![]() |
İhtiyar Şiirler
Boşaldı duygularım yıllarca şiirlerde; Yozlaştıkça yüreğim,şiirler de yozlaştı. O aşk dolu dizeler,o coşku şimdi nerde? 70 yaş,balçık gibi,paçalarma bulaştı. Gönlüm,yüce dağlara yaslı bir 'Çamlı Bel'di. Dizeler,yüreğimden dökülüp akan seldi. Yabancı iklimlerden siyah bir yağmur geldi; Söğütlü derelerden kapkara sular taştı. Zaman,dağıttı bütün duygu bulutlarımı, Kurak bir mevsim yuttu kalan umutlarımı. 'Somut'lar,yok edince güzel 'soyut'larımı İçi boş dizelerde,beylik sözler dolaştı. Kiralık dizelerde aşk,duygu,coşku dindi. Uyuklayan sözcükler var dizelerde şimdi. Şiirime,gönlümün kısır dünyası sindi; Yürekten fışkırmayan söze,riya ulaştı. Şiiri şiir yapan duygular,hep bittiler, 'İhtiyar Şiirler'im, benden nefret ettiler Aşk,huzur,neş'e,hüzün; hepsi bir bir gittiler Beni en son terk eden; ılık bir damla yaştı... Yüreğimde kaktüsler,beynimde örümcekler, Soluklarıma dolmuş binbir çeşit böcekler... Şiirlerimden geçtim,beni bitirecekler; Ben kaçtıkça zamandan,zaman bana sataştı. Sonunda,sözler bitti,şiir haddini aştı, Kâğıtlar ziyan oldu,kalem boşa dolaştı. Yaşlı şair, 'İhtiyar Şiirler'le uğraştı; Şiirler,artık onun başucundaki taş'tı.... (2007) Ünal Beşkese |
İhtiyarlık Aşkı
Mevsimlerde mi günah, ağarmış saçlarda mı; Seni hep ilk baharlar, beni kışlar kucaklar? 'Aşk çağım geçti' derken tattım kara sevdayı; Düşlerimde sen varsın, gözümde gözlerin var. Şu yorgun yüreğimde çırpınırken bu sevda; Yüreğim bana âsi, ben kadere isyankâr... Ne bülbül gülü sevmiş, ne de Mecnun Leylâ'yı Şu ihtiyar gönlümle seni sevdiğim kadar. (2005) Ünal Beşkese |
İlk Aşk *******i
Kızıl *******e sinen parfüm kokusu Ve çıplak teninin tarifsiz tadı Ve çürük dudakların... Omzuma batan tırnakların Ve yirmili yaşlarımın doyumsuz gücü, Aç ve coşkun ellerim, Odada sokak fenerlerinin şiirsel lôşluğu Ve ilk aşk deneyiminin acemî sarhoşluğu; İki günahsız bedenin saf günahları, Sonra, O ateş *******in kül sabahları... Geri kalanlar; Damakta tat,biraz gurur ve zorunlu yalanlar... (2003) Ünal Beşkese |
İlkbahar Şiirim
Sadece senin adını yazacağım Ve üzerine 'İlkbahar şiirim' diye Bir başlık koyacağım... (2008) Ünal Beşkese |
İmlâ
Parantez içine alabilsem seni,kollarımla; Nokta,nokta doldururdum iki parantez arasını Dudaklarımla.... (2007) Ünal Beşkese |
İnkisar
Cemrelerin dişi olduğunu anladım Bu yaşa gelince; Çok bekletmeye başladılar... (2005) Ünal Beşkese |
İrşad
Sevgiyle dolmalı için Gönlünü açmadan önce. Bir kez düşün; 'yalan nîçin? ' Hileye kaçmadan önce... Bak da ders al; çılgın ateş sönünce kül...Sakin bir leş.... Tüm gece sabreder güneş Nurunu saçmadan önce. Sabr'a devam,hırs dinmeli, Gurur yanlış,baş inmeli. Çok dikkatli düşünmeli Yolunu seçmeden önce. Ne balolar,ne dâvetler... Smokinler,tuvaletler, Neler kesmiş bu âletler 'Kefen'i biçmeden önce... Kimler gelmiş,kimler gitmiş... Nice nesillere yetmiş, Kimse bilmez,ne şerbetmiş 'Ecel'i içmeden önce. Bir ilâhi yasa ölmek, Yok bunun dışında kalmak Asl'olan doğruyu bulmak İş,işten geçmeden önce... (1996) Ünal Beşkese |
İstanbul'lu Şiirler;
Ben,Nedim'in İstanbul'una yetişemedim.Fakat,1950 lerde başlayıp 1960 larda yükselişe geçen 'İstanbul'u tahrip kampanyası'na kadar en az bir çeyrek yüzyıl,henüz yokedilememiş güzellikleriyle,Yahya Kemâl'in İstanbul'unu içime sindire sindire yaşadım. Ömrümce İstanbul'da yaşamış olmak,İstanbul'u doya doya ve gönlümce yaşamış olmak,hayatımın en uzun süren mutluluğu olmuştur.En az son 60 yıldır İstanbul kökenli,İstanbullu zevkine ve kültürüne vâkıf hiçbir Belediye Başkanına sahip olamayan bu şehir,sevmesini bilen gönüller için halâ kutsal bir sevgili olarak kalabilmişse,bunun sırrı,kanımca Yüce Tanrı'nın da bu şehri çok sevmesi olmalıdır... Ünal Beşkese |
İstanbul'u Seyrediyorum (nazire)
İstanbul'u seyrediyorum gözlerim kapalı; Kurşûni gökyüzünde kalorifer dumanları, Bir araba geçiyor caddeden gümbede-güm bas yaparak, Havalı kornalar, Kasetçilerden avaz avaz'Küçük Bilmemkim'in uzun havaları; İstanbul'u seyrediyorum gözlerim kapalı. İstanbul'u seyrediyorum gözlerim kapalı; Ne deniz kalmış,ne martılar,ne dalyanlar. Eğri-büğrü asfalt yollarda birikmiş yağmur suları, Bir kadının suya değiyor ayakları; Ayakkabısı delik olmalı... İstanbul'u seyrediyorum gözlerim kapalı; Ne Markiz kalmış,ne Lebon,ne Atlantik,ne Piknik, Hepsinin yerinde lâhmacuncular,kebap salonları... Nerede Beyoğlu,hani Nişantaşlılar,Modalılar? İstanbulla beraber İstanbullular da bitmiş olmalı, İstanbul'u seyrediyorum gözlerim kapalı... İstanbul'u seyrediyorum gözlerim kapalı; Bir Romen kızı geçiyor kaldırımdan; Lâf atmalar,el atmalar,bıyık burmalar, pazarlıklar Birşey düşüyor elinden yere; Gururu olmalı, İstanbul'u seyrediyorum gözlerim kapalı... Ben,bu şehrin elli yıl önceki halini bilirim. Açamam gözlerimi,mümkün değil,ölürüm! Artık İstanbul bana kapalı,gözlerim İstanbul'a kapalı; İstanbul'u seyrediyorum gözlerim kapalı... (1992) Ünal Beşkese |
İstanbul'umu Özlüyorum
Bir rüzgâr esiyor Çamlıca'dan Ve martılar geçiyor üzerimden Eski zamanlara doğru... Bindirip özlemlerimi onların kanatlarına, Ben de eskilere gidiyorum, Çocukluğumun İstanbul'una; Cumbalı ahşap konakları, Bahçe duvarlarından sarkan mor salkımlarıyla, Yol kenarlarında erik ve dut ağaçlarıyla Arnavut kaldırımlı Üsküdar sokaklarını özlüyorum. Sonra,gençliğim geçiyor gözlerimden, Her ânını İstanbul'la sarmaş dolaş yaşadığım; Caddebostan Plâjını,Opera Sinemasını, Kurbağlı'da sandal sefasını, Moda İskelesini, 'Atlantik'li,'Piknik'li İstiklâl Caddesi'ni, Beyoğlu'nu özlüyorum; 'Atlas'lı,'Yeni Melek'li günlerini Ve 'Dame de Sion'lu kızlarıyla akşam üzerlerini.... İyot kokusunu özlüyorum, Kadıköy vapurlarının kıç üstünü, Boğaz'ın mavi havasını özlüyorum. Emirgân'da 'Çınaraltı'nı, Küçüksu'da mısır yemeyi, Dolmabahçe Stadında,çamurda Lefter'leri,Metin'leri seyretmeyi... Bir de, Nice aşklara sağdıçlık yapmış İstanbul Tramvaylarını özlüyorum; Elimin ilk kez eline deydiği Ve aklımın başımdan gittiği... Ve ilk sevgiliyi özlüyorum; Kalamış mehtabında Karşılıklı şiirler söylediğimiz Ve ******* boyu elele Samanyolu'nda gezdiğimiz... İstanbul'umu özlüyorum; Bir İstanbul vardı hani... Bir İstanbul Rüzgârı esiyor Çamlıca Sırtlarında Ve İstanbul doluyor gözlerime,damla damla Martı kanatlarında... (2006) Ünal Beşkese |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:10 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.