www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Gürsel İleri (https://www.cakal.net/showthread.php?t=135351)

GooD aNd EvıL 10-08-2008 07:15 PM

An Olur (Dokunmayın)

An olur, sukut bile suskunluğa
Gömülür
An olur, ben bile umutsuzluğa
Düşerim
Ağlıyorsam kınamayın
İçiyorsam hor bakmayın
Yalvarırım
Dokunmayın, dokunmayın
Bırakın beni kendi halime

Hatalarım vardı bağışlanacak
Bağışlamadan gitti
Duygularım vardı anlatılacak
Duyamadan gitti

An olur, en büyük sevgiler
Biter
An olur, en güzel hayaller
Söner
Ağlıyorsam küçümsemeyin
İçiyorsam hor görmeyin
N’olur
Dokunmayın, dokunmayın
Bırakın beni kendi halime…

Gürsel İleri

GooD aNd EvıL 10-08-2008 07:15 PM

Anam

Yücelir
Yükselir ulu ulu
Sana minnetim
Ah! Anam
Nasıl
Nasıl da bir zaman
Sana nankörlük ettim
Dönüp arkamı emeklerine
Boş verip, o güzel sözlerine
Bir yanlış yola gittim
Büyüklük derler ya, işte bu
Sen hep affettin
Yücelir
Yükselir ulu ulu
Sana minnetim
Ah! Anam
Ne zaman kaldıysam
Dertlerin elinde yetim
Yine
Yine başucumda hep sen bittin
Yücelir anam
Yükselir ulu ulu
Sana minnetim…

GooD aNd EvıL 10-08-2008 07:15 PM

Anar Seni

Gam yükün yüklenip
Akşam olup, efkâr basınca
Deli gönlüm dertlenip
Anar seni, anar

Aşktır bu, düşmeyen ne bilsin
Eller isterse gülüp geçsin
Yeter ki sende birazcık sevesin
Kanar yüreğimde yaram, kanar

Daha vakit tez, nedir bu hüzün
Kıvılcımın parlayacağı zamandır
Gözlerimde canlanır güzel yüzün
Arar seni gönlüm, arar...

Gürsel İleri

GooD aNd EvıL 10-08-2008 07:15 PM

Anasına Bak Kızını Al

Anasına bak, dediler, kızını al
Onlar da insan sevecek göz mü var
Ah dostlar ah!
Sevenin gözü kör olur göremez
Önünde dursa da sıra dağlar gibi doğrular
Baldan tatlı gelir yalanlar
O boş, bomboş umutlar
Dinlemedim dostlarımı, dinlemedim
Düştüm bir hayırsızın ardına
Kapılıp o sahte sevdasına
Tuttum bir yol dönmedim, dönemedim
Belki de ben ağlamayı hak ettim
Ama sevmekti tek suçum
Sevmek
Sevmeyi bilmeyeni
Öyle kalpsiz, duygusuz, onursuz birini
Nasıl da kanmıştım
Gerçek sanmıştım o yalan sözlerini
Gözlerimin içine baka baka
Bire bin kata kata
Nasıl da sevdirmişti bana kendini
Yalanlarını ata ata
Yanmıştım ben anam, yanmıştım
Vazgeç, demişti dostlarım, inanmamıştım
Anasına bak, kızını al
Onlar da insan sevecek göz mü var
Bağrına basıp ta, dersen yar
Yarın karşına zehirli yılan olur çıkar
Gerçekten de öyle oldu
Vay anam vay
Yazık bu seven kalbe, bu akılsız başa
Bilmem alıp ta vursam hangi taşa
Ah dostlarım ah!
Sizi nasıl da dinlemedim
Ne diye sevdim, ne diye
Bağrıma taş basmalıydım
Sevmek yok deyip, susmalıydım
Kendimi değil, ben onu unutmalıydım
Hep söylediler, vazgeç dediler
Yar olmaz ondan
Anasına bak kızını al
Onlar da insan sevecek göz mü var
Bağrına basıp ta dersen yar
Yarın karşına zehirli yılan olur da çıkar
Ah dostlar ah!
Ne de doğru
Ne de doğru konuşmuşlar...

Gürsel İleri

GooD aNd EvıL 10-08-2008 07:16 PM

Anlat be Ali

Anlat be dostum Ali!
İnsanları daha tanımadığım belli
Anlat bana şu insanları dostum, anlat
Ne yapsam, vazgeçemiyorum, sevmekten
Kurtulamadım, aşk ile çarpan şu yürekten
Anlat be Ali anlat!
Suç mu sevmek gerçekten
Ne kara günler gördüm ben, ne acılar
Bir başıma yaşadım, aylar, yıllar
İyi günde çoktur dostlar
İnsanı çok severler
Ah be Ali!
Düşmeye gör, bırakır gider *********ler
Ama göğsümüzü germek kalır bize yine, gururla
Övünürüz, şahlanırız, yıkılmadığımız acılarla
Anlat be dostum Ali
Bugünlere geldim ne zorluklarla
Kalbimdeki her acı
Alnımdaki her çizgi
Bir madalyadır, hayattaki savaşlarla
Anlat be dostum Ali
İnsan sevince en büyük yanlışı mı yapıyor sence
Ah be dostum Ali ah!
Oysa sevmek en güzel, en hoş duygu bence
Canım dostum, Ali’m
Nefretten vazgeçelim, gel yine sevelim
Anlat demiyorum bak aşkı, sevgiyi
Onlar anlatılmaz, yürekte yaşanır
Sevdiğin yanın da olmasa da
Ömür boyu aranır
İnsanın bir dert ortağı, sırdaşı
Kalbinde biri olmalı
Yoksa bu hayata nasıl katlanır
Anlat be dostum Ali anlat
Sevmeyi ben biliyorum
Sen bana insanları anlat
İkiyüzlüleri, yalancıları anlat
Benim yüreğim sevgi dolu
Sen bana vicdansızları anlat
Madem, çok insanlar gördüm, diyorsun
Madem ki biliyorsun
Anlat be dostum
Anlat be Ali anlat...

Gürsel İleri

GooD aNd EvıL 10-08-2008 07:16 PM

Arkadaşım Yusuf

Benim bir arkadaşım vardı
Yusuf... Yusuf’um
Arkadaştan öteydik, sanki kardeş
Zaten diyorlar ki kırklarımız karışmış
İşte böyle
Biz Yusuf’la kardeş gibi büyüdük
Gün geldi bir parça ekmeği
Soğanla, zeytinle katık edip bölüştük
Gün geldi, aynı kıza vurulduk, küstük dövüştük
Ama hiçbir zaman ayrı kalamadık
Yusuf bensiz, ben Yusufsuz yapamadık

Fakirdik, ilkokulu zor bitirmiştik
Pantolonlarımızda yamalarımız
Yarım simitti tüm katığımız
Düşerdik okul yollarına
Can dostum Yusuf’umla
Benim derslerle aram olmadı hiç
Ne matematikten, ne fenden
Çakmazdım hiçbirinden
Kafam basmazdı işte... Gittik ite kaka
Oysa Yusuf başka, bambaşkaydı
Çalışkandı, kafalıydı hakikatten
İmkânı, fırsatı, hele hele parası olsaydı
Hiçbir şey alıkoyamazdı onu yükselmekten
Garibanlık fırsat vermedi, belimizi bükmekten
Paramız olmasa da umudumuz tükenmedi hiçbir zaman
Hayallerimiz vardı, gelecekten yana
Bir iş kuracaktık, ortak olacaktık
Her şeyin yarısı ona, yarısı bana.


Bir gün parkta otururken beni buldu
Yürümüyor, sanki uçuyordu
“ Hayrola Yusuf! ” dedim.
“ Sana n’oldu? ”
Atıldı, sarıldı boynuma
“ O da seviyormuş beni...”
Böyle takmıştı kafasına Aylin’i...

Bizim Yusuf iyice abayı yakmıştı
Sık sık buluşur olmuşlardı
Son günlerde Yusuf beni bile boşlamıştı
Kıskanmıyorum desem yalandı
Nereden çıkmıştı bu Aylin denen kız
Bizim Yusuf aşkıyla dillere olmuştu sakız
Ah be Yusuf’um!
Bir gün Yusuf iki altın yüzük aldı
Söz yaptılar sözde aralarında
Yüzükleri taktılar parmaklarına
Beni şahit tuttular aşklarına
Herkes senin gibi yürekten mi sever be Yusuf’um
Yusuf şimdi iyice kafayı takmıştı
Ben aidim diyordu Aylin’e
Aylin diyordu da başka bir şey demiyordu
Eyvahlar olsun! Yusuf elden gidiyordu


Bir akşam ava gittik
Tek kırmalarımız hazır tetik
Dört şişe şarap, beş bıldırcın
Sabahı ettik
Başka mevzu mu yoktu
Yusuf içtikçe hep Aylin’den konuşuyordu
“ Yeter dostum, şişirdin! ” desemde
Adamın umurunda olmuyordu
Olmasa da aramızda
Yusuf sayesinde
Sanırsın ki Aylin, avda yanımızda


Aradan iki gün geçti
İki gündür görememiştim Yusuf’u
Yine o Aylin denen kız yüzünden sandım
Özledim de hayırsızı
Daha fazla katlanamadım... Çaldım
Aralandı kapısı. Karşımda yaşlı anası
Öptüm elini, sordum bizimkini
İçeride yatıyormuş, hasta olmuş
“ Herhalde avda üşüttü. Beli ağrıyor, gel oğul
Buyur” Dedi yaşlı kadın, gözlerinde keder
İçeri daldım
“ Yusuf n’aber! N’oldu ulan sana hadi kalksana!
Diye takıldım
Ama... Ama
Yusuf gerçekten hastaydı anladım
Gözlerinin feri gitmişti
Ne olmuştu bu çocuğa böyle birden bire


Günler geçtikçe
Yusuf gitmedi bir türlü iyiye
Gitmedi be
Ağrıları sıklaştı, arttı. Dayanılmaz oldu
Kimi üşütmekten, dedi. Kimi böbrekten
Sarardı, soldu zayıfladı Yusuf’um
Bir gece sabaha karşı attık hastaneye
Böyle başlandı sözde tedaviye


Günler geçiyordu
Türlü türlü tedaviler sürüyordu
Ama Yusuf... Yusuf’um bir mum gibi eriyordu
Saçları da dökülünce tamamen
Anlamıştım... Anlamıştım acı gerçeği
Yusuf! Yusuf kanserdi
Artık bir deri, bir kemikti
Her fırsatta hastanedeydim
Sık sık dolaşıyordum, teselli veriyordum
Üzülüyordu Yusuf... Kahrediyordu
“ Görüyor musun be kardeş, ne hale geldim.” Diyordu
“ Üzülme sen Yusuf.” Diyordum.
“ Üzme kendini hele bir iyileş bak! Eskisinden gür
çıkacak saçların...”
Oysa Yusuf canı gibi bakardı saçlarına
Geçer ayna karşısına, taranırdı dakikalarca
“ Ulan artist misin! ” derdim
Dağıtıverirdim saçlarını
Bir kızardı ki sormayın... Birden
“ Ah be kardeş! ” dedi “Keşke keşke olsa o saçlar yine
dağıtıp yine kızdırsan beni...”
Bir şey söyleyemedim. Boğazımda bir düğüm
Öylece bir gülümsedim, gözlerim yaş dolu dolu
Öylece bir gülümsedim, dişlerimi sıkarak
Gözlerim yaş dolu dolu
Öylece bir gülümsedim, başımı hafif hafif sallayarak
Hıçkıra hıçkıra ağlamamak için kendimi zor tutarak
Ah be Yusuf’um
Yetmez gibi bu derdin
Hasta bedenin, yorgun kalbin
Nasıl acısını taşır, nasıl yükünü taşır ihanetin
Sorma bana, sorma sakın! Sorma onu
Ama ne çare
Yusuf’um hep o vefasızı soruyordu
Aylin neden... Neden hiç gelmiyordu?


Sonunda Yusuf’u taburcu ettiler
Yani kısacası
Git te evinde öl, dediler
Zaten ellerindeki üç beş kuruşu da tüketmişlerdi
Yusuf ta bitmişti
Bir battaniye içinde taşıdık yatağına
Yaşlı anası, üşümesin diye
Çıplak başına bir şapka giydirdi
İki kaşık çorbayı zor yedirdi
Yusuf artık bir tevekküle gömülmüş gibiydi
Gözleriyle çok şeyler anlatıyor
Ama kelimeler ağzından çıkacak
Takadı bulamıyordu
Öyle bitkin, öylesine halsizdi Yusuf’um
Birden eli havaya kalktı
Elimi yakaladı
Ta gözlerimin içine baktı
Allahım o ne acı bir ifadeydi öyle
Yine... Yine onu sordu Yusuf’um
Aylin neredeydi, neden hiç arayıp sormuyordu?
Neden bir kerecik bile gelmiyordu?
Başımı eğdim
Yusuf elimi bırakmıyordu
Bu kez gözyaşlarımı gizleyemedim
Kendimi tutamadım, hıçkırıklarımı engelleyemedim
Yusuf her şeyi anladı
“ Çoktan birini buldu da o vefasız şimdi başkasının kollarında”
Dememe gerek kalmadı
Sustu Yusuf, sustu
Bir daha konuşmadı
Bir ara uykuya daldı
Sonra birden sıçradı, uyandı
Gözlerime baktı kaldı
Hiçbir şey anlatamadı... Ağlayamadı
Sabaha karşı
Sabaha karşı beşi çeyrek geçe ruhunu teslim etti
Acılarını, ihaneti her şeyi bitirdi kardeşim
Sarıldık yaşlı anasıyla
Ağladık, ağladık, ağladık
Yusuf’umun açık gözlerini kapadık
Çenesini bağladık



Öğleye doğru kaldırdık cenazeyi
Birkaç konu komşu, birkaç arkadaş
Yusuf’u verdik toprağa
Hava sıcaktı
Dönüşte her yer çok ıssız, çok karanlıktı
İçimde tarifsiz bir acı, bir sıkıntı
Evime doğru yürüyordum
Birden köşeden o çıktı
Aylin’di
Yeni sevgilisiyle el eleydi
Bir elinde dondurması
Neşeli bir kahkaha attı
Güneş vurdu, parmağında bir şey ışıldadı
Bu! Bu Yusuf’umun aldığı söz yüzüğüydü
Hala Aylin’in parmağındaydı
Gayrı ben ne anlatayım
Gayrı ben ne söyleyeyim
Sen! Sen kalk be Yusuf’um
Kalk gör son nefeste
Adını sayıkladığın Aylin’i
Kalk be Yusuf’um kalk gör
Geride bıraktığın kardeşinin halini
Kalk be Yusuf’um kalk gör
Bu kahpe dünyanın halini
Benden bile mi çok sevdi bu
Kara topraklar seni
Kalk be Yusuf’um kalk


Koşuyordum şimdi, hızla çılgınca
Koşuyordum kimseler görmesin diye
Duvarları yumrukladığım için kanayan ellerimi
Koşuyordum kimseler görmesin diye
Yaşlar... Yaşlar ile dolup taşan gözlerimi

Kalk! Kalk be Yusuf’um
Sen! Sen gör halimi
Kalk! Kalk be Yusuf’um sen gör, paramparça olan
Dağlanan... Cayır cayır yanan yüreğimi...

Gürsel İleri

GooD aNd EvıL 10-08-2008 07:17 PM

Asla Unutmayacağım

Asla unutmayacağım
Kara günlerimde, beni unutanları
Arayıp, sormayanları
Asla unutmayacağım
İyi gün dostu, yüzsüzleri

İyi günde, canım ciğerim
Düşmeye gör, bırakır giderim
Bu mu, bu mu dostluğunuz
Ne halimi sordunuz
Ne kapımı çaldınız
Bu mu, bu muydu dostluğunuz
Çıkar peşinde koştunuz durdunuz
Utanın be! Utanın, insanlığınızdan oldunuz

Neden masallar “bir varmış bir yokmuş” diye başlar
Hiç düşündünüz mü?
Öyleyse bir düşünün hele
Var mı kalan bu dünyada
Bir varız, bir yokuz işte
Bir parça buz gibiyiz sanki, kalmışız güneşte
Bir varız, bir yokuz işte
Masal diyoruz adına da, düşünmüyoruz aslında
Oysa en büyük gerçek, bir masalın ta en başında
“bir varmış bir yokmuş”
İnsanlar, insanlar
Ah! İnsanlar, işte sizi anlatan sözler bunlar

Anlayın artık
Kalacak sanmayın bu dünya size de
Bilmem ki ey sahte dostlar
Dar günümde yüzüstü bırakanlar
Bilmem ki biraz düşünüp, utanır mısınız insanlığınızdan

Hatırlar mısınız, bir vakit başımın tacı idiniz
Başımın tacı
Yalan dostlar, yalancı dostlar
Çıkarcı dostlar
Asla unutmayacağım sizleri
Kalbimdeki acı dostlar

Asla unutmayacağım, asla
Kara günlerimde beni unutanları
Arayıp, sormayanları
Asla unutmayacağım
İyi gün dostu hayırsızları
İyi gün dostu vefasızları

Asla unutmayacağım
Asla
Düştüğümde yüzüstü bırakıp gidenleri...

Gürsel İleri

GooD aNd EvıL 10-08-2008 07:17 PM

Aşığım

Aşığım be güzelim, sana aşığım
Sen her mevsimde bahar
Hep tazesin
En güzel çiçekten de güzelsin
Sana kem bakan gözler kör olsun
Adını kötü anan diller kurusun
Canımsın sen
Her şeyimsin
Çok değil, birtanemsin
Adını yıldızlara fısıldadığım
Adını dağlara haykırdığım
Adını şarkılara, şiirlere yazdığım
En kıymetli varlığım
Sen canım
Sen birtanem
Sen sevdiğimsin
Aşığım be güzelim, sana aşığım
Hava diye seni soluyorum
Ömür diye seni yaşıyorum
Seni
İnan seni çok seviyorum...

Gürsel İleri

GooD aNd EvıL 10-08-2008 07:18 PM

Aşka Sevdalıyım

Ben yalnızlıkların adamıyım
Ben aşka sevdalıyım
Tut ellerimi, bırakma sevdiğim
Bulut bulut, kabarmış yüreğim
Ben sevda denizinde bir salım
Dedim ya güzelim, ben aşka sevdalıyım
Aşka sevdalıyım işte
Var mı bunun bir başka tarifi
Yaşamayan bilmez
Kelimelerle nasıl anlatayım bu hissi
Sensizliğinde bile seni sevmeye müptelayım
Dedim ya
Ben aşka, bir başka sevdalıyım…

Gürsel İleri

GooD aNd EvıL 10-08-2008 07:18 PM

Aşkımı Kalbimde Öldürdüm

Eyvah! Eyvah be vefasız
Seni içimde
Seni kalbimde öldürdüm
Şimdi ben bir katil oldum
Bitmez sandığım sevgimin, katili oldum
Sanki elimi kana buladım
Yırttım, attım, savurdum ateşlere
Bütün mektuplarını
Pişmanlık duymadım hiç
Hiç ağlamadım
Oysa biliyorsun
Ben bu aşka nasıl da bağlıydım
Kıymetim bilindi mi vefasız
Gör işte gör, son pişmanlık nasıl da faydasız
Ah! Ulan, senin yüzünden katil oldum
Öldürdüm içimde aşkımı, sevgimi
O en güzel hislerimi
Seni! Seni be vefasız
Seni kalbimde öldürdüm
Allahım ben bir katil oldum
Aşkımın
Bitmez sandığım sevgimin, katili oldum
Söyleselerdi, inanmaz, güler geçerdim
Bak sayende, ben bir cinayet işledim
Kalbimde aşkımı
En güzel duygularımı öldürdüm…

Gürsel İleri


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:27 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.