www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Menekşe Gülay (https://www.cakal.net/showthread.php?t=134443)

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:15 PM

Sevginle Herşey Daha Güzel

Bir haykırıştı belki,
Dağlar getirdi mi sesimi,
Duyurdu mu sana, aşkı mı ve sevgi mi,
Bir yoldu uzayıp giden yüreğimde ki,
Gözümde ki yaşlar kurumadan,
Aşkla sana geldim sevdiğim,
Kanayan kalbimin doktoru ise sensin,
Kuruyan bir toprak gibi, dudaklarım,
Sıcaklığını hissetmek istiyor ellerim,
Dokunuşların serseme çevirmeli beni,
Aşk ile bakmalı gözlerim,
Yeni gün de güneş içimize doğmalı,
Yeniden başlamalıyız hayata,
Her yeni gün yeniden aşık etmeli beni sana,
Çiçeklerle dolu bahçemizde,
Oturmalıyız karşılıklı iskemlede,
Ellerimizde kahveler, mutluluk ise yüzümüzde,
Ben dayanamam
Bağırırım seni seviyorum diye,
Sense haylaz bir çocuk,
Kimbilir neler yaparsın böyle sevgiye,
Hayat seninle güzel,
Ne yapayım parayı pulu,
Olan zaten bana yeter.
Sevginle herşey daha güzel,
Yaşamsa ömre bedel.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:15 PM

Sevginle Kalacaksın Kollarımda

bana veda ederken gözlerin yaşlı,
sesin ağlamaklıydı.
benimle dolmuştu benimle
son bulacaktı yüreğin.
hayat o gün,
okadar kısa gelmişti ki bana.
sanki hiç yaşamamıştık
bu büyük ölümsüz aşkı.
birbirimize sıkı sıkı sarılmıştık
kenetlenmiştik sanki.
o an ikimiz de ölseydik
umurumuzda olmayacaktı belki.
nerden bilecektim sensizliğin,
bu kadar acı olduğunu.
arkandan uzun uzun baktım
gördüm bir kuş gibi uçtuğunu.
beni unutamıyacağını biliyorum
zaten unutamazsın.
kalbinde ki yerim çok büyük
bütün kalbimle bunu biliyorum.
defalarca sevdiğini söyledin bana,
unutamıyorum.
şu yaralı yüreğim inan ki
seninle dop dolu.
kalbimin sevdiği sensin, bir ömür boyu.
hayata tekrar gelseydim
yine seni severdim dolu dolu.
birgün geleceksin bu özlemler bitecek.
sevgimiz kaldığı yerden devam edecek.
sensizliği yaşamamış gibi olacağım
hayatımda.
sana sarılacağım ve sevginle kalacaksın
kollarımda.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:15 PM

Sevgiyi Ararken Karşıma Çıktın-Hikaye

Gök kubbe delinmişti sanki, aşırı yağan yağmur Dileğin iliklerine kadar ıslanmasına sebep olmuştu. Hergün işinden yarım saatlik yolu yürüyerek evine gelirdi. Sabahleyin annesi şemsiyesini alması için okadar ısrar etmişti ki.. Ama inatlığı tutmuştu.
-Yağmaz yağmur anne.
-Sen bilirsin ne yaparsan yap demişti sinirli bir şekilde.
Nekadar haklıydı annesi.
On dakikalık mesafesi vardı evine ulaşması için. Düşüncelerle yürüyordu.
-Üniversiteyi bitirdim. Harika bir işim de var. Kısmete bak karşıma sevebileceğim biri de çıkmadı derken, yanından hızla geçen araba
çamurlu suların başından aşağı geçmesine sebep oldu.
-Allah kahretsin yaaa. zaten iliklerime kadar ıslandım bu da neyin nesi.
Gözyaşlarına hâkim olamıyordu. Sinirleri bozulmuştu. Adımlarını daha da sıklaştırdı.
-Oh çok şükür geldim eve diyerek dairenin ziline bastı. Kapı açılınca ikinci kata koşar adımlarla çıktı. Annesi kapı da bekliyordu.
-Hayrola kızım bu ne telaş.
-Çok ıslandım anne. Bu yetmemiş gibi arabanın teki de çamur banyosu yaptırdı bana.
-Ah kızım ben sana söyledim. Nerdee anne sözü dinleyecek kız.
-Tamam anne haklısın. Hemen banyoya giriyorum ben.
-Hadi öyle yap. Ben de yemeğini hazırlayayım. Baban geliyor yolda. Biraz sonra masaya birlikte otururuz.
Dilek banyodan çıkmış giyinmişti. Kapı çaldı. Babası gelmişti.
-Hoşgeldin babacığım nasılsın?
-İyiyim kızım kurt gibi açım.
-Ellerini yıkada gel Remzi. Masa hazır çorbaları koyuyorum.
-Tamam canım geliyorum.
Birlikte yemek yediler. Hergün diğer günün aynısıydı. Annesi babası televizyon izlerdi.
-Anne ben odamda kitap okuyacağım.
-Tamam kızım nasıl istersen.
Dileğin okuduğu kitap ilginçti. Birnevi kendini hipnoz ediyor ve düşüncelerinin içinde aniden kendini buluyordu. Uyanıkken rüya görür gibi duygularını hayal alemin de yaşıyordu. Bu da ona zevk veriyordu.
Yatağına uzandı gözlerini kapadı. Hayallerinde bir orman vardı. Çiçekler içinde kuş cıvıltılarıyla dolu bir âlem. Beyaz atlı prensini görmek istiyordu.,
-İşte karşıdan geliyor. Beyaz atın üzerinde nekadar da yakışıklı.
Genç adam Dileğin önünde durdu.
-Hadi canım gel seni arkama alayım.
Elini tutmasıyla kuş gibi arkasına atlayıp belini kollarıyla sıkı sıkı sardı. Birlikte dolaşıyorlardı.
-Ne harika bir duygu. Seni seviyorum Hakan.
-Ben de canım. İlerde nehrin orda biraz dinlenelim ne dersin.
-Tamam canım.
Nehir büyük bir coşkuyla akıyordu. Hertaraf yemyeşil sanki doğa, aşka davet ediyordu.
-Seninle çok mutluyum Hakan.
-Ben de canım. seni seviyorum.
Hakan Dileğin bacaklarına başını koymuş uzanmıştı. Dilek te sırtını bir ağaca yaslamış ve Hakanın saçlarını okşuyordu.
-Çok mutluyum harika bir duygu. Allahım bu duyguyu yaşamak ne güzel.
Düşüncelerinin arasında uykuya dalmıştı. Yüzünde mutluluğu simgeleyen bir gülücük vardı.
Sabah olmuştu. Aceleyle kahvaltısını yaptı.
-Anneciğim ben çıkıyorum.
-Allah işini rast getirsin kızım diyerek arkasından dualarla kızını yolcu etti.
İş yerinde öğlen olmuştu. Çoğu arkadaşı yemeğe çıkmıştı. Kendisiyle gelmesini istediyseler de Dileğin canı yemeğe çıkmak istemiyordu.
-Siz çıkın canım yemek yemek istemiyor demişti.
-Birbuçuk saat ne yapsam acaba. İnat gibi bugün de işim yok. En iyisi internetten bir erkek arkadaş bulayım. Herkesin bir arkadaşı var. Bense çok yalnızım. Ama ismi Hakan olmalı diye düşündü.
İnternette gezinirken Hakan diye birine merhaba diye mesaj yazdı.
-Merhaba nasılsınız?
-Teşekkürler. siz.
-Ben de iyiyim. Lütfen kendinizi tanıtırmısınız?
-İsmim Hakan. 30 yaşındayım. Makina mühendisiyim siz.
-Ben muhasebe servisinde şefim. İşletme okudum. Bu sene bitirdim üniversiteyi.
-Telinizi alabilir miyim.
-Ama sizi tanımıyorum.
-Ne önemi var ben vereyim siz arayın o zaman.
-Tamam oldu.
Heyecan doruktaydı. Şimdiye kadar böyle birşey yapmamıştı. Yaşadığı müddetçe yalnız derslerine ayırmıştı zamanını.
-Alo Hakan bey merhaba ben Dilek.
-Merhaba Dilek hanım. Sesiniz de çok güzelmiş.
-Teşekkürler. Sizin de öyle.
-Görebilir miyim sizi.
-Bu ne acele. Daha sizi tanımıyorum bile.
-Belli mi olur her yeni gün, birşeyler getirir insanlara.
-O zaman çalıştığım yerin yakınında bir pastane var oraya gelir misiniz?
-Tabi birbirimizi beğenmezsek birdaha görüşmeyiz.
-Peki tamam size iyi günler.
Heyecandan kıpkırmızı olmuştu.
-Bukadar çabuk olmamalıydı. Ama ağzım dilim bağlandı hayır diyemedim. Allah Allah bana neler oluyor. Elim ayağım titriyor. Yarım saat önce çıkayım bari. Eve geç gidemem annem merak eder.
Saat beşbuçuk olmuştu. Gidip saçımı başımı düzelteyim. Makyajımı tazeliyeyim diye düşündü.
Kendini güzel ve mutlu hissediyordu. Pastaneye doğru yürüyordu.
-Geldi mi acaba. Eğer yoksa sanki onunla buluşmaya meraklı bir kız olarak görecek beni.
-Evet biri var. Etrafına bakınıp duruyor. O mu acaba derken pastaneye girdi.
Oturan kalkıp Dileğin yanına geldi.
-İsminiz Dilek mi.
-Evet siz de Hakan bey olmalısınız.
-Evet. buyrun sizinle tanışmaktan mutluluk duydum. Düşündüğümden daha da güzelmişsiniz. Biraz acele ettim ama bugün Kırıkkaleye dönmem gerek. Bir iş için İstanbu'a geldim. Tesadüf internete girdim bakınırken sizin merhabanızla karşılaştım.
-Benim de işim azdı nette dolaşırken size rastladım. Tesadüf işte.. negüzel bazı tesadüfler mutlulukları peşi sıra sürükler.
Başladılar konuşmaya. Uzun boylu yakışıklıydı. Hoşlanılacak bir erkekti.
-Ben Kırıkkale'de askeri bir fabrikada makina mühendisi olarak çalışıyorum.
Anne ve babamla oturuyorum.
-Tek çocuksunuz o zaman ne tesadüf ben de öyle.
Yarım saat göz açıp kapayana kadar uçmuştu anlayamadan.
-Kalkmam gerek annem merak eder.
-Peki isterseniz telefonlaşırız. İstanbul'a geldiğim zamanlarda da görüşürüz. Ne dersiniz.
-Tabii neden olmasın. telefonumu vereyim size.
Ve ayrıldılar harika bir duygu diye düşünüyordu Dilek.
Akşam yemekten sonra yine odasına çekildi. İçinden hayallerine dalmak istemiyordu. Şimdi gerçek Hakan vardı. Onu düşünerek uykuya daldı.
Hergün Hkan'la konuşuyordu. İkisinin de mutlulukları seslerinden belli oluyordu.
-Seni seviyorum Dilek.
-Efendim.
-Sana aşık oldum ben. Ya sen?
-Ben de sen den hoşlanıyorum ama bilemiyorum. Telefonla konuşarak aşık olunur mu?
-Ama birbirimizi gördük.
-Tabii benim düşüncelerim farklı. Birlikte çıkmalıyız ve birbirimizi daha iyi tanımalıyız.
-Tamam o zaman haftasonu ordayım. Cumartesi seni pastaneden alacağım.
-Peki oldu.
Haftasonu gelmişti. Annesine olanları anlatmıştı. Hiçbirşeyini annesinden gizlemezdi.
-Kızım dikkat et. Seni uyarmama gerek yok. Sen akıllı bir kızsın.
-Tamam anneciğim. Sen merak etme. İki üç saat sonra evdeyim.
Harika bir gün geçirmişlerdi. Heybeli Adaya gitmişler. Ağaçların altında aşıklar gibi dolaşmışlar. Öğlende tepede kır restaurantında yemek yemişlerdi.
En acısı ayrılık saatleriydi. İkisi de üzgündü.
-Seninle evleneceğim Dilek. Seni seviyorum. Ankara da bir ev bakacağım ve orada seninle mutlu olacağım.
-Sen nerede olursan ol ben seninleyim demişti Dilek ve evin yolunu kalbinde ki anlam veremediği bir çarpıntıyla tutmuştu.
Eve geldiğinde annesine hararetle yaşadıklarını anlatıyordu.
-Tamam kızım ailecek gelsinler tanışalım.
Dilek mutluydu. Akşam yatağına yattığında hayallerinde ki Hakan'la konuşmalıyım diye düşündü.
İşte yine yeşilliklerin arasında yürüyordu. Ağaçlar, çiçekler ve kuşlar. harika bir manzara diye düşündü. Hakan da karşıdan yürüyerek geliyordu.
-Merhaba Hakan
-Merhaba Dilek
-Epeydir yoksun. Özledim seni.
-Ben biriyle tanıştım. Ve ona aşık oldum. Özür dilerim sen den. Çünki sen gerçek değilsin benim hayallerimde yaşattığım bir erkeksin.
-Ben de isterim keşke herşey gerçek olsaydı. Ama seni çok seviyorum canım. Peki madem ona aşık oldun hadi tut ellerime seni onun yaşadığı yere götüreyim. Yalnız gözünü kapa.
-Tamam kapadım.
-Hadi aç gözlerini.
-Açtım. Burası neresi. Kırıkkale..Nasıl bulacağım onu.
-Bak şurada bir postane var önce git oraya sor ben seni burada bekleyeceğim.
-Afedersiniz ben İstanbul dan geliyorum Hakan Çalışkanı tanıyormusunuz?
-Tabi tanıyoruz. ama size bilgi veremeyiz.
-Biz onunla evleneceğiz birbirimizi seviyoruz.
-Peki ozaman çalıştığı fabrikanın adresini vereyim.
Buraları bilmediği yerlerdi. Adresi alır almaz Hakanın yanına gitti.
-Ne oldu adresi verdiler mi.
-Evet.
-Hadi tut elimi gözünü kapa seni oraya götüreceğim.
-Açabilirsin gözünü.
Büyük bir askeri fabrikanın önündeydiler. İçeri girdi. Hakanı sordu. yetkili onun hasta olduğunu ve bugün işe gelmediğini söyledi.
-Lütfen bana anlatırmısınız nasıl biri biz evleneceğiz.
-Durun samimi bir arkadaşı var. Onu çağırayım.
Hemen haber yollandı arkadaşına.
Arkadaşı gelmişti. Birkere ondan bahsetmişti Dileğe.
-Merhaba Hakanı sormuşsunuz ama o rahatsız işe gelmedi.,
-Biz evleneceğiz onunla bilgi almak için geldim.
-Ama o evli ve bir de kızı var.
-Nasıl olur bana birşey söylemedi.
-Ben sizi biliyorum sizi gerçekten seviyor.
-Ben böyle bir sevgi istemem. Birdaha beni aramasın dedi ve çıktı oradan.
Ağlıyarak uyanmıştı. Koşarak annesi yanına geldi.
-Ne oldu kızım.
-Anne Hakan evli rüyam da gördüm.
-Aaaa olur mu rüya da inanılır mı.
Yarın ben Kırıkkale'ye gideceğim ve işin aslını öğreneceğim.
Dilek otobüse bindi Önce Ankara'ya sonra da oradan Kırıkkale otobüsüne bindi. İki saat sonra Kırıkkaledeydi. Önce postaneyi buldu. Aynı hayalinde yaşadığı gibiydi heryer, onun için yabancılık çekmedi. Postanede ki yetkili kişi bile aynıydı.
-Sizi geçen gün de gelip Hakanı sormuştunuz.
-Yalnışlık olmasın ben yeni geliyorum. Ve aynı şekilde adresi kadın tekrar veriyorum dedi.
-İlginç ben onları tanıyorum onlar beni.
İşte kocaman bir fabrikanın önündeydi. Yaşadıklarını ikinci kez yaşıyordu. Arkadaşı geldi ve evli olduğunu şu an hastane de olduğunu söyledi. Büyük üzüntüyle İstanbul otobüsüne bindi. Gözlerinde ki yaş sicim gibi akıyordu.
Ertesi gün Hakan telefonla onu aradı.
-Daha önceden geleceğini söyleseydin karşılardım seni.
-Seni affetmeyeceğim Hakan. Seni istemiyorum. Artık beni arama.
-Dilek yapma seni seviyorum ne istersen onu yapacağım ayrılacağım karımdan.
-Kesin kabul etmem kızın var. Artık beni unut dedi ve hıçkırarak ağlamaya başladı.
Hayret ettiği olay hayallerinde yaşadığı olayları gerçekte de yaşamıştı. Bir sene sonra bir telefon geldi. Arayan arkadaşı Ahmetti. Hakan'ın kanser olduğunu ve öldüğünü söylüyordu. Sana bir mektup yazdı ölmeden önce postaya attım.
-Teşekkürler iyi günler deyip kapadı Dilek telefonu.
Üçgün sonra Hakan'ın kendisi için yazdığı mektubunu okuyordu. Mektupta kendisini affetmesini, ama seni çok sevdim Dilek diye bitiriyordu mektubunu.
Sevgiyi araken gerçekten aşık olmuş ve sevmişti. Belki de ömrünce unutamayacaktı. Unuttuğunu sansa bile kalbinin bir köşesinde Hakan hep yaşayacaktı.

son

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:15 PM

Sevgiyi Biz Esir Ettik

Bindim bir minübüse, gidiyorum alabildiğine.
Yollar bitmiyor birtürlü yanlış mı bindim ne.
Geri dönmekte zor atladım yine bir otobüse.
Sonun da ulaştım sevdğimin bulunduğu yere.

Heryer kalabalık sana sarılmak istiyorum ya.
Nerdeee zaten herkes bize bakıyor nedense.
Bizde ki aşk yansıyor herhalde, tüm millete.
Ya da bizde ki sarhoşluk, yayılıyor herkese.

Bakma öyle gözlerime, içim kaynıyor yine.
Yanımda olman bile yetiyor tüm sevginle.
Dar bir kafese girmiş gibiyim sanki seninle.
Ne önemi var ki samanlık bile seyran bize.

Hayallerim de bir havuz sen ben ve ikimiz.
Hep yüzüyoruz nereye çıkacaksa yolumuz.
Kulaçlarımız, birbirimize yaklaştırıyor bizi.
Mıknatıs gibi çekiyor sanki bedenlerimizi.

Seninle olmak seni hissetmek ah ne güzel.
Öpüşlerine tutsaklık, delicesine sevmek.
Ellerinin sıcaklığı ve gözlerinde kaybolmak.
Seni sevdiğimi, binlerce kez hep söylemek.

Sevgiyi biz esir ettik bu sefer, gönlümüzde.
Aşk ise, kımıldayamıyacak bir halde bizimle.
Mutluluk kalbimiz de hep ruhumuzla birlikte.
Canıma can katan özlemin ise, hep benimle.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:15 PM

Sevgiyi Bulduğuma İnansam

duman duman savruluyor ateşin.
tüten bir baca gibi yüreğin,
hem yanan hem yakan ateşle,
kaçmazsam
ben de yanacağım seninle.
bir beyaz martıydın
gözümün önünde süzülen.
gagasında kırmızı bir gül,
uzatırken deniz kızına,
aşk nameleri çalıyordu kıyıda.
yalınayak dolaşırken kumlarda,
gözlerinde, sevgiyle karışıktı hüzün..
arka arkaya söylenen şiirler,
renk renk gülleri anımsatıyordu bana.
bitmeyen dizeler seninle güzeldi
bu harika yaz da.
ağaçların arasından görünen deniz,
sevgiyle yıkıyordu bizi.
masum bir öpücüktü beni sana bağlayan,
yüreğinin sesiydi benliğimde çağlayan,
aşktı bu işte... aşk.
bizi böylece yakan,
üzerine yalnızlığı da hayatımıza katan.
ayrılık çaldığı zaman kapıyı,
suratlarımız on karış asıldı.
mutluluk kaldı yüreklerimizde,
özlemlerimiz sürükleyecek bizi,
kimbilir hangi mesime.
gözlerin bir uçurum
bazen düştüm yamaçtan derinlere.
öyle daldım ki yeşillerine,
seni seviyorum diye haykırıyordu.
anlamamazlıktan geldim yine.
bir güneş doğuyordu ruhuma beni ısıtan
yanmaktan korkmasam
atacağım ateşe kendimi inan.
sevgiyi bulduğuma inansam,
ne önemi var ki yansam.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:16 PM

Sevgiyi İçimizde Büyütelim-Makale

Toplum olarak sevgiye aç bir milletiz. Çoğu insanlarımız sevgisiz büyüyor. Kimimiz ebeveynlerimizden, kimimiz eşimizden ve kimimiz de evlatlarımızdan sevgi göremiyoruz. Ağaç bile sevgisiz büyümezken, insanlarımızın içinde ki sevgi dağarcığı zamanla sevgisizlikten yok oluyor. Busefer kalbimiz de sevgiye yer vermiyoruz. Çoğu gençlerimiz anne sevgisinden mahrum büyüyor. Busefer ne oluyor. Yirmi yaşlarına eldiğinde kendisini anne gibi seven büyüğüne aşık olduklarını sanıyorlar. Ya evli çiftler sevgisizlikten boşanmıyorlar mı. Evlendiklerinde harika günlerin ardından birkaç sene geçtikten sonra, yokluğun verdiği sıkıntılar ve çocukların sorunları evli çiftleri ayırıyor. Hani nerde sevgi. Birbirini deli gibi seven çiflerin haline bakın. Ayrı yerler de sevgiyi aramaya kalkıyorlar. Ya çocuklar.. en zor büyüyen varlık insan. Yetiştir büyüt onlar için geceni gündüzüne kat. Sonuç birkısmı büyüdük diye ayrı evlerde oturmaya kalkıyor. Anne ve babasını saymıyor.

-Ben kendi hayatımı yaşayacağım Bana karışmayın diyor.

O zaman ne oluyor toplum olarak çocuklarımız dış hayata özeniyor. Sonuçta büyüklerini saymayan, saygının yerini asiliğin oluşturduğu bir toplum görüyoruz. Sevgi toplumda yerini kaybetmeye başlıyor. Saygı ise iyice gerilerden geliyor. Aslında millet olarak sevgi ve saygıya önem verirdik. Dedelerimizi büyükannelerimizi gözümüzün önüne getirelim. Hiçbirşeyleri yoktu. Bugünkü teknolojiden nasiplerini almadan büyüdüler. Amaa mutluydular. Sevgi doluydular. Saygılıydılar. Bu teknoloji mi bozdu milletimi acaba. Ama insan değerlerini kaybetmemeli bence. Hiçbirşey kişiyi bozmamalı.

İçimizde sevgisizliğe yer vermeyelim. Sevgiyi ruhumuz da kalbimiz de yaşatalım. Damarlarımız da dolaştığını hissedelim. Sevgiyi büyütelim karşımızdakine sevgi verelim. Sevgisiz yaşamayalım. Hep sevin ve hep gülümseyin. İnanın mutluluğun anahtarı sevmek. Sizleri seviyorum. Sevgiyle kalın. SEVGİ BATMAYAN TEK GÜNEŞİNİZ olsun.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:16 PM

Sevgiyle Kal İstanbul'um

sultanlara mekan olan, güzel şehrim.
tarihe adını, altın harflerle yazdırdın.
bütün dünya, senin güzelliğini anlatır.
dört bir yerin, benim cennetim.
camilerinle, medreselerinle, müzelerinle
teksin.
boğazdaki manzaran, köprülerinle güzelsin.
ihtişamlı sarayların, gözbebeğim.
yedi tepe üzerinde kurulmuş bir cennetsin.
aşıklar hayatı dolu, dolu yaşadılar sen de.
dostlar birlikte yürüdüler
Yıldız Park ve Emirgân' da.
inci gibi uzanır Marmara Denizin.
yaz oldu mu suları serinletir herkesi.
herzaman şairlere konu olmuştur yerin.
sevgilerin büyüdüğü Gülhane Parkın.
serhat şehri güzel İstanbulum.
nefes kesen görüntün, lüks otellerin.
büyülemiştir tüm insanları, güzel şehrim.
birsürü insanı, barındıran sensin.
ekmeğini, kazandıran şehrim.
dünya bir yana, sen bir yana.
güzel olan sensin,
sevgiyle kal İstanbul 'um.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:16 PM

Seviyorum Aşkı

Bir dostluktu aramızda başlayan,
Yüreğin gibi sıcacıktı ellerin,
Dokunma dedim ellerime,
Yakma beni delicesine,
Yaralı kalbimi iyileştirirmisin söyle.


Aşkı sakladım sandığın en dibine,
Sayfalarda kuruttum değmesin bana diye,
İstemiyorum soldurmasın artık yüzümü,
Uzak olsun ben den yüreğimden,
Mahvetmesin beni hasretle, özlemle.


Anlamadı dinlemedi hiç beni,
Yakarcasına verdi bana, tüm sevgisini,
Ben kaçtıkça, kovaladı buldu yerimi,
Biraz da ben mi yakayım mı dedi,
Zavallı gönlüm acılara alışık değil mi.


Unutmuşum tatlı sözleri yıllarca,
Üzüntüler kavurmuş dertlerse müptela,
Yalvardım Rabbime üzmesin kimse bir daha,
Yine acıyacaksa kalbim, olma hiç yanımda,
Dertlerle savaşacaksak hoşgeldin hayatıma.


Yüreğim kanat açtı yeni bir sevdaya.
Kuşlar gibi uçuyorum ağaçtan ağaca,
Sevdayı hissetmek ne güzel yaşamda,
Kadehlerle sunulan aşka merhaba,
Seviyorum aşkı, keşke hep ben de kalsa.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:16 PM

Sevmek Kolaymı

Bir şarkıydı sevgin, bir şiirdi duyduğum sesin,
Rüyalara daldıran hayalin, başka güzeldi bugün.
Aşkı anlatan dizelerde, yokluğun hep çekilmekte,
Sensizliğe sığan *******, yazık ki hep benimle.


Düşünme artık hiçbirşeyi, bırak kendini kollarıma,
Çiçeklerle ördüm dört bir yanını yetmiyormu sana,
Herkes sahip olur zenginliğe, böyle sevgiye asla,
Hep sev beni aşkla nolur, yeter ki sensiz bırakma.

İsyan etmedik sevdik delicesine, yandık yalnızca,
Herşey yalandı belki, tek gerçek sendin yaşadıkça,
İsmin yazılı yüreğimde, öytle seninleyim ki bende,
Bazen unutuyorum kendimi düşlerde, hayallerde..

Rüzgar fısıldarken aşkı, Avrupa Asya yakasında,
Boğaziçi köprüsü, bizleri ayırmaya çalışmakta,
Balıkçılar açılırken, uçsuz bucaksız Marmara'ya,
Martılar çığlık çılığa, bizde ki aşkı anlatmakta.

Söylesene sevdiğim, sevmek kolay mı bu şehirde,
Ağlasakta duyan olur mu sesimizi, bu engellerde,
Yanan kalp yakar mı istanbul'u çılgınca sevgiyle,
Ben sana vurgun sense bana, özlemlerse bizle.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:16 PM

Sevmekte Bir Sanat

Ölümlerden ölüm beğen der gibi halin.
Bu hayatı sen mi verdin ne diyeyim.
Bir kova su dök de artık sönsün.
Yanmasın bu ateş, korda bitsin.

Her günüm de yılları yaşattın bana.
Esirdi aşkım dayanır mı bu duruma.
Gözyaşlarımla hüzünlendi hep ruhum.
Yaz, kış birbirine karıştı..sevdamla.

Aşk bahçem de güller bir anda soldu.
Menekşelere çiy düştü boyunlarını büktü.
Ya kar yağdığında ne olacak bunlar..
Donmuş bir kalp mi taşıyacaklar.

Sevmekte bir sanat, bilmek gerek.
Bir ömür boş üzüntülerle mi geçecek.
Her an sevdiğine mutsuzluğu yüklersen.
Bil ki bu aşk, çok sürmez bitecek.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:16 PM

Sevmelere Doyamadım

Senden bir saniyelik ayrılık bile, ölüm bana.
Arkanda kalmış öksüz çocuk gibi, yalnızım.
İçim dolu dolu gözlerim ise, yaşlara esir.
Bu saniyeler beni mahvediyor sensizliğe kısır.

Bu özlem, artık çileden çıkarır oldu beni.
Seni düşünmediğim bir anım bile yok şimdi.
Dertlerime bir de seni ekledim içimdeki yangın büyük.
Ben aşkından bir kor, sen ise yanan bir çıra gibi.

Sevmelere doyamadım seni her gördüğümde.
Gözlerini kıskandım başka gözleri görmesin diye.
Seni öyle sevdim... öylesine tutuldum ki.
Yalnız beni sevmeliydin benim olmalıydın ölesiye.

Canımdan bir parça gibisin, sanki bana.
İçimde ki senle yaşıyorum yaşatıyorum aşkını da.
İster sev, ister öldür ama.. sensiz yaşatma.
Bu dünyada neye yarar aşk, sen olmadıktan sonra.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:16 PM

Sevmeye Mecburmuyum

sevmiyorum artık seni,
sevmeye mecbur muyum.
kalbimi veremem tekrar sana,
anlamıyor musun.
hayatta en büyük acıyı,
sen verdin bana bilmiyor musun.
severken sevgim,
nefrete dönüştü görmüyor musun.
en anlamlı günlerim,
sayende anlamsız oldu.
gözyaşlarım aktı aktı
sanki göller doldu.
bir hayaldi benim için mutluluk,
kalbim acıya boğuldu.
sevmiyorum seni,
sevmeye mecburmuyum.
sevgi sevgisizliğe,
sevgisizlik nefrete dönüştü
benliğimde.
acılara kahrettim
üzüntüler hobim oldu.
ruhum daraldı hayatım zindan oldu.
sevmekten nefret ettim
sevgim fobim oldu.
sevmiyorum seni, sevmeye mecbur muyum.
pişmanda olsan tekrar sevemem seni,
biliyor musun.
sevmek bir hayal oldu benim için,
duyuyor musun.
üzüntüleri yeniden yaşayamam
anlıyormusun.
sevmiyorum seni,
sevmeye mecburmuyum

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:16 PM

Sevmişiz Ölümüne

kollarında mutlu olmalıyım
artık.
kimse mâni olamayacak
çünki biz bittik.
özlemleri yaşamaktan
artık tükendik.
bak artık mutluyuz
çünki, biz bir bütünüz.
aynı kalbe sığdırdık kendimizi.
kulaklarımda sesin,
her an benimlesin sanki.
binlerce kez söylüyorum sana,
hep sevdiğimi.
kimseyle paylaşamam seni,
sevdiğim inan ki.
aşka isyan eder olmuştum yokluğunda.
biz aşka, sevgiye tutsak, hep böyle kalsak.
acılar geride, sevgimiz içimizde.
damarımda kanımdın sana hasret kaldığımda.
gözyaşlarım deniz olmuştu
sana ulaşamadığım da.
ne zor bu aşk acısı,
yakmıştı içimi her anımda.
sana bu kadar yakınken,
bu kadar uzak olmak.
seni içimde hissederken,
yokluğunda kaybolmak.
bak bunların hepsi bitti artık
seninleyim şimdi.
hadi canım daya başını, koy omuzuma.
seni yaşamak hissetmek
ne güzel yaşantım da.
havai fişekler atacağım
dünyanın dört bir yanına.
seni sevdiğimi yazıp bağlayacağım
kuşların ayaklarına.
dünyaya ilân edeceğim aşkımızı,
herkes duysun mısralarımda.
sevmişiz ölümüne, bu hep içimizde
bizimle kalacak yıllarca.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:16 PM

Sıfırdan Başka Puan Alamadın

Bir aşk hikayesiydi şiirime konu aldığım,
Oyuncular ise sen ve bendim sevdiğim,
Aşkla yanan bir kadın, umarsız bir aşık,
Deli eden tutkular ve kocaman bir sıfır.
Bu aşk sıfırdan başka not alamadı.
Hep yarım, hep ümitsizliğe yandı.


Başta herşey güzeldi aşıktın çılgındın.
Bazen de deli, hayrandım deliliğine,
Ben de deliriyordum seninle,
Ümitler vardı umutlar vardı ve sen vardın.
Sokakta bile dans ederdik aldırmazdık kimseye,
Dudakların ayrılmazdı dudaklarımdan deliydin işte.


Sabahlardık İstanbul *******inde,
Sarhoştu ruhumuz, sarhoştu sevgimiz,
Gülmek kanımıza işlemişti uykusuzdu *******imiz.
İstanbul yanıyordu aşkımızla, bizse selsefil deli aşık,
Ben leyla sen Mecnun kovalardık geceyi,
Sabahlarda ise aşkla kucaklardık sevgiyi.


Ay gökyüzünde, yakomozlar ışıl ışıldı denizde,
Ayaklarımız çıplak, oturmuştuk kumların üzerine,
Nefesin içimde, teneffüs ettiğim hava sendin.
Yüreğimde bir çoşku, hiç sevmemiştim böylesine,
Deli tutkular canlanmıştı yüreğimin derinliğinde,
Aldırmamıştık kimseye aşk bizdeydi delirtmişti yine.


Bir aşk hikayesiydi konuydu şiirime,
Kahkahalarla, gözyaşlarıyla hakimdi dizelere,
Sonu mutlu bitmiş bir aşk var mı söylesenize,
Ne girmişti aramıza neden böyle olduk şimdi.
Deliliğini özledim aşkla bakan gözlerini özledim.
Ama sıfırdan başka puan alamadın özür dilerim.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:16 PM

Sokak Çocuğu Dediler Bana

Seni hiç görmedim babamı ise hiç tanımadım anne.
Yetimhanede büyüdüm ben,
Anneler, babalar geliyordu beğendiği çocuğu alıp gidiyordu.
Benim hiç yuvam olmadı anne, baba diyeceğim kimsem olmadı.
Çirkinim herhalde ondan,
Kime benzedim ben anne, sana mı babama mı?
Sana benzemiş olamam.
Hayallerimde sen, bir meleksin.
Peri gibi güzelsin.


Bazen rüyalarıma giriyorsun anne,
Sarılmak öpmek istiyorum seni,
Ben den kaçıyorsun.
Neden anne sevmiyormusun beni,
Ama seviyorsundur anneler çocuklarını sever.
Keşke mezarını bilseydim yanına gelip ağlasaydım doya doya,
Hayata duyduğum kin, nefret, gözyaşlarımla akardı belki toprağa,
Dışarı hayata özendim kaçtım yetimhaneden,
Meğerse dışarısı içersinden daha da betermiş anne..
Daha da betermiş.

Sokak çocuğu dediler bana,
Mekânım köprü altları,
Biliyormusun anne, kimse sevmedi beni,
Kimse okşamadı saçlarımı,
Bazen gözlerimden yaşlar aktı kimse silmedi.
Sen sağ olsaydın tutardın elimden,
Tertemiz giydirirdin.
Üstüm başım yırtık, pislik içinde,
Bir de ağbiler çek çek dediler tinere de alıştırdılar beni,
Biliyorum kötü bir şey, ama bağımlılık yaptı işte.

Benim sonum yok anne,
Keşke bir an önce yanına gelsem,
Anne kokusunu bedenime işlesen,
Sarılsan bana, öpsen, öpsen defalarca öpsen,
Saçlarımı okşasan, canım desen, güzel oğlum desen..
Al beni yanına anne, ne olursun al,
Mutlu olacağım yanında inan ki çok mutlu.

Trenler de mendil satıyorum.
Ekmek arası peynirle vakit geçiriyorum.
Tarhana çorbasını, yetimhane de yediğim yemekleri bile özlüyorum.
Dayanmak zor anne, dayanamıyorum işte..
Çocukken elime kâğıt, kalem sıkıştırdılar,
Verdikleri resimleri boyamamı istediler.
Boyamadım ben,
Hep anne, baba, mutlu bir yuva,
Nasıl boyayabilirdim ki içimde yanan bir özlem varken,
Boyamadım anne, resmi de kalemleri de attım yere,


Biliyormusun anne seni çok seviyorum ben,
Tanımadım görmedim ama, yüreğimde ki sevgin yetti bana,
Bir resmin olsaydı öpseydim güzel yüzünden anne,
Geçen gün bir rüya gördüm.
Sana kavuşacağımı söylediler.
Yakında geleceğim yanına,
Hiç ayrılmayacağım sen den,
Seni çok özledim anne, bekle beni,
Bir demet kırmızı gülle geleceğim sana,
Hasretimle sarılacağım boynuna,
İsmim o zaman sokak çocuğu da olmayacak,
Ayşe’nin oğlu diyecekler bana.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:16 PM

Sokak Çocukları-Toplumsal Makale

Çocuklarımızı canımız gibi itinayla büyütürüz. Geleceğini hazırlamak için yemez yediririz. Onların yüzünde ki bir gülücük için neler vermeyiz ki. Rabbimin yarattığı en sevimli varlıklar, canımızdan bir parça onlar. Eğitimleri bizler için çok önemlidir. Vatanımıza ve milletimize hayırlı bir evlat olması için uğraşır anne, baba olarak didiniriz.

Türkiyemiz de 2ooo yılından sonra yapılan göçler, gece konduların çoğalması ve ailelerin çok çocukla büyük şehirlere yerleşmesi, çocuklarımız için olumsuzluklar doğurmuştur. Büyük şehirler de geçim zorluğu, çocukların erken hayata atılmasına nedendir. Aileler ufak yaşta çocuklarını bir işe yerleştirip, çocukları eğitimden uzak tutmuştur. Çoğu çocuk para kazanmaya başladıktan sonra aile baskısından kendini sokaklara atmıştır.
Bir müddet sonra gruplar halinde yaşamaya, bir zaman sonra da madde bağımlısı haline gelmiştir.

Sokaklarda beş yüz binin üstünde sokak çocuğu olduğu tespit edilmiştir. Bazen görüyorum ana caddelerde ölüme meydan okurcasına arabaların camlarını silmek için yarıştalar. Bazen de trene bedava binebilmek için koşturup duruyorlar. Ya trenden sarkanlar, dışında gidenler gözlerimizin önünde bir felaketi simgeliyor. Geçenlerde trene yedi tane sokak çocuğu bindi. Yaşları 10-13 arasındaydı. İçlerinde bir de küçük, temiz yüzlü bir çocuk vardı. Yanına yaklaşıp ismini sordum. Çekinerek yüzüme baktı. Ahmet dedi. Peki kaç yaşındasın dediğimde ne yapacaksın diye bilmiş bilmiş cevap verdi. Sonra sekiz dedi. Annen baban yok mu çocuğum senin? Var tabi. Peki kaç kardeşsin altı dedi. Nereye gidiyorsun dediğimde abilerle bir çocuğu döveceğiz diye cevap verdi. Ben bunun yanlış olduğunu söylediğimde ise çocuğun kafasına öyle işlenmiş ki döveceğiz dedi. Sen ailenle mi kalıyorsun dediğimde. Yok abilerle kalıyorum dedi.
Düşünün artık küçücük yaşta zorbalığa alışan bir çocuk yarınında neler yapmaz ki.

Çoğu çocuk babalarından yediği sopalarla büyümeye çalışırken sonunda evden kaçıyor. Bir de özgürlüğe alıştığında işte karşımıza sokak çocuğu olarak çıkıyor. Kimisi bir şeyler satarak geçinmeye çalışıyor. Bir de sattıkları şeylerden alanların altı ay gibi hapis cezası var. Bazı çocuklarda annelerinin doğumdan sonra sokağa bıraktıkları çocuklar. Çocuk Esirgeme Kurumları tarafından aile sevgisini tatmadan büyüyorlar.
On sekiz yaşından sonra sokağa bırakılıyor. İş imkanlarının yokluğu, hayat pahalılığı böylelerini kapkaça ve bir sürü suça teşvik ediyor. Sosyal yaşamdan kopmuş olarak büyüdükleri gibi bir de çocuk hapishanelerinde daha da kin ve nefretle büyüyorlar.

Bu çocukları topluma kazandırmak için neler yapmalıyız diye düşünürüm hep. Örf adetlerimizle büyümemiş ve aile terbiyesi almamış çocuklarla baş edebilirmiyiz acaba? Yeri geldiğinde bizlerin yetiştirdiği çocuklar bile laf dinlemezken. Çok zor gerçekten. Ama tek inandığım devletimizin bir çözüm bulması. Çocuklarımız yarının büyükleri,
vatanımızı milletimizi koruyacak askerlerimiz. Bir yol bulunmalı ve topluma kazandırılmalı.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:17 PM

Solan Bir Çiçek Bıraktın

arkana bakmadan gittin
bıraktın beni.
oysa dudakların değmemişti
dudaklarıma..
sıcaklığını hissetmemiştim
tenim de.
kokun işlememişti bedenime.
seni ben de bırakıp gittin.
özlem dolu yüreğimse,
hâlâ ben de..
bir rüya gibiydin
bir an da kayboldun.
bir varmış bir yokmuş gibi,
gerçek miydi aşkın.
yoksa..serap mı..
karşımda masmavi deniz
martılar çığlık çığlığa..
güvercinler ise ayağımın dibinde.
benimse aklım, hep sen de.
dalgalar coşku içersinde
kalbimse med cezir de.
bir yarış var içimde
anlayamadığım.
düşündüğümde her yol
sana çıkıyor
kavrayamadığım.
tek bildiğim seni sevdiğim.
seninle var olduğum.
uzaktan el sallarken sevgiye,
aşk aniden girdi kalbime..
bir de sıraya kattı özlemleri.
ne aşkmış bu, mahvetti
beni de.
solan bir çiçek bıraktın arkanda.
bak kalmadım kurudum dalımda.
sen gittin gideli
biçareyim buralarda.
ya temelli git.
ya da beni bırak yalnızlığımla.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:17 PM

Sonbahar Kokuyor Heryer

Sararan yapraklar yerlerde, yaz bitti çünki.
Sonbahar kokuyor heryer belli ediyor kendini.
Aşkın ise, daha beter yakıyor taa..içimi.,
Bu aşk mevsimleri dinlemiyor mahvediyor beni.

Seller gibi coştu yine gönlüm aklım hep sen de.
Arzular dinmek bilmiyor bir kasırga var içimde.
Deniz dalgası gibi yüreğim, çırpınıyor kendince.
Bu aşk yerleşti bedenime, senin tüm sevginle.

Hayalin karşımda ama, sen yine yoksun yar.
Ah ile off la mı geçecek ömrüm sensiz neye yarar.
Fırtınanın dinmesi için, gönlüm hep seni arar.
Hazan dokunacak bana, çabuk ver artık karar.

Güllerin yaprakları solmadan gel bana sevdiğim.
Kar taneleri beni üşütmeden sar beni beklediğim.
Düşüncelerimde kalman yetmiyor bana, özlediğim.
Yeter artık tek ama tek bildiğim seni sevdiğim.

Sonbahar bitecek kış kapı da gelecek sonunda.
Kardan adam olacağım donacağım buralarda.
Sevgin iliklerime işlese, yaksa beni hep aşkınla.
Soğuklar uğramayacak herzaman yaz olacak bana.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:17 PM

Söyle Ne Yapayım

bir güneş doğdu dağların arkasında.
yaktı.. eritti beni sıcaklığıyla.
birden içim ısındı sen geldin aklıma.
sana olan tutkularımla yandım bir anda.
ruhum da bir anafor dolaşıyor
öyle etkiliyor ki beni.
düşüncelerim altüst, aklım sen de çünki.
bu sevda yolunda acılar bitsin artık.
bir lokma ekmek, bir yudum su
bizi yaşatan değil mi.
sevgin olsun yeter katık ederim hayata.
hiçbirşey de gözüm yok tek sen olsan ya.
bak yine baharlar açtı bebeğim,
yaz gelecek.
senin yanında sabahlamak varken,
kışlar da bitecek.
seninle olmak varken ne yapayım yalnızlığı.
gözyaşlarım yastığımı ıslatıyor
seni hissetmezsem istemem bu yaşamı.
hep hüzün mü hayat.
hep mutsuzluk mu aşk.
söyle ne yapayım.
kaderime razı,
aşktan ayrı mı kalayım.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:17 PM

Söylesene Şairim

Bir sevgiydi içimde,
Yavaş yavaş büyüyen,
Ateş olup yakan, eriten,
Aslında kaybolmuştum şiirlerde,
Her okuduğumda başka bir tattı
Benim için dizelerde,
Okurken seni bulmuştum mısralarda,
Yıkamıştım yeri geldiğinde kâğıdı,
Gözyaşlarımla..
Bir aşk başlamıştı belki de,
Şiirlere sığan dizelerde kaybolan
Bir aşk.
Mutluluğu sığdırabilir miydik birkaç satıra,
Özlemler ister miydi kâğıda sığmayı,
Dinmeyen acılarla yazılmayı,
İstemezdi dostum hayır istemezdi,
Aşk özel bir duygu,
Satırlarda değil, seninle olmalı sonu,
Gözler ağlamalı ama, gördüğü için,
Yürek coşmalı, bu aşk için,
Öyle hissetmeli ki yanmalı delice,
Sevgi, ruhta harekete geçmeli İstemsizce,
Şiirlerde kalmaz aşk, şairim.
Görmezse sevemez bu yürek,
Hissetmezse geçer mi bu süreç,
Kâğıt olmazsa yazar mı bu kalem,
Duyguyu yalnız yaşar mı benliğim,
Aşkı nereye sığdırdın
Söylesene şairim.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:17 PM

Söz Verdim Kendime

Günlerime kattım seni, bütün özlemlerimle.
Dertleri unuttum gönlümde, sen varsın diye
Sardı aşkın tüm yüreğimi, sevginle birlikte.
Seni seviyorum sevdiğim ölümüne. delicesine

Sevgiyle bakıyor gözlerin, bana her baktığında
Kayboluyorum içinde, yanıyorum hep aşkınla.
Gitmelerin ise, yakıyor kalıyorum tek başına.
Sensizlik zor be gülüm, ayrılık yakışmıyor bana.

Hertaraf yemyeşil, ağaçlar sanki bize şahit.
Ama umurumuzda mı sen bana, ben sana aşık.
Dokunuşlarına sanki inan, inan ruhum bağışık.
Olamam sensiz, kafam yine çok çok karışık.

Bana verdiğin bu aşk, dillere destan şimdi.
Cenneti sen de tattım herşeyimsin benim.
Gelmediğinde gözüm yolunda sana hasret.
Mahkumum sevgine, bana verdiğin herşeyine.

Söz verdim kendime, seni üzmeyeceğim diye.
Kıyamam aşkısı., ben seninim herşeyimle.
Bu kalp sana aşık, inan hep öyle kalacak.
Sonsuzlukta bile, yalnız seninle yaşayacak.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:17 PM

Şanlı Bayrağım

Gökyüzünde parlayan, şanlı bayrağım.
Senin yerin orası hep kalacaksın yükseklerde.
Sen dalgalandıkça, özgürlüğümüz seninle.
Kimse parçalayamayacak vatanımı senin gölgende.

Çok güzelsin kırmızı, beyaz renklerinle.
Öyle gururlanıyorum ki seni her gördüğümde.
Herzaman dalgalan cumhuriyetimizi simgele.
Şehitlerimizin kanı, senin üzerinde.

Biz milletçe bağlıyız şanlı bayrağımıza.
Milliyetçi duygularımızla toplandık altında.
Sana zarar veren, bizleri bulur karşında.
Senin için ölürüz kanlarımız vatanımıza.

Yüce Atam yolumuz senin izinde.
Kalbimiz okadar dolu ki senin sevginle.
Bizlere emanet ettiğin bu güzel vatan,
Hiçbirzaman eğilmeyecek hiç kimseye.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:17 PM

Şanlı Bayrağım

Gökyüzünde parlayan, şanlı bayrağım.
Senin yerin orası hep kalacaksın yükseklerde.
Sen dalgalandıkça, özgürlüğümüz seninle.
Kimse parçalayamayacak vatanımı senin gölgende.

Çok güzelsin kırmızı, beyaz renklerinle.
Öyle gururlanıyorum ki seni her gördüğümde.
Herzaman dalgalan cumhuriyetimizi simgele.
Şehitlerimizin kanı, senin üzerinde.

Biz milletçe bağlıyız şanlı bayrağımıza.
Milliyetçi duygularımızla toplandık altında.
Sana zarar veren, bizleri bulur karşında.
Senin için ölürüz kanlarımız vatanımıza.

Yüce Atam yolumuz senin izinde.
Kalbimiz okadar dolu ki senin sevginle.
Bizlere emanet ettiğin bu güzel vatan,
Hiçbirzaman eğilmeyecek hiç kimseye.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:17 PM

Şansızlık Düşmedi Yakamdan

bir garip kuşum, kanat çırpıyorum
sessizliğimle.
yüreğim çarpıyor sanki yarış ediyor
saatle.
bir tuhaf hissediyorum kendimi
mutsuzluğumla.
hayatla mücadele yoruyor insanı zamanla.
mutluluk kaçıyor benden, hep kovaladıkça.
üzüntüler arka arkaya, bitmek bilmiyor
yaşantımda.
sevgiye hasret, kalbim ise bomboş şu anda.
çile denizi içine almış beni, bırakmıyor bir türlü.
boğulacağım nerdeyse,
yardım edenim de yok şimdi.
gülmekte neymiş, onunla hiç tanışmadım ki.
ağlamayı ise iyi bilirim o hep benimle çünkü..
teselli aradığımda sığınamadım hiçkimseye.
insanların yüzünde ki görüntüye alışamadım
birtürlü.
alıştım yalnızlığa, tek arkadaşım o şimdi.
boşluğu doldurmaya çalıştıkça,
daha büyüyor şimdi.
yalnızlığı içimden atmaya uğraşıyorum
gitmiyor birtürlü.
kuş olsaydım özgürlüğüme uçsaydım
gökyüzünde.
kimse koşmasaydı peşimden, yalnız olsaydım
benliğimle.
karşı koyamıyorum artık, tahammülüm yok
hiçbirşeye.
tükendim artık bende ki ümitsizliğe.
bir daha gelmez artık, geriye dönüş olmaz.
gençlik çok uzaklarda şimdi, hiçbir zaman
erişilmez.
şansızlık düşmedi yakamdan,
şansta bana gülmez.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:17 PM

Şarkımız Hatırlatacak Aşkımızı

Yüreğim bir dönüm noktası,
Çırpınıyor sensizlikte,
Ağlıyor kanıyor yalvarıyor,
Anıları gömdüğün günlere,
Unut demek kolay unutmak isteyen kim,
Yaşamla ölüm arasına sığmak isteyen kim.


Sözleri biryerlere gizlemek niye,
Ya git ya da kal temelli yüreğimde,
Çok ağladım ben, senelerce,
Tek dileğim gülmekti o da seninle,
Mutlu olmak sevmek doyasıya,
Kanatlarının arasına sığınmak yalnızca.


Bir ceza verdin soluğumu kestin aylarca,
İdama mahkum ettin saymadığım yıllara,
Sevmek suçsa ver razıyım cezama,
Ferman sen den gelsin sevdiğim,
Yeter ki sevgin yüreğimde öleyim,
Ben zaten sana aşık,sevdalı değilmiyim.


İnkar etme canım faydası yok,
Sen de seviyorsun beni delicesine,
Bense aşığım senin her haline,
Yüreğimde ki sevgi hiç biter mi,
Ömrümü adamışım bu aşk biter mi,
Seviyorum seni, çılgınlar gibi.


Bir sevdaydı öyle güzel yaşadık ki seninle,
Yeri geldi uçtuk kaybolduk cennetimizde,
Maziye gömsekte tüm anıları,
Sevgimiz bitmeyecek yüreğimizde,
Hep sen ve ben yaşayacağız birbirimizde,
Şarkımız hatırlatacak aşkımızı durmadan bize.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:17 PM

Şehidim Bekir'im Sen Ölmedin-Deneme

Bir sesti mektupla ulaşmıştı çok sevdiği anasına ve babasına..Ocak veya şubatta geleceğim babacığım. Gözümde tütüyorsunuz anamda sen de. Böyle diyordu Şehit Aydın Berber. Sizleri çok seviyorum hazırlık yap anam hazırlık yap. Yapmazmıyım oğul. Ah o gün bir gelse.. Gelecek anam gelecek. Ben çok iyiyim dağda, bayırda kovalamaca oynuyoruz anam. Dikkat et oğlum. Bana dua et anam dua et. Böyle diyordu mektubunda Şehit Aydın Berber.

Bir kahpe kurşundu ayırmıştı anasından, babasından. Tüm ailesini yasa boğduğu gibi Türk milletide ağlıyordu arkasından. Ben de ağlıyorum Şehidim, Bekirim. Göz yaşlarım yüreğimi acıtıyor artık. Bugüne kadar çok şehit verdik. Ahmet'ler, Mehmet'ler, Ali'ler.. Nezaman bitecek. Nezaman gözyaşları dinecek. Bitsin artık bitmeli bu terör.

Kırmızı al bayrağa sardılar seni. Tabutunun üzerinde karın, anan, baban.. Fedadır bu vatana oğlum. Vatan sağ olsun. Yüreği dağlandı arkandan herkesin şehidim. Şimdiden hasret büyüdü dağ oldu. Yaktı gönülleri, gözyaşlarına boğdu.

Ağlama anam, sen dayanırsın. Benim yüreğim hiç dayanmaz gözyaşlarına, ağlama. Hepimiz birgün öleceğiz. Bak vatanım için şehit oldum anam.
Vatanım için öldüm. Vatan sağolsun anam, vatan sağ olsun. Diyordu belki de şehit Bekir Aydın. Biryerlerden görüyordu arkasından ağlayanları.
Belki de gülüyordu böyle güzel bir mertebeyi Rabbim ona sunduğu için. Çünki şehitler ölmezdi..
ölmezdi.

Çocuğum, şehidim, Bekir'im. Sen ölmedin. Senin gibi tüm şehitlerimiz gönlümüzde. Bu vatan tarihte kimseye eğilmedi eğilmeyecekte. Türk milleti güçlüdür. Hakkımızı, hakkınızı kimsede bırakmayacağız. Ne Mutlu Türküm Diyene. Ne mutlu al bayrağımın altında bir bütün olan Türk milletime.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:18 PM

Şehirler Girdi Aramıza

Sabreden gönül erer mi muradına,
Yanan yürek, kavuşur mu aşkına,
Lâvların içinde ki beden,
Ne zaman kül olacak sorarım sana,
Fırtınalar estirdin hayatımda,
Bir oyana bir bu yana savruldum
Sevdamla,
Kaçacak yer aradım bulamadım
Dünyada,
Ey gönül, her yere sığdın
Bu aşk sana çok fazla,
Hazân da ağlayacak, baharda gülecek mi sandın
Söylesene bana,
Aşk uğrarsa insana, hüzün yaratır bedende,
Herşeyi unutturur mükafatı ise gözlerde,
Şehirler girdi aramıza..
Ayrılığı ben istemedim sevdiğim,
Kabahat yollarda.
Oysa ne kadar çok yandık
Biz bu aşkla..
Ölümü bile göze aldık tutkularımızla,
Bilsem ki tekrar dünyaya geleceğim,
Yine seni severim,
İsmini kazıdım yüreğime,
Orası artık senin,
Bitmeyen özlemlerimizle,
Bu aşk, sevda ikimizin.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:18 PM

Şehit Anaları

bağrı yanık şehit anaları..
biliyorum yüreğinizde ki acıyı.
ateş düştüğü yeri yakar derler ya.
işte içinizde ki ateş,
köz olur hiç bitmez.
yaşadığınız müddetçe sürer.
dağlanmıştır kalbiniz üzüntüyle,
her sene artan bir seviyeyle.
genç yaşta verdiniz oğlunuzu toprağa,
kısa ve yarım kalmış bir ömürdü
onlar için,
ama büyük şerefti vatan için..
Rabbim, şehitlik mertebesini
verdi onlara.
bu dünyada ki hayatı yaşayamadan
kendi dünyalarında.
biliyorum içinizde ki üzüntü bitmez.
hasretiniz, herzaman daha da büyüyecek.
bayrağımız için, şehit olmuş asker,
herzaman bizlerin gözlerinde,
yücelecek.
şehit anaları ağlamayın hiçbirzaman.
maneviyat daha önemli, bu hayattan.
herkes birgün ölecek zamanla.
şehit olmaksa ancak onlara.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:18 PM

Şehit mi Olacağım Acaba-Hikaye

Sonbahar artık kendini göstermeye başlamıştı. Altın sarısı yapraklar bir bir yerlere düşüyordu.
Güneş bulutların arkasında bir gizleniyor bir ortaya çıkıyordu. Ama yaz gibi ısıtamıyordu insanları. Akşam ezanı okunuyordu. Hava da soğumaya başlamıştı. Ezan sesini duyanlar bir bir camiye, namazlarını kılmak için gidiyorlardı. Namaz bittikten sonra yüzlerinde bir rahatlık huzurla camiden uzaklaşmaya başladılar.

Ahmet bey de camiden çıkmış evin yolunu tutmuştu. Hava soğuktu ama üşümüyordu. Parka uğrayıp bir sigara içip öyle eve gitmeyi düşündü. Parkın kapısından içeri girdi. Bir banka oturdu sigara pakedini çıkardı. O sırada kulağına bir ses geldi.
-Allah Allah kedi sesine benziyor nerden geliyor demesine kalmadan bir bebek ağlaması duydu. Sigara pakedini aceleyle cebine koydu. Sesin geldiği yere doğru gitti. Ses bir bankın üzerinde bulunan sepetten geliyordu.
-Hayret bu da ne böyle diyerek sepetin örtüsünü kaldırdı. Bir de ne görsün içinde yeni doğmuş bir bebek hiç durmadan ağlıyor.
-Ne yapacağım bunu şimdi? neyse bir eve gideyim Sevim ne derse onu yaparım diye düşündü.
Sevim eşiydi. Evleneli 25 yıl olmuştu. O kadar dua ettikleri halde çocuk sahibi olamamışlardı. Herzaman çocuklara olan özlemleriyle geçmişti koca yirmibeş yıl.

Evin kapısına gelmişti. Babasından kalma iki katlı bahçeli bir ev de oturuyorlardı. Zile nasıl bastığını bilemedi. Kapı hızla açıldı.
-Ne oldu elin zilde kaldı.
-Gir hanım içeri çabuk.
-Hayrola ne var? Elinde ki o sepette ne?
-Dur bir nefes alayım anlatacağım sana, der demez bebek sesi salona yayıldı.
-Aaaa bu da ne?
-Parka bırakmışlar Sevim, ne yapalım diye sana sormaya geldim.
-Ne tatlı bir şey bu. Açtır bu Ahmet koş git süt al. Bir de çocuk bezi.
-Çocuk bezini nasıl alırım bakkal demez mi bu ne için diye.
-Tamam tamam ben evden birşeyler bulurum.
Alelacele bakkaldan süt alıp geldi Ahmet bey.
Komşu, çocuğunun biberonunu unutmuştu bugün Sevim hanım da.. Hemen önce bebeğin altını değiştirdi. Arkadan da sütü ılıtıp çocuğa verdi. Bebek öyle acıkmıştı ki çabuk çabuk içti sütü ve uykuya daldı. Sevim hanım koltuğa yer yapıp bebeği yatırdı.
-Eeee Ahmet ne yapacağız?
Bir yandan da sepetin içinde ne var ne yok diye araştırıyordu.
- -Ahmet bak bir mektup buldum.
-Oku çabuk.
-Mektupta şöyle yazıyordu.
'' Kim bulursa oğlumu polise teslim etmesin. Çocuk yuvalarında büyümesini istemiyorum Ayhan'ın. Allah aşkına büyütün ve ben den hiç bahsetmeyin. Çünki çok az ömrüm kaldı. Bugün doktordan öğrendim. Kimim kimsem yok. Bir ay önce de kocamı kaybettim. Anlayacağınız gibi, Ayhan'ın da kimsesi yok. Dilerim yavrum hayırsever bir aileye düşer diyordu kadın.
-Ahmet bey telaşa düştü. ne yapacağız Sevim.
-Allahın bir lutfu bu bize. Senelerdir evlat hasretiyle yanıyoruz. Öyle değil mi? Evi isteyenler vardı ya hemen satalım. Başka şehre gidelim yavrumuzu orda büyütelim.

Senelerdir evi isteyen vardı. Yıkıp yerine iş yeri yapacaktı. Güzel bir paraya evi satıp İstanbul'a yerleştiler. Ne de olsa istanbul büyük şehirdi. Kimse kimseye karışmaz evlatlarını da gül gibi büyütürlerdi. Halice yakın bir ev ve dükkan aldılar. Ahmet bey bakkal dükkanında harıl harıl çalışıyor tek çocuklarının geleceği için uğraşıyordu.
Ayhan gittikçe büyüyor artık okula gitmek için hazırlıklar yapılıyordu. İlk, orta, lise derken üniversite çağlarına gelmişti. Yakışıklı bir delikanlı olmuştu. Anasına babasına çok düşkün, dizlerinin dibinden ayrılmazdı hiçbirzaman.
Ahmet bey ve Sevim hanım herzaman Allaha dua ederlerdi. Böyle hayırlı bir çocuğu bize nasip etti Rabbim diye.

Ayhan'ın üniversite yılları başarıyla geçmişti. İkinci sinıftayken tanıştığı Melda ile delice bibirlerini seviyorlardı. Artık ailesiyle konuşup evlenmek istiyordu. Bir akşam yemekten sonra,
-Anne, baba oturun sizlerle konuşacaklarım var.
Hayretle anne ve babası koltuğa ilişip Ayhan'ın anlatacaklarını dinlemeye başladılar.
-Ben bir karar aldım ve evlenmeyi düşünüyorum. Ne diyorsunuz?
Anne, baba şaşkındı. Çünki onlar için acele bir karardı. Babası söze atıldı.
-Ayhan oğlum. Daha üniversite bitmedi. Üstelik daha bir işe de yerleşmedin. Önce askerliğini yap. Geldiğinde güzel bir iş bul sonra tabii evleneceksin.
-Baba bir ay sonra diplomamı alıyorum. Önce gidip isteyelim. Nişanlanır askere giderim. Ne diyorsunuz?
Birşey diyememişti babası.
-Peki oğlum öyle yapalım.
Ayhan ve Melda diplomalarını almışlardı. İkisi de avukattı artık.
-Seni bu akşam istemeye geleceğiz Melda.. Ailene haber ver.
-Tamam canım. Ailemin haberi var zaten. Buyrun.
Sevinçle evine gitmişti Ayhan.
-Hadi baba bu akşam istiyoruz Melda'yı. Haber verdim buyrun diyorlar.
-Peki oğlum hazırlanıp çıkalım. Giderken de adet neyse onları alalım. Bir de sizin başarılarınızı iki aile olarak kutlarız diyordu Ahmet Bey.
Harika bir çiçek ve çukulata almışlardı. Ayhan çok heyecanlıydı. Melda'nın kapısına geldiğinde heyecanı bir kat daha artmıştı. Zile bastı. Kapı açıldı.
kapıyı açan Melda'nın kız kardeşiydi.
-Buyrun efendim. Ben Selda. Hoşgeldiniz.
Hoşbulduk diyerek içeri girmişlerdi. Gerçekten iyi bir aileye benziyor diye düşünüyordu Ahmet bey. Sohbet güzel başlamıştı. Kahveler içilmişti.
-Efendim gelmemizin sebebi, oğlum Ayhan'la kızınız Melda anlaşmışlar evlenmeye karar vermişler. Bizlere de güzel kızımızı istemek kalıyor. Allahın emri peygamberin kavliyle kızınızı oğlum Ayhan'a istiyorum.
Melda'nın babası Servet bey cevapladı hemen,
-Oğlunuz Ayhan bundan sonra benim de oğlumdur. Hayırlı olsun ve mutlu olsunlar.
Söz kesilip ikramlar başlamıştı. Aileler de birbirlerine öyle kaynaşmıştı ki sanki kırk yıllık ahbaptılar. Gece güzel geçmişti. Eve gelip kendilerini yorgunlukla koltuğa atmışlardı. Annesi
-Oğlum gelinimi çok sevdim. Aferin tam sana yakışan bir kız seçmişsin.
Askerden geldikten sonra baban sana bir büro açar Melda ile birlikte çalışırsınız.
-Tamam annem, çok mutluyum sevdiğim biriyle evleneceğim
diye çığlıklar atıyor odanın bir köşesinden bir köşesine koşuyordu.
-Oğlum başım döndü vallahi otur artık.
-Tamam anneciğim, sen ne dedin de ben yapmadım deyip, annesinin yanağına kocaman bir öpücük kondurdu.
Melda nişan hazırlıklarına başlamıştı bile, söz kesileli iki hafta olmuştu.
Daha erken diyordu Ayhan'ın annesi babası.

Aradan bir hafta daha geçmişti ki nişanı haber verdiler Ayhan'a. Sevim hanım kapalıçarşıya nezaman gitse gelinime diye birşeyler alırdı. Nişan bohçası bile hazırdı. Ahmet bey herzaman takdir ederdi eşini. Nişan Melda'nın babasının tuttuğu deniz kenarında bir restorantta olacaktı. Ayhan arabaya anne ve babasını alarak boğazda nişanın yapılacağı yere doğru
hareket etti. Yaz ayı olduğu için beyaz bir takım ve içine de ipekten uçuk sarı bir gömlek giymişti. Mutluluk gözlerinden okunuyordu. Biraz sonra restauranttan içeri girdiler. Daha kimse gelmemişti. Ayhan Melda'nın yerini sorup yanına, ailesi de gelenleri karşılamak için kapıda beklemeye başladılar.

Salon tıklım tıklım olmuştu. Biraz sonra nişan töreni başlayacaktı. Harika bir müzikle Ayhan ve Melda geliyordu işte. Nişanı kızın dayısı takacaktı. Ailenin en yaşlısı oydu. Önce güzel bir konuşma sonra yüzükler takıldı. Güzel bir Tangoyla dansa başladılar. Sonra yemek servisi ve beş katlı bir pasta. Tek kelimeyle harika bir geceydi. Ayhan ve Melda kelebekler gibi uçuyorlardı.

Aradan iki ay geçmişti. Ayhan Melda'ya
-Ne dersin askere gitmeden önce evlenelim mi?
-Peki nerde oturacağız?
-Ben gidince annemler yalnız kalacak. Onların yanında kalırsın. Geldiğimde de bir an önce işlerimi ayarlar ayrı eve çıkarız. Ne diyorsun Melda?
-Bilmem. Sen bilirsin.
-Zaten kısa askerlik yapacağım. Altı ayda gelirim.
-Peki canım senin dediğin gibi olsun.
Ayhan bu fikrini ailesine söyledi. Babası,
-Oğlum biz ne desek yine bildiğinden şaşmayacaksın. Nasıl istiyorsanız öyle yapalım.

Düğünleri harika olmuştu. Ahmet beyin aldığı büroda, Ayhan ve Melda çalışmaya başlamışlardı. Bir gün postacının getirdiği mektuptan Ayhan'ın askere çağırıldığını öğrendiler. Bir ay sonra askere gidecekti Ayhan.
Zaman gelmişti davul zurnayla uğurlanıyordu. Askerliğini Ankara'da teğmen olarak yapacaktı.
-Melda sen den ayrılmak çok zor. Öpüp öpüp duruyordu karısını. Bir yandan da anne ve babasına sarılıyordu. Ankara uzak değil diye sevdiklerine moral veriyordu.

İki ay bitmiş Şırnağa yolluyorlardı Ayhan'ı. İki günlük iznini ailesiyle geçirmek için otobüse binip İstanbul'a gidecekti. Yolda çok özlediği eşini, annesini, babasını düşünüyordu. Bir den uykuya daldı. Postacı kapılarını çalıyordu. Kapı açıldı annesi çıktı.
-Telgraf var teyze.
-Nerden oğlum?
-Şırnak'tan
O sırada Melda kapıda belirdi. Aceleyle telgrafı açtı. Açmasıyla düştü bayıldı. Annesi yere düşen telgrafı aldı.
Oğlunuz terörle mücadele verirken şehit düşmüştür diye yazıyordu.
Birden uyandı.
-Allah Allah rüyaymış. şehit mi olacağım acaba. Bana malum mu oldu diye düşündü. Allah ne yazdıysa o olur. Vatanım için canım feda.
İstanbul'a az kalmıştı. Bir an önce gelsek çok özledim ailemi.

Ayhan kapıyı çalıyordu. kapıyı Melda açmıştı. Bir sarılış nerdeyse ikisi de yere yuvarlanacaktı. Annesi de gülmekten kırılıyordu.
-Dur babana telefon açayım da gelsin.
Babası da koşarak geldi. Daha kapı açılır açılmaz sarıldı oğluna.
-Sen zayıfladın mı oğlum.
-Yok babaaa kilo bile aldım.
Herkes mutluydu.
-Sana müjdem var Ayhan, ben hamileyim.
-Neee baba mı oluyorum harika bir duygu bu. Sarılıp Melda'yı uzun uzun öptü.

İki gün çabuk geçmişti. Şırnakta birliğine gittiğinde bir telaş vardı.
-Ne var yüzbaşım
-Dağlarda kıstırmışlar terörüstleri, birlik yolluyoruz. Sen yeni geldin bugün dinlen de.. bu böyle olmayacak.
-Haklısınız efendim.
Ranzasına oturdu Ayhan, kağıt kalemi çıkardı. Yazmaya başladı.
Canım annem, canım babam,
Öncelikle sizleri çok seviyorum. Hatta canımdan bile çok. Askere gitmeden evvel masanın üzerinde unutulmuş bir kutu gördüm. Sizler de yoktunuz evde. meraktan açtım. Senin günlüğün vardı anne, benim evlatlık olduğumu günlüğünden öğrendim. Ama inan önemli değil canımsınız benim. Çok sevdiğim anne ve babamsınız. Bak ben de baba oluyorum. Öyle sevinçliyim ki. Anacığım, rüyamda şehit olduğumu gördüm. vatanım için şehit olursam sakın üzülme olur mu. Oğlum olursa benim ismimi verin. Kendi oğlunuz gibi çok sevin onu da.. Sizleri çok seviyorum. Melda size emanet. Ona da kendi kızınız gibi sahip çıkın. Gözüm arkada kalmasın. Melda'yı çok sevdim. Ölsem de ruhum hep onunla olacak. Hepinizi çok seviyorum. Allaha emanet olun.
Kağıdı zarfa koyup çantasına sakladı.
Aradan bir hafta geçmişti. Komutanı Ayhan'ı çağırdı.
-Ayhan yarın teröristleri yakalamak için hazırlanın, sabah erken yola çıkacaksınız.
-Tamam komutanım. Siz den ricam, ben şehit olursam bu mektubu aileme yollayın lütfen.
-Aklın kalmasın birşey olmadan döneceksiniz inşallah.
Ertesi gün, gün ağarmadan yola çıkııldı. Büyük bir mücadele başlamıştı. Bombalar patlıyor silahlar hiç susmuyordu. Bir bomba Ayhan'ın yakınına düştü. Aniden arkadaşı onu olanca kuvvetiyle ileri fırlattı. Ne olduğunu anlamadan düştüğü yerden kalktı. Bir baktı ki arkadaşı kanlar içinde yatıyor.
Ali hayatını kurtarmıştı onun. Hemen sedyeyle taşıyıp askeri hastaneye yetiştirdiler yaralı askeri.
Birliğine dön emri verildi. Askeriyeye döndüler. Komutanı,
-Ayhan senin öldüğün haberi geldi askeriyeye, ben de mektubu dün postaladım annene.
-Ne yaptınız efendim. mahvolacaklar şimdi. Aslında ben ölecektim Ali onbaşı beni uzağa fırlattı. Benim yerime o şehit oldu
diyor gözlerinin yaşını durduramıyordu.
Hemen posta gitmeden evi aradı ve olanları anlattı. Çok iyi olduğunu bir ay sonra yanlarında olacağını söyledi.

Bir ayda çabuk geçmiş terhis olmuştu. Telefonda geliyorum anne sevdiğim yemekleri yapın diyordu. Evde bir bayram havası esiyordu. Herkes mutluydu. Anne, baba, mektubu almamış gibi davranıyor. Ayhan ise yazdıklarını mutluluktan çoktan unutmuştu. Güzel, harika günler onları bekliyordu artık.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:18 PM

Şehit Recep Çeviğin Anısına-Deneme

Herşey vatan içindi. Can fedaydı vatana.. Kimi anasından ayrılmış, kimi eşini,
çocuklarını bırakmıştı arkada. Yüreğinde vatan sevgisi, yüreğinde bayrak sevgisiyle, geçmek istiyordu terörün önüne. Vatan hainlerini yaşatmak istemiyordu Türkiye'de.

Oysa kalbi delikti söylememişti kimseye. Asker olacaktı belki de şehit. Can fedaydı vatana can. Ve canı feda oldu Recep Çeviğin. Ne Ali'ler, ne Mehmetler şehit oldu. Sevgi dolu yürekleriyle koştular. Gözlerinde hiçbirşey yoktu. Tek düşünceleri ise vatandı.

Anne ağlıyordu yanıyordu yakınıyordu. Receb'in organları bağışlanmıştı dört kişiye. Oğlum şehit oldu ama, dört kişide hayat buldu diyordu anası.
Acıydı. Evlat acısıydı. Çıkarmıydı yüreğinden. Gözyaşları süzülüyordu yanaklarından. Dururmuydu gözyaşları, bitermiydi yüreğinde ki sızı. Bir ömür hatta son nefesine kadar sürecekti. O da biliyordu.

Gözümüzden sakındığımız, özgür, laik cumhuriyetiyle, Atatürk ilkeleriyle, yüreğimizde yaşatıyoruz vatanımızı.. Sıcacık sevgisiyle. Uğrunda ne kanlar akıtıldı. Nekadar çok şehitler verildi. Ama yılmadık. Hiçbirzaman da yılmayacağız. Yıldıramayacaksınız bizleri. Bizler öyle güçlü bir milletiz ki. Yeri geldiğinde her yokluğa katlanırız. Ama vatanımız için gözümüzü kırpmadan canımızı veriririz.

Türk milletinin gücü bayrağında, şehitlerimizin kanları onda.. Nesiller boyu akıttığımız kanlar ise tarihimizde. Türk milletinin gücü, kuvveti yüreğinde. Öyle bir yürek var ki bizler de.. Daha anlamadınız mı. Daha göremediniz mi gözlerimizde ki vatan sevgisini. Damarlarımızda akan kanda ki Atatürk sevgisini. Bu sevgi atalarımızdan bizlere, bizlerden de evlatlarımıza geçti.
Şehitlerimizin gideceği yer cennet, sizin gideceğiniz yer ise belli. Öyle yanacaksınız ki çıra gibi. Lanetler yağacak üzerinize. Vatan hainlerine Türkiyem de yer yok anlamadınız mı. Ne mutlu Türküm diyene. Ne mutlu al bayrağımın altında yaşayan, yüreği vatan aşkıyla yanan Türk milletime. Şehitler ölmez. Bu vatanı da kimse bölemez.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:18 PM

Şehit Sedat Tanburucu Anısına-Deneme

Dört buçuk ay olmuştu askere gideli..Vatani görevini Şırnak'ta yapacaktı. Arkasında bırakmıştı hamile eşini, Seviyorlardı birbirlerini çılgınlar gibi.. Daha ne kadar olmuştu evleneli. Dönecekti bir gün sevgili eşine ve yeni doğmuş kızına kavuşacaktı. Hayalleriydi bunlar. Elbet bir gün gerçek olacaktı. Bilebilirmiydi şehit olacağını, bilebilirmiydi bir daha eşini, süt kokulu yavrusunu göğsüne bastıramayacağını. Bilemedi şehit Sedat Tanburucu. Hiç bilemedi. Yüreğinde Vatan sevgisi, ölmek ise onun için bir şerefti.

Lanet teröristlerin arasında Vatanı için mücadele veriyordu. Bir sürü Mehmetçik gibi, Vatanımıza ve Bayrağımıza sahip çıkıyordu. Helal seni doğuran anaya şehidim. Tüm şehitlerimi doğuran anaya helal olsun.
On bir teröristi öldürerek Türk kanının güçlülüğünü, Türk yenilmezliğini, Bayrağımız atında bütünlüğümüzü, tüm Mehmetçikler gibi göstermisti Şehit Sedat tanburucu Türk Milletine. Bizler evimizde rahat otururken, sizler mücadele veriyor hain, kahpe kurşunlara hedef oluyorsunuz. Bu vatan için feda, kanımız diyor şehitlik mertebesine hak kazanıyorsunuz. Şehitler ölmezdi hiçbirzaman. Bu mertebeyi, yürekten diliyordunuz.

Askere gitmeden önce kızın olacağını biliyordun. Kimbilir nasıl sevinçliydin.
İsmini bile hazırlamış Elif Gülse olsun demiştin. Gülse dünyaya geldi ama, babasının yüzünü göremedi. Hiçbirzaman da görmeyecek. Baba sevgisini, baba kokusunu duyamıyacak.. Arkanda dul bir eş ve yetim bir kız çocuğu bıraktırdılar. Vatanımızı bölmeye uğraşanlar can verdiklerinde nereye gidecekler sanıyorlar. Daha şimdiden Türk Milleti olarak lanetliyoruz onları.
Şehit olmak bir şereftir. Ya sizin gibi *********ler..Vatanı bölmeye uğraşanlar.
Bir sürü mazlumun ahlarını alanlar. Biraz oturupta düşünün yüreğinizde birazcık Allah sevgisi kaldıysa..Bizler şehitlerimize yanıyoruz. Sizleri ise lanetliyoruz.

Türk Milleti Laik Cumhuriyetimizle Büyük Önder Atam'ızın izinde. Hepimiz onun yolunda, hepimiz gözümüzü kırpmadan can veririz Vatanımıza. Biz Türk'üz Allah sevgisiyle dopdolu yüreklerimiz. Tarihlere bir bakın Türk'ün gücünü, yenilmez gücünü görürsünüz. Anaları, bacıları, eşleri çocukları ağlıyor. Tek tesellileri ise, Vatanımız için şehit oldu oğlumuz diyorlar. Bir Mehmetçik ölür, arkadan milyonlarca Mehmetcik gelir. Şehit Mehmet'ler hiçbirzaman ölmez. Vatanımızı hiçkimse bölemeyecek. Ne mutlu Türküm diyene. Ne Mutlu Al bayrağımın altında yaşayan Türk Milletime. Ne mutlu Türkiyem için kanını seve seve döken Mehmetçiklerime.

Menekşe Gülay

GooD aNd EvıL 09-10-2008 04:18 PM

Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez

Gülerek gittin uğurlandın askere.
Bitecekti birgün alacaktın teskere.
Vatan borcu şerefti tüm askerlere.
Şehitler ölmez vatan bölünmez.

Arkanda kaldı gözüyaşlı sevenlerin.
Dönecektin olacaktı bekleyenlerin.
Umut dünyası herzaman gülenlerin.
Şehitler ölmez vatan bölünmez.

Bir kâhpe kurşundu seni biz den alan.
Eşin, çocukların hep arkanda ağlayan.
Anandı ana yüreğiydi korlarda dağlanan.
Şehitler ölmez vatan bölünmez.

Vatanımız için şehit olmuş askerim.
Milletçe ağlıyoruz acımız çok derin.
Bitmeli bu terör içimiz olmalı serin.
Şehitler ölmez vatan bölünmez.

Al bayrağa sardık seni verdik toprağa.
Milletçe ağladık dayanamadık haksızlığa.
Gözyaşımızla yıkadık kefene sarıldığında.
Şehitler ölmez vatan bölünmez.


Bir acı var Mehmed'im dayanmıyor yüreğim.
Bu can vatana fedâ sizlerle birlikteyim.
Ölüm olsa sonunda vatanım benim herşeyim.
Şehitler ölmez vatan bölünmez.

Hiçkimse bölemeyecek bu cennet yurdumu.
Arkasında Türk Milletinin yenilmez huyu.
Savaşlarda güçlü galibiyetimiz ve onuru.
Şehitler ölmez vatan bölünmez.

Yüce Atam bayrağımızın altındayız milletçe.
Ona gelecek zarar, namusumuza, şerefimize.
Sevgi yumağı ördük baştanbaşa Türkiye'mize.
Şehitler ölmez vatan bölünmez.

Menekşe Gülay


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:00 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.