www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (http://www.cakal.net/index.php)
-   Felsefe-Psikoloji (http://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=215)
-   -   Kişilik Bozuklukları (http://www.cakal.net/showthread.php?t=144643)

GooD aNd EvıL 04-25-2009 12:37 PM

Kişilik Bozuklukları
 
Kişilik Bozuklukları
Kişilik nedir?
İnsanları birbirlerinden farklı kılan , kendisi ve çevresindekilere bakış
acıları ,onlarla kurabildiği ilişki düzeyleri ve tepkilerini kapsayan çeşitli
ortamlarda kendini gösteren bedensel, düşünsel ve ruhsal özelliklerdir.
Bu özelliklerin kişinin çevreye uyumunu bozup, günlük işlevselliğini
bozması, kendinde gerilim-kaygı hali oluşturup, içinde yaşanılan kültürün
beklentilerinden sapma gösteren ,süreklilik taşıyan bir hal alması
durumunda kişilik bozukluğundan bahsedilir.
Bu bozukluk kendisi, başkaları ve olayları algılama ; verdiği duygusal
tepkilerin uygunluk, değişkenlik ve yoğunluğu ;kişiler arası işlevsellik ;
öfke, heyecan, aşırı isteklerin,dürtülerin kontrolü olarak
sınıflayabileceğimiz dört alanın en az ikisinde kendini gösterir. Başlangıcı
ergenlik ya da genç erişkinlik hatta bazen daha küçük yas gruplarına dek
uzanır. Bu durum başka bir ruhsal,fiziksel hastalığın ya da bir maddenin
etkilerine bağlı olarak gelişen bir durum değildir

GooD aNd EvıL 04-25-2009 12:38 PM

Antisosyal kişilik bozukluğu
Aşağıdakilerden en az 3'unun varlığı ile birlikte ,15 yasından beri suren
başkalarının haklarını saymayıp, diğerlerinin haklarına saldırı ile kendini
gösteren kişilik bozukluğudur.
1-Tutuklanmasına yol açacak davranışlarda ısrar ile kendini gösteren yasalara
uygun ,sosyal davranışlara uyamama
2-Devamlı olarak yalan söyleme, farklı takma adlar kullanma, zevk ya da kişisel
çıkarı için başkalarını aldatma gibi dürüst olmayan davranışlar
3-Aniden sonucunu düşünmeden yapılan davranışlar,gelecek için planlar
yapmama
4-Tekrarlayıcı kavga, dövüş ,saldırılar ile birlikte öfkelilik hali
5-Kendisi, yakınları ya da başkasının güvenliği ile ilgili umursamazlık hali.
6-Bir isi yürütememe veya parasal sorumluluklarını yerine getirmeme ile giden
sürekli bir soru suçluk durumu
7-Başkasına zarar vermiş, fena davranmış birseller çalmış olmasına rağmen
duruma ilgisiz kalıp, kendini hakli göstermeye calisi k ve bundan vicdan azabı
duymamak.
-Kişinin en az18 yasında olması ve 15 yas öncesi davranım bozukluğu belirtileri
göstermeye başlamış olması gerekmektedir.

GooD aNd EvıL 04-25-2009 12:38 PM

Rahatsızlığın olusunda rol alan etkenler:
Ani dürtüsel hareketler ve saldırgan davranışların beyindeki anormal serotonin
işlevi nedeniyle olduğu düşünülmektedir. Bu kişilerin genetik yatkınlık
durumları olmasa bile , erken çocukluk dönemlerinde anne- babanın maddi ya
da manevi yokluğu, ebeveynin cezalandırıcı, aşağılayıcı tavırlar sergilemesi.
Rahatsızlık psikopati ve sosyopati olarak da bilinmektedir.Hastada 15 yas
öncesinde davranım bozukluğu belirtileri vardır. (insan ya da hayvanlara yönelik
saldırganlık, mala zarar verme, başkalarına ait şeyleri çalma ve sahtekarlıklar
yapma(ev-okuldan kaçma,hırsızlık) ve kuralları, disiplini önemli derecede
bozma) Bu davranışlar sürekli kendini göstermektedir. Bu kişiler yasadışı isler
peşinde koşarlar. Başkalarının düşünceleri onlar için önemli değildir

GooD aNd EvıL 04-25-2009 12:38 PM

Toplumda görülme oranı:
Erkeklerde % 3,kadınlarda % 1 oranında görülmektedir. Madde kullanımı
nedeniyle yataklı tedavi görülen kurumlar ve adli mekanlar ya da cezaevlerinde
daha yüksek oranda görülmektedir. Çoklukla yalan söyler, çevrelerindekileri
aldatır, çıkar elde etmek ya da sadece zevk almak için başkalarını kullanır ya da
yanıltırlar. Öfkelerine hakim olamayıp,kavga ederler,esleri, çocukları, anababalarını
döverler. Ana-baba olmanın gereklerini yerine getiremez, düzenli,
sakin bir aile hayati oluşturamazlar. Tehlike oluşturacak etkinliklere atılırlar
(hızlı ve zikzaklar yaparak araba kullanma, alkollü araç kullanımı, tekrarlayan
kazalar yapma gibi ).
Farklı ve zararlı cinsel ilişkiler ve alkol-madde kullanımı görülebilir.
Sorumluluklarını yerine getirmedikleri için isten atılmaları, işverenle tartışmaları
fazladır. Herkes gibi düzenli ve doğru yoldan yasayamazlar. Çok is değiştirirler.
Yokluk içinde kalıp, sokaklarda yatabilirler. Askerlikleri aldıkları cezalar
nedeniyle uzar, uzun sureli hava değişimi raporları alırlar.Yaptıklarından pişman
olmazlar.Kibirli bir görünüm sergilerler

GooD aNd EvıL 04-25-2009 12:38 PM

Kimlerde daha çok rastlanmaktadır?
Genellikle sosyoekonomik düzeyi düşük ve kırsal kökenli kişilerde
görülmektedir.
Hastalığın seyri:
Eğer kişi yapılan eylemler sonucu ya da kotu yasam koşulları sonrası ölmezse ,
rahatsızlık 40 yas sonrasında etkinliğini azaltabilir.

GooD aNd EvıL 04-25-2009 12:38 PM

Ailesel yatkınlık:
Bu bozukluk hastanın 1. derece akrabalarında genel topluma göre daha çok
görülmektedir. Ayrıca bu kişilerin akrabalarında somatizasyon bozukluğu ve
madde kullanım bozukluğu da yüksek düzeydedir. Sebepleri:
Çocuklukta dikkat eksikliği- hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda ileri
donemde görülme riski yüksektir.
Bağımlı kişilik bozukluğu:
Aşağıdaki belirtilerden en az beşinin varlığı ile birlikte, erişkinliğin erken
dönemlerinde başlayan , uysal, adeta başkalarının kuyruğu gibi olmaya ve
insanların kendisini terk edeceği korkusuna neden olacak şekilde aşırı düzeyde
başkalarının varlığına ihtiyaç duyma ile seyreden kişilik bozukluğu durumudur.
1-Başka kişilerden fikir, öneri, destek almadığında ufak şeylerde bile karar
vermekte zorlanma
2-Hayatin pek çok farklı alanlarında sorumluluk sahibi olmak ve bunları
gerçekleştirmek için başkalarının yardımına ihtiyaç duyarlar.
3-Diğerleriyle ayni doğrultuda düşünmese bile onların tepkilerini çekerim ya da
dostluklarını yitiririm diye farklı görüşte olduğunu ifade edememe
4-Planlarını hayata geçirme ya da kendine karsı güvensizliğinden bir isi kendi
basına gerçekleştirmekte güçlük hissetme.
5-Etrafındakilerin yanında olup, kendine destek vermesi için , akla gelmeyecek
ve uygunsuz şeyleri bile yapmaya çalışmak.
6-Kendi basına bir şeyler yapamayacağı, kendini idare edemeyeceği seklindeki
yoğun endişeleri nedeniyle, yalnız basına kaldığında kendini çaresiz, huzursuz
ya da rahatsız hisseder.
7-Kendini güvende ve rahat hissettiği , yakın bir arkadaşlık, ahbaplık,dostluk
ilişkisi herhangi bir nedenle bittiğinde , hemen kendine bakim ve destek
sağlayacak başka birilerini aramaya baslar.
8-Kafası kendi basına ,yapayalnız ve yardımsız bir durumda bırakılacağı
seklinde yoğun endişeler ile doludur.
En ufak kararları ve seçimlerini bile başkalarına danışmadan alamazlar ( yiyip
içecekleri şeyler, giyecekleri giysiler gibi her konuda ) Pasif kalmaya
eğilimlidirler. Sorumluluk almak,, birsele başlamak, herhangi bir aktivitede rol
almak için başkalarının destek ve yardımını isterler.
Kararları konusunda es, anne-baba ve dostlarının küçük çocuğu gibi hareket
edip, bağımlı hissederler, kendi kararlarını onların vermelerini isterler. Onların
istek ve davranışlarına kendilerinden uzaklaşabilecekleri endişeleriyle karsı
gelemez, tepki gösteremez, kızamazlar. Bağlantıyı korumak için aşırı tavizler
verirler. Bu uğurda sözel, fiziksel ,cinsel tacizlere boyun eğebilirler.
Çevrelerinde isleri kendilerinden iyi yapacak başkalarının olduğu düşüncesi ile
ise başlamayıp, beklemeyi yeğlerler. Dışarıya kendilerini aciz, beceriksiz,
güçsüz, yetersiz olarak sunarlar. Başka bir kişinin sorumluluğu ve etkisi
altındayken ise yeterli bir çalışma gösterebilirler. Yalnızca tek kalmamak için
önemli gördükleri kişilerin yanından ayrılmazlar, onları izlerler.
Çoğunlukla kötümser bir bakış acısına sahiptirler. Kendi özellikleri , varlıkları
ya da becerilerini değersiz görmeye meyillidirler. Kendilerine hakaret anlamında
aşağılayıcı yönde kendilerini yargılarlar. En ufak bir olumsuzluğu, eleştiriyi
temel alarak bu düşüncelerini desteklemeye çalışırlar.Karar aşamalarında
huzursuz, tedirgin, sinirli hissederler. Çevresel ilişkileri bağımlı oldukları az
sayıda kişi ile kısıtlıdır.
Beraberinde görülen bozukluklar arasında depresif bozukluklar, uyum
bozuklukları, yaygın anksiyete bozukluğu, kişilik bozuklukları ( özellikle
sınırda, çekingen ve histrionik k.b.) gelmektedir.
Öz bildirim ölçeği verilerek yapılan bir araştırma sonuçlarına göre % 15
oranında bu rahatsızlığa rastlanmıştır. Kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha çok
tanı konmaktadır. Ailenin en küçük çocuğunda rastlanma olasılığının daha çok
olduğu gözlenmiştir.

GooD aNd EvıL 04-25-2009 12:38 PM

Oluş sebepleri:
Aşırı müdahaleci, evhamlı anne- babanın çocuğun bağımsız ve hakkini arayan
davranışlarını eleştirici ve cezalandırıcı bir şekilde baskılamaları ile oluştuğu
düşünülmektedir. Çocuk sonraları özgürlüğün ailesinin sevgi ve desteğini
kaybetmeye yol açacağını düşünmekte ve onlara yapışmaktadır. Gene ayni
şekilde annenin aşırı kollayıcılığı da bu duruma zemin hazırlamaktadır. Bağımlı
kişilik uzun sureli vücutsal hastalıklar ve çocuklukta sevgi eksikliği
yasayanlarda da belirgin olarak fazla görülmektedir. Bu kişilerin aile yapılarında
duyguların ifade edilişi kısıtlıdır ve çocuk üzerinde yüksek düzeyde kontrol
bulunmaktadır.
Tedaviye gerilim, depresif ve vücutsal yakınmalar ile başvururlar.Bireysel
terapiden fayda görürler

GooD aNd EvıL 04-25-2009 12:38 PM

Borderline Sınırda Kişilik Bozukluğu
Aşağıdakilerden en az besinin varlığı ile birlikte ,genç erişkinlik döneminde
başlayan , kişilerle olan ilişkilerde, kendilik algısında ve duygulanımda
tutarsızlıklar ve ani dürtüsel davranışlarla karakterize bir durumdur.
1-Gerçek ya da varsayılabilecek , olası bir terk edilmeyi önlemek için çılgınca
çaba harcamak.
2-Karsısındakileri aşırı büyütüp, göklere çıkarma ve aşırı değersizleştirip,
gözden düşürerek, yerin dibine sokma gibi başkalarına aşırı değer.değersizlik
verme ile giden tutarsız ilişkiler
3-Kimlik karmaşası denilen kendini algılayışında, arkadaşlık, cinsel durum ya
da önem verilen kültürel- ahlaki değer anlayışında değişkenlikler
4-Kendine zarar verme olasılığı fazla olan ,2 ya da daha çok durumda sonunu
düşünmeden, aniden yapılan eylemler (aniden çok para harcama, madde
kullanımı,hızlı ve tehlikeli araç kullanma, birden aşırı yemek yeme, önceden
düşünülmeyen uygunsuz cinsel davranışlar) .
5-Tekrarlayan bir şekilde intihar girişimleri, intihar tehditleri, kendi kendine
zarar verme (bıçak,jilet vs. ile kendi cildini kesme, sigara ile yakma, kafasını ,
yumruğunu sert yerlere vurma gibi)
6-Duygu durumunda aşırı tepkililiğe bağlı olarak sürekli duygusal değişkenlik
hali (saatler içinde değişen surelerde birbirini izleyen öfkelilik, üzüntü, kaygı,
sevinç dönemleri)
7-Kişinin kendisini sürekli olarak boşlukta hissetmesi .
8-Öfkeye hakim olamama (kavga etme, yüksek sesle hakaret,çiğlik atma eşya
kırma gibi).
9-Stresle ilişkili gelip geçici kendine kötülük yapılacağı düşünceleri ya da
dissosiyatif belirtiler
Rahatsızlığın asal özelliği karşılıklı birebir ilişkilerde , kendilik algısı (kendine
bakış , kendini kabul ediş ve kendini sergileyiş) ve duygulanımda tutarsızlık ile
ilişkileri etkileyebilen ani hesapsız davranışlardır.
Bu kişilerde sürekli bir ayrılık ve reddedilme fikri yaşandığı için bu gibi bir
durumun izlenimi edinildiğinde duygulanım, kendilik hissi ve davranışlarda
önemli farklılıklar yaşanır.Ayrılık ya da planlananların oluşmaması
durumlarında yoğun öfke ve diğer belirtiler yaşanır. Yalnız baslarına olmaya
dayanamaz ve birilerinin varlığına gereksinim duyarlar. Bu yalnızlığı önlemek
için intihara yeltenebilirler.
Birebir ilişkilerinde özellikle karsı cinsten kişilere sürekli bağlanma, onları bir
eski yunan tanrı ya da tanrıçaları gibi görüp yüceltirler. İlişkilerine çok büyük
iddia ve hedeflerle baslar, gerektiğinden fazla özel hayatlarını paylaşır,
karşılığında aynisini beklediklerinden duş kırıklığına uğrarlar.Bu kez onları daha
önce oturttukları tahtlarından indirip gözlerinden düşürürler. Bu nedenle
arkadaşlıkları gelip geçici ve fırtınalı bir seyir izler.
Hedefleri, inandıkları değerler, arkadaş yapıları, cinsel eğilimleri,
benimsedikleri görüşler ,mesleki heves ve amaçları değişkendir.
Devamlı olarak kendilerini boşlukta hissettikleri için uğraşıp, oyalanacak bir
şeyler arıyor gibidirler. Karsı taraftan beklediklerini bulamadıklarında öfkelerini
sergiler, sonrasında bundan dolayı suçluluk, pişmanlık, utanç duyguları yasar ve
kendilerini değersiz , zayıf, kotu hissederler.
Bu kişiler için" insanin kendi kendine ettiğini 7 mahalleli etmez "sözü çok
uygun düşer.Kendilerine maddi ve manevi acıdan zarar verir, başladıklarını
bitiremezler, "yüzüp kuyruğuna gelseler bile".
Yoğun stresli dönemlerde halusinasyon dediğimiz varolmayan ses,görüntü vs.
gibi algılar,kendi vücuduna ve çevreye yabancılaşma görülebilmektedir.
Kendileri yada çevreye yabancılaşma yasayabilirler. Kişisel ilişkilerinden ziyade
kendilerini terletmeyeceklerini ve gerekli karşılığı alabileceklerini düşündükleri
sanal şeyler, cansız nesneler, ya da hayvanlar üzerinden doyum sağlamaya
çalışıp, kendilerine güvenli bir liman oluşturabilirler.
Eğitim ve evlilik hayatları fırtınalı bir denizde filikayla yolculuk gibidir.
Ayrılık,boşanma ve tekrar bir araya gelmeler görülebilir

GooD aNd EvıL 04-25-2009 12:38 PM

Eşlik eden bozukluklar:
-Depresyon ve distimi
-Alkol-madde kullanım bozuklukları
-Yeme bozuklukları
-Travma sonrası stres bozukluğu
-Dissosiyatif kimlik bozukluğu
-Diğer kişilik boz.
Toplumda görülme oranı:
Genel nüfus içinde % 2-3 oranında görülmektedir. Araştırmalara göre hastanede
yatanlar arasında %19 ; ayaktan tedaviyi sürdürenler arasında % 11 oranında
olduğu gözlenmiştir.
Rahatsızlığın cinsiyet- kalıtım özellikleri :
Toplum geneli ile karşılaştırıldığında rahatsızlık gösterenlerin 1. derece
yakınlarında beş kat daha fazla görüldüğü saptanmıştır.Ailede madde bağımlılığı
,antisosyal k.b. ve depresif bozukluklara karsı da daha yüksek bir risk vardır.

GooD aNd EvıL 04-25-2009 12:38 PM

Rahatsızlığın oluş sebepleri:
Rahatsızlıktaki merkezi serotonin işlevindeki azalmanın öfkeli ve dürtüsel
davranışlarla ilişkili olabileceği düşünülmüştür.
Bir başka görüşe göre de çocuk gelişmesinde 1,5-2,5 yas arası donemde
çocuğun ayrılma ve kendi basına davranışlar sergileyebilme çabalarına
annelerinden gelen cezalandırıcı tavırların şiddetli ayrılık korkularına yol açtığı
öne sürülmüştür.
Gene benzer bir görüşe göre çocuk- ebeveyn ilişkisinin erken dönemlerindeki
bozukluklar ( çocuğun yeterli dikkate alınmayıp, hislerini ve davranışlarını
gözardı etmek çocukta uygun, olumlu ve sabit bir benlik hissi oluşmasını
önleyecek ,sürekli desteğe gereksinim duyacaktır. Ailede duygusal paylaşımın
olmaması , aile içi yoğun çatışmalar, küçük yaslarda ana-baba kaybı, ayrılığı,
çocuğun yasadığı fiziksel ve cinsel tacizler rahatsızlığa eğilim oluşturur.


Saat Dururmu GMT +3. Şimdiki Zaman 03:53 AM.

Powered by vBulletin Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.