Konu: sadece...
Tekli Mesajlari izle
Eski 10-08-2009, 08:05 PM   #9
biqboy
ÇaKaL Üye
 
biqboy 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Aug 2009
Nerden: oOOGehennaOOo
Yaş: 34
Mesajlari: 1,226
Teşekkür Etme: 11
Teşekkür Edilme: 32
Teşekkür Aldığı Konusu: 26
Üye No: 88099
Rep Power: 1352
Rep Puanı : 2914
Rep Derecesi : biqboy has a reputation beyond reputebiqboy has a reputation beyond reputebiqboy has a reputation beyond reputebiqboy has a reputation beyond reputebiqboy has a reputation beyond reputebiqboy has a reputation beyond reputebiqboy has a reputation beyond reputebiqboy has a reputation beyond reputebiqboy has a reputation beyond reputebiqboy has a reputation beyond reputebiqboy has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

çok geç diye bir zaman yoktur...

Okulun ilk günü ilk derste profesörümüz önce kendini tanıttı sonra "Bu yıl yepyeni bir öğrencimiz var. Çok ilginç biri bakalım bulabilecek misiniz? dedi... Ayağa kalkıp etrafa bakmaya başlamıştım ki yumuşak bir el omzuma dokundu.. Döndüm.. Yüzü iyice kırışmış bir yaşlı hanımefendi bana gülümseyerek bakıyordu... "Ben Rose" dedi... "Benim adım Rose yakışıklı... 87 yaşındayım. Madem tanıştık seni kucaklayabilir miyim?." Güldüm.. "Tabii" dedim.. "Hadi sarıl bana.." Öyle sımsıkı sarıldı ki... "Bu kadar genç ve masum yaşta üniversiteye niye geldin?" diye şaka yaptım... Minik bir kahkaha ile yanıtladı: "Buraya zengin bir koca bulmaya geldim. Evlenip birkaç çocuk doğuracağım. Sonra emekli olup dünya turuna çıkacağım.." Dersten sonra kantine gidip birer sütlü çikolata içtik. Hemen arkadaş olmuştuk. Ertesi gün ve ertesi üç ay sınıftan hep birlikte çıktık ve hep kantinde lafladık.. Öyle akıllı ve öyle deneyimliydi ki onu dinlemekle derslerden daha çok şey öğrendiğimi hissediyordum. Sömestr boyunca Rose kampusun ilahesi oldu. Nereye gitse etrafı çevriliyor çok çabuk arkadaş ediniyordu. İyi giyinmeyi seviyor diğer öğrencilerin ilgisini çekmeye bayılıyordu. Rose hayatını yaşıyordu.. Hepimizden daha canlı daha dolu yaşıyordu.. Sömestre sonunda Futbol Balosu'na davet ettik Rose'u konuşma yapması için... Orada bize verdiği dersi unutmama imkan yok... Konuşmasını önceden hazırlamış ve bir yığın karta kocaman kocaman yazmıştı. Elinde bu deste ile kürsüye yürürken kartları elinden düşürdü. Konuşma darmadağın olmuştu. Şaşkın biraz da utanmış mikrofona doğru eğildi... "Ne kadar beceriksizim değil mi? Özür dilerim... Buraya gelmeden önce heyecanım yatışsın diye bir duble viski attırdım. Sonucu görüyorsunuz.. Şimdi bu kartları toplasam bile onları yeniden sıraya koymam mümkün değil... Onun için en iyisi ben size aklımda kalanları söyleyeyim olur mu?" Biz kahkahalarla gülerken o bardaktan bir yudum su aldı ve konuşmasına başladı: "Yaşlandığımız için eğlenmekten oynamaktan yaşamaktan vazgeçmeyiz.. Eğlenmek oynamak ve yaşamaktan vazgeçtiğimiz için yaşlanırız. Genç kalmanın mutlu olmanın ve başarıya ulaşmanın sadece dört sırrı vardır: Her gün gülmek ve yaşama katacak mizah bulmak... Bir rüyanız olmalı mutlaka... Rüyalarınızı kaybettiniz mi ölürsünüz. Etrafımızda dolaşan pek çok kişi aslında ölü ve bundan kendilerinin bile haberi yok... Yaşlanmakla büyümek arasında çok büyük bir fark vardır.. Eğer 19 yaşındaysanız ve bir yıl hiç bir şey yapmadan hiç bir şey üretmeden bir yıl sırtüstü yatarsanız sadece bir yaş yaşlanır 20 olursunuz.. Ben 87 yaşındayım ve ben de bir yıl hiç bir şey yapmadan hiç bir şey üretmeden sırtüstü yatarsam 88 yaşımda olurum. Herkes bir yılda bir yaş yaşlanır. Bunun için özel bir yetenek ya da bilgiye ihtiyaç yoktur. Oysa bir yaş daha büyümek için mutlak bir şeyler yapmak üretmek kendini geliştirecek fırsatları bulmak ve kullanmak gerekir. Asla pişman olmayın... Biz yaşlılar genelde yaptıklarımızdan değil yapmadıklarımızdan pişman oluruz çünkü.. Ölümden korkan insanlar pişman olanlardır... Pişman olmaktan korktukları için hiçbir şey yapmayanlardır..." Ders yılı sonunda Rose yıllarca önce başlayıp yaşam mücadelesi içinde ara vermek zorunda kaldığı üniversiteyi derece ile bitirdi... Mezuniyet töreninden bir hafta sonra uykusunda huzur içinde öldü. Cenaze törenine iki binden fazla üniversite öğrencisi katıldı. "Yapabileceğimiz her şeyi yapmak için asla geç olmayacağını" hepimize hem de nasıl öğreten bu muhteşem kadının anısına layık bir törendi bu... Rose'un öğretisi aslında dünyanın bütün üniversitelerinde zorunlu ders olmalıydı: "Çok geç diye bir zaman yoktur!.."
__________________
biqboy Ofline   Alinti Yaparak Cevapla