![]() |
Gecenin Öteki Yüzü
(küçük sokak çocuklarının anısına) Akşam oluyor gene Bilinmeyen geceye doğru. Esiyor ince ince,titreyen küçük bedenlere. Yürür çıplak ayaklar,görünmez kaldırımlarda. Ben bir sokak çocuğuyum,üzeri yırtık. Karanlık; gecenin işi midir,Yoksa...? Kurum bağlamış zifiri yüreklerin mi? Görünmez karanlıkları sen aydınlat öğretmenim. Ben bir sokak çocuğuyum, Annemi bilmem,babam hiç olmamış. Sen annem olur musun öğretmenim? Okşanmamış yanaklar bilmez şefkati. Sırtımı,sopalar sıvazlar her zaman. Sen beni dövmezsin değil mi öğretmenim? Ne mavi önlüğüm oldu, Ne beyaz bir yakam.. Kalem yerine bıçak verdiniz elime. Ne renkli beslenme çantam oldu, Ne de küçük su mataram. Kapılardan uğurlayanım da olmadı. Akşam meraklı gözlerle bekleyenim de.. Bana,racon öğrettiniz,alfabe yerine. Tebeşir yerine,tiner verdiniz elime.. Kurtarmaya gücünüz yeter mi,öğretmenim? Gece olunca güneş doğar bizim için. Siz,mutlu sıcak yuvalarda.. Biz,gene o bildik kaldırımlarda.. Mendil,mendil..! Mendil ister misin abla? Sonra üniformalı bir tekme,topuklara. Acıma be abla! Unuttun mu? Ben sokak çocuğuyum, Hepsi vız gelir bana.. Ben sokak çocuğuyum.Bu vatanda, Tacizi de bilirim,tecavüzü de. Allah bile unutmuş beni,sahi nerde? Kıstırıldığım zaman bir harabede, Hani taş ederdi,gökten taş yağardı? Kararmış yürekler,gözler kör..! Sen,böyle bir geceyi.. Aydınlatabilir misin öğretmenim? |
Gidişine
Biliyordum bir gün çekip gidecegini Böyle çabuk mu olmalıydı? Biliyordum bir gün bitecegini, Biliyordum ama korkuyordum itiraflardan Yaşanan ne varsa kendi adına, Gittin, ha bir gün olmuş, ha bir yıl Hepsi aynı degil mi ayrılıkların? Biri beter, bini de bin beter.. Bitişler, gidişlerin ardından gelir derler. Sen hiç gitmedin ki bu şehirden.. Penceremi açsam sanki ilk seni görecegim Biraz sonra ilk sana günaydın diyecegim Şikayet edecegiz durakta, geciken otobüsleri Seni görecegim yol boyu camdan bakarken. Okuyan seni, koşan seni, düşen seni, yürüyen seni Gülen seni, düşünen seni, , İçim sızlayacak sonra, elimi cama yapıştıracagım. Yine seni hissedecegim az sonra Sımsıcak simitle içilen bir yudum taze çay kokusunda Ne zaman başbaşa kalsam kendimle, Sen olacaksın yine aklımda. Ne zaman bir kalem alsam elime, Seni anlatacak şiirler satır satır. Ne zaman yollara baksam, Hep seni görecegim gidişlerde. Ne zaman ışıklı köprülerden gecsem Kızılay'da, Seni görecegim ışıltılar içinde. Sanki hiç gitmemiş buradaymış gibi. Ne zaman o yollardan geçsem, Aynı yere götürecek ayaklarım. Sanki hep orada bekliyormuşsun gibi.. Bu gece senin için çekecegim kafayı. Gidişine, yoklugunun şerefine bir bir kadehler, Sil baştan yaşayacagım her şeyi. Sarhoş olup bagıracagım yalnız duvarlara Haykıracagım hiçbir zaman söyleyemediklerimi Seni seviyorum..Lanet olsun.......! Bütün yasakları yıkacagım her yudumda. Bu gece her şey gidişine.. Bu gece seni tekrar yaşacagım.. |
Gitme
Boşa geçmiş ömrüm Anladım, Şöyle bir bakınca geçmişe Ağlasan ne olur,ağlamasan ne? Gün gelmiş, Dayanmış bıçak kemiğe Ben sana doyamadım, Dur; Daha gitme... Yarım bırakma beni gidipte, Hiç birşeyim tam değil ki, Sensiz... Kalbim yarım kalır, Yarım kalırız biz. Derde düşmüş bu gönül, Anlasana sevdam, Sen yoksan eğer gül dalım, Tüm çareler çaresiz. Seni yazmışım kader diye, Saçımdaki aktan, Alnımdaki çizgiye Ömür geçiyor,tutamıyorum. Ben seni yaşıyorum, Sensizliğinde yaşam diye.. Senin sevdiğin gibi seviyorum, Yaşadığım bu şehri, Dolaşır sokaklarında Bir sahipsiz serseri, Burukluğunu seviyorum, Yokluğunda,öksüzlüğümü belki imkansızlığını seviyorum, Ulaşılmazlığını belki de Dur; Daha gitme... |
Göçmen Kızına
Yıldızlar sönük kalırdı, Gözlerinin yanında.. Bir güzel kız yaşardı, Yüregi karşı kıyıda.. Gülünce güller açardı.. Gül yüzünde, İllede o yerler gönlünde. Ah be Göçmen Kızı, Adın bile,yüregime sızı.. Uzaklar yakın kalırdı Gözlerinin baktıgı yerde.. Bir güzel kız yaşardı, Yanlış bahçelerde açılmış Solgun bir çiçek misali.. Kendi burda, Yüreği kimbilir nerde? İllede o yerler gönlünde.. Ah be Göçmen Kızı.. Adın bile yüreğime sızı.. Ayazlar sıcak kalırdı Dinmeyen fırtınalarında.. Bir güzel kız yaşardı.. Huzuru arayan insanlarda.. İhanet almış,asaletin yerini.. Dumanı eksik olmaz unutma, Yeşili çok olan yerin. Dinmezya o yüzden. Buğusu gözlerin.. Uzak seferlerde mutluluk dediğin. Ugrar sana da günün birinde.. Beden yorgun,kalp kırılmış.. İllede o yerler gönlünde.. Ah be Göçmen Kızı.. Adın bile yüregime sızı.. Sonu gelmez karakışlarda üşüdüm. Sen getirdin bu gönüle yazı... |
Gölge Misali
Neden göndermezsin Bir selamını sanki Yanan bedenime buz gibi Bir bardak su misali Piranalar paylaşıyorken Lime,lime tenimi Bulanık diplerinde hayatın Gel de kurtar ne olur Güzel gözlü yunus misali İbrahim’im ateşiyle yandım Senin sevdana inandım Eyüp’ün bedeninden yara aldım Adın merhem di çaldım Yusuf gibi kuyularda kaldım Işığım ol gel de şavkınla On dört ünde dolunay misali Üç yaprağı kalmış papatyanın Sonucu falın çok mu yakın Canın sağ olsun canım Gelmese de artık selamın Alırım haberini gökyüzünden Feda bu can senin yoluna Gel de al hadi emanetini Can alan melek misali Dünya handı da Ben hancı olmadım Dün doğruydu kelamım Bu gün yalancı olmadım Anlaşılan gönlünde Ufacık sancı da olamadım Sizin olsun tüm güzellikler Sensiz yaşamak zaten ölüm Silinir dünyadan ayak izimiz Vedasız akşamların birinde Gün gelir kaybolur adımız Gölge misali Hayal perdesinde |
Gülüm Sarı
Sarı gülüm solmuş Sevda elinden. O yar anlar ancak,sevda dilinden.. Azrailim olsa vazgeçmem, Sarı gülümden.. Gözler ayrıysa da gönüller bir, Değil mi bu yolda..? Görünmeyeni görürsün ey Tanrım, Bilinmeyeni bilir.. Ne zaman kapatsam gözlerimi, Gülüm sarı aklıma gelir.. Seven gönüller elbet sevgiye inanır.. Eller ayrıysa da dualar bir, Değil mi bu yolda..? Gönlüm alçaklarda gezer, Yüreğim göklerde.. Kaybettim yarısını ruhumun Bedenim biçare..! Yanımdaydı Gal-u Bela gününde Bilirim.. Her canlı ayrı yaşar, Özlemi,sevdayı,hasreti kendi dilinde.. Sen gül olmuşsun Ben yaralı bülbül.. Canlar ayrıysa da dilimiz bir Değil mi bu yolda..? Can bulur sen de sevdalar.. Güler de gündüzleri güneşe, *******i sabahına,sevdasına ağlar.. Çiğ taneleri.gözyaşı güllerin.. Ben siyah karanfil, Sen yalnız sarı gül.. Solmak değil mi sonu tüm çiçeklerin..? Kimine sevda kimine ayrılık.. Düştüyse de kaderimiz bir, Değil mi üç günlük,canımız bu yolda.. |
Güneş,Sevinç,Ten
Bir gün olurda, Bütün yollar kapanırsa sana doğru, Say ki işte o zaman ben öldüm. Gecenin sabaha, Ayın güneşe aşkı gibi, Seni bir ömür gizliden sevmek. Bir gün olurda, Umut biterse yarına dair, Say ki,işte o zaman ben öldüm. Sensiz ağladı gözüm çocuklar gibi, Seninle güldü yüzüm. Başımda döner göçmen kuşların. Sanki selamını getirmiş gibi. Kaç mevsim geçti gelmedin. Hüznün sevince aşkı gibi, Seni bir ömür gizliden sevmek.. Ne gökyüzü maviye doyar, Ne deniz suya, İzin ver gözlerime ne olur.. Kaybolsun gözlerinin yeşilinde.. Ne zaman insana doyar, Ne insan dünyaya.. Bilesin ki bu beden bir seni yaşıyor.. Elin tene aşkı gibi, Seni bir ömür gizliden sevmek.. |
Hasan Gülmez
HASAN GÜLMEZ Bir kurşunla aydınlandı Gecenin o kör karanlığı. Ahh! Diyebildi sadece yaralı adam. Eli böğründe yıkıldı yere öylece. Yağmurun sesi belki de çok daha fazla Birileri kaçıyor,birileri kovalıyor Daracık sokaklar,silah sesleriyle çınlıyor. Sanki kıyametin koptuğu bu son nokta Kimse perdesini bile açmıyor. Ya alışmışlar her gece bu sese, Ya da bir serçenin yüreği bile, Daha hızlı atıyor. Ne günler yaşamıştı,şimdi yattığı sokakta. İlk geldiğinde daha okula bile gitmiyordu. Körebe oynar,patlak topla maç yaparlardı. Mahallenin tek bahçesinden kayısı çalardı. Pamuk Nine hep görür ama,görmezmiş gibi yapardı “Bu defa olmadı be Hasan! ”dedi kendi kendine Kör ebeyi kör kurşun gördü işte.. Burada sevmişti ilk defa güzelim Cemile’ yi Burada bellemişti motor tamir etmeyi Burada dünyaya gelmişti biricik oğlu Cemil. Çatısı teneke kaplı iki göz evinde mutluydu. Bu sabah ilk kurşunu zaten kalbinden yemişti. Yıllar sonra geldiği evi çoktan çökmüştü. İçi sızladı derinden orayı öylece görünce. Sanki Almanya’ ya gitmese böyle olmayacaktı. İnsan olmak,zengin olmak onunda hakkı! Yıkıntıların içinde,bir zincir parçası gördü. Eğildi,ucunda kolyesi de vardı. İlk okula başladığı gün,oğluna verdiğini hatırladı. İçinde küçük bir resim,altında adı yazıyor. Doldu gözleri,oğlunu görünce. Çömeldi,elleriyle kafasını tuttu. Ben ne yaptım dercesine ağlıyordu. Ne çabuk unutmuştu,gider gitmez buraları. Ne çabuk kapılmıştı,ışıklı dünyanın sihrine. Ne çabuk aldanmıştı,sarı saçlı elin yabanına! Her ay üç kuruş parayla baba olunacağını sandı. “Karın öldü utanmaz adam! Oğlunu hak getire! ” Yaşlı kadın tükürdü gitti yanından. Kalakaldı saatlerce öylece.. “Zengin olsan kaça Hasan! ” dedi içinden. Paran yeter mi geri getirmeye? Her damla kanda,bir günü ödüyordu şimdi. Gün bu gündür Hasan! Bu gün bedel ödeme günüdür! ! Ertesi gün gazeteden öğrendi mahalleli. Kör kurşunun mahalleye hediyesini. Orta sayfada sür manşet...! Polisle uyuşturucu kuryesi çatıştı.. Yoldan geçen bir gariban vuruldu. Bir isim,iki resimle süslü sayfa.. Biri Hasan’ın avucundan çıkan kolyede, Biri donuk bakışlı sabıkalı resminin altında. Cemil GÜLMEZ,bu defada yakalandı diye. Analar okudu,babalar okudu,Çocuklar okudu. Kimse sormadı bile,Hasan kim diye? “Yaz kızım! Sanığın iki yıl hapsine, Mefta nın,kimsesizler mezarlığına defnine” |
Hazanım
Seni,yağan yağmurlarda düşledim. Hiç hesapta yokken bir yaz akşamı. Bulutlar seni getirsin istedim. Pırıl pırılken gökyüzü.. Duydu Tanrı sesimi, Yağmur geldi, Sen,gelmedin... Gönül bu,her güzeli sevmez, Sevilen ister de, Canın mı verilmez? Gönülden dile gelirde o satırlar Sevdiğim halimi neden bilmez? Saç telinden ince bir yol uzanır. Gönülden gönüle gizlice. Dağlara kafa tutardın hani? Sen o yarini görünce.. Gezer oldum,divane oldum çöllerde Ben de seni,mecnun gibi sevince.. Ben sana ne yaptım ki? Sadece seni sevmekten başka. Sen ki,beni,dalında kuruyan, Güle döndürdün. Hazırdım senin için. Dünyaları yakmaya.. Her sözünle,bin defa yakılmış, Küle döndürdün.. Bir yalandım belki senin için. Ya da boş bir oyun.. Ben,seni gerçekten sevdim inan ki, Yazımı,baharı, Güze döndürdün.. Sana sonbahar demişler, Baharın ne olduğunu bilmeyenler. Sen hazanmışsın kime ne? Yaprak dökümü,körpe fidanlara.. Sana sonbahar demişler, Seni,benim gözümle görmeyenler Sen,umutsun şu gönlüme. Bilmesin,hiç kimse duymasın. Ne fark eder ışığın aydınlığı? Ömründe sevdayı görmeyenlere Ben,seni gerçekten sevdim. Hiç karşılık beklemeden. Sen,sonbahar kimine göre, İçten bir sevda,birinin yüreğine. Güneş oldun,doğdunya geceye Ömrüme ömür kattın, Seni yazdım hayat kitabımda, Her bir satır,her bir heceye.. |
Hüzünlü Şiir
Gün gelir,bir hüzün çöker içine. Konuşsan konuşamazsın. Anlatamazsın seni,senden başka kimseye. Bir düğüm olurda anılar boğazına. Nefes bile geçemez Takılır kalır,o koca dağlarda. Hükmedemezsin,ne kalbine,ne gözüne. Bazen hayatta olmak bile,o bile En büyük acıdır,sızlayan her hücreye. Ah be bir tanem,bir de sözün geçse, Karanlıkların yalnızlığında, O soğuk geceye.. O zaman ağla işte,hem de doyasıya. At kendini,seni senin kadar bilen yatağına. Kıyamam o güzel gözlerindeki yaşa,ama Gözyaşı temizliktir çoğu zaman bilemezsin. Ne varsa alır götürür,senin istemediğin. Sonra kalk yerinden usulca, Bir bardak su iç,hem yaşanan ne varsa, Hem de ne varsa seni bekleyen.. Bilmediğin yaşanacaklara.. Söndür tüm ışıkları,bak bu senin, Geçmişin.Tavanındaki yıldızları gördün mü? Onları istesen de silemezsin. Belki her sene biri kaybedecek ışığını. Bırak yaşasınlar içinde sessiz bir yerlerde. Sonra gece lambanı yak, Rengini sen seç lambanın.Sarı,kırmızı.. Mavi,pembe,inan hiç fark etmez. Bak,bu yanan ışık senin bu günün. Ne kadar da loş görünüyor değil mi her şey? Bir iç çekişi gibi yaşamak. Sen de çek o nefesi, İçin dolsun,hayatla doya doya.. Ve,bir oyuncak seç kendine. Ama rengi sarı olsun. Sarı,sıcaktır,sever seni ısıtır yalnızlıkları.. Uzakları düşün,gidemediğin uzakları. Uzaklarda seni düşünenleri düşün. Bırak kendini geceye.. Gece götürür seni.. Hep isteyip de yaşayamadığın o yerlere. Bir bakmışsın sabah olmuş Aydınlık inadına her şey. Bak işte bu da geleceğin Aydınlık olsun seninde her şeyin. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:09 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.