www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Her Telden > Revir

Revir Sağlık bölümü, Burada hastalıklar hakkında bilgi bulabilir sağlık konularını tartışabilirsiniz.

CevaplaCevapla
 
Konu Seçenekleri Görünüm Şekli
Eski 04-21-2010, 09:07 PM   #31
styla45
Forum Kalfası
 
styla45 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3455
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi : styla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

KANSIZLIK
Hurma: Türüne göre değişse de hurmaların birçoğu yüksek oranda demir içerir. Besin değeri yüksek ve önemli bir enerji kaynağıdırlar. Doğal müshil etkisine sahiptir. Kurutulmuş olanlarına göre daha yüksek oranda su ve daha düşük kalori içerir.
İDRAR VE BÖBREK
Pancar: Böbrekleri çalıştırır. Önemli bir potasyum kaynağıdır. Vücuttaki tuz oranını dengeler. Bu sayede böbrekler ve idrar yollarının çalışmasını destekler.
Kavun: Orta boy bir kavunun yarısı, günlük C vitamini ihtiyacını tamamen karşılar. A vitamini ve betakaroten içerir. Bunlar antioksidan, yani vücudu temizleyici etkiye sahiptir. Böbrekleri rahatlatır. Yüksek miktarda su ve düşük miktarda kalori içerir.
DİYABET
Kuru fasulye: Lif açısından zengin bir besindir. Bu da diyabet riskini büyük oranda azaltır.İçerdiği karbonhidratları vücudun şekere dönüştürmesi uzun sürer.
Mercimek: B vitamini, demir, kalsiyum, potasyum, fosfor ve magnezyum içerir. Çözünebilir lif içermesi sayesinde kandaki kolesterol oranını düşürür. Bu nedenle diyabet ve kalp hastaları için kaçınılmaz bir besindir.
BAŞ AĞRISI
Nane: Nane çayı baş ağrılarını dindirmek için birebirdir. İçerdiği mentol ve mentol doğal yağları sayesinde mideyi rahatlatma etkisine de sahiptir.
Biberiye: Kimyasal içerikleri sayesinde doğal bir ağrı kesici görevi görür.
Çikolata: Doğal antidepresan özelliği vardır. Çikolata magnezyum ve demir içerir. Sinirleri gevşetici özelliği sayesinde baş ağrısını dindirir.

VÜCUT SU TUTMUŞSA
Kuş üzümü: 100 gramı günlük C vitamini ihtiyacının tam 3 katını karşılar. Antibakteriyel ve yanmayı önleyici etkileri vardır. Zengin potasyum ve düşük tuz içeriği, dehidratasyonu olanlar için önemli bir doğal ilaçtır.
Kabak: 100 gram kabak günlük folik asit ihtiyacının 4'te birini karşılar. Yüksek orandaki potasyum sıvı-tuz dengesini sağlar.
Tahıl: İdrar yollarını açıcı, çalıştırıcı ve rahatlatıcı etkileri sayesinde dehidratasyonu rahatsızlığı bulunanların mutlaka yemeleri gerekir. Mideyi rahatlatıcı özelliği vardır.
EĞER MİDENİZ RAHATSIZSA
Tarçın: Mide yanmalarını ve kusma hissini alır.
Hindistan cevizi: Sütlü içeceklere eklendiği zaman mideyi gevşetici ve gazını alıcı bir etki yaratır. Mide bulantılarını önler.
Lahana: Mayalanma sırasında laktik asit üretir. Bu da sindirim sistemindeki zararlı bakterileri öldürerek sindirime yardımcı olur.
styla45 Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-21-2010, 09:07 PM   #32
styla45
Forum Kalfası
 
styla45 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3455
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi : styla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

GUT (DAMLA HASTALIĞI)
Hamsi: Omega-3 yağı açısından çok zengindir. Kolesterol seviyesini düşürür. Kanın pıhtılaşmasını önleyerek damar tıkanıklığı, kalp krizi ve dolayısıyla da felç geçirme riskini düşürür. Haftada en az 1 kez yemek gerekir. Kalp hastaları için bu miktar haftada 3-4 porsiyon olmalıdır.
ADET SANCISI
Muz: İçerdiği yüksek oranda B6 vitamini sayesinde kadınların adet dönemi sancılarını büyük oranda azaltır. Doğal bir ağrı kesici gibidir.
Tarçın: Koli basilinin üremesini önler. Limon çayına balla birlikte eklenerek içildiğinde hem nezlenin yol açtığı boğaz ağrılarına hem de adet dönemi sancılarına iyi gelir.
HAMİLELİK
Enginar: Bol miktarda folik asit ve potasyum içerir. Düşük yağ oranı, sindirimi kolaylaştırıcı etkisi, antioksidan özellikleri sayesinde anne adayı ve bebeğin sağlığına önemli faydaları vardır.
Böğürtlen: E vitamini içerir. Vücuttaki zararlı besin atıklarının temizlenmesini sağlar. C vitamini boldur. Cenini korur.
ÇÖLYAK HASTALIĞI
Kestane: Önemli bir enerji kaynağıdır. Kolayca sindirilebilir. Çölyak hastaları için buğday içermeyen un kaynağı olabilir. E ve B6 vitaminleri içerir. yağ oranları düşüktür.
TİROİD
Midye: Omega-3 yağı açısından zengin bir besin kaynağıdır. İçerdiği selenyum minerali tiroit bezlerinin normal işleyişi için gereklidir.
FELÇ
Turunçgiller: C vitamini zengini turunçgiller içerdikleri flavonoid adlı antioksidanlar sayesinde atardamarların, kalbin zarar görmesini önlüyor. Portakal içerdiği folik asit, kalp dostu potasyum ve kalsiyum sayesinde sağlıklı alyuvar hücrelerinin çoğalmasına neden oluyor.
Hamsi: Kolesterolü düşüren ve kan pıhtılaşmasını önleyen Omega-3 bol bol var.
ASTIM
Soğan: Sarımsakla birlikte enfeksiyonlarla mücadele eder. Kükürt bileşimleri atardamarların zarar görmesini önler. Soğan; kemik erimesine de iyi geliyor.
ARTİRİT
Enginar: Enginarın en büyük özelliği toksinleri temizleme yeteneğidir. Bu nedenle artirit ve romatizması olan hastalara özellikle tavsiye ediliyor. Cynarine adlı madde, karaciğer ve safra kesesinin rahatsızlanmasını engelliyor.
STRES
Mayan kökü: Antivirüs etkisi vardır. Karaciğeri korur. Adrenalin salgılanmasını dengeler. Stresle başa çıkabilmek için gerekli olan kortizol hormonunu salgılatır.
ÜLSER
Lahana: Ülseri olan kişiler için tonik, yani mideyi temizleyici etki yaratır. Yüksek oranda C vitamini içerir. Kırmızı lahana vücutta antioksidan özelliğe sahip A vitamini içerir. Kanseri önleyici etkiye sahiptir.Çiğ olarak salatalara katılması tavsiye edilir.
KEMİK ERİMESİ
Kayısı: Yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum içerir.
Süt: Kalsiyum, protein, B2-A-E-D vitaminleri, folik asit, fosfor ve demir kaynağıdır. Kalsiyum, D vitamini ve fosfor ile birlikte kemikleri ve dişleri güçlendirmek için çalışır. Bunların eksikliği kemikleri eritir.
ARAÇ TUTMASI
Zencefil: Sindirime yardımcı olur. Mide bulantısını giderir. Enerjinizi artırır. Seyahatin ve otomobilde uzun süre gitmenin yol açtığı bulantı ve rahatsızlıkları azaltır.
CİLT SORUNLARI
Papatya: Bitkisel yağ ve kimyasallar içerir. Çay olarak içildiğinde sindirime yardımcı olur, karın ağrılarını dindirir. Sıcak bir banyonun ardından hazırlanacak papatya çayı torbaları, egzamanın neden olduğu kaşıntı ve yanmaları alır.
Acı pul biber: Portakaldan 3 kat daha fazla oranda C vitamini içerir. Capsantin adlı kimyasal madde zona hastalığının neden olduğu ağrıları dindirmek için yapılan kremlerde kullanılır.
Portakal suyu: Bir bardak portakal suyu günlük C vitamini ihtiyacınızın tamamını karşılar. İçindeki potasyum vücudun su dengesini korur; cildin kurumasını, kırışıklıkların meydana gelmesi önler.
Portakal yağı:Susam yağıyla karıştırılarak kullanıldığında iyi bir cilt yağı elde edilir.Ayrıca;selülitli bölgelere portakal yağıyla masaj yapılması tavsiye edilir.
LAKTOZ DAYANIKSIZLIĞI
Badem: Yüksek oranda kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, E vitamini, B2 vitamini, antioksidan içerir. Bu nedenle laktoz (süt şekeri) dayanıksızlığı bulunan ve günlük gıdalar yiyemeyen kişiler için badem ideal bir besin kaynağıdır.
styla45 Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-21-2010, 09:08 PM   #33
styla45
Forum Kalfası
 
styla45 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3455
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi : styla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

KALP
Bezelye: Haftada 10 porsiyon domatesli bezelye yemeği yiyen bir erkeğin, yemeyene oranla prostat kanserine yakalanma riski yüzde 35 daha az. B vitamini ve protein deposu olan bezelye, kalp için de çok önemli.
Kepekli Ekmek: Kalp hastalıklarıyla bağırsak kanseri için faydalıdır.Günde 12 gramdan fazlası kişiye göre zararlı olabilir.
Kiraz: 100 gramında 40 kalori bulunuyor. İçerdiği ellegic asit, vücudu kansere karşı korurken,kiraz kalp damarlarındaki normal bir kan dolaşımını sağlar. Çok kiraz yenmesi, gut hastalığına yakalanma riskini de düşürür.Günde 20 kiraz yemek 1 aspirin yerine geçiyor.
Çikolata: E vitamini, magnezyum ve demir; kalp hastalıklarına yakalanma riskini düşürür. Günde en fazla 1 çikolata yiyin.
Elma: Günde 5 adet yiyin.
Mısır Gevreği: Günde 1 tabak yeterli.
Salatalık: Diyet yapanların en büyük yardımcısı olan salatalık, kolesterolü düşürür. Kalbi güçlendirir. Unutmadan ekleyelim. Salatayı soymadan yiyin. Çünkü kalbi kuvvetlendiren madde, kabuğu ile derisi arasında bulunuyor.
Yumurta: Tüm yiyecekler içinde en kaliteli proteini içerir. En önemli özelliği, kolesterol oranını düzenleyen lesitin maddesi içermesi. Tavada az yağda pişirilmiş yumurtayı tavsiye ederiz.
Sarımsak: Mutfağınızdan eksik etmeyin. En az 1000 doğal tedavide kullanan sarımsak, sindirim sisteminden, kansere, kan dolaşımından kalp hastalıklarına kadar her şeye yaralı. Ancak hamileler dikkat olmalı. Aşırı sarımsak da kalp yanmaları ve çarpıntılarına yol açar. Günde bir diş yeter.
Humus: E vitamini zengini humus, kanda kolesterol oranını da ayarlar.
Kavun: Bir kavunun yarısı insan vücudunun günlük C vitamininin ihtiyacının tamamını, A vitaminin de yüzde 15'ini karşılar. Kavun, kalp ve böbrek hastalarının diyetlerinde sıkça kullanılan bir meyvedir.
Süt:Tam bir kalsiyum, protein, folik asit, A, E ve D vitaminleriyle fosfor deposu. Çocuk ve genç ve hamilelerin günde en az yarım litre süt içmesi tavsiye ediliyor.
Şeftali: Bir şeftali, günlük C vitamini ihtiyacınızın yarısını karşılar. Sindirimi kolay olan meyvanın koyu renklilerini tercih edin. Çünkü kabuğuna renk veren betakarotene maddesi, kalp ve kansere karşı faydalıdır.
Pirinç: E ve B12 dışında tüm B vitaminleri ve potasyum içerir. Özellikle kolon ve bağırsak kanserlerine karşı faydalıdır.Kolesterolü düşürdüğünden kalbe iyi gelir.
Tuz: Vücuttaki kan dolaşımını ve sinir sistemini düzenler. Mide kanseri, kemik erimesi, kalp sorunlarına bire birdir. İngiliz Sağlık Bakanlığı, halkına günde 9 gram tuzun kafi olduğunu, aşırısının vücuda zarar vereceğini açıkladı.
Çay: Günde 2 bardak içilen çayla, 4 elma, 5 soğan, 7 portakal yemiş gibi kalp dostu antioksidan madde almış olursunuz. İngilizler, özellikle çocukların haftada en az 6 bardak sütlü çay içmesini öneriyor.
Ton Balığı: Kolesterol ve tansiyonu düzenler. Anemi hastalığına karşı D ve B12 vitamini içerir. Birçok kansere karşı vücudu içerdiği nikotinik asitle korur. Bir konserve ton balığı vücudun D vitamini ihtiyacının tamamını karşılıyor.
Hindi Eti: 125 gramı, vücudun günlük folik asit ihtiyacını karşılar. Folik asit, kan hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur.
Karpuz: Bir dilimiyle günlük C vitamini ihtiyacınızın %80'nini karşılarsınız. İçerdiği potasyum, kan dolaşımını sağlar
styla45 Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-21-2010, 09:08 PM   #34
styla45
Forum Kalfası
 
styla45 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3455
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi : styla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

KANSER
Kayısı: Antioksidan olan betakaroten açısından zengindir. Hücrelere ve dokulara zarar veren moleküllerin etkisini ortadan kaldırarak kansere karşı koruyucu etkisi vardır. Lifli olduğu için bağırsakları koruyucudur.
Tahıllar: Arpa, mısır, buğday, yulaf gibi tahıllar B ve E vitamini, potasyum ve kalsiyum içerir. Kanserojen maddelerin vücuttan atılması sürecini hızlandırır. Tahıl ağırlıklı bir beslenme rejimi, bağırsak kanseri riskini yarı yarıya azaltıyor.
Fasulye: Fasulye, C vitamini ve betakaroten gibi kalp hastalığı ve kanseri önleyen antioksidanlar açısından zengindir. B vitamini de seks hormonlarını kuvvetlendirir.
Pancar: Demir ve folik asit açısından zengin olan pancar eski çağladan beri kan hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Amerikalı uzmanlar pancar suyunun sarılık tedavisinde de etkili olduğunu belirtiyor.
Lahana: Kanserli hücrelerin çoğalmasını önleyen karoten maddesi içerir.
Havuç: Tam 40 araştırma havuç tüketimi arttıkça kanser riskinin azaldığını ortaya koymuştur. Bunun temel nedeni betakaroten, C ve E vitaminleri gibi antioksidanlar açısından zengin oluşudur.
Nohut: Yağ düzeyi düşük olan ve kolesterol içermeyen nohut kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyum, bakır, manganez, betakaroten ve folik asit açısından zengindir. Göğüs kanserine karşı korur.
İncir: Potasyum, demir ve kalsiyum içerir. Sindirim sistemine yardımcı olur. Eski çağlarda kanserli hücrelerin tedavisinde kullanılan incir, modern tıp tarafından da kansere karşı koruyucu olarak öneriliyor.
Sarımsak: Bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve kansere, yüksek kolesterole, kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarına karşı koruyucu etkisi vardır.
Fındık: Kalp krizine karşı koruyucu olan E vitamini açısından en zengin besinlerin başında gelir. Her gün yenilen bir avuç fındık kansere ve kırışıklıklara karşı koruyucudur.
Mercimek: B vitamini, demir, kalsiyum, magnezyum, fosfor ve potasyum içerir. Lifli özelliği kandaki kolesterol oranını düşürür, şeker ve kalp hastaları için yararlıdır.
Zeytinyağı: İçindeki omega yağ asitleri, kandaki kolesterol düzeyini dengede tutar. Antioksidan özelliği olan E vitamini açısından da zengindir. Bu sayede kalp krizi, felç, kanser ve erken yaşlanmaya karşı beyni koruyucu etkiye sahiptir.
Soğan: Bağışıklık sistemini güçlendirir. İçerdiği allicin ve sülfür; mide ve bağırsak kanserine karşı koruyucu etkiye sahiptir. Son araştırmalar kemik erimesine karşı, peynir ve sütten daha etkili olduğunu göstermiştir.
Şeftali: Teki bile insanın C vitamini ihtiyacının yüzde 50,sini karşılayabilir. Sindirimi kolaydır. Kansere ve kalp krizine karşı koruyucu olan betakaroten açısından da zengindir. Bir tanesinde 33 kalori vardır.
Pirinç: Pirinç mükemmel bir enerji kaynağıdır. E ve B vitaminleri açısından zengindir. Bağırsak kanserine karşı koruyucu olan pirinç, kolesterolü düşürerek kalp krizi riskini de azaltır.
Çilek: Kolesterol düzeyini düşürür ve sindirim sistemini düzenler. Ellegic asit adı verilen kansersavan bir maddeyi de içerir.
Domates: Likopen açısından zengin ender bitkilerden biridir. Likopen, pankreas gibi çeşitli kanser hastalıklarını önleme konusunda hayati önemdedir. C vitamini açısından zengindir ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Lifli bir besin olması da bağırsak kanseri riskini azaltır.
GÖZ
Mısır: Zeaksantin adlı bir bitkisel bileşim içerir.Bu madde yaşa bağlı olarak gelişen görme bozukluklarını azaltır.
Ispanak: Antioksidan özelliği taşıyan A vitaminine dönüşen betakaroten içerir. Sağlıklı gözler için gereklidir. Katarakt ve diğer göz tabakalarının bozulmasına karşı lutein maddesi de içerir.Pişirdikten sonra hemen tüketin; beklemesi halinde içindeki yararlı maddeler toksik maddelere dönüşebilir.
BAĞIRSAK
Elma: Protein, vitamin ve doğal kimyasallar sayesinde sindirime yardımcı olur. Sindirimi kolaylaştırır. Bağırsak sorunları çeken kişiler için dengeleyici ve normalleştirici besin olarak nitelenirler.
styla45 Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-21-2010, 09:08 PM   #35
styla45
Forum Kalfası
 
styla45 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3455
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi : styla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

Beslenme ve kanser ilişkisi:
Vitaminlerin, özellikle A ve E vitaminleri gibi antioksidan özelliği taşıyanların, kanseri önlemede önemli rol oynadıkların savunan birçok araştırma yapılmıştır. Örneğin, Japonya’da 250.000 kişi üzerinde 10 yıl süren bir inceleme yapılarak, A vitaminini ve beta-karoten ile çeşitli kanser vakaları arasında bir bağlantı aranmıştır. Çeşitli araştırma bulgularından, beta-karoten içeren sebzelerin her gün tüketilmesi durumunda, akciğer, bağırsak, mide ve prostat kanseri riskinin azaldığı sonucuna varılmıştır. Sigara içen kişilerin de A, C ve E vitaminlerini düzenli almaları halinde, akciğer kanseri olma riskinin azaldığı iddia edilmektedir
styla45 Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-21-2010, 09:08 PM   #36
styla45
Forum Kalfası
 
styla45 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3455
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi : styla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

Yağlı Besinler ile Kanser Arasındaki İlişki

Yağlı yiyeceklerin mi, yoksa günlük kalori tüketiminin çok yüksek olmasının mı kanser riskini artırdığı gibi bazı önemli sorulara, henüz kesin yanıt bulunamamıştır. Gene de beslenmesinde yağ oranı yüksek olan bir kişi, aynı zamanda fazla kalori alan ve aşırı kilolu olma olasılığı yüksek olan bir kişidir. Bu nedenle, yağ tüketimi kısıtlanınca, kalori alımı da kısıtlanmış ve sonuçta her ikisinin de doğurabileceği kanser riski azaltılmış olur.

Yağlı yiyeceklerin özellikle meme, prostat ve bağırsak kanserlerine neden olabilecekleri yönündeki bulgular yaygındır. Örneğin, İngiltere’de son yıllarda yapılmış olan bir araştırma 50 bağırsak kanserli hasta ile, 50 sağlıklı kişinin beslenme alışkanlıklarını karşılaştırmış ve kansere yakalanmış kişilerin sağlıklı kişilere oranla % 14 fazla yağ ve % 16 fazla kalori aldıklarını saptamıştır.

Kadınlarda ölüme en fazla sebep olan kanser türü meme kanseridir. Günlük beslenmelerinde çok yağlı yemekleri seçen kadınlarda meme kanserinin daha sık ortaya çıktığı varsayımı üzerinde çok ciddi olarak durulmaktadır. Beslenmedeki yağ oranı ile meme kanseri arasındaki ilişkiyi saptamak amacıyla çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Örneğin, günlük diyetlerinin ancak % 20’si yağdan oluşan Japon kadınlarında meme kanserine Amerikalı kadınlardan önemli ölçüde az rastlanmaktadır. Bu bulguların soydan, yani kalıtımdan kaynaklanıp kaynaklanmadığını araştırmak amacıyla Amerika’ya göz eden Japon kadınları da ayrıca incelenmiştir. Amerika’ya göç etmiş kadınların torunları üzerinde yapılmış olan araştırmaya göre, bu yeni kuşak, Amerikan kadınları ile benzer oranlarda meme kanserine yakalanmışlardır. Polonyalı kadınlar üzerinde yapılan benzer bir araştırmada da, benzer sonuçlar elde edilmiştir. Bu araştırmaların sonuçlarına göre, meme kanseri söz konusu olduğunda, beslenme alışkanlıkları en az genetik faktörler kadar, belki de daha önemlidir. Bu sonuçlar, kadınlarımızın bu konuyu ciddiye almaları için yeterince uyarıcı değil mi?

Yukarıda aktarılan bulguları desteklemek amacıyla, Japonya’da değişmekte olan beslenme alışkanlıklarına bir göz atmakta yarar olabilir. Japonya’da Batı kültürünün etkisi arttıkça, yağlı yiyecekleri tüketme oranı da artmıştır. Buna paralel olarak da Japon kadınlarında meme kanserinde artış gözlemlenmiştir
styla45 Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-21-2010, 09:08 PM   #37
styla45
Forum Kalfası
 
styla45 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3455
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi : styla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

Lifli Besinler ile Kanser Arasındaki İlişki

Son olarak lifli besinlerin kanser üzerindeki etkisinden söz edelim. Lifler, bitkilerin hücre duvarlarından oluşmaktadır. Son 30 - 40 yıldır Afrika’da yapılmış olan çeşitli araştırmalar sonucunda, yağ ve kalori oranı düşük olan lifli besinlerin birçok hastalığı önleyebileceği anlaşılmıştır. Özellikle suda çözülmeyen liflerin bağırsak kanserini önlediği tezini kanıtlayan birçok araştırma yapılmıştır. Ancak, bu tür bulgular henüz kesinlik kazanmamıştır. Bu nedenle, sağlıklı beslenme için genel kural olan “ne çok fazla, ne çok az” deyimini anımsayıp, diğer besin maddeleri gibi, lifli besinleri de ne aşırı tüketmeli, ne de onlardan kendimizi yoksun bırakmalıyız.
C Vitamini Kanseri Yenmede Yardımcı

C vitamini içeren bir çok meyve ve sebze size sağlıklı bir yaşam kılarken, kanserden de korunmanızı sağlıyor. Uzmanlar C vitamininin bağışıklık sisteminin optimal fonksiyonu için gerekli olduğuna ilişkin somut kanıtlar gösterebiliyorlar.

C vitamini antikanser aktivitesi olan interferon üretimini canlandırıyor. Bunun yanı sıra NK-Naturel Killer büyük miktarda C vitamini içeriyorlarsa aktif olarak kanserle savaşabiliyorlar.

Kansas, Wiehita’da bulunan İnsan Fonksiyonları Merkezi yöneticisi olan Dr. Hugh Riordan, hücreye zararlı serbest radikallere karşı korumaya yardım eden enzimler olan, hücrelerarası peroksidazları C vitamininin arttırdığını, ayrıca C vitamininin kanser hücrelerine karşı diğer hücrelerden 20-30 kez daha toksik olduğunu bildiriyor. Dr. Riordan C vitamini alan kanserli hastaların zihinlerinde ve iştahlarında önemli derecede bir artış olduğunu ve ağrı kesici ilaçlara olan gereksinimlerinin azaldığını belirtiyor.

Yapılan diğer araştırmalarda, C vitamininin bazı Kemoterapi ilaçlarının antikanser etkilerini arttırdığı gözleniyor. C vitamini radyasyon tedavisinde de etkili olurken tedavide sağlıklı dokuları da korumada etken rol oynuyor.

İskoçya’da yapılan bir araştırma 100 kanser hastasına günde 10 gr verilen C vitamininin, hastaların yaşam sürelerini uzattığını ve yaşam kalitelerini de olumlu derecede etkilediğini gösteriyor.

Dr. Michael N. Schachter, “C vitamini ile yapılan tedavide günlük dozaj 4-6 gram olmalı fakat bu miktar gün içinde bölünerek alınmalı” diyor. Dr. Schachter, günlük dozajın bağırsak toleransı elde edilene kadar arttırılacağını da ekliyor. Bundan sonra dozaj, o düzeyin hemen altına indiriliyor ve aylarca hatta yaşam boyu sürdürülüyor.

C vitamini ile yapılan tedaviler sırasında hastalar ishalden şikayetçi olabilirken, gaz veya şişkinlikte yaşanılan durumlar arasında yer alıyor. Beslenme uzmanları hastalarda bu gibi şikayetlerin oluşmasını önlemek için vitamininin, daha az asitli olan, kalsiyum askorbat tuzu halinde alınmasını tavsiye ediyorlar.

Dr. W. Lee Cowden ise, böbrek fonsiyonlarında bir anormallik olmadığı sürece eşit miktarlarda kalsiyum askorbat ve magnezyum askorbat alınabileceğini söylüyor. Sodyum askorbat, damar yoluyla veya ağızdan alındığında bir süreliğine vücudun su toplamasına neden oluyor.

C vitamini bazı lösemilerde kanserli hücrenin gelişimini hızlandırabiliyor. Uzmanlar C vitamininin bazı kişilerde, lösemi hücre hatlarında ve diğer lösemi hatlarında lösemi gelişimini hızlandırdığı gözleniyor.

Bilim adamları bu konu hakkında yeterli bir araştırma yapana kadar, hastalara dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor.
styla45 Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-21-2010, 09:08 PM   #38
styla45
Forum Kalfası
 
styla45 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3455
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi : styla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

Unutkanlığı önleyen besinler


Metropollerde yaşayan insanların sıklıkla karşılaştığı unutkanlık sorunu, bazı besinlerin düzenli kullanımıyla çözülebiliyor.

Uzmanlar, protein, karbonhidrat, vitamin ve minerallerden oluşan bir beslenme programıyla beynin performansını artırarak, dikkat ve konsantrasyon açısından güçlendirilebileceğini belirtiyor. Erken yaşta "Alzheimer" vakalarının son yıllarda giderek artması nedeniyle yapılan araştırmalarda, "kolin" adlı maddenin hafıza depolanmasında önemli rol oynadığı, eksikliğinde ise unutkanlığın oluştuğu ortaya çıktı. ABD'de yapılan bir araştırmada, "Alzheimer" rahatsızlığı ve unutkanlık sorunu bulunan hastalara,kolin açısından zengin olan yeşil yapraklı sebzeler verilmesiyle hastaların gelişme gösterildiği tespit edildi.

Öğrenme yeteneğini geliştiren ve hafıza için hayati önem taşıdığı belirtilen kolin maddesinin doğada en çok anne sütünde bulunduğunu belirten uzmanlar, beynin hafızayla ilgili bölümünün, bebeklikte yeterli kolin alınmasıyla gelişebileceğini belirtiyor. Gelişmiş ülkelerde bebek mamalarının içerisine konulan kolin maddesi, anne sütünden sonra en çok soya fasulyesi, yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar ve yumurta sarısında bulunuyor. Bu nedenle uzmanlar, unutkanlık ve erken Alzheimer rahatsızlığı için bu besinlerin düzenli olarak bir ya da birkaç öğünde tüketilmesini öneriyor
styla45 Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-21-2010, 09:09 PM   #39
styla45
Forum Kalfası
 
styla45 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3455
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi : styla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA ATESLİ HASTALIKLAR ve BESLENME


Çağımızda gelişmekte olan ülkelerde ateşli hastalıklar çocukluk çağı için başta gelen ölüm nedenleridir. Bu sonucun temelini oluşturan başlıca faktörler şunlardır.

- Kötü çevre koşulları

- Yetersiz ve dengesiz beslenme

- Temel hijyen bilgisindeki eksiklik

- Besin hazırlama ve saklama yöntemlerindeki eksiklik ve yanlışlıklardır.



Bu dersimizde çocukluk çağında karşılaşılan başlıca hastalıklarda nasıl beslenme uygulanacağını görelim.
styla45 Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-21-2010, 09:09 PM   #40
styla45
Forum Kalfası
 
styla45 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3455
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi : styla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

ATEŞLİ HASTALIKLAR

Ateşli hastalıklar hastalığın türüne ve vücutta yerleştiği yere göre isim alırlar .Bunlar;

- Menenjit

- Üst ve alt solum yolları ve akciğerlerin ateşli hastalıkları,

- Deri, böbrek ve kaslarda görülen hastalıklar

- Kızıl, Kızamık, difteri, boğmaca, su çiçeği, ishaller, kolera gibi oldukça önemli sağlık sorunlarını yaratan bir gruptur.



Resim 1. Yeterli ve dengeli beslenme çocukluk çağındaki birçok hastalığı önler.





ATEŞLİ HASTALIKLARDAN NASIL KORUNURUZ?



Kişiyi ateşli hastalıklardan korumak için beslenme durumunun düzeltilmesi gerekir.



İlk 4-6 aylık dönemde bebeğin anne sütü ile yeterli bir şekilde beslenmesi ve bunun 6-12 ay arasında ek besinlerle devam etmesi, yaşamın ilk yılında oluşabilecek enfeksiyonların, yani ateşli hastalıkların önlenmesinde etkili bir yoldur.



Ayrıca şu kurallar yaşam biçimi haline getirilmelidir.



- Temiz su kullanılması yada suyun kaynatılarak içilmesi

- Bireysel temizlik kurallarına uyma

- Besin hazırlamada temizlik

- Sağlıklı beslenme



ATEŞLİ HASTALIKLARIN BESLENME DURUMUNA ETKİSİ



Ateşli hastalıklar 3 ayrı şekilde beslenme durumuna olumsuz etkide bulunur. Bunlar



- İştahsızlık, bulantı ve kusma hastanın besin alımını güçleştirir.

• İlaç tedavisi ve barsak enfeksiyonları besinlerin sindirim ve emilimini güçleştirir.


- Vücut organlarının çalışması hızlanır, vücut dokularının yıkımı ve besin öğelerinin vücuttan atımı artar. Örneğin ishalde A ve C vitamini, demir ile çinkonun vücuttaki miktarı bu şekilde azalır.

Böylece yeterli protein alınamaması zayıflığa ve güçsüzlüğe neden olabilir
styla45 Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
CevaplaCevapla


Bu Konudaki Online üyeler: 1 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 1)
 

Mesaj kurallari
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Acik
[IMG] kodlarAcik
HTML kodlari Kapali


Saat Dururmu GMT +3. Şimdiki Zaman 03:52 AM.

Powered by vBulletin Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.