www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Meral Yağcıoğlu (https://www.cakal.net/showthread.php?t=136345)

GooD aNd EvıL 11-03-2008 05:17 PM

Yeter ki

Parmağına yüzük olsam
Hem Allah’ ın emri hem de Peygamberin
Yüreğimse dünden razı
Gerçekleşsin tüm hayallerim
Kenetlensin ellerine ellerim
Sonsuza kadar ayrılmasın

İstersen ölüme bile giderim
Seninle birlikte olduktan sonra
İster vur vurgun yüreğimi
İstersen de ölesiye sev
Yeter ki sensiz geçmesin bir günüm

Kulağına küpe olsam
Aşk nağmeleri fısıldasam
Bıkıp usanmadan türkü gibi
Soluğunla soluklansam
Yüreğinde yeşersem
Çoğalsam,çağlasam
Gülsem gamzelerinde
Başım omzunda
Seninle ağlasam

Su damlası kadar temiz ve saf
Duygularla dolu yüreğimi
Tekrar, tekrar kurban etsem uğruna
Yüreğim aksa damlacıklar şelale
O şelalede kaybolsam yok olsam sende

Sensiz geçecekse bu ömrüm
Seninle ölse ne çıkar yüreğim
Yeter ki yanında olsam
Avucuna gömsen sımsıkı sarsan beni
Hep orda kalsam
Hep sıcaklığını hissetsem
Seninle nefes alsam seninle ölsem
Yeter ki beni ayırmasan canımdan
Platonik aşkıma Venedik'te gondoldan seslendim

GooD aNd EvıL 11-03-2008 05:17 PM

Yorgun Yüreğim

Dört nala koşuyordu yüreğim
Kanatlı bir kısrak gibi
Kollarında uçuyordu adeta
Zevklerinse doruğunda

Sabahın ayazında
Çiy düşmüş terli tenine
Battaniyesi omuzlarında nefes nefese
Seyisini bekliyor yorgun yüreğim.

GooD aNd EvıL 11-03-2008 05:18 PM

Yüreği Asılı Kadın

Salını, salını yürüyordu kumsala doğru
Deniz kızı edasıyla adeta denizden doğmuştu
Diri vücudu akıp maviye karışıyordu
Yaklaştıkça sahile büyülüyordu gözleri

Üzerinde tenine yapışmış daracık ıslak
Kırmızı bir elbise vardı güneşi ateşe vermişti
Sıyrılmıştı etekleri bacakları ulu orta yerdeydi
Kızıl güneş arasından göz kırpıyordu fütursuz

Kırmızının en koyusuyla boyalı kan sızan
Kırmızı dolgun dudakları susamıştı çatlamıştı aşka
Kıvrımlarından damlıyordu hasreti tebessümle
Maviyi kızıla çalıyordu, tek bir kıpırtı yoktu denizde

Sanki sahilde hayat durmuştu ses çıkmıyordu.
Herkes süzülüp gelişini izliyordu meçhul kadının
Kimdi bilen yoktu sadece alımına kapılmıştı gözleri
Pür dikkat nefeslerini tutarak hayran, hayran bakıyorlardı

Kadın en şuh bakışlarını fırlattı toplanan kalabalığa arsızca
Arzuları iyot kokulu teninde yanıyordu bir avuç alevdi sanki
Islaktı vücudu boncuk, boncuk parlıyordu şavkı alev kızıllığında
Tüm cazibesi üzerindeydi yakıyordu etrafı en kızılından

Dekoltesi daha bir derin yırtılmıştı sanki el yordamıyla
Göğüsleri isyanlardaydı fırlamak için ise tetikte bekliyorlardı
Kalabalığa aldırmadan uzanıverdi kumsala sere serpe
Güneşe karşı örtmeye çalışmadı hiçbir yerini

Denizin koynuna sokulup kaybolana kadar güneşi gözledi
Ufuktan o aşık olduğu müptelası çıka gelirde belki
Yeşil ışık yanar da gönlünde ölümsüzleşirdi sevdaları
Gelmedi ve yeşil ışığı yakalayamadı nemli gözleri

Gece karanlık çökene kadar bekledi umudunu yitirmeden
Yıldızların altında çakmak, çakmak gözleri denizdeydi
Yakamozlar ıslak dudaklarında gezindi serindi öpüşleri
Hayaldi okşamaları teni tutuşmamıştı aşkı yanıyordu göğsünde

Yıldızlar yağdı bütün gece üzerine gece ağlıyordu kederinden
Sabaha karşı geldiği gibi sessiz denize doğru yürüyüp gitti.
Büyülü vücudu bu sefer diri değildi maviye karışırken
Boynu bükük gözleri yaşlı el salladı kalabalığa
Kaybolmaya hazırdı artık ve sonsuza dek kaybolmalıydı

Atlantis’e kadar kulaçlamalıydı durmaksızın
Görmemeliydi tek bir kişi ağladığını, perişan halini
Şahit olmalıydı martılar hüzün dolu yalnızlığına
Bir tek kendisi bilmeliydi ıstırabını
Kendi kendini kucaklayıp meçhule kaymalıydı

Denizden sancılı dalgalar doğuyordu
Gürültülü öfke doluydu tüm sahil
Geride yeni güne yaralı bir yürek kalmıştı
Adeta ayak diriyordu günü engellercesine inatla kan sızıyordu
Maviyi boyuyordu kızıla ve ağlıyordu yorgundu ölesiye

Gök gürledi, şimşek çaktı ve güneş doğmadı
Doğumunu engellemişti günün, gün gecede söndü
Ve asılı kaldı kırmızı yürek tek başına
Damlıyordu denize içten içe

Bir hayaldi kırmızılı kadın,
Yoksa ben miydim, asılı mı kalmıştı yüreğim
Ama benim kırmızı elbisem yok ki
Çıkarıp atmıştım uzun zaman önce dolabımdan
Artık hep gece gibi siyah giyer olmuştum
Kombinezonum, elbisem, tenim bile siyahtı benim

Farkına varamadım mı, ben miydim yoksa
Yoksa bir başkası mı, ne diye ben yaşıyordum
Sahilde ki o ıstırabı. Tüm bedenim titriyor
Karanlığa gömülmek istedim
Denizle örttüm üzerimi ve oracıkta öldüm
Ben değildim kırmızılı kadın, o benim iç dünyamdı

GooD aNd EvıL 11-03-2008 05:18 PM

Yüreği Çalınmış Kadın


Yalnız yürüyordu kadın
Yüreği çalınmış,
Hırpalanmış bedeni
Ayaklarında pranga
İlerliyordu sürüye sürüye
Topuk sesleri karanlığa karışıp
Şamar gibi iniyordu gecenin yüzüne
Birlikte ağlıyordu gece, hüzünlüydü
Yıldızlar gizlenmişti ayın arkasına
Ay yüzünü saklamıştı bulutlarda
Siyahtı gece zifiri karanlık
Olanlardan utanıyordu sanki gece
Adeta sallanıyordu son ilmeğin ucunda

Duyguları kelepçeli
Matemdeydi gönlü
Siyahlara bürünmüş
Damlıyordu meçhule
Boş kalmıştı sol yanı
O yaralı yüreğinin yerine
Kocaman kara delik açılmıştı
Dipsizdi sonsuzdu kanıyordu
Tüm geçmişi gömülmüştü
Ama dolmamıştı kara delik
Cebindeki umutları saçılmıştı yerlere
Sökülmüştü her nedense iplik iplikti hayatı
Şeytan uçurtması yere çakılmış
Ölmüştü gönlünde beslediği melek
Çalınmıştı yüreğiyle birlikte
Hem çocukluğu, hem gençliği
Ve koparılmıştı tüm bağı yaşamdan

Yorgun, mecalsiz ellerinde
Salınıyordu parçalanmış geleceği
Yırtık çantasından karışmıştı toprağa neyi varsa
Bölük pörçük geçmişi de yoktu artık

Karmaşık ifadeli yüzü
Bulaşmıştı akan makyajına
Kırmızı ateş ruju
O son busede sönmüş morarmıştı
Aslında mavi bakan dünyaya
Çöl fırtınası kopan gözleri
Ağlamaktan aciz ayaklarını izliyordu
Kirpikleri ok olmuş rimelle kuşanmış
Germişti kömür karası yayı
Faili meçhul hırsızını arıyordu
Son bir gayret bulmalıydı
Parçalanmış yüreğini alıp
Posası kalmış olsa da geride
Dipsiz kuyunun dibine gömmeliydi
Dolmalıydı sol yanındaki koca delik

GooD aNd EvıL 11-03-2008 05:18 PM

Yüreğimi Açtım Sana

Dipten çıkarırım midyeleri
Bir,bir ellerimle
Kan revan içinde ellerim
Görmedin gözlerimde
Tane,tane incileri irili ufaklı
Belki de görmezden geldin.

Yüreğimi açtım sana
Sevda bahçesinde
Türlü, türlü çiçekler yetiştirdim
Gübreli topraklarla
İtinayla besledim
Göz pınarlarımdan
Can suyu oldum oluk, oluk
Çabamı görmedin ıslanmadı ellerin
Belki de görmezden geldin

Yüreğimi açtım sana
İçimdeki yumak, yumak
Sevdayı çözelim
Karışalım birbirimize
Tek yürek olalım birlikte atalım dedim
Duymadın
Belki de duymazdan geldin

Yüreğimi açtım sana
Keman çalan gönül telim
Sevda şarkılarında ki
Aşka davet melodisinde
Düet yapalım istedim
Yüreğinin ritmini esirgedin
Belki de hiç ritmik değildi
Duyguların

Yüreğimi açtım sana
Güvercin kanadına
Yükledim tüm hislerimi
Özel ulak uçurdum yüreğimden yüreğine
Gönül kapını açmadın
Belki de açmak istemedin

GooD aNd EvıL 11-03-2008 05:18 PM

Yürü Git İşine

Aşkım sadece benim
Seni ilgilendirmez
Bir nebze yok hakkın
Yürü git işine

Sevgim karşılıksız
Olsun, yüreğim koca bir deniz.
Hem aşkım hem de
Dünyalar kadar
Dost sığar içine.
Aşkım karışır dalgalara
Bürünür sevgilere
Kaybolur o buruk hüznüm.
Bana arkadaş olur.
Belki de sırdaş.
Unutur yalnızlığı
Taşar yüreğim
Sevgi yumağı
Açılır açılır
Dolaşır başka canlara
Kaynaşır her biriyle
Hayat, önümde uzun bir yol
O yolları yalınayak arşınlar gönlüm
Tadına varır aşkın, sevdanın
Açar kapıları sevgi anahtarı
Dolar mavi yüreklere

Şimdi yoksan yanımda
Sonsuzlukta kaybol
Bitti hesabım,doldu miadın
Dostlarımla
Yalnız değilim
Yürü git işine
Aşkım sadece benim


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:44 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.