05-10-2009, 02:27 PM | #111 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57824
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Yüzsüzce
AKLANDILAR Milletin gözünün içine bakıp Sözüm ona aklandılar yüzsüzce Ne yapsak ta halkımız bizi seçer Diyerek çok beklendiler yüzsüzce Yeniler seçildi eskiden bıkıp İnsan sandılar yüzlerine bakıp Eskinin özünden yeniden çıkıp Eskilere eklendiler yüzsüzce Öyle bir düzen ki avanta yeyip Nasılda geldiler sıra bekleyip Seçmezseniz vebali sizin deyip Seçmenlere diklendiler yüzsüzce Suç ararlar konuşulan lehçede Koca çiftlik gezindiler bahçede Her iktidar değiştikçe bütçede Açıklarla denklendiler yüzsüzce Ne evlatlar doğuruyormuş ana Dokuzu kendinin biri halkına Birde kıyak emeklilikten yana Haklı çıkıp haklandılar yüzsüzce Teker teker bulundular izlenip Bile, bile aklandılar sızlanıp Hırsızlarla hırsız olup gizlenip Yolsuzlarla saklandılar yüzsüzce Kucaklayıp okşadılar gelerek Oy aldılar sinsi sinsi gülerek Daha çok halkın üstüne bilerek Yüklendikçe yüklendiler yüzsüzce Ahmet Canbaba |
05-10-2009, 02:27 PM | #112 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57824
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Zaman
ZAMAN Saat tik tak eder zamana karşı. Zaman başkaldırır saat içinde. Şimdi keyif saati der kimi mutlu olmak var yarına kadar. Senin için sakladığım birkaç iyi günüm var yaşamımdan zora gelince kullan yaşa. Senin için duruyor sevgilerim içimde kimseye vermediğim. İçimde sakladığım umudum senin için. Hep çalışmak zannettik yaşamayı. Biraz az giyinirdik biraz daha az yer içerdik daha çok sevmek için birbirimizi biraz daha çok zaman ayırmak için az kullanırdık kötülüklerde zamanı az acılar çekerdik ıslak bakışlardan. Bizi terk ederken zaman şefkati katılaştırdı yüreklerde. Ne zaman nüksederse sancılarım saatleri sancılarımdan anlarım kanatırcasına ısırıp dudaklarımı uykularımda tutunurum hayata. Nasıl bir zaman dilimindeyiz gidilemiyor yolsuzluğun üstüne rüşvetin irtikabın yağmurun çamurun selin. Geliyor üstümüze savulun eziliyor altında kalan. Bir başarabilsek diyorum temiz kalmayı. Zamanın yönünü bulun. Zamanın rengi şafakta. Doğuyor üstümüze renkler kimi gün yeşil, kimi gün kırmızı. Kimi gün karanlıklar taşır. Gün dağlardan battığında zaman ayıbı gölgeler. Zaman takvim takvim yaprak yaprak. Zaman artı, zaman eksi. Bizden önce gelenler soymuşlar zamanı. Zaman çıplak zaman aç zaman perişan zaman üşüyor. Ne yapalım bizlere böyle bir zamanda yaşamak düşüyor. Ahmet Canbaba |
Bu Konudaki Online üyeler: 1 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 1) | |
|
|