![]() |
Bin Asır Önce
Bir yakamoz ışığı gibi Ve bir yakamozun gölgesi kadar Üşüyordu içim Ve parlıyordu istemesende Türkülerde buluşuyorduk Kavgalarda Hıçkırıklarda Aşağılamanda arzu vardı İstekle karışık Dünyayı sarmalayıp Tahta beşiklerde uyutacak kadar Seb benimdin belki Daha önce Ben senin kölendim Sevgilimdim Bin asır önce Ama seni şimdi istiyorum Şu an Şu dakika Ve şu zaman Yetmiyor daha önce Ve yaşamak daha sonra |
Bir Adım Öndeysen
Bir adım öndeysen Ve bir adım ilerdeysen eğer Sevinmelisin Ve düşünmelisin Geride bıraktıklarını Yüzünü görmediğin için Çünkü seni seyreden gözler Omuzlarının ne kadar geniş olduğundan Gölgenin ne kadar büyük olduğundan Ve ayak izlerinin ağırlığından Bahsetmeyeceklerdir yanlızca Onların görmeden yüzünü Gözbebeklerinideki güneş ışıltısını Ve dudak kıvrımlarını zorlayan Zafer çığlıklarını Konuştuklarınıda duyacaksın yıllarca Öyleyse geriye bakma hiç Ve sakın durma Yakalanmamak için ihanetlere Hele uykuyu unutsun gözlerin Yorgunlukları yensin bedenin Öyle anlarda Ulaşacağın en güzel sevdayı düşün Bunca çabadan sonra Ve bunca emekle Tırnaklarınla kazıdığın Ve dişlerinle söke söke aldığın Bir adımlık mesafeler Bir daha aşılmaz çünkü |
Bir Avuç Bilye
Sulu sepken kepenklerin siyahı Balmumuna bezedik bir yaralı sabahı Vagonlardan mevsimlere bindiğimizde Görmedik dudaksız salıncakları Konuşsam ağu gülüyor zehir Zembereklerden boşanıyor kahkahaların Bir avuç bilye yuvarlanıyor-cam- Yangını dost tutmuş ayvanlara Tükürdüm mü kulaklarına yalan yazların Kızdım mı sana sana ey ahretlik Kel kafaların ısıttığı şapkamı bu kızgınlık Yoksa parmaklara mahkum eldivenler mi merdivenler Kırmızı mı mavi mi Rengini bilmiyorum artık özgürlüklerin Lakin bir sandal oturtmuşum günlerin tepesine Kürekleri bulutlara sallıyorum yağmursuz Su aktımı akmadı mı gözlerimden duymuyorum Sel oldumu yamaçlarından gözlerimin O çocuksu sevdalar bin yıl boyunca Taze serin bir umut birazcık narin Bana yoldaş olmuş tozlu yollarda |
Bir Avuç Yalan
Uşaklığa sayma sevginin hırçınlığını Isıtılan bir avuç yalandır Yakamoz rengindeyse su Ve ay sessizdir sen ağlarken Oynaşmadan hüzünle İşte bu kadar deme sakın Ancak bu kadar Belki Ama sonunda İkilemleri sil at Bir İstanbul gecesine yalvarmadan Ve atla köprünün birinden Susadıysan bana Ben denizler kadar yorgun Ve denizler kadar koyu elemden Umutsuz bir çocuk sesi Ve mutluluğun çığlığı ise Bir bebeğin hıçkırığı Beni an Beni yaşa Diyebilirim İstersen |
Bir Bahar Sabahı
Bir sabah Bir bahar sabahı Pencereni açınca Bir şarkı duyacaksın Bizi anlatan Bir kuş göreceksin Bir beyaz serçe Dikkat et çığlıklarına Bir şarkı duyacaksın Bizi anlatan Bir yağmur yağacak Bir Nisan yağmuru Usul usul vuracak camlara İyi dinle Şarkımızı duyacaksın Bizi anlatan İyi bak gökyüzüne Mavi gökyüzüne Beyaz küme bulutlar Nasılda oynaşıyor Bir sağa bir sola Bir şarkı gibi Aşkımızı anlatan Sen o şarkıyı Her sabah duyacaksın Ama beni Bir daha Asla Ama asla Bulamayacaksın |
Bir Bulutun Üstünde
Konmak mümkün olsa Konardım bir bulutun üstüne Konupta seyrederdim Şu dünyayı uzaktan Yaşamak varken Uzaktan seyretmek Bir fantazi gibi gelsede Özlemek isterdim Yaşamayı dünyada Ama bir şatım olurdu tabi Sevdiğim illede yanımda olacak Sevdiğimle kol kola Dünya bir yana Sevdiğin bir yana |
Bir Çift Mavi Göz
Ve şehrin her nefes alışında Yanlızlığımı Yüzüme vurma sakın Yıkılırım Kakdırım taşlarının Ayak sesine Bu bir çift Mavi göz ise Kaderimin aslan sürgünü Çekerim Kendi bildiğimce Benimle mezara gidecek Bilsemde Ağladığını Sırrım Mavi gözlerinden Kendi gördüğünce Ben ölsemde yaşayacak Dokunduğum her şeyde Zincirlere vurulmuş Bu yasak aşkın mavisi Benim gökyüzümde Sırrımı saklayacak toprağım Mavi sürgünler Verdiğince.... |
Bir Çizgi Bir Nokta
Bir çizgi bir nokta Tarifi buysa hayatın Ne gerek vardı Onca acıyı yaşamaya Onca ihaneti görmeye Bizim dediğimiz Ama bizim olmayan Bir sevdayı taşımaya Olacak diyordun Hayat bir çizgiden Daha uzun olacak Belki bir cümle Ama olmadı.. Bir çizgi bir nokta Tarifi buymuş hayatın.... |
Bir Daha Sevda
Ilık ılık akıyordum Şehir uykudan Devrilince... Güneşin gölgesine Sen uykunda Bu şehri satıyordun Dur diyemedim Gönlüme Senin kısacık saçlarını Avuçlarken hesapsız Utancım Kızardı yanağımda Bir gül gibi döküldüm Her yaprağımda Ayrılık vardı Sen uyanacaksın Ve gerçeği göreceksin Sevdamı yumruklarken Gözlerin Pişman olacaksın Ve bir daha Sevda diyeceksin Sevda unutamadığım Davamdı Ayrılık Gerekçeli kararım Kalemimi sen kırdın |
Bir Deli Rüzgar
Bir deli rüzgar eser Alır götürür tenimden seni Hasretin katmerleşir Yokluğun kanar yüreğimde Bir deli rüzgar eser Alır götürür gözlerimden resmini Görüntüler belirsizleşir İnim inim inler haykırışlarım Biliyorum kal desemde kalmayacaksın Beni hep vefasızlıkla suçlayacaksın Bir deli rüzgar eser Alır götürür ellerimden seni Avuçlarımda göçmen kuşlar yuvalanır Biri iner sensiz biri havalanır Mevsimler karışır kuru yapraklara Ölümün türküsü düşer dudaklara Kış aklarla gelip yerleşir siyah saçlara Bir ses duyulur uzaklarda Bir ağıt Buna can mı dayanır Bir deli rüzgar eser İstanbul lodosları gelir akılıma Mis gibi kandil simidi kokar minareleri Sirkecide balık tutuşumuzu hatırlarım Sensizlik yıkar can evimi Ağlamak isterim ağlayamam Kaçmak isterim Kendimden bile kaçamam Bir deli rüzgar eser Kuru bir yaprak gibi Katar önüne Alıp götürür beni Sana kavuşmak isterim Öksüz kalır gayretlerim Bu kadar mı uzaksın bana Bu kadar mı yabancı En güzel yılları Birlikte yaşamadık mı Gökteki yıldızları Elele kucaklamadık mı Biliyorum Sorularım cevapsız kalacak Sensizlik hep arkadaşım olacak Ve deli rüzgarların önünde Sevdamızın çığlıkları uçuşacak |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:59 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.