![]() |
Baharda gelmedin yazda gelseydin
Ah benim hazanım eylül bakışlım Nasıl sevdiğimi sen de bilseydin Ah benim hazanım eylül bakışlım Bak bütün güzelliklerin tümü sende Bak sende gülümsüyor en amansız özlemler Unut bir yerde bensiz olduğunu, çaresiz Ayrılıklar sevenlerle yücelir Hadi sil gözlerini Gülsene! .. Bakma sen yağmurların sağnak döküldüğüne Bakma sen *******in karanlığına Bu pembe umut sütten de beyaz Bu senli hayal gülden de kırmızı İşte renk renk çiçekleri aşkımızın Görsene! .. Balık yüzerken suyun farkında mı? Kuş uçarken rüzgarın, Ya insan alıp verdiği havanın, Kapatır gözlerini dinlersen yüreğini, Anlarsın benim sana olan aşkımı Bana aşktan hiç söz etme Sen sevmeyi ne bilirsin Bir aşk için ölesiye Beklemeyi ne bilirsin Düşündükçe içim yanar Ders vermemiş sana yıllar Taştan farksız kalbin mi var Özlemeyi ne bilirsin Bana bunu yapmayacaktın Böyle bir hançerle yıkmayacaktın beni Bir ihanetin adresi olmamalıydı ayak izlerin Yoksa ben mi yanlış tanıdım seni? Yoksa hep böyle kirli miydi senin denizlerin?.. Ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim Bir ömür boyunca sevenlerdenim Ellerin ellerime değmesin derim Eğer ki sonunda bırakacaksan Ben bu garip yeryüzünde Garibansam suç benim mi Gece gündüz dertli dertli Geziyorsam suç benim mi Bir dostum yok sorulayım Sevdiğim yok sarılayım Kime kızıp darılayım Kimsesizsem suç benim mi Ben olsam ah ben olsam O dağlarda ben olsam O yollarda ben olsam Oralarda ben olsam Sokaklara aşk yazardım Acılara son yazardım ben olsam. Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne Tuttum, ta içime oturttum seni Aldım, okşadım saçlarını, öptüm İçtim yudum yudum güzelliğini Ben senin en çok gözlerini sevdim Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil Benden son arzumu sorsaydın eğer Seni son bir defa görmek isterdim Ayrılıp gittiğin o günden beri Nerdesin nasılsın bilmek isterdim Bir beyaz karanfil vermek isterdim Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular, rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın, senin etinden, tırnağından ayrı, senin kokundan uzak. Beni çağırdığını bir defa duyabilsem Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum |
Üzerine
Gün doğmamış düşler, Sayıkladığında kırık rüzgar baladlarını Kaç aşk boyudur zaman Bilir misin? “ Sessizliğime saklanıp Dolaşırken kuytularımda Hayat yalınayak bir öpücük, Baharsa düşmekte saçlarından. Kahküllerinde damıttığım gözyaşlarım Ruhunda imbiklenişler , Hayallerimi yatırışlarım!!! Sonrası bir dala tutunma arzusuyla Goncalarında jale olmak. O gecenin sabahında Sen daha gözlerini açmadan, Süren rüyalarının bir yerinden Sokuluvereceğim irem bahçelerine. Biliyorsun ki Dünden kalan ve de yarına ait Her şeyi yaktım gözlerinde... Şimdi senle sarılıp sımsıkı Poz vereceğiz güneşe ve Ölümsüz kılmak için zamanı Tâb olacağız gökyüzüne. Odanın bir yerlerinde unutulmuş Bir zamanların şaşaalı Müzik Dolabından Bir kırkbeşlik sarıverecek sevdayı. Ardından Sana yazdığım o şarkının La minör çırpınışları aksedecek Şöminenin alaz senkromlarında. “Gözlerine uygun renk bulamadım Hangisi olsa içim yanıyor Tenine uygun çiçek bulamadım Hepsi kokusunu senden alıyor…” *** Bittiğinde Şarkımız ; Uzanıp söyleyen dudaklara, Kaydedeceğim Veda buselerini Sevda demirbaşlarına. |
Mutluluk Gözlerinin Rengi
Yaşayamadığım çocukluğum Gençliğimin baharında göz yaşlarımın yalnızlığı Sen ve sensizlik alevlerinin ardında Çığlıklarımda kalan son söz Seni unutmak basit değil Basit olan hiçbir duygu bana ait değil Aşk, mutluluğun gölgesi rüyaların sihiri Yaşamak değil nefes almak benimkisi Mutluluk gözlerinin rengi Alevlerde yanan ruhuma su ol yağmur ol Özümü sev melek ol cennet ol Ben yokum artık tükendim ben ol benim ol Günahlar gülümsüyor günahsızca Gölgen yavaş yavaş gelirken rüyalarıma İstediğimi ver bana acıt ruhumu acımasızca Yapraklar düşerken yenilir rüzgara Fırtına koparken rüzgar ağlar masumca Göz yaşlarım akar özüme Aşka can verirken gurursuzca Gökyüzünde kayboldu yıldızlar Her yağmurda filizlenir korkular Çocukluğum ve sen yaşayamadığım duygular Seni unutmak basit değil Basit olan hiçbir duygu bana ait değil Bana ait olmayan her duygu kadar benim ol. |
Seni Arıyorum
Seni her yerde arıyorum Kimi zaman denize soruyorum Kimi zaman yola Hep orayı gösteriyorlar bana Gökyüzüne bakıyorum, yüzünü görüyorum Rüzgarda sesini duyuyorum Mehtapta seni ararken Hep orayı gösteriyorlar bana Her yağan yağmurda, bende ağlıyorum Her çileyen kuşla seni çağırıyorum Bütün geçtiğin şehirler Hep orayı gösteriyorlar bana Seni şanlı ayla,yıldıza soruyorum ''Vatan kalbinin attığı yere'' diyorlar Biliyorum da gelemiyorum be atam Seni orada yatarken görmek: Acıtıyor kalbimi atam! |
Yakamoz
Yakamoz denize vurunca Hep seni hatırları Yıldızlar söndüğünde Sensizliği hatırlarım Yüreğim biraz acıyınca Gözlerimi kaparım Gözlerimi kapadığımda Güler yüzünü hatırlarım. |
Söyle Şimdi Bana
Yüreğindedir her insanın kan Kor olmayan yürekte kopar yine fırtınalar Mey, yine o güzelliğiyle sarar vücudunu Söyle şimdi bana''kimler ağlasın ya'' Meyhane kapısından çıkan adama Niye kötü, harap,acımasız,pislik gibi bakarsın Mey benimde dudaklarımdan akar Söyle şimdi ''banada mı öyle bakarsın'' Gözlerinden yaşlar akanlar Bir kader uğruna sitem edenlere Dertlerini,hayatını,ruhunu dağlara haykıranlara Söyle şimdi bana''acıyarak mı bakarsın?'' Bir hüzün uğruna,yüreğiyle maffolana Dertlerini dökmek için,ağlamak için,içen adama Yüce allah'a feryat eden bu garip kula Söyle şimdi bana''tanrı böyle yaratmış mı dersin?'' İçen adam sana,bana,ona sövüyorsa ''Yalan dünya''diyip bela okuyorsa ''Allah seni kahretsin''diyorsa Söyle şimdi bana''o adama sevgiylemi, bıçaklamı gidersin?'' Yoksa ya bi dert ortağı,bi meyhane arkadaşı...sen olmazmısın onun dert yoldaşı Ya kalmadıysa derdini haykıracak dağı,taşı Hem evinde yalnızca sövüp, ağlayıp başka zararı olmadan içiyorsa Söyle şimdi bana''senin yüzüne mi tüküreyim?'' Adam hırsından taşları yumrukluyorsa Gözleri kan çanağına dönmüş açılmıyorsa Bunlara rağmen yaşam umudu varsa Söyle şimdi bana''umudunu kırmak mı gerekir, yoksa arkasından kahpece vurmakmı?'' Neden''onunda derdi var, oda insan'' demeden yargı Neden''sevgi''göstermeden ''kanlı bıçak'' Neden ona umut'' verecekken ''umut'' kırmak gereksin ki? Söyle şimdi bana ''kendi halimize yanalım mı gülelim mi?'' |
Karanlık Gecem
Her Gece Ağlıyorum Bu Issız Delikte Fakat Gülmek İstiyorum Artık Bende. Dünya Üstüme Geliyor Gün Geçtikçe Karararak Herkes Sırtını Dönüyor Dünya Tersine Mi Dönüyor. Dostlar Sırt Dönüyor Hatıralar Unutuluyor Yaşanan Güzel Günler Tarihe Gömülüyor. Karanlık Kaplıyor Benim Her Gecemi İstemesem de Beni, Oyalar İstemiyorum Artık Bu Karanlık Geceyi. |
Bebeğim
Senin sevdan ile yanan bu yüreğim Senin aşkınla kavrulan bu canım Sensiz geçen her zamanım Bağlıyordu seni bana daha fazla bebeğim. Sensiz iken konacak dal arayan kuş Sensiz iken güneşin batışını izleyen deniz Sensiz iken kışın soğuğunda ısınan ve Sensiz iken ellerimi yüreğime koyup onu teselli etmek O kadar zor ki bebeğim. Tekrar doğar güneş diye Onu,dağın ufkunda beklemek Doğmasıyla beraber Senin yolunu gözlemek O kadar zor ki. |
Sensizlik Ve Sonsuzluk
Dağların ardında mehtabı izlerken Her zaman resimlerinle avunurken Gözlerinin güzelliği yüreğimde canlanırken Sensiz olmak o kadar zor ki. O hüzünlü şarkıları dinlerken Yüreğimden gelen acıyla bize ağlarken Baharın güzelliğinde seni beklerken Sensiz olmak o kadar zor ki. Camdan baktığımda ötüşen kuşları görürken Kapım çaldığında bir sevinçle açarken Ve karşımda sonsuzluğu görürken Sensiz olmak o kadar zor ki. |
Bayrağım
Dalgalan ey şanlı bayrak Dalgalan yerin ve göğün kanlı yıldızı ve ayı Dalgalan ki şehidimin kanı değmesin yere Dalgalan vatanımın örtüsü, dalgalan. Dağların, ardında doğan güneş gibi Gökyüzünün karanlık bulutlarından düşen yıldırım gibi Rüzgârın yeri göğü inleten sesi gibi Tarihinle dalgalan bayrağım. Dalgalan ki şehidimin mezarına hediye seni götüreyim Dalgalan ki senin önünde selam vererek marşımı söyleyeyim Dalgalan ki senin gölgene sığınarak gözyaşı dökeyim Dalgalan şanlı bayrağım dalgalan. |
Bir Işık Vardı Ufukta
O gün çıktı alnımız karanlıktan aydınlığa Gördü düşman alın yazımızın akını Bir güneş doğuyordu o dağlarda Göründü ilk büyük Türk orada ''İleri''diye inledi memleket ''Hücum'' diye haykırdı millet Durmadan, usanmadan Bu vatan bu hürriyet Savaştı herkes bir bütün uğruna Bırakmadı canı, malı uğruna Çekilmedi korku yoluna Bir inanç vardı o insanlarda Sevinç vardı göklerde Mutluluk vardı yüreklerde Doğum günüydü o gün Şanlı ata'nın kalbinde. |
Küçük Bir Kız
Yollarda kalan Küçük bir kız. Yüreği yanan Minik bir kız. Kalbi kütküt atan Üzgün bir kız. Hayatı kararan Acılı bir kız. Yaşama küsen Umutsuz bir kız. |
Alev Alev
Dilberi bir alev sandığım belli Her gün alev alev yandığım belli. O yarin ismini andığım belli Dudak alev alev, dil alev alev. |
Al ! Tüm sevgileri ve acıları,
Topla kırmızında ve dikenlerinde. Arayacak olursan beni Bir gün gelecekte, Budan gül'üm Budan da öyle gel... ??? |
Sevdiğime inanmıyor
Sevdiğime inanmıyor cananım Nedenini kendisine sorsam mı? İstiyorsa feda olsun bu canım Aşk yoluna bilmiyorum ölsem mi? Seviyorum sevgimi hiç anlamaz Anlatırım hiç durup ta dinlemez Deli gönül bu sevdayı sonlamaz Ben hep böyle hasretlerde kalsam mı? Bak içkide bulmuş yine teselli Her gün içermişte olmuş serseri Kavuşmak imkânsız bu baştan belli Bu rüyayı sabah hayra yorsam mı? COŞARİ’yi sevda ateşi yaktı Anladım ki canan bizlerden bıktı Kurulan hayali çarçabuk yıktı Her sevdadan kendime ders alsam mı? |
Çözülmedi Bilmeceler
Bilirmisin sensiz nasıl geçer bu *******, Elimde bir fotoğrafın, dilim adını heceler, Yıllar oldu bir türlü çözülmedi bilmeceler, Bilirmisin sensiz nasıl geçer bu *******. |
En....
Beni neden karıştırdın bu işe? Anlıyorum Aşk engellenebilir bir şey değil. Haklısın. Peki, aşk her canı yakmaya sebep midir? Canımı yakmana eşlik ettim Sevmek bunun için yeterli bir sebepti Fakat seni ikna etmek, Sadece aşka bağışlanmış bir meziyetti. Birkaç arkadaş bir iki itiraf derken İlk müdahaleyi yaptın kendine. Oysa ben, adın geçmesin diye Senin yerine de sustum. Susmak, ancak bu kadar linç edici olabilirdi. Sesim o kadar ürkmüş ki Şimdi hiçbir aşkı seslendiremiyorum. Bir süredir geçti sanıyorsun (ki bunu çok istedin) Ya da geçen her neyse ben sanıyorsun. Bu yüzden olmalı Bana dair her şeyi geçiyorsun. Geçen sadece zaman İlk kez bu halde görüyorum zamanı Pansuman kimliğini reddetmiş, Öylesine geçiyor ikimizin arasından. Belki de yeterince kanatamadın ikimizi Ne dersin? ..... |
Cürmün Kadar Yer Yakarsın
Yükseltme bana sesini, Sen kendini ne sanarsın, Harcama boş nefesini, Cürmün kadar yer yakarsın. Yiğit isen çık karşıma, Diş gösterip, ne havlarsın, Kastın varsa şu canıma, Cürmün kadar yer yakarsın. Herkes sen mi, korkup kaçsın? Yürek yok ki, sen korkarsın, Bela olsan ne yazarsın, Cürmün kadar yer yakarsın. Adice arkadan ne konuşursun, Ne diye millete atıp, tutarsın, Ağzından çıkanı, kulağın duysun, Cürmün kadar yer yakarsın. Sana meydan okuyorum, Köşe bucak ne kaçarsın, Sen kimsin be soruyorum? Cürmün kadar yer yakarsın. |
Ben Aslında Seni Sevmedim
Ben aslında seni sevmedim, Sana özlem duymadım hiç, Ben aslında aşkı sevdim,aşık olmayı sevdim, Bütün benliğimden vaz geçercesine, Sanki hayat sona ermişçesine, Bugüne kadar hep sen dedim,hep sen dedim, Ama artık anlıyorumki, Ben sevmeyi sevdim,sevilmeyi sevdim, Artık sevgininde bir önemi yok, Kendinden geçercesine özleminde, Eğer, aşk kendinden sonsuz ödün vermekse, Bunun adı aşk değildir bence, Tek başına oynanan bir oyun, Ve aşk olduğunu sanmaktır sadece. |
Yollar Hiç Bitmese de
Bekleyeceğim, seven gözlerimde, yaş kalmasa bile, Bekleyeceğim çok sevdiğim seviyorum demese de, Bekleyeceğim uzayıp giden bu yollar hiç bitmese de, Bekleyeceğim, seven gözlerimde, yaş kalmasa bile... |
Yanlızca Seni! ...
Yanlızca Seni Sadece Seni Bi başına Seni Sen inanasın diye değil Seni İkna olmana gerek duymadan Seni Benden ayrı oluşunla Seni Tek ve sessiz Seni Benden uzaklara atarak Seni En yakınımda sayarak Seni Tek sen diye Seni Beni bilmesende Seni Sadece seni Seviyorum |
**Can
Can sağ olsun, Can var olsun. Can canana; Feda olsun. Ahh! Eder de can; 'Vah vah 'der canan. Umarsız... Cana bulunmaz değil canan, İllede gönlü fetheden; Canan sağ olsun, Canan var olsun. Can canana; Feda olsun. |
Seni Seviyorum
Seni seviyorum Sonunda yerle bir olsa da devran Seni seviyorum Hayal-i hüsran olsa da seyran Seni seviyorum Dur deme zamana ne olur Seni seviyorum Bırak akıp gitsin ne varsa Seni seviyorum Dün akşam sesini istedim Seni seviyorum Dün akşam gelmeni bekledim Seni seviyorum Aklıma ilk gelende varsın Seni seviyorum Telefonun çalmayışını sevmedim Seni seviyorum Çayımın bile tadı kalmadı yokluğunda Seni seviyorum Islanmıyorum artık yağan yağmurda Seni seviyorum Gözlerimde ağırlık aklımda sen Seni seviyorum Keşke sevdiğimi bilmesen Seni seviyorum Sadece sevmeyi severde olmadan Seni seviyorum Sevgiyi başka yerde duymadan Seni seviyorum Sen benim olmadan Seni seviyorum Ben senin olmadan Seni seviyorum Hem çiçek gibi değil Seni seviyorum Güldeki renkler gibi değil Seni seviyorum Sendeki kadar değil Seni seviyorum ben Seni sevmek seni sevmek gibi değil Seni seviyorum Yarınlardan uzaklarda olmaya yolum Seni seviyorum Gören gözde, tuzaklarda kulum Seni seviyorum Aklına gelende varmı bilmeden Seni seviyorum Andıma bir yemin etmeden Seni seviyorum Tek care sende, umarımsın Seni seviyorum Hayatta ki en büyük kumarımsın Seni sedece seviyorum Seni seviyorum Aynı dünkü gibi aşkım Seni seviyorum Dünkü gibi, aynı aşkım |
Feyza...
Feda edilir ugruna bütün dünya Ellerim uzanır ama dokunamam sana Yakınında olmak yetecekmi bilmem bana Zamanla alışırım buna galiba Ama ellerin olmandır asıl koyan bana... |
Keşke
Bir sabah açılsa sihirli perde, Yeniden yeşertsek çölleri keşke… Bulutlar tüllense hemen her yerde, Sonsuza çevirsek yolları keşke… Kıtalar dolaşır katil gözyaşı, Her taraf uçurum her yer yar başı, Kan kokar elleri vampir sırdaşı, Dostluğa kaldırsak elleri keşke… Mahvettik dünyayı göz göre göre, Hep vahşet dercettik hemen her yere, İftira eyledik yıktık kadere, Tövbeyle yıkasak dilleri keşke… Hoşgörü yağdırsak hep hevenk hevenk, Her ırka her cinse ulaşsa renk renk, Mevlana bakışı dünyalara denk Pür razı eylesek kulları keşke… Bir gece uyansam dünya bayramı, Bülbüller raks eder kesmiş figanı, Rengârenk nağmeler sarmış her yanı, Ömerde koklasa gülleri keşke… |
Yasak (ikili beyit)
Düşünmek serbest ama söylemek yasak Uyursan mesele yok da,rüya görmek yasak |
Aşkına Yenik Düşürme Beni
havalar sisli puslu olsa da her sabah sen doğarsın dünyama sevgimizi kıskananlar toplansa da bil ki hiç dokunamayacaklar sevdama sensiz bir tek günüm bile geçmiyor her anımda hüzünlenirim yokluğunda bazen gözlerim buğulanıverir yaşlardan bazen de dökülüverir göz pınarlarımdan göz yaşlarımdan bile şırıl şırıl sen akarsın benim gözlerime bir tek sen ışıl ışıl bakarsın senli dünyama pırıl pırıl mutluluk saçarsın buralarda hasretin yakıp kavuruyor yüreğimi sevdan ateşe verdi inan ki bedenimin her yerini ne olursun sevdiğim aşkına yenik düşürme beni... |
Bilenlerden Ol
BİLENLERDEN OL De ki: 'Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? ' (Zümer Suresi, 9) Hayat bu, hem siyah, hem beyaz var, Farklı farklı insan, farklı farklı tarz var, Bize yol gösteren sünnet var, farz var. İyiler sabretsin, kıştan sonra yaz var. İdrakini çalıştır ve anla, bilenlerden ol, Aksi hâlde, ahirette saçını-başını yol. Hayat sınav, hem çalışkan, hem tembel var, Bildikler çok az, nice yabancı, nice el var. Sarp dağlar üzerinden geçen en ince bel var. Katlan zorluklara, sabret, nasıl olsa ecel var. İdrakini çalıştır ve anla, gülenlerden ol, Aksi hâlde, ahirette saçını-başını yol. Hayat zor, heryerde bir telaş, mücadele var. Kimsede sükunet yok, herkeste acele var. Dünyacılarda binlerce dalavere ve hile var. Bir düşünse insan, kıyamette zelzele var. İdrakini çalıştır ve anla, görenlerden ol, Aksi hâlde, ahirette saçını-başını yol. Hayat yalan, bundan sonra gerçek alem var, Herşeyin karşılığının verildiği yüce nizam var. Dosdoğrulara orada, ne keder, ne elem var, Kötülere acı, azap, iyilere sevinç, selam var. İdrakini çalıştır ve anla, gülenlerden ol, Aksi hâlde, ahirette saçını-başını yol. |
Boşluk
I Varlığında, taş duvar örülmüş geçmişime Yoksun şimdi Geleceğimin elleri kelepçeli… Sen hâkim usuma Gel/eceğim-eceğin muallâkta, Yokluğunda, Bildiğin ben olmayacak daha… II Zorladım düşüncelerimi, sana ihanete Aldatamadım kendimi Bilirsin, yalan barınmaz bende Yaktı sensizlik, itelediğim aklımı Mum oldum, Yanan düşüncelerimle gecede, Ruhum yok gidişinle bende… III Bir rüzgâr beklemek Eserken, anılarımı Başka yere beni başka yere Sürükleyecek Sessizce öyle Ve gelmemesi Ve gelmemen Gözlerin şafak şafak bakması Kalmayan yaşlarımdan, yanarken Umdu boşluğa bırakmak ne bilir misin? IV Tekrar âşık olamamak, Kaçmak cüzamlı gibi insanlardan, Hayata aşkın ipiyle sarılamamak, Aldın gittin Giderken çekip aldığın Ruhumla beraber içimden… V Ve görmek isterdim kendi cenazemi hep Öyle bir dileğim vardı Kimler ağlıyor bana diye Baktım da şimdi Sadece ben ağlıyorum bana… Kendimi anılara gömerken, Dur deyip gelecek misin bana |
Aslı sanadır bu mektubun
Gün kavuşmak üzere geceye Ateşi yeni yaktı balıkçılar... Bir namlu kadar soğuk,bir bahar kadar sıcak elleri ayrılığın yüzü kadar öfke,kavuşmanın yzü kadar sevgi dolu yürekleri Bağışla sevgilim Bağışla umuda umut ekleyenim Aslı sanadır bu mektubun... Velakin Gel Gör ki.... Dönmese dünya,Balıkçılar yol almasa uzak ufuklara, Her gece parıldamasa ay, Güneş her sabah yeniden doğmasa Seni böyle Seni bu denli Seni bunca severmiydim...... Bağışla sevgilim Bağışla en güzel hayalim Bağışla en güzel yazım,en güzel şiirim Aslı sanadır bu mektubun........ |
Ayrılık Türküsü
Gözler yaşlarla dolduğu zaman İnceden bir sızıdır yürekleri saran Taştır bağırlara basılan Sıcak bir dokunuştur umulan ve çıkarsız,ödünsüz bir dosttur aranan çünkü; Ayrılık Türküsüdür kulaklarda çınlamaya başlayan.......... |
Gülümse
Günün aydınlığından sıyrılıp dalarken gecenin karanlığına bir umut,bir hayal daha biterken hüzünle gülümse Gülümse ama....... Gecenin karanlığından sıyrılıp dalarken günün aydınlığına güne yeni bir umut ve yeni bir hayalle başla sevinçle gülümse Gülümse ama....... |
Can Deli
Sevdayı katık yaptım Yüreğimi sigara tabağında taşıdım Ben deli Can benden deli Gözlerim hapis Gözlerim,gözlerinde Bedenim bölük pörçük Varamadım sevdana Gözlerine vurulmuştum Saçlarına tutulmuştum Bağlamıştı saçların Ellerimi kelepçe misali Gitsem diyorum Gidemiyorum Kopsam diyorum Kopamıyorum Domuz bağı ile bağlanmışım Ben deli Can benden deli Yürek delik deşik Sevdalarım dökülüyor toprağa Filizlensin Tomurcuklar açsın Umutlara umut olsun Canlara can olsun Ben deli Can benden deli |
Aşka Ara Verdim
Aşka ara verdim Bu yıl tatildeyim Havluyu yere serdim Uzanmışım sahildeyim Dertleri kederleri Atıp denizlere saldım Yaşadığım onca günleri Boşunaymış anladım Vursun çal oynasın Yaşamı içmek istiyorum Yanarsa bedenim yansın Durmadan hep içiyorum Akşamları hiç bitmesin Keşke sabahlar olmasaydı Hayat hep sürüp gitsin Keşke içim yanmasaydı |
Vurulmuştu Sana Yüreğim
Vurulmuştu sana deli yüreğim Sevdalarımı içime sakladım İnan sen yoksan eğer bebeğim Buralarda birtek başıma kaldım Yokluğun öyle beynime vuruyor Sen beni bırakıp çekip giderken Sensizlik,hasretini dokuyor Aramızda öyle her şey biterken Bütün olan sevdalarım sanaydı Hiç dönüp yüzüme bakmadın bile Bu gözyaşlarımın tümü sanaydı Beni aklına getirmedin bile İçimdeki hasreti bir gün görsen Yüreğini paramparça ederdi Alıpte yüreğimi bir öpersen İnanki beni çok mutlu ederdi |
Bırak En İyisi Ben Ben Olarak Kalayım!
Çok şey istemiyorum rabbim; Bir sabah rüzgarı beni benden alsın yeter. Kim bir yel değirmenini çevirmenin manasız olduğunu iddia edebilir? Ya da bir rüzgar gülünü döndürmek neden anlamsız olsun? Bir çocuğun elindeyse eğer kanatlarına çarptığım, Ve gülüyorsa çocuğun yüzü,az bir şey midir bu? Bir sel alsa beni benden, Sıcaktan çıksam yukarılara, Sonra üstüne düşsem tanımadığım bir tohumun. Ben düşüp ayrılsam bin damlaya,tohum çatlasa birden, Az şey midir bir yeşil yaprakla tanıştırmak toprağın yüzünü. Fatih olamam belki ama, Fethedilmiş bir yürek olsam bana yeter de artar! Hz.Ali olmakta var dünyada, Zülfikarın çizdiği helezon olmakta… Bir sabah vakti alsa beni benden, Bir müezzine dil olsam önce, Kulak olsam ezanı dinleyen, Ya da bir sabah namazının sünneti olsam… Kainatta küçük şey yokmuş şimdi anladım. Çok şey istemiyorum rabbim; Bırak en iyisi ben ben olarak kalayım! . |
Ötesi bende kalsın
Dolunaydan kalan parıltılar var şehrin sokaklarında Camlarda damla damla lekeler Yine sen kokulu şehre doğacak güneş Yine ben soluğumda kıvılcımlarıyla özlemin Üşüyeceğim. Karanlığın son saatleri! Tavana astığım hayaller bir bir kopacak aydınlıkla Yine insanların ayak seslerine karışacak serçe ötüşler Yine sen habersiz düşeceksin yollara Ezileceğim. Sarıldığım benliğimdeki, senle kalacağım. Şehir ayaklanacak, Uyuyabileceğim belki, Belki de son damlalarla kirpiklerimden Yağacaksın. -Dedim ya! Yine sen kokulu şehre doğacak güneş Üşüyeceğim. Ezileceğim, karanlığın son saatlerinde Sarıldığım bedenimdeki, senle kalacağım Tavana astığım hayallerle Yağacaksın Yine sen kokulu şehre doğacak güneş Şehir kururken, Islanacak aşk dudağımda. Pencerede lekeli bir İstanbul Ve titrek serçeler konacak pervazıma. Birlikte üşüyeceğiz. -Dedim ya! boş ver… Ö t e s i bende k a l s ı n! ! ! |
Cezalısın
Cenazelerin vazgeçilmeziyim Karşında bir hayalettir dimdik Hayalet; aşkın ikinci adı senin için Hayret! İnanmadığın şeyden nasıl korkuyorsun böyle Hislerinin dişini sıkıp git Buz parıltısı karanlığın üreyişidir Lambalar sıcak Dizlerini unutuncaya kadar kaç Kırmızı cahil * Dünyaya şalvar bile dar ' Aşksızlığın' içinde de 'aşk' var Cezalısın Unutmayacağım Aklımın kıyısından geçmeyeceğini düşünüp Kısarken sesini acabaların Rahatını bozan Tuhaf sıkıntın olacağım Ve unutmadığım sürece yanımda kalacaksın Gözbebeklerinden söktüğüm parçayı Saklayacağım Nereye baksan eksik göreceksin Yüreğinden koyup yamalarsan Anlarsın ancak Cezalısın Bensiz yarım kalacaksın Gönül sarayının sağır bekçisi Uyan! Duymadın adımlarımı,sesimi Çoktandır içerdeyim çığlık çığlık Yokluğum tercihinse yollar yürüyenin Ama Karlı dağlarına haydut salacağım Basacağım sımsıkı avuçlarını Huzuru bulduğunu sandığın anlarının Faili meçhul katiline bürüneceğim Git Aşka çare yaratmamış yaradan Cezalısın Seveceksin beni Haberin olmadan |
Merhaba ölüm
Kar beyaz melekler Buzdan tekerlekli Limuzinlerine Aygırlarını koşmuşlar mahşerin Kapımda beklemekte Yakarış... Bozulmuş son bağlar Deli kızıl şaraplara yunmuş Ayrılığa dair ne varsa Hüzün kayalarında Taaa uzaklarda kalan sarılar Mecburen terk olunmuş Kazmalar sabırsız Karbeyaz sonlar sıralanmış Göç son mevsimden Bir başka aleme Merhaba kapımdaki Merhaba Kış... |
Siz hiç....
Siz hiç Ocakta, yerdeki su birikintilerinin Yalınayak Kaymaklı buz halini kırdınızmı 11nci bebe olarak Mor ellerle Orta yerine çattadanak bi taş atarak Veya İlk baharda yuva bozdunuzmu Kıskanarak Çıkmamış yavruları Çocuksu orgazmlarla Gelinimsi dallardan aşağı atarak Siz hiç Öğretmeni olmayan okul camı kırdınızmı Oyun belleyip Biraz kızgın Birazda çekinerek, Oniki yaşındayken zevk verdinizmi Emmi bellediğinize Üçüncü karılığa Düğünsüz derneksiz satılıp Günde üç öğün sopa yiyerek Siz hiç..... Siz.... Hiç... Vs. Vs....... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:50 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.