www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Cumhur Boratav (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144160)

GooD aNd EvıL 04-13-2009 05:37 PM

Bataklığın İş Üstünde

senden ne kadar uzak değil mi
insanların sessizliği

bataklığın iyi biliyor
işini

oysa sabah güzel
göğün yüzü de güzel
hem de hep böyle kalacakmış kadar
güzel
bir martının ete aç sesinin
kulaklarında
seni yatağında gülümsemeyle uyandıran
bir sese dönüşmesi kadar
güzel

ve kapıdan çıkarak
her sabah kışkırttığın ciğerlerinle
içine aldığın soluk
başlamadan önce işine,
daha yıkanmadan beyninde
evinin kirli boyası
daha dönüp bakmadan
kırık olduğunu hissetmeden
yabancı ve kopuk

iş üstünde bataklığın

sesler alıştığın şeyler
anımsa ve rahatla
gazeteye gömülmüş yüzünde
karşındakine sunulan
aldatıcı
seni kapatan
renkli, ucu kıvrılarak düşmüş
buruşuk sayfa

-her sabah bir kuş sesi
dökülerek vücudundan
çarşafının gölge kıvrımlarında
katılıyor
tırnaklarına
yastığında tırnak izleri
her sabah bir kuş
sesi
uyandırıyor seni-

sesler alıştığın şeyler
ve selamlaştığın her insan
dinlediğin, yaşadığın
her insan
sabah kulaklarında hissettiğin
her kuş sesi
aldatıyor seni

bir camda kendini görmek
sürekli tozu alınmış
bir görüntü
hep pasparlak
soğutularak yaşatılan
derin dondurucudaki
bir anı
ölümsüzlüğe sunulan
donuk bir başkaldırı

tanrıya söyleyeceğim
seni uzak tutsun
camdaki görüntünden

ne kadar uzak
insanların sessizliği
ne kadar uzak
görüntündeki gülümsemen
bir martının ete aç sesi


not: sevdiğin şiirler
belki de onlar
aslında senin yazdıkların
aldatıyor seni

Cumhur Boratav

GooD aNd EvıL 04-13-2009 05:37 PM

Belki de bu

Belki de sadece bu
Yani istediğim
Hani gün batışını severim ya
Gördüğümde arabamı yana çekip
Seyrederim ya, belki de bu

Hani torunlarımın gözleri de dalmıştır ya
Hani öyle hissederim, yolun karşısından
Ağaçların onların tırmanacağı dallarına daldıkça
Öyle hissederim ya

Gözleri dalmıştır değil mi,
Dalmıştır kesin
Yani çimeni çıplak ayağımda hissetmeye
Onlar gibi ağaçların dallarına uzanmaya
Gitmişimdir o an,
Henüz tükenmemiş bir su kaynağının sesi
Duyuluyordur belki
Onlar, torunlarım, belki bu sesi göremeyeyecekler
Ama gözleri beni izlemeye dalmıştır değil mi
Bak uzandım artık
Benimlesin aslında, sadece bilmiyorsun
Ama söz sana kimseye söylemeyeceğim
Kendini sıcaktan koruyamayan bir çiçeğin
Altına yattık
O sararıyor, biz nefes almaya çalışıyoruz

Arabam yolun kenarında,
Her an binip gidebilirsin
Benim sahipliğim yok

Ya da yaşa benimle
Bizi gözlediği yerde
Geleceğin

Cumhur Boratav

GooD aNd EvıL 04-13-2009 05:37 PM

Ben Aşkımı Hiç Anlatmadım

Sen dediğimde
Sanıyorsun ki o “sen” benim aşkım
Evimin kokusunu bana bulayan
Kırılmasına dayanamadığım.
Ve sanıyorsun ki
Yakamoz ışıltısına benzeyen
Satır aralarım,
Perdelerine sinmiş gölgeliğim,
kışkıştmalığım
Onun için,
Hayır onlar senin.

Senin onlar
Gökkuşağı çemberinde
Nem olarak kalamayıp
Aktığın için
Ve değdiğinde yer üstüne,
Toprağın hissetmediğin çiziklerinde birikip
Birikip kendine katılarak, yaktığını bilmeden,
Oysa her su yakar toprağı senin gibi aktığında
Bilmeden, yuvasını, her şeyin
Böceklerin bile, kaplayarak
Aktığın için
Onlar senin,
Oysa sen gökkuşağı çemberinde
Bir nemdin, bir gözyaşı.

Ve ben hiç anlatmadım
Sana aşkımı

Cumhur Boratav

GooD aNd EvıL 04-13-2009 05:37 PM

Beni Sevdin Sadece

sevmedim hiç bir şeyi
bu kadar
yeni basılmış kitabın kokusunu severdim ben
bir de dizeleri beni anlatıyorsa
benim seninle
nevizade yokuşundaki adımlarımızı
hatırlatıyorsa


ne kadar kırılır yüreğim
asfalt nasıl da erir artık sen yürüdüğünde

ne var yani, ne yaptın ki
yeni yeşermiş çiçekleri döktün sadece
gece yarısı denizle ıslandın
gün ışıyana kadar ıslak

-sevmiyorum uykunu
benim yanımda
sen benim uykuma çok yakındın
gözlerinde gövdemin derin soluğu
benim gibi çırılçıplak-

ne var yani, ne yaptın ki
biraz çiğe bulanmış ben
tütsü kokan bir oda
anason sağan dudağım
elimi attiğımda
yastığımın altına
sarkan bir tutam saçak
saçların

ne var yani, ne yaptın ki
beni sevdin sadece

Cumhur Boratav

GooD aNd EvıL 04-13-2009 05:38 PM

Benim Hüznüm Hiç Mor Olmadı

yaşamımda hüznüm
hiç bir zaman mor olmadı
hüznüm hep hüzündü benim için
bulutlu günlerde gelirdi hep
bir de senin terkettiğin zamanlarda

mavi sevinçlerim de olmadı hiç, hissetmedim
hissetmediysem biliyorum benim kabahatim
sevinçlerimde sadece karşımdakine sarıldım
bir de sana, kendi içimde, sen gitmiş olsan da

yeşillerim, turuncularım, sarılarım,
erguvan rengim hiç olmadı duygularımda
ben bir tek gölge rengini severim
hani güneşe durduğunda
göremediğin senin kendi rengin

benim hiç renklerim olmadı
bir duygunun, bir dizenin,
bir insanın da rengi olmadı içimde
ne mor buhranlardı
benim buhranlarım
ne turuncu öfkelendim
ne de kırmızı oldum yaşamımda

saklanmak için perdeleri kapatıp
havayı karartığımda bile
aynı kaldı benim rengim
kitaplarım yakıldığında
hatta bana artık korku zamanı dendiğinde,
hatırla, keskin ışık altında
sorgulanırken bile
değişmemişti benim rengim
ve hatta yıllar sonra bana bunu yapanla
iki insan gibi karşılaştığımızda

hiç bir zaman hissetmedin,
biliyorum bana hep bildiğin
bir renkle sesleneceksin
oysa benim yaşamımda hiç bir zaman
mor hüznüm olmadı
hüznüm hep hüzündü benim için
bulutlu günlerde gelirdi hep
bir de senin terkettiğin zamanlarda

Cumhur Boratav

GooD aNd EvıL 04-13-2009 05:38 PM

Bir Adam Rüzgarı Saçlarına Alıyor

(ben)

hissetmiyorsun,
oysa odada sesini duyduğumda
bu son nokta demişimdir,
kırık bir ses ekleyerek mektubuma
hissedip gelmeni istememişimdir
ve ayakkabılarımın arkasına basarak
ve hatta ıslık çalarak
hatta senin sevmediğin küfürleri
ağzımda ıslatarak
çekip gitmeyi bile istemişimdir

ve çekip gitmemişsem hissetmelisin

ve sen güzel adam, saçlarını
yaşamına bir leke gibi saçarak
başını rüzgarına değdirmelisin

(öteki)

-evet seninle buluşacağız
günün birinde
ama orada olmayabiliriz, ne ben
ne de sen
o an -

yanılmadım, kendine göre
hissettin buluşmayı

tamam
şimdi eline al saçlarını
parmaklarınla kıskıvrak
yakalayarak
-birden hatırladın değil mi
pencereyi açtığını? -
uzat ve dinle
dinle

dinle
bir adam
rüzgarı saçlarına alıyor

Cumhur Boratav

GooD aNd EvıL 04-13-2009 05:38 PM

Bir çakıl taşı kadar

“çakıl taşı kadar özgür olmak isterdim” dedi
ayakları köpükler içindeydi,
adı denizdi ve kendisinin içinde duruyordu
sonra köpüklerini ayaklarının üstünde bırakarak
çekildi kendisinden, sürüklenen bir çakıltaşını
avuçları arasına aldı ve onu birşeylerden kurtarmış gibi bana baktı
“çakıl taşı kadar özgür olmak isterdim” dedi

“onun kadar özgürsün” dedim
sürükleniyorsun ve farkında değilsin sürüklendiğinin
sadece istemeden yuvarlanmanın belirsiz bir acısı
zaman zaman hızlandırıyor yüreğini
düşünmek istediklerini düşünüyorsun
ama bunlarla yetersiz hissediyorsun kendini
düşünemediklerin bir çakıl taşı kadar doğal ve çekici geliyor
sen de doğal ve çekicisin
ve onun kadar özgürsün,
ancak bir çakıl taşının olabileceği kadar

-ah, seni denizinde sürüklenmekten çekip aldıktan sonra
bir başkasının gözlerine seni kurtarmış gibi bakmak istemiyorum-

Cumhur Boratav

GooD aNd EvıL 04-13-2009 05:38 PM

Bir Deli (Muammer Çelik için)

özlemek?
hayır bu özlemek değil
sabahın topraktaki izi
ter, güneşte pişmiş
bir surat, sert ve diri

anımsa, gece ışıltısı düşerken toprağa
nasıl da huzurluydu
üstünde karıncalar gezinen uykumuz

anımsa, birbirimize sinirlendiğimizde
toprağı avuç avuç avuçlayıp
nasıl da fırlatmıştık gövdelerimize

ama hiç dokunmadık şiirlerimize

soğuk meydanda -anımsa sessizdi
ve kendisinden başka her şey aşağılayıcı ve hareketli- herkes atılmamızı bekledi
ve uyandığımızda... uyanmamıştı hiç biri..
özlemek?
evet.. yalnızlık, senin gibi..

sonsuzluk kendini tanımayanlar için
ben bir sona davet ediyorum seni,
meydandaki bir törene
kendi üstüne akan suya

şimdiye dek seni anladılar diye hissettin
merhaba yanılsama
oysa şiirlerin...
şiirlerin..
evet sensin.

özlemek?
hayır bu özlemek değil
ve evet
evet evet evet..

Cumhur Boratav

GooD aNd EvıL 04-13-2009 05:38 PM

Bir Elinde Üç Parmak Bir elinde Altı

kolaylıkla geldi aramıza
zorla ve zorlanmadan
bir elinde üç parmağı vardı
diğerinde altı
birini kurşun parçalamıştı
diğeri doğuştan
açtı ama
duvarlardan sızan sudan
başka bir şey sunamadım ona
acı kımıldanıyordu karnında
açlık değil, ve su yüreğine iyi geldi
ısındı ve gece
uykusunun sıcaklığını paylaştı benimle
gözlerinde haz değil acıydı parlayan
onun şiirini yazarken
parmaklarını tam çizmemi istedi
ben de onun şiirini şöyle bitirdim
bir elinde beş parmak vardı
diğerinde altı
ikisi de doğuştan
ama doğuştan değildi acısı

Cumhur Boratav

GooD aNd EvıL 04-13-2009 05:38 PM

Bir Gün Yeniden Gelecek, Bir Gün Hiç Beklemeden

bir gün yeniden gelecek
bir gün, seni hiç beklemeden
senin için çok yeni bir duyguyla
hep yaşadığım benim
güneşle henüz
tanışmadığı zamanda
o zamandaki sabahının

sen korkunu bile hissedemeden
sevgilinin kollarından alındığın bir gün,
uyanan kuşların keskin cıvıltısıyla
arka penceresinden
bindirildiğin arabanın
yüzünü dönerek bizi hatırla

üstündeki tozu üfle
seni anlatan şiirlerimizin
artık bizi
yaşamaya başlıyorsun

öyle gelir
bir gün, hiç beklemeden
bir gün,
yeniden

Cumhur Boratav


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:19 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.