www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Seçenekleri Görünüm Şekli
Eski 08-14-2007, 05:09 PM   #1
вσυя∂¢αη
Forum Aşığı
 
вσυя∂¢αη 'in Avatari
 
Kayit Tarihi: Jul 2007
Nerden: cehennemin derinliklerindeyim...
Yaş: 36
Mesajlari: 4,346
Teşekkür Etme: 133
Teşekkür Edilme: 123
Teşekkür Aldığı Konusu: 109
Üye No: 43633
Rep Power: 2202
Rep Puanı : 10207
Rep Derecesi : вσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Belirlenen Atatürk ve Türk Kadını

Atatürk ve Türk Kadını

O, Kurutuluş Savaşı'nda yardım ve desteğini gördüğü Türk kadınını hiç unutmamıştı. Atatürk, "kadın ve kadınlığın" her şeyden önce bir nitelik olduğunun bilincindeydi. Türk kadını asırlardır sömürülmüş, her alandaki haklardan yoksun bırakılmıştı. Gerçekleştirdiği reformlardaki amacı, Türk ulusunu dünyada hak ettiği çağdaş konuma yükseltmekti. 1926'da kabul edilen "Medeni Kanun" la kadın haklarına da genişçe yer veriliyordu.

Cumhuriyetle birlikte Türk Kadını; "Türk / Kadın / Atatürk / Değişim" adlı dört anahtar sözcükle tanımlanabilir. Hızla değişen ve evrimleşen çağdaş toplumlarda kadınlar eşitlikçi v e özgür yerlerini almışlardır. Ülkemizde ise kadın hakları, güncel tartışma konusundaki yerinde sayıyor. Bugün de kadınlarımızın toplum içinde ikinci sınıf vatandaş statüsünde olmalarında ısrarlı olanlar vardır.

Tarihsel süreçte Türk kadını; "İslamiyetten önce; İslamiyet ve sonrası; Cumhuriyet ve Atatürk" olmak üzere üç temel başlıkla ele alınabilir. İslamiyetten önce göçebe bir yaşam tarzı olan Türklerde kadınlar, kişilik ve geleneksel kültürleriyle canlı ve hareketliydiler. Kadın, kahramanlık ve savaş gücü olan bir varlıktı. Kadınlara değer veriliyor, saygı duyuluyordu. İlk Türklerde önceleri totemcilik , sonraları Şamanizm dinleri etkindi. Şamanizmde; "tanrı / tanrıça" egemendi. En çok anatanrıçaya inanılıyordu . Dünyayı yaratma fikrinin "Ak Ana" dan geldiği düşünülüyordu. Yusuf Has Hacib , Kutadgu Bilig adlı eserinde kadından "nadir varlık" diye söz eder.

İslamiyetten önce "cahiliye dönemi / kapkara dönem" kadının yazgısıydı. Doğan kız çocukları ve anneleri öldürülüyor, mirastan yoksun bırakılıyorlardı. Kadın hakları, erkeğin çok gerisindeydi. İslamiyetle birlikte, kızların öldürülmesi, evlenme ve boşanmada birtakım düzenlemelere gidildiyse de yeterli değildi.

Osmanlılarda "harem hayatı" nın Bizans geleneğinden geldiği bilinir. Harem, evcil kölelikti. Tarikat, cemiyet ve medreselerde kadın haklarını yok sayıyordu.

Tanzimat döneminde kadın haklarında yeni düzenleme ve yenileşmeler görüldü. Düşüncede, siyasal ve toplumsal alanlarda değişimler fark ediliyordu.

Cumhuriyet döneminde Kadın Hakları, Atatürk devrimleriyle yenileşme ve gelişme gösterdi. Kadınların toplumsal durumlarında özgürce değişimler başladı. Cumhuriyet dönemi reformlarında, kadınların kamusal alanda yeri belirlendi. 1926'da dinsel kanun olan Şeriye'den Medeni Kanun'a geçildi. Medeni Kanun'la, kadın, erkek eşitliğinden söz edilir oldu. Kadınlara seçme/seçilme, eğitim, meslek seçimi, kamu görevi, boşanma ve miras hakkı tanındı. Tevhid-i Tedrisat (Eğitimde Birlik) Yasası ile giyim-kuşam / şapka ve sosyal alanlardaki yenileşmeci devrimlerle kadın hakları önde tutuldu. Cumhuriyetle birlikte kadın toplumsal yaşantıda yerini aldı. Kentleşme ve sanayileşme sürecinde değişimlerde hak ettiği konuma getirildi. Yasal düzenlemeler oldu, ancak uygulama farklıydı. Bugün TBMM'de ancak 18 milletvekiliyle temsil ediliyor.

Atatürk bir nutkunda, "Türk kadını bugün özgür olmalıdır. Eğitilmeli, okullar kurmalı, erkeklerle eşit konumda olmalıdırlar" diyordu. Kadınlarımız, Kurtuluş Savaşı'nda ve sonrasında devrimlerinin uygulanmasında cesur ve atak olmuşlardır. İlke ve devrimlerle Türk kadınına siyasal, sosyal, hukuksal, eğitimsel ve kültürel alanda üstün değerde haklar ve görevler verilmiştir. Atatürk , Türk kadınının her şeyden önce nitelikli özelliğinin bilincindeydi.

Bugün, kadınlarımızın toplumsal statüsünde, bedensel ve ruhsal yapısında, giyim kuşam ve düşüncede görülen farklılıklar üzücü ve şaşırtıcıdır. Siyasal egemenlik dini alet etmekte, çıkara uygun kullanmakta, kadın haklarında geriye dönüşe yönelinmektedir.

Atatürk Türk kadınına her alandaki haklarını altın tepside sunmuştu. Bilinen nedenlerle tepsiyi kararttık, anlaşılmazlarla boyadık. "Ak anamızı" ikinci sınıf vatandaşlığa ittik. Atatürk bugün yaşıyor olsaydı, inanmaz ve şaşırırdı.

Dünya kadını, dünya barışının korunması, eşit hak, daha iyi gelir, meslek edinme ve oy hakkı için 19. yüzyılda baş kaldırmış; "Ekmek ve Barış" için grevlere gitmişler, bütünleşerek haklarını almayı bilmişlerdi. 21. yüzyılda biz, kadınlarımız üzerinde egemenlik ve baskı kurmanın uğraşındayız. Yüzyıllar geçse de değişim ve gelişmede farklılığımız ve geri kalışımız ortada. Türk kadınına her alanda tanıdığı haklar nedeniyle Atamızı saygıyla anıyorum.
__________________
şєнιтℓєя öℓмєz ναтαη вöℓüηмєz




ѕözℓüк
мυѕтαƒα кємαℓ αтαтüяк
αşк ѕєνgι
вσυя∂¢αη Ofline   Alinti Yaparak Cevapla
CevaplaCevapla


Bu Konudaki Online üyeler: 1 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 1)
 

Mesaj kurallari
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Acik
[IMG] kodlarAcik
HTML kodlari Kapali


Saat Dururmu GMT +3. Şimdiki Zaman 08:32 PM.

Powered by vBulletin Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.