|
03-28-2009, 12:06 PM | #1 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57831
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Ümit Kilislioğlu Özger
Şu takvim yaprağındaki şiir var ya,
Sana yazmıştım onu Bir gece yarısı... İyiden iyiye büyümüştü hasretin, Dayanılmaz olmuştu kalbimin ağrısı, Birine okumuştum açıp telefonu. Beğenip istedi, yazıp verdim Seni tanırdı, aşkı bilirdi, Dostlarına vereceğini düşünemedim Öyle büyük, öyle büyüktü ki derdim! Sonra o şiir elden ele dolaşıp, durdu Yoktu artık, yeri yurdu Her okuyan, üzerine Kendi hayalini kurdu. Oysa... Her sevda, kendi ocağında tüterdi; Ellerin evinde işi neydi? Sen okusan yeterdi. 14.Şubat.2005
__________________
Buraya Kadarmış .. |
03-28-2009, 12:06 PM | #2 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57831
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Annesi Hülya diyor ya,
Meryem gerçeği. O bir bayram çiçeği. Bayramdan bayrama süslenir Gözleri bir başka ışır Saçları savrulur, Kır çiçeklerine karışır. Herkes giyinir giyinmez Kilitli dolaptan çıkar kolonya şişesi O zaman görülmeye değer neşesi. Sürer önce eline, Oradan saçının her teline. Geleceği hakkında karışık aklı Bunda da yerden göğe haklı. Hemşire olup yara mı sarsın? Yoksa okumasın da erkenden kocaya mı varsın? Zaten dayısı diyor ki: “Başıma kaldı üç tane yetim, kızı yok okutmaya niyetim”. Ailede akıllı biri var: hala. “Öğretmen olsun ”diyor, “kalmasın ezik” “Kız çocuğuna altın bilezik”. Bir kaç yıl içinde kim öle, kim kala… Boynunda bir zincir taşır, Ucunda nazarlık Ziyaretler erken başlar, önce mezarlık. Ninesi, dedesi, babası,… Dönüşte çamura saplanır Dayının arabası. Arkasından bir kaç ev gezmesi, Karamela, fındık ezmesi. Eller öpülür, harçlıklar toplanır, Elalemin divanının üstünde Hop hop hoplanır. Birileri gelir, yaramazları haklar, Çekilir kulaklar. Önce paralar sayılır Sonra çocuklar sokağa yayılır Şişmanı, zayıfı, ufağı, irisi. Meryem de karışır aralarına Sırtında mor çiçekli entarisi. O yalnız bayramlarda eğlenir Cebinde bir sürü kağıtlı şeker, Atlı karıncaya biner, niyet çeker, Artan paranın saklanması yeğlenir. Mor elbise kalkar kalkmaz dolaba Ruya biter, başlar yine günlük hayat Sabah kalk, akşam yat.. Annesi yine hırçın olur, dayısı yine kaba. Meryem de mahzunlaşır haliyle Yaşar bir sonraki bayramın Rengârenk hayaliyle.
__________________
Buraya Kadarmış .. |
03-28-2009, 12:06 PM | #3 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57831
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Karşılaştın mı?
Karşılaştın da şaştın mı? İster bitkin olalım, ister zinde Gideceğiz Vakit geldiğinde. İşte orada erek Gülerek Seve seve Döneceğiz eve. (Kasım 2003)
__________________
Buraya Kadarmış .. |
03-28-2009, 12:06 PM | #4 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57831
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Hayal Gemisi
Bir gemide düşlüyorduk kendimizi Okyanuslarda yol alan Yolunu kaybetsin istiyorduk Bulunmasın izi. Sadece biz olalım, bir de yıldızların düğünü Bir bulutları seyredelim, bir de Dalgaların köpüğünü. Sen bir gün karaya çıkmak istersen demiştim sana Özlersen şehirdeki dumanı, isi, Bu iki kişilik hayal gemisi Yanaşıp limana seni bıraksın. O zaman ben hüzünlü bir balık olurum, İster gök kararsın, ister dalgalar azsın Dayanamaz yine gelirim sana Ama artık sen beni tanımazsın. Şimdi kalbimin gemisi bir tanem Gidiyor tam yol sevdanın izinde Her gün biraz daha, Biraz daha kayboluyor Güzel gözlerinin engin denizinde. (24.Mayıs 2001)
__________________
Buraya Kadarmış .. |
03-28-2009, 12:22 PM | #5 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57831
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Kapattık kapılarımızı dostlarımıza,
Mesafeler koyduk araya. Bir 'Merhaba' demek için girmeleri gerekti sıraya. Bize çok ihtiyaçları olduğu an meşguldükİ Not bıraksınlardı Sonra arardık, başka zaman. Sınavdan en iyi notu aldıklarında gözlerindeki pırıltıyı göremedik, bir küçücük armağan veremedik. Canları yandığında bize koşamadılar nefes nefese Ne kadar hasrettiler bir dost sese! 'Görüşürüz ya Salı, ya Çarşamba günü' diye diye kaçırdık nişanı, düğünü. Paylaşamadık o en coşkulu anlarını, Keşfedemedik en çok seveceğimiz yanlarını. Hayat denen suyun akışında birlikte çağlayamadık Ölümlerini bile geç duyduk da vaktinde ağlayamadık. Bu hikaye hem acı, hem uzun Selam vermeden geçiyoruz artık yanından komşumuzun. Bahanelerle etrafımızı sardık Oysa biz birbirimiz için vardık. Huzur dedik, iş dedik, Can cana olmaktan vaz geçtik, Yalnızlığı seçtik. Herkes bir yalana kandı Ne olursa olsun sebep, aslında kapılar hep, kendi üstümüze kapandı. (30.Nisan.1998) (Kapılar kitabından)
__________________
Buraya Kadarmış .. |
03-28-2009, 12:22 PM | #6 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57831
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Çağlayacaksa ırmaklarım,
Göller misali gözlerim yaşla dolacaksa, Aşkın için dolmalı; Dolaşacaksa parmaklarım, Ucunda saçların olmalı. Rüzgârım esecekse Sana doğru esmeli, Kar yolları kesecekse, Sen geldikten sonra kesmeli. Aşk kendini benim yüreğimde görüp beğenmeli Binlerce yıldır süren Kaybolma korkusunu yenmeli. Güleceksem sana gülmeliyim, Öleceksem sevgilim, Kollarında ölmeliyim. (24.Mayıs.2001)
__________________
Buraya Kadarmış .. |
03-28-2009, 12:23 PM | #7 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57831
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Koymayın küçüğümü
enflasyonun, fakirliğin yerine. vurmayın ellerine… İşi ne o minicik yürekte yasın? Bırakın resim yapsın, denizi maviye boyasın Kıkır kıkır gülsün, eğlensin Maç yapsın, gol atsın, yenilsin, yensin. Üstüne yürümeyin açıp gözlerinizi iri iri Yaşlar yıkamasın yanağındaki kiri. Yüreğini acılar mesken tutmuş, gülmeyi unutmuş. Gözü mor, patlamış kaşı belli duvarlara vurulmuş başı Ancak ruyalarında sarılıyorsunuz ona, uykuda gülümsüyor topa, balona. Her sabah kavgalara uyanıyor, içi yanıyor… Hiç haketmedi tekmeyi, çelmeyi o istemedi dünyaya gelmeyi Koymayın onu adaletsizliğin yerine Ne olur, Vurmayın ellerine!
__________________
Buraya Kadarmış .. |
03-28-2009, 12:23 PM | #8 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57831
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Yolda karşılaştık seninle.
Ben dönüyordum, sen gidiyordun. Merak içindeydin. “Ne olur anlat bana, anlat! diyordun. “Önceden bilmeliyim tüm durumları Dönemeçleri, uçurumları. Yollar geniş mi, dar mı? Son sürat gidebilir miyim? Keskin virajlar var mı? Kimi neş’e bulur aynı olayda, kimi keder. Kimi felaket, kimi bereket olarak görür yağmuru. Güneş açtığında kimi yerdeki çamuru, Kimi gökkuşağını farkeder. Benim deneyimlerin işine yaramaz. Ama konuşalım diyorsan biraz, İster sakla, ister çöpe at, İşte sana birkaç küçük nasihat: Yağmur da olacak elbet; kar da sis de. Değişecek her an. Dümdüz asfalt da olacak, kasis de. Hangisi ne zaman, nerede, Ben nasıl bilebilirim ki? Bu senin maceran. Dinlenme yerleri göreceksin Kimi şık, kimi salaş. Yol arkadaşların ayrılmak isterse bir yerde Ne israrcı ol, ne de kapıl derde. Sevgiyle kucaklaşıp, vedalaş. *******i tıpkı bir madenci gibi Alnındaki ışığı yak, Kendin aydınlat yolunu. İyice gör sağını, solunu; Neresi baş, neresi ayak. Başka fenerlerin ışığının ucu Uzanır belki bataklığa, kuma; Belki de Tanrı saklasın Uçuruma. İyi yoculuklar yavrum Sevinçle katıl oyuna Güven sağduyuna.
__________________
Buraya Kadarmış .. |
03-28-2009, 12:23 PM | #9 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57831
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Oturup bir ağaç altına,
Yaktı içinin mangalını... Ciğer, böbrek, Hele de yürek! Mezesi şiir, şarkı Âh edip inledi sabaha dek. Sevdiği ne zâlim kızdı! Yoktu onun da ötekilerden farkı. Sabaha doğru içini bir serinlik kapladı... Artıları, eksileri hesapladı, Lüzumsuzluğuna kızdı, İçip içip sızdı. Uyandığında, Abesle iştigali bırakıp, Son verip 'ay! 'a 'vay! 'a, Bu dünyaya Eser bırakmaya karar verdi. Bir ağaç, bir kitap, hayırlı bir evlât, Ya da hepsi birden. Doğru yolu buldun işte be adam! Çık git bu şiirden! (10.Mayıs.2004)
__________________
Buraya Kadarmış .. |
03-28-2009, 12:23 PM | #10 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57831
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Kimsenin aklına uymadı,
Kimse bağırıp çağırdığını duymadı. Kendine küçük bir iş kurdu, Haramdan hep uzak durdu. Oldukça güleçti. Sakınarak tekmeden, Fazla dikkat çekmeden Bu dünyadan gelip, geçti. Maddeye tapmadı, İstemediği hiç bir şeyi Yapmadı. İsmet Paşa’yı pek severdi, Hep onun partisine oy verdi. Bin dokuz yüz seksen beşte İkinci kalp krizinde … anlayın işte. Komşulari bir yandan “Ne iyi adamdı! ” dediler, Bir yandan helva yapıp yediler. Yastığının altından çıkan şiir defteri elden ele dolaştı, Bu kadar duygulu oluşuna herkes şaştı. Başka şey yoktu mısralarında hasretten, hüzünden Öğrendiler hiç evlenmediğini yirmisinde ölen ilk aşkı yüzünden. (Kapılar kitabından)
__________________
Buraya Kadarmış .. |
Bu Konudaki Online üyeler: 2 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 2) | |
|
|