www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Abdulkadir Kahraman (https://www.cakal.net/showthread.php?t=135362)

GooD aNd EvıL 10-09-2008 06:35 PM

Ruhsuzlara Mesaj!
Seni duyan, dinleyen kim?
Konuş, konuş boşa gitsin!
Duysa bile…anlayan kim?
Konuş, konuş boşa gitsin!
Ömür koşa koşa bitsin!

Nasihatin yüzü soğuk…
Suçluların özü soğuk…
Herkes derki...sözü soğuk
Konuş, konuş boşa gitsin!
Derler: boş ver, yaşa, gitsin!

Bilmeyen, bilmem demiyor
Aç olan az az yemiyor
İhtiras canı emiyor
Konuş, konuş boşa gitsin!
Bir iş var mı, hoşa gitsin?

İyilikten bilmez kimse…
Hor görür, hem sevmez kimse…
Doğruya yer vermez kimse…
Konuş, konuş boşa gitsin!
Yağ yak, yalan döşe gitsin!

Muteber olan riyakar
Sahtekarlık çok can yakar
Yalan nice evi yıkar
Konuş, konuş boşa gitsin!
Kış demeyin kuşa, gitsin!

Sâdıka rağbet eden yok!
Haine kucak açan çok!
Allah’tan korkmayandan kork!
Konuş, konuş boşa gitsin!
Aç, çoğu, dört köse gitsin!

Merhametsiz duygusuzlar…
Vurdumduymaz, kaygısızlar…
Saygı bekler, saygısızlar…
Söz işlemez taşa, gitsin!
Konuş, konuş boşa gitsin!

GooD aNd EvıL 10-09-2008 07:04 PM

Rüya
Bu sabah kalktığımda, yine yoktun yanımda…
özlemin kanıyorken canımda…
oysa, berâberdik bütün gece
Ah bilsen düşlerimde neler yaptık, neler paylaştık seninle…

Yemyeşil ormanlar arasında…
rengarenk çiçeklerle bezenmiş sonsuz çimenliklerde…
el ele dolaştık… kelebekleri kovaladık büyük bir zevkle…

tatminsiz lezzetler bıraktın içime…
mutluluk dolu gülüşlerinle
bu gece…
diz dize oturduk… göz göze bakıştık…
sevginin ve sevincin coşkusuyla...
bâzen sen omzuma yasladın başını…
okşadım saçlarını…
bâzen ben omzuna koydum başımı…
saçlarımda gezdirdin çıldırtan parmaklarını…

ellerimi alıp ellerinle,
öptün sımsıcak öpüşlerinle…
ellerini alıp ellerime,
okşayarak sâkinleştirdim,
sâdece sana has ilgimle…

kendimizden geçmiş halde dolaştık kırlarda
çiçekler koparıp taktım göğsüne
heyecanlandığında destek olsun diye kalbine..

çıktık ve inmeyi istemedik, gökyüzüne
bulutları kokladık…
güneşi kovaladık…geceye meydan okuduk
gündüzü sorguladık…
yâni ben seninleydim…
her şeyimle.
sen benimleydin…
her şeyinle.

Dayanılmaz ve doyumsuzdu…
Rüyada bile, olmak seninle.

seninle dolu zamanlarla işledim
her şeyimi…
seninle ve sevginle boyadım.
ama seni bulamadım yanımda
o mutluluğun verdiği sarhoşlukla uyandım
oldu mu ya, bu yaptığın?
oldu mu ya, aldattığın?
Ağlattığın oldu mu ya?

her seni anışta içim burulur…
acı duyarım
ne olur!
hiç değilse,
acı vermesin rüyalarım! ...

GooD aNd EvıL 10-09-2008 07:04 PM

Rüyada Çağrı
Rüyama girerek her gün, her gece
Özlemin bıktırdı, tez gel diyorsun.
Bitsin şu dargınlık, bitsin işkence
Affeyle, incitmem, söz, gel diyorsun.

Engeller art arda, yalnız aşamam
Anladım, mucize sensiz yaşamam
Sırrımı kimseyle, yok, paylaşamam
Kördüğüme döndüm, çöz, gel diyorsun.

Çığ gibi, üstüme düşer hasretin
Ümit var ol deme, olamam metin
Çekemeye razıyım, ne var mihnetin
Yaptıklarım için, kız, gel diyorsun.

Rahat vermez, kabus dolu sorgular
Vicdanım suçlusun der, hep yargılar
Baş kaldırdı sensizliğe duygular
Asi yüreğimi, ez, gel diyorsun.

Dinle beni, anla çok zor durumum
Vücudum sancılı, felçli şuurum
Tepele, önüne saçtım gururum
Geçemem ben senden vaz, gel diyorsun.

Mutsuzsum, inanma, inkar etsem de
Tehditkar hayalin her an ensemde
İçim yanar hâlâ, söndü desemde
Söndürmezsen sönmez, köz, gel diyorsun.

Dertliyim, dermanı seninle olmak
Kader değil ayrı kalarak solmak
Kararım katidir, yok bıkmak, yılmak
İnan bana, yapmam naz gel diyorsun

GooD aNd EvıL 10-09-2008 07:04 PM

Salıncak
Bindirdiler, elimden tutup bir salıncağa
Zannettim ki, kavuştum; şefkatli bir kucağa!

Çocuklar gibi zevkle dolu sallanıyorum…
Bakışlar çevrilince, mahcup, utanıyorum!

Kapatıp gözlerimi hayallere girdikçe
Uçuyor sanıyorum başımda birkaç serçe.

Kim bilir, belki başım değiyor bulutlara?
Bahar gibi coşkulu içimdeki manzara.

Zincirlerden boşalmış gibi hoş duygularım
Dağıldıkça içimden, çökelmiş kaygılarım.

Yalnız gülmek, oynamak geçiyor hep içimden
Heyecanla dopdolu, korkmadan hiç kimseden!

Doğrusu tatmak gerek yoğrulduğum bu hissi
Kelimeler yetersiz, yaşamak en iyisi.

Fevkalade, kapılmak bâzen bu duygulara
Vermek her türlü derde, sıkıntılara ara.

Filimmiş gibi hayat, hatırat renkten renge
Kaptırmalı kendini insan bu hoş âhenge.

Uçar gibi git, git gel, târif edilmez âhenk
Görülmemiş böyle zevk, sevinç bahçelerine denk!

Gönül dolusu sevinç, göz dolusu hayaller
El ele tutmak için sevgi dağıtan eller.

Her şeyi ile yoksa, ruhumda çocukluğum
Aramayın, sormayın; o zaman ben de yoğum!

Eğer olsaydı hayat, küçücük bir salıncak
Ondan yalnız binenler zevk alırlardı ancak!

Oysa hayat ayrılmaz, parçalanamaz bir bütün
Anlıyor insan, bâzı şeyleri kaybettiği gün!

Gülmek-ağlamak; sevmek-nefret, hep iç içe
Mutluluk, katlanmakla mümkün gözükür, hiçe.

Arayan, mutluluğa er geç erişecek yol;
Yokluğa kavuşmayı cesurca dene bol bol!

Yüceliği kendinden bilme Yaratan’dan bil!
Gayriye rağbet etme; yalnız, tek O’na eğil!

Ruhum bugün gezindi hayli hayallerinde
Uyanınca hiçbir şey bulamadı elinde.

GooD aNd EvıL 10-09-2008 07:04 PM

Savaş Çocuk Anne
SAKLAMBAÇ!

Anne! Anne! Anneciğim neredesin?
sana sesleniyor,
seni arıyorum epeydir.
Niye çıkmıyor sesin?
Neredeysen ses versene! ?
İşin yoksa, birazcık yanıma gelsene.!
Mâdem saklambaç oynamak niyetin,
Ki durum onu gösteriyor.
Peki o zaman,
Saklandığım yeri bilsene Anne!


SÖBE!

Sen gelmeyince bak
Ben geldim, buldum seni
Aman Allah’ım! Bu hâlin de ne?
Anne! Anne! Anne!
Niçin, upuzun hareketsiz
Yatıyorsun yerde öylece?
Niçin öyle çakılmış gibi gözlerin
Ve niçin öyle boş boş bakıyor bana
bakar gibi yabana?
Şimdi oyunun, şakanın sırası değil
Tut elimden, haydi kalksana!


ACI GERÇEK!

Şu kapımızın önünde duran
Tanklar de neyin nesi, anne? !
Söylesene anne!
Bu babamın bana
Getirmeye söz verdiği
Oyuncak tanklar mı?
Tanklardaki askerler
Oyuncak askerler mi yoksa?
Anne! Anne!
Ne olur söyle! Anne!

Enkazlarda, çıldırmış deliler gibi
Kötü kötü bakan adamlar da kim? !
Hiç tanımadığım
Sağı, solu tekmeleyerek
Ve küfrederek kutsal değerlere
Bir şeyler arayan bu adamlar,
Tanıdım anne, tanıdım!
Ülkemize ve üstümüze kâbus gibi çöken
Bu bitmez ve anlamsız savaşı
Başlatan o askerler bu askerler anne!
Anne! Anneciğim!
Babamı, ağabeylerimi
Alıp alıp giden
Ve geri getirmeyen askerler;
Bunlarında kan bürümüş
Kin çökmüş gözlerine.!


ŞAŞKINLIK!

Anne! Anne! Anne!
Ben nerdeyim, sen nerdesin
Gökyüzü nerde?
Burası nere?
Güneş, ay, yıldızlar
Değil niye yerlerinde! ?

Hani, hatırlar mısın anne?
Bize hikayeler anlatırdın;
uyuturken dizlerinde
Niniler söyleyerek
En tatlı sesinle.
Birden canım istedi
Hadi yine söylesene!


MERAK!

Anne! Anne! Anne!
Ben nerdeyim, sen nerdesin
Gökyüzü nerde?
Burası nere?
Güneş, ay, yıldızlar
Değil niye yerlerinde! ?

Hani, hatırlar mısın anne?
Bize hikayeler anlatırdın;
uyuturken dizlerinde
Niniler söyleyerek
En tatlı sesinle.
Birden canım istedi
Hadi yine söylesene!


SON VE SONUÇ!

Bu, senin bahsettiğin melekler mi?
Gideceğimiz yerde
Bütün şehitlerle berâber şehit babam,
Ağabeylerim bizi beklerler mi?
Kelebekler gibi uçan ben miyim?
Yoksa, anne onlar senin söz ettiğin
Cennetten gelen melekler mi?

Oyunumuz yine yarım kaldı seninle
Her zaman ki gibi, anne!
Belki istemeden.
Derdin; günü gelince
ben de gidebilirim belki
babanın peşinden.
Demek ki o gün, bu gün
Ama anne, ama! ?
Düğün günü gibi değil
Mahşer günü gibi bir gün.

Doyası koklayamadan
Doyamadan daha sana
Sevgiye, sevince;
Beni boynu bükük, öyle
Öksüz ve yetim bırakıp gitmek
Haksızlık değil mi?
Bitmeyen, şu ürkütücü sessizliğin içinde.
Ben sensiz ne yapar ne ederim anne!
Haksız mıyım söyle! ?
Doğru mu yaptığın sence?

Bil ki; er ya da geç,
Yine buluşacağız seninle
Cennet dediğin o yerde;
Babam, ağabeylerim
Ve bütün şehitlerle.
Ne olur kucağını aç bekle!
Anne! Anne! Anne! Anne!

GooD aNd EvıL 10-09-2008 07:04 PM

Savaşa hayır
Bu nasıl anlayıştır, bu ne biçim insanlık?
İnsanları sinsice öldürmeyi düşlüyor.
Belli ki, benliğini işgal etmiş karanlık
Haklı-haksız fark etmez; saldırmayı düşlüyor!

Başlarsa tutuşturur her yeri, biter hâyır
Kan, gözyaşı, sefalet; deyin savaşa hayır!

Savaşın ganimeti; ölüm, tükenmez acı
Yeri, göğü bunaltır; şaklayınca kırbacı
Engelleyin ne olur! barıştır tek ilacı
Çıldırmışlar sevgiyi kaldırmayı düşlüyor.

Haklı kim ardında ol, mâsum kim onu kayır!
Kan, gözyaşı, sefalet; deyin savaşa hayır!

Üç günlük ikbâl için, bunca kargaşa niye?
Yakışır mı? Söyleyin! Yara açmak sevgiye.
Etten duvar örün de, mâni olun câniye
Kasasını savaşla doldurmayı düşlüyor!

Duy yürekten nidâyı; dostu, düşmanı ayır!
Kan, gözyaşı, sefalet; deyin savaşa hayır!

Muhtaç olmayan var mı, sevginin çiçeğine?
Muhabbetle erilir erdemin gerçeğine
Kana susamış, bakın, kalleşin bıçağına
Masumların canına daldırmayı düşlüyor!

Akıllı ol, tuzaktan kendini çabuk sıyır
Kan, gözyaşı, sefâlet; deyin savaşa hayır!

Sevgisiz, gözü dönmüş kâtillerden uzak dur!
Sözü yalan, gözü boş; görünümü tuzak, dur!
Yapacağınız hatâ içimize oturur!
Kardeşi düşman edip yıldırmayı düşlüyor!

İbretlik manzarayı reddeder ova, bayır
Kan, gözyaşı, sefalet; deyin savaşa hayır!

GooD aNd EvıL 10-09-2008 07:04 PM

Semer Kemer
Siz, biz, hepimiz
Yoktur çaremiz…
Atsa tepemiz
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

Bilsin ki halkım!
Dert salkım salkım!
Kurtulsun mülküm!
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

Ülke kırlıkta!
Bütçe darlıkta!
Tek tek, birlikte
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

Bomboş hazine…
Dert bin düzine…
Dalma hüzüne
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

Geçmiş iktidar
Vermiş çok zarar
Tek çıkar yol var
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

İç borç, diş borç çok!
Kazanç, gelir yok!
Bitsin dersen şok!
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

IMF dedi
AB istedi
Bakan söyledi
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

Büyükler sefil…
Küçükler gafil
Bulunmaz kefil…
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

İsçi, memur aç
Köy, şehir muhtaç
En etkin ilaç
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

Kimseye maaş
Yok, ekmekle aş
Bas bağrına taş
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

İşsizlik arttı
Adalet tarttı
Dayanan yırttı
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

Az yiyip, az iç!
Hep perhizi seç!
İsteksiz, güleç!
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

Yapan yaşadı
Enfestir tadı
Bırak inadı
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

Aza ol râzı
Açma çok, ağzı
Bırak söz, nâzı
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

Şaşıp, şaşırma
Sabrı taşırma
Sakın düşürme
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

Bizim bu ülke
Müjdedir halka
Değişmez ilke
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

Deri, kemik kal!
Bak aval aval
Yok başka hamal
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

Kısır piyasa
Kalsak da posa
Emreder yasa
Vurun semeri
Sıkın kemeri.

GooD aNd EvıL 10-09-2008 07:05 PM

Senden Ümit Kesince
Hiçbir göze bakmadı
Gül iken gül kokmadı
Aklından hiç çıkmadı
O gözlerin, gülüşün
Senden ümit kesince
Neler çekti? bir düşün!

Dağları yurdu sandı
İçin için hep yandı
Usanmaksızın andı
Oldu pelesenk adın
Senden ümit kesince
Çığlığını duymadın!

Kimseye bildirmedi
Çekti, baş kaldırmadı
Kaderi güldürmedi
Sense hep mutlu sandın
Senden ümit kesince
Sığındığı insandın!

Kâlbine çökeldi gam
Sevgisini vurdu sam
Yılmadı, etti devâm
Yolar onu eskitti
Senden ümit kesince
Yazık meçhule gitti.

Ne bahar, ne yaz kaldı
İçinde hep köz kaldı
Verilmiş bir söz kaldı
Umutsuzca ağladı
Senden ümit kesince
Acı oldu çağladı.

GooD aNd EvıL 10-09-2008 07:05 PM

Senin Yüzünden
Senin yüzünden…
terk edersem bu diyarı…
geri gelmezsem;
senin yüzünden,
yüreğimdeki sızılar,
döktüğüm gözyaşları.

İçimde sönmeyen yangın
saklandığım sır
olduğum; her şeye, herkese kırgın
ve sürekli dalgın…
senin yüzünden
yapmışsa sevdâ canımda salgın.

Söylemişsem hüzünlü şarkılar
ve yazmışsam hasret şiirleri
senin yüzünden
suçlu değil birileri.

Dile düştüğüm
tanınamaz hâle düştüğüm
senin yüzünden
kul olduğum, köle düştüğüm.

Değişmez hayat rotamı,
değiştirmem;
tepeden tırnağa giyimimi, kuşamımı
yürüyüşümü, gülüşümü, düşünüşümü
yeniden şekillendirmem;
ve terk etmem bütün güzel alışkanlıkları…
senin yüzünden;
yapmaya başlamam,
yapmayı hiç düşünmediğim yanlışları.

Nefret etmişsem sevdiklerimden,
sevmeye başlamışsam nefret ettiklerimi
kimsiz, kimsesiz kalmışsam,
senin yüzünden
çekiyorum
bütün çektiklerimi.

Bir çırpıda unutmam,
silip atmam gerekirse,
geçmiş unutulmaz ânları,
senin yüzünden;
binlerce kez tepelemem,
ayaklarımı kanatan,
içimi acıtan,
ayrılığa götüren kahırlı yolları.

meğer ne kadar yanlış tanımışım
ve ne kadar hatâ etmişim
sana inanmakta,
hakkında ne denli yanılmışım,
zorlansam da kabullenmekte ve anlamakta,
eğer yüksünüyorsam canı taşımakta…
bil ki sensin tek sebebi
ve senin yüzünden
ölmekte…
yaşamakta…

GooD aNd EvıL 10-09-2008 07:05 PM

Sensiz Ankara
İçimde acılar
yanaklarımda gözyaşları
gözlerimde hayâlin
ilk defa sensiz dolaştım
bu akşam Ankara'yı
sanki senmişsin gibi
çekerek içime
unuttuğun pakette kalan
son sigarayı.

Her hatırlayışımda seni
yeniden depreşiyor
vazoda solan çiçekler gibi
başlıyor canım solmaya
niçin böyle ansızın
ayrılmaya
ve gitmeye karar verdin
boyayarak içimi acılara.
Biliyorum
sende iyi biliyorsun
mümkün değil
sen olmadan tedâvi etmem
ve sarabilmem
kalbimde açılan yarayı.

Anladım bundan sonra
Hep sensiz
Ama içim hep seninle
Yaşayarak sensizliği zerrelerimde
Dolaşacağım Ankara’ yı…


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:45 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.