www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Her Telden > Revir

Revir Sağlık bölümü, Burada hastalıklar hakkında bilgi bulabilir sağlık konularını tartışabilirsiniz.

CevaplaCevapla
 
Konu Seçenekleri Görünüm Şekli
Eski 04-21-2010, 09:11 PM   #51
styla45
Forum Kalfası
 
styla45 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3452
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi : styla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

Beslenme kişinin fiziksel, zihinsel ve duygusal durumunun sağlıklılığı için hayati önem taşıyan bir unsur. Ne yazık ki yanlış beslenme alışkanlıkları ülkemizde ve tüm dünyada insan sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Bundan 150 yıl önce hiç bilinmeyen kalp hastalıkları günümüzde gerek ülkemiz gerekse tüm dünyada, kadınlarda ve erkeklerde birinci ölüm sebebi.

Kalp hastalıkları için risk oluşturan 3 önemli duruma sağlıklı bir beslenme alışkanlığı olumlu katkı sağlıyor:
Yüksek kolesterol
Yüksek kan basıncı (hipertansiyon)
Fazla kilo-şişmanlık

YÜKSEK KOLESTEROL
Balmumu benzeri bir madde olan kan dolaşımındaki kolesterolün %75’i karaciğerde imal edilirken %25’i aldığımız gıdalardan emilir. Gıdalarla aldığımız yağın miktarı ve türü kan kolesterol düzeyine önemli ölçüde etki eder. Yüksek kolesterolün kalp hastalığı riskini arttırdığı uzun süredir bilinmektedir. Dolaşımdaki fazla kolesterol kalbi besleyen damarların iç yüzeylerinde plak adı verilen birikimler yapmakta, bu plaklar büyüyerek kan dolaşımını engelleyebilmektedir.
“Az yağlı, az kolesterollü beslen” önerisini bu nedenle duymayanımız kalmamıştır. Ancak artmış kalp hastalığıyla ilişkili olan sanıldığı gibi tüketilen yağın miktarından ziyade yağın türüdür.

Yapılması gerekenler:
1. Günlük kalorinin en fazla %30’unu yağlardan almamız,
2. Almakta olduğumuz “kötü” yağları “iyi” yağlarla değiştirmemizdir.

Doymuş ve trans yağların tüketimi “kötü kolesterol” olarak bilinen LDL-kolesterol düzeyini, dolayısıyla kalp hastalığı riskini arttırmaktadır. Bu tip yağların alınan toplam kalorinin %10’unu aşmaması gerekmektedir. LDL-kolesterolü yüksek olan ya da kalp hastası olanlarda bu oran %7’nin altına, kolesterol alımı günde 200mg’ın altına inmelidir. Margarin, kırmızı et, yumurta sarısı, tam yağlı süt ve ürünleri, kızarmış gıdalar, hamburger ve benzerleri, ticari unlu mamuller bu tür “kötü” yağların başlıca kaynaklarıdır.

Doymamış yağlar ise LDL-kolesterol düzeyini düşürürken “iyi kolesterol” olarak adlandırılan HDL-kolesterolü arttırmaktadırlar. Zeytinyağı, fındık yağı, mısırözü yağı, balık, ceviz, soya fasulyesi bu “iyi” yağların kaynaklarıdır ve günlük kalorinin en fazla %30’u olması gereken yağ tüketiminde bunlara ağırlık verilmelidir.

Gıdalardaki yağlar
Yağın tipi: Tekli-doymamış
Kaynağı: Zeytin, zeytinyağı, fındık, ceviz, yer fıstığı, badem, avokado
Oda sıcaklığındaki hali: Sıvı
Kolesterol düzeylerine etkisi: LDL’i düşürür HDL’i arttırır

Yağın tipi: Çoklu-doymamış
Kaynağı: Mısır, ayçiçeği, soya fasulyesi, balık
Oda sıcaklığındaki hali: Sıvı
Kolesterol düzeylerine etkisi: LDL’i düşürür HDL’i arttırır

Yağın tipi: Doymuş
Kaynağı: Süt, peynir, dondurma, kırmızı et, çikolata, hindistancevizi
Oda sıcaklığındaki hali: Katı
Kolesterol düzeylerine etkisi: LDL ve HDL’i arttırır

Yağın tipi: Trans
Kaynağı: Margarinler, kızarmış patates, kısmen hidrojenlenmiş bitkisel yağlar, fast-food, ticari unlu mamullerin çoğu
Oda sıcaklığındaki hali: Katı ya da yarı-katı
Kolesterol düzeylerine etkisi: LDL’i arttırır.

YÜKSEK KAN BASINCI (HİPERTANSİYON)
Sık rastlanan bir hastalık olan hipertansiyon kalp hastalığı için önemli bir risktir. İlaçlara ek olarak fazla kiloların verilmesi, egzersiz ve tuz kısıtlaması tedavinin önemli unsurlarıdır. Bunlara ek olarak son zamanlarda yapılan çalışmalar sebze ve meyvelerden zengin, az yağlı beslenmenin kan basıncının düşürülmesinde etkili olduğunu göstermiştir. Bu tip beslenmede potasyum, magnezyum, kalsiyum daha fazla, sodyum ve zararlı yağ türleri daha az tüketilmektedir.

Hipertansiyon hastaları tuz tüketimini günde 6 gramın altına indirmelidir Düşük sodyumlu-yüksek potasyumlu tuzlar tercih edilebilir. Hipertansiyonda bir diğer önemli konu alkol kullanımının sınırlandırılmasıdır. Hazla miktarda alkol kan basıncı kontrolünü güçleştirmektedir.
styla45 Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-21-2010, 09:11 PM   #52
styla45
Forum Kalfası
 
styla45 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3452
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi : styla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

FAZLA KİLO-ŞİŞMANLIK
Kalp hastalığı riskini arttıran bir başka faktördür ve son 10 yıl içerisinde bir toplum sorunu halini almıştır.

Fazla kilo:
Kandaki kolesterol ve trigliserid düzeyini arttırır,
“İyi” kolesterol olarak bilinen HDL-kolesterol düzeyini düşürür,
Kan basıncını yükseltir,
Diyabeti başlatabilir; özellikle bu kişilerde kalp krizi riski çok artmaktadır,
Tüm bunlar olmadığı takdirde bile tek başına bir risktir.

Fazla kilonun-şişmanlığın temel sebebi günlük yaşam ve fiziksel hareketlerimizde harcadığımız kaloriden fazlasını gıdalarla almamızdır. Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme kilo vermenin başlıca yöntemleridir. Kilo vermek durumundaki kişiler aşağıdaki temel noktalara dikkat etmelidirler:
Kalorinin aşırı derecede kısıtlandığı açlık rejimlerinden sakının.
Günde 3 öğün düzenli yemek yemeli, su dışında öğünler arasında bir şey yememeli, içmemelisiniz.
En fazla miktarda sabah kahvaltısında, en az miktarda akşam yemeğinde yemelisiniz.
Gıdaları yavaş ve uzun süre çiğnedikten sonra yutun.
Bol miktarda (2-2,5 litre) su için.
Taze ve pişmiş sebzeleri bol miktarda tüketebilirsiniz.
Ayaküstü yenen yağlı, rafine karbonhidratlı, şekerli gıdalardan uzak durun.
Süt ve ürünlerinin az yağlı olanlarını tercih edin.
Protein tüketiminde yağlı balıklara, derisiz kümes hayvanlarına ağırlık verin.

KALP SAĞLIĞI İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ
Orta derecede karbonhidrat, protein ve az miktarda ancak sağlıklı yağlardan oluşan dengeli öğünlerle beslenin.
Tam yağlı süt ve ürünlerinden ziyade yağı azaltılmış olanları tercih edin.
Haftada dört yumurtadan fazlasını yemeyin. LDL-kolesterolü yüksek olanlar yumurta sarısı bakımından daha da dikkatli olmalıdırlar.
Kırmızı et yerine balık, derisi hariç kümes hayvanları ve az yağlı etler tüketin.
Bol miktarda - günde en az 5 kez - sebze ve meyve tüketin. Bunlarda önemli vitamin ve mineraller mevcuttur.
Günde en az 8-10 bardak su içmelisiniz.
Liften zengin tahıl, kepek, fasulye, meyve ve sebzelerin düzenli olarak tüketilmesi çok yararlıdır. Çözünebilir lifler kan kolesterolünü %15’ kadar düşürebilmektedir.
Alkol kullanıyorsanız günlük alkol tüketimi kadınlar için bir, erkekler için iki kadehle sınırlı olmalıdır.
Günde 6 gramdan fazla tuz tüketmeyin
styla45 Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-21-2010, 09:11 PM   #53
styla45
Forum Kalfası
 
styla45 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3452
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi : styla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

BÖBREK HASTALARINDA BESLENME

Beslenmenin en önemi amaçlarından biri gün boyunca harcadığımız enerjiyi sağlamaktır. Bu enerji değişik yiyecek gruplarının vücutta yakılması ile elde edilir. Besinlerin yakılması ile açığa çıkan ve vücutta kullanılan enerji miktarı 'kalori' sözcüğü ile ifade edilir.Alınan kalori miktarı harcanandan fazla ise kilo alınır,harcanan kalori alınandan fazla ise kilo verilir. İnsan istırahat halinde iken, saat başına her kilo için yaklaşık bir kalori sarfeder.

Örneğin: 70 kg.ağırlındaki bir kişi 1 günde (70 kg.x24 saat=1680) 1680 kalori harcar. Günlük normal hareketler (konuşmak, okumak, yazmak, kısa mesafe yürüyüşler) ortalama 500-600 kalori ek harcamaya neden olur. Böylece bir günde yaklaşık 2200 (1680+500=2180) kalori sarfedilir.
Değişik yiyeceklerin yakılması ile farklı miktarkarda kalori (veya enerji) elde edilir.Örneğin: 1 gram yağın yakılması ile 9 kalori, 1 gram karbonhidratın yakılması ile 4 kalori,1 gram proteinin yakılması ile 4 kalori enerji elde edilir.

Proteinler: Büyüme ve gelişmenin sağlanması dokuların onarımı ve vücut savunması için en önemli olan besin türüdür. Proteinler aminoasit adı verilen küçük ünitelerin vücudumuzda bir araya getirilmesi ile oluşur. Bu aminoasitlerin bazıları vücut tarafından yapılır, bazıları yapılamaz (esansiyel aminoasitler) ve mutlaka dışarıdan hayvansal gıdalardan alınmsaı gereklidir. Bu bakımdan en değerli gıda yumurtadır. Bunun yanında süt, peynir, diğer hayvansal gıdalar ve kuru baklagillerde de protein bulunur. Proteinler vücutta değişik görevler için kullanıldıktan sonra yıkılır ve bunun sonucu protein yıkım ürünü olan üre,ürik asit, kreatinin gibi vücut için zararlı maddeler açığa çıkar ve sağlıklı kişilerde böbrek tarafından idrarla dışarı atılır. Böbrek yetersizliği varsa söz konusu maddeler dışarı atılamaz ve buna bağlı hastalık belirtileri (halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, ağızda kötü koku) ortaya çıkar. Böbrek yetmezliği hastalarında protein alınımın kısıtlanması ile bu zehirli maddelerin üretimi de azaltılmış olur. Bu amaçla kilogram başına 0.5-0.6 gr/gün (genellikle 40 gr) hayvansal kaynaklı protein içeren diyet önerilmekte. Sağalıklı bir erişkinin bir günde alması gerekli protein miktarı yaklaşık kg. başına 1 gramdır (örneğin 70 kg bir şahıs için 70 gr). Bazı hastalar kan üre değerlerini iyice düşürebilme amacı ile diyetlerinde proteini tamamen keserler, bu yanlıştır çünkü vücudun proteine mutlaka ihtiyacı vardır.

Karbonhidratlar: Tüketilen enerjinin %55 ile %70'i üremik hastalarda karbonhidratlardan karşılanır. Türk mutfağında bu tür yiyecekler (ekmek, makarna, yufka ,pasta, börek, pilav ve vb.) genellikle çok tüketildiği için gerekli kalori rahatlıkla sağlanır. Karbonhidratların ve yağların yakılması ile üre ve vb. zararlı maddeler meydana gelmez.Karbonhidratların kısıtlanması şeker hastalğı olan hastalarda önerilir.

Yağlar: Yoğun şekilde enerji sağlayan maddelerdir. Günlük kullanımda yağ dediğimiz zaman tere yağ, margarin,bitkisel yağlar ve çeşitli etlerde bulunan yağlardan kastedilir. Yağ alınmasının asıl amacı vücuda enerji temin etmektir. Aldığımız kalorinin %20 ve %40'i yağlardan sağlanır ayrıca A,D,E,K vitamini gibi yağda eriyen vitaminler de bu besinler ile birlikte emilir. Yağların kendi içinde pekçok alt grubu vardır. Kolestorol çok önemli görevleri olan yağ türüdür. Bir kısmı karaciğerde yapılır, diğer kısmı ise yiyeceklerle alınır.Kanda belirli miktarı aşınca (250 mg ve üzeri) damar sertliğine kalp krizi ve beyin inmeleri için önemli rolü vardır. Böbrek rahatsızlığı olan hastalarda ise hastalığın daha hızlı ilerlemesine sebep olabilir, bu yüzden diyetlerinde kolestorol alımı kısıtlanmalı. Bu hastalara özellikle zeytin, mısır, ayçiçek gibi bitkisel sıvı yağlar kullanmaları tavsiye edilir çünkü, kolestorol sadece hayvansal kaynaklı besinlerde bulunur

Su : Böbrek yetersizliği cok fazla ilerleyinceye kadar genellikle hastalar içtikleri su ile orantılı miktarda idrar çıkarırlar.

Böbrek yeterszliği henüz başladığı erken dönemlerde kanda üre ve diğer zararlı maddelerin çok yükselmemesi için alınacak en iyi önlem fazla miktarda su içmektir.

Ancak böbrek yetmezliğinin son dönemlerinde idrar miktarı iyice azalır ve su içmekle idrar miktarı artmaz.Fazla suyun vücutta kalması sonucu tansiyon yüksekliğine ,kalp yetersizliğine ,nefes darlığına yol açar.Bu nedenle bir gün önce çıkarılan idrar miktarına 500 ml.(3 su bardağı) kadar su eklenirse alınması gerekli su miktarı bulunur.Bu dönemde hastanın her gün tartılması şarttır.Alınan günlük SU miktarı hesaplanırken içilen çay,ayran,çorba v.b eklenmesi unutulmamalı.

Tuz:Böbrek yetersizliğinde vücuda alınan tuzun atılması azalır ve vücutta birikir.
Fazla miktarda tuz tansiyonu yükseltir vücutta su birikmesine ve kalp yetersizliğine yol açar.Günlük tuz alımı 2-3 gr.olmalıdır.Diyet tuzları böbrek hastalarında çok tehlikeli olabilir.

Potasyum: Tuza benzeyen kan ve dokularda bulunan bir maddedir.Adelelerin ve kalbin kasılmasında çok önemli rol oynar.Böbrek yetersizliğinde potasyum vücuttan uzaklaştırılamaz, böbrekler tarafından ve fazla alınması sonucu kan potasyumun yükselmesine yol açar.Bu çok tehlikeli bir durumdur ve aniden kalp durmasına sebep olabilir.Potasyum en fazla kurutulmuş meyve ve sebzelerde bulunur(üzüm,incir,bamya),taze meyve (muz,üzüm,erik vb.) ve tüm sebzeler.Bu yüzden yemeklerde kullanılan tüm sebzelerin önce haşlanması ve bu suyun atılması önerilmektedir.Her zaman böbrek hastalarına potasyum bakımından kısıtlı diyet önerilmektedir.

Kalsiyum ve fosfor dengesi de böbrek yetersizliğinde bozulmuş ve değişik nedenlere bağlı olarak kemiklerde zayıflık ortaya çıkmaktadır

Kan fosfor düzeylerinde yükselme ve kalsiyum düzeylerinde azalma görülmektedir. Yalnız diyet önerileri ile bunları dengede tutmak mümkün olmuyor çünkü kalsiyumdan zengin gıdalarda fosfor miktarı da fazladır. Bu yüzden mutlaka doktor tarafından önerilen fosfor bağlayıcı ve kalsiyumu yükselten ilaçların kullanılması kaçınılmazdır. Fosfor ve kalsiyum bakımından zengin gıdalar, tüm süt ürünleri ve balıklardır.
styla45 Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-21-2010, 09:11 PM   #54
styla45
Forum Kalfası
 
styla45 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3452
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi : styla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

Bir kase yoğurtla gelen mucize

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, bir kase yoğurda iki kaşık bira mayası katılarak hazırlanan yoğurt maskesinin cilde parlaklık vermede ve kırışıklıkları önlemede çok faydalı olduğunu bildirdi.

Prof. Dr. Yorulmaz, ilk defa 10. yüzyılda Türkler tarafından bulunan yoğurdun, başka hiçbir besin maddesi ile karşılaştırılamayacak kadar çok yararlı özelliği bir arada bulundurduğunu söyledi. Bu besinden yeterince faydalanılmadığını öne süren Yorulmaz, ''Yoğurt sağlığı korumak ve daha sağlıklı olmak için çok önemli bir besin maddesidir'' dedi.

Yoğurdun sindiriminin kolay ve karbonhidrat, protein, yağ, vitamin, kalsiyum ve fosfordan oldukça zengin bir besin olduğunu belirten Yorulmaz, aynı zamanda kolayca vücutta sindirilen ve gerekli tüm besin maddelerini sağlayan bir besin olduğunu bildirdi.

Ayrıca vücudun hastalıklara karşı direncini sağlayan bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve hastalık yapan mantarlar da dahil olmak üzere tüm mikroplardan, sindirim sistemini tutan kanserlere kadar pek çok hastalıktan koruduğunu anlatan Yorulmaz, şunları söyledi: ''Yoğurt, büyüme gelişme çağında diş ve kemik gelişimini hızlandırır, raşitizmden korur. Menopoz sonrası kadınlarda ve yaşlı erkeklerde kemikleri güçlendirir, kırılmaları önler. Bu nedenle her yaştaki insanın beslenmesinde son derece önemlidir. Yoğurt, bebeklere altıncı aydan sonra ek olarak verilen ilk besinlerden biridir. Böylece bebeklerin kemik ve diş gelişimine yardımcı olur. Bağışıklık istemlerini güçlendirir. Bağırsaklarda faydalı mikropların oluşumunu hızlandırır, ishalden korur.''

Yoğurdun sindirimi ve barsak hareketlerini düzene soktuğunu ve kabızlığı önlediğini ifade eden Yorulmaz, mide barsak ülserlerinden de koruduğuna işaret etti.
styla45 Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
Eski 04-21-2010, 09:12 PM   #55
styla45
Forum Kalfası
 
styla45 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5
Teşekkür Edilme: 16
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3452
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi : styla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond reputestyla45 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen

Karaciğer yağlanmasında beslenme

İç organların yağlanması da vücudumuzun yağlanması gibidir. Ancak organ yağlanması pek çok hastalığın zeminini hazırladığı için daha tehlikelidir.

Karaciğerin yağlanması bakteri, virüs, alkol, ilaç gibi pek çok sebebe bağlı olabileceği gibi yaşlılığa bağlı olarak da görülebilir.

Yapılması gereken ilk şey beslenme değişikliğidir. Katı yağ, hayvani yağ, alkol,
kuruyemiş, yağlı et, şeker, hamur işi, çikolata ve tatlılardan mümkün olduğu kadar uzak, sebze meyve ağırlıklı beslenmektir.
Özellikle enginar sofranızdan eksik olmasın!

Bol su içmek ve mümkünse düzenli yürüyüşler de çok yardımcı olacaktır.


Bunlarla beraber doktor kontrolünde karaciğeri destekleyecek bitkisel ilaçlardan da önerilmektedir
styla45 Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
CevaplaCevapla


Bu Konudaki Online üyeler: 1 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 1)
 

Mesaj kurallari
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Acik
[IMG] kodlarAcik
HTML kodlari Kapali


Saat Dururmu GMT +3. Şimdiki Zaman 12:24 PM.

Powered by vBulletin Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.