarında. Gözlerim ve ben her Üsküdar’a inişimizde Bir gün seninle bir bankta oturup Sadece ve sadece hiç konuşmadan gözlerine bakmak istedik. Kaç zamandır bir hüzün dolaşıyor odamda. Duvarlar bir şeyler söylüyor sanki Adım adım yok oluşumu izliyorum Her batan güneşin karanlığı getirmesiyle. Sabahlara kadar uykusuz gözlerimle uzaklara, karanlıklara bakıyorum mütemediyen Kayan her yıldızda tek bir şey diliyorum? Ve Senin için yalvardığım namazlarda secdeye kapanıp Rabbime ettiğim dualarım, Tuttuğum dilekle aynı olması ve sonra umudumu yitirmeden Rabbimin bir bildiği var deyip Kabul olmadığında dualarımın Tekrar tekrar yalvarmalarım. Seni okyanusların diplerinde Bir midyenin içinde ki İnciyi görme ihtimalimin olmadığı gibi kabul ettim aşkım Ve seni hiç ulaşılamayacak dağların zirvesinde Koklayamayacağım bir çiçek olduğunu fark ettiğimde Tek bir şey düşündüm? Dokunamadan tenine, Öpemeden öpülesi dudaklarını mahşere erteledim vuslatı. Ben o kargaşada ne yaparım bilmem ama İnsan mahşerde sevdiğiyle beraberdir derler Seni seviyorum meleğim. Acımasız olan ne sensin ne de ben, Bize gümüş tepsiyle sunulan hüzünlü bir hayat sadece Ve kabul etmesi zor olan bu ayrılıklara katlanmak sanırım. İnsan yaşamın değerini Yüzü ve kalbi güldüğünde anlıyor Anlıyor ki ölüm sadece toprağa girmek değil Ve nefesi kesilene kadar yaşadığı her şeyin Gözlerinin önünden geçmesi değil. Ölüm sensizliğin sadece yaşarken verilen cezası sevdiğim. Seni bulduğumda sevgi anlam kazandı Her anımsadığımda yaşamamım oldu gülüşlerin Hiç tükenmedi içimde senin için yanan ateş Ve ben o ateşle yanmayı, Sırf seni sevmek olduğu için İnan bana çok sevdim. 01,08,2006 Oysa Doğum günüme sadece 10 gün kalmıştı Eğer yanımda olsaydın Yaşama daha bir sıkı sarılacaktım.. Şimdi ölüm ne anlam taşıyor? Yaşamak ne anlam? Hiç anlayamayacağım Sensiz bedenim toprağa girmedikçe |
-Beni hiç sevmedin mi sen?
Beni dikenli aşk bahçelerinin Umutsuz yarınlarına terk ettin sen. Ve yağmurlar yağdırdın üzerime Beni hiç sevmedin mi sen? Korkma benden! Ne yarınlarına çıkarım Ne telefonlarına Benden korkma! Ben hiç yokmuşçasına beklerim Sokak köşelerinde. Gözünün gördüğü hiç bir yerde olmam Korkma! Senden kopacağım artık Sensizliğin rıhtımında Dalgalarıyla boğuşacağım yalnızlığımın Sensiz yaşayacağım bu koskoca alemde Bir daha hayal edilemeyecek aşkının Umuduyla kavrulacağım. Senden beni alacağım Benden seni söküp aldığın gibi Yerime yaşanmamış mutluluklar bırakacağım. Hatırlamayacaksın bile gözlerimi Ne yağmurlarımda ıslanacak Ne de güneşimle ısınacaksın Söz veriyorum hayatından çıkacağım Ağlatmayacağım artık seni Benden artık korkma! Ben kaybolacağım O kahverengi derinliklerinde gözlerinin Yaşamaksa eğer bu yaşayacağım Gün 24 saat ve ben hep uzaklarda kalacağım Sabırsızca toprağa düşmek isteyen ilk cemre misali, Sensizliğin kuytusunda azaplar içinde ölümü bekleyeceğim. Hiç bir şey yerini tutamayacak inan bana Ve ben hep bunun ezikliğiyle yaşayacağım. Seni sevdiğim için özür dilerim Yaşattığım acılar ve gözyaşları için Ama bir kez daha olsaydı yine severdim Şimdi gitmeliyim artık Beni bekleyen tatmadığım hüzünler var Yazılmamış şiirler Anımsanacak güzel hatıralarımız var Sana kimler dokunacak Kimler öpecek düşünmek bile istemiyorum Beni en çok yaralayan bu zaten Umarım mutlu olursun Sana söylemek istediğim son bir şey var Seni daima sevdim bunu sakın unutma 9 MAYIS 2003 Ertuğrul Bayam |
-Sensizlikten Yoruldum İnan
Sana Kapamadım kalbimin kapısını Gülüşlerini unutmadım Sen Düşlerimde olmadan nefes alamam ki Rüzgârın yön değiştirdiği yerdeyim şimdi Sensizlikteyim Dudaklarımı aralayıp Hep söylediğim kelimelerdesin Özlemlerimde, hasretimde, yalnızlığımdasın Uykularımın en yorgun zamanlarında Uyanıp ansızın gece yarıları Yüzüme düşen sensizliğin hüznündesin Unuttum sanma, Ben nerde yaşıyorsam sen ordasın Sana ne yazsam Ve ne kadar anlatamasam dostlarıma Bir o kadar büyürsün içimde Ve bir o kadar gizemli Şimdi Hüznümün başa çıkılmaz anında Bir sigara yakmalıyım önce Kuytu akşamların Senli vakitlerini düşleyip Sesini anımsamalıyım yine Tebessüm etmeliyim Ve dünyanın en şanslı şairi olmalıyım Sırf seni sevdiğim için ve sana yazılan her duygum okunduğu için Onur duymalıyım Gittin biliyorum Beni yiyip bitiren bir merak, Yüzünü göremediğim günlerin acısı kalbimde Ellerinde olamamamın çaresizliği Ve yalnızlığımın baki kalması Hep acı verecek biliyorum Gündüzlerin aydınlığında Kısıp gözlerimi semaya bakıp Bir parça bulut arayacak gözlerim Umut ederek yağmurun değmesini tenime Bekleyeceğim. Senin için yanan tenime Biliyorum, Dokunmayacaksın Kayıp şehirlerin Karanlık sokaklarında çaresiz kaldım Ayaklarımda umudumun ağır prangaları Ellerimde yokluğunun kelepçeleri Kimselerin bulamayacağı bir yerdeyim Sendeyim Sana en az pencerene gelen bir serçe Yolda gördüğün bir çocuk Sahilde tek başına oturduğun bir bank Gizli gizli ağladığını gören bir ayna Ellerinden dudaklarına değen bir sigara Üzerine alelacele giydiğin bir elbise Uyumak için Ellerinle bir sevgiliyi sardığın gibi sardığın bir yastık Gözlerine düşen uykusuzluk Okuduğun bir kitap Canını sıkan bir insan Öpülesi dudaklarınla ısırdığın bir erik Ve hep beklediğin Hayallerini süslediğin o sevgili kadar yakın olmak istedim Biliyorum ben sana dokunamadan Avuçlarında bir hayatı tadamayacağım Biliyorum Sensizliğin karanlıklarında şiirler yazıp Her şeye rağmen içimde yaşayacaksın Senin yerin orası biliyorum Sokağımdan geçmesen de Kokunu duymasam da en güzel çiçeklerde Sırf yakın olmak adına Balkonundaki bir kaktüsün dikenlerinde Küçük ellerine batmak için Her zaman dua edeceğim Yoruldum inan Düşler kurmaktan Nefessiz kalmaktan Boş bir evde Yalnızlığın şarkılarını söylemekten bıktım Yoruldum inan Yoruldum sensizlikten Her sabah soğuk suyu vurup yüzüme Aynada kendimi mutsuz görmekten En güzel günlerinde baharın Sahillerde boş boş gezmekten Durup durup sana yazdığım şiirleri Duvarlara okumaktan Ve cevap beklemekten bıktım inan.. Seni seviyorum Seni özlüyorum Diye söyleyemediğim Telefonumun çalmasını beklerken Yüreğimin sesini duyamadığım Her an için kendime kızıyorum inan Sana da kızıyorum Beni bu boş âlemde Sevgisiz bıraktığın Yüzümü güldürmediğin için Sesinin kulaklarımı okşamasını Dokunamadığım teninde Olabilmeyi Şiirlerime güzelliğini yazmayı her fırsatta Ne kadar istiyorum bilsen Oysa Yoksun İçinde sana dokunamadığım Seninle olamadığım bir dünyada Bahar gelmiş Çiçekler açmış Gülmüş, ağlamışım ne önemi var Ben yokluğunda geçen zamanı Hiç yaşanmamış saydım Biliyorum Ölümüm seni düşünürken Ve yanımda olmadığın bir vakit Ansızın gelecek sen hiç acısını çekmediğin yokluğumda... Bilmeyeceksin bile öldüğümü Ben hiç tamamlanmamış sayacağım Gözlerimi kapattığım hayatımı Ve verdiğim son nefeste bile Acılar çekerken Seni arayacağım Biliyorum Gözlerimin baktığı Dudaklarımın seni sayıkladığı hiçbir yerde olmayacaksın Ölümün acısı hafif kalacak Sesini duyamadan çıkan canımdan Sen bensiz bir hayatı Bensiz geçen zamanı sevdin Hep gizemli kalmayı Kaçmayı Ve sevilmeyi sevdin Hiç çaba sarf etmedin Bir nebze olsun Cesaret edemedin sevmeyi beni Düşlerde bir masal Rüyalarda bir gizem kalmayı seçtin Olamadın benimle Bir kez yüzüme bakıp İçinden geldiği gibi Seni seviyorum Seni özlüyorum diyemedin Ben senli zamanların içinde Hep sevinçten gülen Heyecandan ne yaptığını bilmeyen İçi içine sığmayan koca bir adam değil de Oyuncağı eline verilmiş bir çocuk gibi Hep gülücükler saçtım Ağlayarak geçen koskoca bir zamana inat 23.05.2006 Dünyanın en güzel yeri gözlerinin içinde saklı Baharın yemyeşil dallarında artık hüzün var şimdi Rüzgârlar sesini kesmiş Ve yağmurlar boşa ıslatıyor kaldırımları Gözlerimin uykuya düştüğü Ve karanlığın aydınlığa hasret kaldığı yerdeyim Sensizlikteyim. Ertuğrul Bayam |
(Anneme
(Anneme Ne ben onsuz şen kahkahalar atabilirim Ne o bensiz Ne ben acılarımı paylaşacak bir kucak bulabilirim Ne o teselli edecek bir evlat Öylesine koptuk birbirimizden Ne ben ağlayabiliyorum artık acısıyla Ne o dualarıma karşılık veriyor 16.02.2005 06,06,2006 Ertuğrul Bayam |
(Biz) Olamadık
Zamanımız kalmadı (biz) li günlere Artık sadece Sen Ve Ben Kaldık (biz) olamadık bir türlü Yalvarmama rağmen Adamlığıma bakmadan. Olamadık (biz) olamadık Sen Ben Kaldık koca şehirde Aynı kaldırımlarda yürüdük, Farklı zamanların Aynı düşleriydi belki el ele Ne mutlu baktık Martıların üzerimizde uçuşmalarına Her şey iyiydi de (biz) olamadık Sen Ben Kaldık Şehrin, Herhangi bir yerinde Hep (biz) olmayı hayal ettiğimiz Düşlerinde Yazık Çok yazık Bir aile olamadık seninle 28.12.2005 Saat: Oysa Ne çok istemiştim biz olmayı Ertuğrul Bayam |
(Davacı
Dava açtım sana Bir aşkın En yüksek mahkemesinden Ellerine Ayrılığın kelepçelerini taktım Ayaklarına Yalnızlığın prangalarını Suçlu sensin, davacı ben Bir ömür hapsettim seni Gönlümün zindanlarına. Ne hakim karşı çıkabildi Ne jüri, ne diğerleri Sen benimdin Ben hapsettim seni Dava açtım sana En yüce divandan En adi suçtan Sadakatsizlikten Mahkûmiyetinin ilk ağır bedeli Bensizlik olarak karar verildi 21 ağustos 1998 cuma Düzenleme. Ertuğrul Bayam |
(Emanet Hüzünler
Yaşama ayak uyduracağım diye Kaç pabuç eskittim şu hayatın yollarında Bir alan olmadı sattığım hüzünleri Oysa bedava verecektim hepsini Bir leğen, Bir avuç mandala Kaldı elimde eski bir düş gibi Sevda masallarıyla süslediğim, O asude ve derin yalnızlıklarım. Emanet sanmıştım Yıllarca bekledim Ne gelip aldılar Ne de sordular bu hüzünler kimin 10.10.2005 Ertuğrul Bayam |
(Gittin Sen
Gittin sen Ben kaldım sensizliğin Gerçeğe hiç dönüşmemiş Rüyalarında sımsıcak, S e n i n - g i b i.. Hüzünlerim çıkıverdi ansızın Yıldızlara emanet bıraktığım Ağrılarım çoğaldı, Bir adım yaklaştı, Seni Tanıdığımda uzaklaşan, Y a l n ı z l ı ğ ı m.. Sen gittin Yarım kaldı şiirlerim Oysa daha yeni başlamıştım Ne çok şiirler vardı Y a z ı l m a y ı - b e k l e y e n.. Doğmamış çocuklarımıza Gözlerinin rengine Düzenine hayatının Güzelliğine ayrılmış Ne çok şiirlerim vardı Y a r ı m - k a l d ı Ben sensiz Ne yapacağım? Kime şiirler yazacağım? Kim ısıracak kolumu? Kim kızacak? Uykusuz bıraktığım vakitler Kim gülecek? Kim dinleyecek? , B i r - n e b z e - ö y k ü m ü Sen gittin Çöktü üzerime Taşıması zor külfeti sensizliğin Yine boş boş oturacağım Banklarında sahillerin Yine dikeceğim gözümü Bir an ayırmaksızın Ölümlere.. Biliyorum Düşünmemi bile istemezdin Oysa yoksun artık Düşüneceğim Ö l ü m l e r i. Kim hastalandığımda Üzerime titreyecek Kim tavsiyelerde bulunacak, Uyumam için, Kim mesajlar çekecek, Günaydın diye Günlerimin anlamı Bembeyaz parmaklarıyla, K i m? Sen gittin Yarım kaldım. Bir yanım sende kaldı Arayıp ta isteyemediğim. Artık şiirler bekleme benden Ş a i r - d e ğ i l i m Korkmaktı beni sevmek Biraz olsun, Biliyorum, Ayrılınca ağlamaktı Yine nadasa bırakmaktı acı çeken yüreğini Yeni bir beraberlik Midende ağrı İ ş t a h s ı z l k t ı - k u ş -s ü t ü - e k s i k - s o f r a n d a Bende yalnızlıktı Boş duvarlarda Kimsesiz evde konuşmaktı, Deli gibi Mezarlığa bakan penceremde Ölümdü.. Anlayan tek dosttu şiirler İfade eden hüzünlerimi Sendin bir de Heyecanla sabahı okumanı beklediğim Ş i i r l e r i m i. Farklı bir tattı yakaladığım Seninle Sıyrıldığımı sanmıştım Hayatımda yer etmiş ayrılıklardan Neyse, Böyle sayfalarca gitmesin şiir Bitsin... Yazılması gereken yerde, Yeniden bulursun şiirlerimi Zamanı gelince Şimdilik yokum bir müddet Beni beklediğin, Heyecan neşe veren saatlerde Bir müddet, Dinlemeliyim hüzünlerimi Sormalıyım tekrar N e y d i - i s t e d i k l e r i... Sen gittin nasıl olsa Bir müddet anlamsız Bir müddet yabancı şiirler En azından mutlu olanlar.. Hadi ben kaçtım hayatından 24,12,2005 D.23,03,2006 Yinede bekleyeceğim seni Sabahın ilk ışıklarına kadar Olurda gelirsen Seninim tekrar Sakın unutma..... Ertuğrul Bayam |
(Gündüzlerimi Bana Geri Ver
Geceyi örten bu yalnızlık Bu akıl almaz düşünceler Bir bir takılır aklıma.. Bana söylediğin o tatlı sözler Ben bir sevda masalının Yarım kalmış yanıyım sensiz Uykularda seninle Uyandığımda yapayalnız.. Sen varlığınla ışıksın Gözlerinle hayat Seninle olmak yeter bana Sensizlik boşluk, Sensizlik acı bir feryat… 08,mart.2006 Gece karanlık Ve sensiz geçecekse Ve hep seni düşleyeceksem Duvarlara boş boş bakıp.. İçinde gülüşlerim olan Gündüzlerimi bana geri ver Ertuğrul Bayam |
(Kukla
İstediğin, Yöne çek beni, İstersen, İp bağla kollarıma, Güldürecekse Kukla misali oynat beni. Neşen kaçarsa, Kırmızı boya sür burnuma Uzun uçlu pabuç giydir Palyaço yap beni. Ağlayacaksan Koy başını omzuma Ellerimden tut Ağla hadi... Bağıracaksan Azarla beni Çocuklar gibi, Seveceksen Bırak kadınlığını Sev hadi Adam gibi. 25.03.2006 Ama Ne olur Bir kez olsun Kırma! Seni seven kalbimi Ertuğrul Bayam |
(Sen Giderken
Sen giderken İnadına, Ardın sıra geliyor yalnızlık Sanki İnadına kuruyor dalda yaprak Sen giderken İster istemez ağlıyorum Haykırmak istiyorum Gitme Gitme… Sen giderken Yollara yağmur Gözlerime yaşlar akıyor Dokunmuşlar, seslenmişler Hissetmiyor, duymuyorum Bir ölüden tek farkım Hızlı ve keskin nefes alışım Sen giderken Her şeyin yalan olduğunu anlıyorum Çiğdemler açmayacak bir daha Gülüşlerin olmayacak Gün doğmayacak pencereme Her gün Balkonuma konan serçe olmayacak Telefonlarım çalmayacak saat başı Biliyorum Sen giderken. 28.01.2006 16,05,2006 Gidiyorsun işte Rotasını bulmuş gemi misali Ve kendinden emin dönüyorsun sokağı Her zaman bana koşarak geldiğin gibi Ertuğrul Bayam |
(Tuğrul'un Sevdiği Kadın
Kıyamam ben sana, Kör kuyulara kapatamam güzelliğini Mısralarda kalmamalı bakışların Tanımalı herkes seni Duymalı, hissetmeli Ben öleceğim nasılsa bir gün Sırf bu yüzden Öğrenmeli herkes Tuğrul'un sevdiği O muhteşem kadını 08.04.2006 Ertuğrul Bayam |
(Vedalarla Geçen Aşk'lara İnat
H ep toplamıydın, hayatımdan çıkardığım aşklarımın A cıları tarifsiz, garip bir şairindim senin, Y okluğunda nefes alamadığım, A şktan habersiz bakışlarında gözlerinin. T ek düze aşklarımı fırlattığım denizlerde I ılk ılık rüzgârlarıydı saçların. M avi gökyüzünün deli meleği, A si küçük yağmur bulutum, sevdiğim. A nlam katan, sabahlarımda aydınlığımsın N efessiz kaldığım okyanuslarda. L imanımsın hiç ulaşamadığım A ğladığım *******imin gözyaşlarısın M esken bildiğim, hüzünlerimdi yeşil bakışların. K açıncı beni istemeyişin, bu kaçıncı, A ğrılarımı gülüşlerinle dindirmediğin. T arifsiz acıları hep ben mi çekeceğim A nla beni, küçük yağmur bulutum N edensiz gönlünden gezinmekteyim. G eldim, yokluğunun uçurumlarındayım Ü zerime yüklediğin karşılıksız aşkımla, L ale bahçelerinde siyah bir lale gibi açmaktayım. Ü zme ne olur beni, Ş efkatli bakışlarında öksüz çocuklar gibiyim. L ezzetten uzak tadındayım hüzünlerimin. E ski aşklarımdan uzak yalnızca seninim R iyakar gülüşlerini unuttum, aşklarımın İ çimde seninle doğan güneş gibiyim N' olur bir kez olsun gör beni İ nsan gibi yaşamayı öğreneyim S en boynu bükük kalma, beklediğin aşklarda E llerimi çekerim istersen, titremekte olan N efesimi tutarım haykırmak istediğim S on sayarım bakışlarımı bakışlarında İ çime hapsederim sevinçlerimi Z oraki bir tebessüm derim sana, güle güle G iderim istersen, yokluklarına sensizliğin E ski aşkların sahtekâr gülüşlerine kanarım Ç aresizliğimi unuturum, soğuk *******de E llerimle tuttuğum sevdamı, ayaklarımla ezerim N eden sonra bilsem de üzüleceğimi Y alnızlık sayarım sensizliği A r namus, kardeş bilirim istersen, L ale bahçelerimi kuruturum aşklarımın N edenlerini unuturum seni sevdiğimin I lık sevda rüzgârlarını durdururum. Nefesinde Z orlarım, katlanırım, ağlarım G ecelerimde sensiz, üşürüm E sir düşerim, en zalim hüzünlere C ebimde boş boş taşırım bana gülen resmini E skitirim duygularımı, L imanlarına uğramam aşk denizlerinin E n derinlerine saklarım, anlamlı sözlerini R asgele sevdalarla şefkat ararım sensiz İ çime söz geçiririm, söndürürüm kalbimi M avi denizlere siyah dalgalar katarım D ağlarım gözlerimi senden sonra E llerime kelepçeler takarım Ö lürüm kutsal sayarım yolunda ölmeyi Z amana hükmederim, durdururum saatleri L al edip dilimi, sustururum çığlıklarını E vimden, bahçemden, senden uzak D olaşırım sensizliğin sokaklarında. İ çerim en acı zehirleri, istersen M emleket sayarım gurbette sensizliği K albimin narin aşk çiçeği Ü zme beni ne olur, sen ne istersen o olurum Ç ok sayma sana tatlı aşk fısıltılarımı Ü rkek bakışlarıma kızma K apatma bana mutluluğun kapılarını Y aşamak değil bu, sensiz nefes almak A ğlamak bile boşuna, duymadığın hıçkırığımda G arip ve yalan gibi, tebessümler boşuna M ahkumu olduğum zindanlarda U zaklardan haykırışlarımdı R engini hatırlamadığım, yalnızlıklarım B eni sev istiyorum, bırakarak geçmişi U ğruna ölmekse istiyorum, ölmeyi L imanım ol istiyorum gülüşlerimin U ğramayacağı başka aşkların T ekrar kurayım yaşamımı, seninle U cuza kapatmayalım bu aşkı, ne olur M evsimlerim ol diyorum, hayatımın.. 22.12.2005 Saat Ve cevaptı beklenen? Geçmişimi değil de Geleceğimi değiştirmesi gereken... Ertuğrul Bayam |
_Yalnızlık_
Kendini boşlukta hisseder insan Sevgiye hasret kaldığı zamanlar Ve ölümdür hep aklında ki Kör bir pencere Soğuk dört duvar Bir yumak gibi sarıverir yalnızlık Sabahı olmayan ******* Uykuların haram olduğu Yatağın buz kestiği zamanlar İnsan Hep gülen bir yüz Bir sıcaklık arar teninde Ve sonra Bakıverir boş boş aynalara. Anlar insan Yalnızlık koyu bir karanlık Yalnızlık ölüm Yalnızlık çaresizlik Ve gözlerden boşalıverir yaşlar 24.03.2007 Yalnızlık Bir zaman sonra Taşa benzetir insanı, Seslenişleri hissetmez, Hissetmez Dokunuşları İnsan böyle vakitler Sadece ölümden medet umar Çünkü Sadece ölüm bozar yalnızlığı Ertuğrul Bayam |
12,Şubat,2006
Bir yıl oldu seni görmeyeli Tam bir yıl oldu Anne demeyeli Ne zaman resmine baksam Seni özlüyor gözlerim Dudaklarım da tüm dualar Kalbimde gözyaşları Mekânın cennet olsun Anne 12.02.2006 Her an ağlayacak Nemli gözlerin geldi aklıma Namazlarda uykuya dalışın Ne zaman aklıma düş şen Kalbimi koparıyorlar anne ++++++++++++++++++++ Bugün sevgililer günüymüş Anne Ertuğrul Bayam |
14 Şubat Yalnızlığa Dair
Uzansam yalnızlığımın koynuna Senli rüyalara dalsam Öpsem ateş dudaklarından Hiç ayrılmayacakmış gibi. Ve uyandığımda bomboş odamda Bakıp bakıp yalnızlığıma Ne olurdu Bir kez olsun ağlamasam. HİÇ DÜŞÜNDÜN MÜ? EN ÇOK BUGÜN KOPARILDIĞINI DALINDAN TOMURCUK GÜLLERİN? VE HİÇ DÜŞÜNDÜN MÜ? HER SEVGİLİLER GÜNÜNDE DALINDAN KOPARILMIŞ GÜL GİBİ CANIMIN ACIDIĞINI? 14.02.2007 Hazırlanmış birkaç güzel söz Narin parmağına tek taş yüzük Beyaz boynuna kolye Kırmızı güller avuçlarına Sana sevdiğinden hediye Unutturacak mı sanıyorsun Bana ait olduğun vakitleri. Ertuğrul Bayam |
18 eKİM
Soğuk bir günde Dünyaya gözlerini açan Saçları kirpi Yanakları tombul ve beyaz Sevimsiz Sıcacık bir kız çocuğu Sakıncalı ve uyuz. Sonraları Hayatıma anlam kazandıran En değerli gün, olacağına Kim inanırdı ki? Ekimler sıcak gelecek bana Ve ayın 18 i Özelimde kalacak Kim derdi Şiirlerime Anlam kazandıracağını Kim? 22.12.2005 Doğumunla hayatıma anlam katan Diken saçların, Şimdi rüyalarımda Haberin olsun Ertuğrul Bayam |
2 Yıl Geçmiş Gözlerine Bakmayalı
Düşler Yarım yamalak mutluluklara dair Uyandığımda anımsamakta zorlandığım, Tutunamadığım. Şimdi resmine bakıyorum Gözlerine Gözlerinin içine Gülüyorsun... Renksiz bir güne Renk ekliyorum düşlerden Ve hüznümü yağmurla besliyorum Sen gittin gideli Bir sıcak günüm yok Titreye dudaklarımda Sana dua’lar mırıldanıyorum Duyuyor musun Anne 12 Şubat 2007 Ertuğrul Bayam |
Acaba Şimdi Ne Haldesin?
Her akşam sokağından geçerdim Küçücük yüreğimle. Ve bükerdim boynumu perdelerini kapalı gördüğümde. Çocukca bir hüzündü sensizlik acı bir tebessümdü aynadaki suretim. Ve ağlamak gelirdi içimden Seni her düşündüğümde Acaba şimdi ne haldesin? 15,09,2006 İçimdeki küçük çocuğun tarifi imkansız aşkından geriye kalan silik bir bakış şimdi. Ertuğrul Bayam |
Acının Fazlası
Başlangıcı olmayan aşkın Sonu hüzünlü olmaz Bu yüzden korkma! ! Gittiğinde ağlamayacaksın.. Şimdi Sana soruyorum En fazla acıyı Gidenler mi çeker Kalanlar mı? 22,01,2006 Saat: Sen düşüne dur Ertuğrul Bayam |
Acıya Alışır mı İnsan?
Ne zaman gözlerine baksam Bir ayrılık şarkısı çalıyor kulaklarımda Ve hüzünlü veda sözleri takılıyor dudaklarıma Ağlıyorum... Sen varya sen Sevdikçe, Bir gül gibi güzelleşen Üzdükçe, Kırılan bir hazan yaprağısın hayatımda 07,09,2006 Acıya alışır mı insan? Ben alıştım Bu yüzden Korkmuyorum artık vedalardan Ertuğrul Bayam |
Aç Gözlerini Yaşayayım
Düştüm Kapadığında Kirpiklerinin ..........m ............e ...............r ................d ..................i ..................v ..................e .................n ................l .............e ............r ...........i ........n ......d .....e .......n Korkma! Sadece ölmüşüm.. Şimdi aç gözlerini Tekrar yaşayayım. Ki ne zaman Ebedi kapanır o gözlerin Ölürüz ikimizde.. 10,01,2006 Saat: Sen baktıkça güzelliklerine dünyanın Ben baktığın yerlerde var olmayı sevdim Ö.i Ertuğrul Bayam |
Açıp Kollarımı İki Yana
Açıp kollarımı iki yana Hep bekledim Sahiller boyu gelmeni Denizden çıkacak Ufuktan düşecek gibi Yaş 33 Yoruldum aşkım Ağrıdı kollarım Çık dalgalar arasından Ya da düşüver kollarıma Bitsin bu bekleyiş 01,01,2006 Denizlerdi,yaşamı balıkların Karada,sendin benim için Ertuğrul Bayam |
Adım Yok
Adı yoksa Kendi de yok mutluğumun. Ben bir tek,yalnızlıkları tanırım Sensiz geçen *******, Bol bölünen uykularda. Adı yoksa aşkın Kendi de yok hayatımda Onsuzluktur benim adım Ben bir tek Hüzün diye çağırılırım 11,12,2005 02,07 Ertuğrul Bayam |
Adın Neydi Senin?
İçimde sana ait ne varsa Bir şişeye koyup, Fırlattım okyanuslara. Artık gözlerinmiş, Gülümseyişlerinmiş, İnan umurumda değil. Bir çizgi çektim Seni hatırlatan her anıya Resimlerini yaktım önce Sonra, O parkları unuttum, Ellerini hatırlamıyorum bile. Seni bir boşluğa bırakıp, kaçtım Dönüp arkama bakmadım bile Korktum! Bırakamamaktan Sonra, Caddelerde koştum durmaksızın, Bir sigara yakmadan, dinlenmeden Artık sevdiğim, Unuttum seni. Sokağını, evini, telefon numaranı, Kaçtı sahiden, Üç yüzlü bir şey miydi? Ne sesin kulaklarımda, Ne bakışların Hiç yokmuşsun gibi Sahi ya, Adın neydi senin? 08.12.2005 19,11 Ertuğrul Bayam |
Adın Sır Kalacak
Ne çocukluk Ne adamlık bıraktın yüreğimde. Ne de yaşama sevinci, Asırlarca okunacak Hüzünlü şiirlerimde. Ben Tebessümlere hasret Zavallı bir şair Yitip gideceğim sensizliğe. 07,01,2007 Adın sır kalacak Kanatırcasına kazıdığım yüreğimde Ertuğrul Bayam |
Ağla
Ellerimi tuttuğunda Yalnız beni mutlu ettiğini sanıyordun Şimdi ellerine bak ve ağla Üşüdüğünde bensiz akşamlarda.. Her güldüğünde Sevindiğimi sanıyordun Bak aynalardaki üzgün haline Durma, kahret yalnızlığına Sen beni benden aldığında Kendini bıraktın biliyor muydun? Şimdi gittiğini sanıyorsun? Bendesin sımsıcak haberin yok. 20.01.2006 Her şeyi beraber yaşadık Sen bensiz Ben sensiz Bir hiçiz aslında? Ertuğrul Bayam |
Ağla Gözlerim Ağla
Duvarlar bir ejderha sanki,üzerime geliyor Daralıyor odam git gide nefesim tükeniyor Bir koyu yalnızlık kokusu sarıyor yatağımı Ellerim üşüyor,tenim üşüyor.kalbim üşüyor Açıp penceremi baksam diyorum sokağa Bir ağaç,Bir bina önümü kesiyor Çırpınıyorum bu karanlıklarda Ne kimseler duyuyor sesimi,ne görüyor İçimde yazamadığım,yaşayamadığım aşklarım Bir şiir misali aklımda dolaşıyor Korkuyorum her mevsim böyle çaresiz kalbim Bir solgun yaprak gibi savruluyor 12,03,2006 Ağlamak bir çocuktan farksız, tesellisiz gözyaşlarım Ağla gözlerim ağla sevgi duvarların ardında kaldı Ertuğrul Bayam |
Ağladı Martılar
Sana bir tutam yalnızlık gönderdim En kalabalık caddelerinden İstanbul’un Hep senden bahsettim martılara Sıcak bir selam yolladım Aldın mı yalnızlığı mı? Çınladı mı kulakların? Fark ettin mi? Sana yolladığım martıları? 08.02.2006 Bir martı uzaktan bakıp halime Ağladı, martılığına Ertuğrul Bayam |
Ağladıkça
Sen çiçeklerisin kurumuş gönlümün Göz yaşlarımla suladığım çayırlarında Sen dört mevsim açacaksın Ben senin için ağladıkça... 22,01,2006 Ben ağladıkça sen yaşa olur mu Ne vakit bir aile olursun Güler gözlerim dualar ederken sana Ki sakın sanma içiminde güldüğünü.. Ertuğrul Bayam |
Ağlamak Yok
Eyy gönlüm Artık kandıramazsın beni Sevmek yok, Kanmak yok artık Neden üzüleyim ki seninle Zaten Hüzünlerim yetiyor bana Bırak artık biraz gülelim Herkes istediği yerde olsun Kaçanların ardından ağlamak yok Bırakalım Bizi çok isteyen kazansın 16,01,2006 Saat: Her gidenin ardından Ağlamalar acıttı canımı Artık yeni aşklara Yelken açma zamanı Ertuğrul Bayam |
Ağlamayı Haketmeyen Gözler
Sen gittikten sonra Bir bir yok ettim Sana ait olan her şeyi Önce Dudaklarımı kilitledim tatlı sözlere Sana aittiler çünkü Acıyarak baktım Yakışmıyordu Yalnızlık Sevgisizlikten titreyen Ellerime Sonra Sağır ettim kulaklarımı O içimi heyecanlandıran sesin, Karışmamalıydı başka seslere. Kalbimi söküp attım Bir başkası sevmesin diye Hüznün en derin denizlerine. Ve Mutluluğu yazamayan Şiirlerime de küstüm Cezalandırdım en acı dizelerle Şimdi Düşlerimde masum bir aşksın Ne o tatlı gülüşlerin Ne sesin kulaklarımda Ve seni her özlediğimde Pişmanlığını duyacağım Sahilden uzaklara bakıp Sevdiğini denizlere gömen bir şair Ağlamayı hak etmiyor diye 29,04,2006 Sen gittin Ben sensizlik neymiş anladım Ertuğrul Bayam |
Ağlatma Beni
Beni anımsa, Güzün düşen her yaprağında Ayaklarında kırılan. Anımsa beni, Ellerinle açtığın mantının, Dudaklarınla sunduğun, Davetlerinde. Unutma beni, Yazılmış şiirlerde Bir mısra gibi kalarak. Beni unutma Bakışlarınla bıraktığın, Yalnızlıkların koynunda Sev beni, Daha fazla Gözün gibi baktığın En değerli oyuncağından, Beni sev, Beklediğin,hayal ettiğinden Daha fazla, Beyaz atlı prensinden Ağlatma beni, Düşlerinden çıkarıp, Yorgun düştüğünde yatağında Beni ağlatma, Olamayız birlikte deyip, Çıkardığında aklından. 19,12,2005 Saat: ne saati kardeşim, Sabah oldu Ertuğrul Bayam |
Ağrı Oluyorsun
Seni Düşündükçe İçime Doluyorsun. İçime doldukça Ağrı Ağrı oldukça Çoğalıyorsun. Ya Şikayetçi değilim inan Sen İçimde olda Bırak Ne kadar acı Olursa olsun. 06,01,2006 Saat: Saati düşünen kim Midemdeki bu acıdan Ertuğrul Bayam |
Ah Gönlüm
Ah gönlümün karanlık çiçeği Uykuların bile eski tadı yok Tetikte bir mermi gibi rüyalarım Seni eskisi kadar sık göremiyor Gözlerim mahmur, *******im yorgun Kalmadı sabrı bekleyişlerimin Rüyalarım hep seninle olsun Gerçekleşsin artık tüm dileklerim 04.11.2005 Ertuğrul Bayam |
Ahretimsin Sen
Dışarıda kış kıyamet Yüreğimde ahretimsin sen Bu soğuklardan beni çekip Biliyorum yakacaksın Düşlerimde beni seven İçimde bir sırsın sen Varlığın sonsuz cennet Yokluğun azap her gün 25,01,2006 Saat: Seninle olmak Yaşamaktır İnadına vedalara Ertuğrul Bayam |
Ailem Hayatım Ve Sen
Biz on bir kardeşiz,altı kız beş erkek. Çoğumuz tam olarak babamızı bile tanıyamadan Elimize tutuşturulan siyah beyaz bir resminle avunduk. Hep babamızı özlediğimizde Amcamıza bakardık baba yarısı diye Ama artık amcamızın da resmine bakarak avunuyoruz. Böyle yılları yıprattığımızı zannederken Geriye baktığımızda yıprananın biz olduğunu anladık. Birkaç ablam evlendi önce Sonra kavgalarımız azaldı Pazar kahvaltılarımız vardı Çatalların havada uçuştuğu Annemin evlatlarına bir şey olacak diye Haykırmaları ve bayılmaları vardı. Gülsuyu'nda bir evimiz vardı. İçinde çocukluğumuzun sevimli günleri Tahta zeminine sakladığım misketlerim vardı. İki tarafı bahçeli Ön kapısında bembeyaz güller Arka bahçesinde mısırlarımız,kuyumuz Uzun kavaklarımız vardı. İçim içime sığmazdı o evde, mutlu olurdum Ve bir gün o baba yadigarı evimiz yandı. İçimdeki çocuk ağladı. Renkli hatıralarım simsiyah bir kül oluverdi sonra Ne misketlerimi bulabildim Ne bir daha beyaz güllerimiz açtı. Öylesine sustu yıllarca bizimle dertleşen Göz yaşlarımızın saklı evi. Çok ihtiyacım vardı bir dosta Ama sen yoktun... Yeni bir mahalleye taşındık Eski eve nazaran biraz lüks Gençliğimi,o mahallede büyüttüm Aşkımı iki sokak ileride. Sonra seni gördüm hayatım değişti O günlerde duvarlara seni sevdiğimi yazardım Pencerenden görebilicegin her duvar dolmuştu. Akşamları arkadaşlarla toplanıp Gizli gizli sigara içerdik Ve ben sana duygu yüklü şarkılar okurdum. Ama cama sen değil hep annen.çıkardı Ve ben utanırdım. Büyüdükçe sevgimin derinliklerini keşfettim Seninle gittiğimiz o pikniklerde Yemyeşil çayırlara uzanıp Senin bana uzattığın Tereyağlı ekmeği yerken O anın hiç bitmemesini isterdim Sonra aradan yıllar geçmiş Bunu yeğenlerim asker olunca anladım Ağbim evlendi,sonra ablam Ağbim ablam derken ben kaldım Birde ufaklık. Tabi artık ona ufaklık denebilirse Büyüdü asker oldu Annem onca evladını evlendirmenin rahatlığıyla Bazen mutlu oluyor bazen ağlıyor Tam sevmeye başlarken hayatı Yaşlı ananemizin körlüğünden faydalanan ölüm Bir sabah beş kat aşağı dikti bizi Bir daha çıkmak istemedim o balkona Ne gözümde yaşam var artık Ne günün doğması mutluluğa Bir elime yıldızlara emanet bıraktığım hüzünlerimi aldım Diğerinde senin ilgisizliğini Yine aynı yalnızlığın kapısındayım işte Sana en çok ihtiyacım olduğu bir akşam, Camınızda satılık yazısını gördüm Sonra kopkoyu karanlıkta kayboldun sen. Duvarlardaki yazıları sildim önce Sonra göz yaşlarımı Artık sigara tat vermiyor Şarkılara da küstüm. Büyüdükçe sevgimin derinliklerini keşfettim Sensiz uzandığım boş çayırlarda Şimdi yıllar geçmiş o günlerin üzerinden Duydum ki sen evlenmemişsin.. Gece şu an soğuk Evde sessizlik hakim Annem namazını kılıp yattı. Düşünüyorum da nereye geldik Ben sokak serserisi gibi gezerdim Annem camda sabah ederdi. Sanki evlenen kurtulmuş sanırdım. Sonra evlenenlere baktığımda Aynı kavgaları gördüm Çoluk çocuk hep aynı. Ben boş hayatın o boş günlerinde, Seni unutmak için gittiğim şehirlerde Hep yazısız duvarlar gördüm Beton girmemiş dağlık yerlere gittim, Ne çare görünce o yemyeşil manzarayı Sen geldin aklıma, Köyümde-sapsarı Sakarya nehri Uzun fındık bahçelerinde Şehir görmemiş dostlarım vardı Onlarla gölde balık tutar Dağlara odun kesmeye giderdik Tatmadığım anlardı onlar Günler ağır hareket ederdi. Bu zamanlarda kendi kanımdan birçok kişiyi gömdüm Şerefiye'nin sararmış çamlarının, otlarının altına. Ve ağlayan akrabalarımı teselli ettim Dayanmaya çalıştım Yaşamın zorluklarına Ve sen yine yoktun beni teselli etmek için. Izdırap şeritli yolların Gişelerinde kaybettim gözlerini Ve bir daha anımsayamadım rengini. Sonra gökyüzünde simsiyah bir bulut gördüm O sel gibi yağmurun öncesinde Ama sen yine yoktun. Şimdi,ise Her şeyiyle hayat zor hepimiz için Artık eve erken geliyorum Geç geldiğim zamanlarda annem ağlıyor Bulduğumu sandığım denizin dalgalarıydı göz yaşlarım Umut dolu bacaların tütüşü beni hayata bağladı Havaların çekilmez soğurundan kaçıp Eve kapandığımda anladım Ailemin bu denli sıcak olduğunu Bir vapur çığlığını çağrıştırdı Martıların yalnızlığı Uzaklara öylece bakışımı Beklentilerin koynundaydım yıllardır Sevgi denilen duygu beni hayata bağladı.. Birkaç arkadaşı toplayıp Kaplıca’daki çay bahçesine götürüyorum Herkes çok seviyor burayı Ama kimse daha önce seninle geldiğimi bilmiyor Birkaç bambu masa Bir kaç sandalye dışında Birde yaşıyorlarsa simit attığımız martılar.. Arabada oturduğumuz saatleri anımsıyorum hep Camların nefesimizden buğu yapması Heyecanlandırırdı ikimizi Bana sarılıp uyuyuşlarını Sevişlerini birde deli gibi. Çamlıca da boğazı gören tepelerde Şimdi seni arıyorum Şu koskoca istanbulda İnsanların birbirine karıştığı Kalabalık ada vapurlarında Ve Haldun Taner tiyatrosunun önünde Sevgilisini bekleyenlerin arasında Ben kendimi yalnız hissediyorum Tek başıma rıhtımda balık tutuyorum Yakaladıklarımı öldürmeden Yaşamın sularına bırakıyorum. Sonra sonbahar geliyor ansızın Ağaçlardan solgun ve kupkuru döşüyor yapraklar Bahara inat bir kaçı çiçek açıyor Ve sen yoksun yine baharda yanımda Şimdi çizgiler aşılmış gibi geliyor bana 23 yiyen kaybedilen onlarca akraba Bir saksıda solmuş gibi çiçek Kalkmış saatler önce yaşamın gemisi Ne senden bir şey kaldı artık Ne her akşam yediğimiz kokoreç Mısırcımızda yok sahilde Yoksa sana doğum gününde aldığım vak vak gibi Bir kenara mı atıldım mı canım. O günlerde duvarlara seni sevdiğimi yazardım Pencerenden görebilicegin her duvar dolmuşu Akşamları arkadaşlarla toplanıp Gizli gizli sigara içerdik Ve ben sana duygu yüklü şarkılar olurdum Ama cama sen değil Hep annen çıkardı Ben utanırdım... Pazar kahvaltılarımız vardı Çatalların havada uçuştuğu Annemin evlatlarına bir şey olacak diye haykırmaları Bayılmaları yok artık. Tıpkı Amcamın,İlhan Ağbinin,Şehnazın Sedat Agbimin Beyza nın Ananemin ve Babamın olmadığı gibi canım Sende yoksun.. 31,temmuz,1998 Cuma Ertuğrul Bayam |
Ait Olduğun Yer
Kalbinden sök at beni Yırt içimdeki güzelliğini Kopar bakışlarını bakışlarımdan Tuzunu sil gözyaşlarımın Bırak bir damla kalmasın senden Al içimden tüm hüzünlerini Ait olduğun yere Bensizliğe git 11,11,2005 Ertuğrul Bayam |
Aklımda Gülüşlerin
'Aklımdan gülüşlerin geçince yüzümde bir tebessüm oluyorsun ' Hiç uyumadan Seni izlesem Sabahlara kadar Ne kadar güzel bir yorgunluk olurdu Artık hüzünlerden bezmiş dünyama Varlığım senin olsun Sen bana yeşil gözlerini bırak Yorgun düştüğüm akşamlarda yıldızlarım olsun Ben bu saatten sonra Senden sonra Bakışların ve gülüşlerinden sonra Tek kişilik bir çekyatta Gözlerimi tavana dikip Boyaya ihtiyacı olan duvarlara bakıp Sabaha nasıl girerim bilmiyorum 29.09.2005 29,06,2006 İçim alev alev yanarken Sabırsız bir serçe Göğsümde titriyor Ertuğrul Bayam |
Aklımdasın
Bir çiçek açarken, Ya da koparılırken dalından Ve yağmur değerken tenime İnan, Hep sendin aklımda ki 09.12.2005 00,12 Sana Ertuğrul Bayam |
Saat Dururmu GMT +3. Şimdiki Zaman 07:46 PM. |
Powered by vBulletin Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.