www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Futbol (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=41)
-   -   Futbol Biyografi Galerisi (https://www.cakal.net/showthread.php?t=125685)

[stop] 04-14-2008 08:33 PM

Gökhan Ünal’ın Biyografisi
http://www.forumfutbol.com/futbol-bi...okhan-unal.jpg
23 Temmuz 1982 Ankara doğumludur. Gençlerbirliği alt yapısından yetişen Gökhan, 2004-05 sezonunda Kayserispor formasıyla sonradan oyuna girip Galatasaray’a attığı 2 golle dikkat çekti. 2005-06 sezonunda çok başarılı bir sezon geçiren Gökhan takımının ligi beşinci bitirmesinde önemli rol oynadı ve sezonu 25 gol atarak Türkiye Süper Liginde Gol Kralı olarak tamamladı.
Kayserisporlu forvet oyuncusu Gökhan Ünal’ın avrupa kupalarında 8 maçta toplam 6 golü bulunmaktadır. 24 Mart 2007 tarihinde Atina’da Yunanistan ile oynanan maçta ikinci golü atarak futbol milli takımın öne geçmesini sağladı ve milli takımın 550. golünü kaydetti.Tataristan Cumhuriyeti başkenti Kazan takımı Rubin, Kayserispor’un golcüsü Gökhan Ünal’a 4 milyon euroluk transfer teklifinde bulunduğu iddia edilmişti.Hakkında birçok yalan transfer haberi çıksa da Kayserispor yönetimi onun satılık olmadığını defalarca medya aracılığıyla diğer takımlara duyurmuştur.

[stop] 04-14-2008 08:33 PM

Rıdvan Dilmen’in Biyografisi
http://www.forumfutbol.com/futbol-bi...van-dilmen.jpg
14 Ağustos 1962 Nazilli doğumlu Rıdvan Dilmen, kariyerinde futbolculuk, menajerlik ve spor yorumculuğu yapmıştır. Futbolcu olarak, Nazilli Belediyespor, Muğlaspor (1979), Boluspor (1980), Sarıyer Spor Kulübü (1983), Fenerbahçe (1987) gibi kulüplerde forvet oyuncusu olarak oynamıştır.
Birbiri ardına gelen diğer sakatlıklar ve uzun tedavi süreçlerinden sonra 1994-1995 sezonu sonunda futbolu bıraktı ve antrenörlüğe başladı.Antrenör olarak çalıştırdığı takımlar Vanspor (1998-1999), Fenerbahçe (1999-2000), Altay (2000-2001) ve Adanaspor (2001-2002) ‘dur. Antrenörlük kariyerinde her sene farklı takımlarla çalışan Rıdvan Dilmen, antrenörlük hayatına erken veda ederek Spor yazarlığına ve Spor yorumculuğuna başlamıştır.
Şu anda Ntv’de spor yorumculuğu ve Milliyet gazetesinde spor yazarlığı yapmaktadır.

[stop] 04-14-2008 08:33 PM

Haluk Ulusoy’un Biyografisi
http://www.forumfutbol.com/futbol-bi...luk-ulusoy.jpg
Haluk Ulusoy 1958 Trabzon doğumludur. Ulusoy Holding Yönetim Kurulu Üyeliği ve Ulusoy Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı.1976′da Yeşilköy Spor Kulübü, Mersin İdman Yurdu Kulübü Başkanlığı (1983-1987) yapmıştır.
Ardından iki dönem Mersin Polis Gücü kurucusu ve Başkanlığını yapmıştır.Bunların yanı sıra Kuşadası Spor Kulübü Başkanı, Denizlispor Asbaşkanı, Karşıyaka Spor Kulübü Asbaşkanı ve Söke Spor Kulübü Başkanı olarak çalışmıştır. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı olan, başkanlıktan önce 8 yıl Yönetim Kurulu Üyeliği, Yurtdışı Teşkilatlandırma Kurulu Başkanlığı, Asbaşkanlık, Yurtiçi Teşkilatlandırma Kurulu Başkanlığı, Milli Takımlar Kurulu Başkanlığı, Tesisler Kurulu Başkanlığı ve Türkiye Futbol Vakfı Başkanlığı yapmıştır.
Yaklaşık 7.5 yıl Futbol Federasyonu’nda başkanlık yaptıktan sonra 2004 Temmuz ayında başkanlıktan ayrılmıştır. 18 ay aradan sonra Ayhan Bermek ile girdiği başkanlık yarışından galip çıkarak Levent Bıçakçı’dan boşalan koltuğu tekrar devralmıştır.

[stop] 04-14-2008 08:33 PM

Volkan Demirel’in Biyografisihttp://www.forumfutbol.com/futbol-bi...an-demirel.jpg
27 Ekim 1981 tarihinde İstanbul’un Merdivenköy Mahallesinde doğan Volkan Demirel 2000-2001 sezonunda Kartalspor’da file bekçisi olarak görev yaptı.Burada geçirdiği iki yılın ardından 2002-2003 sezonunda Fenerbahçe’ye transfer oldu.Volkan Demirel, 1.91 m uzunluğunda ve ağırlığı 92 kilodur.
Fenerbahçe’de ki kariyeri ise 29 Haziran 2002 tarihindeki TSV Dorfen hazırlık maçı ile başlamıştır.İlk resmi maçı 26 Nisan 2003 tarihinde oynanan Fenerbahçe - Samsunspor Turkcell Super Lig maçıdır.
22.06.2007 itibariyle 22 Defa A milli takım,17 Defa Ümit milli takım ve 5 defa da A Genç Milli futbol takımlarında yer alan Volkan Demirel, Fenerbahçe Spor Kulübünde kalecilik hayatını sürdürmektedir.

[stop] 04-14-2008 08:34 PM

Hakan Şükür’ün Biyografisi
http://www.forumfutbol.com/futbol-bi...akan-sukur.jpg
Hakan Şükür Kosova göçmeni bir ailenin 2. çocuğu olarak 1 Eylül 1971′de Sakarya’da doğdu. İsmi Galatasaray ile özdeşleşmiş olan Türk futbolcudur. Kağıt üzerindeki doğum tarihinin aksine gerçek doğum tarihi 29 Temmuz 1971′dir.Boyu 1.89 olan Hakan Şükür, Türkiye’nin en çok kafa golü atan milli futbolcusudur.
Sakarya’nın merkez ilçesi Adapazarı’nda dünyaya gelmiştir. Basın danışmanlığını Cüneyt Yalınkılıç yapmaktadır.Futbolculuğunda oynadığı kulüpler:
1987-1990 - Sakaryaspor
1990-1992 - Bursaspor
1992-1995 - Galatasaray
1995 - Torino
1995-2000 - Galatasaray
2000-2002 - Inter Milan
2002 - Parma
2002-2003 - Blackburun Rovers
2003- Galatasaray
Bireysel Başarıları
* 1997 FIFA Dünyanın En İyi Golcüsü Ödülü
* UEFA Kupası’nda ilk Türk Gol Kralı: (1999-2000) 10 gol
* 1998 Türkiye Ligi Gol Kralı (32 gol)
* Cumhurbaşkanlığı Kupası maçlarında en çok gol atan futbolcu: 5 gol
* Türkiye liglerinde en cok gol atan 2. oyuncu: 238 gol (1. Tanju Çolak: 240)
* 2 kez Dünya Karmasına çağrılan tek Türk futbolcusu
* 1997 Bronz Ayakkabı Ödülü
* 1997 Türkiye Ligi Gol Kralı: 38 gol
* Avrupa kupalarında en çok gol atan Türk futbolcusu: 37 gol
* Yurt dışında en çok gol atan 2.Türk futbolcusu: 11 gol (Torino 1 gol, İnter 5 gol, Parma 3 gol, Blackburn Rovers 2 gol)
* Toplamda en çok milli olan Türk futbolcu: 158 defa (109 defa A Milli, 25 defa Ümit Milli, 13 defa A Genç Milli, 6 defa B Genç Milli, 5 defa Olimpik Milli)
* Milli takımda en çok gol atan futbolcu: 51 gol (39 defa Galatasaray’da, 7 defa İnter’de, 2 defa Torino’da, 2 defa Parma’da, 1 defa Blackburn Rovers’da)
* IFFHS (Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu) Dünyanın gelmiş geçmiş en çok gol atan Türk futbolcusu (07.01.2006): 466 lig maçında 254 gol
* Dünya Kupalarında atılan en erken gol: 9.saniye Türkiye 3-2 Güney Kore (29.06.2002) (2002 Dünya Kupası Üçüncülük Maçı)
* IFFHS (Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu) 2005 yılı Dünyanın faal en iyi 5. golcüsü (07.01.2006): 466 lig maçında 254 gol
* Avrupa’da en çok hat-trick yapan Türk futbolcusu: 2 defa
* Şampiyonlar Ligi’nde en çok gol atan Türk futbolcusu: 8 gol
* Şampiyonlar Liginde İtalyanlara deplasmanda gol atan ilk futbolcu 1998-99 Juventus 2-2
* 1999 Türkiye Ligi Gol Kralı (19 gol)
* Bir sezonda en çok maç yapan Türk futbolcu: 54 maçta 4697 dakika
* Gümüş ve bronz ayakkabı kazanan Türk futbolcusu.

[stop] 04-14-2008 08:34 PM

İbrahim Toraman’ın Biyografisi
http://www.forumfutbol.com/futbol-bi...im-toraman.jpg
İbrahim Toraman 20 Kasım 1981 yılında Sivas şehrinde doğmuştur.Üç kardeşi vardır.Sivas DSİ Spor Kulübünde futbola başladı ve 6 yıl amatör futbolcuydu.Sivas’ta oynarken Sivas Dsi Spor, amatör takımlar bazında Türkiye ikincisi oldu.
Futbolu, Gaziantepspor, Gençlerbirliği ve Ankaragücü gibi kulüplerin dikkatini çekti. İlk olarak Gaziantep’e gitti ve yaklaşık 7 yıl Gaziantep’te kaldı. Gaziantep’in tüm altyapı takımlarında oynayan İbrahim Toraman, son 3 sezon da Gaziantepspor’un formasını giydi. Zaman zaman duran toplarda ileriye çıkarak attığı kafa golleriyle de dikkat çeken İbrahim Toraman 2004/2005 sezonu öncesinde Beşiktaş’la 3 yıllık sözleşmeye imza attı.Milli futbolcu, Türk Futbolu’nun yetiştirdiği en iyi defans oyuncularından biridir.
Danışmanlığını birçok ünlü futbolcunun da danışmanlığını yapan Prosentez firması sahibi Cüneyt Yalınkılıç yapmaktadır.Ayakkabı numarası 41′dir olan defans futbolcusu İbrahim Toraman’ın boyu 179 ve ağırlığı 74 kg’dır.

[stop] 04-14-2008 08:34 PM

Bülent Demirlek’in Biyografisi
http://www.forumfutbol.com/futbol-bi...t-demirlek.jpg
9 Eylül 1975 Uşak doğumlu Bülent Demirlek’in mesleği Beden Eğitimi öğretmenliğidir. 1993 yılında hakemliğe başlamıştır.Kendisi İzmir bölgesi hakemidir.
Süper ligdeki kariyeri 1999-2000 sezonu 27. haftasındaki Gençlerbirliği-Adanaspor maçıyla başlamıştır. Süper ligde toplam 74 maç yöneten Bülent Demirlek 1.87 boyundadır.
Süper ligde toplam 87 maç yöneten Bülent Demirlek, Türkiye’nin fifa kokartlı hakemlerindendir.Şu anda Türkiye Futbol Federasyonu’nda Futbol hakemliğine devam etmektedir.

[stop] 04-14-2008 08:38 PM

Fatih Terim’in Biyografisi
http://www.forumfutbol.com/futbol-bi...atih-terim.jpg
Fakir bir ailenin çocuğu olarak 14 Eylül 1953 yılında doğmuştur. Adana doğumlu olan Fatih Terim altı yaşından itibaren, bir ayağı aksak olduğu için “Topal Talat” lakabıyla bilinen babasıyla birlikte birçok ağır işte çalışır.
Babasının isteği üzerine motor sanat enstitüsüne girer fakat ikinci sınıfta devamsızlıktan okulu bırakmak zorunda kalır. On altı yaşındayken Adana Demirspor’da oynayarak futbola başlar.
Futbol Hayatı
1974 yılında Galatasaray’a 1 milyon 650 bin TL’ye transfer olan Fatih Terim kaleci olarak başladığı spor hayatına libero olarak oynamaya devam eder.
Galatasaray’da hiç şampiyonluk yaşayamasa da milli takımda ki oyunu onu takımın değişmez futbolcusu yapmıştır. 51 kez milli formayı giyer. İlk milli maçına İsviçre ile deplasmanda 1-1 berabere kalınan 20 Nisan 1975 tarihinde çıkar. Son milli maçı ise 4 Nisan 1984′te oynanan Türkiye-Macaristan maçı golsüz berabere biter. Mlli takımda en fazla oynayan futbolcu rekorunun kırılmasını görmesi için 11 yıllık müddetin geçmesi gerekecektir.
Kullüplerdeki Teknik Direktörlük Hayatı
1987-1989 yılları arasında Ankaragücü takımını çalıştırdı. İlk sezonu onuncu, ikinci sezonu altıncı sırada bitirdi. 1989-1990 sezonunda ikinci lig takımı Göztepe’yi kısa bir süre çalıştırdı. 1996-2000 yılları arasında Galatasaray SK’yi çalıştırdı. Bu zaman zarfında takımına 4 lig şampiyonluğu kazandıran Fatih Terim 2000 yılında Galatasaray’ın başındayken Galatasaray’ı ilk UEFA Kupası’nı kazanan Türk futbol takımı yaptı ve “İmparator” lakabını aldı.
2000-2001 döneminde İtalya’nın Fiorentina takımını çalıştırdı ve takımını İtalya Kupası’nda finale taşıdı. Final maçından birkaç hafta önce takımdan ayrıldığı için kupa sevincini yaşayamadı. 2001-2003 döneminde İtalya en köklü kulüplerinden olan AC Milan’ın başına geçti..
2003-2004 yılları arasında Galatasaray’a geri döndü.
Galatasaray’ı çalıştırıken kupa maçında Çaykur Rizespor’dan 5-0, lig maçında ise Fenerbahçe’den 6-0 gibi ağır sonuçlarla yenilmesinin ardından çok büyük itibar kaybeden Fatih Terim 2004 yılında Galatasaray’dan ayrıldı. Galatasaray’dan sert bir şekilde gönderilen Fatih Terim millî takımın başına kurtarıcı olarak getirtildi.
Milli Takımlarda ki Teknik Direktörlük Hayatı
Alman teknik adam ünlü Sepp Piontek’in 1990 yılında yardımcılığını yapmaya başlayan Fatih Terim 21 Yaşaltı Millî Takımı’nı 1993 Akdeniz Oyunları şampiyonu yaptı. 1993′de Sepp Piontek’ten boşalan Türk Futbol Milli Takımı’nın başına geçti. Fatih Terim’in başında bulunduğu Milli Takım, 1996 yılında Avrupa Şampiyonası’na ilk defa katılma hakkı kazandı. 1996 yılında Türk Futbol Milli Takımı’ndan ayrıldı. 2005 yılında tekrar Türk Milli Takımı’nın başına getirildi.

[stop] 04-14-2008 08:38 PM

Ronaldinho
Tam ismi-Ronaldo De Assis Moreyra
Dogduğu tarih-21.03.1980
Boyu-180sm
Çekisi-76kq
Kazandıdıkları-1999_Amerika kupası
2002-Dünya şampiyonası
2004-dünyanın en iyi futbolcusu
2005-Konfederasyon kupasının sahibi
2005-İspaniya şampiyonu,İspanya super kupasını sahibi.
Dünyaca ünlü Ronaldinyo ilk unvanını 1997 yılında almış.O zamanlar"küçük Ronaldinyo"genc futbolcular arasında dünya birinciliyini kazandı.İlk kez takımla birlikde o,1999 da Amerika kupasında çıkdı.Venesuela ile start alan maçda oyunun 70 dakkasında sahaya çıkan 19 futbolçu dört dakika içinde rakip qol atmayı başardı.İngilterenin "Lids Yunayted"klubu Ronaldinyonun trensveri için 96 milyon dolar teklif etmişdi.Ama,Lids maddi krize girince anlaşma olmadı.20 haziran 2003 yılından bu yana "Barsa"da top koşduran Ronaldinyo 3 şubatta 200 oyununa çıkdı.

[stop] 04-14-2008 08:38 PM

Hagi

Gheorghe Hagi 1964 yılında Romanya'da doğdu.

Galatasaray'la ilk tanışması Avrupa Sampiyon Kulupler kupası yarı finalindeydi. Genç Hagi Galatasaray'ın elenmesinde en önemli faktörlerden biri oldu. O yıllarda Galatasaray Hagi'yi transfer etmek istemişti ama Romanya'daki komünist rejimin de etkileriyle başarılı olamamıştı.Şimdi bundan yıllar geçti. Romanya'nın gelmis gecmis en iyi futbolcusu unvanını elinde tutan ve Romanya milli takımından 115. maçında ayrılan, Hagi Galatasarayda 3. sampiyonluğu yaşamak istiyor. Turkiye'de ikinci kez baba olan Hagi Galatasaray'a gelmeden önce FC Barcelona'da başka bir Galatasaray'lı olan Popescuyla birlikte oynuyordu.

HAKKINDA YAZILANLAR

Hakeme Tükürdü Yargılandı !

EKONOMİSİ YÜZDE 50 KOMÜNİST, FİKRİYATI YÜZDE 100 KOMÜNİST... MAÇLARI YÖNETEN HAKEMLERİMİZ BİLE ''DEVLET MEMURU'' ÇIKTI !!! GALATASARAY'IN ROMEN YILDIZI HAGİ'NİN, ORTA HAKEM EROL ERSOY'A TÜKÜRDÜĞÜ İÇİN ''DEVLET MEMURUNA HAKARETTEN'' YARGILANMASINA BAŞLANDI !!!

Haberturk.com 25 Mayıs 2001

Mini not: Hakemler yaptıkları asıl mesleklerinden dolayı değil, Federasyon yasasının 18.maddesi gereği ''devlet memuru' sayılıyor.

Galatasaray'ın Rumen yıldızı Hagi ifade verdi Türkiye 1. Futbol Ligi'nde Galatasaray ile Gençlerbirliği arasında yapılan maçta kırmızı kart görmesinin ardından orta hakem Erol Ersoy'a hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan Rumen futbolcu Gheorghe Hagi savcılığa ifade verdi. Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na avukat Fatih Volkan ile gelen Galatasaray'ın Rumen futbolcusu Hagi'nin, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Turgay Evsen tarafından yaklaşık 45 dakika süreyle ifadesi alındı. Hagi'nin kulüp tercümanı aracılığıyla verdiği ifadesinde, ''maçta haksız yere çift sarı karttan kırmızı kart gördüğünü ileri sürerek, orta hakem Erol Ersoy'a tükürmediğini, ayağına basmadığını ve saha içerisinde de hakaret etmediğini söylediği'' öğrenildi. Hagi, ifadesinin alınmasının ardından avukatı Fatih Volkan ile adliyeden ayrıldı. Soruşturma sonucunda Rumen futbolcu Hagi hakkında 3213 sayılı Futbol Federasyonu Kanunu'nun 18. maddesi gereğince hakemler devlet memuru sayıldığı için TCK'nın 266/1. maddesi uyarınca, ''Devlet memuruna hakaret etmek'' suçundan 2 aydan 8 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılabilecek. Galatasaray ile Gençlerbirliği arasında 10 Mart 2001 Cumartesi akşamı Ali Sami Yen Stadı'nda yapılan ve Galatasaray'ın 2-1 kazandığı maçta Rumen futbolcu Hagi, kırmız kart görmüştü. Kırmızı kart görmesinin ardından yaptığı hareketlerden ötürü basında yer alan görüntüler ve suç duyuruları üzerine Hagi hakkında Üsküdar ve Kızılcahamam Cumhuriyet başsavcılıklarınca soruşturma başlatılmış, her iki soruşturma da ''Yetkisizlik'' kararı ile maçın yapıldığı ilçenin bulunduğu Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmişti.

[stop] 04-14-2008 08:38 PM

Real Madrid’e 68.6 milyon dolar karşılığında transfer olduğunda basın bir anda saldırıya geçti.. “Bu para bir orta saha oyuncusuna verilir mi ?..”, “Real Madrid saçmaladı, hangi orta saha oyuncusuna bu para verilir ?..” Evet herhalde haklılar, çok daha fazlası verilebilirdi.. Zinedine Zidane’ın hesabına bir baksanıza; Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonluğu, lig şampiyonlukları ve kupalar, uluslararası kupalardan bir demet, Şampiyonlar Ligi’nin zirvesi, Dünya’nın en tepesi..

Kısaca Zinédine Zidane

Zinédine Yazid Zidane 23 Haziran 1972’te Fransa’nın Marsilya şehrinde doğdu.. Zizou, takma adıyla çağırılan Real Madrid ve Fransa Milli Takımı’nın yıldız futbolcusu, dünya çapında tanınan ve günümüzde futbol oynayan en yetenekli isimlerin başında gösteriliyor..

Laik bir Müslüman olan Cezayir asıllı Fransız Zidane, uzun zamandır yoksulluk ve ırkçılıkla savaşıyor..

Halen futbola hizmet eden, Dünya’nın en iyi futbolcusu olarak bakılan Zidane aynı zamanda en yetenekli isim olarak anılıyor.. Top hakimiyeti ve yüksek süratte top sürüşü ile rakiplerini çaresiz bırakan Zidane orta sahada görev yapıyor.. “Dahi” ve “Büyücü” gibi takma adların yakıştırıldığı Zidane, ESPN televizyonundan Luis Omar Tapia tarafından “Futbolun Harry Potter’ı” olarak adlandırılıyor..

http://www.ajansspor.com/resim/zidane_buyuk_31.jpgZidane'ın muhteşem balansı, O’nu futbolun seyir zevki en yüksek futbolcuları arasında en üst sıralarda tutuyor ve Zizou, Fransız efsanesi Michel Platini’nin yükselttiği Fransız futbolunun çitasını başarıyla yüksekte tutmayı başarıyor..




ZIDANE’IN GENÇLİK KARİYERİ
http://www.ajansspor.com/resim/zidane_buyuk_4.jpgÇocuk yaşta US Saint-Henri Kulübü’nde futbola başlayan Zidane, burada okul ile antrenman sahası arasında mekik dokudu.. Henri antrenörünün ikna çalışmaları ile Septemes Sports Olympiques’e geçen genç Zidane, 14 yaşında elde ettiği gençler ligi şampiyonluğu ile parlamaya başladı..



Cannes'da parlıyor !..
Aynı sene Aix-en-Provence’de yapılan 3 günlük denemelere katılan Zidane, Cannes’ın tecrübeli futbolcu avcısı Jean Varraud tarafından keşfedilmeyi başardı.. Cannes defteri açılan Zidane’a 6 haftalık bir şans tanındı ve Cannes forması teslim edildi.. Ancak bir terslik olmuş olacak ki Zidane biraz daha fazla kaldı !.. Hatta henüz 16 yaşındayken Cannes’da profesyonel futbolcularla birlikte sahaya çıkmaya başladı..

Bir atletin yapması gereken her şeyi yapan ve fiziki özellikleri de buna müsait olan Zidane, bir çok insanın beklediğinden çok daha sağlam ve kuvvetli bir yapıya kısa sürede bürünmeye başladı ve 17 yaşındayken Fransa 1 Ligi’nde sahaya çıktı..

http://www.ajansspor.com/resim/zidane_buyuk_5.jpg



Cannes başkanı sözünü tuttu !.. 8 Şubat 1991’de Fransa 1. Ligi’nde ilk golünü kaydeden Zidane, Cannes başkanı tarafından ilk golü attığında kendisine hediye edilecek olan arabayı kazandı ve Zidane’a bir Reanult Clio verildi.. Zidane henüz ilk sezonunda Cannes’ın UEFA Kupası’na katılmasına yardımcı oldu..



Zidane’ın Cannes’daki ikinci sezonu beklediği kadar iyi geçmedi.. Ancak profesyonel olmayan bir futbolcudan ne kadar çok şey beklenebilirdi.. Zidane için Cannes’ın 2. senesine gerçekleşen en güzel şey gelecekte karısı olacak İspanyol model ve dansçı Veronique ile tanışmasıydı.. Keyifli geçen 91 – 92 sezonunun ardından değişiklik kararı veren Zizou kendisini 4 yıllığına isteyen Marsilya’nın yerine, daha çok istediğini kanıtlayan Bordeaux’ya katıldı..




Bordeaux..
24 yaşındaki Zidane’ın Bordeaux’ya alışması pek de kolay olmadı.. Adaptasyon dönemini, zor günleri geride bırakarak atlatan Zidane kısa süre sonra buralara veda edeceğini sinyallerini vermeye başladı.. Zidane’ın oynadığı her yıl Bordeaux sadece gelişmeye ve Avrupa Kupaları’na katılmaya başlamadı, 95-96’da Intertoto’dan geçtikleri UEFA’da final oynamayı başardı.. O sezon aynı zamanda Zidane’ın Bordeaux’ya veda ettiği yıl oldu..


http://www.ajansspor.com/resim/zidane_buyuk_9.jpg

Juventus..
Zidane’ın peşine düşen takımlar arasında genç Fransız’ı en çok isteyen ve bunu gösteren Juventus oldu.. Ancak Zidane için zor günler yine başladı..

Torino’da imzayı atan Zizou, İtalyan hayat tarzına ve Torino’ya alışmakta zaman zaman zorluklar yaşadı.. Ama her şeyden önemlisi Fransa’dan çok farklı olan İtalyan tarzı futbola alışmaktı..

Juventus’ta ilk yılını hüzün ve bol düşünceyle tamamlayan Zidane, 2. sezonla birlikte hayat tarzını ve yeteneklerini yeşil çime yansıtmayı başardı ve tam anlamıyla bir yıldız oldu..





http://www.ajansspor.com/resim/zidane_buyuk_11.jpg
Önce Fransa'yı uçurdu.. Sonra İspanya'ya uçtu..
1998 Dünya Kupası’nı kazanan Fransa Milli Takımı’nın en önemli üyesi olan Zidane özellikle final maçında Brezilya’yı yendiklerinde kaydettiği 2 golle bütün Dünya’nın gözü önünde en tepeye çıkmayı başardı.. Dünya Kupası’nı kaldıran Zidane, 2 sene sonra da 2000 Avrupa Şampiyonası’nda takımını Avrupa’nın zirvesine taşıyarak peş peşe 2 önemli turnuvada Fransa’yı en tepede tuttu..

Zidane kariyerinin en önemli onuruna tam 3 kez FIFA Dünya’nın En İyi Futbolcusu seçilerek ulaştı.. Zizou 1998, 2000 ve 2003’te Dünya’nın en iyisi oldu..

Zidane, 2001’de İtalyan devi Juventus’dan İspanyol devi Real Madrid’e 4 yıllık kontrat ile transfer oldu.. Ancak bu öyle sıradan bir transfer değildi.. Bir yıldızın iki takım arasında gerçekleşen transferi değildi.. Zidane için Juventus’a Real Madrid tarafından ödenen bonservis bedeli tam 47 milyon pound, yaklaşık 69 milyon dolardı ve Fransız yıldız bir anda futbol tarihinin en pahalı futbolcusu olarak bütün Dünya’da manşetleri süsledi..

http://www.ajansspor.com/resim/zidane_buyuk_13.jpg



Zidane transfer oldu, bütün Dünya’da televizyon kanalları spor haberlerinin yanı sıra ekonomi haberlerinin akışını da değiştirmek zorunda kaldı.. Borsa haberleri ikinci sıraya düşerken Zidane’ın kırdığı rekoru bütün Dünya’da ilk sıraya yerleşti..




Diğer takım arkadaşları ile birlikte oluşturdukları “Galacticos” adı altında Real Madrid’e kısa sürede ayak uyduran Fransız yıldız Raul, Luis Figo, Steve McManaman ve Roberto Carlos gibi yıldızların arasından ön planda yer almayı başardı.. Kariyeri, futbol yeteneği, saha içindeki liderliği, gerektiğinde biraz da abarttığı hırçınlığı, saha dışında taraftara jestleri ve bir denizde ilerleyen bir tekne misali yeşil çimde topla akışı ile herkesi kısa sürede büyülemeye başardı..

http://www.ajansspor.com/resim/zidane_buyuk_14.jpg


Zidane hiçbir zaman sadece asist yapan, güzel ortalar yapan ya da savunmada takıma destek olan biri olmadı.. O kaydettiği muhteşem gollerle de her zaman ön planda oldu..

Özellikle 2001-2002 sezonunda oynanan Şampiyonlar Ligi finalinde Alman ekibi Bayer Leverkusen’i 2-1 deviren isimdi ama bundan önemlisi 2. golü fantastik bir vole ile atmasıydı.. UEFA tarafından bugüne kadar atılmış en güzel goller arasında yer alan bu gol, sadece takım arkadaşlarının ve kendi taraftarının değil, rakip takım ve taraftar tarafından da saygı ile alkışlanmasını sağladı..

2002 Dünya Kupası’nda istediği futbolu oynayamayan Zidane sakatlıklar ile boğuşmak zorunda kaldı.. Fransa’nın Dünya Kupası sahibi unvanını korumaya çalıştığı 2002 Dünya Kupası tarihteki en kötü “unvan koruma” mücadelelerinden biriydi; Zidane’ın yaratıcılığı olmadan Fransa tam anlamıyla kayıptı. Sakat olmasına rağmen erken geri dönüş yapan ve Fransa’nın son maçında oynayan Zidane kendinde değildi ve o yeteneği daha önce sadece 5 dakika bile izleyen biri dahi sahadakinin başka biri olduğunu zannederdi.. İlk turda kupaya veda eden Fransa gol dahi atamadı..

12 Ağustos 2004’te Dünya futbolu için üzücü bir gündü, 2004 Avrupa Şampiyonası’nda çeyrek finalde sonradan kupaya uzanan Yunanistan’a elenen Fransa Milli Takımı’nın yıldızı Zinedine Zidane ulusal formayı bıraktığını açıkladı.. İlerleyen günlerde, Şubat 4’te de 2006-2007 sezonunun sonunda Real Madrid ile tamamlanacak kontratının ardından da futbolu bırakacağını ve jübilesini yapacağını duyurdu..

http://www.ajansspor.com/resim/zidane_buyuk_16.jpg

Fransa’nın 2006 Dünya Kupası’na katılamama riski yaşamaya başlaması ve oyun düzeninde oluşan problemler sebebiyle daha fazla dışarıda kalamayan Zidane 3 Ağustos 2005’te Horozlor’u daha fazla yalnız bırakamayacağını ve Fransa’nın Dünya Kupası finallerine gitmesi için milli takıma geri döndüğünü belirtti.. Zidane bu kararı tek başında aldığını ve kimsenden baskı görmediğini hemen açıkladı ancak kimse bu açıklamaya inanmadı.. En büyük baskı Fransa halkından gelmişti ve Zidane bile kendi halkına çalım atamazdı..

[stop] 04-14-2008 08:39 PM

aziz yıldırım


1952 yılında Diyarbakır Ergani'de doğdu.Babası ilkokul öğretmeni.Orta öğrenimini Düzce'de tamamladı.Ankara Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi mezunu.İnşaat mühendisi.Nato mühendisliği yaptı.Maktaş mühendislik firmasının sahibi.1990-1992 yıllarında Metin Aşık başkanlığındaki yönetimde görev aldı.1991-1992 sezonunda Futbol Şubesi sorumluluğunu üstlendi.O dönemde Tanju'nun Galatasaray'dan Fenerbahçe'ye transferini gerçekleştirdi.Evli ve iki çocuk babası.

[stop] 04-14-2008 08:39 PM

ahmet hamoğlu

Sanayici ve Turizmci 1946'da Çorum'da doğdu. Orta öğrenimini Haydarpaşa Lisesi'nde tamamladıktan sonra iş hayatına tuğlacılık sektöründe başladı ve Volkan 1, 2 ve 3 Tuğla ve Kiremit Fabrikalarını kurdu. 1989'da Silivri Klassis Oteli'ni Türk ve dünya turizmine açtı. 1994'de Dünya golf şampiyonalarına ev sahipliği yapan Klassis Golf and Country Club'ı kurdu. 1996'da İstanbul'un en büyük alışveriş merkezi olan Maxi Shopping City'i ve bir yıl sonra Tekirdağ şubesini hizmete açtı. Hamoğlu, halen Hamoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı olarak turizm ve sanayi sektöründe hizmet vermekte olup bir dönem de BJK Yönetim Kurulunda görev almıştır. Evli ve bir çocuk babasıdır.
Meslek: futbolcu

[stop] 04-14-2008 08:39 PM

MARADONA EFSANESİ

http://www.kobiline.com/web/futbolko...resim76497.gif
"İki rüyam var, ilki dünya kupasında oynamak, ve ikincisi şampiyon olmak".
Böyle bir hayalle başlamış Maradona futbol yaşamına ama yaşamında istediği iki dileğini gerçekleştirmekle kalmamış futbol tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır.FİFA tarafından yüzyılın futbolcusu seçilen Maradona her futbolseverin gönlünde ayrı bir yer edinmiştir..Napoli Kulübü bile , ünlü futbolcunun adını ölümsüzleştirmek adına 10 numaralı formayı takımdan çıkartmış ve bu numaralı formanın yalnızca eski futbolcusu Maradona'ya ait olduğu kayıtlara geçmiştir. Maradona ardında böyle bir isim ve ünvan bırakmıştır. Şimdilerde kokain ve ve benzeri suçlarla gündeme gelsede o halen bir futbol efsanesi olarak tarihe geçmiştir.

DİEGO ARMANDO MARADONA'NIN HAYATI

http://www.kobiline.com/web/futbolko...resim76506.jpe"İki rüyam var,ilki dünya kupasında oynamak, ve ikincisi şampiyon olmak".
Maradona, Lanus'ta 30 ekim 1960' ta dünyaya geldi. Daha sonraları Fiorita'da yaşamını sürdürdü. Dona Tota Don Diego büyük bir fedakarlıkla mükemmel 3 erkek ve 5 kız yani 8 çocuk yetiştirdi.
Maradona'ya, 3. yaşgününde kuzeni Beto Zarate bir football topu hediye eder. (Görenler onun uykuda iken topu sıkıca kucakladığını söyler.)



http://www.kobiline.com/web/futbolko...resim76516.jpeDiego 9 yaşlarında iken mahalle takımında oynamaya başlar. Çocukluk arkadaşlarından biride Cebollitas of Argentina'da oynayan Goyo Carrizo ...
Goyo Carrizo bir gün antrenörüne , futbol ahlakında çok iyi bilinen birşeyi doğal yeteneği olan insanları keşfetmek olduğunu , ve çocukluğundan beri Diego'yu tanıgını nasıl oynadığını gördüğünü söyler... Bunun üzerine Franncis Cornejo ondan Maradona'yı yanına getirmesini rica eder.



http://www.kobiline.com/web/futbolko...resim76637.jpeYıllar sonra şu yorumu yapan ise Cornejo olacaktır " İki veya üç kez topa dokunuşu olağanüstü birisinin önümde olduğunu anlamama yeterli oldu."
Antrenör şoke olmuştu, derhal Diego'nun evine ailesiyle konuşmaya gider ve kimlik bilgilerine kadar tanır. İçinden o an şu geçer " Anlamıştım ...O bir cüceydi!"
Aynı gün Ailesini ikna eder ve takibi günlerde Diego Cebollitas'a girmiştir...Ve böyle bir takımdan gelip dünya futboluna damgasını vurmuştur.

MARADONA'NIN İTİRAFLARI

http://www.kobiline.com/web/futbolko...oad/cocuk1.jpgUSLANMAZ ÇOCUK
Futbol tarihine adını yazdıran Maradona'ın çocukluğu sefalet içinde geçmiş. Suyu akmayan ve elektiriği dahi olmayan bir gecekonduda dünyaya gelen Maradona 8 kardeşin en çılgını ve her zaman ki gibi en yaramazı olup sürekli konuşur ve kavga çıkarırmış. Futbolada yansıyan bu kişiliğinin temelleri daha çocukluk günlerinde atılmış.

Ama futbol dendiğinde kendisinden geçermiş. Futbol onun için herşeymiş. Maradona sahadaki bu hırçın futbolun temellerinin daha çocukluk yıllarında atıldığını ve kenar mahallelerde sefalet içinde kalabalık bir ailede yaşam mücadelesi vermesinin onun kişiliğinde önemli bir etken olduğunu dile getiriyor.



EVET KOKAİN KULLANIRIM AMA DOPİNG ASLA
Kokain kulladığımı her zaman kabul ederim ama hiçbir zaman maçlarda dopig yapmamışımdır.Hatta iki kez doping yaptığım için uzaklaştırılmışımdır.Yargıcın karşısına çıktığımda cezama razı olduğumu ama dopingi kabul etmediğimi söylediğim kabul görmedi.

DOPİNG OLAYI İTALYANLARIN OYUNUDUR Doping olayı tamamen Antonio Matarrese'nin (İtalya Futbol Federasyonu Başkanı) oyunudur. Çünkü Arjantin 1990 kupasında İtalyanların önünü kesmiş ve İtalyanları milyonlardan mahrum etmiştir.Bu yüzden ben doping olayını tamamen Matarrese'nin oyunu olarak görüyorum.



http://www.kobiline.com/web/futbolko...resim76624.jpeTANRININ DEĞİL DİEGONUN ELİ
Maradona, 1986 Meksika Dünya Kupası'nda kupayı kazanan Arjantin takımının kaptanıdır.Arjantin finalde Almanya ile kaşılaşıp Almanya'yı yener ama bundan daha önemlisi çeyrek finalde İngiltere ile yaptığı maçtır.."Bu maçın bizler için ayrı bir önemi vardı .Çünkü İngiltere ve Arjantin'i karşı karşıya getiren Falkland savaşının anıları çok tazeydi. Maça çıkmadan önce maçın iki ülke arasında geçmişte yaşanan kötü olayların üzerine örtülecek bir perde gibi olduğunu ve bu maçın bir dostluk maçı olduğu şeklinde açıklamalarda bulunuyorduk. Halbuki hiçbirimiz bu duygularla maça çıkmadık.

Hepimiz kinimizi maçı kazanma yönünde harcadık çünkü maç bir kupa maçı değil bir onur ve intikam maçıydı. Ben maçta iki gol atmıştım ve attığım golden birini resmen elimle atmıştım ama bu an hakemim gözünden kaçmıştı. O dönemde golü ‘‘Tanrı'nın eli’’ diye açıklamıştım. Ne Tanrı'sı yahu! Diego'nun eliydi !
Tanrı'nın eli ha... Fotoğrafçılar bile ne olduğunu görememişti. Bu resimde



NEFRET ETTİKLERİM
PAPA: Ben Papa'yla da tanıştım, çünkü ünlüyüm. Düş kırıcıydı. Anneme bir tespih verdi, Claudia'ya bir tespih verdi, ona verdi, şuna verdi, sonra benim sıram gelince İtalyanca olarak ‘‘Seninki özel’’ dedi. Sinirlenmeye başlamıştım. Annemden tespihini istedim, baktım, benimkiyle aynıydı! Papa'ya doğru yürüdüm, sordum: ‘‘Afedersiniz Papa Hazretleri, benimkiyle anneminki arasındaki fark ne?’’ Bana baktı, sırtıma vurdu, gülümsedi, yürümeye devam ettik. Saygısızlık, sırtıma vurdu, gülümsedi, o kadar!
MONACO PRENSİ ALBERT
Monte Carlo'da beni davet ettiği yemeğin parasını bana ödetti! Erken kalkması gerektiğini söyleyip gitti!Onun için kendisini hiç sevmem.

[stop] 04-14-2008 08:39 PM

Kaka

Ricardo Izecson dos Santos Leite (bilinen adıyla Kaka) 22 Nisan 1982'de Brezilya'da doğmuştur. Günümüz forvet kriterlerine uygun sürat çalım ve sert şutlarıyla son derece başarılı bir futbolcudur. Brezilya'nın Sao Paolo takımında yıldızı parlayan Kaka, 2003 yılında 8.5 milyon € karşılığında Milan'a transfer olmuştur. Şu anda A.C Milan'da oynamaktadır. Forvetin arkasında merkez orta sahada, ofansif orta saha oyuncusudur. Milan'da 22 numaralı formayı giymektedir. Brezilya milli takımının 2002 Dünya Kupası kadrosunda da yer bulan Kaka 2006 Dünya Kupası'nda da Brezilya milli takımı kadrosunda yer almaktadır.

Kaka şu ana kadar Brezilya milli takımıyla çıktığı 37 maçta 12 gol kaydetmiştir ve ayrıca dünya kulüplerinin de gözüne girmiştir. Bir çok kişi de merak uyandıran Kaka ismi ise küçük kardeşinin küçüklüğünde gerçek ismi olan Ricardo'yu söyleyememesinden dolayı Portekizce'de Ricardo anlamına gelen Caca kelimesini kullanmasından gelmektedir.

Büyük itirafları...

Milan'lı yıldız Müslüman oldu
Çizme'nin GÖZBEBEĞİ İSLAMİYET'İ SEÇTİ...!!!

Ülkesinin milli takımında da forma giyen ünlü futbolcu, İslamiyet'i seçmeden önce birçok kitap okuduğunu kaydetti. İşte o yıldız...

Brezilya futbolunun yakın zamanda yetiştirdiği en büyük yıldızlardan biri olan Milanlı Ricardo Kaka, İslamiyet'i seçti. Geçen günlerde Kuveyt'e yaptığı bir gezi esnasında Müslüman olduğunu ilan eden Kaka, İslam'ı seçmeden önce birçok kitap okuduğunu belirtti. Kaka yaptığı açıklamada, "Ben Müslüman olmak için doğdum" dedi. Brezilya'da genellikle fakir ailelerin çocukları futbolcu olurken, Kaka'nın ailesi Brezilya'nın önde gelen ailelerinden biri.

[stop] 04-14-2008 08:40 PM

Efsane isim Pele
Dson Arantes do Nascimento, tüm dünyada bilinen adıyla Pele, 23 Ekim 1940'da Brazilya'nın Minas Gerais eyaletine bağlı Três Corações köyünde doğdu. Aile tarafından Dico takma adıyla çağrılırken futbolcu arkadaşları tarafından da Pele takma adı verildi.

11 yaşında keşfedilene kadar ayakkabı parlatıyordu. 4 yıl sonra onu keşfeden De Brito, Pele'yi Sao Paulo'ya getirdi ve Santos'un profesyonel ama inaçsız yöneticilerine "bu çocuk dünyanın en iyi futbolcusu olacak" dedi. Sonraki sezonda Pele, ligin yıldız oyuncusu olunca bu sözün doğruluğunu ispatlamış oldu.

Oynadığı her uluslararası oyunda bir gol ortalaması tutturdu. 1956-1974 arasında toplam 1220 gol attı. 12 yılda Brezilya'ya 3 kere dünya kupası kazandırdı. Kariyerinde yaptığı maçlar arasında, oynadığı 6 maçta 90 dakikaya 5 gol sığdıran Pele; 30 maçta 4 golü, 90 maçta ise 3 golü rakip ağlara bıraktı.

[stop] 04-14-2008 08:40 PM

Marco van Basten
Futbol kariyerine yedi yaşında UVV Utrecht kulübünde başladı. Profesyonel kariyerine ise 1981 yılında başladı Ajax takımında başladı. Ajax'ta forma giydiği sürede 172 maçta 151 gol atma başarısı gösterdi. 1985-86'da Avrupa gol kralı olarak altın ayakkabı kazandı. 1987'de Kupa Galipleri Kupası'nı kaldırdı.

1987'de Ajax'tan ayrılarak İtalya'nın A.C. Milan takımına geçti. Frank Rijkaard ve Ruud *****t ile birlikte A.C. Milan'da büyük başarılar kazandılar. 1988'deki İtalya Ligi şüampiyonluğundan sonra 1989 ve 1990'da iki kez Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazandı. 1992 ve 1993'te iki lig şampiyonluğu daha kazandıktan sonra ayak bileğindeki kronikleşen sakatlık yüzünden 28 yaşında futbolu bıraktı. Oynadığı son maç 26 Mayıs 1993'teki Şampiyonlar Ligi finaliydi.

Bu arada Hollanda Milli Futbol Takımı'yla 1988'de Avrupa şampiyonu oldu. Attığı 5 golle şampiyonanın gol kralı unvanını da kazandı. Van Basten Temmuz 2004'den beri Hollanda Millî Takımı antrenörlüğünü yapmakta.

[stop] 04-14-2008 08:40 PM

Ali Gültiken
Ali Gültiken, (1965 - ), Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün unutulmaz forvet oyuncularından. Metin Tekin ve Feyyaz Uçar'la birlikte oluşturdukları ileri üçlü pek çok başarı kazanmış ve isimlerine özel tezahüratlar yapılmıştır.

Futbola Bakırköy Yücespor Kulübü’nde başladı. Ardından Beşiktaş Genç Takımı’na geldi. 1984/1985 sezonunda A takıma yükseldi. İlk yıllarında sağbek mevkiinde oynadı. Ancak daha sonra İngiliz teknik direktör Gordon Milne çalışkanlığına da güvenerek onu santrafor mevkine çekti.

Beşiktaş’ta oynadığı 262 lig maçında 91 gol kaydetti. 1987/1988’de 38 maçta 30 golle en yüksek performansını gösterirken, gol krallığında Tanju Çolak’ın arkasında ikinci sırayı aldı. Avrupa gol krallığında da altıncı sırayı aldı.

Beşiktaş’ın yenilgisiz şampiyonluğu kazandığı 1991/1992 sezonununda oynanan en kritik maç olan 9 Mayıs 1992 günü İnönü Stadı'ndaki Galatasaray maçında takımı adına bir gol attıktan sonra çok ağır bir sakatlık geçirdi ve futboldan uzun süre uzak kaldı. Bu sakatlığın etkisinden tam olarak kurtulamayan futbolcu, bir süre daha futbol oynasa da, eski formunu yakalayamadı ve 1995'te 30 yaşında Beşiktaş’tan ayrılmak zorunda kaldı.

Beşiktaş'ta 5 Türkiye Ligi Şampiyonlupunun yanı sıra, 3 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı, 1 Başbakanlık ve 5 TSYD Kupası şampiyonlukları yaşadı. 38 kez Türk Milli Futbol Takımı formasını giydi. 1995 yılında transfer olarak son sezonunda Kayserispor’da oynadı. Beşikaş'ın İstanbulspor ile oynadığı maçta jübile yaparak aktif futbol yaşantısını tamamladı.

Futbolu bıraktıktan sonra bir süre futbolculuk yaşamında ilk adımlarını attığı erkek giyim sektöründe kendi ismiyle firma kurdu. Daha sonra bu işi bırakarak spor yazarlığı ve teknik adamlık yaptı. Önce Erzurumspor’da çalıştı ardından Rasim Kara’nın yardımısı olarak Yozgatspor’da görev aldı. Aralıklarla televizyon programlarında spor yorumculuğu ve gazete yazarlığı yaptı. Daha sonra Mustafa Denizli'nin yardımcısı olarak Vestel Manisa'da görev aldı. Ancak Mustafa Denizli'nin İran takımı Pas'a geçmesi ile Ali Gültiken de İran'a gitti.

Ali Gültiken, 2006 Haziran ayında Beşiktaş menajerliğine getirilmiştir.

[stop] 04-14-2008 08:40 PM

Alessandro Del Piero


Alessandro Del Piero ( d.9 Kasım 1974) Juventus'un vazgeçilmez 10 numaralı formayı taşıyan İtalyan futbolcudur. 1993 yılından beri Juventus formasını giymektedir. 2006 Dünya Kupası'nda da Almanya ile oynanan yarı final karşılaşmasında uzatma dakikalarında çok önemli bir gol kaydetmiştir. 1995 yılından itibaren giymeye başladığı İtalya Milli Futbol Takımı formasını 79 kez giymiş ve 27 gol atmıştır. Taştırmasız İtalya'nın ve Dünya'nın gelmiş geçmiş en büyük futbolcularından biridir.



Kariyeri 1991-1993 Calcio Padova 14 (10 gol)
1993-2007 Juventus ta (6987 gol)atmıştır.
Yaklaşık 200 golünü firikikten atmıştır.
9 Kasım 1974 tarihinde Treviso’da doğan Del Piero ilk resmi sözleşmesini daha 17 yaşındayken Padova kulübü ile imzalar. 22 Kasım 1992 yılında Padova formasıyla ilk golünü kaydeder. İtalyanların genç yeteneği, Padova’da 2 sezon kalır ve bu süre içerisinde toplam 14 kez sahaya çıkar.

Del Piero 1993–94 sezonu başladığında Juventus kulübünün futbolcusu olmuştur. Juventus’ta ilk sezonunda 11 maçta 5 gol atar. Sonraki sezon Juventus takımının başına Marcello Lippi getirilir. Marcello Lippi’nin gelişiyle birlikte tam 4 sezon takımın vazgeçilmezleri arasında yer alır. Fakat en parlak sezonu sonrası geçirdiği sakatlık onu derinden sarsar ve hiç alışık olmadığı biçimde sadece 8 kez takımının formasını giyebilir. Sonraki 7 sezonda ortalama 27 kez sahaya çıkar. Del Piero, Juventus forması ile sayısız gol kaydetmiştir ve bu gollerin büyük bir bölümünün de frikikten olması, O’nun frikiklerinin ne kadar etkili olduğunun basit bir göstergesidir.

Juventus’a geldiği ilk senenin ardından şampiyonlukla tanışan Del Piero her ne kadar o şampiyonlukta çok fazla pay sahibi olmasa da 1996/97, 1997/98, 2001/02, 2002/03, 2004-2005, 2005-2006 senelerinde Serie A’yı şampiyon olarak tamamlayan Juventus’ta ki en önemli oyunculardandı.

Juventus forması altında kazandığı diğer başarılar ise; 4 İtalya Süper Kupası: 1995, 1997, 2002, 2003 1 İtalya Kupası: 1994/95 1 UEFA Şampiyonlar Ligi: 1995/96 3 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali: 1996/97, 1997/98, 2002/03 1 Avrupa Süper Kupası: 1996 1 Kıtalararası Kupası: 1996 1 İntertoto Kupası: 1999 1 İtalya Gençler Şampiyonluğu 1994 1 Viareggio Turnuvası: 1994 1 UEFA Kupası Finali: 1995

İlk kez 21 yaşında İtalya Milli Takımı’nın formasını giyen Del Piero, milli takım kariyerinde şu ana kadar 79 kez forma şansı bulmuş ve 27 gol kaydetmiştir.

Ayrıca Juventus’ta yaşadığı onca başarı, milli takımda kazandığı kupalar O’nun adını futbol tarihine altın harfler ile kazımıştır.

1998 Dünya Kupası’nda hedeflediği başarıya ulaşamayan İtalya, gözünü 2000 Avrupa Şampiyonası’na çevirmişti. Bu kupada finale kadar giden Gök Mavililer, Fransa ile oynadıkları maçın uzatma dakikalarında kupayı Fransa’ya kaptırıp yine bir matem havasına girmişlerdi. Sonrasında sessiz ve başarısız bir biçimde geçirilen 6 yılın sonunda başarıya aç olan takımın başına Marcello Lippi getirilmişti. Bu değişiklik ile birlikte İtalya katıldığı 2006 Dünya Kupasında kimsenin beklemediği bir şekilde finale kadar çıkıp Fransa ile eşleşti ve bu sefer kupayı kazanan taraf oldu. Evet İtalya 6 sene sonrasında şampiyon olmuştu hem de Dünya Şampiyonu. Bu başarıda da Del Piero’nun katkısı tartışılamazdı.

İtalya’da patlak veren şike olayları sonrasında bir alt lige düşürülen Juventus’ta çok fazla yaprak dökümü yaşanmıştı. Fakat Del Piero takıma olan bağlılığını gösterip takımda kalmıştı. Del Piero Juventus ile birlikte alt ligde geçirdiği bir sezonun ardından tekrar Serie A’ya dönme başarısını gösterdi.Serie B'yi 21 gol ile gol kralı olarak tamamlayan İtalyanların yaşayan efsanesi bakalım bu sezon neler yapacak?



Başarıları 7 Serie A Şampiyonluğu: 1994/95, 96/97, 97/98, 2001/02, 2002/03, (2004/2005, 2005/2006 : Son iki sezon 2006 Serie A Skandalı nedeniyle inter tarafından çalındı)
4 İtalya Süper Kupası: 1995, 1997, 2002, 2003
1 İtalya Kupası: 1994/95
1 UEFA Şampiyonlar Ligi: 1995/96
3 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali: 1996/97, 1997/98, 2002/03
1 Avrupa Süper Kupası: 1996
1 Kıtalararası Kupası: 1996
1 İntertoto Kupası: 1999
1 İtalya Gençler Şampiyonluğu 1994
1 Viareggio Turnuvası: 1994
1 UEFA Kupası Finali: 1995
2 Avrupa 21 Yaş Altı Futbol Turnuvası: 1992/94, 1994/96
1 EURO 2000 finali
1 FIFA Dünya Kupası: 2006

Kişisel ödülleri [değiştir]U-21 Avrupa'da yılın futbolcusu
1996 Kıtalararası Kupa Finali MVP Ödülü
1998 En iyi İtalyan Futbolcu Ödülü
1998 En başarılı oyuncu ödülü
1997 UEFA Şampiyonlar Ligi Gol Krallığı
1998 UEFA Şampiyonlar Ligi Gol Krallığı
En popüler İtalyan Futbolcu Ödülü
2001 İtalya'da en karizmatik golcü ödülü
UEFA Şampiyonlar Ligi 10. yıl ödüllerinde en iyi forvet oyuncusu
2006 Juventus ile tüm zamanların en golcü futbolcusu
2007 Golden Foot ödülü


KİŞSEL BİLGİLERİ

Full name: Alessandro Del Piero
Date of birth: November 09, 1974
Birthplace: Conegliano, Italy
Nationality: Italian
EU passport: Yes
Height: 173 cm
Weight: 73 kg

Club: Juventus
Position: Forward [L, C]
Number: 10
Contract expires: June 2008
Previous clubs: Padova > Juventus

International debut: March 1995, v Estonia
Caps: 79
Goals: 27
World cups: France 1998, Korea/Japan 2002, Germany 2006 (1st)


RESİMLERİ


http://forum.kanka.net/images/statusicon/wol_error.gifBu resim dosyası tekrar boyutlandırılarak ekrandan taşması engellenmiştir. Buraya tıklayarak resmin orjinal boyutunu görebilirsiniz. Dosyanın orjinal boyutu 1024x768 ve boyutu 54KB dır.http://img248.imageshack.us/img248/8...dro1024zr2.jpg
http://forum.kanka.net/images/statusicon/wol_error.gifBu resim dosyası tekrar boyutlandırılarak ekrandan taşması engellenmiştir. Buraya tıklayarak resmin orjinal boyutunu görebilirsiniz. Dosyanın orjinal boyutu 1024x768 ve boyutu 153KB dır.http://img404.imageshack.us/img404/8...024x768ve4.jpg

[stop] 04-14-2008 08:40 PM

Steven Gerrard
Steven Gerrard 30 Mayıs 1980'de doğan Liverpool F.C.'nin İngiliz futbolcusudur. Şu anda Dünya'nın en iyi orta saha oyuncuları arasında yer alır. 2005 yılında İstanbul'da yapılan Şampiyonlar Ligi finalinde Liverpool'un kaptanı olarak kupayı kaldırmış, 2007 yılında ise gene CL finaline çıkan takımının en büyük kozu olmuştur. Her iki ayağını da oldukça iyi kullanan futbolcu uzaktan kaleyi bulan isabetli şutlarıyla tanınır. Tackle, dripling, adam eksiltebilme, şutör özelliklerine sahiptir.

9 yaşında Liverpool'un genç takımında futbola başlayan Gerrard, Robbie Fowler, Michael Owen gibi Liverpool altyapısından çıkan bir oyuncudur. 1998 yılında A takımda forma bulmaya başlayan Gerrard, 2001 yılındaki Liverpool'un UEFA Kupası finalinde Alaves'i 5-4 yendiği maçta takımı adına 2.golü kaydetmiştir. 2001'in Kasım ayında İngiltere Milli Takımı ile ilk golünü Almanya'ya karşı atan Gerrard aynı yıl İngiltere'de Yılın En İyi Genç Oyuncusu ödülünü kazamıştır. 2005 yılında takımının Şampiyonlar Ligi'ni kazanmasında büyük rol oynayan Gerrard, turnuva sonrasında UEFA tarafından turnuvanın en değerli oyuncusu seçilmiştir. 2006 yılında da İngiltere Premier Ligi'nin en iyi futbolcusu seçilmiştir.

Kazandığı Başarılar

2005-06 Community Shield
2005-06 FA Cup
2004-05 Süper Kupa
2004-05 UEFA Şampiyonlar Ligi
2002-03 Lig Kupası
2001-02 Süper Kupa
2001-02 Charity Shield
2000-01 UEFA Kupası
2000-01 FA Cup
2000-01 Lig Kupası
2006-07 şampiyonlar ligi

http://upload.wikimedia.org/wikipedi...px-Gerrard.jpg

[stop] 04-14-2008 08:41 PM

Ferenc Puskás
Ferenc Puskás (2 Nisan 1927 – 17 Kasım 2006) (doğumu Ferenc Purczeld), aynı zamanda Puskás Ferenc olarak da anılır (Macarcada soyadı önce söylenir) ya da Puskás Öcsi (Macarca adı) ya da Ferenc Puskas Biro (İspanyolca adı), Macar futbol oyuncusu ve teknik direktörüdür. Tüm zamanların en iyi futbolcularından biri olarak kabul edilir, ve oynadığı maç attığı gol oaranına göre tüm zamanların en verimli golcülerinden biridir, milli kariyerinde Macaristan milli takımı için 84 maçta 83 gol, ve Macar ligi ve İspanya liginde toplma 533 maçta 511 gol atmıştır.

Puskás, Real Madrid'e gitmeden önce Budapeşte Honvéd FC ve Macar milli takımında oynadı. 1950'ler boyunca Altın Takım olarak bilinen efsanevi Macaristan Milli Takımı'nın kaptanıydı. Sovyetler Birliği'nin 1956'da Macaristan'a askeri müdahalesinden sonra ülkesine dönmedi. FIFA'nın iki yılık boykot cezasının bitmesinden sonra İspanya'ya gitti ve efsanevi Real Madrid takımının parçası oldu. Bu takımda aynı zamanda Alfredo Di Stéfano, Francisco Gento, Raymond Kopa, Héctor Rial ve José Santamaria oynuyordu.

Puskás, sol ayağıyla attığı sert şutlar ile, kariyeri boyunca çok üretken bir golcü oldu; Macar liginde oynadığı dört sezonda gol kralı oldu ve 1948 yılında tüm Avrupa liglerinin gol kralı oldu. Real Madrid'de oynarken İspanya gol kralına verilen "Pichichi Ödülü"nü dört kez kazandı. Real Madrid'le oynadığı iki Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası Kupası finalinde toplam yedi gol attı. 1960'ta İskoçya'nın Glasgow kentindeki final maçında Alman Eintracht Frankfurt'u 7-3 yenen Real'in dört golü ondan geldi. 1964'te 37 yaşında futbolu bıraktı.

1995 yılında Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Fedarasyonu IFFHS tarafından 20. yüzyılın en iyi golcüsü seçildi.

17 Kasım 2006'da 79 yaşında öldü.

Resimler:

http://www.planetworldcup.com/LEGENDS/puskas.jpg



http://ayulittleone.blogsome.com/images/puskas.jpg

[stop] 04-14-2008 08:41 PM

Tiago Cardoso Mendes

Portekizli orta saha oyuncusu Tiago bir kez daha şampiyonluk için mücadeleye hazırlanan Juventus tarafından transfer edildi.Tiago Portekiz ligi,Premier lig,Ligue 1 den sonra şimdide İtalya'da kazanacağı madalyanın peşinde.

Portekiz'in altın jenerasyonundan Tiago

2 mayıs 1981 yılında Viana do Castelo adlı Porektiz'in kuzeyinde yer alan bir kasaba doğdu.Futbola ilk başladığında bir forvet oyuncusuydu ancak ilk kulübü Sporing Braga'da bir orta saha oyuncusuna dönüştürüldü.

Kariyerine 1999 yılında Sporting Braga'nın genç takımında başladı.Sonraki yıl A takıma yükselme başarısını gösterdi.Kulübün ligi 4.bitirmesine yardım edip Uefa kupasına katılmasını sağladı.Tiago Braga ile 60 tan fazla lig maçına çıktıktan sonra 2001 yılında Benfica'ya transfer oldu.

Lizbonun kartallarında oynadığı ilk sezonda 31 maçta 14 gol attı ve Benfica ligi ikinci bitirdi.Aynı sezon Tiago ilk kez milli takıma çağırıldı.(2002)Portekiz-İskoçya hazırlık maçında ilk kez milli takım forması giydi.

Tiago ilk kupasını Benfica ile 2004 yılında kazandı.Benfica Portekiz kupasını müzesine götürdü.Benfica finalde Mourinho'nun Porto'sunu geriden gelip yenmeyi başardı.Porto o sezon ligi ve şampiyonlar ligini kazandı ancak Benfica'nın galibiyeti onları bir rekorun eşiğinden döndürdü.

Mourinho Tiago'nun gösterdiği üstün çabadan çok etkilendi.Chelsea'nin başına geçtiğinde Tiago onun ilk transferlerinden biri oldu.Benfica ile 95 maçta 19 gol atan Tiago 15 milyon euro karşılığında Chelsea'ye gitti.

İngiltere,Fransa ve İtalya

Tiago Mourinho'nun Chelsea'sine kısa sürede uyum sağladı ve takımın kilit oyuncularından biri haline geldi.ilk golünü 24 Ağustos 2004 tarihinde Crystal Palace'a karşı kaydetti.

Tiago'nun şaşkınlık verici golü ve Chelsea'nin Manchester United karşısında aldığı 3-1 lik galibiyet Chelsea'nin 50 yıl sonra kazandığı ilk şampiyonluk anlamına geliyordu.

Tiago o sezon takımın üçlü orta sahasında banko oynadı sadece 4 lig maçında oynamayan Tiago toplam 51 maça çıktı ve 4 gol attı.Premier Lig ve Carling kupası şampiyonlukları yaşadı.

Lyon'dan Essien'in Chelsea'ye gelmesiyle birlikte Tiago'da 10 milyon euro karşılığında Lyon ile kontrat imzaladı.Mourinho sonradan yaptığı bir açıklamada Tiago'nun ayrılışının çok büyük bir hata olduğunu itiraf etti.

Tiago'nun Lyon'daki ilk senesi harika başladı.Juninho,Malouda ve Diarra ile beraber orta sahada görev yapan Tiago 37 lig maçında 7 gol atarak Lyon'un 2005-2006 sezonu şampiyonluğunda baş roldeydi.Tiago aynı sezon Şampiyonlar liginde PSV'ye 2 gol atarak Lyon'u çeyrek finale taşıdı.Troyes'e karşı attığı galibiyet golüyle Lyon'un şampiyonluğu garantilediği maçta önemli bir görev üstlendi.Tiago'nun yüksek formu Lyon'un Essien'i özlememesini sağladı.

Diarra'nın Real Madrid'e transferi ofansif Toulalan'ın onun yerini alması sonucu Tiago'nun orta sahadaki rolü ve yükü dahada arttı ancak Lyon ile ikinci şampiyonluğunu kazandı ve kupada final oynadı.Fransa'daki ikinci sezonunda 40 maçta 6 gol kaydetti.

17 haziran 2007 tarihinde Lyon başkanı Aulas Juventus ve Milan'ın Tiago'yu istediğini açıkladı.Portekizli yıldız Juventus'u seçti ve 21 haziranda 14 milyon euro bedelle resmi olarak Juventus'a katıldı.

Milli takım

Portekiz genç takımındaki umut vaad eden performansından sonra milli takım ile ilk maçı Portekiz-İskoçya hazırlık maçıydı.Euro 2004 Portekiz milli takım kadrosuna dahil edildi.Portekiz finalde Yunanistan'a yenildi.

Lyon'a transferinden sonra kendini Portekiz milli takımına kilit oyuncu olarak kabul ettirmeyi başardı.2006 Dünya Kupası elemelerinde oynadığı 5 maçta önemli rolü oldu.Tiago Portekiz milli takımı için ilk golünü 27 martta Sırbistan'a karşı attı.Aynı maçta maçın adamı ilan edildi.

Teknik özellikleri

Şu an Avrupa'nın en önde gelen orta sahalarından biri olan Tiago takımda defansif bir rol üstleniyor.Takımın savunmasını güvene alırken forvetlere destek veren bir oyuncu.Paslarındaki yüksek isabet ve gole yakın oluşu ile tanınıyor.

Başarıları

İngiltere Şampiyonluğu 2004-2005
Fransa Şampiyonluğu 2005-2006,2006-2007

Tiago'nun şimdiki hedefi avrupadaki dördüncü şampiyonluğunu Juventus ile yaşamak.

''Kupaları kazanmak için buradayım.Juventus Dünyadaki en büyük kulüplerden,buraya gelmek benim için bir rüyaydı ve bu rüyayı gerçekleştirdim''

Kulüp kariyeri

1999-2002 Baraga 63 maç 4 gol
2002-2004 Benfica 82 maç 20 gol
2004-2005 Chelsea 51 maç 4 gol
2005-2007 Lyon 80 maç 14 gol

Milli takım

Portekiz 37 maç 1 gol

Kariyer Başarıları

1 Portekiz Kupası
1 Premier Lig Şampiyonluğu
1 İngiltere Lig kupası
2 Fransa Ligue 1 Şampiyonluğu
2 Fransa Kupası

[stop] 04-14-2008 08:41 PM

Thierry Henry

Kişisel Bilgileri
Tam isim
Thierry Daniel Henry
Doğum tarihi 17 Ağustos 1977
Doğum yeri Paris, Fransa

Kulüp Bilgileri
Oynadığı Kulüp FC Barcelona
Pozisyon Forvet

Profesyonel Kariyer
1990–1998 AS Monaco
1998–1999 Juventus
1999-2007 Arsenal FC
2007- FC Barcelona

BİYOGRAFİ


Thierry Daniel Henry (17 Ağustos 1977,Paris,Fransa) Fransız futbolcu.Fransa Milli Futbol Takımı ve FC Barcelona'nın golcüsü.

1990 yılında AS Monaco tarafından keşfedildi ve sözleşme imzaladı.1994 yılında profesyonel olduğu takımından 1998 yılında ayrıldı ve Juventus'a transfer oldu.Burada geçirdiği bir sezonun ardından İngiliz kulubü Arsenal'le sözleşme imzaladı.

Attığı 200'den fazla golle Arsenal'de bütün zamanların en çok gol atan futbolcusu oldu.İki kez lig şampiyonluğu,üç kez Federasyon Kupası kazandı.İki kez FIFA Dünyada Yılın Futbolcusu ödülüne aday oldu.

Takımdaki son iki sezonunu kaptan olarak geçirdi ve 2006 Şampiyonlar Ligi finalinde takımını başında kaptan olarak sahaya çıktı. Haziran 2007'de 24 milyon euro'luk bir ücret karşılığında Barcelona'ya transfer oldu.


Kişisel Başarıları ; Fransa Milli Futbol Takımı ile;

FIFA Dünya Kupası
Katılım: 1998, 2002, 2006
Şampiyon: 1998
İkincilik: 2006
Avrupa Futbol Şampiyonası
Şampiyon: 2000
Katılım: 2000, 2004
Konfederasyon Kupası: 2003
Monaco ile;

Ligue 1: 1996-97
Fransa Süper Kupası: 1997
Arsenal ile;

Premier League: 2001-02, 2003-04
Federasyon Kupası: 2002, 2003, 2005
Community Shield: 2002, 2004
UEFA Şampiyonlar Ligi İkincilik : 2006
UEFA Kupası İkincilik : 2000

[stop] 04-14-2008 08:41 PM

Halit Kıvanç

ESERLERİ

Hadi Anlat Bakalım Anılar 1
Halit Kıvanç
Yorum Yayınları

... Meksikada Peleyi, İspanyada oleyi, Arjantinde voleyi, lüks otelde baloyu, şahane konserde soloyu, tiyatroda galayı, folklorda halayı, kaç törende kaç olayı sunmuşum da sunmuşum... Ve sonra bir gün, TVdeki "Hadi Anlat Bakalım"dan esinlenmişim, kendi kendime "Hadi Anlat Bakalım" deyivermişim... Yeni, eski, kimi çoook eski anılar, anlatacaklarım... Eski ama taze hepsi... "Derin dondurucu"dan çıkardım. Bugünün niyetine okuyabilirsiniz. Bu, anılarımı size ileten ilk kitabım... Anılar devam edecek... Yeni moda TVci deyimiyle, Az Sonra!..

[stop] 04-14-2008 08:42 PM

Hüsamettin Türkmen

Hüsamettin Türkmen
/Türkmen Milliyetçi Hareketi Genel Başkanı/
Hüsamettin Muhammed Ali, Kerkük Helvacılar Mahallesinde 22 Mart 1952de dünyaya geldi. Ali oğlu... Dokuz kardeşi var. Genç yaşta mücadeleye katıldı. Irak Milli Takımında savunma oyuncusu olarak futbol oynarken, aranmaya başladı ve Türkiye’ye kaçtı. Alparslan Türkeşin yanına geldi. Ülkü Ocakları’nın faaliyetlerine katıldı. Evli ve iki çocuk babası. Körfez Savaşı sonrası tekrar bölgeye geçti. Halen Türkmen Milliyetçi Hareketi Genel Başkanı olarak çalışmasını sürdürmektedir. Partide Kerkük merkezli Türkmenler ağırlıkta. Partinin aktif kadroları, giderek Kuzey Irak genelindeki Türkmenlerin önemli bir kısmını kapsamaya başladı

[stop] 04-14-2008 08:42 PM

İslam Çupi

1932 yılında Arnavutluk7un başşehri Tiranda doğdu.Nadiye ve Allaman Çupinin oğlu.Vefa Lisesinden mezun oldu.İstanbul Amatör Kümede futbol oynadı.Gazetecilik mesleğine Günlük Spor gazetesinde spor muhabiri olarak başladı.Son Havadis, Türkiye Spor, Yeni İstanbul, Akşam, Tercüman ve Milliyet gazetelerinde spor yazarı olarak çalıştı.Fransızca biliyordu.Evli ve bir çocuk babası.TSYD ve T Gazeteciler Cemiyeti üyesi.Sürekli basın kartı sahibi olan Çupi 6 Şubat 2001 tarihinde İstanbulda öldü.

[stop] 04-14-2008 08:42 PM

Mete Düren

Doç. Dr. Mete DÜREN
Genel Cerrahi Uzmanı ve Öğretim Üyesi 1963 yılında İstanbulda doğdu. Orta öğrenimini İstanbul Alman Lisesinde, yüksek öğrenimini ve genel cerrahi ihtisasını Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde tamamladı. 1995 yılında ABD California Üniversitesinde endokrin cerrahisi üst ihtisas eğitimi alan Düren, halen Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde öğretim üyeliği görevini sürdürmektedir. Türkiyenin en genç doçenti olma başarısını gösteren Düren, almanca ve ingilizce biliyor. Evli ve iki çocuk sahibi olan Dr. Düren, 16 yıldır BJK kongre üyesidir ve 4 yıldır Divan Kurulu bünyesinde kurulmuş olan Sağlık Ünitesinde hizmet vermektedir.

[stop] 04-14-2008 08:42 PM

Ogün Altıparmak

Futbola 1950li yılların sonunda başlayan Ogün Altıparmak, Karşıyakada yıldızını parlattıktan sonra 1963te bacağının kırık olmasına rağmen, Fenerbahçeye transfer oldu. Sarı-lacivertli forma ile uzun yıllar geçiren golcü futbolcu, sağaçık ve santrfor mevkilerinde görev yaptı. Fenerbahçenin 4 lig şampiyonluğu ve Türkiye Kupası kazanan kadrolarında yer aldı.Gol atmadaki ustalığı ile dikkat çeken Altıparmak, 1907-71 sezonunda 16 golle gol kralı oldu. Milli Takımda da toplam 32 defa forma giydi, iki maçta da kaptanlık yaptı.Aktif sporculuğu bıraktıktan sonra siyasete atılan Altıparmak, Fenerbahçede yönetici olarak da görev yaptı. Bu arada çeşitli gazetelere spor yazıları yazdı. Kadıköy Belediye Başkanlığı için aday oldu, fakat kazanamadı. Bir şirket sahibi olan Ogün Altıparmak, ithalat-ihracat işiyle uğraşıyor.

[stop] 04-14-2008 08:42 PM

Tayfur Havutçu

Futbolcu
Pozisyonu Ortasaha
Doğum Tarihi 1970
Doğum Yeri Almanya
Boyu(cm) 1.81
Kilosu(kg) 77
Önceki Kulübü Kocaelispor
Yabancı Dil Almanca-İngilizce
Eğitim Durumu Teknik Lise
Hobileri Kitap okumak, tenis ve yüzme
Ayakkabı No. 43

[stop] 04-14-2008 08:43 PM

Ahmet Hamoğlu

Sanayici ve Turizmci 1946da Çorumda doğdu. Orta öğrenimini Haydarpaşa Lisesinde tamamladıktan sonra iş hayatına tuğlacılık sektöründe başladı ve Volkan 1, 2 ve 3 Tuğla ve Kiremit Fabrikalarını kurdu. 1989da Silivri Klassis Otelini Türk ve dünya turizmine açtı. 1994de Dünya golf şampiyonalarına ev sahipliği yapan Klassis Golf and Country Clubı kurdu. 1996da İstanbulun en büyük alışveriş merkezi olan Maxi Shopping Cityi ve bir yıl sonra Tekirdağ şubesini hizmete açtı. Hamoğlu, halen Hamoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı olarak turizm ve sanayi sektöründe hizmet vermekte olup bir dönem de BJK Yönetim Kurulunda görev almıştır. Evli ve bir çocuk babasıdır.

[stop] 04-14-2008 08:43 PM

Futbolcu, spor adamı, Galatasaray Spor Kulubü kurucularından.

Ünlü yazar ve dilci Şemsettin Sami’nin oğlu olan Ali SamiYen 20 Haziran 1886’da İstanbul’da doğdu. Mekteb-i Sultani!de (Galatasaray Lisesi) öğreninm gördüğü yıllarada spora başladı. 1905’te yedi okul arakadaşı (Emin Bülent Serdaroğlu, Tahsin Nahit, Şehit Celal, Bekir Bircan, Cevdet Kalpakçı, Abidin Daver, Asım Tevfik Sonumut) ile birlikte Galatasaray Spor Kulubü’nün kuruluşuna öncülük eden Yen, kulübğn 1 sicil numaralı üyesi ve ilk başkanı oldu. Galatasaray’ın 1906’da oynadığı ilk maçta kaptanlık yaotı. Futbolu bıraktıkatan sonra uzun yıllar spor yöneticiliği, hakemlik yapan, Türkiye’de futbolun gelişmesi için uğraş veren ve ilk Türk resmi spor örgütü Türkiye İdman İttifakları Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer alan Ali Sami Yen’in adı Galatasaray’ın Mecidiyeköy’deki stadyumuna verildi (1964).

Ali Sami Yen, 29 Temmuz 1951’de İstanbul’da öldü.

[stop] 04-14-2008 08:43 PM

Ertuğrul Sağlam </B>
Ertuğrul Sağlam; Beşiktaş'ın ve Milli Takım'ın eski futbolcusu... Şu sıralar Beşiktaş Jimnastik Kulübü teknik direktörlüğünü yapıyor.

Futbola Fenerbahçe altyapısında başladı. Gaziantepspor'da profesyonel oldu. 2 sene Gaziantepspor'da oynadı. 1990 yılında Samsunspor’a transfer oldu. Spor Akademisi'ni bitirdi ve daha sonra aynı bölümde master yaptı.

Samsunspor’da gösterdiği başarılı performans sonucu 1994/1995 sezonunda Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş Ertuğrul’u transfer etmek için yarışa girdi. Ertuğrul Sağlam, bu transfer yarışının sonunda o döneme kadar transferde tutumlu davranan Beşiktaş’la anlaşarak kulübün en pahalı oyuncusu oldu.

Beşiktaş’taki ilk sezonunda bekleneni veremedi. Sezon sonuna doğru toparlanan Ertuğrul’un başarılı performansı ve 28 golü Beşiktaş’ı şampiyonluğa taşıdı. Beşiktaş formasıyla geçirdiği 6 sezonda toplam 167 Lig maçı oynadı ve 103 gol attı.

Forvet olarak oldukça başarılı olan ve pek çok önemli gole imza atan Ertuğrul Sağlam'a John Benjamin Toshack'ın takımın başına gelmesinden sonra defansta görev verilmeye başladı.

2000/2001 sezonunda Beşiktaş'ın yönetimine geçen Serdar Bilgili yönetiminin ilk transfer adımlarından biri olarak Samsunsporlu Erman Güraçar’la takas edildi. 2003 yılı sonunda futbolu Samsunspor’da bıraktı. 250'in üzerinde maça çıktı ve 125 gol attı.

İlk defa 27 Ekim 1993'de Polonya'ya karşı A milli olan Ertuğrul Sağlam, 26 kez A Milli Takım forması giydi. Bu maçlarda toplam 11 gole de imzasını attı.

Aktif futbol hayatından sonra antrenör olarak görev yapmaya başladı. Gigi Multescu ve Erdoğan Arıca'nın yardımcılığını yaptı. 2004/2005 sezonunda Samsunspor'un başına geçti. Bir sene sonra Kayserispor teknik direktörlüğüne getirildi.

Kayserispor ile oldukça başarılı bir dönem geçirerek Şampiyonlar Ligi’nin resmi dergisi olan Champions'un gelecek vaat eden 20 teknik direktörden biri olarak gösterildi.
Mayıs 2007 sonunda Beşiktaş ile anlaşarak 2007/2008 sezonu için bu takımın başına geçti.

[stop] 04-14-2008 08:43 PM

Gaffar Okkan ( 1952)- (24.01.2001)

Silahlı ve bombalı saldırı sonucu öldürülen Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan 1952 yılında Sakarya’nın Hendek ilçesinde dünyaya geldi.İlk ve ortaokulu memleketinde tamamladıktan sonra Ankara Polis Enstitüsü'ne girdi ve 1970 yılında görevine başladı. Ege Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu olan Okkan, İzmir, Eskişehir, Urfa ve 1993'de Mehmet Ağar'ın Emniyet Genel Müdürlüğü döneminde Kars'ta görev yaptıktan sonra Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne atandı.

Kars Emniyet Müdürü iken, Diyarbakır gibi yıllarca PKK ve Hizbullah terörünün ve aşırı göçün ağır sonuçlarını yaşayan bir ile emniyet müdürü olarak atandı. Hüseyin Velioğlu'nun İstanbul Beykoz'daki villasına yapılan baskında büyük rolü vardı. Gaffar Okkan, Hizbullah'ın çökertilmesinde çok önemli bir rol oynadı. Kadın polisler Diyarbakır'da ilk kez onun emriyle sokağa çıktılar, trafiği yönettiler. İki küçük otomobil aldı Gaffar Okkan. Mavi-beyaza boyattı. İkişer kadın polis görevlendirdi. Bir otomobil kaybolan çocukları toplayıp ailelerine teslim etti, diğeri de yürümekte zorlanan yaşlılara yardım etti. Havaalanındaki kadın polisler yaşlı yolcuların bilet işlemlerini yaptı, uçağa kadar götürdü. Havaalanına tekerlekli sandalye aldırdı. Okkan'ın ilklerinden biri de şehrin kritik noktalarına kurdurduğu kameralardı. Gece yarılarına kadar makam odasındaki dev ekranda sokakları gözlerdi.

Evli ve iki çocuk babası Okkan'ın son Emniyet Müdürleri Kararnamesi'nde ismi İstanbul için geçmişti. Hükümet içinden Diyarbakır'da büyük başarı gösteren Okkan'ın İstanbul'a atanması için yoğun baskı gelmişti. Ancak İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, ‘‘Diyarbakır'da başarılı işler yapıyor, onlara devam etsin’’ demişti.Okkan'ın adı daha önce Ankara Emniyet Müdürlüğü için de geçmişti. Diyarbakırspor Kulübü Başkanı olarak sporla yakından ilgilenen ve halkla içiçe yaşayan ve Gaffar Okkan 24 Ocak 2001 tarihinde Diyarbakır’da pusu kurularak öldürüldü.Okkan’la birlikte 5 polis memuru da öldürüldü.Suikastı Hizbullah örgütünün yaptığı sanılıyor.

Ölmeden önce Diyarbakırspor Eğitim Vakfı’nın kuruluş çalışmalarını yürüten Gaffar Okkan, 30 Eylül 2000 tarihinde, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti tarafından Diyarbakır’da huzur ve güveni sağladığı için ´Yılın Bürokratı´ seçilmişti.

[stop] 04-14-2008 08:43 PM

Hasan Doğan
1956 yılında Kastamonu'nun Abana ilçesinde doğdu.
İlk, orta ve lise tahsilini İstanbul'da yapan Doğan, 1979 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünü bitirdikten sonra 1979-1980'de İngiltere'de lisan eğitimi aldı. 1981-1988 arası Koç Holding bünyesindeki Beldesan firmasında pazarlama koordinatörü olarak görev alan Doğan, 1988 yılında kurucusu olduğu Ramsey'in genel müdürlüğü görevini üstlendi.

Aysel Doğan ile evli olan ve Zeynep ile Selim adlı iki çocuğu bulunan Hasan Doğan, halen Ramsey Giy. San. Tic. A.Ş yönetim kurulu üyeliği, Gürmen Giy. San. Tic. A.Ş yönetim kurulu üyeliği, Kip-Teks Konf. İmalat Paz. San. Tic. A.Ş yönetim kurulu başkanlığı, Star Medya Yayıncılık yönetim kurulu üyeliği görevlerini yürütüyor.

Doğan, Levent Bıçakcı'nın Futbol Federasyonu başkanı olduğu dönemde federasyonda başkan vekili olarak görev almıştı. Hasan Doğan'ın bu görevleri dışında, İstanbul Sanayi Odası Meclisi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği sanayi konseyi, Boks Federasyonu yönetim kurulu üyelikleri bulunuyor.

Futbol Federasyonu Başkanı olan Doğan, bunun yanında Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi üyeliği ile Beşiktaş Kulübü kongre üyesi olarak sporun içinde yer alıyor

[stop] 04-14-2008 08:44 PM

İbrahim Altınsay
İşadamı ve Siyasal Bilimler Uzmanı 1954 yılında Çanakkale'de doğdu. Orta öğrenimini Darüşşafaka Lisesi'nde, yüksek öğrenimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, lisans üstü eğitimini ise Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü'nde tamamladı. İş hayatında değişik gazete, dergi ve ansiklopedilerde yazar ve editör olarak faaliyet gösteren Altınsay 1990'da televizyon sektörüne geçti, SHOW TV, Kanal 6, ATV, Kanal D ve Cine 5'te genel yayın yönetmenliği görevlerinde bulundu. Halen spor, müzik ve belgesel gibi konularda yayın yapan uluslararası konuların Türkiye temsilciliğini üstlenen Multi Channel Developers şirketininin ortağı ve yöneticisi olarak faaliyet gösteren Altınsay, kısmen İngiltere'de ikamet ederek medya, TV yayıncılığı, bilgi teknolojileri ve uluslararası futbol sektöründeki gelişmeleri araştırmaktadır. Yabancı dil olarak İngilizce bilmektedir.

[stop] 04-14-2008 08:44 PM

Giovanni Agnelli (1921 - .... )

document.title="Giovanni Agnelli (1921 - .... ) - Kim Kimdir? - FORSNET";

Önceleri "dolce vita"ya (tatlı hayat) düşkün olan İtalyan işadamı Agnelli ekonomik ve politik etkisi çok büyük olan modern bir karma şirket kurdu. FIAT şirketi otomobilcilik alanı dışında çok sayıda aluslararası şirkette hisse sahibidir.
Torino'da dünyaya gelen Agnelli, annesiyle babasının trafik kazalarında ölmeleri üzerine çocukken hem yetim hem öksüz kaldı. Dört kardeşiyle beraber FIAT otomobil şirketinin kurucusu olan büyükbabasının yanında büyüdü. Agnelli doğduğu kentte liseyi bitirdikten sonra, savaşın başlaması üzerine 1939'da orduya gönüllü yazıldı. SSCB'de ve Tunus'ta savaştıktan sonra 1943'te faşistlere karşı savaşan İtalyan Direniş Hareketine katıldı.
Ülkesinin müttefik kuvvetlerince kurtarılmasından sonra, Agnelli Torino'da hukuk okudu, doktorasını yaptı ve aile şirketine girdi. Başkan yardımcılığı ve yönetim kurulu üyeliği yaptığı bu ilk yıllarda mesleki açıdan fazla işe yaradığı söylenemez. Magazin basının sık sık gündeme getirdiği playboy, parti aslanı (partilerin Don Juanı) ve yelken sporcusu olarak gününü gün ediyordu. 31 yaşında bir otomobil kazasından ağır yaralanarak kurtulunca (sağ bacağı kısmen felçli kaldı), hayatının akışı değişti. Bundan böyle, 1953'te evlendiği ve birlikte iki çocuk sahibi olduğu prenses Marella Caracciolo di Castagneto'nun desteğiyle, kendini işine adadı.
1963'te yönetim kurulu başkanlığına getirildikten üç yıl sonra şirketin yönetimini tümüyle üstlendi. Agnelli otomobil branşıyla kısıtlı kalmayıp, 30'lı yıllardan beri Fiat'ta belirli bir ölçüde, alışılageldiği gibi (örneğin yerüstü ve yeraltı inşaatı gibi) çeşitli iş kollarına yayılmaya özen gösterdi.
60'lı yılların sonunda Agnelli ile şirketteki sendikalar arasında başgösteren sürtüşmeler gazete manşetlerine geçti. İşletme yöneticisinin ödün vermeyen tutumuna karşı işçi temsilcileri 1974'e kadar uygulattıkları grevlerle sosyal iyileşmeler sağlamakla beraber, FIAT'taki durum gerginliğini korudu. Şirket 70'li yılların sonuna kadar yeni grevlerle birkaç milyon iş saati kaybedince, Agnelli stratejisini değiştirdi. İtalya'nın işverenler başkanlığını 1974-76 yılları arasında üstlenmiş olan Agnelli, politikaya atılmak suretiyle bütün politik gruplarla şirket temsilcileri ve sendikalar arası sosyal bir konsensüs (anlaşma) sağlamayı amaçladı. 1976-79 yılları arasında Hıristiyan Demokrat Partisi (Democrazia Cristiana) milletvekili olarak Roma Parlamentosunda yer aldı.
Libya devlet bankasının 1976'da sansasyon yaratarak (1986'ya kadar, % 15 ile) FIAT'a ortak olmasına ve şirketin SSCB'ye yayılmasına karşın, Torino'daki şirket grevlerden ve satış sorunlarından sonra 80'li yılların başında krize girdi. Şirketin tüm alanlarında verimliliği artırmaya yönelik önlemler alarak şirketi 1983'e kadar kârlılık düzeyine döndürdü.
Gelecekteki mali darboğazları karşılayabilmek amacıyla sermayeyi dağıttı ve var olan "Instituto Finanziario Industriale" ve "Finanziaria di Partecipazioni" adlı aile holdinglerine ek olarak "Giovanni Agnelli ve Ortakları" adlı dev holdingi kurdu. Boş zamanlarında tutkulu bir kayakçı olan Agnelli, şirket başkanı olarak böyle yapmakla, uzun yıllar tartışma götürmeyen liderlik pozisyonunu garantiye aldığı gibi, bundan böyle holding hisselerinin yaklaşık % 40'ını elinde tutan ailenin parasal temelini güvence altına almış oldu. Aynı yıl içinde Alfa Romeo şirketini satın alan Agnelli, böylelikle FIAT'ın piyasadaki pozisyonunu genişletti.
Şirket alımları ve üretim girişimleri şayesinde Agnelli personel sayısını % 17'den fazla artırarak toplam kuruluşlarında 270.000 kişiye yükseltti. Toplam kuruluştaki ciro katılım payı yaklaşık olarak % 60'ı bulan otomobil branşını genişletmesi yanı sıra, Juventus Turin futbol kulübü başkanlığını ve mali destekçiliğini de üstlenmiş olan Agnelli, şirketin diğer alanlarını da genişletti. Ailenin çok geniş bir biçimde dallanmış katılım ağı, arasında sayısız teknik ve endüstriyel ürün ve aygıt yapan fabrikaların yanı sıra inşaat şirketleri, nakliyat firmaları ve reklam ajanslarında da ortaklıkları bulunmaktadır. Bunların dışında besin maddesi şirketlerinde (Gervais-Danone), turizm şirketlerinde (Club Mediterranee) ve Alitalia Hava Yollarında ailenin ortaklıkları bulunmakta. La Stampa adlı basın kuruluşunun başkanlığını da yürüten Agnelli 80'li yıllarda FIAT'ın medya sektöründeki varlığını kuvvetlendirdi. Yayınevleri (Bantam, Books, ABD), ayrıca Telemontecarlo televizyon kanalı ailenin varlıkları arasında bulunmaktalar. Uzun yıllar Agnelli'lerin doğum yeri Villâ Pexosa'nın belediye başkanlığını üstlenmiş olan Agnelli, 1991 Haziranında ömür boyu İtalyan Senatosu üyeliğine getirildi. Aynı yıl içinde bir kalp ameliyatı geçiren Agnelli yakında emekliye ayrılacağını bildirdi.

[stop] 04-14-2008 08:44 PM

Yusuf Ziya Öniş
document.title="Yusuf Ziya Öniş (1892 - 1960) - Kim Kimdir? - FORSNET";
http://www.kimkimdir.gen.tr/foto/1396.jpg
1892 yılında İstanbul'da doğan Öniş, Galatasaray ve İsviçre'nin FC Servette takımlarında futbol oynadı.
İdman Cemiyetleri İttifakı'nın kurulması için büyük çaba harcayan Öniş, 1923'te Futbol Federasyonu Başkanı oldu. 1950-52 yıllarında Galatasaray'a başkanlık eden Öniş, yöneticilik yaptığı yıllarda "İmparator" adıyla anıldı. Öniş, 1960 yılında yaşama veda etti.

[stop] 04-14-2008 08:44 PM

Bernard Roger Tapie (1943 - .... )

document.title="Bernard Roger Tapie (1943 - .... ) - Kim Kimdir? - FORSNET";
http://www.kimkimdir.gen.tr/foto/136.jpg
Aniden yükselen Fransız girişimci, ucuza kapattığı ve verimli hale getirerek yüksek kârla sattığı iflas etmiş firmalar sayesinde büyük bir servet kazandı. Olympique Marseille Futbol Kulübü'nün başkanı olan Tapie, büyük umutlar beslediği politik kariyerini birkaç skandaldan sonra unutmak zorunda kaldı.

İspanyol göçmeni bir kalorifer montörünün oğlu olarak Paris'te dünyaya geldi. Çocukluğunu geçirdiği Paris'in banliyösü Le Bourget'de ailesinin kısıtlı bütçesine katkıda bulunmak için okul saatinden sonra, aralarında kömür hamallığı da bulunan rastgele işlerde çalıştı. Tapie, o zamandan beri mesleki başarı sayesinde, parasal ve sosyal yönden sınıf atlamaya kararlıydı. 60'lı yılların başında şarkıcılıkta başarı gösteremeyince, 17 yaşındayken başladığı mühendislik eğitimini Paris'te tamamlayarak 1968'de diploma aldı.

Askerlik görevini tamamladıktan sonra Tapie, 1969'dan itibaren kendisine çeşitli endüstriyel danışmanlık şirketlerinde bir isim yaptı. 1977'de Duverger kâğıt fabrikasını satın aldığında, henüz 34 yaşındayken firma patronu oldu. Bunu izleyen zamanda iflas etmiş şirketleri satın alıp temelden rasyonelleştirerek ve ardından yüksek kârla satarak bu işin ustası oldu. Bunu yaparken özellikle borçların geri ödenmesi konusunda çok cömert davranan Fransız iflas yasasının uygun kurallarından yararlandı.

36 yaşında kurduğu Groupe Bernard Tapie'nin çatısı altında şirketlerini ve katılımlarını topladı. Başarılı genç girişimci kendisini belirli bir alanda sınırlamadı. Moda sektörü olduğu kadar spor malzemesi üretimi ve duyarlı ölçü aletleri konusu da ilgi alanları içindeydi. Kitle iletişim araçlarından kendisini tanıtmak için geniş ölçüde yararlanmayı bilen becerikli işadamı, BT Communication adlı reklam danışmanlık firmasıyla Fransız TF-1 televizyon kanalına düşük bir hisseyle ortak oldu.

80'li yılların sonunda sahip olduğu şirketler grubunun cirosu yaklaşık 5 milyar frankı bulan spor tutkunu milyoner, önce bisiklet sporuna angaje oldu. 80'li yılların ortasında La vie claire bisiklet yarışlarını düzenledi. Bu isim aynı zamanda Tapie'nin besin maddeleri mağaza zincirine aitti. Tapie bu mağazalarda sattığı, kimyasal madde içermeyen besinlerle, sağlığına düşkün alıcılara hitap ediyordu. Bisiklet yarışları örgütü, 1986'da Tapie tarafından desteklenen Greg Lemond (ABD) ve Bernard Hinault (Fransa) en önemli yarış olan Tour de France'da (Fransa Turu) birinciliği paylaşınca, zirveye ulaştı. Aynı yıl içinde Fransa'nın en popüler futbol kulübü Olympique Marseille'in başkanlığını üstlenen Tapie, TF-1 kanalında bir talkshow başlattı ve Gagner (Kazanmak) adlı otobiyografisini piyasaya sürdü.

Marsilya'da popüler olan aşırı sağcı Jean - Marie Le Pen'in ufukta görülen yükselişini önlemek için, Tapie Bouches-du-Rhone seçim bölgesinden Millet Meclisi seçimlerinde sosyalistlerin adayı oldu. Seçimin ikinci turunda en güçlü rakibi olan (burjuva) Guy Teissier'yi yenerek 1989'da Paris milletvekili oldu. Üç çocuk babası (birinci evliliğinden iki, ikinci evliliğinden bir çocuk) olan Tapie, 1987'de kendi finans şirketini (BT Finances) kurdu ve kendisini bundan böyle giderek spor malzemeleri piyasasına adadı. 1988'de müflis Belçika tenis raketi fabrikası Donnay'ı satın aldı, iki yıl sonra da Adidas'a % 80 hisseyle ortak oldu. Bu katılım payını finanse edebilmek için, aralarında La vie claire ve TF-1 ortaklığı da bulunmak üzere, birkaç şirketini satmak zorunda kaldı. Buna karşın, kapasitesini aştığı için 1993'e kadar Adidas hisselerini elinden çıkarmak zorunda kaldı. 1992'deki Provence-Alpes-C&te d'Azur'un bölgesel başkanı olmak için katıldığı seçimleri kaybetti. Görevi kötüye kullanma ve hesaplarda tahrifat yapma suçlamasıyla dava edilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı için, Başbakan Pierre Beregovoy'nın kabinesindeki şehircilik bakanlığından 52 gün sonra ayrılmak zorunda kaldı (1992). 1985'te Toshiba ile yaptığı bir işten 13 milyon frank kara para aldığı iddia edildi. Bu dava kapandıktan kısa bir süre sonra, Avrupa'nın en iyi futbol takımı haline getirmek istediği Olympique Marseille Futbol Kulübü'ne ilişkin bir rüşvet skandalı ortaya çıkarıldı. Ligdeki rakibi Valencia takımının rüşvet suçlaması incelendikten sonra Olympique Marseilles ikinci lige indirildi. Finans cambazı Tapie'nin 1994'ün sonunda bir mahkeme tarafından iflası bildirildi.

[stop] 04-14-2008 08:44 PM

Fernando Torres
http://soccerlens.com/wp-content/upl...ndo-torres.jpg

Fernando Torres, tam adı Fernando Jose Torres Sanz olup 23 Mart 1984'te İspanya'nın başkenti Madrid'de doğmuştur. Annesinin adı Flori, babasının adı Jose'dir.3 kardeşin en küçüğüdür. Bir kız kardeşi birde erkek kardeşi vardır.

Kariyeri&Başarıları

Futbolla ilk kez, ağabeyinin futbol topuna evde yaptigi vuruşlarla 2 yaşında tanıştığını söyleyebiliriz. 4 yaşına geldiğinde gerçek anlamda futbolla ilgilenmeye basladi. Babası ile Galica kentine bağlı küçük bir kasaba olan Gastrar'da futbol oynamak o zamanlar en keyif aldığı şeydi. 5 yaşında ilk takımı olan Parque 84 ile idmanlara başlayarak gelecekte nasıl bir futbolcu olacağını göstermeye başlamıştı.

Futbola bu kadar ilgi duymasinin sebebi olarak cocuklugunda TV'de yayinlanan Oliver and Benji(Küçük Golcü diğer adıyla Kaptan Tsubasa) adli cizgi filmin büyük önemi oldugunu vurguluyor Fernando. Cizgi filmin konusu ise futbola eglence icin baslayan birkac delikanlinin bu isi daha sonra profesyonel olarak sürdürmesidir. Yani Fernandonun hayati gibi...
Büyükbabası ile küçük yaşında yaptığı futbolla, özellikle Atletico Madrid ile yaptigi sohbetlerle bu ise daha da özen göstermis,daha da ilgisi artmistir.Dedesinin kendisine hediye ettigi Atletico Madrid amblemli ve üzerinde dedesinin isminin yazdigi tabak, onun hayatinda en önemli yeri olan hediyedir.
Bir komsusunun kafesi sponsorlugunda kurulan Mario's Holland isimli klüp Fernando'nun 7 yasinda iken oynadigi ikinci takim olmustur.8 yasinda tasindiklari yine Galicia'ya bagli Estorde'de ilerleyen zamanlarda hayatinda büyük önem tasiyan kiz arkadasi Olalla ve su anda arkadasliklarini sürdürdügü bircok kisiyle tanisti.
9 yasindayken Atletico Madrid'in Kupa Müzesine babasinin bir sürprizi üzerine götürüldü ve orada gördükleri sayesinde futbola daha da bir tutundu ve o müzede kendisi adina birsey görmek istediginden cok calismaya basladi.
Ve 1995 yilinda,yani 11 yasindayken en büyük hayali olan klüp, Atletico Madrid kücük takimina, en genc oyuncu olarak girdi. O zamanlar antrenörlügünü yapan Manolo Rangel'in O'nun icin yaptiklarini unutmuyor, cünkü antrenmanlari bir oyun edas&yacute;yla yaptigi ve eglendirdigi icin futbolu daha da sevmis Fernando.
12 yasindayken Genc B takima secildi, orada oynadigi zorlu maclar ve kendisinden yasca büyük rakiplere karsi daha da hirslaniyor,daha da mücadele ediyordu.Genc B takiminda gecirdigi basarili sezon sonrasinda 13 yasinda Genc A takima secildi.
Manu,Sergio Torres,Molinero gibi oyuncularla Avrupa 16 Yas Alti Futbol Sampiyonasinda sampiyonluk yasadi.
14 yasindayken katildigi Nike Cup'da Real Madird,Barcelona,Juventus,Milan,Manchester United gibi takimlarin arasindan siyrilarak takimi sampiyonluga ulasirken kendisi de turnuvanin gol krali oldu ve ayni sezon yilin en iyi genc oyuncusu ödülünü aldi.
15 yasindayken ilk profesyonel kontratini Atletico Madrid ile imzaladi.
17 yasinda Atletico Madrid As takimina secilerek,profesyonel takimla idmanlara ve La Liga maclarina cikmaya basladi.Atletico Madrid takiminda 6 sezondan beridir La Liga (Ispanya Süper Ligi) 'da mücadele eden Fernando, bu 6 sezonun tam 5 inde takiminin en golcü oyuncusu olmayi basardi
İspanyol oyuncunun peşinde İngiliz devleri Manchester United ve Chelsea bulunmaktadır.Son zamanlarda Atletico madrid'in Antonio Reyes'le ilgilenmesi ve Barcelona'nın Thierry Henry'i renklerine bağlaması nedeniyle boş kalan forvetini doldurmak isteyen Arsenal'de Fernando Torres'in peşine düşmüştür.
İspanya Ligi'nde oynandığı bir maçta pazubandının açılması ve arkasında Liverpool tribünlerinin dilinden düşmeyen 'You Will Never Walk Alone'sözlerinin çıkması üzerine adı sıkça Liverpool'la anılmaya başlamıştır.
2007 yılı transfer döneminde Atletico Madrid'in Torres'in gitmesine izin vermesi üzerine devreye giren ilk takım Liverpool olmuş ancak İspanyol kulübünün başkanı Torres'in bu konuları kendisinin bileceğini ancak takımı güçlendirmeye çalıştıklarını ve kendilerine hiçbir kulüpten teklif gelmediğini söyleyerek çıkan haberleri yalanlamıştır.
Son dönemlerde çıkan haberlere göre Fernando Torres'in gitmesini istemeyen bir grup Atletico Madrid taraftarı çeşitli yürüyüşler yaparak kulüplerini protesto etmişlerdir.

Güncel

Fanatik bir Atletico Madrid taraftarı olan anne ve babası tarafından çok küçük yaşlarda gitmeye başladığı Atletico Madrid'den 2007 yılına kadar ayrılamamış ve 2007 yılında,Luis Garcêa + 27 milyon pound karşılığında Liverpool'a transferi gerçekleşmiştir. İngiltere Premier Ligi'nde gelecek sezon şampiyonluk için güçlü bir kadro kurmak isteyen FC Liverpool, Atletico Madrid'in genç golcüsü Fernando Torres'i renklerine bağlayarak tarihinin en pahalı transferini yaptı.Atletico Madrid'te oynarken bir maç sırasında kaptanlık pazu bantının altında You'll Never Walk Alone yazması dikkatlerden kaçmamıştı. El Nino lakabıyla anılan ve 11 yaşında Atletico Madrid'in altyapısına giren İspanya Milli Takımı'nın golcüsü, Polenezya'daki tatilini kısa keserek Liverpool ile 133 bin dolar haftalık ücret karşılığında anlaşmaya vardı. Torres, anlaşmanın ardından, Teklifi aldıktan sonra kulübümle de görüştüm, fakat son kararı kendim verdim. Zor bir karardı ama benim için çok büyük bir adım. Reddedilmesi zor bir teklifti. Kalbim her zaman Atletico ile birlikte dedi.

[stop] 04-14-2008 08:45 PM

Roque Santa Cruz
http://www.rovers.premiumtv.co.uk/ja...3348020,00.jpg

Roque Luis Santa Cruz (d: 16 Ağustos 1981, Asunción) Blackburn Rovers kulübünde forma giyen Paraguaylı bir futbolcudur ve forvet mevkisinde görev yapmaktadır.

Kulüp Kariyeri

Futbol hayatına 9 yaşında Olimpia Asunción genç takımında oynayarak başladı. Birkaç yıl boyunca bu takımda başarılı olan ve her sezon en çok gol atan oyuncu olan Santa Cruz'u 15 yaşında, Olimpia Asunción kulübünün teknik direktörü Luis Cubilla, A takımla antrenmanlara çıkmaya davet etti. İlk profesyonel maçını da 27 Temmuz 1998 tarihinde Olimpia Asunción formasıyla Paraguay 1. Ligi ekiplerinden Cerro Porteño karşısında henüz 16 yaşındayken oynadı.[1] Daha sonra Santa Cruz, bu kulüpte daha çok şans buldu ve Olimpia Asunción ile 1998 ve 1999 yıllarında Paraguay 1. Ligi şampiyonu oldu. Ayrıca bir defa da Paraguay'da Yılın Futbolcusu ödülünü aldı.

Bayern Münih

Paraguay Millî Futbol Takımı'ndaki ve Olimpia Asunción'daki başarılı performansının ardından 1999 yılının ikinci yarısında Bayern Münih ile sözleşme imzaladı. Santa Cruz, Bayern Münih'teki ilk sezonunda 5 gol atmasına rağmen zamanla forvet bölgesindeki rekabet ve geçirdiği sakatlıklar nedeniyle Bayern Münih'te gözden düştü ve taraftarların sevgisini kazanamadı.

Blackburn Rovers

Santa Cruz, 28 Temmuz 2007 tarihinde Blackburn Rovers'ın dört yıllık sözleşme teklifini kabul etti. Blackburn Rovers, ayrıca Bayern Münih kulübüne de futbolcu için £3.5 milyon pound ödedi.[2] 2007-2008 Preimer League sezonunun açılış maçı olan Middlesbrough-Blackburn Rovers maçında sakatlanan Benni McCarthy'nin yerine oyuna giren Santa Cruz, oyuna girer girmez bir gol attı ve hem Rovers'a maçı kazandırdı hem de Blackburn Rovers formasıyla ilk golünü kaydetti. Santa Cruz, 26. yaşını kutladığı günde ve Blackburn Rovers formasıyla 90 dakika oynadığı ilk maçta UEFA Kupası'nda takımına bir gol attı.

Millî Takım Kariyeri

Paraguay 20 Yaş Altı Millî Futbol Takımı

Santa Cruz, 1999 yılında yapılan Dünya 20 Yaş Altı Futbol Şampiyonası'nda isim yaptı. Turnuvada Paraguay 20 Yaş Altı Millî Futbol Takımı adına üç gol atan Santa Cruz, Paraguay Millî Futbol Takımı antrenörlerinin de dikkatini çekti ve henüz 17 yaşında millî takımın Copa América kadrosuna çağrıldı.

Paraguay Millî Futbol Takımı

Santa Cruz, henüz 17 yaşındayken Paraguay formasıyla ilk büyük turnuvası Copa América'da 3 gol attı. Daha sonra millî takımda düzenli olarak forma giymeye başlayan Santa Cruz, 2002 FIFA Dünya Kupası ve 2006 FIFA Dünya Kupası elemelerinde tam 7 gol attı. 2002 FIFA Dünya Kupası'nda attığı golle millî takımının gruplardan 2. Tur'a kalmasını sağladı.
Santa Cruz, 2006 FIFA Dünya Kupası öncesinde dizinden geçirdiği bir sakatlıkla boğuşuyordu. Ama turnuva öncesi sakatlıktan kurtuldu ve millî takımının oynadığı üç maçta da forma giydi. Turnuvada Santa Cruz, gol atamadı ama bir maçta Nelson Cuevas'a 1 asist yaptı ve o maçta Paraguay, Trinidad ve Tobago'yu 2-0 yendi. Her ne kadar o maçta Paraguay, galip gelse de 2006 FIFA Dünya Kupası'nda 2. Tur'a yükselemedi. Santa Cruz, 2007 Copa América'da Kolombiya karşısında üç gol attı ve Paraguay, Kolombiya'yı 5-0 yendi.
__________________


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:47 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.