www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Kamil Çağlar (https://www.cakal.net/showthread.php?t=133822)

GooD aNd EvıL 08-29-2008 01:51 PM

Geceden kalan hayaller!
Bıkkın Pazar sabahlarında,
Geceden kalan hayallerle uyanıyorum!
Bazen yorgan ve yastıkla kavgalı,
Bazen de geç kalınmış kahvaltı tadında..

Sola dönüşlerde ağrıyan yanlarım,
Sağa dayanan yükümün kaldırılamamasına.
Kendini bilmez uyku dalışlarım,
Hatırlanamayan en son kaygılarıma..

Teknolojik zırıltı uyarıları,
Elin tersine denk gelen fırlatışlara..
Sonradan pişman olduğum yaşananları,
İteleyerek yapılan zoraki kalkışlara..

İsteksiz ve alıngan esnemelerde,
Biraz da gayretsiz sızlanmaları..
Son bir defa olsun istenenlerde,
Bitmeden yaşanan tatlı düşleri..

Yeterince özgürlük kavramımda,
Yaşadığım sorumsuz davranışlarımla..

Bıkkın Pazar sabahlarında,
Geceden kalan hayallerle uyanıyorum!
Sessiz mavinin acı rüyalarında,
Kan kırmızısı gözlerle yaşıyorum!

14.01.2007 13.00
Kamil Çağlar

GooD aNd EvıL 08-29-2008 01:51 PM

Geriye Dönüş!
tükenen hayatıma
farklı öneriler de geliyordu
el, alem destekli tanımlar
yaşatmıyordu.

şehir züppelerine olan nefret
görmüş kurallarından kaynaklanıyordu
taziye kabul edenlerin
bir kenara çekilerek
beklemesi gibi
tek kişilik aile şirketi olarak
faaliyet gösteren.

düzenlenmiş gençlik partilerinde
sevecen oynaşmalar
ve mantıksız
kafa sallamalarıyla
dikkat çekmeden
sıvışan
müzmin sevgililer gibi
özlemle bekleniyordu
onun için
geriye dönüş.

teneffüs zilinin çalmasıyla
okul bahçesine fırlayan çocukların
kısacık zaman dilimine
sığdırdığı
acele kurulmuş oyunlar
devamını gelecek araya
bırakan
temiz hayal mahsulleri
yeni boyanmış pabuçların
kirlenmesine aldırmadan
kopacak düğmenin endişesini
taşımadan
özgürce.

sorumsuz, hesapsız, gamsız
müspet ilimler ışığında
mümkün olamayan kavramlar
örnek yaşam mücadelesi için
kaybedilen mücahede azmi
el, alem destekli tanımlamalarda

13.03.2006 11.00
Kamil Çağlar

GooD aNd EvıL 08-29-2008 01:51 PM

Gidenler dönmez!
deldi geçti sözümü,
iki sevda kurşunu
deşti kahırdan.
saçıldı titrek bakışlarım,
kırık kanatlarım saçıldı.
yığıldı kum tepeleri
geldi ve geçti..

içmeden öldürdü;
daha açamadan muradını,
aldı ve gitti.
yeniden başlamayı,
yıkılmış düşleri
bıraktı ve gitti.

arkasından küfrederken
sustu..
duymayan kulaklarına fısıldanan
nefret namelerini
dinlemeden
kaçtı ve gitti.

saçıldı namert kabuslar
tan yeri ağırınca
sızlayarak saçıldı kollarıma.
savruldu gökyüzüne
sıcak sabahlarda kurulan
unuttuğu düşleri,
sildi ve gitti.

arkasında yığılan
bir dünya anıları ve
kalan sahte yemini,
almadan gitti.


21.04.2006 01.00
Kamil Çağlar

GooD aNd EvıL 08-29-2008 01:51 PM

Git artık!
Git artık!
Ağlamasana.
Yoksa! Bende ağlayacağım.

Heybemi yükledim sırtına,
Gidiyorsun, yüzlerce acıyla..
Arkana bakmadan git!
Taşıdım yıllarca, düşe kalka!
Taşırım yine onları,tek başıma!

Git artık..
Gözlerim doldu bak!
Sana ağlıyorum..
Hem sana, hem bana.

Git! Bıraktığın ben değilim.
Ruhumu da al git.
Adım kalacak nasılsa.
Bir çift taşta!
Biri ayakta, biri başta.
Doğmuştu, yaşadı yıllarca
Kah acıyla, kah gamla!

Artık yaşamıyor bu dünyada
İzleri kaldı kara toprakta!

24.07.2001 16.00
Kamil Çağlar

GooD aNd EvıL 08-29-2008 02:05 PM

Gölge
sanki bir an,
gölgemin durduğunu fark ettim!
elim, kolum oynuyordu ama
gölgemde bir hareket yoktu.
ışık yanılsamalarını düşünsem de,
farklı bir boyutta olduğumu
göremedim.

ısrarla yaptığım çırpınışlar
bana mısın dedirtecek ahvaldeydi.
tamam! biliyordum sessizliğini.
ancak olmuyordu, nafileydi nafile!

beden sessiz, beden durgun,
yaşamıyordu artık umudum...

gidişinle bozulmuştu bu oyun.
gidişinle çakılmıştı, kırık gururum.
birisinin söndürmesini bekler gibi
dibime yansıyordu ışığı, erimiş mumun!

15.03.2005 13.00
Kamil Çağlar

GooD aNd EvıL 08-29-2008 02:15 PM

Gönül bahçeme dökülen tohum.
zifiri karanlıklarda asılı kalan gri düşüm

“bin defa da çıksan karşıma
__________________sitem dolu bakışlarını görmeyi istemem”

bir gün bile yeter
____________kucaklamak için haleni..

“bin cefa bile taksan boynuma
_______________________dilemem Rabbim’den ah eden beddua”

sensin
_____karanlığa sürülen ömrümde
__________________________son bağış..

uzak diyarlardan selam veren
______________________bir zambak..

her nefes alışımda hasret dolu
______________________nane kokulu özleyiş

bir tebessüm ile doğan taze çiçek sensin
___________________gönül bahçeme dökülen biricik tohum..


hüzünlü dualarımda aman dileyen
________________________bitmeyen yalvarışım..

sen bensin..

12.11.2007 22.00
Kamil Çağlar

GooD aNd EvıL 08-29-2008 02:15 PM

Gönül emreder!
gönül emreder,
yazar kalem
ahına bakmaz ellerin

emreder gönül
dinlemez nasihatı
karıncalanır parmaklar,
söylenir sevgiye
kağıt ağlar
dağlanmış kelimelere

akar yaşlar, sel olur duygular
çırpınır kalp
çarpışır gamla keder,
çarpışır sevdayla...

12.12.2004 14.00
Kamil Çağlar

GooD aNd EvıL 08-29-2008 02:16 PM

Gönül İdeolojim!
Aşkın faşistiyim, bilmiyorum faşizmi.
Sevgi anarşistiyim, öğrenmedim devrimi.
Senin yokluğundayım, sevdim liberalizmi.
İçimde yaşıyorsun, gönül ideolojim.

Diyorlar ki kimliğin, nefsime dokunuyor.
Uzaktan bakılınca, kötü anlaşılıyor.
Senle yaşadıklarım, kabıma da sığmıyor.
Dışıma taşıyorsun, gönül ideolojim.

Bilirim bunları da, kötü değil maksadım.
Görev saydım aşkımı, anlatmaktır amacım.
Desinler bana faşist, ben senin aşığınım.
Kalbime yağıyorsun, gönül ideolojim.

25.12.2006 21.00
Kamil Çağlar

GooD aNd EvıL 08-29-2008 02:16 PM

Gören varsa söylesin!
Kolum kırık yaşıyordum, şimdi kanatlarımda kırıldı.
Bir süreliğine de olsa, Yüreğim yaralı..

Çekiştiriyor sözümü, ayrı kaldığımız saatler.
Zil çalar kulağımda, kurulmamış vaatler!

Uzakta ışıldayan titrek bir ışık yansıması.
Sessizliği bozan derenin su şıkırtıları.
Ne fark eder ki;
Uçmayı öğrenmeye çalışan bir karga yavrusu.
Düşe kalka yürüyen, uçuk sevgi karmaşası..

Ben değilim! Tarlada dövülen, buğday taneleri.
Harmanla dövüşen, makine homurtuları.
Olabilirdim! Arkaya düşen öbek öbek samanlar.
Derlenip toplanmayı bekleyen, kurumuş safralar..

Daha dün gece, sabaha uzanmış duygu kazıntısı.
Ürkek kalbime darbe yapmış, mavi düş sızıntısı.
Sayılmamış gün kalmadı, iki yana savrulmuş dünya
Zor zalim kapanmış gözlere, dayanmaz yürek acısı..

Bir değil, iki roman okusan, yazan bellidir.
Biçilmiş kefenle boy ölçüşen, ölçen bellidir.
Kazma kürekle toprak karıştıran, kazan bellidir.
Isınmış bir kazan sıcak suyu, ısıtan bellidir.

Yazılmamış bir hikayeyim, neylesin roman.
Beş arşın boyuma yetmez, varsa biraz iman.
Elin kırılsın kazarken, altında kal inan.
Altında tutuşan odun ol da, kaynasın o kazan!

Damga vurdu yine keder, yeni doğmuş gündüzüme.
Bir çıkış gören varsa söylesin, eylesin bir ferman!

30.06.2007 11.00

GooD aNd EvıL 08-29-2008 02:16 PM

Gözün yaşı akmalı
Gözlerimde canlanır Kavak’ta yaşananlar.
Acı hatıra taşır arda bırakılanlar.
Gönülden hoş görürse aşka ağıt yakanlar.
İki beden bir gölge; isterse dursun zaman

Aşık düşüyor yola, kalbe ateş yakmalı
Peşinden giden yâra, dönüp de bir bakmalı.
Hasret dolu yüreğe, gözün yaşı akmalı.
İki beden bir gölge; isterse dursun zaman

Yumruk çıkmış göğe istiyor indirilmeyi.
Yaradan akan kan bekliyor dindirilmeyi.
Yıllar süren sabır diliyor bitirilmeyi.
İki beden bir gölge; isterse dursun zaman.

Sarı laleler serilmiş yollara inanma.
Ağdalı sözler birer yalandır sakın kanma.
Dumura düşen dost gibi sende donup kalma.
İki beden bir gölge; isterse dursun zaman.

05.04.2007 20.00
Kamil Çağlar


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:28 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.