![]() |
*Ak Ölüm…
Ruhum ruha ram olmuş, kemiğe ete değil Gam örgülü her bakış, bekleme ki yaz gelsin. Sevdikçe sevdim ama gönülden öte değil Kurumuş beyaz gülüm,'zemheri' ayaz gelsin. Mehmet can pazarında, Mehmet suskun niçin de! Mehmet bir mesaj yazar, gecenin tam üçünde Mehmet mezar başında, Mehmet mezar içinde Duaya kalksın eller, ardından niyaz gelsin. Gönüller bayrak alı, sitemler karaçalı Bir yanım yeşil koru, bir yanım mavi yalı Muhabbet cemindeyim, etrafım yaren dolu Kâinata göz gezdir, sivrisinek saz gelsin. Gül şehrini seyreden aşığa plan kurar Aşığın zara düşer, güllere seni sorar Sırrın okyanusunda şifreyi sevgi kırar İzzeti ikramına, beş bin kurban az gelsin. Asalet boynu bükük, asilde maya küskün! Doğada üç telaşa, güneş var aya küskün. Ferhat Şirinden ayrı, çöller Leyla’ya küskün Ak ölüm kara giyer, akıbet beyaz gelsin. |
*Akıl Sırra Uymaz!
Bir sözüm var dinle hele Akıl sırra uymaz oğul... Nasihati verme yele Şirret şerden doymaz oğul... Zaman kötü, zamane hiç İyi kötü seçmesi güç Azıksıza vakitsiz göç Yaşanmışı saymaz oğul... Burnumuzdan soluruz da Gerçek yolu buluruz da Allah’a kul oluruz da Kötü kullar koymaz oğul... Muhabbette emir biter Paslanınca demir biter Çabalarsın ömür biter Kıymet bilmez aymaz oğul... Buldun düdük öttür öttür İnsan kemik ile ettir Söz namustur, söz senettir Sözün eri caymaz oğul... Hayat biter nefret kinde Dost aranır kötü günde, Dost yanında aleyhinde Atılsa da duymaz oğul... Nefret biter öç olmazsa Köpek bilmez aç olmazsa Kârı yoksa, hiç olmazsa Dedikodu yaymaz oğul... Kin yüreği bitirmez mi Aşk menzile yetirmez mi Yel kayadan götürmez mi Söz mü, seni oymaz oğul? |
Alaz Köze Gelir
Aklın yolu bir olunca Dağlar dize gelir yavrum. Gönül dostunu bulunca Bülbül söze gelir yavrum. Akıl, fikir, us Allah’a Şafak yırtılır sabaha Baş çevrilir Beytullaha Gerçek yüze gelir yavrum. Aşk ehlinde hedef duru Şirk ehlinde bin bir soru Onun aşkı, Onun nuru Sevda göze gelir yavrum. Bağda gülü gözetmeden Sır bozulur söz etmeden Arkayı ters yüz etmeden Önler bize gelir yavrum. Baş düşünce başa doğru Gönüllerde diner ağrı Gel deyince kutlu çağrı Alaz köze gelir yavrum. O her şeyin ilk ve sonu Kim ki insan bilir O’nu En evvelki, en son konu Öz ki, Öze gelir yavrum. |
*Aman! Ha!
Kulak ver sözüme, mazluma dikkat “Kurban olum” deme darılır, aman! Gönül kırmak yasak, cezası kat kat Sabır et köpüren durulur, aman! Mazlumda gönül gül, yeşerir, solmaz Mazlumun duası havada kalmaz Mazlumu ezenin ahiri olmaz Gün olur düz yolda yorulur, aman! Ayırtmak da lazım samanı saptan Suçlamak doğru mu herkesi hepten Yoksa kurtuluş yok, cezadan, ipten Önyargıyla nere varılır? Aman! Haklı olduğunuz yer yok mu? Vardır. Bu durum da zaten adama ardır Mümin ki dostuna sadıktır, yardır Günahı sevabı sorulur, aman! . Hisse almalısın dediklerimden Yoksa bağış olmaz Yüce Kerim'den Yaraladın beni birkaç yerimden Nasıl bu vaatte durulur, aman! . Ben biri söylerim, sen bini anla Hedefe varılmaz ithamla, zanla Kanı yuyarlarsa mutlaka kanla Muhakkak gönüller kırılır, aman! . Kaçış yok hesaptan, kulluktan öte Gönül mükmin yaşar bolluktan öte Bir yol açılır ki yolluktan öte Mizan terazisi kurulur, aman! . Bir deliden bin ders almazsa insan Gün olur ki olur yer ile yeksan Ben bana söylerim, anla be Hasan İnsan ta beyninden vurulur, aman! ! |
*Arzuya Yem Olmak…
Sevda dergâhında yıldız derilir Ben beni satarım alan bulunmaz! Gönüller post olur, yere serilir Hasret kapısını çalan bulunmaz! Seni bende ara beni sende bul Ben sana öğrenci, sen bana okul Bana gitmek için beni eyle yol Evladın, torunun, balan bulunmaz! Yıldızlar yamadım olmasın gıybet Her fani nöbetçi, zamansa nöbet Herkes yarattığı gurbette elbet Ölür, namazını kılan bulunmaz! Zonklayan başımın ağrısında sen Seherde müezzin çağrısında sen Yolun en kestirme doğrusunda sen Bu fani evrende kalan bulunmaz! Beni ortak ettin bunca günaha Çaresizim, yakam elinde daha Sahuru görmedik, geldik sabaha Ramazan davulu çalan bulunmaz! Bazen erenlerden görünür insan Arzuya yem olur, sürünür insan Gecenin rengine bürünür insan Kim demiş çok sözde yalan bulunmaz! |
*Aşık Yaşar Reyhani
GÖÇ -Aşık Yaşar Reyhani'ye- Gurbet uzadıkça, hasretlik artar Altmışlık avare köyden göç eder. Cümle aşıkları söz ile tartar Dünyaya gücenir, aydan göç eder. Gelsin denilen yaz evveli güzün Yaprağın düşüşü kıştaki hüzün Belli ki şöhrette kalmadı gözün Balık suya küser, çaydan göç eder Sevgi merkezine doğma zamanı Karlı bulutları sağma zamanı Rahmet olup yere yağma zamanı Ok kirişten bıkar, yaydan göç eder. Ne yatarsın usta, yatak mı rahat? Vade mi ulaştı, doldu mu saat? No’lur bu kasveti üzerinden at! Şiir öksüz kalır, meydan göç eder. Şimdi aldığını verme vaktidir Sonsuzluk sırrına erme vaktidir Artık hesapları görme vaktidir Aşıklar düğünden, toydan göç eder. Gövde köke küskün, yapraklara dal İhtişam zorundan terlerken al al. “Arzu”suna dargın emektar sandal Bilinmeze doğru koydan göç eder. “Erzurumlu Gelin”, yatan hastası Göç mevsimi “Turnalar”ın ustası “Yasindir mektubu, ihlas postası” Korkarım aşıklık soydan göç eder. Bekleyeni olan yolcu gelecek Ömür kısa, dünya yalan, son gerçek. Sermayesi ”nazlı yare bir çiçek” Cümle ihtişamı huydan göç eder. |
*Baykuşun Da Gözü Güzel! !
Memlekette en basit iş Keneleri kanlandırır Karabasan olunca düş Arzuları sonlandırır! Bırak bölsün parçalasın Bazen kızsın fırçalasın Varsın bozsun kurcalasın Bir bakarsın canlandırır! Yüz ki yaratılmış özel Ona şekli veren ezel Baykuşun da gözü güzel Viraneyi şenlendirir! Sözlerini pirden aldın Gözlerini nurdan aldın Kaşlarını nerden aldın El aleme ünlendirir! Akıl zerre, yükü çeki Bire meylet, kalsın iki Şiir neyin gıdası ki Ruhumuzu dinlendirir! Saygı ile andığımız Bazen yanıp donduğumuz Ehil, emin sandığımız Çapsızları enlendirir! Kazanınca çulsuz da bey Çağrılıyor hey babam hey Şu siyaset ne mene şey İnsanımı kinlendirir! |
*Beklentimiz Yok, Hâşâ.
Ben sana gülüm demem, gülü bülbül hırpalar Hakikate kilitli, dillerimiz bak bizim. Çörek olmaya kalkar istifteki arpalar Çöpçüler uğramasın, meydanımız pak bizim. Kimse yorum yazmasın, kimse bizi övmesin Yüzümüze överek, arkamızdan sövmesin Bizi yaradan sevsin, aradanlar sevmesin Meşhur olmak kaygımız, beklentimiz yok bizim. Sevdan yürek yarası, bunu bir Mevla bilir Kokusu farklı onun, kal-û belâdan gelir Bilirsin ki; bu gönül işaret etsen ölür! Sevenimiz yoksa da, sevdiğimiz çok bizim. Sen gittin yıllar oldu, yüzüm gülmedi inan Var mıdır sevdasına bende içlice yanan? Sen arzu etmesen de geliyorum ben canan Bir yarımız açsa da, bir yarımız tok bizim. Per perişan haldeyim, doğrulmaz belim benim Hayırsıza “hoş” dedim, kırılsın elim benim Bugün bir dostu kırdım, tutulsun dilim benim Sözümüz dosta güldür, vefasıza ok bizim. Dere sudan habersiz, rehber yönden habersiz Sevgi senden habersiz, saygı dünden habersiz Ben akıldan habersiz, akıl dinden habersiz Yeter üç beş inanmış, olsun bu yüz ak bizim. |
*Ben Ben’i Benden Saymıyorum Ki!
İnsan vardır sadece akıl verir işi bu İnsan vardır sadece şerri görür düşü bu İnsan vardı düz bilmez, eğri yürür şaşı bu İnsan vardır 'ben' diye insana bakar gider |
*Ben Sana Takılı Kaldım
Atmışın evveli, yetmişten sonra Ben sana takılı kaldım beyhude. İki bin de işi bitmişten sonra Yeniden aşığın oldum beyhude. Seni sevdiğimi kimseye deme Acep söylesem mi deme, söyleme Sakın bana kızma, sitem eyleme Ben gönlümü sana saldım beyhude. Dünyada her şeyin var bir göreni Dosttan dosta gider gönül treni Aşkın tekeri yok, tutmaz freni Düşerken aklımı buldum beyhude. Bırak tunçtan eller tene dokuna Sevenin ki hasret yaşar kokuna Avcı bu, yaralar, gelsen okuna Çok dedim, nasihat aldım beyhude. En masum işini göremez deme Arzulara cevap veremez deme Bana ulaşamaz, eremez deme Gönlüme köz düştü, soldum beyhude. Yastığın taş olsun ekmeğin yavan Çığlıktan inlesin döşeme, tavan Beni hiçe sayan, başından savan Hayali sükuta daldım beyhude. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:40 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.