www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Spor > Basketbol

Basketbol Basketbol ile ilgili her şeyi bulabilceğiniz bölüm

CevaplaCevapla
 
Konu Seçenekleri Görünüm Şekli
Eski 06-20-2009, 05:08 PM   #1
Author41
Daimi Üye
 
Kayit Tarihi: Jun 2009
Nerden: Starbucks
Mesajlari: 640
Teşekkür Etme: 1
Teşekkür Edilme: 30
Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 84106
Rep Power: 1890
Rep Puanı : 67290
Rep Derecesi : Author41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen Hedef seçildim

Hedef seçildim

Fenerbahçe cephesinden ağır tepkiler alan Efes Pilsen coach´u Ergin Ataman, “Hedef seçildim. Aslında seriyi geren ben değil, bana aptalca konuşuyor diyen Tanjeviç´tir” dedi.





-Sezon başında Avrupa’da tarihin en kötü sonucu alındı. Moraller bozuktu. Takım oradan buralara nasıl geldi. Milad neydi?
Bence herşeye rağmen milad, sezon başında kurulan kadroydu. Biz önümüzdeki 5 yılın Efes Pilseni’ni kurmaya çalıştık. Kaybolan Efes ruhunu oluşturacak Türk oyuncuları bir araya getirdik. Bunların yanına karakterli, ‘winner’ özelliği olan, Avrupa’da kendini ispat etmiş yabancı oyuncuları kattık. Sezon başında da gayet iyiydik. Euroleague şampiyonu Panathinaikos’u hazırlık maçında 15 sayı farkla yendik. Ama Kasun’u kaybettik. Bütün rotasyonumuz, planımız bozuldu. Çünkü kısalar konusunda zenginken, uzunlar konusunda nasıl olsa Kasun’u 30 dakika oynatırız diye düşünüyorduk.
- Ben de bu durumu eleştirenlerdendim. Neden yola tek uzunla çıkıldı. Bir sakatlık olabileceği düşünülmedi mi?
Türkiye’de 5 yabancı oynatabiliyoruz. 6. oyuncunun bunu kabullenmesi, teknik olarak takıma çeşitilik kazandırması gerekiyordu. Biz forvet bölümünü zengin tutarak bu final serisinde ne kadar önemli iş yaptığımızı gördük. Sezon başında Kerem Tunçeri’yi transfer etmek istedik ama alamadık. Uzun, fakat şut özelliği olan bir oyuncu düşünüyorduk. Avrupa’da Shumpert’in yetersiz olacağını düşündüğümüzden tercihimizi Kakiouzis’ten yana kullandık. Kasun varken, Kaya varken, Kerem Gönlüm varken bir tane daha uzun almak o dönemde çok mantıklı gelmedi. Çok düşündük aslında, planımızda da vardı ama Kakiouzis’te karar kıldık. Yönetim hep bize destek oldu. Dikkat ediyorsanız 6 yabancıyla oynadık bütün sezonu. Biz istikranın peşindeydik. Biz bu durumu atlatacağız, kendimize güveniyoruz diye düşündük. Ama Kasun’un iyileşmesi, Kerem Tunçeri’nin gelmesi, hep ters giden işlerin iyiye gitmesine neden oldu. Bunlar da milad oldu bizim için. Onlar dönmeseydi bu şampiyonluğu kazanamazdık.
- Ergin Ataman hep iddialı olarak bilinir. İddialı konuşmak yanlış anlaşılmalara sebep olabilir mi?
Ben Efes’e geldim, 3-4 yılın takımını kuruyorum. Gençlerle yola çıkacağım gibi aldatmacalar yapamam ben. Benim yapımda bu yok. Efes Pilsen her kulvarda şampiyonluk için mücadele eden bir takım olmalıdır.
- Açık sözlü olmak pek hoş karşılanmıyor bu piyasada. Benim dışardan gördüğüm Ergin Ataman’ın imajı, herkes için düşündüğünü söyleyen ama kavgacı biri aynı zamanda... Örneğin Turgay Demirel ve Tanjeviç hakkında yaptığın açıklamalar senin düşüncelerin ama söylenmesi gerekli miydi?
Ben Türk Milli Takımı’na karşı değilim. Tanjeviç ismine de karşı değilim. Türkiye’de bu işe emek veren bütün meslektaşlarım gibi bu kadar üst düzeyde Avrupa’da kendini ispat etmiş, başarılı olmuş Türk antrenörü, Türk ekolu varken yabancı birinin Türk Milli Takımı’nın başında olmasına karşı olduğumu defalarca belirttim. Bizim camiamızın yüzde doksanını fikri de bu yönde. Ama bir çok kişi bunun sözcülüğünü üstlenmiyor. Ben açıkça söylüyorum.
- İtalya’da da bana verdiğin bir röportajda, ‘Dünya Şampiyonası’nda altıncılık başarı değil. O takım şampiyon olmalıydı’ dedin. Bu tip çıkışlar da, karşı taraftan tahrik unsuru olarak algılanabilir...
Ben şunu söylemiştim. Milli Takım altıncı olduğu zaman bir önceki Dünya Şampiyonası’nda dokuzuncu olmuştuk. Bu aşamadır. Ama bunun sanki şampiyon olmuş gibi abartılmasına karşıyım demiştim. Çünkü o zaman kendini küçük görmüş olursun. Bugün Türk basketbolunda Hidayet’ler Mehmet’ler, Ersan’lar var. Hedefini büyük tutmalısın. Altıncılık bir aşamadır. Ama ne oldu bir sonraki Avrupa Şampiyonası’nda? Hayal kırıklığı... Türkiye’de ne oluyor. 2010’a hazırlanıyoruz. Nasıl olacak peki? İnşallah bir madalya kazanırız. Son iki şampiyonada çeyrek finale kalamadık. Dünya Şampiyonası’nda altıncı olduk. Şimdi kaçıncı olacağımız belli değil. Ama geçmişteki sonuçlar nedeniyle favori gösterilmiyoruz. Nasıl olacak da madalya kazanacağız? Hep bunları söyledik. En baştan hedefler yüksek tutulmalı. Şu anda elindeki yetenekler kesinlikle İspanya ve Yunanistan’ın altında değil. Neden bu iki takımı söylüyorum. Çünkü bu iki takım Dünya Şampiyonası’nda final oynadı. İspanya Olimpiyatlar’da ABD ile final oynadı. Onların Gasol’u, Navarro’su varsa bizim de Hido, Memo Ersan’ımız var. Ersan, İspanya şampiyonu Barcelona’nın en önemli oyuncusu konumunda. Benim elimde bu tip oyuncular varken benim hedefim 2010 demek, Avrupa Şampiyonası hedef değil demek doğru değil. Bunlar benim görüşlerim. Benim kavgam Turgay Demirel’in şahsıyla değil. Zaten kavgamız da yok. Merhaba, merhaba. Gerçi artık merhaba da demiyor, selam da vermiyor bana. Benim kavgam bu zihniyetle. Türk insanı olarak biz cesur insanlarız. Yugoslav ekolünde böyle bir şey var; hep sonra sonra. Hani nerede. Hangi sonra?


- Seriye dönelim. Bütün Fenerbahçeliler sana öfkeli. Ben de yaptığın açıklamaları tahrik edici unsur olarak gördüğüm için eleştirdim. Sen ne düşünüyorsun?
Ergin seriyi geren isim oldu dediler. Bence Tanjeviç’in yapmış olduğu açıklama seriyi gerdi. Gittim maçlardan sonraki demeçlerime baktım. Birinci maçtan sonra basının sorduğu son hakem sorusu üzerine, ‘Hakemlerin maçı çok iyi yönettiklerini düşünmüyorum’ demişim. ‘Maçın başında bana teknik faul çaldılar. Ama aynı davranışı yapan Tanjeviç’e çalmadılar. Tanjeviç’e karşı belki milli takım hocası olduğu için tolerans uygulanıyor’ dedim. Bunu demek seriyi germekse benim söyleyecek birşeyim yok. Benden sonra basın toplantısına giren Tanjeviç, bilmiyorum belki basının tuzağına düştü, ne şekilde yansıtıldı bu konu ona bilmiyorum. ‘Ergin Ataman aptalca konuşuyor, zaten daha önce de milli takımı küçük düşürücü şeyler söylemişti’ diyor. Şimdi bu hakarettir. Sen kimsin! Sen bana aptal diyemezsin. Benim tepkim ne oldu? En ağır cevabı verebilirdim ama vermedim Tanjeviç’e. Tek cevap şu oldu. Maça çıktığımız zaman gidip elini sıkmadım. Zaten o da gelemedi. Ne Tanjeviç’e, ne Fenerbahçe oyucusuna, ne Fenerbahçe seyircisine hiç birşey demedim, yapmadım.
Ki Abdi İpekçi’de tam bizim benchin oraya bir grup oturtuldu. Sürekli bana küfürler ediyorlardı. Belli ki provake etmek için oturtulmuşlar. Hatta çok garip, bir tanesinin elinde kamera vardı. Amaç orada beni provake edip, sonra Ergin Ataman şunu yapıyor, bunu yapıyor demek. Ben tamamen taktik olduğunu anlayıp en ufak bir reaksiyon göstermedim. Ama maç içinde hakemlere, oyuncuma bağrıyorum. Bunlar olacak şeyler. Ben niye gereyim seriyi.
- Hakemler hakkında konuşman taktik olarak nitelendirildi. Fenerbahçe’nin galibiyeti sonrası ‘Tanrılar böyle istedi. Hakemler de çok cesurdu. Umarım Abdi İpekçi’de de cesur olurlar’ açıklamalarına ne diyeceksin?
Bunlar benim düşüncemdi. Serinin ilk iki maçında kaybettik. Ve biz o maçlarda özellikle birinci maçta hakemlerden yakındık. Aleyhimize düdük çaldıklarını düşündük. İkinci maçta sadece şans bize gülmedi dedim. Mesela topu kaptırdığımız pozisyonda da faul çalınabilirdi. Orada da feveran edebilirdim. Ama birşey söylemedim. Sadece çok cesur düdük çaldılar. Aynı cesareti 12 bin kişinin önünde de göstermelerini bekliyorum dedim. Hakemlerin hata yaptıkları da oldu, çok iyi çaldıkları da oldu. Belki benim gerginlik çıkarmam olarak nitelendirilebilecek olay bundan 4 ay önceydi. Abdi İpekçi’de kaybettiğimiz lig maçından sonra yaptığım söylemdir. Orada yanlış yapmış olabilirim. Ama finalde hiçbir şey yapmadım. Bir de şunu söyledim. Doğrudur. 3. maçta Nedim Karakaş ortaya kadar geldi. Orada ben ‘niye buraya kadar geliyorsun, bu takımın antrenörü var’ dedim. Bana küfür etti. Sonra ben de bunu açıkladım. Zaten Nedim ağabey de ihtar cezası aldı. Küfür eden ben olsam o cezayı ben alırdım. Sonra Nedim ağabey çıktı ‘Ergin bana küfür etti’ dedi. Şimdi burada ortamı geren ben miyim, yoksa başkaları mı? Kaya’nın ne suçu var soruyorum herkese. Kaya yüreğiyle mücadele ediyor, atlıyor, zıplıyor, seviniyor. Ne küfür etti ne seyirciye el kol hareketi yaptı.
- Kendini yere atıyor eleştirileri oldu
Mücadele bu ya. Maç içinde olur böyle şeyler. Ama Fenerliler kalkıp ‘Kaya, Kerem, Ergin Ataman olayları provake ediyor derse, Fenerbahçe seyircisi de tepki gösterir. Daha dikkatli olmaları gerekiyordu. Biz Nedim ağabeyle aynı okuldan mezun olduk. İtalyan Lisesi mezunuyuz. Hep ağabey dediğim insan beni hedef gösteriyor. Ben saha içinde zaman zaman agresif oluyorum. Benim tarzım bu. Hakeme, kendi oyuncuma bağırıyorum. Takımla beraber oynuyorum ben. Neden beni hedef seçtiklerini bilmiyorum. Biliyorum aslında ama bilmemezlikten geliyorum.
Author41 Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
CevaplaCevapla


Bu Konudaki Online üyeler: 1 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 1)
 

Mesaj kurallari
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Acik
[IMG] kodlarAcik
HTML kodlari Kapali


Saat Dururmu GMT +3. Şimdiki Zaman 09:25 AM.

Powered by vBulletin Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.