05-10-2009, 11:47 AM | #1 |
Aşmış Üye
Kayit Tarihi: Aug 2007
Nerden: İstanbul
Mesajlari: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Teşekkür Edilme: 355 Teşekkür Aldığı Konusu: 320
Üye No: 44033
Rep Power: 57859
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Bankacı korkudan kemer sıktı komşu esnafta işlerin tadı kaçtı
Bankalar 2001 krizindeki "temizlik" sonrası şimdi yaşanan global krizde sağlam durmayı başarırken, bankacılar tedirginlikle harcamaları iyice kıstı. İstanbul’da önemli bankaların bulunduğu merkezlerdeki esnaf arasında sıkışmalar ortaya çıktı. Dev banka binalarının çevresindeki restoran, "bir tabak yiyecek iki çatal"a, kuaför borç ödemeyi unutanlara alışmaya çalışıyor. Bize bir yemek iki çatal lütfen ALTI yıldır bankacılara Ala Carte hizmet veren Piyotto Cafe’nin sahibi Filiz Gül, işlerindeki düşüşün yüzde 40 civarında olduğunu belirtiyor. Gelen sayısının aynı olduğunu fakat ödenen hesabın yarıya indiğini dile getiren Gül, bankacıların öğlen yemeklerinde artık daha paylaşımcı olduğuna dikkat çekiyor ve bunu şöyle açıklıyor: "Eskiden gelir, salata, çorba ve ana yemek yerlerdi. Şimdi ise ’Bize bir yemek, iki çatal’ modası başladı. Ortaya bir sipariş veriliyor, iki servis açılıyor. Alkol tüketimi öğlen zaten olmazdı. Ancak, akşam iş çıkışı gelenlerin tercih ettiği içkiler daha ucuz olanlara kaydı. Burada fiyatlar çok yüksek değil. Ama 4.5 TL’ye satılan tost ile mücadele etmemiz de mümkün değil. Sonuçta konsept farklı." İşini kaybeden borç taktı, yine de hakkım helal olsun ÜNAL Kuaför, bankacıların krizden bire bir etkilendiğini söylüyor. Bankanın işten çıkardığı çalışanlar nedeniyle müşterilerinden bazılarını kaybetmiş. Hatta işten çıkartılan ve veresiye ile çalıştığı bazı müşterileri borcunu ödemeden çekip gitmiş. Ünal Demir, "Onlar zaten işinden olmuş. Giderken beni düşünecek halleri yok. Çoğunun evi de uzak. Hepsine hakkım helal olsun" diyor. İşlerinde yüzde 35’e varan düşüşler yaşadığını dile getiren Demir, bunu aşmak için nakitte yüzde 30 indirim kampanyası yapmış. Bu da işe yaramayınca kampanyayı geri çekmek zorunda kalmış. Kadınların en fazla boya ve röflede pazarlık yaptığına dikkat çeken Demir artık kışın kimsenin pedikür yaptırmamasından ve dip boya süresinin 1 aydan 2 aya çıkmasından yakınıyor. Kapı komşum iflas etti, ben de zor dayanıyorum LEVENT’te Türkiye’nin en büyük bankalarından birinin hemen yanında yer alıyor Sema Caymaz’ın dükkanı Yağmur Butik. Kapı komşusu, 7 yıllık arkadaşının butiği bu krize yenik düşüp kapatma kararı almış. Kendisinin de zor dayandığını ifade eden Caymaz, krizi özellikle 2008 yılının sonlarında hissetmeye başladığını ifade ederek şunları söylüyor: "Artık anneler günü bile eskisi gibi kutlanmıyor. Kriz öncesine göre gelirim en az yüzde 50 düştü. Siftahsız kapattığım günler oluyor. Çorap 4 lira. Onu bile satamıyorum kolay kolay. Zaten 5-6 TL kár marjıyla çalışıyorum. Üretici indirim yapmazsa, ben de yapamıyorum. Aslında müşterilerime de hak veriyorum. Ben de onlar gibi zorunluluktan artık sevdiğim şeyleri almamayı tercih ediyorum." Ticket’ı markette kullanıyor BÜYÜK bir plazanın alt katında, bankacılara yemek hizmeti veren La Luz’un sahibi Yaşar Uslu, "Burada işten çıkan yok, maaşlarda da bildiğim bir düşüş yok. Banka onlara yemek kuponu (ticket) vermeyi de sürdürüyor. Ama yine de işler çok kötü" diye anlattığı ortamı bankacılardan çok yakınlarının iş durum ve huzurundaki değişikliğe bağlıyor. Bunun örneklerini de şöyle veriyor: "Eskiden bankanın verdiği ticket ile burada yemek yerlerdi. Şimdi bu kuponlarını evlerine alışveriş yapmak için markette kullanıyorlar. Bunu da bizzat söylüyorlar. Burada 10 liraya yiyeceğine, 4 liraya bir hamburger ile geçiştiren çok kişi var. Onlar da haklı. ÖZellikle eşi işini kaybedenler ’Burada ben yiyeceğime, eve çocuğuma götürürüm’ diye düşünüyorlar." Gülistan kapadı simitçi yaşadı LEVENT’te birçok bankanın genel müdürklük binasına yakın düşen Gülistan Sofrası kapattı. Ancak, Simit Sarayı, Simit Dünyası gibi isimlerle faaliyet gösteren yerlerin önünde her öğlen kuyruk oluyor. Bu da bu iki mekan arasında yemek faturasının bire 10 fark etmesinden kaynaklanıyor. Bu ortamda ’Bir alana bir börek bedava’, ’iki tatlı al, üçüncüyü götür’ gibi kampanyalar da hiç bir işe yaramıyor. Çiçek 1 lira diyorum ama siftah bile yok O evlendiğinden beri kayınvalidesine yardım etmek için Levent’te çiçek satıyor. İsmini vermemizi istemiyor ama kriz döneminde işlerinin en iyi günde yarı yarıya azaldığını anlatmadan da duramıyor. "Eskiden 50-60 TL para kazanırdım. Şimdi ise çoğunlukla gün siftahsız bitiyor. Çiçeklerim satamadan soluyor. 1 TL’ye vereyim diyorum. Yine de almıyorlar" diyor. |
Bu Konudaki Online üyeler: 1 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 1) | |
|
|