![]() |
Gardaş Olmuş
Hakk’ı silip secde edenler ete Şerefsize ********den de öte Geçmişinden bir ders almamış ite Ahir gardaş olmuş ben ne yapayım? Değmezi aklından silmeyen şahsa Aşkın meyvesini dilmeyen şahsa Gerçekçilik nedir bilmeyen şahsa Zahir gardaş olmuş ben ne yapayım? |
Gazel Hatrı
Edebiyat Öğretmenim 'Fatma Nurgün Efe' Hanıma... Çıkınca hatırdan bir gazel yaprak Dökülür türküden düşer mâniden Yıllarca evveli sürdüğün toprak Gün gelir başaklar verir âniden |
*******
Siyahtır, soğuktur, sarptır ******* Güneşe vurulmuş darptır ******* Bâzı an üşütmez, yakar ******* Yalnızın gönlüne akar ******* Kör eyler gözleri, örter ******* Semâyı şafakta yırtar ******* Aşığı kalbinden vurur ******* Vuslatın önünde durur ******* Yalnıza zindandır, dardır ******* Her günün sonunda vardır ******* Ey beni kavuran yarsız ******* Uykumdan eyleyen arsız ******* |
Geceyi Düşlerle Yakıp Ağladım
Başucum eskimiş hasret kokuyor Gülmeyen resmine bakıp ağladım Hayâlin uykuma hançer sokuyor Geceyi düşlerle yakıp ağladım Sarıldım ateşe, attım maşayı Gönderdim türâba senle neş'eyi Unuttum isminden başka herşeyi Kalbime tek sözcük çakıp ağladım Kalmadı huzûrum kalmadı tadım Yol aldı semâya can adım adım Bu hâle bir türlü alışamadım Hasreti aklıma takıp ağladım |
Geçerim Can Gider Kalırım İmân
Ömrümden bir uzun vazdi uzanır Giderim yol bitmez, dururum zaman Önüme dikenler, taşlar bezenir Geçerim can gider, kalırım imân İklimin kışında elma döşürdüm Göynümden türâba sevgi düşürdüm Sağım yol, solum yol, aklım şaşırdım Ağlarım dert kalır, gülerim gümân Hasretim deryâya, hasretim taşa Arz-u hâl eyledim döndüm en başa Baktım ki bedenim dönmüş ataşa Girerim kor sarar, izlerim duman Hastayım derdimi bilir Teâlâ Görmese gözlerim zulmü ne âlâ Yeryüzü denen şey nefsime hâlâ Yürüsem dar gelir, uçarım umman |
Gel Ne Olur
Bilirim, Çok şey olmadığını, bilmediğin... Ve duyarım adını, her şehâdetin fısıltısında... Kendi dilim ihânet ettiği zaman, senin adına... Unuttuğumu hatırladığım zaman, unutmamam gerektiğini... Ve anladığım zaman, sensizliğin ne kadar zor olduğunu... İşte o an... Yanık yanık 'Oyy' demenin ne olduğunu; Bir ben bilirim... Hiç görmedim seni... Gene de bilirim, yüzündeki deseni... Ne yaptığını da, kalktığında ilk iş olarak... Unutkan dillerimize, kalbimizden emir almamayı öğreten, Unutturan, hamdetmeyi her sabah... Ve biz şer söylerken susup, hayra açılan dudaklarımızı kelepçeleyen şeytana lânet olsun... Herşeyden öte, unutturduğu için seni bana... Acıkan yavrunun anasını özlediği gibi, Herşeyini kaybetmiş bir garibin gülmeyi özlediği gibi, Ve acısından can çekişen bir hastanın doktoru özlediği gibi... İşte öyle özledim seni... Gel... Gel ne olur... Açtığım bağrımdan kalbime süzülüp, onar imzasız yaraları... Dizlerimin bağı çözülüp, bıraktığım zaman kendimi yere, Utançtan kızaran yüzümü avuçlarımda hapsetmeye çalışırken, Ve hıçkırarak ağladığımda, geçtiğini anlamadığım saatler boyu, Gel... Gel ne olur... Açtığım bağrımdan kalbime süzülüp, onar imzasız yaraları... Ne Leylâ'mı çölde arayacak takâtim, Ne Şirin'in seyrine delecek dağım, Ne de Handan'ım kalmadı uğruna defâlarca ölecek... Benim nazım sana Yâ Rasûlullah... Seni kavuran beni de kavursun... Seni ağlatan beni de ağlatsın... Seni seven beni de sevsin... Ne olur... Ne olur... NE OLUR! Benim için de dile, kendine dilediğinden... Bırak da, gölgende oturayım Yâ Habîbullah... Artık namazlarımda iki kez Tahiyyat okuyorum, Sen varsın diye içinde... Ve her ezan okunuşunda, iki kez istiyorum senin şefaatini Rabbimden... Unuttum gözyaşlarıma hapsolan her acıyı... Bir tek sen varsın orda... Bir tek sen Yâ Nebîullah... Gel... Gel ne olur... Ağlatma beni daha fazla... |
Gelincik
Bıraksam ellerimden Uçar mısın gelincik En güzel güllerimden Açar mısın gelincik Kastetseler canına Göz dikseler kanına Sevdiğinin yanına Kaçar mısın gelincik İsterim gönlüm eyle Geçmesin zaman böyle Sen de ben gibi, söyle Naçar mısın gelincik |
Gelir
El açınca şükür ile Rızık bize pişer gelir Lâl olmuş dillerde bile Hamd ile feyz düşer gelir Ne yar, ne gül, ne de sıla Kapılmak yok her fasıla Meydan okur gibi yıla Asra mezar eşer gelir Hâller harap, yürekler köz Açsan ağız çıkmaz tek söz Kapanırsa aşk ile göz Hangi hakla beşer gelir Tapınırsak salt ilime Yürekler ki lime lime Nehir, dere ne kelime Kızıldeniz aşar gelir Sizle gelmez çalsanız da İzin ile alsanız da Siz burada kalsanız da AYHAN ölür, yaşar gelir |
Gelir Geçer
Aldırma yar bu düzene Gelir geçer dünya gamı Hesap sorar Hak ezene Gelir geçer dünya gamı Geçmişe dön bak Adem’e Hakkın emri her kademe Çekilir mi bu hâl deme Gelir geçer dünya gamı Vefâsızın dostu olmaz Bâtıl olan salât kılmaz Korkma bu dem bize kalmaz Gelir geçer dünya gamı Her mal bir gün elbet yiter Topladığın sana yeter Beterden de vardır beter Gelir geçer dünya gamı |
Gelir Ölüm
Yol olmazsan Dol' olmazsan Kul olmazsan Gelir alev Yaş akmazsa Can yakmazsa O bakmazsa Gelir alev Dost itmişse Hâl bitmişse Aşk gitmişse Gelir alev Kalbin toksa İşin çoksa Gönlün yoksa Gelir alev Yağar yağmur Erir çamur Biter ömür Gelir alev |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:57 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.