|
01-01-2009, 04:59 PM | #1 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57825
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Ayhan Yavuz Açıkgöz
- Zulüm Serisi - L8 (Gayrısı Cehâlettir)
Sorarım size dostlarım Bu mu haktır adâlettir Yüreğimiz iki yarım Bir tarafı atâlettir Münkir mü'mini görür hor Bilmez sînede durur kor Ölüm ancak onlara zor Müslümana asâlettir Bilinmez ne asıl neden Ruh dirilmez ölür beden Kendini gerçek zanneden Kendi gibi hayâlettir Kâbeye secde kılarak Çocuklar gibi gülerek Şehîd olduğun bilerek Ölmek demek kehâlettir Kolay mı cennete giriş Kazırız tırnak ile diş Küffârın yaptığı tek iş Rüsvâlıktır, rezâlettir Nefes almaktır üzülmek Deriden geçip yüzülmek Dile kolaydır ezilmek Ezilene ezâlettir Yükselsin onlar ezerek Yürünür mü baş eğerek Başka kefîle ne gerek İmân hakka kefâlettir Zordur ekmeği bölüşmek Kolaydır arza alışmak Yetmiş yıl Hakk'a çalışmak Sonsuz yıla delâlettir Vakit ne geç ne de erken Utanın 'zulüm yok' derken Hakka ölmek gerekirken Kulu sevmek dalâlettir Bu ne nefret bu ne kindir Gel de bu yâreyi sindir Yâ Rabb nefisleri dindir Akılları kalbe indir Bu İslâmdır bu hak dindir Gayrısı hep cehâlettir
__________________
Buraya Kadarmış .. |
01-01-2009, 04:59 PM | #2 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57825
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
- Zulüm Serisi - R14 (Gayrısı Hakârettir)
Akıl almaz bu hâli, nasıl bir cesârettir Zincirlenmiş ahâli, bu resmen esârettir Gül benizli bebekler, dudakları morarmış İçleri boş dibekler, yokluğa kefârettir İtibâr görür gaflar, kes demez doğru kelâm Sarfedilen tüm lâflar, yalandan ibârettir Dili bağlanmış bilen, dünyâya geçmez sözü Bilseler arz denilen, üç günlük imârettir 'Bakamam' der ses boğuk, kollar bağlı baş eğik Dünyâ câhile soğuk, âlime harârettir Aydınlanmaz gözleri, teslim olmuş siyâha Yanar görür közleri, aklınca nazârettir Mü'mine dünyâ yapboz, oyundur dünyâlıklar Dökülen bir avuç toz, küffâra hasârettir Aldanılır desene, çizilmiş eğri büğrü Yaşanan yetmiş sene, bir anlık ziyârettir Döndüremez zamânı, elden çıkarmak malı Satın almak imânı, en büyük ticârettir Bakmaz mazlum yaşına, duyurur kendin ilâh Geçen devlet başına, boş us'lu sadârettir Kül olmuş er ocağı, kök salmış nâmert arza Soysuzun yapacağı, ya ret ya küfârettir Ey Ayhanım ol derin, bırak boğulsun akıl Kâinattır ederin, gayrısı hakârettir
__________________
Buraya Kadarmış .. |
01-01-2009, 04:59 PM | #3 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57825
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
* Saklambaç (Sümeyye Kıza)
SÜMEYYE KIZA ARMAĞANIMDIR... Dün Dünyadaki en fakir gün Sen olmadığın içün ... Dün Hani saklambaç oynadık Ele vardık el ele Hani önce ben saklandım sen yumarken gözlerini Gözünü açar açmaz buldun ya beni Koymuş gibi elinle Beceremedim sandın iyi saklanmayı İyi saklanmayı değil Saklanmayı becerememiştim oysa Uzaklaşamamıştım senden Sen sayarken Ağacın arkasından öylece izlemiştim seni Sesinin ritmine daldım Ve öylece kaldım Ta ki 'Sobe' diye bağırana kadar sen ... 'Sıra sende' dedin 'Yum gözlerini, açmak yok ama' Yok ha Peki nasıl 'Otuza kadar sayacaksın' dedin Otuz yıl hüküm yedim sandım 'Haydi' dedin Neden? Ben nasıl izleyecektim seni bakmadan 'Haydi' dedin gene, kırar gibi kalemi Kırıldım ben de kalem gibi Ama kırmamak için seni Kapattım gözlerimi Bir... İki... Üç... Dört... Beş... Hay Allâh, ne zor imiş bu oyun Ödüm kopuyordu uzağa gideceksin diye Altı... Yedi... Sekiz... Dokuz... Yok, olmayacak böyle İyisi mi açmalı gözleri Ama Ya kırılırsa kalbi on... Onbir... Oniki... Açtım Açmıştım Dayanamamıştım özlemine Hızlıca döndüm arkamı Yoktun, kaybolmuştun Yitip gitmiştin avuçlarımdan Gözlerinde yiten gözlerim gibi Yoktun, kaybolmuştun Şuurum gibi, aklım gibi Dermânı gibi dizlerimin Kaybolmuştun Nasıl bulacaktım ya ben seni şimdi ... Yüreğim sende kaldı, sende kaldı Varamadım saramadım Eremedim göremedim Bilemedim gülemedim Ağlayamadım ... Ağlayamamıştım Gelmedi aklıma ne ağlamak ne de bağırmak 'Sevdiğim kız neredesin? ' diye sustum Varamadım, eremedim, bilemedim Yitti şuurum, gözlerim gibi Gözlerinde yitik ... Öylece uyanmışım solumdan Yastık ıslak, göz ıslak Sonra sağlam bir 'elhamdulillâh' Sağa dönüp tekrar uyumak istedim Ama Cesâret edemedim Belki tekrar saklambaç oynarız diye
__________________
Buraya Kadarmış .. |
01-01-2009, 05:00 PM | #4 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57825
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
* Uyu Gelincik
Uyu gelincik uyu Uyu ki tez gelsin yarın Ve duâ et Rabbine Duâ et ki müjdeyi getiren Rüyâlarındaki ardıç kuşu olsun Düşünme derin kuyulardaki çıkmazı Anne eli kadar temizolsun aklın Dokunur elbet iyiliği Yedi iklimdir gelmeyen bahârın Uyu Uyu ki tez gelsin yarın Güzel gelincik
__________________
Buraya Kadarmış .. |
01-01-2009, 05:00 PM | #5 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57825
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Adana'dan Kalan Son Külhanbeyli
Adana sokaklarını inleten topuk sesi Ve rüzgârında titreyen yakaları gömleğin Nârâsı yok Ama tespih şakırtısı var Onsekizinde Ali... Yeni çıkmış Cehevrolet Impala'nın Hayâlini kuruyor tespih imâmesine bakarak Çayını karıştırmayı unutmuş Onsekizinde Ali... Dar geliyor Adana kaldırımları Yoldan yürüyor, takırdatarak yumurta topuklarını Arkasına bakmadan Çarpmaya cür'et edecek bir fayton korkusu Duymadan Onsekizinde Ali... Bilmez altmışlarındaki hâlini Yürür ağır ağır Sevdiğinin adına uydurduğu türküyü çalar Islık tadında Gezer Adana taş kaldırımlarında ... Altmışbeşinde ali... Hâlâ toy çağındaki külhanbeyli Ritim ritim yaşıyor Açık bağrına yaslanmış kalbinde ... 'Kahveye gitmem lâzım, yoksa beni yok yazarlar.' (Ali)
__________________
Buraya Kadarmış .. |
01-01-2009, 05:00 PM | #6 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57825
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Ağaç, Kuş, Çiçek, Böcek vs.
(Lise yıllarımdan... Tam delikanlılık çağım...) Caydıramadı kararımdan beni Göktuğ Soldum,insafsızca açanlara nispet Zaten yoktu bir tek yaprak dallarımda Kim bulmuş çiçeği Sonbaharda Madem aşk yok dedi Kudret Madem sabahlar puslu Madem yürekler serin suyun olmadığı yerde Ve madem ben hâlâ varım Uğraşma benimle Göktuğ Bilirim kurşun yarasından akan kanı Yalnızken duvara sallanan yumrukların ne kadar çok can yaktığını da Bilirim, susmanın zorluğunu Bilirim ya, gene de susarım sağır eden haykırışlar arasında İşte öyle Hep başlıksız başlar şiirlerim Zira kimisi öksüz der şiirlerime Kimisi de yetim, bu yüzden Bense “***” derim bütününe Hiç yüzü koyun bırakılmamıştım ömrüm boyunca Ta ki, başlıksız başlayana kadar şiirlerime Yok artık öyle Saçma da olsa bir adı olacak bundan böyle Ağaç, kuş, çiçek, böcek vs. Ad bulamadığıma da “***” diyeceğim kocaman harflerle İşte öyle
__________________
Buraya Kadarmış .. |
01-01-2009, 05:00 PM | #7 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57825
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Ağayla Dertleşme
Ağam biraz otur gitme Sana çorba, et haşladık Şiir, sen de çabuk bitme Sohbete yeni başladık Şifâ olsa tüm dereler Onmaz bizdeki yaralar Affın ile bu aralar Biz de dünyâyı boşladık Câhil sandık okulluyu Adam bilip şekilliyi Deli diye akıllıyı Senlerce hep taşladık Gönül vermeden yazıya Baktık kalpteki sızıya Sâf gibi kurdu kuzuya Odu oduna eşledik Bilirim bir, dışın için Lâfı olmaz üçün beşin Söyle nîmet hakkı için Ağam biz ne suç işledik Sen hep 'dürüst olun' derdin Bize ne öğütler verdin Senden sonra bir nâmerdin Zulmünden dağda kışladık Durun dedik, gitmez gibi Kalkın dedik, yatmaz gibi Bütün bunlar yetmez gibi Hakkı bâtıldan dışladık Vazgeçmedik varımızdan Nesîm gibi derimizden Hiç kalkmadan yerimizden Saadet asrın' düşledik Ayhan'ım gel bu derdi çek Sanma gam değmez sana tek Ekmek diye şimdiye dek Nice kul hakkı dişledik
__________________
Buraya Kadarmış .. |
01-01-2009, 05:00 PM | #8 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57825
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Ağlama Sanatı
Bak oğlum bu gördüğün gözyaşıdır Korkağın utancı, merdin aşıdır Ağlamak bir nevî def-i hâcettir Gülmeyi unutmak yolun başıdır Doğarken anandan ağlarsın önce Gözünden katreler süzülür ince Kahkaha, bahçende gül ise eğer Ağlamak Sahra'da açılan gonca Sorsalar 'Ne' diye bana, son sözün Derim ki 'Ağla ki, çağlasın gözün' Eğer ağlayacak bir hâl bulursan Gözünden akanla paklanır özün Ağlayan dereler, akar denize Başaklar yağmurla geliyor dize Ağlamak, yanmanın çaresi olsa Nebî'nin gözyaşı yeterdi bize Gözyaşı üstüne bir şiir yazdım Bak oğlum, altına imzamı kazdım Ağlamak, karası olsaydı yüzün Deden ağlamazdı, ben ağlamazdım
__________________
Buraya Kadarmış .. |
01-01-2009, 05:00 PM | #9 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57825
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Ağlama Suntası
(Filistin'de ölen mâsumların anısına, mâsumiyetin katline ortak olan tüm Yahudilere sesleniş...) Evlâdır bir perde önü Arkasından binlerce duvarın Oyukları dilek sermayesi Sıvaları gözyaşlarıyla harcolmuş Binlerce kin saklayan, binlerce öfke Ve belki de binlerce sevdâ, henüz ulaşılmamış Ve ulaşılamayacak belki de Binlerce sene Uğulduyor kulaklarım Sürülüyorlar kaleden ey halk Sürülüyorlar kaleden Zincirleme ihânet kazası Biri sağ, gerisi yaralı Bu olsa gerek darbenin şakırtısı Evlâdır bir yasın külü Acısından binlerce yüreğin Şah damarları parçalanmış Kırılmış pistonu, umut odacıklarına bakan Binlerce isyan, binlerce heybet Ve belki de binlerce terkedilmişlik, hâlâ ulaşılamamış Ve ulaşılamaacak belki de Binlerce sene Yanıyor gözlerim Güneş doğuyor Kayboluyorlar gökyüzünden anne Kayboluyorlar gökyüzünden Bir kabullenme fâciâsı Herkes ölü, herkes yaralı Bu olsa gerek Yaşamın pırıltısı
__________________
Buraya Kadarmış .. |
01-01-2009, 05:00 PM | #10 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57825
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Ağlamak Sıraya Bindi (Sevdigül 3)
Ağlamak sıraya bindi Yum gözlerini Sevdigül Şafak atmayan bir pencerede beklemenin Âlemi yok Ya inanırlar ya çeker giderler Başka yolu yok Yüreklerimiz bizden önce ölüyor Ve biz ölürken Ağlayamıyoruz Dedim ya Sıraya bindi ağlamak Of çekmek de zorlaştı Seni bilmem ama Ben bâzen Gizli gizli hıçkırıyorum Soran olursa da Hıçkırık tuttu, diyorum
__________________
Buraya Kadarmış .. |
Bu Konudaki Online üyeler: 1 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 1) | |
|
|