![]() |
Sen Varsın Sevgili
Seherde seslenen cümle kuşlarda, Çimenlerin bakışında, sen varsın. Şu gelinin gözündeki yaşlarda, Gergefinin nakışında, sen varsın. Canın her zerresi ve her dokusu, Toprağa can verir bir damlacık su, Yavruyu cezbeder ana kokusu, Ak bağrına sokuşunda, sen varsın. Henüz yeni doğmuş gözü görmeyen, Kükreyince bağa fırsat vermeyen, Zarar düşünmeyen, aklı ermeyen, Suyun dağa çıkışında, sen varsın. Zaman dondurulmuş, çağ düşmüş gibi, Deryada balığa ağ düşmüş gibi, Taze çiçeklere çığ düşmüş gibi, Irmakların akışında, sen varsın. Seni bilip her zemine koyuşta, Sana doğru yavaş yavaş kayışta, Düşüncede, harekette, duyuşta, Nefsi gemle sıkışında, sen varsın. Güneşte, yıldızda, ayın gözünde, Kardelen yazında, balın özünde, Vatan sevdasında, yiğit sözünde, Şimşeklerin çakışında, sen varsın. Kaleli aşığı bu necip soyun, Atmaca zirvenin, yarasa koyun, Bayramın, seyranın, düğünün, toyun, Ele kına yakışında, sen varsın. |
Senden Ve Ondan
Kalbin alevine tutsağı demem Muhabbet ceminin mekânıyım ben Hasret bahçesinde gülü istemem Özgürlük dağının dikeniyim ben Ben bu memleketin divanesiyim Görüp yaşadığım, duyduğum ayıp Namus erbabının pervanesiyim Ülkemde hayânın hesabı kayıp Semanın altında, arşın üstünde Göçmenler evlere taşınmadılar Milletin yadında, devlet kastında Yollara yürüdük aşınmadılar Kalbimin içinde lambalar yanar Çoban kavalında hasret duygusu. Ruhumun gecesi ışığa kanar Düşlerimde bir gerçeğin kaygısı Zehirli akreple kucaklaşarak Sevişmeden gönül evi seçilmez Çöl ve deniz, iki hasret, koşarak Bu yolda sende ve ondan geçilmez |
Sessiz Yolculuk
Her tavana dikildikçe gözlerim Üzülürüm, hislenirim, her gece Gönül bu ya, sessizliği özlerim Kör gözede üslenirim, her gece Bir türlü pişmedi yürekteki aş Zuhur eylemedi gördüğümüz düş Yüzüme sırıtır kalkıştığım iş Lime lime ıslanırım, her gece Durgun sular ta tepede bulanır İki gözde on iki kurt yalanır Yedi iklim, dört köşeyi dolanır Sonsuzluktan beslenirim, her gece Gayret terkisine yüklenir acı Bir işin başında yoksa amacı Altı ay hırp tutar taşlı yamacı Çevirmeye yaslanırım, her gece Baykuşlar seslenir artık ovadan Harabe gönülden, ıssız yuvadan Gönül kuşu uçtu, inmez havadan Çise vurur sislenirim, her gece Gün tutulur gözün mıhlandığı an Ve görünür hayal meyal balaban Yıldızların sultanıdır bir çoban Karanlığa seslenirim, her gece |
Sevda Ateşi
Gönlümde tutuştu sevda ateşin, Alev alev yandırırsın sultan sen! Bulunmaz dünyada emsali, eşin, Ne söylersen kandırırsın sultan sen! Sevdan ki sır gibi söküp atamam, Yola revan oldum, günü tutamam, Uyku bilmem, düşüncemi satamam, Ağustosta dondurursun sultan sen! Emir senin, yağmur senin, sel senin, Şu deli gönlümü yakan yel senin, Odun senin, ateş senin, el senin, Ocağımı söndürürsün sultan sen! Gönülde şüpheyi, kini saklamam, Cahil insan gül ise de koklamam, Lodos değmiş yağmur olayım tamam, Divaneye döndürürsün sultan sen! Gezerken aklımın evine vardım, Bir gemi deryada bocalar, sordum Çilesi, sevdası sır imiş gördüm, Yağdırırsın, dindirirsin sultan sen! |
Sevda Tepesi
Bir musibet bin öğütten ileri Ele çayır çimen, bana lığ düştü Hasret durağının tarumar yeri Rüzgâr esmez, dağlarıma çığ düştü Dağın eteğinde dert yığın yığın Arası saniye, var ile yoğun Bir dil sürçmesiyle devrilen dağın Tepesinden ak tolgayla, tuğ düştü Sevda tepesinde eriyince kar Gönül diyarından cenaze kalkar Dünya dipsiz kuyu, boşluğu çalkar Sevdalara acımasız tığ düştü Kışlarımda akşam ve gönlümde sen Son ışık da söndü karşı ki evden Gözlerim bir anda düne giderken Yüreğime beklenmedik zoğ düştü Dalınca bir anda göz buğulanır Boğaza dizilir söz buğulanır Bir ateş alır ki yüz buğulanır İki tepe arasına ağ düştü İki dağ arası, yerin küresi Binlerce yüzyılı saklar süresi Erlik yaylasında yiğit töresi Bozulmaya başlayınca çağ düştü |
Sitem
Sesi sesimizdir, ünü ünümüz, Sunaların gözündeki yaştayım. Onda yarınımız, onda dünümüz, Şu mezarın başındaki taştayım. Yetmiş yerde yedi yüz dert duruyor, Yedi sevda bir yürekte vuruyor, Yelde sesler tellerini arıyor. Düşlerimin buz tuttuğu kıştayım. Her türlü çileye derde dayanan, Çise ile kızıl kana boyanan, Ninnilerle, türkülerle uyanan, Sevdalara sevdalanan baştayım. Derenin deryaya sevdası bitmez, Toprak kanar, yüreğime kar etmez, Hayaller az gelir, rüyalar yetmez, Gönüllere köz düşüren kaştayım. Bulutları soktum gönül bağına, Bülbülü kondurdum gül yaprağına, Servetimi gömdüm el toprağına, Çıkınımda soğan, ekmek aştayım. |
Sudaki Seda...
Sığınıp sıtk ile çıkmışım yola Bir kutlu sevdanın peşine düştüm. Bütün çabam mahcup olmamak kula Yaradan Hüdâ’nın peşine düştüm. Birlik olup hep el ele verelim Bu birlikte neler olur görelim Sizler benim kolum, ayağım, elim Cilvenin, edânın peşine düştüm. Uzakta durmayın, yaklaşın hele Solmasın, mümkünse su dökün güle O gül yakın eder, kutlu menzile Sudaki sedânın peşine düştüm. Kaleliyim, sazı bilmem, söz derim Düşünür, yorumlar fakat az derim Kısa konuşurum, lakin öz derim Ben zevke vedânın peşine düştüm. |
Sunaların Gözündeki Yaştayım
Sesi sesimizdir, ünü ünümüz, Gönüllere köz düşüren kaştayım. Onda yarınımız, onda dünümüz, Şu mezarın başındaki taştayım. Yetmiş yerde yedi yüz dert duruyor, Yedi sevda bir yürekte vuruyor, Yelde sesler tellerini arıyor. Düşlerimin buz tuttuğu kıştayım. Her türlü çileye derde dayanan, Çise ile kızıl kana boyanan, Ninnilerle, türkülerle uyanan, Sevdalara sevdalanan baştayım. Derenin deryaya sevdası bitmez, Toprak kanar, yüreğime kar etmez, Hayaller az gelir, rüyalar yetmez, Sunaların gözündeki yaştayım. Bulutları soktum gönül bağına, Bülbülü kondurdum gül yaprağına, Servetimi gömdüm el toprağına, Çıkınımda soğan, ekmek aştayım. |
Şüphe! ! !
Politik mesajın, siyasi sözün Manasında şüphe yoksa şaşarım. Mahkeme duvarı kızarmaz yüzün Senasında şüphe yoksa şaşarım.. Arkasız vaadin sarnıç yelinin Sözü cebindeki zırva delinin Ekabir geçinen sütsüz gelinin Kınasında şüphe yoksa şaşarım.. Çulsuz kahramanın sahte erenin Kaypak zeminlerin başsız yörenin Şu kurumuş gölün azgın derenin Sunasında şüphe yoksa şaşarım. Kapalı evrakın ince işlerin Desteksiz sözlerin bu bilişlerin Ve bu tebessümün bu gülüşlerin Binasında şüphe yoksa şaşarım. Başıboş şöhretin dipsiz muradın Avare gönülde kutlanan adın Babasını tınlamayan evladın Anasında şüphe yoksa şaşarım. |
Temenni...
Şu nurlu, günler aşkına Mazlumun yaşını dindir Allah’ım. Göster adaletin, dönsün şaşkına Zalimi tahtından indir Allah’ım Yalandan yapıyor denilen zevat Raporla hayattan edildi azat Hikâye düzmece, ifade tezat Bu Nemrut’tan kalma kindir Allah’ım. Mülazım çakırkeyf, yaygı kusurlu Bağnazlık had safha, kaygı kusurlu Sevgi yalın ayak, saygı kusurlu Aşkı gönüllere sindir Allah’ım. Müslüman olunca bu kadar alık Başına yığılır bu kalabalık Cihana hükmeder oldu zorbalık Bir derdimiz şimdi bindir Allah’ım. Tuz bastım yaraya, dağlamaz oldu Kurudu gözlerim, ağlamaz oldu Analar karalar bağlamaz oldu Acıyı sabırla yerdir Allah’ım. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:51 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.