![]() |
Her Canda Heyecanlanıyorum
İz kalır mı gök boşlukta Gök mavisi umut izi Sonsuz bir gürültü sükutunda Kim dinler, kim anlar bizi Sabırlardan neşelerden geçerek Işık oyunları yıkar aşkı Kırılmış bir faydır volkan Lav gül olsaydı keşki Her canda heyecanlanıyorum Can sırrın labirenti Irmak sırda susarmı İçim her an beklenti Elementlerle dürülmüş Nefes dediğim ses Tarihin girdabında döner İnsanlarla örülmüş kafes Herşey unutulacak mı yine Yeni baştan hep yeni baştan Aşkı bir heykel gibi sevip Aşk mı oyacağız taştan Ertuğrul Şakar |
Her Davranış Tek Ve İlk
Aradığım ne, arı gibi Bal yapma becerim yok Taşta tahtada çiçekte Niye kendimi çiziyorum Tuttuğum, gördüğüm benim artık Marazi bir hatıra insan Kendini değiştiren damgalarla Her şeyi ben yapıp geziyorum Bilinmez bilinir artık Başkalık silinir artık Yurt tutup kalınır artık Sezdikçe seziyorum Beni dokunan alıyor Ben dokuyorum tezgahlarda Madde olmasına maddeyim Ruhlarla beziyorum Benim balım bencillik Her davranış tek ve ilk Nasıl bir kan ve kemik Destanlar yazıyorum Ertuğrul Şakar |
Her Gül Bülbülle Kalmalı
Işığı nuru görmeden Sevip vuslata ermeden Hiçte arayıp sormadan Sevsen bile sevmez misin Seven zaten yaralıdır Sevmeyen paralıdır Türlü dertler sıralıdır Sevsen bile sevmez misin Çiçek düşer meyve olur Her tomurcuk bir renk solur Her şarkıda özlem kalır Sevsen bile sevmez misin Dış güzellik gönül taşsa Dökülen tek yönlü yaşsa Çevrende sevda dolaşsa Sevsen bile sevmez misin Dağlar aklını kaçırsa Pınar bir zehir içirse Yollar Ferhat'ı geçirse Sevsen bile sevmez misin İnandım kandı sözüme Dönüp bakmadan yüzüme Kibrit çakmadan izime Sevsen bile sevmez misin Her söz karşılık bulmalı İnsan muradın almalı Her gül bülbülle kalmalı Sevsen bile sevmez misin Ertuğrul Şakar |
Her Hayırlı İşte Afyon
Frig gibi,Hitit gibi antika Bağrımda bir kaya,bir dağ Ulaşılmaz baş döndüren patika Bir kale dimdik,dünya durdukça her çağ Türkiye gelir geçer üstünden Bembeyaz güler yüzlü otogar Savaş ve barış tren demektir Tarih kitabı gibi bir gar Ah kaymaklı lokum,ah kaymak Afyon et kokar, sucuk kokar Arı kovanı gibi esnaf,arı Yüzyıllardır mermer doğrar Her makus talihi millet Afyon'dan yakar,yıkar Hürriyetin yüreğidir vuran Zafertepe,Anafartalar Köylüler,çalışkan köylüler Alınteri bereket örülmüş duvar Ya sanayi,yükselen bacalar Daha güzele,iyiye yarış var Tertemiz yollar,parklar,sokaklar Afyon yeşillik,nazlı bir yar İlçeleri iri yarı,gelişmiş Her biri bir şehir çok bahtiyar Anadolu deyince uzat elini En eski çağlara kadar Her taşın altından,her hayırlı işte İnanın Afyon çıkar 1998 Ertuğrul Şakar |
Her şey hazır
Bir masanın guguklu Saati miyim? Her sabah sandalye Üstünde hazır Aynı yollar,aynı koşu Sıralı mıyım? Ölüm gelene dek Kurması hazır Monoton sorularım Bilmeceli cevaplar Söyleyin şarkılar,plaklar Çevrem hep hazır Sabah saatle yarıştım Aynayla barıştım Hap aldım yatıştım Rolüm,perdem hazır Tartışayım kendimi Bende bileyim derdimi Tartayım irademi Gerekmez,her şey hazır Doğarsın her şey hazır Ölürsün her şey hazır Ertuğrul Şakar |
Herkes Şair Olmalı Bu Dünyada
Şiir nedir, şair kimdir diye soruyor birileri Elemek için sevgileri, sözcükleri Dayatmak için kendi kalıplarını Paris'e en güzeli soran üç güzel Kabul etseydi diğer güzelliği ne olurdu? Gönül kimi severse güzel odur Bırakalım şimşekler yırtsın gökyüzünü Bırakalım şelale; şelale kalsın Hep gökten üç elma düşsün Niye dayatırsın üstünlüğü Gül mü güzel, karanfil mi? Var olmak en güzeli değil mi? Kurallar kuramlar bıktım artık Hayat değişmedikçe neye yarar Her insan şair olmadıkça Atlet olmayanlar koşmasın diyor Bu uzun yolda oksijen tüplüler Şiirin çimenlerini betonlayarak Beton sözcüklerin haşmeti Ruhların betonlarını döküyor şantiyesinde Kendi olamıyanlar söz ameleliğinde Herkes şiir yazmalı Herkes şair olmalı bu dünyada Evren şiir, insan şiir aşk şiir Ayrık diye koparma tabiattan Beğenmediğin, kafana yatmayan sözleri Her şiirin bir seveni, bir sevileni vardır Ertuğrul Şakar |
Hiç Bırakmadığım Yanım
Ayrılmış bir parça gibiyim Görülmez bir bütünden kopmuş Eksik bir yanım var nedense Hep bir masal içindeyim Bir varmış bir yokmuş Hiç bırakmadığım yanım Dünyaya tutunma arzusu Kaderimin limelenmiş karelerinde Hüzünlenerek dikiyorum hayatı Canımın içinde oksijen ve su Kapanıyor açılıyor hava Güzel ve çirkin içiçe Beklemek ölümün bir durağı Nefret ve sevgi karşımda Aşk tahtında kraliçe Zıtlar orkestrasında bir davul muyum Hep benim mi sesim bas Çiçeklere kuşlara hüznü kim ekti Sevinmeye hüzünleyen kim Nedir yüreğimin içindeki yas Ertuğrul Şakar |
Huzur Hüzün Tadında Mahzun
Son saatleri nasıl saklayabilirim Akan zamanda senlikteliğimi Bulutlar hüzün sarmada birebir Hasret alevlenmede İçim gitme demelere doyamıyor Her valiz bana düşman Doymak aç olmanın ölçüsü Açlığım yine beni kazanan Kahverengi bütün paletim İstanbul baştan başa kahverengi Huzur hüzün tadında mahzun Huzur sen olmanın dengi Saatler örtündüğüm hırka Beni ayırıyor her yerde ellerin Sen öndesin, bende her zaman arka Yollar fay kırıkları gibi derin Sensiz zaman neye yarar Sensiz su, sensiz güneş Senle iken ben benim Kıvılcımım, yüreğimde ki ateş Ertuğrul Şakar |
Işık Uzat
yaşamak ışıktır yürek ışıktır göz ışıktır şiirle yaşamak için şiir olmalı yürek şiir olmalı dil aydınlanmalıyım koşmalıyım ışığa şiire gel sev beni gel şiir söyle ışık uzat Ertuğrul Şakar |
İçimde Yaşayan
Herşey istemek Belki hiç bir şey istememektir Asude gibi yani Sonsuz aceleciliktir Tohum toprağın karanlık yüzüdür Işık karanlığın cekirdeğinde ki umut Dondurulmuş zamanlarda çizilmiş Bir kader ırmağıdır yüz Ben suçsuzum diyor çerceve Bütün suç içimde yaşayanda İçimde yaşayan ne var bilmiyorum Bilmiyorum kardelen bakışların esrarını Ertuğrul Şakar |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:07 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.