![]() |
Sen gittin Hayatın öbür ucunda bıraktın beni Issızlaştı şehir Yetim kaldı şarkılar Sen gittin Ummanımı besleyen dereler gitti Enlemler boylamlar Ülkeler gitti Şaşırdı yönleri kuzey ve güney Demirden kavilik, yelden hafiflik Savaşlar barışlar gitti Sen gittin Aşımın hamuru gitti Sen gittin Yapımın çamuru gitti Sen gittin Nisanın yağmuru gitti Sen gittin Dünyanın uğuru gitti Söylesene ağzımın tadı mı kalır Hangi beyaz keyif çatar çayımda Sen gittin aralandı sahte dünyam yokluğa Bir yağ emmez çıkrık kolu hatıran Sen içimde büyüdükçe, ben küçülüyorum Adını kazıyamadı zaman Nar tadından Kar suyundan Sen gittin Devletim gitti Sen gittin Sen gittin Servetim gitti Sen gittin İzzetim gitti Sen gittin Saadetim gitti Yıkılmış bir hisar kaldı tevarüs Bulutlara kan karıştı ardından Sen gittin Örtüm gitti Açıktayım cascavlak Muhteşem rüzgarlar dağımı yoklar Tüm yangınlar beni yakar önce Tipi bir yandan boran bir yandan biler dişini Bende kalan en son yanını ister Sen gittin Elim gitti Sen gittin Dilim gitti Sen gittin Gülüm gitti Baştan sona diken dolu gülistan Yediveren suya saldı ıtrını Kırağı düştü bülbüllerin sesine Akreplere kaldı bütün türküler Sen gittin Kalakaldım tamtakır Zenginliğim eteğinle sürüldü Bir yığın suç, zillet bastı hanemi Ateşten gömlek giydim, şerbet içtim kızılcık Tacirlere bayram oldu gidişin Sen gittin Ben bittim Ne olur Benden uzak tutma nurunu Nerde aşk varsa oraya yetişir elin Yalnızlıklardan beni yine Korursa sevdan korur ancak |
Yarın Gece
Yarın gece gideceğim bu kentten Bir ırmağa yolcuyum sular çekiyor beni Yüreğimden başka taşıyacak yüküm yok Sayılmazsa göğsümden düşen kuş ölüleri Sözüm yok işte yüzüm işte akşam Sesimde anıların sessizliği İçimde acıyla yürüyorum yolları Çoktandır yolumu ayırdığım bu kentten Yorulsam da bir daha binmem o trenlere Kimse karşılamasın istasyonlarda beni Kuşsuz bir kent gizli uzayan saçlarımda Aşktan ve anılardan bir avuç külüm şimdi Ardımda usulca akan küçücük sular Bir onlar uğurluyor varacağım ırmağa Sözüm yok işte yüzüm işte akşam Sesimde anıların sessizliği Sonunda bir soru gibi kaldım yine kendimle Kentin kırık aynasında eksildikçe düşlerim Söyle benim ömrüm bu kente uğradı mı Sahi ben hiç ömrümü kendime yaşadım mı |
Hüzünler...
Düşüncelerimin en ağır yolculuğu onlar.. "Hep hakim olurlar bedenime,yüreğimin en can alıcı noktasına yerleşirler..Zarar verirler düşlerime,umularında bile olmaz..Sadece sıcak nefesini solurlar yüzüme bencilce.." Hüzünler... Linç ediyor yüreğimi konuştukça.. Konuştukça,düşlerim karanlıkta yüzer usulca... Susacaksın... Yutkunacaksın... Ama konuşmayacaksın… "Seni ve beni düşlerin ipine asıyorum..Düş’üp kırılacaksa eğer,bu uğurda kırılıp parçalansın her şey …Şunu bil artık..Konuşamıyorum hüznümün karşısında..Gözlerimde maziye çalan yaşlar birikti..Bu nem yavaş yavaş çürütüyor seni ve beni.." Sana bir kelime daha sunamıyorum.. Boğazıma ilmek ilmek dokunan hep aynı his,aynı hüznün siması ve aynı hüznün bitik yüzü.. Bırak artık.. Bırak ki! Hüznün girdabında esir kalsın yüreğim .. Suskunluğumu kusmak istiyorum .. Haykırırcasına bir suskunluk içimdeki.. Bağırdıkça ses çıkmıyor,ses çıkmadıkça bağırıyorum.. Gözlerimden birkaç damla daha düşüyor.. Düşüyor... Düştükçe ölüyor.. Cesetleri ise hala sıcak koynumda.. Baksana.. Dokunsana.. Yeter artık,yeter...! Konuşsana...! |
Gitme
Gitme figan düşer denizlere sular çekilir yağmur yağmaz vahalardan kirpiklerime bir rüzgar hıçkırır tenhada, bir dal kırılır boynunu büker sabah kervanları kelebekler ölür gitme bir yıldız küser göğüne, içini çeker bir çocuk şaşırır yönünü rüzgarlar bütün pınarların suyu çekilir solar nazlı çiçekleri kalbimin, üzülürüm gitme öksüz kalır içimdeki imge dağları saçlarını öpen seher yeli, çoban yıldızı bir daha turnalar geçmez, bülbüller ötmez çiçekler açmaz bahçemde ah be gülüm Gitme acılara mahkum olur yüreğim ardında fırtınalar kalır, ayrılıklar, anılar, yanlızlıklar boynu bükük aşklar, gözü yaşlı şarkılar alışamam yokluğuna, yokluğun ölüm gitme içimdeki bütün vagonlar devrilir bir kar yağar istasyonlara, üşürüm gel gitme sevgilim terketme beni umutsuz çaresiz bekletme beni gitme bütün ormanlar ateşe verilir kuşlarda gider bu kent de, ölürüm gitme kal menevşeler açsın dağlarda sevince dönüşsün gökyüzü iki çığlık arasında bırakma beni ah gülüm yokluğuna alışamam yokluğun ölüm. Nuri Can |
SENI ARIYORUM
Bu şehrin bütün sokaklarına sinmiş yalnızlığım Sensizliğin köşe başındayım Avuçlarımda kırık dökük pişmanlıklar Avuntusuz çıkmazlara doğru yürüyorum Bütün umutsuzluğuma inat Yine seni arıyorum... Dudaklarımda bildiğin o ıslık Sokak lambalarına sığınıyorum Hafiften bir yağmur ağlıyor benimle Bir deli rüzğar saçlarımda Yalnızlıktan üşüyorum Bulamayacağımı bile bile Yine seni arıyorum... Anlatacak nelerim var bir bilsen Içimde ihtilaller kopmuş Kendimi sürgüne verdim Mutluluğum çoktan iflas etmiş İtiraza hakkım yok biliyorum Beni savunmak sana düştü Seni arıyorum... Yarım kalmış şiirlerim gibisin Yaşanmamış çocukluğumsun anılarımda Öylesine eksiğim sensiz Öylesine sahipsiz. İşte bütün umutlara havlu attım gidiyorum İçinde geç kalmışlığın çaresizliği Çocuklar gibi ağlıyorum Ve gel gör ki her damla gözyaşımda Yine seni arıyorum... Ahmet Selçuk İlkan |
Kar
Karlı bir akşamdı ankara'da; Son kez elele yürümüştük, Bitmesin istediğimiz yola. Kısacık beraberliğimizin bütün anılarını sığdırmıştık. Yazarsın bana demiştin. Bende yazarım sana sık sık. Ağlıyordum.... Sen görmeyesin diye kaldırmıyordum başımı. Elimi daha sıkı tuttun, Anlıyordun.... Bu ayrılığa dayanmıyordu kalbim, Öğrettiğim çiçek adlarını unutma dedin, Kelebekleri kitap arasında kurutma, Sık sık fotoğraf çektir, yolla bana, Kitaplarım sana emanet, İncitme kimseyi, kin büyütme kalbinde... Beni bekle... Yol bitti, gidiyordun artık; Sokakta gördüklerimi, filmlerdeki aktörleri sen sandım bir süre, Kin büyütmedim kalbimde söz vermiştim sana diye, Kitaplarını okudum, kelebeklerine dokunmadım, Öğrendiğim çiçek adlarına yenilerini ekledim, En çok fesleğeni, çoban heybesini, akşam sefasını sevdim. Seni beklerken çok şey öğrendim, Yolunu gözlediğim, sevdiğim ilk adam... Nasıl olsa bulacaktır diye, her görüşümde aynı sesle seslendim Uçak, babama selam söyle! Beni kötü rüyalardan uyandıran sevdiğim ilk adam... Bir bilsen seni nasıl özledim... Kar yağıyor şimdi, otuz yaşım bitti, Kitapların bende, kelebekler gibi kar taneleri, Kendi yolumda yürürken hiç unutmadım o cümleyi; Selamını aldım babacığım, Kin büyütmedim kalbimde.... Küçük kızının gözleri hala senin çiçeklerinde. Uçak, babama selam söyle! Uçak, babama selam söyle! İclal Aydın |
Bir Gün Uyanacaksın Serin Sabaha
Bir gün uyanacaksın serin sabaha İşe gitmek gelmeyecek içinden Yalın ayak vuracaksın kendini sokaklara Ruhun çıplak Yüreğin çıplak Düşüneceksin zamanı Zaman geçiyor Sen özlediklerinin içinde kaybolmuş Kaybediyorsun Kaybolan özlemlerinde kaybediyorsun kendini Derin bir ah düşecek çıplak yüreğinden Bir ah düşecek çıplak ayak izlerine Sokak taşlarının arasına dolacak isyanın Bir gün uyanacaksın serin sabaha Her şeyi ardında bırakacaksın Atacaksın kendini bir sahil kenarına Dalgaların sesine vereceksin kendini Yalnızlığında bir sevinç kaplayacak ruhunu Yalnız olmadığını anlayacaksın Sana dokunan dalga sesinde sen olacaksın Bakışlarına dolan mavide sen olacaksın Ardında kalanların kalabalıklığında kalacak yalnızlığın Dalgalar aşkı fısıldayacak Uzun süredir ilk kez yüreğin duyacak bu kadar derinden İlk kez ruhuna ulaşacak aşkın sesi Anlayacaksın özlemişsin yaşamayı Özlemişsin yaşamayı yarını düşünmeden Özlemişsin aşkı Bir yaşayamadıklarını düşüneceksin Yaşadığını sandığın şeyleri düşüneceksin Bir de yaşamak istediklerini Özlemlerini düşüneceksin Dalgaların sesi bastıramayacak isyanını Bir derin ah dökülecek çıplak ruhundan Bir ah dökülecek çıplak ayaklarına Denize karışacak isyanın Bir gün uyanacaksın serin sabaha Geceden kalan bir rüyanın kırıntılarıyla Teninde emanet ürpertilerle Atacaksın kendini bir ormanın içine Ormanın sesleri dolacak ruhuna Sevişmeleri anacaksın Uzak bir ülkenin yitik şehrini anar gibi Yeşil bir yaprağa dokunacak parmakların Bir çiğ damlası düşecek Kolundan akacak parmaklarına Dudaklarına gidecek ellerin Bir ıslaklık kalacak dudaklarında Aklına yitik ******* gelecek Dudaklarının prangaladığı öpüşlerin ıslaklığını anacaksın Ruhuna değmeyen dokunuşlara düşecek aklın Sevişmeyi ne kadar özlediğini anlayacaksın Bir ah düşecek kurumuş dudaklarından Bir ah düşecek çıplak ayaklarına Ormanın yüreğine karışacak isyanın Bir gün uyanacaksın serin sabaha Yatağındaki soğukluğa gidecek aklın Ayaklarına vuran ağırlığı tutacaksın Özgürlüğünü anacaksın Çok eskilerde kalan bir çocukluk anısı gibi Özgürlüğünü özlediğini anlayacaksın Gözlerindeki ışıltıyı özlediğini anlayacaksın Çocuksu kahkahanı özlediğini anlayacaksın Yakmayı özlediğini anlayacaksın Yanmayı özlediğini anlayacaksın Baktığın her nesnede Kendini görmeyi özlediğini anlayacaksın Doğrulacaksın yavaşça Bakacaksın odandaki eşyalara Yabancı gelecek her şey Anlamsız gelecek bütün çabalar Bir ah dökülecek beyaz çarşafına Özlemlerin büyütmüş isyanını Bir karanfil açacak ahlarının düştüğü yerde İsyanlar çiçek açtırırmış, anlayacaksın Veya erteleyeceksin kendini yaşamayı yeniden Dün ertelediğin gibi Ve daha önceki gün ertelediğin gibi Ya da koparacaksın kendi isyanından yeşeren karanfili Takacaksın göğsüne kırılan prangaların müjdesi gibi Yaşayacaksın aşkı Yaşayacaksın özgürlüğü Yaşayacaksın yeniden kendini Anlayacaksın bilmediklerin bildiklerinin içinde gizli Ve anlayacaksın cesaretin korkularının içinde Ve anlayacaksın, özgürlüğün sadece senin elinde…. Gassan Satar |
ѕєи вαѕκαѕỉиα ѕєv∂αℓỉ вєи ğσиυℓ∂єи уαяαℓỉ ζσя вє ğυℓυм вυиυиℓα уαѕαмαѕỉ нєя ğυи σℓмαζ ∂ỉуσяυм
¢єζα κєѕỉуσяυм ğσиℓυмє ѕσζ ∂ỉиℓємỉуσя υмυтℓα υуαиỉуσя уєиỉ ğυиє вєи вỉяακѕαм вυ υмυт тυтσуя уακαмỉ ğσζℓєяỉи ğσζℓєяỉи ѕαиκỉ вєиℓỉğỉмє κєℓєρ¢є ∂ỉℓỉмє κỉℓỉт vυя∂υм ѕακℓα∂ỉм уỉℓℓαяѕα ѕυѕ ѕυѕ ∂ỉує αмα уєтєя єζỉℓỉуσя αятỉκ вυ αѕκỉи ¢єи∂єяєѕỉи∂є ỉтỉяα₣ є∂ỉуσяυм ỉтỉяα₣ є∂ỉуσяυм ğυℓυм ѕєиỉ ¢σκ ѕєvỉуσяυм |
Sen ki ilk vazgeçemeyişim, ilk kıskançlığım, İlk ömrüme yazdığım,uzaklardan sevdalandığım, Kızdığım, affetmediğim, affedemediğim. Olmayacak bir duaya amin demek gibi sevdiğim , Hep geç kaldığım. Saatini şaşırmış dönüşlerin bir anlamı yok. Şimdi sen geç kaldın. MasaL bitti.. Elde Var Hüzün.. |
Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu
Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim Biri vardı ağlayan *******ce Biri vardı sana tutkun; o bendim Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük En solmayan güller açtı içimde Ömrümü değerli kılan bir şeydin Sen benim boz bulanık gençliğimde Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya |
Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne
Tuttum, ta içime oturttum seni Aldım, okşadım saçlarını, öptüm İçtim yudum yudum güzelliğini Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette Bendeydi özlemlerin en korkuncu Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan, Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu |
Bir çizgiye vardım seninle beraber
Ve bir gün orada yitirdim seni Ben seni sevdim mi? Sevdim.... |
Sus birtanem sus Sakın sevmedim, sevmiyorum deme.. Ümidim kalsın hiç olmazsa elimde. Bırak hayallerim aynı kalsın! Değiştirme onları, değiştirme.. Ne yaptım sana birtanem? Bir selamını bile esirgiyorsun... Gülümsediğimde hafifçe gülümsesen ölür müsün ? Resmini yaptım biliyor musun birtanem.. Sana o kadar benzedi ki... Buruk buruk gülümsüyor o hiç olmazsa. Onunla konuşup, onunla dertleşiyorum. *******i ona iyi******* dileyip yatıyor, Sabahları ona günaydın diyerek kalkıyorum.. Anlayacağın tam bir deli oldum sayende.. Geçenlerde gözüme bir söz ilişti "Bir insanın kapının kapandığını anlaması için, Kapının çarptığını duymasına ihtiyacı yoktur." Gerçekten böyle mi birtanem ? Kapı çoktan çarptı da ben mi duyamadım ? Ama sen yine de sus! Sevilmediğimi, sensizliğimi, yalnızlığımı, kimsesizliğimi Asla ve asla bilmeyeyim. Sus birtanem sus! Seni öyle sevdim, öyle benimsedim, Öyle sevdim ki Sensizliği hazmedemem |
usulca uzat dudaklarını!
çiseleyen yağmur; elifine kar, elifine yar gibi... usulca uzat dudaklarını! susayan toprak; ölümüne sevda, ölümüne kor gibi... usulca uzat dudaklarını! efildeyen yaprak; dürümüne karanfil, dürümüne bal gibi... usulca uzat dudaklarını! bitmeyen dua; güzeline el, güzeline nur gibi... usulca uzat dudaklarını! çeliklenen demir olsun dudaklarımda; bir ben bükeyim, bir ben bileyim tadını... |
Tarar gibi parmaklarım saçlarında..
Sevgiyle tuttuğum başın avuçlarımda; Kendime çekip alnını usulca öpüyorum. İşte, karşımdasın diyen yüreğimle!.. Gözlerinin ta içine dalıyorum; Gururumsun dercesine… Sonra burun ucuna dokunur; Dudaklarımdan bir öpücük, konar sevgiyle. Yıllanmış bir özlemle yumuluyorum; İhtirasımın isyanındaki dudaklarına… Özlemine yandığım aşk; Bitiriyorum artık özlemleri Göğsüme çektiğim başını, Yüreğime doğru bastırıyorum; Ayrılığı önlemek istercesine, Ayrılmamacasına sıkıyorum . Kollarımla sarıp, yüreğime lehimliyorum seni; Bir özlem daha yaşamak istemiyorum |
Dalgalarına kapılıp sürüklenmek bir sal gibi ufka doğru, ...
Bu yüzden *******e gizlerdim gözlerinin eşsiz ışıltısını. *******i ise dizelere gizlerdim sonra, Saçlarından yola çıkardım sessizce, Uzun ve yorucu bir yolculuk olurdu parmaklarıma, ... Yumuşak dokunuşlarda alevlenirdi dudakların, Dudakların İzmir! ... Dudakların Ankara! ... Dudakların İstanbul! ... Dudakların içimi ısıtan bir masaldı kendimden dinlediğim, Gizlediğim, ... Bütün bir gün seni seyredebilirdim, Gözlerin gözlerimde yankılanırdı, Gözlerim sessiz çığlıklarla gözbebeklerine koşardı, Kaybolurdummm içinde! ... Her defasında çekip çıkarırdın beni sen, Acının derinleştirdiği dipsiz kuyulardan. Beni 'SENİN'leştirirdin! ... Dudakların ateşşş! Dudakların volkan gibi yakardı. Ruhum yükselmek isterken ölüme, Her defasında beni çeker sen alırdın, Dudakların alırdı beni! Gözlerin alırdı! Benliğim olurdun! Yüreğim olurdun! Gökyüzünden sanki bir parçaydın sen. En güzel maviden kesip almıştım seni. Söküp almıştım tahta saplı bir hançerle kalbini, O günden beri ben, ... Sonsuzmuş gibi meydan okuyup her kıyamete, Dilek yerine seni tutmuştum yıldız geçişlerinde. Her seni dilediğimde daha çok senin olmuştum. Uzaklardan, ... Çoook uzaklardan, ... Nehirlerden bir şarkı mırıldanıyor yalnızlık... Şu an soğuk *******den biri, Soğuk ve bir o kadar da sensizlik dolu, Saçların, Ellerin yok yanımda, ... Sensiz ölüm gibiyim! ... Gözlerinin dokunduğu her yer, Ama heryerrr..., Acıyooor bebeğimmm. Biliyorsun sensin silemediğim aklımın en uzak köşelerinden. Sen gittin ve mutluluk ta kalktı tedavülden. İçimde öldüğün günden beri, ******* uzun, ... Geceleeer, sonsuz düşler, ... Ayrılan ve bir daha hiç birleşmeyen eller, Bir gece, ... 'küçük bir hikayeyle biten', Ölümsüz sandığımız sevişmeler, *******den biri, ... Bir son daha istiyor Tanrılar uzaklardan, .. bir son daha! ... Kurban aranıyor sonsuzluğa, ... Kurbaaan! Kurbannn! Gökyüzünden bir yıldız kayıyor, ... Yüreğim kayıyor bir başka galaksilere, Sen kayıyorsun yüreğimle beraber, Sonsuz düşler içinde, ... Dere kıyısındaki taşlar parıldıyor, ... Ve her gece bir yıldızzz! Bir ayrılık! Bir yıldız! Bir ayrılık! Oyyyy! ... Ooooooy! ... Oooooyyyyyyy! ... Kaçamadım işte! Kaçamadım! Kaçamadım sensizliğimden! Kaçamadım! Bu son dansın olsun bensiz, ... Ve, Bu son şiirim olsun sensiz, ... Son defa baksın gözlerim, Dünya ya, Gözlerine, Son defa dizilsin dizeler, Şu bıçkın gönlüme aaaaah! Ahhh ben! ... Kaçamadım sensizliğimden! Kaçamadım! Kaçamadım! Bu son dansın olsun bensiz, ... Ve, Bu son şiirim olsun, Olsun, Sensiz, Sensizzz, ... Ben adını yazdım cennetimdeki kulübeme, ... Ben seni yazdım, Ortalığı kasıp kavuran gönlüme, ... Ben seni yazdım gökteki meleklerin yerine, ... Ben seni yazdım, Seni yazdım, OOOOOOOOOOOOF! OF! ... |
aşk,dokunmayı bırakabilir yorgun bulut gibi süzülebilir sigaramdan öksüren duman.. beni bir pembe dudak vurabilir, uyandırabilir kurşun -bir kuşu uykusundan.. melekler(de) inanmayabilir.. her şey akabilir siyah pelerinin kıvrak belinden.. kalpleri lime lime edilmiş fosforlu bıyıklar yanabilir kibrit alevinde zehir gibi ayrılık, seni de vurabilir beni de… dudakların dudaklarıma düşmeyebilir üşümeyebilir çırılçıplak şiirler şiirler çırılçıplak olmayabilir -ki ben şairsem şairler satır aralarında dilenmeyebilir aşka zımbalanmış ağızları.. gölge gibi duruşun cılızlaşabilir kopuk ruhun, seni de öldürebilir beni de.. |
Dünyadaki tüm çiçekler, demetlenmiş sen olmuş,
Sen'den yana tüm dilekler, kentlenmiş ben olmuş, Garip bir kalp çarpmış amma, yarım yarım yıllarca, Ben'den başka ne bir duyan, ne de bir bilen olmuş. Veli Bostancı |
Seneler gecti senden,
hic bir haber yok!.... Hic,mi özlemedin beni?... Hic,mi Aklina gelmem?... Özünü,közünü,sözünü unuttun!.... Hayattamisin" tas"kalblim,nerelerdesin?... Kalbinde, sevgiye yer vermezmisin?.. Sevenler affeder,sen affetmezmisin?.. Nereye kadar gider bu kin,artik bitsin!.. Nerdesin"tas"kalblim,nerelerdesin?.. Nefret,li gecmisine, Yagmur hic yagmazmi?... Kin bürümüs gözlerine, Hayalim hic gelmezmi?... Dondurdugun yüregine, Dokunsam erimezmi?.... Ey buz kayasi,kara vicdanlim!.. Yasiyormusun" tas" kalblim,nerelerdesin?... Sevim Şahin |
Seni istemeyerek üzdümmü canım Kırdımmı yeni yeşeren kalp fidanını Umutların tükendi bittimi yoksa Bir kalemde bugün sildinmi beni Bana aitsin dedin ya hani Demek isterdim senden başkası asla Söyleyemediğim için kızdınmı bana Ne olur üzdüysem affet beni Kelimeler tükendi konuşamadım Beynimde dans eden sorular varken Özgürce aşkımı yaşamalıydım Hatalıyım canım affet beni Özlem Pala |
Beni
Bende arama. Ben Bende Değilim... Ben Sana kavuşmak için Denizlere dökülen Küçük Bir Nehirim... Dünya Sağdan Sola Dönse... Gökyüzündeki Yıldızlar Yerlere Dökülse... Bu Senin için Bir mahşer Günüyse... Ben Sana Yine Gelirim... Salma beni Gündüzleri olmayan, Sokaklara... Bak, Aklar düştü Şakaklara... Hasret içimde Kanayan bir şarkı, Olsada... Ben Sana Yine Gelirim... Kar yağıyorsa , Dışarda... Yoksa üzerinde Eski Bir Hırka... Senin için Nefes alıyorsam Başka bir Diyarda... sana Koşup Ben yine Gelirim... Şanal Öztop |
HayaT Seni Benden Uzağa Savurdu!
ZamanLa aLı$ırım yokLuguna Diyordum Sevgim artar özLemim yüceLir ama aLı$ırım Diyordum.. Hayat Seni Benden Uzağa Savurdu! aLı$amadım... yüreGim Her Sen Dedikçe Sabret Bugünü de AtLattık bugünde O'nSuz Geçti Ama Bugünüde AtLattık Dedim Ona.. aLı$amadım... yüreGimi Ne Kadar Sustursamda .. Beynimi Senden Ne Kadar uzakLaştırmaya çaLışsamda oLmadı, oLmadı Canım.. aLı$amadım... o günden Bu yana attıgım her adımda aLdıgım her nefeSte Sen Sadece Sen Varsın Bitanem! Ne EyLüL'Ler geçirdim Sensiz Ne Soguk *******. Seni Çok Sevdim ya Soğuk Donuk Dayandım i$te ama; aLı$amadım... Hayat Seni Benden Uzağa Savurdu! eLLerini Bırakmamak Üzere Tutucagım o günLere.. Seni Seviyorum.. |
ne gİtmeler tÜketebİlİr sensİzlİĞİ, ne BekleyİŞler Getİrİr Senİ Bana... bİr HÜzÜn TÜrkÜsÜdÜr Durmadan Çalan, bİr Ayriliktir, durmadan Kanayan... kalem AĞlar,yÜrek AĞlar,gÖz AĞlar... aĞlayiŞlara TercÜmandir Parmaklar... yazar...yazar...yazar... hİÇ Durmadan Bikmadan Senİ Yazar... kalemİn GÖzyaŞlarin DuraĞidir Parmaklar... parmaklar Şahİttİr AĞlayiŞlara... İkİ Yİtİk Sevda... İkİ ParÇa Can... İkİ Yİtİk Hasret... |
Unutulduguma degilde, Unutulacak kadar az sevildigime yandim! Ke$ke inanmasaydim okadar, ucmasaydim gokyuzunun en tepesine.. Yikmasaydim kumdan kalelerimi bir UNUTAN icin! Ke$ke yagmur olup yagsaydim, firtina gibi esmeseydim bo$ yere! Bu sevdaya umut baglamasaydim,hayat kaynagimdir diye! Bana $imdi maziye daldigimda bukadar aci veren bu a$ka, Tutulmasaydim ke$ke delicesine! Unutamamaya degilde, Unutmayacak kadar cok sevdigime yaniyorum $imdi.. Degermiydi bukadar cok sevmeye? Bilmiyorum.. Ama unutulduguma degil.. Unutulacak kadar az sevildigime yandim! |
Kimsesizim sen gideli
Uzak diyarlara umutlarım çoktan göçtü gitti Mewsim hazan… Bir turna kanadında götürdü mavi düşlerimi Yüreğim yalnızlığın eksilerinde donuyor Özlemin sıcaklığı dereceler sığmıyor Bir masum bakış kaldı gözlerimde senden geride Ne gece bitiyor ne ******* sabahı bağlıyor Doğmuyor güneş yokluğunda Kaldım ayrılığın ayazında Susuyor sewda türküleri Bir ateş yanıyor bağrımda Sewdamın acısı yakıyor boğazımı Acıtıyor hüzün bir yanımı Ellerim üşüyor içim ürperiyor Uykular nicedir kapımı çalmıyor Ve rüyalara dalmıyorum yokluğunda Renklerim de soldu… Tenimde… Maviler gitti Bilirsin tutkunumdur mawiye birde sana Oda bana sırtını döndü küstü Kalmadı artık sewimli hiçbir şeyim Sewimsiz yoluğunda Seninleyken huzur weren her şey Yokluğunda beni sıkıntıya sokuyor Seninleyken sahip olduğum büyün duygular Öksüz kaldı boynu büküldü Her şey dağıldı Bişiylerin kırıntısı duruyor şimdi yüreğimde Mutsuzlukla yeni tanıştık Ve iki samimi dost olduk Yokluğunda benden hiç çıkmıyor Gözyaşlarım sular seller gibi boşalıyor Hesapsızca hazırlıksızca yakalandığım Bu ayrılık felaketinden Kurtulamıyorum… Sadece çabalıyorum çırpınıyorum Oluruna bıraktıkça Daha çok yıpranıyorum Derman arıyorum bekliyorum Ama daha çok acı çekiyorum Bir umman sanki bu sewda Ve ben kapılmış gidiyorum Tadını alamıyorum hişbir şeyin yokluğunda Ne katran karası çayımın tadı war Ne kır gezilerimin NE kokladığım beyaz güllerin kokusu aynı Nede izlediğim sinemaların Sanki çayım seninle tatlıydı Sanki kırlar seninleyken başka baharı yaşardı VE çiçek kokuları sanki tenine karışırdı Şimdi her şey anlamsızlaştı Yokluğunda içim acıyor Bir yangının ortasında Bir denizin tam kıyısında Bir filmin en can alıcı yanındayım Hani bir hareketle yanacak Hani bir adımla denize düşecek Hani filmin ortasında gözyaşlarına boğulacak gibi Yani yaşamla ölüm arasındayım Ya dön gittiğn yerlerden Ya da ben kaybolacağım yokluğunda…. |
Senmiydin o gelen uzaklardan
Yoksa sadece hayalinmiydi Yine ucup gidecekmiydin acaba Yinemi kaybolacaktin gözlerimden Tam yaklastigimi zannettigim an Yinemi bulutlara karisacakti gölgen Ne zaman yaklassam sana Ya bir yagmura özenip; yagmur oluyorsun Ya bir hayalinden pesinden kosturup gözlerden kayboluyorsun Yada bulutlarin maviligine aldaniyorsun Özledigimi bilmiyormusun seni Neden yok oluyorsun geldigin an Yoksa sen hic gelmiyormusun O gelen sadece hayalinmi Belkide ben cildiriyorum Senin sevgin cildirtiyor beni Benimle oyunmu oynuyorsun Gel artik ne olursun Benide al artik yanina Sana kavusmama izin ver ne olursun.. |
Aklımda bir tek sen vardın, hava çok soğuk, ben hiç tanımadığım duygularla bilmediğim bir sensizliğe yürüyordum adım, adım. Aklımda gidişinden geri kalan hüzünlü hava, gözlerim bulutlu dilim lal. Aklımda bir tek sen, hece hece sayıkladım ismini. Sayıkladıkça arttı hasretim, arttıkça susadım sana , susadıkça gittin benden, sen gittikçe yavaşladı adımlarım senden, gitmekten korkar oldum , aklımda bir tek sen. İliklerime kadar işledi sensizlik. Soğuktanda soğuktu ayazdan daha ayaz, adımlarımı seyrettim, bir sağa bir sola yalpalıyordu. Ya sen nerelerdesin! Adımı anıyormusun? bütünüyle söylemesende olur, tek harfini söylesen yeter. Yormasan kendini bana gelmekle beni düşünsen. O da bana yeter, aklımda bir tek sen varsın, yeşil gözlüm. Tüm mevsimleri geçirdim sensiz, kuşlar göçtü tekrar geldi, ama ben seni hiç terk etmedim, hiç geçmedim sevdamdam, aklımda bir tek sen, dilimde sen , kalbimde sen. Biliyorum yine hiç sebepsiz çıkamıyorum işin içinden. Söylemek istemediğin sözler dilinin ucunda sanma ki fark etmiyorum. Hani biraz tutmayıp bıraksan kendini hepsini vuracaksın. Zor duruyorsun. Ya da doğru kelimeleri arıyorsun halâ. Yok, boşuna arama. Sevginin arkasında bıraktığın her hece kaybolmuş. Derin bir kuyuda onlar şimdi; ulaşılmaz , karanlık , dipsiz. Bırak orda kalsınlar. Onlar çirkin. Dokunsan; elini, dilini yakarlar. Canını acıtırlar, benim gibi. Yüzünden, gözlerinden, dudaklarının titremesinden anlıyorum ne kadar zorlandığını, Senin olmayanları bırak, kendi kelimelerinle ulaş. Haydi söyle! Bağır,çağır,haykır ama kızgınlığını yüreğinde saklama ne olur. Gözlerini kaçırma gözlerimden. Büyütme her şeyi hemen şimdi söyle şimdi. Aklımda bir tek sen yüreğimde özlem. Doğru değil bu kadar uzak olman. Kendini uzaklara vurman. Zaman yetmezmiş gibi, bir de araya mesafeler koyman. Yollar, sınırsız değil bilmelisin. Boşuna bu kaçısın. Alıp kendini başka yerlere götürmen yeterli değil. Doğru değil parçalaman. Kabul et bunu. İçin böyle istemiyor, fark et,anla. Aklımda bir tek sen kalbimde hüzün. Ben bekleyebilirim haftaları, ayları, mevsinleri, hatta bulduğun yeni limanından geri dönüşünü ilk değil ki zaten. Papatyaların, ıslak çimenler arasından boy atmasını. Evet, ben önce şiirler söyleyebilirim. Doğru kelimelerin peşinde, ben küçük adımlarla dolaşabilirim. Evet ben de bulduğum ilk aydınlık günde, ilk serin geceyi bekleyebilirim sevdiğimi anlatmak için. Ben yüreğimi nadasa bırakıp bir süre, bir başıma labirentlerinde dolaşabilirim hayatın. Ama bunu yapmıyorum.Yaşam, bunun ardından geliyor. Adımlarım böyle daha sağlam. Buna inanıyorum, bunu yaşıyorum. Seviceksen zamana inat şimdi sev. Aklımda bir tek sen...... |
Bu gece çok içim acıyor Hayat bu kadar acımasız olmamalı Senin içindeki hüzün ve Acı benide yaktı Gözlerimden akanlar durmuyor Biliyorum istemiyorsun akmalarını Ama söz geçiremiyorum Sen benim için çok değerlisin Benim canım kanımsın Sakın sakınn üzülme.. Yıldızlara bak Onlardaki ihtişamı görüyormusun İşte o yıldızlar gibisin Yüreğinin ağlamasına izin verme Bilki o yürek ağladıkça benim yüreğimde ağlar... |
Hep geç kalıyorum hayata…
Akrep yelkovanı değil, ben zamanı kovalıyorum Kelimeler güçlükle çıkıyor ağzımdan Su damlalarını avucumda biriktirmeye çalışıyorum Seher vakti geç kalıyorum kuş cıvıltılarına Sokağa çıktığımda, yağmur çoktan bitmiş oluyor Ne zaman radyoyu açsam, şarkımın son melodisi Ne zaman denize koşsam mavi, gri oluyor Hep geç kalıyorum hayata… Ay’la dertleşmeye başlasam, güneş doğuyor Güneşime baksam, yakıp kavuruyor Bir çiçek alıyorum elime, kokusu gitmiş Ağaç diyorum, çoktan yaprak döküyor bile “ oysa yeşil, benim en çok sevdiğim renk o bile ebruleşmiş “ Birisi düşse gönlüme, kayıp gidiyor sessiz derinliklere “ gecenin en parlak yıldızı kayıyor içime “ Tutmaya çalışsam bir köşesinden çoktan mazi oluyor SEN diyorum; sensizlik geliyor ardından BEN diyorum; yalnızlık bakıyor arkamdan BIRAKIN diyorum; ilk terk eden umudum oluyor “ oysa en sevdiğim kelimedir, ümit “ Birileri benden önce davranmış…O'nu bile almış… İnatla kovalıyorum, inatla yaşıyorum Ama hep sonradan…hep zamansız… Hep geç kalıyorum hayata, hep geç Bahara geç, sevgiye geç, şimdi de sana geç… İyisi mi sevgili sen beni boş geç… |
şu an elimden başka bir şey gelse, emin ol onu yaparım. bir yol olsa duygu ifadesi için bundan başka, emin ol onu da denerim. elimden gelen değil, yapılabilecek olanların sınırıdır hep ulaşmak istediğim. amaçsızca gülmek, kurumaksızın ağlamak, susmaksızın haykırmak ve belki bir anda ölmek. tek olmak senden kaynaklanıyor bebeğim, benden değil. eşsizliğin ayırt edici karakteristik olduğu için, karışmıyor sana ait olan hiç bir şey başkalarına, başkalarınınkilere. kokunla bir ömür yetinirim. sen sadece gözlerini kapalı tut yeter ki. derinlerindeki korku canımı alasıya acı veriyor bana, o gözler açık kaldıkları sürece. ellerinle yetineyim ben, varsın sevişmeyelim. git artık hadi. dayanamıyorum senli *******e. sensizlikten daha fazla acı var. |
Bir Yürek Vermeli... İnsan bazen vermeli, almak için... Bir yürek vermeli önce, bir gönül O yüreğe sevgi vermeli, dostluk vermeli Umut ekmeli o sevgi, dostluğu büyütmek için Bir hayat olmalı; iki kişinin paylaşacağı bir ömür için Zaman vermeli, anlayış vermeli İsteklerine gem vermeli... Bir ömrü paylaşmak için, iki kişilik sevgi vermeli Dürüstlük vermeli saygılarını vermeli Bazen ödün vermeli prensiplerinden... Bazen sıkılmalı başkası için, İstemediği şeyleri yapmalı paylaşmak adına hayatı Biraz da cesur olmalı adım atmak için Verdikten sonra beklemeli, almak için Sabırla, umutları soldurmadan beklemeli Bekleyişin hazzını tatmalı Vuslatı arzulayarak, özlemlere umut ekmeli İnsan vermeli önce kendisinden Sonradan almak için... |
Bir yol var önümde, ikiye ayrılmakta, yol durmuş beni beklemekte, böyle zamanlarda tek soru var; gitmek mi kalmak mı? tut ki kaldım sende bu birinden gidiş değil midir tut ki kaldım sende bu senden birini göndermek değil midir? gitmek dedim, gittiğimi varsaydım, bu koca şehirde beni saklayacak bir yer bulunur mu? ya ben nasıl sığdırırm bu yüreği bedenime? gitmek dedim,gittiğimi varsaydım, aklım hep "geri dönüş"lerde kaldı.. |
Ta uzağımdan,bi nefesinle
Darmadağındır saçlarım Ayazını kesip ellerinle Toplarsın darmadığınıklığımı usuldan Binbir dua ve melekler eşlik eder Bu mutluluğa Ve ikimiz de derlenip toplanır Sonsuza susarız.... |
Uzaklarda bir adam sevdim
Kendimin ne yanına dönsem onu anlatırdı Ömrümün ne yanına kaçsam onu tutardı. Adı neydi? Umudumun içinden geçti. Adı neydi? Gri, dumanlıydı gözleri Kor parçaları gizlenirdi derinlerinde Öptüğümde dudaklarımı yakardı gözleri. Sevdiğinde gün batar gibi Sevdiğinde akşam gibi bakardı. Çocuktu gözlerinin külleri Özlediğinde yetim gibi bakardı. Uzaklardan bir adam sevdim Beni ıssızlığına aldı. Adı neydi? Her sesi hoşça kal der gibiydi Her bakışı bırakma beni |
http://img106.imageshack.us/img106/6...e280li5eb4.gif
Ve bütün perdelerini aç, Ve bekle gelmeyecek sevgiliyi. Bütün ihtimalleri sonuna kadar kullan, Umutsuz harflerle umutlu tümceler kur, Ve yaşamak gibi anla her şeyi. Biraz da kendini anla. Kalbim; Sana kanamak yakışır... Mazideki anılar kadardır gözyaşları, Ve hatıralar kadardır kan damlaları, Bir gün kanamaz,ağlamaz olursun. Belki de yorgunluğunla unutursun... Kalbim; Vazgeç bu sevdadan, Kendinden geçmeden... Seven ağlatır mı sevdiğini? Ama seven de sendin,ağlayan da. Hasret ilmeği dolandığında boynuna, An ve an kanayan da, Onu isteyende sendin son arzunda... Kalbim; Yargısız infazları infaz et O seni infaz etmeden... Sendin, Adımlarını delice yoran. Sendin, Gece gündüz ağlayan. Sendin, Sevdayı sevda için yaşayan. Ve sendin, Nefes aldıkça onu arayan, O yoksa yok olan sendin... Kalbim; Zamansız isyanları azad et kendinden, O seni azad etmeden... Bir zemheri sevda için düştün dile Ne gurur kaldı ne onur, Bilki; Cehennem ateşinin odunu o'dur... Kalbim; Yak bu şiiri O seni yakmadan... http://img106.imageshack.us/img106/6...e280li5eb4.gif |
Ben SENİ çok ÖZLEDİM
Ben en çok seni özledim Sana sarılmayı, Sımsıcak kalp atışını Ve ellerimin arasından Akıp giden saçının titreK Tellerini özledim. Ben en çok seni özledim Derinliğinde kaybolduğum Gözlerine ne demeli bilmem. Beni sonsuzluğa sürükleyen Ve ansızın hüzünlerin en çıkmazına iten O derin ve Güzel gözlerini özledim. Ben en çok seni özledim Sesindeki çocuksuluğu, Varlığındaki çoşku ile Kederin o muhteşem yoğruluşunu, Olmadık zamanlarda Olmadık benzetmelerini, Mesela ile başlayan Ve insanın ruhunu okşayan Hecelerinin kelime olmaya Koşuşunu özledim. Ben en çok seni özledim Yorgun bir akşamda Yürürken kaldırımlarda Sensizliği solumayı Ve sensizlikle yürümeyi özledim Ben en çok seni özledim Seni seviyorum Deyişin içindeki seni Ve şiirlerdeki her bir satırın, Sana dönüşünü özledim. Ben en çok seni özledim Yağmur yağarken üzerime Gözyaşlarımı bırakıp gökyüzüne Başka bir yağmurla sana yağsın diye Umut etmeyi özledim… Ben en çok seni özledim Kalbindeki insanlara rağmen Orada sıkışacak bir yer bulmak Ve dışarda kalmamak için yaptığım Çırpınışları özledim… Ben en çok seni özledim Sen, Kimi özledin… |
Hani Bir An Gelir...
Hani bir ân gelir... Ve söylenmez sözler söylenir olur! ..... Hani bir ân gelir... Mutluluk pembe bir ipek mendil gibi savrulur loş odada! ..... Hani bir ân gelir... Bir ân gelir... Hani bir göz bir göze gelir. Hani, öyle bir ân gelir ki; En “gelinmez” yollarla en “varılmaz” yolların, senle ben arasındaki yarda boyun büktüğünü görürsün... Bu yar; iki yâr arasıdır! .. Her yar iki yâr arasıdır! .. Ve üstelik; Yaralar yara benzer, Her yar yaraya benzer! Yar başında duruşum; Yâre nâraya benzer! ... Halbuki gök yerin... Halbuki gök yarın... Halbuki gök yârin içindedir bu mesafelerde! .. ..... Veya gök, mavi bir hançer gibi dalıvermiştir de toprağın içine; şimdi toprak, kendi içindeki koca bir yarayı yâr bilmiş... Kendini parçalayan koskoca bir yar başına türbedar olmuştur! ! ! Halbuki hep... Hep iki yârdır; Bir yar başında duran... ..... Her yar, yâri gördüğüm rüyadır! .. Yolun biri gözlerinden başlar senden içeri gider; diğeri gözlerimden, benden içeri... Bir yar oluşur her yârin arasında kalan boşlukta! .. Ben, yarın bir duvarı olup sana bakarım bu yandan... Sen yarın bir duvarı olur, o yandan bana bakarsın! .. Ve en derinimden gelip en derinine gidebilecek olan yol ile, en derininden çıkıp en derinime inebilecek olan gökkuşağı “bakışlarımızda” kopar! .. Biz, sarılmadıkça... ..... Yarlar kaldıkça yârlar arasında! .. Hani bir ân gelir... Ve söylenmez sözler söylenir olur! ..... Hani bir ân gelir... Mutluluk pembe bir ipek mendil gibi savrulur loş odada! ..... Hani bir ân gelir... Bir ân gelir... Hani bir göz bir göze gelir... Hani bir ân gelir... Bir ân... Bakışlar düğümlenir; Bütün yarlar silinir, Sıra söylenmezlere gelir... |
Susuyorum.
Biliyorum konuşmalar, Acıları yok etmez . Seni bana getirmez. Yalnızca o an için Çığlıktır, yüreğimin Nefes alması için. Ben kaldığım yerde, Gülümsemeyi buz Yapıp, Dudaklarımda eritirken Son nefesime kadar. Senin , Özlemini yüreğine Hapsettiğini, Gözyaşlarını Pınarlarında biriktiğini, Ellerimi tutamayacağın Ellerini, Kanatırcasına sıktığını, Dudaklarında hep İsmim olacağını, Son nefesine kadar, Biliyorum. Susuyorum. Peki,suçlu kim? Bir türlü Bulamıyorum… |
öLüm Müdür YaŞamı Bunca SevdiRen
daha dün söz vermiştim hiç gitmeyecektim kapından özür dilerim aşkım tutamadım sözümü direnemedim gururuma g i d i y o r u m şimdi beni bekliyor engebesi bol yollar düşe kalka yürüyeceğim basacağım bağrıma o koca taşı uzaklaşabildiğim kadar uzaklara gideceğim biliyor musun ilk kez bu kadar üşüyorum hani ateşlenir tenin de için alev, alev yanarken sıtmaya tutulmuş gibi tir, tir titrersin aynen öyle işte mevsim yaz aylardan temmuz ama üşüyorum işte bir gökçe çiçek bir gök rengi mavi bir takvim semavi düşürdü ayaza filizlerimi ve kokusu gitti cesaretimin bilemezdim ki bir şarkının bu denli solduracağını bu denli sökeceğini toprağından kökümü b i l e m e z d i m ah şaşkın ben hadi bakalım iş başına hadi acıyı tatlıya çeviren suflör yeteneğim göster kendini sahnendeyim ey hayat ölüm müdür yaşamı bunca sevdiren yoksa doyasıya yaşayamamak mı ölüme koşarcasına götüren anladım ki ben seni sevdiğim kadar ömrümü bile sevmemişim sabah uyandığında korkmadan aç pencereni şimdi bak olduğum yöne y o k u m değil mi budandı hanımeli kokulu düş ağacın senli öteleri düşlemeyi çok gördüler bana yüreği kara bir gökçe çiçek yalan yüzünü derdi sana uykunun gözlerine sarıldığı gibi sardı seni dillendi o suskun dudakların biliyor musun en çok buna üzülüyorum ve tüm sessizliklerin koynumda g i d i y o r u m. |
Bir haberdi senden beklediğim
Sonrası mutluluk olacaktı El ele yürüyecektik Yaşamımızın kalanında Ben; Mutluluğun resmini seninle yapmış Pembeye boyamıştım dünyayı Tüm güzellikleri, yaşamı Seninle, sadece seninle düşlemiştim Hayallerimde Senli anlarda yaşamış Adınla nefes almıştım Güller açacaktı bahçemizde Kırmızının tüm tonlarında Her gonca aşkımızı anlatacaktı Kahkahalarımız duyulacaktı Açık pencerelerimizden Herkes sevgimizi kıskanacaktı Yıldızlar bize Bizim için dans edecekti her gece Ay ışığıyla oynaşacaklardı _____Nasıl bilebilirdim ki _____Kaderin ördüğü ağları _____Son oyunda _____Başrolü senin oynayacağını _____Ve _____Beni göz yaşları içinde _____Yapayalnız bırakacağını... Haberin geldiğinde İnanmadı beynim İnanmadı sevginle atan yüreğim Kötü bir şakaydı sanki söylenenler Oysa; Baş ucunda durduğum mezarın Avuçladığım altında yattığın topraktı Dudaklarımdan dökülen Sevda sözcükleri değil, dua'ydı Hiç düşünmemiştim Umutla beklediğim haberin Beni sensiz bırakacağını _____Hiç düşünmemiştim _____Yüreğimi benden söküp _____Bedeninle toprağa gömeceklerini _____Ve _____Kaderin bize oynadığı oyunda _____Hatıralarınla avunacağımı... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:44 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.