![]() |
Kandil
Bir değerleniş yeniden Düşküne uzanan el Bir pirizma geçişi Işığa toparlanış Ellerimi yükselten Bir dua atmosferi Önüme döktüğüm geçmiş Bir arzulu gelecek Vuslat camı üzerinde Sallanan bir silecek Kendimi gösteren ayna İçimin eriyen yağı Yalnızlığımın defteri Hatalarımın silğisi Kandil yağın olayım Erit ve damıt beni Sonlu o yunlarımın Sonsuzluk hasreti Ertuğrul Şakar |
Kar (dörtlük)
Korku paltolarında,uçuşan apak sevgi Suyun kalıptan çıkmış en estetik biçimi Bir aşk kadar beyazsın, bir kara kadar yergi Korku ve çoşku ile oynatırsın içimi Ertuğrul Şakar |
Kar ve Güneş
Beyaz güller gibi döküldü Gökyüzü sepetinden Ayaz sonu pamuk karlar Beklesem mi beklemesem mi Ak dertlerle karakış Her dertte dertle yarış Bir kar parmak karış Dertlerime eklesem mi eklemesem mi İkibin altı sonu Yirmi altı aralık Yerde gecenin donu Teklesem mi teklemesem mi Ara sıra çapkın güneş Bakışlarıyla eritiyor karı Hasret bakışlı sarı Emeklesem mi emeklemesem mi Kar ve güneş İçim ateş Saat beş Pineklesem mi pineklemesem mi Ertuğrul Şakar |
Karabağ Kızıltısında Bir Gül
Hülyanın çiçekli sesleri ile süslü Sesinin katmanlarındaki bülbül Fısıldaşmakla konuşmak arası Dudaklarının toprağında bir sözgül Yakınsamakla başlıyor kulaklarım Kulaklarımda gül kurusu bir kül Beyazlık adına ne varsa her şey iskele Aşk ölümcül düşlü bir herkül Gram gram eriyorum mutluluktan Hayranlıkla dipçikleniyor gönül Erguvan muhafazalı bir kültür Karabağ kızıltısında bir gül Gözlerini ve dudaklarını bana sat Şen şakrak, ışıl ışıl; hem öv, hem övül Ertuğrul Şakar |
Kendimi Yaralıyorum
Geçmişin dönülmez patikalarında Zaman zaman filmi başa alıyorum Ne kadar doğru,ne kadar yanlış Hatıralar içinde bunalıyorum Hep benim yüzlerim kesik aynada Hep ben baş başa kalıyorum Gelincik, kardelen,zambak Ellerimi aşka kınalıyorum Geçmiş zamanların kınaları Avuç çiziklerimde daralıyorum Seni bir geçmiş gördüğüme darılma Hatalarımı her gün sıralıyorum Keşke hatasız ve zamansız olsaydım Seni düşündükçe, karalıyorum Zamanı aralıyorum Kendimi yaralıyorum Ertuğrul Şakar |
Kesitlerde
Kesitlerde kesiler saklıyorum Üstü örtülmüş ve uyutulmuş Yıldız dediğin küme küme Bir ışıltıya dilek tutulmuş Zarlar elimde toplanıyor nedense Geçmiş zamanlara zarlar atılmış Düşünmek istemiyorum çıkışı Çıkış yokluğa katılmış Kesit midir duruşun ve hep öyle misin Öyle misin hep renklere boyatılmış Bütün galaksilerde bugün tatil Aşk yaşam çemberinde aldatılmış Ertuğrul Şakar |
Kırılgan Bir Dünyanın Kırılgan İnsanları
Kırılgan bir dünyanın kırılgan insanları Yüreklerinde hep ateş topu beslerler Kırılırken kırar bütün kıtaları Kral olur kırılmış gül bahçesine Bülbül hep feryat etmiştir Ateş hep yakmıştır Kediler nankördür bilir misin Yumuş yumuştur nankör tırnakları Dudağım kurur ateşinden Eşinden bir tane daha yoktur Kırılışlar nasıl çöker içinde İçinde kırılmamış bir vakit mi var Kırılgan bir dünyada sevgilim kırılgan Yansımaları kırılgan bir kristal gibi beklenmedik Ertuğrul Şakar |
Kıskanılmalı
Pınarlar çağlasa da çöller kıskanılmalı Yağmurlar rahmet ise seller kıskanılmalı Ufkun sırrı dediğim bir serapa yükseklik Aşkın cezbesindeki güller kıskanılmalı Ertuğrul Şakar |
Kıyında Bitiyor Bütün Denizler
Ne çiçekler açıyor içimde her dakika Avucuna sunulmak üzere her gün Sen eriyorsun günden güne Ben eriyorum senden sürgün Pişmanlık bir şey yapamamaktır Ellerini öperken bile uzak Zaman ayırmak istiyor bizi Sevdikçe yakınlaşıyor tuzak Annem diyorum eriyerek çaresizce Hayallerimin kapısında susuz Kelime ne kadar aciz sevgide Söz beyaz ağılı bir tuz Ayrılmak istemiyorum ben senden Sen olmak istiyorum her an Sevgi şelalesi gözünden Cennet iz düşümü bir zaman Eriyorsun bir mum aydınlığı gibi Gölgen olarak büyüyoruz bizler Can sanki bir aşk katibi Kıyında bitiyor bütün denizler Anam canım anam benim Varlığımın döküm kalıbı Sana bir şey verememektir Ömrümün en büyük ayıbı Ertuğrul Şakar |
Kim Aldanıyor Ve Kim Aldatıyor
Kim aldanıyor ve kim aldatıyor Güneş nerde, nasıl batıyor Kadeh mi büyülü el mi bilmiyorum Gül dudaklarla artık gülmüyorum Bu çağ nasıl bir çağ, nasıl bir insan Coğrafyalar boyu çizili bir kan Sözcükler barış dalı sözcükler Canilere yapıyor gözcülükler Hangi zamanlardan kaldı bu kin Kin ve nefretin adı mı din Öldürmenin birliğinde birleşenler Medeniyet diye mezar eşenler Barbar diye pusatlanmış bir korku Birleşik barbarları sarmış korku Kazanan kaybedecek zıtların tezatında Tırmanan inecektir bu dünya hayatında Aldatan aldanacak, kandıranlar kanacak Yaktım diye sevinen ateşinde yanacak Ertuğrul Şakar |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:51 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.