www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Spor > Futbol

Futbol Futbol Hakkındakı Düşüncelerinizi Buradan Paylaşabilirsiniz...

CevaplaCevapla
 
Konu Seçenekleri Görünüm Şekli
Eski 04-14-2008, 08:38 PM   #51
[stop]
Daimi Üye
 
[stop] 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Apr 2008
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 580
Teşekkür Etme: 17
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 16
Üye No: 46334
Rep Power: 1309
Rep Puanı : 810
Rep Derecesi : [stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

Real Madrid’e 68.6 milyon dolar karşılığında transfer olduğunda basın bir anda saldırıya geçti.. “Bu para bir orta saha oyuncusuna verilir mi ?..”, “Real Madrid saçmaladı, hangi orta saha oyuncusuna bu para verilir ?..” Evet herhalde haklılar, çok daha fazlası verilebilirdi.. Zinedine Zidane’ın hesabına bir baksanıza; Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonluğu, lig şampiyonlukları ve kupalar, uluslararası kupalardan bir demet, Şampiyonlar Ligi’nin zirvesi, Dünya’nın en tepesi..

Kısaca Zinédine Zidane

Zinédine Yazid Zidane 23 Haziran 1972’te Fransa’nın Marsilya şehrinde doğdu.. Zizou, takma adıyla çağırılan Real Madrid ve Fransa Milli Takımı’nın yıldız futbolcusu, dünya çapında tanınan ve günümüzde futbol oynayan en yetenekli isimlerin başında gösteriliyor..

Laik bir Müslüman olan Cezayir asıllı Fransız Zidane, uzun zamandır yoksulluk ve ırkçılıkla savaşıyor..

Halen futbola hizmet eden, Dünya’nın en iyi futbolcusu olarak bakılan Zidane aynı zamanda en yetenekli isim olarak anılıyor.. Top hakimiyeti ve yüksek süratte top sürüşü ile rakiplerini çaresiz bırakan Zidane orta sahada görev yapıyor.. “Dahi” ve “Büyücü” gibi takma adların yakıştırıldığı Zidane, ESPN televizyonundan Luis Omar Tapia tarafından “Futbolun Harry Potter’ı” olarak adlandırılıyor..

Zidane'ın muhteşem balansı, O’nu futbolun seyir zevki en yüksek futbolcuları arasında en üst sıralarda tutuyor ve Zizou, Fransız efsanesi Michel Platini’nin yükselttiği Fransız futbolunun çitasını başarıyla yüksekte tutmayı başarıyor..




ZIDANE’IN GENÇLİK KARİYERİ
Çocuk yaşta US Saint-Henri Kulübü’nde futbola başlayan Zidane, burada okul ile antrenman sahası arasında mekik dokudu.. Henri antrenörünün ikna çalışmaları ile Septemes Sports Olympiques’e geçen genç Zidane, 14 yaşında elde ettiği gençler ligi şampiyonluğu ile parlamaya başladı..



Cannes'da parlıyor !..
Aynı sene Aix-en-Provence’de yapılan 3 günlük denemelere katılan Zidane, Cannes’ın tecrübeli futbolcu avcısı Jean Varraud tarafından keşfedilmeyi başardı.. Cannes defteri açılan Zidane’a 6 haftalık bir şans tanındı ve Cannes forması teslim edildi.. Ancak bir terslik olmuş olacak ki Zidane biraz daha fazla kaldı !.. Hatta henüz 16 yaşındayken Cannes’da profesyonel futbolcularla birlikte sahaya çıkmaya başladı..

Bir atletin yapması gereken her şeyi yapan ve fiziki özellikleri de buna müsait olan Zidane, bir çok insanın beklediğinden çok daha sağlam ve kuvvetli bir yapıya kısa sürede bürünmeye başladı ve 17 yaşındayken Fransa 1 Ligi’nde sahaya çıktı..





Cannes başkanı sözünü tuttu !.. 8 Şubat 1991’de Fransa 1. Ligi’nde ilk golünü kaydeden Zidane, Cannes başkanı tarafından ilk golü attığında kendisine hediye edilecek olan arabayı kazandı ve Zidane’a bir Reanult Clio verildi.. Zidane henüz ilk sezonunda Cannes’ın UEFA Kupası’na katılmasına yardımcı oldu..



Zidane’ın Cannes’daki ikinci sezonu beklediği kadar iyi geçmedi.. Ancak profesyonel olmayan bir futbolcudan ne kadar çok şey beklenebilirdi.. Zidane için Cannes’ın 2. senesine gerçekleşen en güzel şey gelecekte karısı olacak İspanyol model ve dansçı Veronique ile tanışmasıydı.. Keyifli geçen 91 – 92 sezonunun ardından değişiklik kararı veren Zizou kendisini 4 yıllığına isteyen Marsilya’nın yerine, daha çok istediğini kanıtlayan Bordeaux’ya katıldı..




Bordeaux..
24 yaşındaki Zidane’ın Bordeaux’ya alışması pek de kolay olmadı.. Adaptasyon dönemini, zor günleri geride bırakarak atlatan Zidane kısa süre sonra buralara veda edeceğini sinyallerini vermeye başladı.. Zidane’ın oynadığı her yıl Bordeaux sadece gelişmeye ve Avrupa Kupaları’na katılmaya başlamadı, 95-96’da Intertoto’dan geçtikleri UEFA’da final oynamayı başardı.. O sezon aynı zamanda Zidane’ın Bordeaux’ya veda ettiği yıl oldu..




Juventus..
Zidane’ın peşine düşen takımlar arasında genç Fransız’ı en çok isteyen ve bunu gösteren Juventus oldu.. Ancak Zidane için zor günler yine başladı..

Torino’da imzayı atan Zizou, İtalyan hayat tarzına ve Torino’ya alışmakta zaman zaman zorluklar yaşadı.. Ama her şeyden önemlisi Fransa’dan çok farklı olan İtalyan tarzı futbola alışmaktı..

Juventus’ta ilk yılını hüzün ve bol düşünceyle tamamlayan Zidane, 2. sezonla birlikte hayat tarzını ve yeteneklerini yeşil çime yansıtmayı başardı ve tam anlamıyla bir yıldız oldu..





Önce Fransa'yı uçurdu.. Sonra İspanya'ya uçtu..
1998 Dünya Kupası’nı kazanan Fransa Milli Takımı’nın en önemli üyesi olan Zidane özellikle final maçında Brezilya’yı yendiklerinde kaydettiği 2 golle bütün Dünya’nın gözü önünde en tepeye çıkmayı başardı.. Dünya Kupası’nı kaldıran Zidane, 2 sene sonra da 2000 Avrupa Şampiyonası’nda takımını Avrupa’nın zirvesine taşıyarak peş peşe 2 önemli turnuvada Fransa’yı en tepede tuttu..

Zidane kariyerinin en önemli onuruna tam 3 kez FIFA Dünya’nın En İyi Futbolcusu seçilerek ulaştı.. Zizou 1998, 2000 ve 2003’te Dünya’nın en iyisi oldu..

Zidane, 2001’de İtalyan devi Juventus’dan İspanyol devi Real Madrid’e 4 yıllık kontrat ile transfer oldu.. Ancak bu öyle sıradan bir transfer değildi.. Bir yıldızın iki takım arasında gerçekleşen transferi değildi.. Zidane için Juventus’a Real Madrid tarafından ödenen bonservis bedeli tam 47 milyon pound, yaklaşık 69 milyon dolardı ve Fransız yıldız bir anda futbol tarihinin en pahalı futbolcusu olarak bütün Dünya’da manşetleri süsledi..





Zidane transfer oldu, bütün Dünya’da televizyon kanalları spor haberlerinin yanı sıra ekonomi haberlerinin akışını da değiştirmek zorunda kaldı.. Borsa haberleri ikinci sıraya düşerken Zidane’ın kırdığı rekoru bütün Dünya’da ilk sıraya yerleşti..




Diğer takım arkadaşları ile birlikte oluşturdukları “Galacticos” adı altında Real Madrid’e kısa sürede ayak uyduran Fransız yıldız Raul, Luis Figo, Steve McManaman ve Roberto Carlos gibi yıldızların arasından ön planda yer almayı başardı.. Kariyeri, futbol yeteneği, saha içindeki liderliği, gerektiğinde biraz da abarttığı hırçınlığı, saha dışında taraftara jestleri ve bir denizde ilerleyen bir tekne misali yeşil çimde topla akışı ile herkesi kısa sürede büyülemeye başardı..




Zidane hiçbir zaman sadece asist yapan, güzel ortalar yapan ya da savunmada takıma destek olan biri olmadı.. O kaydettiği muhteşem gollerle de her zaman ön planda oldu..

Özellikle 2001-2002 sezonunda oynanan Şampiyonlar Ligi finalinde Alman ekibi Bayer Leverkusen’i 2-1 deviren isimdi ama bundan önemlisi 2. golü fantastik bir vole ile atmasıydı.. UEFA tarafından bugüne kadar atılmış en güzel goller arasında yer alan bu gol, sadece takım arkadaşlarının ve kendi taraftarının değil, rakip takım ve taraftar tarafından da saygı ile alkışlanmasını sağladı..

2002 Dünya Kupası’nda istediği futbolu oynayamayan Zidane sakatlıklar ile boğuşmak zorunda kaldı.. Fransa’nın Dünya Kupası sahibi unvanını korumaya çalıştığı 2002 Dünya Kupası tarihteki en kötü “unvan koruma” mücadelelerinden biriydi; Zidane’ın yaratıcılığı olmadan Fransa tam anlamıyla kayıptı. Sakat olmasına rağmen erken geri dönüş yapan ve Fransa’nın son maçında oynayan Zidane kendinde değildi ve o yeteneği daha önce sadece 5 dakika bile izleyen biri dahi sahadakinin başka biri olduğunu zannederdi.. İlk turda kupaya veda eden Fransa gol dahi atamadı..

12 Ağustos 2004’te Dünya futbolu için üzücü bir gündü, 2004 Avrupa Şampiyonası’nda çeyrek finalde sonradan kupaya uzanan Yunanistan’a elenen Fransa Milli Takımı’nın yıldızı Zinedine Zidane ulusal formayı bıraktığını açıkladı.. İlerleyen günlerde, Şubat 4’te de 2006-2007 sezonunun sonunda Real Madrid ile tamamlanacak kontratının ardından da futbolu bırakacağını ve jübilesini yapacağını duyurdu..



Fransa’nın 2006 Dünya Kupası’na katılamama riski yaşamaya başlaması ve oyun düzeninde oluşan problemler sebebiyle daha fazla dışarıda kalamayan Zidane 3 Ağustos 2005’te Horozlor’u daha fazla yalnız bırakamayacağını ve Fransa’nın Dünya Kupası finallerine gitmesi için milli takıma geri döndüğünü belirtti.. Zidane bu kararı tek başında aldığını ve kimsenden baskı görmediğini hemen açıkladı ancak kimse bu açıklamaya inanmadı.. En büyük baskı Fransa halkından gelmişti ve Zidane bile kendi halkına çalım atamazdı..
__________________
ne mutlu türküm diyene
[stop] Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-14-2008, 08:39 PM   #52
[stop]
Daimi Üye
 
[stop] 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Apr 2008
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 580
Teşekkür Etme: 17
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 16
Üye No: 46334
Rep Power: 1309
Rep Puanı : 810
Rep Derecesi : [stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

aziz yıldırım


1952 yılında Diyarbakır Ergani'de doğdu.Babası ilkokul öğretmeni.Orta öğrenimini Düzce'de tamamladı.Ankara Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi mezunu.İnşaat mühendisi.Nato mühendisliği yaptı.Maktaş mühendislik firmasının sahibi.1990-1992 yıllarında Metin Aşık başkanlığındaki yönetimde görev aldı.1991-1992 sezonunda Futbol Şubesi sorumluluğunu üstlendi.O dönemde Tanju'nun Galatasaray'dan Fenerbahçe'ye transferini gerçekleştirdi.Evli ve iki çocuk babası.
__________________
ne mutlu türküm diyene
[stop] Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-14-2008, 08:39 PM   #53
[stop]
Daimi Üye
 
[stop] 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Apr 2008
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 580
Teşekkür Etme: 17
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 16
Üye No: 46334
Rep Power: 1309
Rep Puanı : 810
Rep Derecesi : [stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

ahmet hamoğlu

Sanayici ve Turizmci 1946'da Çorum'da doğdu. Orta öğrenimini Haydarpaşa Lisesi'nde tamamladıktan sonra iş hayatına tuğlacılık sektöründe başladı ve Volkan 1, 2 ve 3 Tuğla ve Kiremit Fabrikalarını kurdu. 1989'da Silivri Klassis Oteli'ni Türk ve dünya turizmine açtı. 1994'de Dünya golf şampiyonalarına ev sahipliği yapan Klassis Golf and Country Club'ı kurdu. 1996'da İstanbul'un en büyük alışveriş merkezi olan Maxi Shopping City'i ve bir yıl sonra Tekirdağ şubesini hizmete açtı. Hamoğlu, halen Hamoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı olarak turizm ve sanayi sektöründe hizmet vermekte olup bir dönem de BJK Yönetim Kurulunda görev almıştır. Evli ve bir çocuk babasıdır.
Meslek: futbolcu
__________________
ne mutlu türküm diyene
[stop] Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-14-2008, 08:39 PM   #54
[stop]
Daimi Üye
 
[stop] 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Apr 2008
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 580
Teşekkür Etme: 17
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 16
Üye No: 46334
Rep Power: 1309
Rep Puanı : 810
Rep Derecesi : [stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

MARADONA EFSANESİ

"İki rüyam var, ilki dünya kupasında oynamak, ve ikincisi şampiyon olmak".
Böyle bir hayalle başlamış Maradona futbol yaşamına ama yaşamında istediği iki dileğini gerçekleştirmekle kalmamış futbol tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır.FİFA tarafından yüzyılın futbolcusu seçilen Maradona her futbolseverin gönlünde ayrı bir yer edinmiştir..Napoli Kulübü bile , ünlü futbolcunun adını ölümsüzleştirmek adına 10 numaralı formayı takımdan çıkartmış ve bu numaralı formanın yalnızca eski futbolcusu Maradona'ya ait olduğu kayıtlara geçmiştir. Maradona ardında böyle bir isim ve ünvan bırakmıştır. Şimdilerde kokain ve ve benzeri suçlarla gündeme gelsede o halen bir futbol efsanesi olarak tarihe geçmiştir.

DİEGO ARMANDO MARADONA'NIN HAYATI

"İki rüyam var,ilki dünya kupasında oynamak, ve ikincisi şampiyon olmak".
Maradona, Lanus'ta 30 ekim 1960' ta dünyaya geldi. Daha sonraları Fiorita'da yaşamını sürdürdü. Dona Tota Don Diego büyük bir fedakarlıkla mükemmel 3 erkek ve 5 kız yani 8 çocuk yetiştirdi.
Maradona'ya, 3. yaşgününde kuzeni Beto Zarate bir football topu hediye eder. (Görenler onun uykuda iken topu sıkıca kucakladığını söyler.)



Diego 9 yaşlarında iken mahalle takımında oynamaya başlar. Çocukluk arkadaşlarından biride Cebollitas of Argentina'da oynayan Goyo Carrizo ...
Goyo Carrizo bir gün antrenörüne , futbol ahlakında çok iyi bilinen birşeyi doğal yeteneği olan insanları keşfetmek olduğunu , ve çocukluğundan beri Diego'yu tanıgını nasıl oynadığını gördüğünü söyler... Bunun üzerine Franncis Cornejo ondan Maradona'yı yanına getirmesini rica eder.



Yıllar sonra şu yorumu yapan ise Cornejo olacaktır " İki veya üç kez topa dokunuşu olağanüstü birisinin önümde olduğunu anlamama yeterli oldu."
Antrenör şoke olmuştu, derhal Diego'nun evine ailesiyle konuşmaya gider ve kimlik bilgilerine kadar tanır. İçinden o an şu geçer " Anlamıştım ...O bir cüceydi!"
Aynı gün Ailesini ikna eder ve takibi günlerde Diego Cebollitas'a girmiştir...Ve böyle bir takımdan gelip dünya futboluna damgasını vurmuştur.

MARADONA'NIN İTİRAFLARI

USLANMAZ ÇOCUK
Futbol tarihine adını yazdıran Maradona'ın çocukluğu sefalet içinde geçmiş. Suyu akmayan ve elektiriği dahi olmayan bir gecekonduda dünyaya gelen Maradona 8 kardeşin en çılgını ve her zaman ki gibi en yaramazı olup sürekli konuşur ve kavga çıkarırmış. Futbolada yansıyan bu kişiliğinin temelleri daha çocukluk günlerinde atılmış.

Ama futbol dendiğinde kendisinden geçermiş. Futbol onun için herşeymiş. Maradona sahadaki bu hırçın futbolun temellerinin daha çocukluk yıllarında atıldığını ve kenar mahallelerde sefalet içinde kalabalık bir ailede yaşam mücadelesi vermesinin onun kişiliğinde önemli bir etken olduğunu dile getiriyor.



EVET KOKAİN KULLANIRIM AMA DOPİNG ASLA
Kokain kulladığımı her zaman kabul ederim ama hiçbir zaman maçlarda dopig yapmamışımdır.Hatta iki kez doping yaptığım için uzaklaştırılmışımdır.Yargıcın karşısına çıktığımda cezama razı olduğumu ama dopingi kabul etmediğimi söylediğim kabul görmedi.

DOPİNG OLAYI İTALYANLARIN OYUNUDUR Doping olayı tamamen Antonio Matarrese'nin (İtalya Futbol Federasyonu Başkanı) oyunudur. Çünkü Arjantin 1990 kupasında İtalyanların önünü kesmiş ve İtalyanları milyonlardan mahrum etmiştir.Bu yüzden ben doping olayını tamamen Matarrese'nin oyunu olarak görüyorum.



TANRININ DEĞİL DİEGONUN ELİ
Maradona, 1986 Meksika Dünya Kupası'nda kupayı kazanan Arjantin takımının kaptanıdır.Arjantin finalde Almanya ile kaşılaşıp Almanya'yı yener ama bundan daha önemlisi çeyrek finalde İngiltere ile yaptığı maçtır.."Bu maçın bizler için ayrı bir önemi vardı .Çünkü İngiltere ve Arjantin'i karşı karşıya getiren Falkland savaşının anıları çok tazeydi. Maça çıkmadan önce maçın iki ülke arasında geçmişte yaşanan kötü olayların üzerine örtülecek bir perde gibi olduğunu ve bu maçın bir dostluk maçı olduğu şeklinde açıklamalarda bulunuyorduk. Halbuki hiçbirimiz bu duygularla maça çıkmadık.

Hepimiz kinimizi maçı kazanma yönünde harcadık çünkü maç bir kupa maçı değil bir onur ve intikam maçıydı. Ben maçta iki gol atmıştım ve attığım golden birini resmen elimle atmıştım ama bu an hakemim gözünden kaçmıştı. O dönemde golü ‘‘Tanrı'nın eli’’ diye açıklamıştım. Ne Tanrı'sı yahu! Diego'nun eliydi !
Tanrı'nın eli ha... Fotoğrafçılar bile ne olduğunu görememişti. Bu resimde



NEFRET ETTİKLERİM
PAPA: Ben Papa'yla da tanıştım, çünkü ünlüyüm. Düş kırıcıydı. Anneme bir tespih verdi, Claudia'ya bir tespih verdi, ona verdi, şuna verdi, sonra benim sıram gelince İtalyanca olarak ‘‘Seninki özel’’ dedi. Sinirlenmeye başlamıştım. Annemden tespihini istedim, baktım, benimkiyle aynıydı! Papa'ya doğru yürüdüm, sordum: ‘‘Afedersiniz Papa Hazretleri, benimkiyle anneminki arasındaki fark ne?’’ Bana baktı, sırtıma vurdu, gülümsedi, yürümeye devam ettik. Saygısızlık, sırtıma vurdu, gülümsedi, o kadar!
MONACO PRENSİ ALBERT
Monte Carlo'da beni davet ettiği yemeğin parasını bana ödetti! Erken kalkması gerektiğini söyleyip gitti!Onun için kendisini hiç sevmem.
__________________
ne mutlu türküm diyene
[stop] Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-14-2008, 08:39 PM   #55
[stop]
Daimi Üye
 
[stop] 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Apr 2008
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 580
Teşekkür Etme: 17
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 16
Üye No: 46334
Rep Power: 1309
Rep Puanı : 810
Rep Derecesi : [stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

Kaka

Ricardo Izecson dos Santos Leite (bilinen adıyla Kaka) 22 Nisan 1982'de Brezilya'da doğmuştur. Günümüz forvet kriterlerine uygun sürat çalım ve sert şutlarıyla son derece başarılı bir futbolcudur. Brezilya'nın Sao Paolo takımında yıldızı parlayan Kaka, 2003 yılında 8.5 milyon € karşılığında Milan'a transfer olmuştur. Şu anda A.C Milan'da oynamaktadır. Forvetin arkasında merkez orta sahada, ofansif orta saha oyuncusudur. Milan'da 22 numaralı formayı giymektedir. Brezilya milli takımının 2002 Dünya Kupası kadrosunda da yer bulan Kaka 2006 Dünya Kupası'nda da Brezilya milli takımı kadrosunda yer almaktadır.

Kaka şu ana kadar Brezilya milli takımıyla çıktığı 37 maçta 12 gol kaydetmiştir ve ayrıca dünya kulüplerinin de gözüne girmiştir. Bir çok kişi de merak uyandıran Kaka ismi ise küçük kardeşinin küçüklüğünde gerçek ismi olan Ricardo'yu söyleyememesinden dolayı Portekizce'de Ricardo anlamına gelen Caca kelimesini kullanmasından gelmektedir.

Büyük itirafları...

Milan'lı yıldız Müslüman oldu
Çizme'nin GÖZBEBEĞİ İSLAMİYET'İ SEÇTİ...!!!

Ülkesinin milli takımında da forma giyen ünlü futbolcu, İslamiyet'i seçmeden önce birçok kitap okuduğunu kaydetti. İşte o yıldız...

Brezilya futbolunun yakın zamanda yetiştirdiği en büyük yıldızlardan biri olan Milanlı Ricardo Kaka, İslamiyet'i seçti. Geçen günlerde Kuveyt'e yaptığı bir gezi esnasında Müslüman olduğunu ilan eden Kaka, İslam'ı seçmeden önce birçok kitap okuduğunu belirtti. Kaka yaptığı açıklamada, "Ben Müslüman olmak için doğdum" dedi. Brezilya'da genellikle fakir ailelerin çocukları futbolcu olurken, Kaka'nın ailesi Brezilya'nın önde gelen ailelerinden biri.
__________________
ne mutlu türküm diyene
[stop] Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-14-2008, 08:40 PM   #56
[stop]
Daimi Üye
 
[stop] 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Apr 2008
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 580
Teşekkür Etme: 17
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 16
Üye No: 46334
Rep Power: 1309
Rep Puanı : 810
Rep Derecesi : [stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

Efsane isim Pele
Dson Arantes do Nascimento, tüm dünyada bilinen adıyla Pele, 23 Ekim 1940'da Brazilya'nın Minas Gerais eyaletine bağlı Três Corações köyünde doğdu. Aile tarafından Dico takma adıyla çağrılırken futbolcu arkadaşları tarafından da Pele takma adı verildi.

11 yaşında keşfedilene kadar ayakkabı parlatıyordu. 4 yıl sonra onu keşfeden De Brito, Pele'yi Sao Paulo'ya getirdi ve Santos'un profesyonel ama inaçsız yöneticilerine "bu çocuk dünyanın en iyi futbolcusu olacak" dedi. Sonraki sezonda Pele, ligin yıldız oyuncusu olunca bu sözün doğruluğunu ispatlamış oldu.

Oynadığı her uluslararası oyunda bir gol ortalaması tutturdu. 1956-1974 arasında toplam 1220 gol attı. 12 yılda Brezilya'ya 3 kere dünya kupası kazandırdı. Kariyerinde yaptığı maçlar arasında, oynadığı 6 maçta 90 dakikaya 5 gol sığdıran Pele; 30 maçta 4 golü, 90 maçta ise 3 golü rakip ağlara bıraktı.
__________________
ne mutlu türküm diyene
[stop] Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-14-2008, 08:40 PM   #57
[stop]
Daimi Üye
 
[stop] 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Apr 2008
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 580
Teşekkür Etme: 17
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 16
Üye No: 46334
Rep Power: 1309
Rep Puanı : 810
Rep Derecesi : [stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

Marco van Basten
Futbol kariyerine yedi yaşında UVV Utrecht kulübünde başladı. Profesyonel kariyerine ise 1981 yılında başladı Ajax takımında başladı. Ajax'ta forma giydiği sürede 172 maçta 151 gol atma başarısı gösterdi. 1985-86'da Avrupa gol kralı olarak altın ayakkabı kazandı. 1987'de Kupa Galipleri Kupası'nı kaldırdı.

1987'de Ajax'tan ayrılarak İtalya'nın A.C. Milan takımına geçti. Frank Rijkaard ve Ruud *****t ile birlikte A.C. Milan'da büyük başarılar kazandılar. 1988'deki İtalya Ligi şüampiyonluğundan sonra 1989 ve 1990'da iki kez Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazandı. 1992 ve 1993'te iki lig şampiyonluğu daha kazandıktan sonra ayak bileğindeki kronikleşen sakatlık yüzünden 28 yaşında futbolu bıraktı. Oynadığı son maç 26 Mayıs 1993'teki Şampiyonlar Ligi finaliydi.

Bu arada Hollanda Milli Futbol Takımı'yla 1988'de Avrupa şampiyonu oldu. Attığı 5 golle şampiyonanın gol kralı unvanını da kazandı. Van Basten Temmuz 2004'den beri Hollanda Millî Takımı antrenörlüğünü yapmakta.
__________________
ne mutlu türküm diyene
[stop] Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-14-2008, 08:40 PM   #58
[stop]
Daimi Üye
 
[stop] 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Apr 2008
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 580
Teşekkür Etme: 17
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 16
Üye No: 46334
Rep Power: 1309
Rep Puanı : 810
Rep Derecesi : [stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

Ali Gültiken
Ali Gültiken, (1965 - ), Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün unutulmaz forvet oyuncularından. Metin Tekin ve Feyyaz Uçar'la birlikte oluşturdukları ileri üçlü pek çok başarı kazanmış ve isimlerine özel tezahüratlar yapılmıştır.

Futbola Bakırköy Yücespor Kulübü’nde başladı. Ardından Beşiktaş Genç Takımı’na geldi. 1984/1985 sezonunda A takıma yükseldi. İlk yıllarında sağbek mevkiinde oynadı. Ancak daha sonra İngiliz teknik direktör Gordon Milne çalışkanlığına da güvenerek onu santrafor mevkine çekti.

Beşiktaş’ta oynadığı 262 lig maçında 91 gol kaydetti. 1987/1988’de 38 maçta 30 golle en yüksek performansını gösterirken, gol krallığında Tanju Çolak’ın arkasında ikinci sırayı aldı. Avrupa gol krallığında da altıncı sırayı aldı.

Beşiktaş’ın yenilgisiz şampiyonluğu kazandığı 1991/1992 sezonununda oynanan en kritik maç olan 9 Mayıs 1992 günü İnönü Stadı'ndaki Galatasaray maçında takımı adına bir gol attıktan sonra çok ağır bir sakatlık geçirdi ve futboldan uzun süre uzak kaldı. Bu sakatlığın etkisinden tam olarak kurtulamayan futbolcu, bir süre daha futbol oynasa da, eski formunu yakalayamadı ve 1995'te 30 yaşında Beşiktaş’tan ayrılmak zorunda kaldı.

Beşiktaş'ta 5 Türkiye Ligi Şampiyonlupunun yanı sıra, 3 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı, 1 Başbakanlık ve 5 TSYD Kupası şampiyonlukları yaşadı. 38 kez Türk Milli Futbol Takımı formasını giydi. 1995 yılında transfer olarak son sezonunda Kayserispor’da oynadı. Beşikaş'ın İstanbulspor ile oynadığı maçta jübile yaparak aktif futbol yaşantısını tamamladı.

Futbolu bıraktıktan sonra bir süre futbolculuk yaşamında ilk adımlarını attığı erkek giyim sektöründe kendi ismiyle firma kurdu. Daha sonra bu işi bırakarak spor yazarlığı ve teknik adamlık yaptı. Önce Erzurumspor’da çalıştı ardından Rasim Kara’nın yardımısı olarak Yozgatspor’da görev aldı. Aralıklarla televizyon programlarında spor yorumculuğu ve gazete yazarlığı yaptı. Daha sonra Mustafa Denizli'nin yardımcısı olarak Vestel Manisa'da görev aldı. Ancak Mustafa Denizli'nin İran takımı Pas'a geçmesi ile Ali Gültiken de İran'a gitti.

Ali Gültiken, 2006 Haziran ayında Beşiktaş menajerliğine getirilmiştir.
__________________
ne mutlu türküm diyene
[stop] Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-14-2008, 08:40 PM   #59
[stop]
Daimi Üye
 
[stop] 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Apr 2008
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 580
Teşekkür Etme: 17
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 16
Üye No: 46334
Rep Power: 1309
Rep Puanı : 810
Rep Derecesi : [stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

Alessandro Del Piero


Alessandro Del Piero ( d.9 Kasım 1974) Juventus'un vazgeçilmez 10 numaralı formayı taşıyan İtalyan futbolcudur. 1993 yılından beri Juventus formasını giymektedir. 2006 Dünya Kupası'nda da Almanya ile oynanan yarı final karşılaşmasında uzatma dakikalarında çok önemli bir gol kaydetmiştir. 1995 yılından itibaren giymeye başladığı İtalya Milli Futbol Takımı formasını 79 kez giymiş ve 27 gol atmıştır. Taştırmasız İtalya'nın ve Dünya'nın gelmiş geçmiş en büyük futbolcularından biridir.



Kariyeri 1991-1993 Calcio Padova 14 (10 gol)
1993-2007 Juventus ta (6987 gol)atmıştır.
Yaklaşık 200 golünü firikikten atmıştır.
9 Kasım 1974 tarihinde Treviso’da doğan Del Piero ilk resmi sözleşmesini daha 17 yaşındayken Padova kulübü ile imzalar. 22 Kasım 1992 yılında Padova formasıyla ilk golünü kaydeder. İtalyanların genç yeteneği, Padova’da 2 sezon kalır ve bu süre içerisinde toplam 14 kez sahaya çıkar.

Del Piero 1993–94 sezonu başladığında Juventus kulübünün futbolcusu olmuştur. Juventus’ta ilk sezonunda 11 maçta 5 gol atar. Sonraki sezon Juventus takımının başına Marcello Lippi getirilir. Marcello Lippi’nin gelişiyle birlikte tam 4 sezon takımın vazgeçilmezleri arasında yer alır. Fakat en parlak sezonu sonrası geçirdiği sakatlık onu derinden sarsar ve hiç alışık olmadığı biçimde sadece 8 kez takımının formasını giyebilir. Sonraki 7 sezonda ortalama 27 kez sahaya çıkar. Del Piero, Juventus forması ile sayısız gol kaydetmiştir ve bu gollerin büyük bir bölümünün de frikikten olması, O’nun frikiklerinin ne kadar etkili olduğunun basit bir göstergesidir.

Juventus’a geldiği ilk senenin ardından şampiyonlukla tanışan Del Piero her ne kadar o şampiyonlukta çok fazla pay sahibi olmasa da 1996/97, 1997/98, 2001/02, 2002/03, 2004-2005, 2005-2006 senelerinde Serie A’yı şampiyon olarak tamamlayan Juventus’ta ki en önemli oyunculardandı.

Juventus forması altında kazandığı diğer başarılar ise; 4 İtalya Süper Kupası: 1995, 1997, 2002, 2003 1 İtalya Kupası: 1994/95 1 UEFA Şampiyonlar Ligi: 1995/96 3 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali: 1996/97, 1997/98, 2002/03 1 Avrupa Süper Kupası: 1996 1 Kıtalararası Kupası: 1996 1 İntertoto Kupası: 1999 1 İtalya Gençler Şampiyonluğu 1994 1 Viareggio Turnuvası: 1994 1 UEFA Kupası Finali: 1995

İlk kez 21 yaşında İtalya Milli Takımı’nın formasını giyen Del Piero, milli takım kariyerinde şu ana kadar 79 kez forma şansı bulmuş ve 27 gol kaydetmiştir.

Ayrıca Juventus’ta yaşadığı onca başarı, milli takımda kazandığı kupalar O’nun adını futbol tarihine altın harfler ile kazımıştır.

1998 Dünya Kupası’nda hedeflediği başarıya ulaşamayan İtalya, gözünü 2000 Avrupa Şampiyonası’na çevirmişti. Bu kupada finale kadar giden Gök Mavililer, Fransa ile oynadıkları maçın uzatma dakikalarında kupayı Fransa’ya kaptırıp yine bir matem havasına girmişlerdi. Sonrasında sessiz ve başarısız bir biçimde geçirilen 6 yılın sonunda başarıya aç olan takımın başına Marcello Lippi getirilmişti. Bu değişiklik ile birlikte İtalya katıldığı 2006 Dünya Kupasında kimsenin beklemediği bir şekilde finale kadar çıkıp Fransa ile eşleşti ve bu sefer kupayı kazanan taraf oldu. Evet İtalya 6 sene sonrasında şampiyon olmuştu hem de Dünya Şampiyonu. Bu başarıda da Del Piero’nun katkısı tartışılamazdı.

İtalya’da patlak veren şike olayları sonrasında bir alt lige düşürülen Juventus’ta çok fazla yaprak dökümü yaşanmıştı. Fakat Del Piero takıma olan bağlılığını gösterip takımda kalmıştı. Del Piero Juventus ile birlikte alt ligde geçirdiği bir sezonun ardından tekrar Serie A’ya dönme başarısını gösterdi.Serie B'yi 21 gol ile gol kralı olarak tamamlayan İtalyanların yaşayan efsanesi bakalım bu sezon neler yapacak?



Başarıları 7 Serie A Şampiyonluğu: 1994/95, 96/97, 97/98, 2001/02, 2002/03, (2004/2005, 2005/2006 : Son iki sezon 2006 Serie A Skandalı nedeniyle inter tarafından çalındı)
4 İtalya Süper Kupası: 1995, 1997, 2002, 2003
1 İtalya Kupası: 1994/95
1 UEFA Şampiyonlar Ligi: 1995/96
3 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali: 1996/97, 1997/98, 2002/03
1 Avrupa Süper Kupası: 1996
1 Kıtalararası Kupası: 1996
1 İntertoto Kupası: 1999
1 İtalya Gençler Şampiyonluğu 1994
1 Viareggio Turnuvası: 1994
1 UEFA Kupası Finali: 1995
2 Avrupa 21 Yaş Altı Futbol Turnuvası: 1992/94, 1994/96
1 EURO 2000 finali
1 FIFA Dünya Kupası: 2006

Kişisel ödülleri [değiştir]U-21 Avrupa'da yılın futbolcusu
1996 Kıtalararası Kupa Finali MVP Ödülü
1998 En iyi İtalyan Futbolcu Ödülü
1998 En başarılı oyuncu ödülü
1997 UEFA Şampiyonlar Ligi Gol Krallığı
1998 UEFA Şampiyonlar Ligi Gol Krallığı
En popüler İtalyan Futbolcu Ödülü
2001 İtalya'da en karizmatik golcü ödülü
UEFA Şampiyonlar Ligi 10. yıl ödüllerinde en iyi forvet oyuncusu
2006 Juventus ile tüm zamanların en golcü futbolcusu
2007 Golden Foot ödülü


KİŞSEL BİLGİLERİ

Full name: Alessandro Del Piero
Date of birth: November 09, 1974
Birthplace: Conegliano, Italy
Nationality: Italian
EU passport: Yes
Height: 173 cm
Weight: 73 kg

Club: Juventus
Position: Forward [L, C]
Number: 10
Contract expires: June 2008
Previous clubs: Padova > Juventus

International debut: March 1995, v Estonia
Caps: 79
Goals: 27
World cups: France 1998, Korea/Japan 2002, Germany 2006 (1st)


RESİMLERİ


Bu resim dosyası tekrar boyutlandırılarak ekrandan taşması engellenmiştir. Buraya tıklayarak resmin orjinal boyutunu görebilirsiniz. Dosyanın orjinal boyutu 1024x768 ve boyutu 54KB dır.
Bu resim dosyası tekrar boyutlandırılarak ekrandan taşması engellenmiştir. Buraya tıklayarak resmin orjinal boyutunu görebilirsiniz. Dosyanın orjinal boyutu 1024x768 ve boyutu 153KB dır.
__________________
ne mutlu türküm diyene
[stop] Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-14-2008, 08:40 PM   #60
[stop]
Daimi Üye
 
[stop] 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Apr 2008
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 580
Teşekkür Etme: 17
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 16
Üye No: 46334
Rep Power: 1309
Rep Puanı : 810
Rep Derecesi : [stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold[stop] is a splendid one to behold
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

Steven Gerrard
Steven Gerrard 30 Mayıs 1980'de doğan Liverpool F.C.'nin İngiliz futbolcusudur. Şu anda Dünya'nın en iyi orta saha oyuncuları arasında yer alır. 2005 yılında İstanbul'da yapılan Şampiyonlar Ligi finalinde Liverpool'un kaptanı olarak kupayı kaldırmış, 2007 yılında ise gene CL finaline çıkan takımının en büyük kozu olmuştur. Her iki ayağını da oldukça iyi kullanan futbolcu uzaktan kaleyi bulan isabetli şutlarıyla tanınır. Tackle, dripling, adam eksiltebilme, şutör özelliklerine sahiptir.

9 yaşında Liverpool'un genç takımında futbola başlayan Gerrard, Robbie Fowler, Michael Owen gibi Liverpool altyapısından çıkan bir oyuncudur. 1998 yılında A takımda forma bulmaya başlayan Gerrard, 2001 yılındaki Liverpool'un UEFA Kupası finalinde Alaves'i 5-4 yendiği maçta takımı adına 2.golü kaydetmiştir. 2001'in Kasım ayında İngiltere Milli Takımı ile ilk golünü Almanya'ya karşı atan Gerrard aynı yıl İngiltere'de Yılın En İyi Genç Oyuncusu ödülünü kazamıştır. 2005 yılında takımının Şampiyonlar Ligi'ni kazanmasında büyük rol oynayan Gerrard, turnuva sonrasında UEFA tarafından turnuvanın en değerli oyuncusu seçilmiştir. 2006 yılında da İngiltere Premier Ligi'nin en iyi futbolcusu seçilmiştir.

Kazandığı Başarılar

2005-06 Community Shield
2005-06 FA Cup
2004-05 Süper Kupa
2004-05 UEFA Şampiyonlar Ligi
2002-03 Lig Kupası
2001-02 Süper Kupa
2001-02 Charity Shield
2000-01 UEFA Kupası
2000-01 FA Cup
2000-01 Lig Kupası
2006-07 şampiyonlar ligi

__________________
ne mutlu türküm diyene
[stop] Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
CevaplaCevapla


Bu Konudaki Online üyeler: 3 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 3)
 

Mesaj kurallari
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Acik
[IMG] kodlarAcik
HTML kodlari Kapali


Saat Dururmu GMT +3. Şimdiki Zaman 02:38 PM.

Powered by vBulletin Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.