|  | 
| 
 Gerçek Aşk Nereye gittiğimi bilmeden, Akıp gidiyorum. Belki düşlerindeki pencerene. Belki de yokluğun kollarına. Ben yazgımı sende çiziyorum. Yüreğim ansızın irkilir. Ayrılık ürpertim olur. Geceden korkar olurum. Yalnızlık, baş ağrıma gizlenir. Hiçbir tabip seni sökemez. Bak yine içiyorum. Kırılgan kadehlerin aşkına. Onlarla sana yol almak adına. Yine içiyorum, Şişeleri azarlayarak. Kırık kanatlar gördüm. Özgürlük içimize düşmüş. Her şey bir ışık gibi. Ellerimde, mutluluğun yüzükleri. Bizi birbirimize bağlayan. Şimdi uzak ülkelere düştüm. Haritada yokluğun duruyor. Topraklara kavuşamıyoruz. Her yer balçıktan. Bir türlü ölüm olamıyoruz. Oysa sevmek, Günahları yola getirmek gibi. Tanrı’ nın gözünden düşen, Gerçek aşk gibi. Kudret Alkan | 
| 
 Gerçeklik Feneri Koynunda yorgunluğum büyüyordu. Gözyaşım omuzlarında gezinirken, Sen bana, Yarım kalmış şarkılar söylüyordun. Kırık bir gül dikeni gibi, Hayat rüzgarında kendini terk etmiştin. Beni tanımıyordun. Oysa seni seven, bir güneş gibiydim. Ve bir çiçeği incitmeye kıyamayan, Yürek dolusu mutluluklarımız vardı. Zaman asi bir hırsız olmuştu. Sen benden giderken, Ben inatla sende kalıyordum. Yorgun bir düş gibi, Kendi içime susuyordum. Sonra dünyama yalnızlık düştü. Kırıldı, geçmişimin aşk büstleri. Üzerine yağmurlar değdi. Dokunuşların, Benden giderek uzaklaşıyordu. Kavga gibi, Çekilmez bir hayat oluyordun. Ama yine de sevgilim, Her şey seni incitmemek içindi. Onarılmış düşler bahçesinde, Şarkımı mırıldanırken, Günlerim seni düşünüyordu. Ve yine yüreğimden söylüyorum. İşte buradayım. Arada namlu gibi duran yıllara rağmen. Ben hala mazide, Umutla dönüşünü bekleyen, Gerçeklik feneri gibiyim. Kudret Alkan | 
| 
 Gezinen Nefesler Bilir misin? Ağladığım şehirleri. Kapısında yaşayan hüzünleri. Sokaklarında dolaşan ıssız gönüllerimi. Senin için kundakladığım hayatımı. Amaçlarımı, seninle dolduran dileklerimi. Yastıklara ismini yazdığımı. Koynuna kavuşamayan sarılışları. Senden işaret bekleyen sevinçlerimi. Rüzgarı ağlatan aşk öpücüğümü. Esintilerinde gezinen duygularımı. Bilir misin? Beni, yalanlarının tuzaklarına düşürdüğünü. Bilir misin? Kurşunları hafife aldığımı. Senin için ölümü üstlendiğimi. Kurtuluşu olmayan dipsiz kederlerimi. Acıyla beslenen ruhsal tünelleri. Kırık bedenimden doğan dokunuşları. İnançları aşan hayallerimi. Doğmamış bir bestenin, Güle sunduğu hasreti. Bilir misin? Sınırsızlıkla tokalaşan birlikteliğimizi. Sevgi gibi, hayatı büyüten lokmalarımızı. Karanlık sayfalara dalan cesaretimizi. Ömürler yazan aşkımızı. Romanlara kök söktüren düşlerimizi. Nefeslerin gezdiği son sözleri. Saçlarına tutunan bedenimi. Yaşlılığına adanmış hayatımı. Bilir misin? Benim seni, gerçekten sevdiğimi. Kudret Alkan | 
| 
 Göçmen Acılar *******e tövbe etsem, Suç, günahla karışır. İkisinden doğar, yeryüzü. Gökler ise, Kafes içindedir. Güvercin kanatsız kalmıştır. Bir türlü geleceğe uçamaz. Ve göç edemez, İçindeki pişmanlıklardan. Yüreğimde senin adımların. İzlerin yarınıma karışmış. Sen olmadan, Yolumu bulamıyorum. Seni anlamak için, Kişiliklere bölünmüşüm. Bir gün gökte, bir gün yerdeyim. Nerede olduğumu bilmeden, Sana doğru yol alıyorum. Bir türlü adaletimizi bulamadık. Bir suç olmuşsun. Ve ben, Ömür boyu seni işliyorum. Uğruna yas tutuyorum. Seni; ölmeden ölmüş sayıyorum. Çünkü ancak, Seni düşünmekten, Bu şekilde kurtuluyorum. Aslında ben, Kendimi kandırıyorum. Dipsiz bir karanlık gibi, Farkında olmadan, Kendi güneşime saldırıyorum. Kudret Alkan | 
| 
 Gökyüzü Dansı Yalnızlığım duvarlara sürülmüş. Ayrılıklar duvar kağıtları gibi. Üstümüze zaman işlemiş. Yıllar, seni benden kaçırıyor. Yine de içimde bir ses var. Korkularını avlayan. Sana yardım eliyle uzanan. Gökyüzünün dansına tutundum. Bir renk gibi sana akmak için. Bende bir suç kadar asisin. Bardaklar seninle doluyor. Yağmur gibi aklımdasın. Düşüncemden karanlık akıyor. Seni sıcak bir çorbada buldum. Sabahı göremeden. Seni rüzgarlara taşıyorum. Kokunu duyabilmek için. Seni resmime ekliyorum. Doyasıya sarılmak için. Baktığımda, Tek bir ruh görebilmek için. Kudret Alkan | 
| 
 Gözlerdeki Doğa Öfkeli yarınlarım, seni seviyor. Göklerde melek bayramları. Taş taşa sığmıyor. Ben ise, sendeki kimliklere. Her an farklı bir kişisin. Kendinden utanırcasına. Yanındayım, hadi tut ellerimi. Karanlıktan daha da ötelere. Yol alalım, omuzlarımızın üzerinden. İlerleyelim, türkünün gövdesinde. Sessiz bir çizik olalım. Tarihin karanlığını aydınlatan noktasında. Aşkımız, umut versin diğer aşklara. Kendimiz gibi özgür olalım. Bakışsın yüreklerimiz. Gözlerinde doğa olsun. Kudret Alkan | 
| 
 Gözlerdeki Yiğit Bana bak sevgilim. Gözlerinde bir yiğit ölecek. Sıkıca tut onu. Kurşun gibi sahip çık ona. Beni bir daha öldürmen için. Gece karanlıkla dost. Bende yalnızlık duvarları. Kuruyorum, aşkın çıkmazında. Köşe başlarında dağılmışlığım. Yalnızlığın ellerine tutundum. Ellerinden daha sıcak. Umutlarımdan daha bir haberdar. Gözlerimde yatar bütün dedikodusu. Şehri kazanan, kendisini aşkta harcıyor. Kudret Alkan | 
| 
 Gözlerim Bir zamanlar gözlerim vardı. İyi bilirsin, konuştuklarını. Sana anlattıkları hayatı. Korkularını yıkayan cesaretlerini. Sıkıca tutunurdun o gözlere. Bir bakışmamızdaydı mutluluk. Yalanın, yaşamaya utandığı o yaşlı gözlerim. Bilirsin sıra dağları. Zamanla gözlerimizin arasına girdiler. Bakışlarında bile yoktum artık. Sen kendini taşıyamaz oldun. Bir fedakarlık, bir çabaydım ben. Seni aradıkça kendimi kaybettim. Her ağlayışım, bir geri dönme çabasıydı. Dönecek ne dünüm, ne yarınım vardı. Sıkıca sarıldım kendime. Ellerim senin yokluğunu kaplıyordu. Yine büyüyor seni arıyordu bu gözler. Gözlerim aşkın büyüklüğünü taşıyordu. Benimkiler sade, sendekiler gösterişli. Sonunda gösterdin sahteliğini. Kudret Alkan | 
| 
 Gözlerin Gerçekliği Gözlerinden gerçeği akıtırken, Nasıl da yaşlanmıştı, tüm zamanlar. Tarihin donuk sahnesine düşmüştük. Gözyaşı dostluk için akıyordu. Sen, kaybettiğin geçmişine ağlarken, Ben, yaşayamayacağımız geleceğe ağlıyordum. İşte bu yüzden, Her gün gözlerimde ölüyorum. Bakışlarında suskunluk var. Bana, Hangi bedenle ihanet ettin? Göz çukurlarına kimler düştü? Kimler, O çukurların içinde boğuldu? Gözler aşkın tohumudur. Orada büyür, Geleceğe ulaşan ıslıklar. Dudaklarda yeşeren sevişmeler. Bana yalan söyledin. Anladım ki, Gözlerine karanlık bulaşmış. Bak işte, Sana delice bakıyorum. Yalanlarını almak için. Karanlığını, ışıklandırmak için. Seni, masum bir insan yapmak için. Gözlerine ve ruhuna, Yeniden yaşam vermek için. Kabul et sevgili. Saklayamadın yüreğini. Aşkla dolu bir bakışta, Kaybettin bütün gerçekliğini. Kudret Alkan | 
| 
 Gözlerin Kuyu Gibi Sevdiğim neredesin? Bak güneşe, telaşımıza uzanmakta. Delilik, gülümseyen çiçeğe dönüşmüş. Aramızda, kanlı gözyaşları. Gözlerin, akan bir kuyu gibi. Gel sevgilim. Amaçların karartısına uzanalım. Bir ad olsun, içimizde. O addan, gözler türesin. Birbiri için ölen gözler. Sığınakta doğan güller gibi. Kuşların cıvıltısında yüreklenen bulutlar gibi. Gözlerin veda söylemedikçe, Dönmeyi düşünmüyorum. Biliyorum. Benim bakışlarım, yeni dünya aşkıdır. Zamanı içen, sınırsız bir zehirdir. Gözlerinde sevinç gördüm. Söyle sevdiğim, bugün kimleri öldürdün? Hırsız gibisin. Gözlerimi çalan en büyük suçsun. Oysa seni, sevmek kadar hayal ettim. Üzerime sinen bulutlarda seni buldum. Orada, yeryüzü bana kavuşuyordu. Yıldız, inatla tutkusunu kendisinde öğütüyordu. Burada bir evren var. Yıldızın karnından doğan güneş gibi. İki kişiye sataşan tek bir insan gibi. Biz, aramızda oluşan insana aşık olduk. Ben, sendeki kin olmak istiyorum. Her sözcükte yaşlanan nefret olmak istiyorum. Söyle bana sevgilim. Yaralarından beni doğurabilir misin? Kudret Alkan | 
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:04 PM | 
	Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.