www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   fıkra arşivi (yeni) (https://www.cakal.net/showthread.php?t=86280)

F.S.Mehmet1453 09-07-2007 11:59 AM

Tetikçi

Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. seçtigi adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına çağırdı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu: - "Para nerede?" Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi: - "Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiginizi anlamıyorum." Tercüman tercüme etti: - "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş. " Baba 38’liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beyninedayadı: - "Şimdi sor bakalım, para nerede." Tercüman işaretle sordu: - "Para nerede?" Sağır-dilsiz kan ter içinde isaretle yanıt verdi: - "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacınn kovuğunda yüz bin dolar var." - "Ne söyledi?" dedi Baba. Tercüman yanıtladı: - "Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz yürek istermiş."



Temelin babası nasıl öldü?

Temel’in babası vefat eder... Cenazeye gelen bir aile dostu Temel’e sorar: Nasıl oldu? Cevap: 30.kattan aşağıya düştü... Adam: Vah vah desene çok feci ölmüş... Temel: Yok yok öyle ölmedi... tam yere düşecekken manavın tentesine çarpıp tekrar yükseldi... Adam: Vah Vaah! Daha şiddetli çakıldı o zaman. Temel: Yok! Karşıdaki kasabın tenteden zıpladı bu sefer karşı binanın çatısına... Adam: Demek çatıya çarpıp öldü. Temel: Yok ya! Çatıdan yuvarlanıp elektrik tellerine gitti... Adam: Deme ya! Çarpıldı o zaman... Temel: Yok canım teller yaylandı babamı 200 metre yukarı fırlattı. Adam: 200 metreden yere çakıldı öyle mi? Yazık... Temel: Yok ya yine en baştaki bakkalın tenteye... Adam: Orda mı öldü? Temel: Yooo... Ordanda yine kasaba... En sonunda bunalan adam Temel’e bağırarak sordu: Ulan nasıl öldü bu adam? Temel: "Baktık durmuyo... Vurduk!"

F.S.Mehmet1453 09-07-2007 12:00 PM

Karar Ver
Temel diş doktoruymuş.
Bir gün ona yirmi yaş dişini çektirmeye
bir kız gelir.Korku içindeki kız,
"Başıma bu gelmeseydi de hamile kalsaydım"
Temel cevap verir : "Kararını ver koltuğu ona göre ayaralayacağım"

F.S.Mehmet1453 09-07-2007 12:00 PM

BENDE BU KAFA VARKEN
Delinin biRisi hastaneden tabuRcu olacakmis ve son muayene için bas hekim geliR. Deliye soRaR :
-Elin neRede?
Deli gösteRiR.
-Bacagin neRede?
Deli yine gösteRiR.
-BuRnun neRde?
Deli yine gösteRiR.
Bas hekim doktoRlaRa :
-BiRakin emRini veRiR ve çikaR. Hekim çiktiktan sonRa deli göbegini gösteRiR ve :
-Bende bu kafa vaRken tabi saliveRiRsiniz, deR.

BES VAR
Iki deli aRasinda konusma :
-Saat kaç?
-Bes vaR
-Kaça bes vaR?
-BilmiyoRum, akRebini kaybettim.

BIR KEDI DAHA
Akil hastanesinden kaçan iki deli, kaRsidan gelen bekçiyi göRünce iRi gövdeli biR çinaRin aRkasina saklandilaR. Bekçi, onlaRin ayak sesleRini isitmisti. SoRdu :
-Kim o?
IçleRinden biRi kedi gibi miyavladi. Bu basaRili miyavlamadan sonRa bekçi yüRüyüp gidiyoRdu ki, delileRin ayaklaRi altindaki yapRaklaR hisiRdadi. Bekçi geRi dönüp yine seslendi :
-Kim vaR oRada? Ikinci deli cevap veRdi :
-BiR kedi daha.

F.S.Mehmet1453 09-07-2007 12:00 PM

Piyanist Temel

Temel Laz olduğu için kendinden nefret ediyormuş. Amerikaya gitmiş ve birçok ameliyattan sonra burnunu düzelttirmiş, iyi şekilde İngilizce öğrenmiş ve meşhur bir piyanist olmuş. Birgün büyük bir topluluğa konser verdikten sonra seyircileri selamlarken ön taraftan bir ses duymuş: -Helal sana hemşerum, çok iyi çalayusun da! Temel: - Benim Laz olduğumu nereden anladın yahu. Halbuki Lazlara benzememek için bir sürü ameliyat oldum. - Nasıl anlamayayım, demiş adam. Bütün piyanistler otururken sandalyeyi kendilerine çekerler, sen ise sandalyeye oturup piyanoyu kendine çekeyusun da!



El Yazısı

Temel’in eldivenle yazı yazdığını görenler sormuş: Niye eldivenle yazıyorsun, zor olmuyor mu? Zorluğuna zor ama el yazımın tanınmasını istemeyrum.

F.S.Mehmet1453 09-07-2007 12:00 PM

asli bir çift her yil yilda bir gelen festivale giderlermis. Her sene yasli adam gezi basina 10 dolara biletle katilinan bir uçak gezintisine katilmak ister, her sene de karisi itiraz eder ve söyle dermis: "10 dolar 10 dolardir."
Üç yil bes yil "10 dolar 10 dolardir" derken en sonunda yasli adam demis ki; "Bak, artik 71 yasindayim, bu uçaga bu sene binmezsem bir daha hiç sansim olmayabilir." Fakat karisi tinmamis ve söyle demis; "10 dolar 10 dolardir...". Ama bu sirada uçagin pilotu bunlari duymus ve ikisine bir pazarlik önermis. Ikisi de uçaga binecekler, eger uçusun basindan sonuna ses çikarmadan dururlarsa bedava. Ama eger çit çikarirlarsa, 10 dolar ödeyecekler... Yasli çift kabul etmis. Ve uçaga binmisler. Pilot da bahis söz konusu olunca baslamis acayip manevralar yapmaya... Taklalar atmis, uçagi kendi ekseninde döndürmüs, ani duruslar, dönüsler, dalislar yapmis.
Ama arkadan ses yok! En sonunda pes etmis ve uçagi indirmis. Yasli adama dönmüs;
"Bildigim her numarayi denedim. Iyi dayandiniz. Ikiniz de çit çikarmadiniz... Yasli adam cevap vermis: "Karim uçaktan düsünce aklimdan söylemek geldi, ama 10 dolar 10 dolardir..."

F.S.Mehmet1453 09-07-2007 12:00 PM

Başhekim bir gün deliler hastanesinde hastaları ziyarete çıkar ve bir köşede delilerin kendi aralarında bir rakam söyledikten sonra güldüklerini görür ve sorar:

- "Neden söylediğiniz her rakamdan sonra gülüyorsunuz diye?"

Delinin biri cevap verir:
- "Biz der bütün bildiğimiz fıkralara numara verdik.. 5 dediğimiz zaman 5 numaralı fıkra aklımıza geliyor gülüyoruz; 8 deyince 8 numaralı fıkra aklımıza geliyor, gülüyoruz", demiş.

Başhekim "bir de ben söyleyeyim o zaman", demiş. "5", demiş çıt yok, "7" demiş çıt yok.. Bakmış çıt yok; sormuş "ben söyleyince neden gülmüyorsunuz?"

Delinin biri cevap vermiş: - "Başhekimim anlatmadan anlatmaya fark var..."

Hastane de delinin birisi kosarak nefes nefese Doktorun yanina gelir. -"Doktor, Doktor bugün hastane den üc tane deli kacti."
-"Ne!! cabuk söyle ne tarafa kactilar."
-"Biri su tarafa,biri bu tarafa."
-"Peki ya öteki?"
-"Öteki de benim"

Deli , kahveye girdiğinde soluk soluğadır. Boş bir masaya oturup ocağa seslenir;
- Bana bir çay !
Çay gelir, şekerleri atıp karıştırır. Garsonadan yine şeker ister. Onları da atıp karıştırır, yeniden ister. Garson;
- Sekiz şeker koydunuz çaya, der şaşkın şaşkın,
- Koydum ama , işte görüyürsun, hepsi eriyor

Delinin birisi bilmeden havuza düşmüş. Bunu da bir başka deli görmüş ve omu kurtarmak için havuza atlamış ve de kurtarmış. Doktorlar sonra kurtaranı çağırmışlar ve tebrik etmişler ve de "Havuza düşeni çağır da, onunla konuşalım" demişler. Kutaran deli de "Olmaz, onu kurusun diye astım" demiş...

İki deli hastanenin bahçesinde el feneri ile oynuyorlar,bi yakıp bi söndürüyorlarmış.Sonra delinin biri diğerine:

-"Ben ışığı yakim sende gökyüzüne doğru tırman."demiş.Diğer deli:

-"Ya,sen beni delimi sandın.Tam ben tırmanırken ışığı söndürecen bende aşağıya düşecem demi,çok adi sin"..

F.S.Mehmet1453 09-07-2007 12:00 PM

Temel Tahlile Gider

Temel hastaneye gitmektedir. Girişte birinin ağladığını görür. Yaklaşır ve sorar: "Hayrola hemşerim! Neden ağlıyorsun?". Adam: "Kan tahlili yaptırmaya geldim. Parmağımı kestiler." der. Bu sefer Temel daha şiddetli bir sekilde ağlamaya başlar. Bu sefer susan adam Temel’e sorar: "Hayırdır hemşerim. Sen niye ağlamaya başladın?". Temel: " Ben..." der, "İdrar tahlili yaptırmaya geldim..."



Temel’in Kaynanası

Temel bir gün kahveye girmiş.Üstü başı yırtıkmış. Ne oldu diye sormuslar. Temel: "Kaynanamı gömdük."diye cevap vermiş. Kahvedekiler: "İyi de bu halin ne?" Temel: "Biraz direndi de."

F.S.Mehmet1453 09-07-2007 12:00 PM

Telefon

Temel bilim adamı iken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir. Amerikalılar anlatmaya başlar; -Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve telefon kabloları bulduk. Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlardır. Sıra türkiyeye gelir ve Temel başlar anlatmaya -Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağı indik ama birşey bulamadık. Öyleyse atalarımız telsiz telefon kullanmışlardır.



Araştırmacı Temel

Temel hayvanları araştırma konusuna oldukça ilgi duymaktaymış. Bir gün bu merakını gidermek için laboratuarını kurarak çalışmalara başlamış. Örnek hayvan olarak bir PİRE almış. Çok hassas aletler ile bu işe başlayan Temel, eline çok hassas bir neşter alarak pirenin ayaklarının ucundan biraz kesmiş ve masanın üzerine bırakmış ve pireye ZIPLA BAKAYIM diye seslenmiş, doğal olarak zıplayarak dolaşan bir hayvan olan pire yarım yamalak da olsa zıplamış, o sırada Temel hemen yakalayarak ayaklarının tamamını yontmuş ve masanın üzerine tekrar bırakarak seslenmeye başlamış. ZIPLA BAKAYIM, ULA ZIPLASANA, ZIPLA BE HAYVAN. Fakat ayakları kesilen pireden hiçbir hareket yok..... Temel hemen kalem kağıdı alarak raporu yazmaya başlamış. PİRE incelendi. SONUÇ: "PİRE’nin ayakları kesilince kulakları duymamaktadır."

F.S.Mehmet1453 09-07-2007 12:00 PM

Dünya Feministler kongresi Dünya feministler kongresinde, Amerikan Delegesi Hanımefendi kürsüye gelmiş;

"Geçen yılın kararlarını aynen uyguladım. Eve gider gitmez kocama:
-"Bundan sonra temiz çamaşır istersen kendi çamaşırını kendin yıka. İşte makine orda..' dedim.
İlk gün birşey görmedim.İkinci gün birşey görmedim. Üçüncü gün bir baktım, makinenin başında sadece kendi çamaşırlarını değil, benimkileri de yıkıyor."


Alman Delegesi söz almış;

Ben de kararımız gereğince kocama:
-"Bundan böyle temiz tabakta yemek istiyorsan kendi bulaşığını kendin yıka' dedim..
Birinci gün birşey görmedim. İkinci gün birşey görmedim. Üçüncü gün baktım, makinenin başında sadece kendininkileri değil, benim bulaşıklarımı da yıkıyor."


Üçüncü konuşmacı bizden, feminist kardeşimiz;

- "Türkiye'ye döner dönmez kararımız gereğince kocamla konuştum. Ona dedim ki:
-"Bundan böyle yemek yemek istiyorsan, kendin pişirmen gerekecek. İşte mutfak orada.."
Birinci gün birşey görmedim. İkinci gün birşey görmedim. Üçüncü gün sol gözüm biraz açılır gibi oldu, hafiften görmeye başladım...

F.S.Mehmet1453 09-07-2007 12:01 PM

HURIYE-DURIYE-NURIYE

Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaslarinda, çok eski üç arkadastir. Bir gün Huriye Nuriye’ye telefon eder ve birlikte Düriye’ye giderler. Biraz muhabbetten
sonra Düriye kahve yapar ve içerler.

Biraz sonra Düriye yine :

-"Ay kusura bakmayin unuttum, birer kahve yapayim da içelim" der. Huriye ve Nuriye birsey demezler ve içerler. Aradan biraz zaman geçer.

Düriye yine :

-"Size bir kahve bile yapmadim hemen yapayimda içelim" der ve yapar getirir. Bizimkilerde yine itiraz yok. Aksama dogru Huriye ve Nuriye kalkarlar,
yola düserler. Yolda bastonlari ile yavas yavas yürürken aralarinda su konusma

geçer;

Huriye :

-"Kiz Nuriye, gördün mü Düriye’yi..!!! Ne kadar pinti olmus. Bize bir kahve bile ikram etmedi"

Nuriye :

-"Kiizzz Düriye’yi ne zaman gördün??"


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:30 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.