www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Rüya Deniz Demir (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144242)

GooD aNd EvıL 04-17-2009 08:00 PM

Aynı Tiyatronun Karakterleri...

Hep aynı oyunun karakteriydik
Aynı sahnede karşılaşırdık
Aynı heyecanla başlardık
Aynı öfkeyle ayrılırdık…

*******i başkaydık
Sabahları bambaşkaydık
Yüreklerimiz titrerdi
Kavuşma anlarının heyecanı
Ayrılma anının öfkesiyle kapatırdı perdesini
Hiç anlamayan gözlerimizde…

Sanırım aynı tiyatronun baş kişisi
Aynı oyunun prensesiydin
Ben ise hep kapıcının oğlunu oynuyordum
Yalancı bir sahnenin soğukluğunda
Hep gözlerine ağlıyordum…

Ben garip bir çoban oluyordum
Sen ise şehirli güzel bir kız
Suskunluğuma doyamıyordum
Hep aynı terane
Koyunları kuzuları kaçırıyordum
Gözlerine hep gözlerine dalıyordum
Ufku bir türlü bulamıyordum
Yine başa dönüp ağlıyordum…

Bazen sahnenin ortasında repliklerimi
Bazen hareket etmeyi unutuyordum
Çünkü seni düşünürken konuşmamaya
Seni düşünürken hareket etmemeye
İnan bana bir tanem çok alışıyordum…

Hep aynı sahnede çıkacaksın karşıma
Ama roller hep farklı olacak
Hep başka gönül derdinde olacaksın
Ben ise hep sana aşık kalacağım
Hiç tükenmeyen bir telaşla
Hep o rolü almaya çalışacağım…

Yine olmayacak biliyorum
Aynı heyecanla geleceğim tiyatro salonuna
Aynı terane dönecek yine salonda
Biri elini omzuna atacak
Bozulacağım
Sus bakma köylü çocuğu diyecek içimdeki
Gözlerimi kapayacağım
Gönlümü tutacağım
Göz yaşlarım akmayacak
Acıyla haykıramayacağım…

Rüya Deniz Demir

GooD aNd EvıL 04-17-2009 08:00 PM

Ayrılık Töreni...

Sevgili büyüklerimiz
Sizleri de görmekten
Büyük mutluluk duyacağız
Bu mutlu, nezih günümüzde
Bu balo salonunda
Bu ayrılık anında…

Hep düğüne davetiye aldınız
Alışkın değilsiniz ayrılığa
Bu sabah boşanıyor kalplerimiz
Boşalıyor yüreklerimiz
Ebediyen sevecek ellerimiz
Ayrılıyor şimdi
Bu ayrılık salonunda…

Evet birbirimize ağır geldik
Kaldıramadık iki kişilik yükümüzü
Bütün dünyayı taşıdık da omuzlarımızda
Kaldıramadık bu sevgiyi
Bu aşk ağır geldi bize
Yine aynı kalabalığı bekleriz
Tıpkı düğün gecesi gibi…

Sakın üzülüp ağlamayın
Ayılıp bayılmayın bu ayrılık töreninde
Gözlerinizde mutluluk okunsun
En azından biraz rol kesin
Eski Yeşilçam artistleri gibi
Gülümseyin
Gerisini hakim halledecek birazdan
Şiddetli geçimsizlik diyecek
Soracak;
Sen kızım diyecek istiyor musun boşanmayı
Evet hakim bey
Sen oğlum istiyor musun boşanmayı
Evet hakim bey
Orada bitecek işte bu kavga
Hiçbir şey yaşanmamışçasına…

Haydi toplanın bakalım
Gidenler gitti biliyoruz
Düğün kadar kalabalık olmayacak
O gece kadar mutlu olmayacak hiçbir şey
Ve geride kalan resimler
Hiç anlatmayacak bu ayrılık hikayesini
Çünkü hiç kimse bir daha
Hiçbir şey konuşmayacak bu konuda…

Toplanın
Bir aşkın cenaze namazını kılacağız
Bir aşkı toprağa gömeceğiz
Sessizliği ve durgunluğuyla
Hala el ele tutuşurken
Evlenmek için değil
Ayrılmak için
Evet evet
İşte her şey
Her düş
Her sevgi burada bitecek
Kalanlar ise bu ayrılığa şahitlik edecek…

Rüya Deniz Demir

GooD aNd EvıL 04-17-2009 08:00 PM

Ayrılıyorum Senden...

Ayrılıyorum senden
Kopuyorsun
Ağlıyorsun
Susuyorsun
Ama sen de gidiyorsun…

Ayrılıyorum senden
Düşünüyorsun
Sabahlıyorsun
Uyumuyorsun
Ama terk ediyorsun…

Ayrılıyorum senden
Hüzünleniyorsun
İçiyorsun
Durmuyorsun
Ama gidiyorsun…

Ayrılıyorum senden
Bilmiyorsun
Sormuyorsun
Söylemiyorsun
Ama gitmeyi biliyorsun…

Ayrılıyorum senden
Vazgeçmiyorsun
İnat ediyorsun
Sarılıyorsun
Ama vazgeçmiyorsun…

Rüya Deniz Demir

GooD aNd EvıL 04-17-2009 08:02 PM

Az Sonra...

Az sonra
Hemen az sonra
Bir tren daha kalkacak
Sen bakakalacaksın
Ben sessizce gideceğim
Tren raylarının
Kusursuz ürperişlerinde…

Az sonra
Hemen az sonra
Bir hayal olacak
Yaşanmış her şey
Yok olmuşluğuyla…

Az sonra
Hemen az sonra
Bir serçe daha susacak
Kalbimin ölü kuşları
Senin adına besteleyecek
Son şarkılarında…

Az sonra
Hemen az sonra
Bir ayrılık şarkısı
Usulca söylenecek
Gitmek kadar değil
Kalmak kadar acıtarak canını…

Az sonra
Hemen az sonra
Dirilecek ölü kuşlarım
Anlamadığın kadar anlayacak
Duymadığın kadar duyacaksın
Ve ayrılık şarkısı bu
Sen de söyleyeceksin
Her şeyin ardından
Öylece sustuğunda…

Az sonra
Hemen az sonra
Bir kez daha çalacak bu trenin düdüğü
Ve sen ağlayacaksın bu kez
Son deminde kalacak her şey
Ağlamak diye bir şey varmış
Öğreneceksin
Daha öğrenecek çok şey olduğu gibi
Kaybetmeyi de
Kaybettiğinde aslında gurur kazanmayı da
Öğreneceksin…

Rüya Deniz Demir

GooD aNd EvıL 04-17-2009 08:02 PM

Babadan Oğula...

Ezik büyümeyi öğrendik babadan mesela
Mesela ıslak sokaklarda çıplak yürümeyi
Yalın ayak ve son hızla
Ayaklarımıza batan kıymıkları saymadan
Yalın ayak ama gururla yürümeyi...

Ezik yürümeyi biraz
Biraz hafif rüzgarla sallanarak
Kimseye çarpmadan omzumuzu
Kimseyi incitmeden kem bakışla
Bir de içimizden küfretmeden
Saygıyla karşılayarak yürümeyi
Sokaklara tükürmemeyi…

Susup kalmayı sevdiğimizin karşısında
Saydığımızın karşısında adam gibi oturmayı
Sigara içmemeyi uluorta bir büyüğün yanında
Babadan öğrendik
Küçüldükçe büyüyormuş insan…

Yağmur yağdığında şükretmeyi öğrendik mesela
Yerlere çöp atanları uyarmayı biraz da
Biraz da öğretmenlerin ayağına turab olmayı
Bazen susmayı ve gerektiği zamanda konuşmayı
Yerinde ve zamanında sevmeyi ve saymayı…

Ağır oturaklı delikanlı olmayı ve tuttuğunu koparmayı
Hatta açken çalmamayı ekmeği taştan çıkarmayı
Sevda çekip azaba bulanırken bile olsa
Asla edebi hayayı bırakmamayı ve kırmamayı
Babadan öğrendik çocukla çocuk olmamayı…

Babadan öğrendik mesela ekmek uğruna kavgayı
Ana ve bacı uğruna dövüşmeyi ama
Kimsenin anasına ve bacısına sövmemeyi
Terbiyeyi helal ahlaksızlığı haram bellemeyi
Usul yürümeyi bin düşünüp bir söylemeyi…

Babadan öğrendik bildiklerimizi
Baba olunca öğretmek için evlatlara
Bizden kopan o güzelim tomurcuklara
Sen de öğrettiklerini helal et inşallah baba…

Rüya Deniz Demir

GooD aNd EvıL 04-17-2009 08:02 PM

Babalar Gider, Oğullar Kalır Geride...

Babalar gider oğullar kalır geride
Bir de sırlar kalır baba oğul arasında
Allah’la kul arasında kalırcasına…

Babalar gider oğullar kalır bu şehirde
Sanki var olmayacak gibi sarılır babalar
Oğullar bir daha görmeyecek gibi kalır…

Babalar gider kurallar kalır geriye
Hiç okunmamış okunmayacak kitaplar
Allah’ın yazdığı, kulların okumadığı…

Babalar gider oğullar kalır boynu bükük
Sanki hep babasızmışçasına geride
Yaşına başına bakmadan ağlayarak…

Babalar ölür mertlik kalır geride
Hiç konuşmamış sözler gibi
Bir tabuta yazılır son kelime;
Her şeyimizdin…

Rüya Deniz Demir

GooD aNd EvıL 04-17-2009 08:02 PM

Bana Seni Anlatma...

Bana seni anlatma
Bana Ankara’yı anlat
Bana yüreğindeki ateşi
Yağmuru anlat bana
Bana rüzgarları anlat…

Bana seni anlatma
Bana aşkı anlat
Bana sevdayı
Bana tükenmeyenleri anlat…

Bana seni anlatma
Aşkın tadını
Belki bir fincan çayı
Bir kadeh rakıyı…

Bana seni anlatma
Bana ekşimiş bir sevda masalını
Bana rüzgarın ateşle sevişmesini
Bana gülün bozkırı sevmesini
Bana yolları anlat…

Bana seni anlatma
Tutsak bir aşkı anlat bana
Sessiz bir ayrılığı anlat
Yoksul bir mutluluğu
Büyük şeylerle değişmeyecek
Küçük şeyleri anlat…

Bana seni anlatma
Bana Ankara’yı anlat
Bana güneşi anlat
Bana melekleri anlat…

Rüya Deniz Demir

GooD aNd EvıL 04-17-2009 08:02 PM

Başımız Sağolsun...

Bu Bir Sitem midir?

Bir sanal sessizlikte yazdığımız şiirlere hayat vermeye çalışırken bir de dönüp bakıyoruz ki içimizden bir ses bize bunlara hayat vermek için neden kitap bastırmıyorsun diyor…

Sene 2003 bir kitap bastırıyorum.

Kitabımı bastırdığım tarih aralığında ailemden gördüğüm acımasız bir darbeyle sokağa atılıyorum.

Ne yazık ki bu durumda kitabım baskıya girmiş oluyor. Kitabımı basan firmadan da yediğim darbeyle yüzüstü kalmam yetmiyor. Kitabı satmam için yardım edecek herkes bir anda ortadan kayboluyor ya da beni yalnız bırakıyor.

Sonunda sene 2007 ve bir tek kitap satılamamış…

Bu kitabı satmak gerek ki yeni bir kitap çıkarabilelim. Ama ne yaparsınız. Yine insanların büyük yardımları ile tek bir kitap satılamıyor…

Bu yazı tüm şiirlerini yok eden ve bir daha şiir yazmamaya yemin etmiş bir Antoloji şairinin yazısıdır. Akabinde yıllarca emek verdiğim kitapları da yakmak suretiyle edebiyat hayatıma burada son veriyorum. İtiraf ediyorum ben yazmayı bilmiyorum…

Kimi arkadaşlar bunun pes etmek olduğunu söylüyorlar canları sağolsun…

Acı tatlı bir dönem geçirdim Antoloji’de…

Edebiyat Hayatımın Mezar Taşını da Burada Yazıyorum:

Rûya Deniz Demir’in Edebi Hayatı
2001 – 2007
Başımız Sağolsun

Not: Neden kitabı yaktığımı eleştirirseniz düşününüz. Amacım burada para kazanmak değildi. Büyük sıkıntılar çekerek çıkardığım kitabımın ardına ikinci kitabımı çıkarmak için bu kitabı satmak zorundaydım. Fakat insanlar para kazanmak uğruna kitabımı ve beni harcadılar. Dostlarımdan tabiri caizse yardım dilendim. Ama onlar da umursamadılar. Şimdi kimse beni kınamasın Lütfen…

Rüya Deniz Demir

GooD aNd EvıL 04-17-2009 08:02 PM

Başlık Yok Bu Defa

Lüzumsuz işler vekiliyim
biraz melankoli

Ellerimi cebime sokup
Sessizce dolaştım durdum...

Islanan saçlarım değil
Gözlerimdi belki
usanmadan seni seviyordum
Doyasıya senin için türkü söylüyordum
Sessizliği içime gömüp
Sesli sesli ağlıyordum...

Saçlarım birbirine karışmış
Islanmışım, yorulmuşum
Umrumda mı
Sevda beni can damarımdan vurmuş
Bana oyun oynamış zaman
Takmak yok kafaya bu defa
İhanet etmek yok zamana
İhanet etmeden yalnızlığıma
Öyle tek başıma sokakları kuşatmışım
Saçlarım kumral
Gözlerim elaymış
Kime ne ki gece yarısı
Ben senin için ağlamışım...

Utanmadan ağlamışım
Sararmışım, solmuşum
Nisana tutulmuşum
Sana vurulmuşum
Ellerim üşümüş
Ceplerime sokmuşum...

Ağlamışım
Gözlerimin altı ıslaktı uyandığımda
Ellerim üşüyordu yine
Rüyalara satılmışım dün gece
Ben rüyada Rüya bende
Ben bir garip Rüya Denizi'nde...

Rüya Deniz Demir

GooD aNd EvıL 04-17-2009 08:02 PM

Belki Kaldığımız Yerden...

Belki kaldığı yerden devam eder
Bu sabah zorla uyandırıldığım rüyam
Belki bu sabah güneş daha bir sıcak bakar
Gözlerimin yeşilliğinde kaybolan yıllara
Ve belki sen daha uzaklardan olsa da
Daha yakından ve içten seslenirsin
Ağır işitmeye başlamış kulaklarıma…

Belki kaldığı yerden devam ede bu sevda masalı
Belki seni hatırlarım rüzgar estiğinde
Sana kavuşma ümidinin her sıcak lokmasında
Ben her ağladığımda saçlarıma dokunan ellerinde
Rüzgar bir daha eser sessizce
Sessizliğimde kaybolmuşluğumda seni hatırlatır
Giden her şey ve dönen her ışık huzmesi
Saçlarıma yağmaya başlar usulca
Gençliğimin hatırına…

Belki beni bu kadar sert eleştirenler
Bir kez olsun okumaya tenezzül eder
Bir kez daha okumayı denerler belki
Ve belki bu sefer beni anlarlar
Belki o zaman gidişimizden bu yana
Biz olmak kadar içten bu şiirleri
Kimin için okuması gerektiğini öğrenir
Ve telaşlara bürünür kuşlar
Yeni bir mutluluk ağacı var etmek uğruna…

Belki o zaman hayat durur iki satırın arasına
Boğazımda kalır elleri ölümün bile sıkamadan
Belki rüzgar durur güneş doğar
Belki bu sabah uyandırıldığım rüyam
Uykuya daldığımda yeniden perdelenir
Gözlerimin en koyu yeşilinde ve sen
Gitmemek üzere uzatırsın ellerini…

Belki o zaman bir kez daha okursun dudaklarımı
Konuşmayı bile unutmuş dilimden anlarsın
Ellerimi tuttuğunda daha bir ısıtırsın
Belki o zaman biz yeniden seviniriz
Çocuklar gibi yüreğimize doğan
Güneşi sarmasını da öğreniriz…

Biz belki güneşi yakarız yeniden
Yıldızlar saçarız gökyüzüne
Ve yeni bir dünya kurma hevesiyle yaşlanırız
Çocukları sevindiren birer denizyıldızı olur
Belki birlikte doğarız bir sessiz nisan sabahına
Ve cemre oluruz belki bir mart akşamına
Düştükçe durmak bilmeyen damlarlarla…

Rüya Deniz Demir


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:43 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.