![]() |
İstanbul Dün Yine Hep Seni Andı
Gülüşünden konuştuk, Gözlerinden dertleştik, Saçının kokusundan içtik kadeh,kadeh Karşı karşıya İstanbul ve ben... Bir garip sofraydı bilsen... Ben,eskilerden söz ettim, O yokluğundan yandı; İstanbul,dün yine hep seni andı... (1962) Ünal Beşkese |
İstemem
Sana 'gitme' diyorum, Yabancı gözlerle bakışmayalım birgün! 'Sensiz edemem' diyorum sana. Anılar inceltecek soluklarımı,gideceksin; Bir damla yaşım var gözümde Kara günüme sakladığım, Beni, ondan edeceksin... .............................. 'Sensiz edemem' demiştim sana, İstanbul,bana böyle,semt semt komazdı, Bu mevsim,böylesine kahretmezdi beni, Yeryüzünde sevmekten yana ne varsa Böyle,üstüme yüklenmezdi. İstemem,bir bahar günü Hiçbirşey olmamışcasına İçimde ısınan o ilk gülüşünle gelme,istemem! Sana 'istemem' diyorum; Bu,isteyişimdir,bilirsin. 'Gelmem' deme boşuna, Biliyorum,gelirsin... (1962) Ünal Beşkese |
İsterim...
Saçına solacak çiçekler takmam, Sevgimden bir çelenk örmek isterim. İnan ki,gözünün rengine bakmam, Gözünde,kendimi görmek isterim. Ellerimi yakan kor ellerini, Uzat sinendeki yaz güllerini. Gör diye,yaktığın yangın yerini Gönlümü,önüne sermek isterim. Sensiz geçen her an,ömrümden kayıp. O güzel başını,şöyle yaslayıp, Kızıl saçlarını göğsüme yayıp Severek,öperek dermek isterim. 'Aşk' için derler ki; 'bir küçük hece', Oysa,senin sevdân,çok zor bilmece... Çözüp bu bilmeceyi,her gün,her gece Seninle vuslata ermek isterim. Şarkı olmuş,dinle,her nefesimden, İsminin şiiri,kendi sesimden. Vaz geçip uğrunda her hevesimden, Sevdâna bir ömür vermek,isterim... (26/05/2008) Ünal Beşkese |
İsyan
Beni tutsağı yapan yeşil gözlere isyan, İnandığım, kandığım güzel sözlere isyan. İsyanım sana değil,sana isyan edemem; Tutsağın olmak yazgım,azat etsen gidemem. ÖMÜR BOYU HEP SENİ ÇALAN SAZIMA İSYAN! SENİ SEVMEYİ YAZAN ALINYAZIMA İSYAN! (2004) Ünal Beşkese |
İşportacı
İstanbul'u satıyorum işportada; Ne alırsan üç-beş kuruş... Yemyeşil Boğaz sırtları satıyorum,Yemyeşil Çamlıca, Florya,Caddebostan,masmavi Kalamış Koyu, Erenköyde bahçeli köşkler, Üsküdar'da cumbalı konaklar satıyorum. Beyoğlu'nda Atlas,Yeni Melek,Ses Opereti, Küçüksu'da mısır satıyorum. Moda İskelesini satıyorum; Parfüm kokuları promosyon. Bahçe Sinemaları satıyorum; Gazozlar benden... İstanbul dolu anılar satıyorum, Üstelik Belediye de kovalamıyor beni Çünki; Ayıplarını kapatıyorum... (2004) Ünal Beşkese |
İzin
, Nice sevdâlar yitirmiş gönlüm! Sev sevebildiğince, Sevmek,senin işin, Ve sen sevgili,git gideceksen, Varsın,kader de yapsın kendi işini; Nice günbatışları seyretmiş gözlerim; Yadırgamazlar gidişini... (2007) Ünal Beşkese |
Kader Mahkûmu
Yüreğim,sevdânın esiri artık İstese de kurtulmaz,dolanmış saçlarına, Ve hüzün,gözlerinin derinliğinden Dolmuş gönlümün yamaçlarına.. Ellerinin sıcağı ısıtır düşlerimi, Şarkıların,hücremin parmaklıkları Ve dudağında bulduğum tatlar Sevgimin prangaları... (2008) Ünal Beşkese |
Karasevda
Karabahtım,kaderim,karasevdâmsın benim. Uyunmamış ******* gördüğüm düşlerimsin Ve yaşanmamış günlerin mutluluk umudumsun. Mutluluk ki; bir defa eline değebilmek, Rüzgâr olup okşamak saçlarını gönlümce, Ay ışığıyla dolup odanıza gizlice Soluklarını solumak doya doya her gece... Oysa siz 'Karasevdâ' ne demek,anlamaz,bilmezsiniz, Bu gönül yangınına boş bakar gözleriniz. ........... Kirpiklerime asılı bir tablo kadar cansız, ......Ne kadar güzelsiniz... (2002) Ünal Beşkese |
Karasevda Düşleri
Gözlerim,bir tatlı bakışını dilenirdi bıkmadan, Ellerim,ne tuzaklar kurardı ellerine değebilmek için, Aklım,-hangi bir karış-bin karış havada Sırnaşık bir bulut olmuş,dolanırdı hep senin üzerinde Ve yüreğim kavrulup dururdu bir karasevdayla,sabah akşam. Fakat o uçsuz bucaksız ve uykusuz ******* boyu Hiç bitmeyen düşlerimde yaşamın en yüce hazzını duydum; Ellerin-ılık-ellerimde,başın göğsüme yaslı, Saçlarını dudağımla okşarken ne kadar mutluydum! Karasevdanın zâlim yükünü,o düşlerle taşıdım, Ben,o düşlerde Rengârenk ve kocaman bir sevda yaşadım... (2007) Ünal Beşkese |
Karışık
Kocamış bir ağaç; kurumuş,bitmiş, Ne dal,ne yaprak, Tüm yeşilleri onu terk etmiş.... Doymaz kurtlar dolmuş gövdesine; sırnaşık Ve sarmış her yanını Yaşamın ihaneti gibi Kocaman,arsız bir sarmaşık... Ağaç mı onu taşıyor, Sarmaşık mı ağacı; Durum karmaşık..... (2007) Ünal Beşkese |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:30 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.