![]() |
![]() |
#21 |
Aşmış Üye
![]() Kayit Tarihi: Jun 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 50,904
Teşekkür Etme: 70 Teşekkür Edilme: 143 Teşekkür Aldığı Konusu: 89
Üye No: 43266
Rep Power: 12015
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ANLAM BİLİM
Anlamları inceleyen bilim... Semantik olarak da bilinir. Anlambilim felsefi ya da mantıksal ve dilbilimsel olmak üzere iki farklı açıdan ele alınabilir. Felsefi ya da mantıksal yaklaşım, göstergeler ya da sözcükler ile bunların göndergeleri arasındaki bağlantıya ağırlık verir ve adlandırma, düz anlam, yan anlam, doğruluk gibi özellikleri inceler. Dilbilimsel yaklaşım ise, zaman içinde anlam değişiklikleri ile dilin yapısı, düşünce ve anlam arasındaki karşılıklı bağlantı gibi konular üstünde durur. Felsefe ve dilbilim alanlarında anlambilim, bir dilin göstergeleri ile bunların anlamları arasındaki bağlantının incelenmesidir. Anlambilime farklı yöntem ve amaçlarla yaklaşılsa da, her iki alan da insanların dilsel anlatımlardan nasıl anlam çıkardıklarını açıklamaya çalışmıştır. Felsefe sorunları bir dil içinde ifade edilmek zorunda olduklarından, sonunda dilin kendisi ile ilgili soruşturmalar haline dönüşürler. 1920’lerde ve 1930’larda olgucu okulun mantıkçıları, dile matematik ve mantıkta bulunan kesinliği ve açıklığı getirmeye çalışmışlardır. Onlara göre “doğal diller” açıklıktan ve kesinlikten uzaktır. Bu nedenlerden belirsizlik ve çokanlamlılıktan arınmış “ideal” bir dil üzerine kurulu bir anlambilim kuramı geliştirmeye çalışmışlardır. |
![]() |
![]() |
![]() |
#22 |
Aşmış Üye
![]() Kayit Tarihi: Jun 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 50,904
Teşekkür Etme: 70 Teşekkür Edilme: 143 Teşekkür Aldığı Konusu: 89
Üye No: 43266
Rep Power: 12015
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ANTİMORAL
Ahlak karşıtı |
![]() |
![]() |
![]() |
#23 |
Aşmış Üye
![]() Kayit Tarihi: Jun 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 50,904
Teşekkür Etme: 70 Teşekkür Edilme: 143 Teşekkür Aldığı Konusu: 89
Üye No: 43266
Rep Power: 12015
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ANTİNOMİ (Çatışkı)
Saltığı çözümlemek için usun düşmek zorunda bulunduğu çelişki... Kant terimidir. Alman düşünürü Kant’a göre saltığın alanındaki bütün önermeler çatışıktır. Çünkü bu önermeler üzerinde deney yapılamayacağı için karşılıkları da aynı güçle ileri sürülebilir. Sözcük oyunlarına dayanan kozmolojik tanıtlarsa her iki karşıt önerme için ileri sürülebilir. Kant nesneye olduğu gibi özneye de kesin bir bilinemezlik yakıştırır ki bu gibi kozmolojik önermelere saf usun çatışkıları adını verir ve bunları dört ana çatışkı da toplar. 1) Nicelik çatışkısı:”Evren sınırlıdır-evren sınırsızdır “ 2) Nitelik Çatışkısı:”Özdek bölünmez atomlardan yapılmıştır-özdek sonsuzca bölünebilir.” 3) Bağıntı çatışkısı: “Her şey zorunlu olarak bağıntılıdır-hiçbir şey zorunlu olarak bağıntılı değildir.” 4) Kiplik çatışkısı: “Evrenin nedeni olan zorunlu bir varlık vardır-evrenin nedeni zorunlu bir varlık değildir.” Kant’a göre anlık duyumsal deneyin sınırlarını aşamayacağından duyumsal deneyin dışında kalan bu gibi önermelerin savı kadar karşı savı da aynı kesinlikle tanıtlanabilir, bu halde hem savı hem karşı savı doğru saymak gerekir ki bu bir çatışkıdır. |
![]() |
![]() |
![]() |
#24 |
Aşmış Üye
![]() Kayit Tarihi: Jun 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 50,904
Teşekkür Etme: 70 Teşekkür Edilme: 143 Teşekkür Aldığı Konusu: 89
Üye No: 43266
Rep Power: 12015
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ANTROPOMORFİZM
İnsan niteliklerini başka bir varlığa, özellikle Tanrı’ya aktarılması. İlkel insanlarda başlayan bu tasarım, önce cansızları canlı saymakla başlamıştır. Daha sonra, tanrılara, çeşitli mitolojilerde görüldüğü gibi, insan biçimi ve nitelikleri yakıştırılmıştır. Bu anlayış, antikçağ Yunanlılarında, Homeros-Hesiodos ikilisinin tanrıları insan biçiminde ve insan niteliğinde olarak düşünmeleriyle başlamıştır. Homeros-Hesiodos’un mitolojik tanrıları, insanlar gibi; sevişirler, düşünürler, kıskanırlar, acı çekerler ve birbirlerinin ayaklarını kaydırırlar. Bu anlayışın nedeni, Yunanlıların her şeyi canlı, devimli biçimli düşünme eğilimleridir ve ilkel canlıcılığın izlerini taşır. Antropomorfizmin örnekleri ilahi dinlerde de görülür. Örneğin Hıristiyanlığın Andians tarikatı, kutsal kitaptaki sözlerin gerçek anlamıyla anlaşılmasını önerir ve örneğin tanrının eli deyimini etki anlamında değil insanlardaki al anlamında anlar. Müslümanlık ve Yahudilik’ de bu örtülü bir biçimde gerçekleşmiştir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#25 |
Aşmış Üye
![]() Kayit Tarihi: Jun 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 50,904
Teşekkür Etme: 70 Teşekkür Edilme: 143 Teşekkür Aldığı Konusu: 89
Üye No: 43266
Rep Power: 12015
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() A POSTERİORİ
Deneyden sonra ve onun ürünü olarak elde edilendir. Deneyden önce ve ondan bağımsız olarak anlamını dile getiren Latince apriori deyimiyle birlikte kullanılır. Kant’ın felsefesinde önemli yer tutar. |
![]() |
![]() |
![]() |
#26 |
Aşmış Üye
![]() Kayit Tarihi: Jun 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 50,904
Teşekkür Etme: 70 Teşekkür Edilme: 143 Teşekkür Aldığı Konusu: 89
Üye No: 43266
Rep Power: 12015
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() A PRİORİ
Deneyden önce alan... Deneyden sonra olan anlamındaki Aposteriorinin (sonsal) karşıtıdır. Deneyden çıkarsamadığı ve bundan ötürü de deneyden önce olduğu varsayılan bilgi sorunu antikçağ yunan düşüncesinde oluşmuş, skolastiklerce geliştirilmiştir, Alman düşünür Kant’ın sisteminde önem kazanmıştır. Her iki terimi de ortaya atan XIV. Yüzyıl skolastiklerinden Albert le Grande de Saxe’tır. Antikçağda Aristoteles tümelden tikele yapılan uslamlamayı önsel kanıt (apriori) ve buna karşı tikelden tümele yapılan uslamlamayı sonsal kanıt (aposteriori) saymıştır. Çünkü birincisinde ussal bir ilkeden, ikincisindeyse duyumlarla algılanan ve bundan ötürü de deneysel olan bilgilerden yola çıkılıyordu. Birincisi önsel bilgiden yola çıkan bir tümdengelim uslamlama, ikincisi sonsal bilgiden yola çıkan bir tümevaran uslamlama’ydı. Özellikle Hıristiyan metafiziği, tanrının varlığını kanıtlamak için deneyden yaralanmak imkansız bulunduğundan, zorunlu olarak ussal ve bundan ötürü de önsel olan(apriori)’dan yararlanmıştır. Gerçekte hiçbir önsel bilgi bulunmadığı halde önselliğin yüzyıllarca savunulmasının gerçek nedeni bu zorunlulukta yatar.idealist felsefe tarihi bir bakıma böylesine bir savunmanın tarihidir. Fakat bilimsel açıdan hiçbir önsel bilgi yoktur |
![]() |
![]() |
![]() |
#27 |
Aşmış Üye
![]() Kayit Tarihi: Jun 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 50,904
Teşekkür Etme: 70 Teşekkür Edilme: 143 Teşekkür Aldığı Konusu: 89
Üye No: 43266
Rep Power: 12015
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ARANEDENCİLİK (Okasyonalizm)
Bütün olayların tek gerçek nedeninin Tanrı olduğunu öne süren, insana neden gibi görünen bütün öbür şeylerin Tanrının istencini yansıtan birer araneden olduğunu savunan felsefe öğretisi. Descartes'ın ruh ve beden ikiliğini çıkış noktası olarak alan aranedencilik, bu tözler arasında ancak Tanrının aracılığıyla bağ kurulabildiğini söyler. (Savunucuları: Batı felsefesinde: Geulincx, Malebranche; İslam felsefesinde: Gazali.) |
![]() |
![]() |
![]() |
#28 |
Aşmış Üye
![]() Kayit Tarihi: Jun 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 50,904
Teşekkür Etme: 70 Teşekkür Edilme: 143 Teşekkür Aldığı Konusu: 89
Üye No: 43266
Rep Power: 12015
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ARİSTOTELESCİLİK
Alm. Aristotelismus, Fr. aristotelisme, İng. Aristotelism, es. t. Aristetalisiye (Felsefe ve Tanrıbilimde) Yunan filozofu Aristoteles'e dayanan, deneysel gerçekçi eğilimli, aynı zamanda ereksel bir dünya görüşü niteliğindeki düşünce doğrultusu. |
![]() |
![]() |
![]() |
#29 |
Aşmış Üye
![]() Kayit Tarihi: Jun 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 50,904
Teşekkür Etme: 70 Teşekkür Edilme: 143 Teşekkür Aldığı Konusu: 89
Üye No: 43266
Rep Power: 12015
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ARKHE
Batı Anadolu kıyılarındaki kentlerde yaşamış Sokrates öncesi filozofların ilke “temel” “ana madde” anlamı kazandırdıkları sözcüktür, unsurdur. Antik çağda Anadolu Yunanlıları düşünsel çabaya bir ilk nedeni araştırmakla giriştiler. İlk kez iki her zaman dört ediyorsa bunun tanrıların keyiflerinin üstünde bir ilk ve değişmez nedeni olmalıdır. Dünya nasıl yapılmıştır? Bitkiler, hayvanlar, insanlar nasıl oluşmuşlardır? Bütün bu varlıkların başı, kökü, kaynağı nedir? Gibi sorular sorulmuştur. Bilinen tarih içinde sözcüğü felsefi anlamda ilk kullanan Batılı anlamda ilk filozof sayılan Thales’tir. Thales her şeyin arkhesi su demiştir. Thales sözcüğü her şeyin “ana maddesi”,”dayandığı ilk”,çıktığı kaynak” gibi anlamlarda kullanıp, doğaya ve doğadaki gelişmeler kendi içlerinde bulunan doğa ötesi açıklamalar gerektirmeyen bir kaynağa geri götürme çabasından söz eder. Böylece bilimsel düşüncenin öncüsü sayılır. Daha sonra Anaksimandres bu ilk nedenin belirsiz bir cevher, Aneksimenes ise bunun hava olduğunu söylemiştir. Aristoteles ise arkhe her şeyin temeli özüdür. Bütün öteki şeyler ondan çıkar, ama o hep var olmakta devam eder. Metafizik idealist felsefede bütünüyle bu ilk (arkhe) düşüncesine dayanır. Metafiziğin en belli ve açık biçimi olan dinsel düşünceye göre bu ilk tanrı’dır. Arkhe düşüncesi “ilk”leri “başlangıç”ları “temel”leri arayan düşünüş biçimiyle daima iç içedir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#30 |
Aşmış Üye
![]() Kayit Tarihi: Jun 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 50,904
Teşekkür Etme: 70 Teşekkür Edilme: 143 Teşekkür Aldığı Konusu: 89
Üye No: 43266
Rep Power: 12015
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() AŞKIN (transcendant)
Üstün olan, insanlık düzeyinin üstüne çıkan (Tanrı). |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Bu Konudaki Online üyeler: 1 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 1) | |
|
|