![]() |
Çize Geliyor
Ey Ayhan’ım bu inadın ne diye Bak kâinat bile dize geliyor Her dakikan, her saniyen hediye Bilmezsin ki sıra bize geliyor Bugün varsın, yarın yoksun belki de Dünya bir yay, sen de oksun belki de Toprağın üstünde toksun belki de Ölünce nefisler, köze geliyor Gücün yetmez kökten çıkan saçağa Sözün geçmez gırtlaktaki bıçağa Hiç aldanma bahçendeki çiçeğe Bahar yazdan dönüp güze geliyor Taht kimseye devretmiyor nesilden Ölüm bize yaklaşıyor usuldan Sen orada ayrılırken asıldan Her şey dönüp, yine öze geliyor Bâkiyim diyene kanma Ayhan’ım Ahrette boşuna yanma Ayhan’ım Sözlerim tek sana sanma Ayhan’ım Yavuz da sonunu çize geliyor |
Çok Geç Kaldın
Sevdiceğim kararını Verdin ama çok geç kaldın Günden saymadın yarını Erdin ama çok geç kaldın Kök olup saldın saçağı Soktun kalbime bıçağı Yoluma her renk çiçeği Serdin ama çok geç kaldın Kırdın onulmaz yanımı Döktün çamura kanımı Dört kol ile bedenimi Sardın ama çok geç kaldın Hoş söz ettin ara ara Geçmedi açtığın yara Aşka benzer bir diyâra Vardın ama çok geç kaldın Ayhan'ım kelâmın özü Ağır gelir dostun sözü Sevdiğim Kızıldenizi Yardın ama çok geç kaldın |
Damlarım
'Damlarım' kelimesi ile dörtlük yazmamı ricâ eden Edâ Öztoksoy'a armağandır... Damlarım damlarım Gökyüzünden yağmur olup damlarım Sel götürse tepeleri dağları Su geçirmez yine benim damlarım |
Danalar
Sanır ki ayaklar çamurda yürür Çıkılmaz batağa giren danalar Allâh'tan bir lîder isteyip durur Öküze sadâret veren danalar Yüceltir göklere kendi nâmını Esirger muhtaçtan bir selâmını Saptırır keyfince Hak kelâmını Kur'ân'ı hıfzedip eren danalar Diklenir efeye, bakmaz boyuna Bu hâlle kaç defâ düştü oyuna Ben Türküm deyip de gâvur soyuna Kırmızı halılar seren danalar Şaşırır kimlere tapacağını Akletmez çıkmaza sapacağını Bilmeden ne zaman kopacağını İpleri gerdikçe geren danalar Ne varsa geçmişte kendinden kalan Yarısı iftirâ, yarısı yalan Bir metre ardını bırakır talan Yüz metre öteyi gören danalar Ayhan'ım ağına düşme tilkinin Ardından meyletme boş bir ülkünün Cennetten uzaktır kendi halkının Başına çoraplar ören danalar |
Dem Vuruyorsun
Çıkmadın aklımdan geçti seneler Her gece başımda oturuyorsun Büyüdü bebekler, öldü neneler Değişti herşey tek sen duruyorsun Ağlarım hasretle seni anarken Gelmedin, bir başka yâre kanarken Ben burda geçmişim için yanarken Sen bana yarından dem vuruyorsun |
Deme Yâr
Düşüp çıkmaza çaresiz kalsam da Her şeyi de benden vazgeç deme yar Cümle yükü üzerime alsam da Her şeyi de benden vazgeç deme yar Tarla bile mutlu olur ekinle Sen de mutlu değil misin yükünle Gelseler de üzerime akınla Her şeyi de benden vazgeç deme yar |
Densizim Densiz
Düşüncelerim sensiz, fikrlerim bedensiz Yollar, sahiller sensiz, yürüyorum nedensiz Gördüğüm düşler sensiz, aklım yerinde değil Sen, senden öte sensiz, bense cahil bir densiz |
Derdim Var
Yurda döndüm gene bir akşam üstü Sözlediğim gülüm duvak takmadı Sanki herkes birden yurduma küstü Özlediğim ölüm bana bakmadı |
Destan Olmak
Destan olmak kolay dile, ölmek gerek adam gibi Mahârettir ölmek bile, ya at gibi ya dam gibi Sekiz kazma sekiz kürek, al toprağa verin beni Tutuşmağa çıra gerek, zemherîde derin beni Kul Ayhan'dır, Ayhan kuldur, yalnız Hakk'a boyun eğer Der kürre-i arz okuldur, ilmetmek istersen eğer |
Deyin
Bir gün ararsa yar beni Garibandı öldü deyin Geçti yası yeni yeni İstediğin oldu deyin Karar verdim dönmemeye Asırlarca sönmemeye Yeminim yok dinmemeye Yağdı yağdı doldu deyin Sıla hasretiyle yandı Her gülene gönül kandı Bu yükü de taşır sandı Taşımadı soldu deyin |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:22 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.