![]() |
Bizim marangoz Temel, ahşap bir binanın restorasyonunda çalışmaktadır. Elinde testere ile ikinci katın iskelesinde çalışırken görünmez bir kaza meydana gelir ve testereyi kaydırarak bir anda yanlışlıkla kulağını keser. Kulak da aşağıya düşer. Kulağını görmek ümidiyle aşağıya bakar ve orada çalışan işçilere seslenir: 'Hey beyler aşağılarda bir kulak gördünüz mü?' Şaşkın işçiler şöyle bir etraflarına bakarlar ve kanlar içinde bir kulak bulup bizim Temel'e gösterirler: 'Bu mu?' Temel aşağı doğru eğilip gözlerini kısar: 'Yok yav, benimkinin arkasında kalem olacaktı'.
Temel otobüse binmiş. Sormuşlar, - Ne yaptın, pilet aldin mi? - Piletci sankim pilet almamuşum gibi paga manali manali paktu. - Peki sen ne yaptın? - Pen de sankim pilet almişum gibi ona manali manali paktum. |
Trabzonlu imamlar ile Rizeli imamlar her hafta halı saha maçı yaparlar. Nedense her defasında Rizeli imamlar kazanır. Trabzonlu imam temel arkadaşlarına
-Uşaklar, haçan bu maçlar boyle citmiyi... Dursun -Haçan napalım da der -Aklima parlak bir fiçir celdu da... -eee -Haçan bizim Tirabzonsiporlu hami'ye ciydurelim cüppeyi saruğu bu bizim merkez caminin imamı diye yutturalum da Temelin bu parlak fikri herkesce kabul edilir. Hami alınır ve deplasmana gidilir... Dönüşte sorarlar... -Haçan ne oldi maç da? Temel: -Yenildük... içi-bir (2-1) -Haçan cine mi? peçi golleri çim attu? - Bizimçini Hami hoca attu, onlarınçini Del piyero hoca ile Roberto karlos hoca Bizim Temelin köyüne bir gün ziraat mühendisleri gelmiş bütün köylünün tarlalarında araştırma yapıp tarlaların verimini ölçüyorlarmış.Sıra Temel'in tarlasına gelmiş. Araştırmayı yapan mühendisler Temel'e: -Temel senin tarlan çok verimli bu tarlaya 1 verirsin 5 alırsın' demişler. Temel başlamış üzülmeye mühendisler: -Temel bunun nesi kötü? deyince: Temel: Neresi iyidir? Ben gecen sene buraya kaynanamı gömmüştüm der.ama geri ödeyecek döt yoktur." |
Dursun fena halde sıkıntıya düşmüştü.. Bir çocuk kaçırıp fidye istemeye karar verdi. Doğru, Yıldız Parkı'na gitti.. Orada kendi kendine oynayan bir çocukla ahbap oldu.. Trilyoner Temel'in oğlu olduğunu ögrenince, planını yaptı.. Çocuğu hemen bir kalın çınar ağacının arkasına çekti.. Cebinden çıkardığı kağıda fidye notunu yazdı:
"Temel Bey, Oğlunu kaçırdım. Yarın sabah yedide, Yıldız parkındaki büyük çınar ağacının içindeki kavuğa, sarı bir çanta içinde 10 bin dolar bırak..Dursun!." Notu çocuğun iç cebine itina ile yerleştirdi ve "Şimdi doğru eve git, baban bu notu okusun" dedi.. Ertesi sabah yedi buçukta parka gittiğinde, çınarın kovuğunda sarı bir çanta içinde 10 bin doları buldu. Yanında bir de not vardı: "İste paran. Ama gene de bir Karadenizli'nin kendi hemşerisine bunu yapabileceğine inanamıyorum. Temel..." Dursun Temel'e sormuş - Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyepilursun? Temal - 100 tane demiş. Dursun - Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi oruçsuz yersin demiş. Bu espri Temel'in çok hoşuna gitmiş. Yolda Cemal'i görmüş ve hemen sormuş - Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyepilursun ? Cemal - 50 demiş. -Ha uşağum 100 deseydun sana müthiş bir espiri yapacaktum demiş. |
Bir Fransız bir İngiliz ve bir de Temel bir gemi kazasından sonra ıssız bir adaya çıkarlar. İngiliz kumsalda bir lamba bulur. Fransız bunun Aladdin’in lambası olabileceğini söyler ve lambayı ovuşturur. Gerçektende lambadan bir cin çıkar. "Ne dilerseniz dileyin benden" der. İngiliz "Ben ailemin yanına İngiltereye gitmek istiyorum" der. Cin isteyi yerine getirir. Sıra Fransız’a gelir. Oda ailesinin yanına Fransaya gitmek ister. Onun isteyide yarine gelir. Sıra Temeldedir. Temel biraz düşünür. Cin çabuk olmasını söyler. Temel etrafına bakar ve cin’e dileyini söyler. "Arkadaşlarımda gitti ben bu ıssız adada yalnız kaldım onun için arkadaşlarımı geri getirmeni istiyorum" der. |
Temel bir gün bir hayvanat bahçesine gitmiş. Akvaryumların yanında birini görmüş. Adam elini akvaryumun neresine ***ürse balık da takip ediyormuş. Temel sormuş:
- Ula bu nası oliyi? Adam: - Her zaman daha zeki olan yaratıklar kendinden daha az zeki olanları yönetebilirler demiş. Adam oradan uzaklaşmış. Bir kaç dakika sonra geldiğinde bir de ne görsün? Temel kafasını akvaryuma sokmuş ağzını balıklar gibi bir açıp bir kapatıyor |
Temelle Dursun bir gün kamp yapmak için ormana giderler. Gece yatarken sinekler ısırdığı için Temel Dursuna : -Ula Tursun battaniyeyi üzerine çekte sinekler ısırmasın, der.
Bir aralık Temel gözünü açar ve ateş böceklerini görür. Hemen Dursuna seslenir : -Ula Tursun kalk sinekler ellerine el fenerlerini almışlar bizi arayiler. |
Aslanla boğa birlikte meyhaneye gitmişler, içmeye başlamışlar. Boğa tam çakırkeyif olmuş, eğlenmeye yeni baslamışken, Aslan: -"Haydi boğa kardeş, benim gitmem lazım" demiş ve kalkmaya yeltenmiş. Bunun üzerine boğa sormus: -"Niye ki ya, daha yeni yeni keyfimiz yerine geliyordu?" -"Yok yok evde hanım bekler şimdi, geç kalmayayım..." -"Vaay bee... Koskoca ormanlar kralı, böyle kılıbık ha? Ha ha ha ha... Hiç beklemezdim senden doğrusu! Ormanlar kralıymış!" -"Eeee... Bizi evde bekleyen seninki gibi bir inek degil azizim, koskoca bir aslan!"
|
Padisahyn biri,
-’Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altin vereceğim!’ demis.Yalancyilar, hemen saraya kosusturup baslamy?lar yalana; ’’Bir ku?, aslany kapyp yuvasyna goturdu.’’ ’’Bunun neresi yalan?.. Kus kartaldir, arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kapti mi ***ürür tabii!..’’ ’’Komsu ülkede bir esegi kral yaptilar!..’’ ’’Ülkenin krali, pencereden bakinirken tacini düsürmüs. Tac da pencerenin altindaki esegin basina gecmis. Tac kimin kafasindaysa, kral odur tabii!..’’ ’’Padisahim, ben gokyuzune bir ok attim. Alti ay sonra geri döndü!’’ ’’Senin ok bir agacin ustune düsmüstür. Agac, sonbaharda yapraklarini dökünce, takilacak yer bulamayip yere inmistir.’’ Böylece padisah, her yalana gercek bir bahane bulmus ve kimse padisaha bu yalandir dedirtememis. Ama bir gun bir Kayserili gelmis; ’’Padisahim, sen benim babamdan borc olarak bir küp dolusu altin almistin. Simdi geri almaya geldim. Yalandir dersen ödülümü ver. Yalan degil dersen borcunu öde!..’’ |
Temel eczacılık fakültesini bitirmiş. Fakat eczane açacak parası yok, Girmiş bir eczaneye:
- Beyefendi sizde soğan var mı? Adam Temel'i başından savmış.Temel bu durur mu? Hergün yeni saçma soru larla geliyormuş. Birgün eczacı Temel'e: -Kardeşim senin derdin ne? -Burayı bana sat. Eczaci kurtulmak icin eczaneyi satmış,birkaç gun sonra Eczaneyi satan a dam içeri girmiş,Temel'e: -Siz de soğan varmı? demiş... Temel adama 'biz de soğan var ama senin reçeten var mı?'demis... Temel hastaneye gitmektedir. Girişte birinin agladığını görür. Yaklaşır ve sorar: "Hayrola hemşerim! Neden ağlıyorsun?". Adam: "Kan tahlili yaptırmaya geldim. Parmağımı kestiler." der. Bu sefer Temel daha şiddetli bir şekilde ağlamaya başlar. Bu sefer susan adam Temel'e sorar: "Hayırdır hemşerim. Sen niye ağlamaya başladın?". Temel: " Ben..." der, "İdrar tahlili yaptırmaya geldim..." Dört kişilik avcı grubu, tecrübeli avcı Temel'in önderliğinde ormanda ilerlemektedirler. Karşılarına küçük bir delik çıkar. Temel yatın yere tavşan deliği! Bütün avcılar yere yatarlar. Gerçekten bir müddet sonra delikten tavşan çıkar. Avcılar hemen Vururlar. Tekrara yürümeye başlarlar. Bir süre sonra büyük bir delik çıkar karşılarına. Temel: "Yatın yere, tilki deliği!" Yatarlar. Biraz sonra tilki çıkar onu da vururlar. Tekrar düşerler. Bu defa daha büyük bir delik çıkar. Temel:" Yatın yere ayı ini", Yere yatarlar ve çıkan ayıyı vururlar. İyice keyiflenen avcılar yürümeye devam ederler. Kısa bir zaman sonra kocaman bir deliğin başında dururlar. Acemiler hep birden Temel'e bakaralar. Temel:"Uşaklar ne çıkacağunu bilmeyrum. Ama yatın ne çıkarsa bahtumuza!" Ertesi gün gazetelerde: Dört avcı tren altında can verdi... Temel İstanbul'a gelmiş ve İstanbullu bir kızla flört etmeye başlamış. Beraber yolda yürürlerken kız dalgınlıkla bir muz kabuğuna basmış. Sendelemiş, fakat tam düşeceği sırada tekrar dengesini sağlayıp son anda yere düşmekten kurtulmuş. Ve Temele demiş ki: - Nasıl refleksim iyi mi? Sendelediği sırada kızın iç çamaşırı olmadığını da gören Temel cevap vermiş : - Uyy siz ona refleks mi diyisınız ? Trafik memurları bir gün, trafik kontrolü yapıyorlarmış. Karşıdan gelen Temel ile Fadime’yi gören komiser hemen arabayı durdurmuş. İkisini de emniyetkemeri takılmış görünce, - Ya beyefendi bu gün yaptığımız kontrolde tek emniyet kemerini takan çift sizsiniz, bu yüzden size 500 milyon ödül veriyoruz der. "Ama merak ettik bu parayla ne yapacaksınız. Temel sevinçle - "Ne yapacağım hemen gidip kendime bir ehliyet alacağum der. Komiser şaşkın şaşkın - "Ne ehliyetiniz yok mu der, Fadime olayı toparlamak için, kusura bakmayın memur bey temel içince ne dediğini bilmez” der. Komiser daha da şaşkınlıkla - "Ne bir de içkili misiniz diye haykırır. Arkadan yaşlı adam öne atılır ve - "Ben demiş idum çalıntı arabayla yola çıkmayalum başumuza bi iş gelir diye. Komiser neye uğradığını şaşırmışken, bagajdan atlayan İdruste koşa koşa gelerek - "Ne oldi geçtuk mi sınırı"der. |
Brezilyalı adamın biri pazarlama firmasında calışıyormuş işimde cok başarı göstermiş ve patronu yanına cagırmış seni teprik ederim demiş seni ödüllendirecegim seni birezilyadaki firmanın başına müdür yaptım hemen eşyalarını topla ve git adamın sevinecegini sanmış ama adam bu işe tepki göstermiş olmaz öyle şey ben oraya gitmem demiş patron niye diye sormuş adam ordan ya futbolcu cıkar yada hayat kadını cıkar benim ne işim var orda demiş bu seferde patron sinirlenmiş sen nediyorsun be adam hayat kadını cıkar demekle benim karım birezilyalı demiş pazarlamacı adam cekingen bir sesle şey patron karınız hangi takımda oynuyor
|
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:32 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.