04-20-2010, 03:23 AM | #41 |
Forum Kalfası
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5 Teşekkür Edilme: 16 Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3486
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Mutlu olmakmı dediniz. az önce kapımdan geçer gibi oldu.
zaman mı dediniz. artık sanki geçmez oldu. aşk mı dediniz. artık beni seçmez oldu. söle yar nerdesin şu kara gecelerde yine sensizim etsem bin cümle neye yarar sen duymayınca şimdi olsan ellerinden tutar saatlerce sana bakabilirdim gözlerine sadece gözlerine bitanem. anlatsam kelimeler yetmez diorum anlamıormusun. seni seviyorum duymuyormusun. kara gecelerde seni sevior eminim. şimdi eminim uyuyosundur mışıl mışıl. attın bizi şu gecelere. olsun be gülüm. canın saolsun |
04-20-2010, 03:23 AM | #42 |
Forum Kalfası
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5 Teşekkür Edilme: 16 Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3486
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Bir Aşk Mektubu
Şu an 1 şubat akşamı ve rüyamda yine sen vardın. Saat olmuş gecenin 3�ü, herkes uyumuş, annem, babam, kardeşim, bende uyumuşum ama gönlüm hep ayakta, aşkım hep ayakta, onlar hiç uyumadı ki. Seni tanıdığımdan, sana tapalıdan beri gözüme uyku girmedi aşkımın, sevdamın da. Ne tedaviler aradım, ne ilaçlar kullandım. Çaresi bir mucize bu hastalığın o da sensin. Ağlıyorum şu saat, unutma beni ağlatan sensin. Uyutmayan, hayatı zindan eden sensin. Ne hayat tat veriyor, ne o olmazsa olmaz dediğim bilgisayar, ne hava, ne ekmek, ne su,.. sadece ama sadece sensin o tat. Sensin benim hayatım, sensin. Benden vazgeçmemi mi istiyorsun? Tamam kabul. Çıksın birisi güneşe yazsın adını (benim yazdığımın yanına) vazgeçerim senden. Ya da sağır bir ressam, toprağa düşen gülün sesini çizsin bir kağıda o zaman vazgeçerim senden. O zaman vazgeçerim anlıyor musun? VAZGEÇMEM SENDEN. Benden kalan birkaç gözyaşı var bu kağıtta, sana olan aşkım var. Eğer bir gün ağlarsın olur ya! Bu kağıda ağla. Göz yaşlarımız mutlu olsun sonunda. Onlar kavuşsunlar aşklarına. Biz kavuşamasak da. Hem ben seni kime vazgeçerim? Kimse senin dudaklarındaki sıcaklığı vermiyor, kimse vermiyor sendeki o güzel kokuyu, kimse hissettirmiyor senin tenindeki buğuyu, hayali, kimse bakamıyor senin baktığın gözlerle bana, kimse senin dokunduğun hatta vurdun gibi vurmuyor bana, kimse tutmuyor senin ellerinle, kimse sarmıyor senin gibi kollarıyla, kimse ama kimse sendeki aşkı bana vermiyor. Ben sana mecburum, sonu olmasa dahi. Kalbim uçarsa o kelimelerin arasına okurken yakala onu, iyi bak incitme olur mu? Arkadaş et kendi kalbinle, dost olsunlar, aşık olsunlar birbirlerine, ölesiye hem de, sımsıkı sarılsınlar hiç bırakmasınlar birbirlerini, varsın ben onsuzda yaşarım, yeter ki onlar mutlu olsunlar.Sana soruyorum? Yakışıklı değilim, çok zeki değilim ama aşkım yetmez mi sana? Neden ben değil de seni sevmeyen bir başkası ya da benim kadar değer veremeyen birisi. Neden? Şunu unutma; Kırmızı güllere ulaşmak isteyenler ayakları altında ezilen papatyaların farkına varamazlar. Senin uğruna vazgeçmeyeceğim şey yok. Gururum hariç. O zaman neden ben değilim, neden başkası, sana başkasının ellerinin dokunmasına dayanamam. Buna dayanamam anlıyor musun beni? Neden ben değilim Allah'ım? Sebebi ne? Neden Allah'ım neden? Sana tapıyorum anlıyor musun? Sana tapıyorum? Neden sanıyorsun sizin sınıfa her teneffüs gelişim? Neden sanıyorsun hep başka konular arayışım. Çok merak etmiştin ya Metin ile benim bildiğim o olayı. Söyleyeyim. Metin bunu Rıza�dan duymuş. Rıza ona ikinizin beraber olduğunuzu söylemiş. Ben bunu duyunca içimdeki tüm gözyaşlarını o an çıkarmak istedim. Sağır olmayı istediğim bunu duymayayım diye, bugün olmasın istedim bu olayı yaşamayım diye, Kör olmak istedim seni hiç görmeyeyim diye, kalbim olmasın istedim sana hiç aşık olmayayım diye, hislerim olmasın istedim senin kokuna, sıcak tenine alışmayaydım diye. Senin olmamak istedim, sana hasret kalmayayım diye. Gözlerim karardı hiç abartısız o an? Metin bıraksa sonsuza dek öyle kalırdım. Rüyayı hep seninle kurardım. Hep ikimiz olurduk, hep seninle olurduk, kötü kalpliler aramıza girmeye çalışır ama ben hep mani olur buna izin vermezdim. Her şey senin istediğin gibi olurdu. Bir tek aşkımız ortak. Sana adardım her şeyimi. Seninle senin kadar güzel, senin kadar iyi, senin kadar güzel gözlü, senin kadar . Bir bebeğimiz olurdu. Ama neyse ki, hatta maalesef Metin beni rüyamdan erken uyandırdı. VE GENE SANA KAVUŞAMADIM. Hem sana kıyarım hem kendime? Ölümü dahi göze alırım sensiz hayat zaten ölüm bana? Bunlar şaka gibi geliyor ama ben sana kıyamam . Kıyamam sana biliyorsun. Aşkım beni dağlasa da, aşkın beni mecnun yapsa da, sana kıyamam. Son söylemek istediğim seninle son defa konuşmak istiyorum ve diyorum ki seni çok seviyorum. |
04-20-2010, 03:23 AM | #43 |
Forum Kalfası
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5 Teşekkür Edilme: 16 Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3486
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Biliyor musun?
Yüreğime iyilik yağmurları yağdırmayı bırakalı çok oldu... Mevsimim artık hüzün... Şimdi acılar biriktiriyorum... Hiç anlatamadığımı ve anlayamadığımı sandın; oysa her sessizliğim yaşama dair ve bize dairdi benim... Keşke, anlamak isteseydin yüreğini açıp!... Gözlerime hiçbir zaman yalan konuşturmayı beceremedim, yüreğimin aynasıydı onlar, olduğu gibi yansıttılardı hislerimi... Sana bir kez olsun yalan bakmadım... Yalan konuşturamadım yüreğimi... Yada yalan şarkılar söyletemedim... Şimdilerde, gözlerim artık suskun birisiyle aynı dili konuşmuyorsan, susacaksın!... Ben bunu bilirim... Sana karşı duygularım sözlerden nice olduğu için susmaya karar verdim!... Artık susuyorum!... Not: Sabah Sabah içimdeki sıkıntı ve hezeyanlarımın kalem ve kağıt ikilisine yansıması olarak döküldü. Yırtıp atamadım... Öylesine paylaşmak istedim. |
04-20-2010, 03:23 AM | #44 |
Forum Kalfası
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5 Teşekkür Edilme: 16 Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3486
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
İkili Delilik...(Alıntıdır)
Hayatın hiç acıması yok bazı yaralara karşı, kapanmasına asla izin vermiyor onların... Sen ne kadar çabalarsan çabala, sana izin verdiği kadar güçlü olabiliyorsun yaşamın ve onun izin verdiği kadarı diniyor acılarının... Ayrıldık... Çok acıydı... Bir daha asla unutmayacağım ve iyileşmeyecek bir yaranın sahibi olduğumu bilmiyordum o zamanlar... Sadece ağlıyordum sana ve bana... Ve yarım kalan, yaşayabilecekken vazgeçilen günlere... Baktığım, gördüğüm, dokunduğum her şey canımı yakıyordu... Bir türlü sonu gelmeyen gözyaşlarımla birlikte bu acıdan öleceğim günü bekliyordum... Üstelik de bu günün gelmesini deli gibi istiyordum... Ayrıldık... Acıydı... Sonra geçti... Her şey gibi... Ya da bana öyle geldi... Bir gün bir yerlerde, hem de hiç beklemediğin bir anda - ve özellikle de en güçsüz olduğun anda - hayat bir yerlerden sakladığı acını çıkarıp vurur yüzüne... Her şeyin geçip gittiğini sanırken, daha az önemsediğini ya da artık tamamen bittiğimi düşünürken sen, aniden bir duvara çarparsın... Ve her şey tuzla buz olur... Aslında hiç unutmadığını ve gerçekte hiç de o kadar güçlü olmadığını yüzüne vurduğunda hayat, sen çoktan acılarınla yeniden başbaşasındır... İşte o yara yeniden açılmıştır, yeniden kanıyordur. Üstelik o kan istemesen de hayatına bulaşmaya başlamıştır yeniden... Unutmak diye bir şey yok... İnsan hiçbir şeyi unutmuyor... Büyük bir maharetle geçmişe gömdüğünü sandığı şeyleri hayat bir anda çıkarıp önüne koyuyor... Yüzleşmek imkansız acımla, ayrılıkla ve seninle... Yüzleşmek imkansız sana olan sevgimle... Ne olur karşıma çıkma... Ne olur çıkma karşıma bir daha... Artık hayatımdan çıksan diyorum Bu ikili delilik sona erse İkimiz için de en hayırlısını diliyorum Hiç olmamış gibi davranabilmeyi Bu yok ediciliği anlayabilmeyi Bir bilsen ne kadar yürekten istiyorum Lütfen Görmeyeyim seni Bir yerlerde karşıma çıkma Konuşmayalım, bakışmayalım Ne olursun |
04-20-2010, 03:23 AM | #45 |
Forum Kalfası
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5 Teşekkür Edilme: 16 Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3486
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Bu senin son gidişin miydi sevgili..?
Bu son gidişin miydi anlayamadım sevgili..Hani hep giderdin ve gelirdin ya geriye, bu da onlardan biri miydi..? Uzun zaman oldu bu sefer, söylemek ve sormak zor geliyor ama bu senin son gidişin miydi sevgili...? Küçük bir oyun oynuyor gibiyiz sanki. Ben ebe olmuşum sen saklanan... Nerelere saklandın da bulamıyorum seni. “Ah işte ordasın” dediğim yerlerden hep başkaları çıkıyor, herkes hep bir ağızdan, dalga geçer gibi, “çanak çömlek patladı” diyor,bense garip bir umutsuzlukla geri dönüyorum ağacıma, kaldığım yerden seni aramaya başlamak için. Bu son gidişin miydi, anlayamadım sevgili..Göremeyeceğimi sandığım zamanlarda birden karşıma çıkıyor, içimde yeni yangınlar bırakarak geri dönüyorsun. Kimlerin yanına dönüyorsun da uzun sürüyor sessizliklerin? Gittiğin yerlerde bana benzeyen ve tanıdık bir şeyler var mı bari.? Gülmeyi unuttuğun zamanlar, kimleri çağırıyorsun yanına..? Hüzünlerini kovan yürekli biri var mı yani..? Hani bir anda gelip de o puslu havayı dağıtan, seni içmeden sarhoş eden ve güldüren, hüzünlerini bulamayacağın yerlere saklayan biri..Sen dayanamazsın yalnızlığa. Dokunmak ve karışmak istersin. Yalnız kalmak sana acılarını hatırlatır..bir kadının teninde istemeyerek bıraktığın acıları. Yalnız kalmak sana çocukluğunun masum düşlerini hatırlatır..ağlamak istersin ama ağlayamazsın. Yalnız kalmak sana tutunamadığın sevgileri hatırlatır; çaresizliğini, yıkılmışlığını...arkanda bıraktığın, dokunmaya korktuğun özlemleri. Yalnız kalmak sana göre değil sevgili..Sen yalnızlığında kendinle karşılaşır ve ürkersin yüreğinin saatlerce sana karşıt konuşmalarından. Bu yüzden merak ediyorum ya, başkalarına da ‘hüzün kovan kuşum’ diye sesleniyor musun acaba..? Bu son gidişin miydi, anlayamadım sevgili..Hani birden için çocuklar gibi şımarmak istediğinde, parmakların telefona gider, arar ve kusardın ya, dizginleyemediğin coşkunu ve manyaklığını..hani bir tek ben anlardım ya, senin bu ani çıkışlarını, serseriliğini ve türk dil kurumunda bulunmayan hafif meşrep kelimelerini ve cümlelerini..hani kimseyle böyle konuşulmaz deyip de, sınırlarını aşardık ya gereksiz kibarlığın ve nazlanmaların.. Uzun zaman oldu içimizdeki bu deliliği ve bastırılmışlığı dışa vurmayalı. Bu yüzden merak ettim, bu senin son gidişin miydi sevgili, anlayamadım... Söylenmemiş ve çoğaltılabilecek bütün sözleri kendi adına söyledin ve gittin..Umuduma, çılgınlığıma ve kadınlığımın senin yanındayken güzelleştiğine inanırken, yokluğunu mutlu edemeyeceğime inandın ve gittin.. Sana karışıp, yüreğine akmama izin verip, beni göklere çıkartırken; bir anda yere indirdin, midemi bulandırdın ve ayrılığı sıkıştırdın parmaklarımın arasına, gittin..Ne kadar değerli ve farklı olduğumu anlatmakta zorluk çeken sen; yalnızlığımın en ıssız, en karanlık ve en savunmasız zamanlarında beni dinlemedin, gelmedin ve gittin..Sevmek bu kadar basit, bu kadar kolay ve taşınabilir bir eşya gibi hafif değil; çıkartıp da bir başka yere koyabileceğin. Bu yüzdendir ki sen beni hiç sevmedin sevgili. O “seni çok seviyorum” diye haykırdığın nadir zamanlarda bile, bunu söyleyen sen değil, senin geçmiş bir sonbahar’da bıraktığın, sana benzeyen ama sana çok yabancı olan sesindi. Bu yüzden sen beni gerçekten sevmedin sevgili. Kendini daha ne kadar kandırabilirsin bilmiyorum ama sen acı çekmeyi seviyorsun... Bense balonlar patlatmayı, uçurtmalar uçurmayı ve yaşamayı seviyorum her şeye rağmen. Sen korkularını seviyorsun..bense, korkularımın üzerine gitmeyi, savaşmayı ve hatta gülmeyi kaybederken bile... Artık biliyorum, bu senin son gidişindi sevgili ve benim son bekleyişim, son vazgeçişim sevdandan... Artık gelsen de ne işe yarar ki..? Ben; sana olan kırgınlığımı, yokluğunu, özlemini, umutsuzluğunu sevmeye başladım. Ben senin giderken bende unuttuğun ve zaman zaman öksüzlüğüne ağlayan sevdanı sevmeye başladım. Ben senin artık beni unutan, merak etmeyen ve değer vermeyen yüreğini sevmeye başladım. Şimdi hangi tende üşüyorsun da titrediğini hissediyorum kilometreler ötesinden? Ben senin başka mevsimleri tanımak isteyen o heyecanlı ama tutunamayan bakışlarını sevmeye başladım. Artık gelsen de ne işe yarar ki..? Parçaladığın sevgimi toparlayabilecek ve çiçekler toplayıp yollarıma serebilecek kadar güçlü değilsin sen. Sen, ben değilsin. Hiç olmadın ve olamazsın..O sakladığın yüreğine hiç almadın beni, hiç özlemedin, gözlerin hiç uzaklara dalmadı, belki de şerefime hiç kadeh kaldırmadın. Bu yüzden bu senin son gidişin olsun sevgili, ayrılığın hakkını ver. Böyle bir sevgiyi terk edebilecek kadar yürekli oldun, beni unutacak kadar da korkusuz ol. Özleme, yolunu yolumdan geçirme, sesime düşme, salaş meyhane masalarında konuşmalarımı arama, rakının yanında anma adımı.. Ayrılığın hakkını ver. Çünkü bunu sen istedin.. Bu senin son gidişin olsun sevgili, bıraktığın son acı olsun. Ve ben senin yaşayamadığın son sevda olayım... |
04-20-2010, 03:24 AM | #46 |
Forum Kalfası
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5 Teşekkür Edilme: 16 Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3486
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
sevgilinin saçalarını taramak ve onu omzunda uyutmak
sabah uyandığında gözlerindeki çapağa bile aşık olmak yada yanağındaki yastık izinin ona ne kadar yakıştığını düşünmek gerisi ne ki.... kaçımız sonsuza dek sürdürebiliriz öpüşmelerimizi, sevişmelerimizi ama biraz özen gösterirsek sevgimize, ki en azından kendimiz için bir çok şey sonsuza değin sürer aşık olduğumuz kadının yanımızda olması da gerekmiyor ki! mühim olan doyasıya sevmek, sevebilmek severek elde edilen karşı cinsin takdiri ve karşılık vermesi değildir her zaman kendi kalbimizi rafine eder, kendi iç kötülüklerimizden arınırız. Sevmek, hep bir kadını sevmekle başlar, ve tüm dünyayı sevmekle devam eder tükendi nakti ömrüm, dilde sermaye bir ahhhh kaldı keşke eskilerden kalma bir çay bahçesinde, demli bir çay eşliğinde sohbet edebilseydik. belki o zaman içimizdekileri tüm çıplaklıkları ile ortaya dökebilirdik. aşık olmanın ve sevmenin bir amaç uğruna olmamasına inanıyorum sevdiğinden ne gibi bir beklentisi olabilir ki insanın? zaten bir beklenti varsa o sevgi değildir ki ben sana sevgimi verdim sen bana ne vereceksin demek sevgiye ve aşka en büyük ihanet değil mi? benim seni seviyor olmam seni ne kadar ilgilendirir? ben zaten içimde seni tanımlamış, ve sana bir sürü anlam yüklemişimdir sen beni sevemezsin, ben seni kendim gibi annem kadar çok severken ve seni, sana senden yakın durup gözbebeklerinde beklerken sen beni benim seni sevdiğim gibi imkan yok sevemezsin öyle işte........... bide senden bulaşan bir hava var ki bilmiyorum, hani bazen herhangi birinden bazen her gün geçtiğin yol üzerinde gördüğün yüzlerden birisi sana öyle bir bakar ki, içinde taşıdığı ne varsa senin içine akar hani.. hüznü, kederi, sıkıntısı, sevinci, beklentisi... o an sen, sen gibi hissedemez ve sen olmaktan çıkarsın birden bazen seninle bu durumu yaşıyorum kendim olmaktan çıkıp, baştan ayağa SEN oluyorum |
04-20-2010, 03:24 AM | #47 |
Forum Kalfası
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5 Teşekkür Edilme: 16 Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3486
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Oysa seni uyutmayan içindeki o yangınlı hesaplaşmaydı. Gece iner, aşıklar, yüzler, bedenler, anılar kaybolurdu; sadece ikimiz kalırdık. Ve sen uykunda sevgimle hesaplaşmaya dalardın. Cennette cehennemi hatırlardın.
Dönüp geriye bakıyorum da, sanki yıllar değil yüzyıllar geçmiş aramızdan... Aramızdan ayrılıklar, ihanetler, kayboluşlar, vazgeçişler, yeniden bulmalar, korkular, yalnızlıklar, savrulmalar geçmiş. Ve bu ilişki ne çok biçim değiştirmiş... Seni yollarca, şehirlerce uzağından sevdim. Seni kelimelerce, şiirlerce yakınından sevdim. Seni dünya üzerinde sanki ilk kez benim için kalemi eline alıp da yazdığın mektuplarca sevdim. Seni umutsuzca, beklentisizce, hayallerce sevdim uzağından. Hayatımı öyle olduğu gibi bıraktım. Şehrine geldim, ama kalbine giremeden sevdim. Neydik biz o yıllarda hiç düşündün mü? Neydik birbirimiz için sevgili? Geldim. Bana destek olacak, sırtımı vereceğim bir aşkın yoktu arkamda. Kendime yeni bir hayat kuracağım yalanını, kendim dahil, sen dahil herkese söyledim. Oysa tek istediğim seninle birlikte bir hayattı. Öyle cesaretsizdim ki karşında ve öyle açık sözlüydün ki bana karşı, ancak iddiasız bir sığınmacı olabildim hayatında. Hayatına iltica etmek isteyen bir yürek sürgünü... Bir aşk meczubu sadece... Dürüstlük kimi zaman yalanlardan çok daha acımasızmış, sevgili... Gerçeğin buzdan ülkesinde yapayalnız kalan yürek, hayatta kalabilmek için yalanları bile özleyebilirmiş kimi zaman... Bana aksini ispat etmek için elinden geleni yaptığın o yıllarda, buzlar ülkesinde biraz olsun ısınabilmek için, aslında beni sevdiğin yalanına inandırmıştım ben de kendimi... Aşkıma kapalı bir kapının önüne bırakılmış yaralı bir kuş gibiydim. İnanacak, bir ibadet gibi yaşayacak tek şeyimdi senin aşkın. Karşılıksız, güvensiz, sessizce yaşanan bir aşk... Nasıl da hoyrattın bana karşı... Kalbinde değil miydim gerçekten? Neydik biz söylesene? O yıllarda senin neyindim ben sevgili? Can yoldaşın mı? Yol arkadaşın mı? Dostun mu? Sevgilin mi? .. Sonra bir gün geldi ve unutuldum. Ve bu sorular birer birer bıçak gibi saplandı yüreğime ve yüreğimde yanıtlarını buldu. Unutuluş hepsinin acımasız cevabı oldu. Sonrası dipsiz bir karanlık... Sonrası çaresiz bir çıldırış... Hayata karışmamak için tek kalkanım, tek sığınağımdı aşkın. Tek silahımı yitirdim ve hayata teslim oldum. Aldı beni savurdu başka bedenlere, parçası olamadığım o kırık dökük öykülere... Kırgınlık kimlik değiştirdi ve vazgeçiş oldu benim için. Unutmanın en ağırı unutamadan unutmaktır. Seni sonsuza kadar kaybetmek kimlik değiştirdi ve unutmak oldu benim için. Seni unuttuğum yalanıyla hayatı kandırmaya çalışınca hayat hiç olmadığı kadar acımasız tokatlar indirdi yüzüme... Sonrası dipsiz karanlık... Sonrası hatırlamaya bile dayanamadığım düş yıkımları... Sonrası kesif, karanlık ve rutubetli bir kuyu... Koskoca bir boşluk... Sonrası 'yalnızlık' kelimesine sığmayacak kadar derin bir yalnızlık... |
04-20-2010, 03:24 AM | #48 |
Forum Kalfası
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5 Teşekkür Edilme: 16 Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3486
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Sana nasıl anlatsam bilmiyorum. Ama bildiğim tek ama tek şey seni delicesine çok sevdiğim. Seninle öyle bütünleştim ki ayrılmak değil kopamıyorum senden. Ne seni bırakabiliyorum; ne de kendimi hiçe sayıyorum. Bunların ikisini de yapamıyorum. Çünkü artık düşünemiyorum. Kafama, benliğime o kadar yerleşmişsin ki; seni oradan çıkartmak olanaksız. Belki kendimi küçük düşürüyorum ama sevgide küçük düşme söz konusu olsa bile seve seve senin için her adımı atarım. Seni o kadar çok sevdim ki artık aşkım senden bile öte. Seni sevdiğimi dağlara, taşlara kısacası her yere; bütün kainata haykırmak istiyorum Seni Seviyorum!!
Bu kelime topluluklarını defalarca senin için ama yalnız senin için tekrarlayabilirim. Biliyor musun; seni sevdiğimden beri artık çevremdeki her şey gözüme daha güzel daha hoş ve de daha ümit verici gelmeye başladı çünkü onlar bana seni hatırlatıyor... Dağlar gibi sende içimde çok büyük tutunulması zor bir yerdesin. Tepeler gibi sende içimde ulaşılması zorsun. Zirveye sadece bir kişi çıkar senin yaşamında; işte o da ben olmak istiyorum zirvede tek ben; BEN VE SEN... Su gibi berraksın ama içimdekileri de alıp götürüyorsun,yol gibi senin de sonun yok; yani seni sevmenin sonu yok... Bu böyle nereye kadar sürer bilemem tabi. Bunu ben belirleyemem; ama şunu bil ki seninle ölüme bile varım..! Sensiz geçen bir gün değil bir salise bile düşünemez oldum. Sen benim; benliğim, varlığım, hayatım, geleceğim, çılgınlığım, sevincim, mükemmelim, sevdiceğim kısacası her şeyim her şeyimsin... Sensiz bir hayatın oksijensiz yaşamdan farkı yoktur. Aldığım nefes içtiğim su yürüdüğüm yol her şeyde sen ve senden izler var. Seni seviyorum ,Seni seviyorum,Seni seviyorum, Seni seviyorum, Seni seviyorum... |
04-20-2010, 03:24 AM | #49 |
Forum Kalfası
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5 Teşekkür Edilme: 16 Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3486
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
BİR DOSTA AŞK
Fırtınalı bir hayatın ortasında birleştik. Sen, kendine yakın bulduğun insanların sana yaptığı hatalardan şikayet ediyordun., bense uzun yıllar acısını çektiğim bir aşkın yaralarını sarmaya çalışıyordum. İyi birer dosttuk, her şeyi paylaşır olmuştuk. Bu yakınlaşmamızın kısa bir sürede olmasına rağmen zamanım öyle tatlı, öyle güzle geçiyordu ki ben içimdeki kıpırdanmalardan habersizdim. Sanki rüyadaydım, gözlerimi açtığımda dostluğun yerini aşk almıştı. Kendimi tutamamıştım işte. Duygularıma hakim olamamıştım. Sen benim aşkım, bense senin dostundum artık. Sana aşık olduğumdan habersizdin. İçimdeki volkan öyle taşmıştı ki patlamak için sabırsızlanıyordu. Sonunda o gün gelip çatmıştı. Bütün duygularımı bütün hislerimi açıklamıştım ben sana. Sense bana sadece şaşkın bir ifadeyle bunların yalan ve şakadan ibaret olması için yalvarmıştın. Bende sana bunların ne şaka ne de yalan olduğunu üstüne basa basa vurgulamıştım. İçim rahatlamıştı. Çünkü bir insana ‘’ seni seviyorum ‘’ demek kolay bir iş değildi. Yürek isterdi. Ben bu işi becerememiştim ama sonucuna da katlanmak elimde değildi. Çünkü asıl olan benim için bugündü ve ben bugün sana söylemem gereken şeyleri yarına bırakmamıştım. Yarın böyle bir fırsatın elime geçeceğini düşünerek bütün her şeyi açıklamıştım. Dünya fani her an her şey olabilir bizim dünyamızda... Şimdi içim çok rahat ama bir o kadar da huzursuzum. Çünkü bunları sana anlatınca suçlu ben oldum. Şimdi o eski günleri arıyorum, hiç sebepsiz, ani ayrılışın şokunu üzerimden atamamamın sonucundandır. Ve zaman eskiden öyle güzel öyle tatlı geçerken şimdilerde, bin bir azap bin bir acıyla geçiyor. O günün üstünden çok zaman geçti. Şimdi ben senden benim olmanı değil bana biraz hak vermeni istiyorum. Bana duyduğun nefreti duygularımın üstünden çekmen için yalvarıyorum. Bana ne kadar kızsan ne kadar nefret etsen de ben seni yine de seviyorum. Duydun değil mi? Seni seviyorum. |
04-20-2010, 03:25 AM | #50 |
Forum Kalfası
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5 Teşekkür Edilme: 16 Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3486
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Sana dokunmak bir mucizeydi, seninle olmaksa bir mucizeyle yaşamak..
Gün geceye döndüğünde seninle olmak öyle güzel ki. Bütün bir gece seninle aynı havayı solumak, dinlediğim şarkılarda seni bulmak. Gündüzümde insanlar, mücadele, kavgalar, çirkinlikler var belki ama gecemde sadece sen ve ben… Belki bu yüzden geceyi sevişim. Sadece sana ait gecelerim, tıpkı kalbim gibi... Dün gece yine uzandı elim telefondaki tuşlara. "Aradığınız numara kullanılmamaktadır" Gülümsedim ve iletilemeyeceğini bile bile defalarca mesaj gönderdim. Her iletilemedi raporunda sanki Buda geçecek. Geçecek değil mi Canım? cevabını okudum Aradım seni. Ulaşılmaz olduğunu bile bile aradım seni. Ulaşılır olsaydın keşke. Keşke biraz daha çok gülebilseydik yaşamın bize yaptıklarına. Keşke Sen yine yanımda olabilseydin. Keşke şu iç çekmeler olmasaydı. Acı olmasaydı keşke Keşke Keşke Keşke kelimesini bilmese, öğrenmeseydik. Hayata tek bağımdı aşkın. Gelirdim yanına sokulurdum Tüm dertlerden , kederlerden uzaklaşırdım gözbebeklerinde kendimi gördüğümde Nerden bilebilirdim ki bir gün o gözlerde kaybolacağımı Umutlarımın, hayallerimin, sevgimin, beklentilerimin, inançlarımın yok olacağını Nerden bilebilirdim ki; o seyretmeye doyamadığım gözlerinde ölümün beni beklediğini Oysa ben ayrılığı hiç düşünmezdim. Aklıma gelmezdi sensiz sabahlamak. Sen varken fark etmezdim mevsimlerin döndüğünü. Meğer ellerime kar yağabilir, gözlerime bulutlar değebilirmiş. Sen benim mucizemdin. İşte o mucizeye dokunmak, aslında seni sonsuza dek kaybetmekmiş. Bunu da öğrendim... Aradım seni Canım. Ulaşılmaz olduğunu bile bile aradım. Seni henüz özlemiş de değilim, yanlış anlama beni. Ne zaman özlerim bilmiyorum. Hâlâ benimlesin ve hâlâ gecelerim senin; tıpkı kalbim gibi. |
Bu Konudaki Online üyeler: 3 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 3) | |
|
|