www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Ünal Beşkese (https://www.cakal.net/showthread.php?t=135036)

GooD aNd EvıL 09-23-2008 05:24 PM

Lâbirent

Dünyayı küçücük bir odadan gözlüyorum;
Odam, 'iğneli fıçı'...
Keder,neş'e,sevgi,kin...Hepsini özlüyorum;
Duygular, 'arap saçı'...

Beynimde helezôni vehimler kuruyorum,
Oysa,düz çizgiler çok...
Aynaya her bakışta,bir boşluk görüyorum;
Akılla izahı yok...

Beynimdeki karanlık,ışığa göz yumuyor;
Hiç Güneş görmemiş ki...
Çözüm diye,ölümden bile medet umuyor;
Oysa,hiç ölmemiş ki...

Gün,batarken mağripten çapkınca göz kırpıyor
'Benimle gel' der gibi,
Yolculuk zamanını suratıma çarpıyor
Hep,alay eder gibi...

Çan sesleri,ezanlar ve dualarla dolu
Bir yere girmekteyim;
Günah ağaçlarıyla tıkamışlar bu yolu;
Sanki delirmekteyim...

Beynimde; çivi-çekiç,yüreğimde; bir matkap
Durmadan çalışıyor,
Plâklar paramparça,boşa dönüyor pikap;
Ebed'e alışıyor...

Bataklık kenarında,bir 'felsefe sorusu';
Boynu bükük bir kamış,
O çamur deryasından umudu; bir yudum su! ..
Çaresiz,çok susamış...

.............................
Dünyayı,kör gözlerle,odamdan görüyorum,
Odam; 'iğneli fıçı',
Uçsuz,bucaksız çölde,hep suya yürüyorum;
Lâbirent, 'arap saçı'...

(2007)

Ünal Beşkese

GooD aNd EvıL 09-23-2008 05:24 PM

Lôdos Balığı

Not; Güçlü lôdoslar,küçük balıkları sersemletir.Dalgalarla yarı baygın,bilinçsiz
bir halde sahile sürüklenen balıklar,bazen elle bile toplanabilirler.
Ancak,etleri çok gevşektir ve makbul değildir...


' 'Seni ilk gördüğüm sahildeyim;
Lôdosun uğultusu kulaklarımda,
Gözlerin yine kıyıya vurmuş...'

Ben,hep o uğultularla sağır kulaklarım,
Amaçsız kulaçlarla
Denizlerin dibinde seni arıyorum.

Suda kabarcıklar görürsen;
Soluklarımdır,yaklaşma!
Ve bir bulanıklık sararsa etrafını;
Kinimdir,soluma!
Yakamozlar...Hele onlar...
Onlara hiç dokunma;
Onlar benim anılarımdır,fânuslarda sakladığım
Bırak,temiz kalsınlar.
Sen,yine gözlerinin dışında yaşa,
Aç balıkçılar için nefes al,
Bırak,arayım seni hep
Ama hiç bulmayayım...

Sen,bana gözlerinin dışıyla baktın hep,
Bense,gözkapaklarının içini istemiştim...
Oysa,neler verebilirdim sana...
Sevgimden bir akvaryumda
Sana bahar çiçekleri açan yosunlar getirirdim,
İyot kokan bir hava bulurdum isteseydin;
Akvaryumda saklanmazmış 'lôdos balıkları'...

Belki seni yine uğultulu bir lôdosta
O kıyılara vurmuş göre bilirim,
Deme 'bir selâm bile vermeden yürüdü',
Belki bir bakar,belki hiç bakmadan geçebilirim;
Alnımdaki boşluklar,üç yaşdaha büyüdü...

(1962)

Ünal Beşkese

GooD aNd EvıL 09-23-2008 05:24 PM

Mahkeme

Alın yazım; SANIK,
Tüm yaşantım; TANIK,
DÂVÂCIyım beyler....

(1962)

Ünal Beşkese

GooD aNd EvıL 09-23-2008 05:24 PM

Mahkum

Duruşma sona erdi;
Sana mahkûm edildim.
Cezam 'sürgün' olmasın;
'Müebbet'e talibim...

(2006)

Ünal Beşkese

GooD aNd EvıL 09-23-2008 05:24 PM

Malaga'lı Kankvah

(Bilmem,küçükken bir masalda mı dinledim,bir kitapta mı
rastladım,yoksa ben mi uyduruyorum; Malaga,İspanyanın
güneyinde bir yermiş ve ora bahçelerinde kocaman yap-
raklı,şatafatlı bir çiçek yetişirmiş:
KANKVAH veya KAHKAHA ÇİÇEĞİ...)

Sen,
Kahkaha çiçekleri yetişen bir diyarda
Yağmurlu günlerde bazen,gülümseyen bir gonca gibi yüzün
Ve ekseri,kötümser ışıklarında gündüzün
Tozlu yapraklarınla
Kavrulmuş bir çiçeksin.
Sessizce sevilip sevmeyi
Ve yalnız gözlerinle gülmeyi
Bilmezsin.

Bütün günler ve *******
Uyunurken...Ne mümkün,
Uyunmazken düşünülürsün;
Değmezsin.

Malaga,
Çok uzaktır benim evime.
Gidemem;
Ayaklarım bağlıdır seni tanımanın zincirleriyle,
Çağırsam
Gelmezsin.

Sen,
Malaga kankvahlarının en küçüğüsün
Ve kır çiçeklerinden olmayı
Beğenmezsin.

Bütün son vapurlarda,
Bütün geceyarılarında
Karanlıkta birden açılıveren Kankvah'ım,
Bilmediğim Malaga akşamlarını yaşarım penceremde;
Uzaksın,
Görmezsin.

Gözlerimdeki o çiçeklerde yaz *******i
Kırağı gibi damlacıklar belirir;
Herbirinde aldatılmanın kahrı
Ve bir yalan rüzgârıyla uçup giderler,
Kapamak isterim gözkapaklarımı,
Atmak isterim o bitmiş çiçekleri gözlerimden;
Gitmezsin...

Sonum gibi korktuğum çiçek,
Sonum kadar sevdiğim çiçek!
Tut ki herşeyimsin benim
Her zerresinde hayata bin kin duyduğum çiçek,
Uzak iklimlerin çiçeği,
MALAGA'LI KANKVAH! ...
Kahkahalar duyarım ardımda,
Dönerim;
Gülmezsin...

(1960)

Ünal Beşkese

GooD aNd EvıL 09-23-2008 05:25 PM

Mavili

Bir ses asılı kaldı kulaklarımda;
Sevda dolu,nağmeli,
Bir gülüş serpildi içime;
Pembeli,eflâtunlu hâreli,
Ve bir sîma,çakıldı,kaldı yüreğimde;
Papatyalı,karanfilli,lâleli...
....................
Ahh! İllede mavili,ille de mavili...

(2007)

Ünal Beşkese

GooD aNd EvıL 09-23-2008 05:25 PM

Medeniyet Dediğin....

Batı'da 'insan hakları' var,
'Demokrasi','Teknoloji','Zenginlik' var,
İnsanlar çok medenî.
Ancak,Bu düzeye ulaşmalarının nedeni;
Başkalarına ödetilen diyet,
'Sömürü', 'İşkence', 'Tecavüz','Ölüm'...
Bu mudur 'Medeniyet'? .....

(2003)

Ünal Beşkese

GooD aNd EvıL 09-23-2008 05:25 PM

Mektup

Bir mektubum ben
Sana gelen;
Hiç duyulmamış sözlerle,
Hiç yaşanmamış bir sevgi anlatan,
Pembe parşömenlere îtinayla yazılmış
Ve.....
Hiç okunmadan atılmış....

(2008)

Ünal Beşkese

GooD aNd EvıL 09-23-2008 05:25 PM

Melekler Günahkâr Olduğu Zaman

Bir zâlim sevdâydı,boynumu büktü,
Taş gibi,kor gibi içime çöktü,
Yüreğime hüzün sağnağı döktü
Yaş olup,gözüme dolduğu zaman.

Umudu,gönlüme gömdüm,sakladım,
Bu yıl da,hüznüme hüzün ekledim.
Cemreler düşmedi,boşa bekledim
Baharlar açmadan solduğu zaman.

Sensiz öksüz kalmş,harap bahçeler,
Firkatin acımaz,beni kahreder...
Belki,ancak bir an vuslata erer
Gönül,hayallere daldığı zaman...

Senin yıldızını gecemden sildim,
Boş bir karanlığa mahkûm edildim.
Ben,seni kaderim,ecelim bildim
Yıldızlar,yerini bulduğu zaman..

İsminde öyle hoş nağmeler var ki,
Gönül başka beste neden arar ki?
Şarkılar,makamlar neye yarar ki
Kemanlar,hep “hüzün” çaldığı zaman?

Kader,hükmü “hicran” biçmiş demektir,
Gönül,yine “hüznü” içmiş demektir.
Sevdâların çağı geçmiş demektir;
Melekler,günahkâr olduğu zaman...

(17/01/2008)

Ünal Beşkese

GooD aNd EvıL 09-23-2008 05:26 PM

Meyhane

Bir dumanlı hava,kısık soluklar,
Buğulu cam,ardında ıslak sokaklar...
Sarmaş-dolaş gözler ve kör ümitler,
Nazlı gelinler gibi beyaz kadehler
Öyle bir sihirle dolu;
İçtikçe yaşarız,yaşadıkça ölürüz,
Kadeh kadeh içeriz hatıraları.

Değince dudaklara bu sihirli kadeh
-Çözülür de içimizdeki bağları-
Dağıtır demet demet eski hatıraları.
O, herbiri bir masal taşıyan hatıralar...
O,herbiri bir ömür yaşıyan hatıralar...

O kadehteki sihir bilmem ki nedir,
Giden sevgiliden bir haber verir.
Rakı sofrasıdır bu,elem yakışmaz;
Ağlatmaz bu haber bizi,güldürür,
Güleriz,bu gülüş bizi öldürür...

Sonra birden titretir o dumanlı havayı
Fî tarihinden kalma bir sevdanın şarkısı,
Bir mısra dolanır dudağına yarım-yamalak,
Ölsen,çatlasan gelmez arkası.
O yarım mısralar,ne şiirlerdir,
Ne anılarla doludur herbiri;
Ne,sevgiliyle geçen o renkli günler,
Ne,şarkılar kadar ahenkli günler
Ne veda sahneleri,ne vefasız sevgililer,
Neler yaşarız o yarım mısrada,neler...

Değildir içkinin sarhoşluğundan
Dilin dolaşması,ellerin şaşırması,
Kime sorsan; gözlerin yaşarması
Bir pişmanlık acısından değildir.
Bir yağmur bulutudur o kadeh,
Ne getireceği hiç belli olmaz;
Kahkahalarla güler de içen,
Derdinden öleceği hiç belli olmaz.

O kadeh,o bulut,o meyhane havası
Âşinasına âh! ...Ne hoş gider.
Ayık gelir gelmesine de kadeh,
Değince dudaklara hep sarhoş gider.

Coşar,içeriz-içer,coşarız,
Öldürür bizi bu,ama yaşarız...

Tekrar tekrar geçeriz hatıraları,
Kadeh kadeh içeriz hatıraları

(1961)

Ünal Beşkese


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:36 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.