![]() |
Geometri (Stres-)
Yaşamda,eğriler veya doğrular boyunca Özgürce dolaşmak varken, Bin dairenin merkezindeyim ben... (1956) Ünal Beşkese |
Gibiyim
Sevdan,gönlümde sızı, İsmin,alnımda yazı. Yaktın kâfirin kızı Küllenmiş köz gibiyim. Kavuşmuşken sevgiye Gam-keder bilmem,niye? Hüzünlü bir şarkıya Yazılmış söz gibiyim. Sende işve desteyle, Bir gül,beni mest eyle. Bir nihavent besteyle Çalınmış saz gibiyim. Sevdam; bitmeyen konu, Unutamadım onu. Pembe baharlar sonu Sararmış yaz gibiyim. (2002) Ünal Beşkese |
Git Varsın...
Ben,geceyi,teninin kokusunda, Ben,güneşi,gözlerinde gülerken sevmiştim. Ben,rüzgârı,saçlarında esişinde, Ben,hayatı seninle ve hep sende sevmiştim. Şimdi yoksun; Gece,sensiz,simsiyah bir yalnızlık, Gözlerinde gülmeyen güneşlerden bena ne? Acırım saçlarında esmeyen rüzgârlara. Sensizlik,yaşam dışı bir hiç'lik oldu bana... Şarkıların en hazin güftesinde sen varsın. Kadehlerden yudum yudum yüreğime akarsın. Senden hatıra bana; düşlerim,umutlarım, Ben onlarla yaşarım,artık gelme,git varsın! ... (2007) Ünal Beşkese |
Gitme (Eşimin hastalığı nedeniyle)
Bir gözyaşı bulutu çöküverdi üstüme, Anıların yükünü çekemem sensiz,gitme! Korumasızım Tanrım,boşalmasın bu bulut, Bir umut ver ne olur,hayat veren bir umut. Kırk yıldır hep seninle başladı sabahlarım, Seninle dualarım,düşlerim,günahlarım. Beni böyle umarsız bir sensizliğe itme, Dönüşü yok bu yolun,gitme,ne olur gitme! ... (1997) Ünal Beşkese |
Gölge oyunu
Kör bir kandil gibi astım seni *******imin karanlığına; Büyüdükçe büyüdü gölgeler. Ilık ılık gözyaşlarını duydum, Kendimle konuştum deliler gibi Gölgeler korkup kaçana kadar... Bir 'Bafra' dumanıyla tırmandın düşlerime Katran gibi,zift gibi Soluklarıma doldun,çöktün ciğerlerime; Ardında sallanan bir el mi,bakmadan... Hani,o güneşli günleri var İstanbul'un, Hani,kocaman gölgeli ağaçları var deniz kıyılarında, Kır çiçekleri, Bebek sırtlarında ninni gibi rüzgârları var; Başbaşa dalıp gittiğimiz, Yakamozlar var küreklerde,pırıl pırıl; 'Unutmam' diyordun hani, Gözgöze gelmeyelim sakın; Ağlamıyordun hani.. Bir plâk dönüyor kafamda -bomboş- Belki bir kadeh elimde; İçinde sen misin,ben miyim,birkaç yılımız mı? Üzerimde kör bir kandil sallanıp duruyor Bir 'Bafra' dumanı sırnaşıyor orama,burama Ve gölgem büyüdükçe büyüyor... 'Unutma' demiyorum sana; kediler bile unutmaz Ve korkum yok unutulmaktan yana; Büyüyen şeyler unutulamaz... (1961) Ünal Beşkese |
Gönlümde Kum Fırtınaları
Yalnızlığın kum fırtınaları eserdi hep Çöle dönmüş yüreğimde,sabahları,erken Ve kaktüsler parçalardı tabanlarımı Yalnız *******imde samanyolunda gezerken. Umutlarım kayıptı; Hep,o fırtınalarla savrulmuştu, İnsanı,insan yapan,yaşam gücü veren duygular Kurumuş,kavrulmuştu... Oysa, bir sevda bahçesi gibiydi, O çölde ne şiirler,ne aşklar filizlenirdi, Cennet ağaçları vardı; Gölgelerinde,masal sevdaları gizlenirdi. Havuz kenarlarında su içen kumruların kanat çırpışlarında En güzel aşk şarkılarının notalarını bulurdum, Huzur doluydu o bahçe, Orda,hep mutlu olurdum. Elele gezerken Samayolu'nda sevgililerle Ayaklarıma dikenler de batmazdı, Hem,o zamanlar Aşklar da beni unutmazdı... .................................. Böyle üzgün ve bezgin, Yüreğimi çöle çeviren yılların kuraklığına lânetler edip Bir damla su özlemiyle çırpınırken şiirlerim, Bir 'muson yağmuru' boşalıverdi üzerime; Yemyeşil, Gökten mi,gözlerinden mi,bilmem... O,kupkuru yürek, Nasıl oburca emdi suyuı Ve nasıl sarılıverdi ayaklarına yeniden var olmanın... Çöle hayat veriyordu sevgi Ya da,çölde hayat buluyordu, Şimdi, esmer akşamlar Nihaventten çalıyordu. Bülbül sesleri geliyordu sanki kulağıma,derinden Ve çaresizlikler Kopmuş,gidiyordu yüreğimden... Duyuyordum damarlarıma suyun yürüdüğünü, Bir yoklar vâdisinde var oluveren ağacın Yeşeren yapraklarında Çiy daneleri titretiyordu şimdi buğulu sabahlar Ve can çekişiyordu Tüm ihtiyar günahlar... Güller,lâleler fışkırıyordu yerden, İklimler değişmiş,mevsimler dönmüştü sanki,birden... ........................... Heyhat! ..Sonra çabuk anladım; Mevsimler falan değişmemişti, Sadece üzerimden Yolunu şaşırmış,yeşil gözlü bir bulut geçmişti..., Yaşadıklarım,meğer Aç düşlerimin,gerçeğe saldırmasıymış Ve umutsuzluğun Bir garip umutsuzu kandırmasıymış. Ne esmer akşamlar var artık,ne nihavent'in tadı; 'Hüzün' makamında şimdi hep şarkılar... Hicran; kaybolan bülbüllerin sesinden Ve dertli bir ney; Rüzgârın nefesinden... O güller,o lâleler Meğer hepsi serapmış, Bir gelmiş-bir geçmiş üzerimden Şaşkın ve kalleş bir bulut; Çöl,artık umarsız ve harapmış... Şimdi,kaderde yine yalnız başına yürümek var Sızlayan ayaklarım dayanabildiğince Samanyolunun sonuna kadar... (2007) Ünal Beşkese |
Gözler
Gözlerim,gözlerinin içine dalsın, bırak, Gözlerin,gözlerimin içinde kalsın, bırak. Ebrûli menevişler oynaşır gözlerinde, Gözlerim.gözlerinden hepsini alsın, bırak... Gözlerine,o çapkın bakışını taksana, Gözlerim,gözlerine vurulmuş,anlasana! .. Ben,zâten yüreğimi çoktan açmışım sana; Güzel gözlerin,varsın,gönlümü çalsın, bırak.. Elâ bakışlarından yazmıştım güftesni, Nasıl özledim bilsen,o buğulu sesini. Beni mest etmek için, o sevdâ bestesini Dudakların söylesin,gözlerin çalsın,bırak.. (23/07/2008) Ünal Beşkese |
Gözlerin
Ne kömür gibi karaydı gözlerin, Ne deniz mavisi,; Ne de zümrüt yeşili Fakat öyle sıcak,öyle bir sevgiyle bakardı; Bakışında,gökkuşağının tüm renkleri vardı... (1959) Ünal Beşkese |
Gözlerinde Dört Mevsim
Kandil kandil yıldızlar kıpırdar gözlerinde, Bir yanar, bir söner, Sanırım; mevsimler döner... Bazen,umut rengine döner gözlerinde yıldızlar, Bahar gibi bakarsın Cemreler düşer yüreğime bakışlarından, Su yürür damarlarıma, Taze sürgünler filizlenir,fışkırır Sevdâ,bir sarmaşık olur; coşar,sarar bedenimi... Aşk şarkılarıyla cıvıldaşır gümüş kanatlı kuşlar, Kıraç topraklar,gözümde hep yeşilcesine; Yaşımdan,yıllar eksilircesine... Bazen,bir Temmuz bakar gözlerinden; sıcak, Huzur renginde, Mavisi,denizler kadar engin.gökler kadar sonsuz Isınıverir yüreğim, Yaz günleri düşer gönlüme,dudaklarının özlemi düşer, Yanar...yanar yüreğim,kavrulur Gözlerimden,seninle dolu anılar akar; Gözlerim dalgın, Gözlerim baygın, Gözlerim sarhoş bakar... Bazen,bir sis kaplar bakışlarını, Hüzün rengine bürünür gözlerin. Sararır yapraklar birden, Geçmişten kalma bakır rengi güzler depreşir gönlümde Diyemem “Başını dayayıp omzuma.bir deniz kıyısında Birlikte Eylül mehtapları seyredelim” diyemem... Acılar duyarım derin, Beni sensiz koyan kadere kahrederim, Kaybolurum,giderim... Ve bazen şimşekler çakar gözlerinde, Fırtınalar kopar bakışlarında, Karlar yağar, buz kesilir yüreğim, Gözümde yaşlar donar. Kar tutmuş dallarıma,üşümüş kuşlar konar, okşayamam, Gözlerin,buz tutmuş çaresizlikler döker üstüme, Karakış,karabasan gibi çöker üstüme... Acırım sensiz geçen mevsimlere, Gözlerinde yanmayan yıldızlara şaşarım; Ömrümün dört mevsimini Gözlerinde yaşarım... (02/08/2008) Ünal Beşkese |
Gurbet Mektupları -2-
Gurbet hiç çekilmiyor ellerine değmeden, Sen yoksun,kokun da yok; dudaklarım yok sanki Sigaramın dumanı, özlem özlem tütüyor. ...............Karşımda gibi sen de bir sigara yaksana ...............Saçlarında mı kalmış dudaklarım? Baksana. . Bir yasaklı tutkuydu,bir günahtı aşkımız, Göçmen kuşlar gibiydik,uçardık yersiz,yurtsuz Bir semtti ki sevdâmız,İstanbul,dar gelirdi ...............Şimdi gölgem iner de, semtin sokaklarına, ...............Elâ bir damla hasret düşer yanaklarına Gurup vakti, ufukta can çekişiyorken gün Boş sokaklar,ölmeden mâtemini tutmakta. Bir sessizlik mâbedi gibidir öksüz evler... ..............Güneşin yangınları sinerken damlarına ..............Kızıl hüzünler çöker,gurbet akşamlarına. Ünal Beşkese |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:39 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.