![]() |
Ege Gökyüzü
Sen Egesin işte. Mavi mavi Sen gökyüzüsün işte Bulut bulut Döküyorum avuçlarıma Bir avucuma bulutları alıyorum. Bir elime Ege'yi. Sıkıyorum, Fışkırıyorlar. Damlaları tutuyorum. Ege yalvarıyor. Afrodit desen öyle. 'İşte sana Helena'yı vereyim, Paris'e verdiği gibi ' Zeus Baba haykırıyor Yukarıdan. 'Vereyim sana Menelaos'u, Aşil'i ' Ben ' Hayır, hayır! ' diyorum. Sen sen oluyor avuçlarım. Uyanıyorum düşümden. Bulut yine o bulut Ege yine o Ege... |
Ellerin Oldun, Oh İyi Oldu
Bıraktın ılık yüreğimi, ellerin oldun oh iyi oldu! Hep öyle istedin, ne diledin ben vermedim? Sevgi bitimsiz, aşk görümsüz, mutluluk bilimsiz, Unuttun gözlerimi, gittin ellerin oldun, oh iyi oldu! Saçlarıma sarı, gözlerime yeşil sevgi, gönlüme aşk koydu Günlerim gül oldu karanfil oldu, gittin *******im soldu. Karanlıktayım isimsiz; sevin artık, istediğin oydu, Sana sevgim boldu, kıydın, ellerin oldun, oh iyi oldu! Sevmedin beni; benim seni sevdiğim kadar. Doymadın bana, istediğim alevdi katar katar. Sevgini yolladın her şiirde hece hece azar azar. Şiir bitti, hayaller dondu, anılar soldu. İstedin, ellerin oldun, oh iyi oldu! |
Erguvan Kok
Erguvan güneşler getirdim sana. Bitmeyen özlemlerden. Sarmaşık gülleri minik minik pembe beyaz. Gül kokulu sabahlar, tatlı gece konuşmalarından. Unutulmayacaksın biliyorsun. Unutulmayacağım biliyorum. Gözümü kapatıyorum tüm gündüzlere. Anılar gözlerimin misafiri. Fısıldamaların tenimde, Nefesin saçlarımda takılı kaldı. Ne zaman gözümü kapatsam kirpiklerimin konuğu. Sen yaramaz çocuk, sen gönlümün sarayı. Sen mutluluğumun tek durağı. Sen gel mutluluğuma, sabahlarıma Erguvan kok. Gönlümün çiçekleri açsın sarmaşıkça. |
Esmer
Enine boyunaydı esmer, sanki aydı. Bıyıkları gür, kaşları bil ki yaydı. Kalbimi ansızın çalan bilirim oydu. Esmer çok sevdi kadınını, öldü onun için… Dilleri tatlı, sanki bal sandığı. Serin suydu doya doya kandığı Güldürdü ******* boyu vardı bir bildiği Esmer çok sevdi kadınını, öldü onun için… “Sıcağım” diyordu “güvercinim, pamuğumsun” “Sen de ya onlara benziyorsan, son bulduğum. Gitme hep kal, beni gecene al, beyaz kuğum.” Esmer çok sevdi kadınını, öldü onun için… Kuğu da çok sevdi esmerini, sıcak *******ini Yanında severken buldu sıcacık ellerini. Teninde hissetti tatlı serin dillerini Esmer çok sevdi kadınını, öldü onun için… |
Evimin Sevim'i - Mektup -
Bu belki sana yıllardır yazmak istediğim mektuptu. Belki ilk ve son mektubumdur. Kim bilir. Sen yıllardır evimi süsleyen kadınsın. İlk seni gördüm, bu yıllarca beraber olacağım kadın dedim kendime. Sen benim hayallerimi süsleyen kadındın, evimi süsleyen çiçek oldun. Seninle çook güzel günlerimiz oldu. Sen bunları yılların yorgunluğuyla unutsan bile benim her saniyesi aklımda. Hangisini anlatsam sana, birlikte ilk gezdiğimiz yerler, gittiğimiz denizler sonra çocuklarımızın mutluluğu tek tek. Onların okumaları, birer birer kuş olup uçmaları. Başlangıçta iki kişiydik, yine iki kaldık evimizde. Benim yıllardır kahrımı çeken sen evimin Sevim'i. Acaba sensiz ben bir adım atabilir miyim? Sensiz nefes alabilir miyim? Sensiz bu odalar soğuk ve kimsesiz gelir. Soğuk olur üşürüm ben buralarda sensiz. Adım atamam ayağım topal olur sensiz. Sensiz ben kör olurum iki gözüm birden kör olur, bir yeri göremem. Sen benim ışığımsın. Sen benim kolum kanadım, ayağım, kalbim, sigaradan parçalanmış ciğerimsin. Ben, sen varsan nefes alırım doyasıya, Sen yoksan nefes de almam burnumu tıkarım dünyaya bilerek bir daha nefes almam, ölürüm hemencecik. Sen benim tadım, tuzum, ilkbaharım, sonbaharım, sonunda kışa yaklaştık evimin Sevim'i. Sen benim sıcacık kışımsın.. Sen olmazsan üşürüm soğuk sarı odalarda, soba yansa da yanımda üşürüm buz kesilir her yerim. Sen varsan odam sıcacık olur ateş basar her yerimi. Sana elimde olsa dünyaları alsam yatağına güller sersem.. Senin en sevdiğin güllerden sana yatak yapsam. Senin daha güzel uyuman için daha güzel daha sağlıklı kalkman için. Sana elimden geldiği kadar tüm istediklerini aldım almak isterim son nefesimi verinceye kadar. Ben yaşıyorsam senin için yaşıyorum. İlaç içiyorsam Sevim'im ellerin eline bakmasın rezil olmasın diye içerim. Ben daha dünyadan gitmedim derim; gidinceye kadar sana hizmet etmek benim için görev bir gönül borcum sana karşı, sevgi borcu; sevgine karşı.. Senin ilgin, sevgin sayesinde ben ayaktayım. Sen olmazsan ben ne yaparım? Biz bundan sonra birbirimize destek olmalıyız. Sen benim gözüm kulağım, ben senin aklın sevgin olmana hazırım her zamanki gibi. Bu mektubu sakla Sevim'im ben olayım olmayayım, olmadığım zaman bile oku. İyi bir yere sakla unutmayacağın. Ben bu dünyadan çok uzaklarda olduğum zaman oku. Benim sevgimi anla ve hiç unutma. Ben bu dünyada tek seni sevdim, hep seni sevdim. Sana içimden şiirler yazdım yıllardır dize dize. Utandım söyleyemedim. Güzel sözleri biriktirdim hece hece. Utandım söyleyemedim. Yani anlayacağın sana sevgimi bir türlü söyleyemedim. Senin için yaşadım yıllardır hep seni mutlu etmek için uğraştım. Bazen yapabildim. Sevimim mutlu oldu dedim o gece ben de mutlu oldum. Huzurlu uyudum. Sen mutu olmayınca ben de mutsuz oldum, sıkıldım, kahrettim dünyaya.. Sen benim evimin huzuru oldun. Evimin Sevim'i beni hiç unutma oldu mu! Seni her zaman seven eşin |
Fareli Köyün Kavalcısı - Masal
Bir ülke varmış uzakta. Yıllar önce orada Tüm evleri fareler sarmış. Ortalıkta fareler dolaşırmış. Halk bıkmış farelerden, Sonu boş düşüncelerden. Vali buna hiç bakmazmış. Aklını farelere takmazmış Bir gün hizmetçi kilerin Kapısını açık unutmuş. Evin düzeni işte o zaman bozulmuş. Ne zaman kilere dolmuş fareler, Bitmiş hemen ballar, sucuklar, peynirler. Vali o zaman demiş:”Aman Fareler köyü bastı yaman. Çabuk bir çare bulun. Çok geçmesin zaman. Halka hemen seslenmiş. Bu arada fareler iyice beslenmiş. Topluluğun en arkasından biri Garip giyimli iri, Başında tüylü şapkası Çantalarla dolu arkası. Elinde kavalı Demiş:”Bin altına ben, Fareleri atarım şehirden. Şehrin valisi demiş: “On bin altın veririm.” Kavalcı:”Bin altın yeter “ derim. Ertesi gün başlamış kavalını çalmaya, Fareler evlerden dökülmüş yollara. Büyülü ses dolmuş sokaklara, Fareler başlamış kavalcının arkasından koşmaya. Kavalını öttürdükçe farelerin önüne, Peynirler, sucuklar görünürmüş. Etraf peynirlere, sütlere bürünürmüş. En sonunda hepsi dereye düşmüşler. Sessizce boğulup, ölmüşler. İstemiş parasını validen. Vali kahkahalarla gülmüş. “Sana bin altın mı vereceğimi sandın sahiden? ” Kavalcı demiş:”Çok üzüleceksiniz, Sonra arkamdan çok da düşüneceksiniz. Sabah olmuş, kavalcı kavalını çalmış. Kentteki tüm çocuklar, evlerindeki kapıları açmış. Kavalcının peşine düşmüşler Anneler babalar çok dövünmüşler. Ama ne fayda! Çocukların önüne binlerce oyuncak dökmüşler. Kentte sihirli bir dinleti yayılıyormuş. Çocuklar bu dinletiye bayılıyormuş. Mutsuz mu mutsuz Osman varmış. Bir ayağı ötekinden kısaymış. O da çocuklara karışmak istemiş. Annesi babası direnmiş. Sonunda bakmışlar ki Mutsuz Osman, Çok daha mutlu Demişler:”Yok bunun sonu.” Açıvermişler kapının kilidini, Verivermişler eline değneklerini Mutsuz Osman çocuklara yetişmiş. Büyülü dinletiye kapılmış gitmiş. Bir dağın önüne gelmişler. Dağ açılmış, birden ikiye, Kavalcı ve çocuklar girmişler içeriye Bakmışlar orada Oyuncaklar salıncaklar Hepsi onları bekliyormuş. Osman en arkadan geliyormuş. Osman dağdan içeri girerken Bırakmış koltuk değneklerini. Değneksiz yürümüş içeri Anneler babalar Yaşlı gözler, Bin bir yeminli sözler, Vali demiş: -“Gördünüz mü olanı? Kavalcının hakkını yedik.. Bin altını veririz dedik. Vermedik. Söz bir daha kimseyi aldatmayalım. Sözümüzde duralım. Kimseyi kırmayalım, mutlu olalım. Mutlu edelim. Mutluluğa gidelim. |
*******imin kadını
'Anlatılmaz güzelliksin' demiş gönlün. İçinde güzel gönlünü görür gönlüm. Sen uzaklardasın bir tanecik gülüm. Mektubun açıldı kokun geldi buralara. 'Sen, benim dudağımın, hiç bitmeyen tadı. Gözlerimin Nur'u, *******imin kadını.' Demişsin dudaklarını eklemişsin satırlara. Mektubun açıldı kokun geldi buralara. Geldin sev iyice, kalmasın hiç bir yanı. Söyle şiirlerini, bitsin eskilerden gelen anı. 'Aksın' diyorsun' Yoksan vücudumun tüm kanı '. Mektubun açıldı kokun geldi buralara. |
Gitme Zamanı
Hanımeli kokusu karışır sabahlara. Günler sevgilere karışır. Sözler dökülür anılardan dudaklara. Gözler sevgiliyle barışır. Birlikte yanarlar, kavrulur zamanlar. Eser samyeli, anılar biter. Kırılmasa da gönüller, silinmeli anılar. Gitme zamanı geldi,seven sevgililer usulca gider. |
Gitmeli Mi Buradan?
Bazen gitmek ister uzaklara, Bırakmak ister arkasındakileri.. Sürümeden eteğini. Sabah sökmeden. Ya da gece yarısı, Uzaklara giden otobüste. Yanında omuzları geniş bir yürek ister, Sevgi dolu, Onu seven. Uyusa bile, onu sevgiyle koruyan. Güveni tam. Uyandığında gözleri onu seven. Arkasındakilere bakmadan. İnsan gitmek ister uzaklara bazen. Arkasındakilere dönüp bakmadan. |
Gittin De İyi Mi Oldu Sanki!
Sözcükleri küstürdün, bittin, yittin de iyi mi oldu. Ne silinmez gün bitti, ne bilinmez gece soldu. Dudakların dudaklarımda kaldı, gözlerin anı inan ki Her şeyi bitirdin, gittin de iyi mi oldu sanki! Hani gitmez, hep sevecektin beni. Yarımdı hayatımız bütünleyecektin teni. Sen beni sevecek, öpecektin dün geceki. Sözlerimi götürdün, sildin de iyi mi oldu sanki! Gerçek değil masaldı hepsi, sen anlat perin dinler seni. Korkma, bırak kimse görmez kendini, hadi gözlerinle sev beni. Sevgin dudağımda değil, sıcaktır yakar lavdır yüreğimdeki Bomboş kaldı bittim inan ki, gittin de iyi mi oldu sanki! |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:28 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.