www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Hasan Ulusoy (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144190)

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:42 PM

Aman Ha

Aman Ha

Birbirini sevenler, aşka fesat katmasın
Seven insan gurbeti, mesken tutup yatmasın.

Hicranın azâbını kolay sanıp yüklenme,
Çekilen dertle mihnet, özünü kaynatmasın.

İkiliğe düşünce, birlik ruhu tez ölür,
Dost olanlar yanılıp, fesat yolu tutmasın.

Her sırrın bilinmesi, elzem olmaz insana
Yeter ki, insan olan, Hâlik'ı unutmasın.

Kalbi ihlâs temizler, ibadet ana şarttır,
'Kalbim temiz' diye, kul kendini aldatmasın.

Çiçekten çıkarırken balı, küçük bir varlık
Özünü yaralayıp, çiğdemi ağlatmasın.

Doktorlar anlamadı, izah ettim derdimi
Dokunup yaralara, incitip kanatmasın.

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:42 PM

Ana

Ana
Günlerin içindeki zamanlar sersemleşti
Eskiden vakit beşti, şimdi vakit on beştir.
Gül gözlü güzelleri pınar başı eğlemez
Duygular vahşileşmiş, bedenler kızıl leştir
Yedi renge boyalı başlar poşu bağlamaz.
Bu günlere harcadım, dündeki variyatı
Sana göre bu gün yok, bana da yarın ana

***leşen tohumların başka yerden hormonu
O iri gövdelerde, koflaşan ruhlar saklı
Serçelerim kartalla, yarışmaya sürülür
Öyle bir zamandayım, öz farklı, kabuk farklı
Gül ağlatan bülbüller, yarasayla görülür
Kalmadı yok kıymeti, gülün, gülzârın ana.

Rahmete muhtacım ruh dünyam cılız mı cılız
Nefsim oburlaşırken, ruhumu aç koymuşum
Gören yok gösteren yok, olanca nimet varken
Şeytanî lezzetlerle, haramlarla doymuşum
Beni yaratan bana, tek dostum, kutlu yarken
Bilmedim kıymetini mukaddes yârin ana

Bağladığın bağları birer birer kopardım
Seyik sargı bilmeyen, kırıklar bela başa
Bir yere yolcu olsam ellerinden öperdim
Yol ne kadar uzasa, ayağım değmez taşa
Bu duaların hayrı, bereketinden derdim
Neden şimdi ulaşmaz ki duaların ana

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:42 PM

Anadolu'da Bir Bahar

Dolandım üzerinde yüreğimde sevdalar.
Her taraf çalı diken, gidilecek yolu yok.
Bir küllükte yetişmiş, dalı kırık gülü yok.
Mateme düşmüş her yan, ortalıkta ölü yok.
Ne ihtiyarında nur, ne gencin de sevda var.

Nerdesin mor poşulu, ak benizli Sevda yar.
Yıkılacak viranda, aşka düşmüş deli yok.
Uzattığım elimde, tutunan dost eli yok.
Cebimde sakladığım, yar saçının teli yok.
Ne türkümü dinleyen, mor belikli Sevda var.

Gün çileli gamlıdır, dağdan nazlanır iner.
Işığıyla uyanan, nur benizli Ali yok.
Gölgesinde dinlense, ağaç kesik, dalı yok.
Çobanlar görünmüyor, güdülecek malı yok.
Boşalmış yazı yaban, kuru hayale yanar.

Türküleri duyulmaz, kahır çeken kul mu var,
Mektuba çiğdem koyup, sevgiliye kim salar,
Issız köşeler öksüz, ağlayanı kalmamış,
Yürekler yabanidir, sevda değil kin dolar.
Gönülden gönüle gizli giden ince yol mu var.

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:42 PM

Anadolu'm Konuşmaz

Anadolu’m konuşmaz

Dağlara yürüdüm, dağlara çıktım,
Yaban çiçekleri saksıya inmiş,
Issızlaşan obalarda sükut var,
Mezarlık havası üstüne sinmiş,
Ne hikmetse Anadolu’m Konuşmaz.

Kuşlar sessiz böcek keyifli ötmez,
Kıvrılan yollarında tükenmiş insan,
Kayabaşı garip, kayalık yasta,
Oturup kavalın, çalmıyor çoban,
Ne hikmetse Anadolu’m konuşmaz.

Harman yeri bomboş, ******* sessiz,
Seyredilmez artık, saman yolu da
Ateşböcekleri şarkı söylemez,
******* donuktur, Anadolu’da,
Ne hikmetse, Anadolu’m konuşmaz.

Desenleri sevda kokan yorganın,
Efsunlu kokusu gelmiyor, gelmez,
Yıldızlar duygusuz, yıldızlar sönük,
Artık ilham verip, kalbe yönelmez.
Ne hikmetse Anadolu’m konuşmaz.

Dağlara yürüdüm, çayları geçtim,
Sıyrıldım şehrin sefilliklerinden,
Ellerim boş döndüm, yüreğim ezgin,
Bir şey yok, eski güzelliklerinden
Ne hikmetse Anadolu’m konuşmaz.

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:42 PM

Anadolu'ya

Anadolu’ya

Nice *******im var uykusuz,
nice günlerim var neşesiz,
Hep seni düşünmekten, sana yanmaktan.
Sularımın taş olduğu günler var,
Ekmeğimi zehire buladığım anlar.
Bir yürek çırpınırken,
Bunca gönül yanarken,
Sen hala susarsın, sen hala sessiz,
Taş kesilmiş gibisin, duygusuz, hissiz...
Acımaz mısın,
Çocuk yaşta tutulduğu sevdanın
Ateşine yanana?
Sen ki, yedi düvele vicdanını sererek,
Can bitiren yer idin...

Şimdi senden beklenilen,
Hoşça bir seda, yiğitçe bir tavır.
Sana yakışan da budur,
Yakışan budur sana.
Kurtul artık meskenetten,
Susma Allah aşkına
Haykır,
Haydi haykırsana...
Sevdanda düğüm düğüm ümitler,
Yolunda eğilmiş, feda edilen başlar.

Bu yüzden şiirlerime gelmedi
al dudaklı kızlar,
bu yüzden sancılanan yüreğimin çilesi.
Niye,,.bir tebessüm hakkımı alamayışım.
Bu kadar suskun kalmana sebep mi var?
Ses ver artık Anadolu, fazla geldi bu şikar...

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:42 PM

Anadolu Konuşmalı

Bunca zaman sustu; yeter,
Anadolu konuşmalı.
O susarsa, erir biter,
Anadolu konuşmalı...

Yamacıyla, beli ile,
Dağ süsleyen gülü ile,
Hemde, kendi dili ile,
Anadolu konuşmalı...

Şehidini al kanıyla,
Dünyayı tutan şanıyla,
Çile yüklü insanıyla,
Anadolu konuşmalı...

Toprağında, insan teri,
Her insanı gönül eri,
Sükunetin değil yeri,
Anadolu konuşmalı...

Bayrağı, yıldızım, ayım,
Gölgesine olmaz doyum,
Tarladaki emmim, dayım,
Anadolu konuşmalı...

Her gönül bir sevda kabı,
Sevgi taşır teyze, bibi,
Gönülden geldiği gibi,
Anadolu konuşmalı...

Haykırışı fitne boğar,
Üzerine rahmet yağar,
Nurlu günler böyle doğar,
Anadolu konuşmalı...

El alçağı neden azsın,
Üzerine zehir kussun,
Susacaksa, onlar sussun,
Anadolu konuşmalı...

O’nun haykırdığı anda,
Velvele kopar cihanda,
Moskova’da, Vaşington’da
Anadolu konuşmalı...

Anadolu’m o, her şeyim,
Vilayetim, ilçem, köyüm,
Sen sussan da Ulusoy’um,
Anadolu konuşmalı...

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:42 PM

Anadolu”dan Geldim...

Anadolu”dan Geldim...

Anadolu”dan geldim İstanbul,
Bir serçe ürkekliği ile gezerim
caddelerinde,
Dudaklarımda bir türküdür,
duyabileceğim ses.
Yorgun gönlümde ne ihtiras, ne heves...
Ne de yarın için bir ümit kırıntısı var.

Anadolu’dan geldim istanbul.
Teneke desenli bavulumu
açıp baksan,
Bir kaç sabun kokulu çamaşır, bir kaç çorap,
Ve anamın koyduğu peynirli dürüm.

Taş yüklü omuzlarım, bedenim ruhumdan ağır.
Dalımda taşıdığım, Palandöken, Erciyes...

Anadolu’dan geldim İstanbul,
Anlarsan beni,
sana söylenecek dertlerim var.
O dertler ki, duyanlar yanar, bilenler ağlar.
Bin yıllık çilenin elinden kahrolan memleket,
Dört beyinsiz yüzünden perişan olan millet...
Ve umutları yıkılan bir tarih, bir şuur, bir ruh var.

Gönüller huzursuz, dünyalar yıkık, vicdanlar mahkum,
Ölmeden ölümü arzular herkes...

Anadolu’dan geldim İstanbul,
Coşkun ırmakların yanıbaşı kurak ve susuz.
Ekmeğe muhtaç yavrular uyku bilmez,
Körpecik yürekler, çok zamandır uykusuz...

Tırnaklar yer deşer,
tek kuruş para için,
Bir yanda yamyamlar güruhu,
Vicdansız ve korkusuz.
En acı veren yaralar kabuk bağlamaz,
En azgın hekimler bizde,
yaraların merhemi tuz...

Boğazda bir nesil boğulur, sen kayıtsız bakarken,
Korkarım son çırpınış, bu en son nefes...

Anadolu’dan geldim İstanbul,
Taşlarına uzandım kaldırımların,
Etrafımda çile dolduran
sokak mahlukları...
Yüreğimde,
fahişelerin bıraktığı iz...
Bir berbat alemin kucağına indim,
Ana sandığım her kucak rezil, sevgisiz...

Tutkunu olduğum sevdayı elimle boğdum,
Dört hainin yüzünden, üzerime gam yığdım.

Oturdum kabri başına,
suskundur Fatih Han,
Utancından çatlayan, surlar ezgin.
Dinledim saatlerce, yüreğinle halleşip,
Sen, senden habersiz, sükunette dur, bekle,
Senin haline kan ağlarken, bu cihan...

Surların dibinde medfun,
kirli ayakların tepelediği,
Emmim Ali, dayım Hacı, komşum Osman...
Hangi duygular getirdi,
onlar, hangi amaca kurban?

Gidiyorum İstanbul, geldiğim yere geri,
Gidiyor üzerinden, eksik olsun bir serseri...

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:42 PM

Ankara

Çocukluğumun güzel, sessiz kenti,
Halen yüreğimde kalmış uyursun.
Yaşadığın gürültülü halinde,
Sanmam eski tadı şimdi bulursun.
Benzemezsin, bildiğim o diyara
Değişmek nankörlük müdür, Ankara.

Dalında yoğurdu, çan çalıp gezen,
Koca sinilerde giden aklıklar.
Aktarcı beygirinin kişneyişi,
Nal sesiyle akislenen sokaklar.
Hani elimdeki, kuruştan para,
Bereketin kaybolurken Ankara...

At pazarı yokuşunda, sanatkar,
Şal dokuyan güzelleri görürdük.
Akmavi gökyüzünde turnalar
Peşinde dumandan avcılar gördük.
Vurulmuş, turnamın yüreği yara
Ne edecek artık sen de Ankara...

Örf getiren, ak poşulu anamın
Yarı çıplak yosmalarla işi ne?
Et pazarı kesilen sokakların iğrenç,
Kopuk ruhlular çöreklenir başına.
Baktım güzellerin ruhları kara,
Bunlar mı gönül eğleyecek Ankara.

Yeşilin, gök tutan dalları vardı,
Gölgesinde oynuyordu çocuklar...
Bahçeli evlerin orta yerinde,
Kara kazanlar kükrer, kaynardı.
Güzeller olurken başında sıra.
Betonlar içinde biten Ankara.

Senin güzelliklerin tek sana has
Sana imrenirdi başka şehirler.
Bir grup uğradı, muhteris, zalim
Ne gönlünde sevgi, ne bedende ter.
Onların dinleri, imanı para,
Onlar seni, senden etti Ankara.

Utandım geldiğin noktada senden,
Alnımdaki kara lekeye rağmen.
Ne oldu böyle sana, ne ettiler,
Hangi ihanete kurban gittin sen,
Hava zehir, damarımda kan kara,
Karalar içinde kalan Ankara...

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:43 PM

Anladım Anlamazsın

Şiirlerimde seni anlattım anlamadın
Bilemedin sevdanın bana verdiği gamı
Saçlarını sererdim baş ucuna destanın
Basardım yüreğime sensiz gamlı akşamı

Suya verdiğim anlar aşkın geri vururdu
Zıpkın vurdu kalbime aşk dağının avcısı
Gül köyünde gül için döktüğün su kururdu
Arşı sardı bülbülün velvelesi sancısı

Kırk dağ gezip gönlüme düşer derdin ırmağı
Denizleri daraltan kederleri taşırım.
Gönlüm gibi kurumuş hissederim her bağı
Gam ilinde gamsızla gamlanır uğraşırım…

Anlamadın içimde dövünen duyguları
Sana meyyal yüreği anlamadın görmedin
Tebessümünle gelen yüreğime baharı
Kış sanıp senin için açan gülü dermedin

Her yıldızın ışığı hayalimde kayboldu
Ağlamadık yüreğe nasıl anlatsam beni
Kayıtsız nazarların bir ömüre mal oldu
Anladım anlamazsın anlıyorum ben seni

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:43 PM

Ar Geldi Sana

Ah be gönül kırk yıl oldu bu yolda
Yürürsün yorulmak ar geldi sana.
Hayaller umutlar, hep dokuz koldan
Kendine darılmak ar geldi sana

Ruhuna sağ iken kefen biçerek
Ektiğini güzden önce biçerek
Kırk denize karışmadan geçerek
Bir gölde durulmak ar geldi sana

Yar gönlüne adın sanın düşmeden
İçme sakın semti namert çeşmeden
Dost köyüne niyet edip koşmadan
Yatarken yâr olmak ar geldi sana

Yolcu isen yürü dostun yoluyla
Yar sarar yaranı yarin eliyle
Dost gönlüyle değil, düşman diliyle
Aranıp, sorulmak, ar geldi sana

Kim ne desin yolu ile gidene
Kim ne desin hasmına kin güdene
Dost dururken varıp başka bedene
Severek sarılmak ar geldi sana...

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:43 PM

Aramam

Aramam

Seni ben aldım ben/ kime sorayım
İçimde olduğunu başka kim bilir
Uzaklaştığım zamanlardır bu zaman
Senin için sana nasıl varayım
Varılamaz/ varamam.

Sırtlanlara yem edilen duygular/ avucumda
Kirpiklerin kaşa öfke besliyor
Ufukta asılı hayallerin ucunda
Bir telli duvak seni süslüyor
Yaklaşmaya yeltenirsem, dur diyorsun
Durulamaz/ duramam.

Kararan resimlerde çıkaramadığım bir sima
Hatıramı zamanın kirleriyle körelttim
Hayal alemimde çakallara yer verdim
Kuzu endamıyla güzeller/ kaç çakalı besliyor
Her rüyayı rüya ile anlatırsın yor diye
Dillerimde tutukluk var, konuşamam
Yorulamaz/ yoramam.

Dudakların tenime düşen alev
Her değişi iliğimi yakıyor.
Erimiş varlığım yoklukların arkında
Bir meçhule yönelmiş, oluklanmış akıyor
Beynime bağdaş kurmuş, aklıma sığmayan dev
Gittiğini unutmuşum, yollarında gözüm yok
Eski halim değişti, vefa biten gönülde
Aranamaz/ aramam

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:43 PM

Ararım

Ah ettim derdime ses verenim yok
Ahbabı, yaranı eşi ararım
Gizlenip yokluğun boş mevzisine
Varlıkta doluyu boşu ararım

İstemem yoklukta kayıp olmayı
Arzumu yokluğa boşa salmayı
İstedim canımda canan bulmayı
Ahu gözü hilal kaşı ararım.

Seçemedim buğday ile samanı
Yel değmez harmana hasat zamanı,
Huzura çıkar mı müşrik imanı
Beyhude zamanı yaşı ararım

Kuru taşa derdim yazdım silindi
Dertlerim sırtımda huzur bilindi
Bir söz değdi cana kalbim delindi
Bağrıma yaslanan başı ararım

Zor be Hasan bunu böyle yazması
Kolay değil derdin cana sızması
Yüzüme değdikçe allı yazması
Her gece gördüğüm düşü ararım..

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:43 PM

Arıyorsa

Kırk yıl oldu sevdasını
Garip dağlarda bulmalı
Sarsam hasretle gülümü
Görüp dağlarda kalmalı

Bulup hicran çaresini,
Ak eyleyip karasını
Ağrı veren yarasını
Sarıp dağlarda olmalı

Ondan ayrı hayat ayıp
Onsuz geçen zaman kayıp
Kardan kıştan usanmayıp
Varıp dağlarda ölmeli

Atmadan edep saygıyı
Terk edip olan kaygıyı
Haktan gayri her duyguyu
Yerip dağlarda yelmeli

Ulusoy’um gam içinde
Gülerim akşam içinde
Her rüyayı hayr içinde
Yorup dağlarda gülmeli

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:43 PM

Arkadaş

Ağladığım günlerim vardı,
dizlerinde başım.
Her damla göz yaşıma,
Kaç ırmak ağlardı.
dinmemesine gözünde yaş,
ağlayanım gitti şimdi arkadaş,

Bir gurbet okyanusunu
serdi kader önüme.
dost bir yanda ben bir yanda,
en kederli günüme.
ağıt yazdım kahırla gamla,
hicranın verdiği, gamla ilhamla..

şımarık bir sevdanın,
en uslu anında.
Sersemleşen bir yürek,
sevginin divanında.
eğilmiş, başı yerde sancılı,
vurulmuş, gamda, darda, sancılı...

gülleri kırmak gelir içimden,
dikenlerle beraber.
bilmediğim ümitlerle,
görmediğim düşlerimle,
gezerim, dolaşırım, gönül zorda, sancılı,
bir ben kaldım bilinmedik, bu diyarda sancılı...

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:43 PM

Aşık Laçin'e Nazire

AŞIK LAÇİN'E NAZİRE

Yıl doksan yedi, temmuz yirmiüç,
Akşam eve hasta gelen yavrucan.
Gittiği tabipten deva ummayıp,
Kendi kaderini bilen yavrucan.

Karşımda dururken, eli belinde,
Bir kelime saklı kaldı dilinde,
O akşam düşünüp kendi halinde,
Umutsuz hayale dalan yavrucan.

Umudu hayali bitmiş dünyada,
Mecali kesilmiş, vermemiş seda,
Anaya babaya etmeden veda;
Sessiz yatağında ölen yavrucan.

Açtın yüreklere derince yara,
Yediğim zehroldu giydiğim kara,
Kendisinden babasına hatıra,
Bir kuru hayali kalan yavrucan.

Ulusoy, takdir bu, sabreyle yine,
Kader dümenini vurdu engine,
Şu fani dünyada onaltı sene,
Takdirin önünde yelen yavrucan

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:43 PM

Aşk Beni

Sakin berrak suydum önce
Bulandırdı bu aşk beni
Dağdan inen sel halince
Dolandırdı bu aşk beni

Bahar vakti dal açtırıp
Seher vakti gül açtırıp
Yar gönlüne el açtırıp
Dilendirdi bu aşk beni

Sana derman bu diyerek
Cezbe tuttu HU diyerek
Sahralarda su diyerek
Yalandırdı bu aşk beni

Hasret koydu has gülüme
Hicran bedel bir ölüme
Beni yakan o zalime
İlendirdi bu aşk beni

Geçmek yok aşk diyarından
Gönül bezgin mi yârinden
Muhannetin pınarından
Sulandırdı bu aşk beni...

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:43 PM

Aşk Gönlümü Örseler

Saklanan yıldızların yerinden haber ver
Işığı gamlı düşer inmiyor yer yüzüne
Koynunda sakladığın bahar görünmek ister
Açıversin çiçekler sular insin özüne

Bir akşam çalımıydı büyüyordu gölgeler
Sevdiğimi guruba giderken gün anlatır
Kızgın zaman kavruğu gönlümü aşk örseler
Damıtılmış acılar goncaları ağlatır

Denizlerin kovduğu ırmaklar yandı şimdi
Dağların derlediği çayları kabul etmez
Kırılan ışıkları saracak el güzeldi
Gönlümde beslediğim sevdalar bana yetmez

Senden yana hayaller tatlandıkça tatlanır
Ayrılığın ekşisi dudağımda kaybolur
Zihnimde muammasın düğümleri katlanır
Adım bahtsız safına künyem ile kaydolur

Sızılı yürek bağı çözüldü çözülecek
Göstermezsen yüzünü kopacak kıyametler
Artar gönül telaşı belli ki üzülecek
Kesecek yar yolunu bilinmedik mihnetler

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:43 PM

Ateş Düşür Yüreğime

sen binbir gece masalında üşüyen kız
ateş düşür yüreğime avuçlarından
vur sırtıma mihneti taşıması zor olsa da
düşürdüğün noktada dizlerime derman ol
ve gideceksen öyle git
önce gözünde sonra gönlünde erit.

koynunda tuttuğun sevdaları koyuverme
yere düşer göklerin mavilikleri
ay bile yıldızlara kahreder
gideceksen yanına tüm yıldızları
içine olanca öfkeni al da git
önce gözünde sonra gönlünde erit.

hiçbir şey bırakma benden gidersen eğer
bir bakarsın bir kıymık kanatır yüreğini
ve geri döndürür belki seni
gece yarılarını geçen zamanlar ağrı verir
uykusunu çaldığı gözlerine
benim gibi olursun yanan yakılan
hayatına zehir koyan bir deli
bak gülüm gönlüne bir sevda bul da git
önce gözünde sonra gönlünde erit

hayallerini bitirmeden yürüme
yol boyunca bela olur başına
güllere kazdığın mezar çiğdemlere can vermez
hırpalar varlığını
her aklına geldiğinde bu deli
zindanlara hapsettiğin sevgimden prangalar usandı
git demem ölüm ama
senin gönlünde tükenenler
yüreğimde uyandı.

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:43 PM

Ateşte Yükselen Figan

Ay utandı yıldızlar kayıp gitti dünyadan
Kâbus değil korkudan uçuklasa dudağım
İnen alev topuna kol kanat geriyorum
Kaçmak kaderim değil kösteklidir ayağım
Molozların arasında yanarak eriyorum.

Kucağımda anamın bıraktığı öksüzler
Ben onlara sarılıp ateşten esirgerken
İçerime akıyor alevden beter gözler
Sen evinde oturmuş kandan cola içerken
Benim gibi senide yanarken görüyorum.

Anamın taradığı saçlarımı kan ıslar
Evimin harabesi beni barındıramaz
Vicdansız yamyamların ortağı Müslümanlar
Cennetten nur inse de sizi arındıramaz
Huzuru İlahiye ben şimdi varıyorum.

Bir çiçektim bahçede ateşlerle sulandım
Yanaklarımı rüzgâr değil ateş yalıyor
Yollara baktı gözüm imdat, dedim dolandım
Ağlamayı bilmezsin nasıl yüzün gülüyor
Bu iman bahçesinde açmadan kuruyorum…

Ey tarihin özünde yeşeren asil millet
Fışkın süren bir nesil katledilirken susma
Haykırın Hak aşkına haykırsın şu memleket
Ben senin kardeşinim kör olup ayak basma
Allah’ın emri bu mu ben sana soruyorum.

Zalimi omuzlayan nasıl mü’min olacak
Sen de katillerimle ortak içersin kanı
Bu gün bana olanlar yarın sana olacak
Gözlerim ufuklarda Evlad-ı fatihanı
Ölüme yürüyorken umutla arıyorum…

Ateşte acıları duymuyor kanıksadım
Tarihin huzurunda utansın kulun kulu
Sağır olan işitmez can yakıyor feryadım
Duy beni şanlı millet duy beni Anadolu
Son nefeste umutla bekleyip duruyorum

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:43 PM

Atışma- B.Doğan'la

Atışma- B.Doğan'la

Yine yaşardı gözlerin;
Ağlamanın faydası yok…!
Yaran sandığından derin,
Dağlamanın faydası yok…!

H.Ulusoy
Gözlerinden yaş gelirse
Ağla ama el bilmesin.
Yaran derinse derdinle
Dağla ama el bilmesin

B.Doğan
“Etik” noksan, “etek” yarı,
Tohum ekin, mahsul darı!
Üç aşağı, beş yukarı
Sağlamanın faydası yok…!

H.Ulusoy
Etik yoksa etek nider
Sağlam tohum mutlu eder,
İki kere iki bazen, altı yedi eder
Sağla ama el bilmesin

B.Doğan
Namusun adı dolaşır,
“Hortum” Allah’a ulaşır,
Yolcu yoluna yaraşır;
Eğlemenin faydası yok…!

H.Ulusoy
Namussuzun, yuh canına
Hiç güvenme imanına
Gücün varsa gir kanına
Eğle ama el bimesin

B.Doğan
Sanat sevdası arkada,
Bölücü müzik erkete!
Gitar assolist türküde;
Bağlamanın faydası yok…!

H.Ulusoy
Sanatı atmış arkaya
dikkat et hain markaya
Gitar değil bu türküye
Çal bağlama el bilmesin

B.Doğan
Kıranlar kırıyor “fay”ı!
“Cunta” amca, “işgal” dayı!
Koçu, sığırı, “manda”yı
Yeğlemenin faydası yok…!

H. Ulusoy
Zor kırılır Türk'ün fayı
AB ve ABD, alçak dayı
Koçu sev de kov mandayı
Bağla ama el bilmesim

B. Doğan
Bayrak küskün, şehit yaslı,
Torun meczup, nene süslü!
Namlu eğik, süngü paslı! ! !
Yağlamanın faydası yok…!

H. Ulusoy
Atar bir gün nenem süsü
Biter bir gün şehit yası
Silip silahlardan pası
Yağla ama el bilmesin

B.Doğan
Obalar güreşe hasret;
Kılıçlar ateşe hasret;
Ekinler güneşe hasret;
Çağlamanın faydası yok…!

H.Ulusoy
Güreş tutsun yiğit erler
Kılıç tutsun, çelik eller
Sana imrensin seller
Çağla ama el bilmesin

B.Doğan
Şairim indiler dağdan,
Bağcıyı kovdular bağdan,
Anlayan anlar edadan;
Söylemenin faydası yok…!

H.Ulusoy
Gerekirse inme bağdan
Bağ seninse çıkma bağdan
Yılgınlara, geçmiş çağdan
Söyle ama el bilmesin


Hüküm
Eller ele hizmeti şeref bildi şan bildi
Batının kahpeleri yurdumu vatan bildi
İsyan ederdi millet böyle sessiz değildi
_______tarihi unutturdu, kalmadı zihinde iz
_______buna sebep olanlar, bir kaç soysuz ********....

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:44 PM

Atışmalar 1

Feride Özmat:

Hazin bir sesti gönlüm karanlık anılarda,
Kaybolmuştu gözlerim soluksuz sızılarda,
Baktım yakamozların çırpınır kıyılarda;
Dünyama muştuları saçarak geldi sevgin.


Hasan Ulusoy:

Hazin bir sesti ruhum o sesle çınlıyordu,
O sesle koptu geldi, ifritlerden bir ordu,
Mevsimler çekip gitti, güz de baharlar durdu,
Harabe yüreğimde açılan güldü sevgin...


Feride Özmat:

Kah şefkatli bakışın düş yarattı canımda,
Kah harlı dizelerin korlar yaktı kanımda,
Gün oldu tufan olup kavurdun hazanımda;
Hüznü aralayarak gönlüme daldı sevgin.


Hasan Ulusoy:

Kah şefkatli kah hain, bakışında can buldum,
Yaş yerine gönlümde, sele nisbet kan buldum,
Hazan mevsimi geldi, mihricanı ben buldum,
Henüz bahar gelmişken, hicranla öldü sevgin...


Feride Özmat:

Yuva arayan kalbim avuçlarına kondu,
Sandım çalıkuşunun savruluşları sondu,
Yokluğunu duyunca ürkek siması dondu;
Yüreğimi göklerden yerlere çaldı sevgin.


Hasan Ulusoy:

Yuva arayan kuşlar, kanadında ter taşır,
Sevda dağdan ağırdır, onu seven yar taşır,
Sır yüküne dikkat et, onu yiğit ser taşır,
Yiğitçe sevdi seni, tek sırdaş bildi gönül...


Feride Özmat:

Aylardır boynu bükük sözlerime bakmazsın,
Kalemimden sözcüğe akan yaşı takmazsın,
Papatyalar yolsam da fallarımda çıkmazsın;
Hasret yapraklarıyla sararıp soldu sevgin.


Hasan Ulusoy:

Aylardır boynu bükük, viraneler dolaştım,
Ne gamlara baş eğdim, ne dertlerle dalaştım,
Yar ben seni görmeğe, kırk tepeden yol aştım,
Şimdi benden uzakta, el gönlüne daldı sevgin...


Feride Özmat:

Kumral sesin rengini delice özlesem de,
Yitirdiğimiz aşkın yolunu gözlesem de,
Yaktığım mısraları herkesten gizlesem de,
Suskun hatırasıyla mazide kaldı sevgin.


Hasan Ulusoy:

Kumral sesin rengini ak benizde aradım,
Hayalimde saçlarını ellerimle taradım,
Saklı kaldı gönülde, gün görmedik muradım
Gittin el yüreğine, beni bilmez oldu sevgin..

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:44 PM

Atışmalar F.Özmat

Atışmalar F.Özmat

Feride Özmat:

Yitik düşün şarkısı savrulunca hazanda,
Sözlerim yağmalanıp tutuklandı zindanda,
Açmazda kaybolunca bitti yolum hüsranda;
Boynu bükük gönlümü görür mü ki sevgili?


Hasan Ulusoy:

Yitik düşün umudu, döner durur hazanda,
Tutuklanan yüreğim, mıhlıdır bir mekanda
açsam yar yüreğinde, güller ile nisanda,
Gönül gözün açarak, görürse canım kurban.


Feride Özmat:

Karmaşa fısıldayan yeller esti serinden,
Kalbe sızan hasretle yaralandım derinden,
Dize gelen gözlerim kalkamadı yerinden;
Şu sırça yüreğimi kırar mı ki sevgili?


Hasan Ulusoy:

Karmaşa vesveseler, örseliyor derinden,
Bu sersem serkeş ruhum, çekti gitti yerinden,
Seherde bir yel eser, ilham verir serinden,
Gül yerine dikeni, kırarsa canım kurban.


Feride Özmat:

Hareli tebessümü silinmedi rüyamdan,
Doyamadığım sesi uçtu harlı hülyamdan,
Hüznün mahzun sarısı kaybolmadı dünyamdan;
Titreyen kollarımı sarar mı ki sevgili?


Hasan Ulusoy:

Hareli yüreğimde, dağlar oluştu gamdan
Kırk küsur yıl geçti de, gam gitmedi dünyamdan,
Ağrı acı eksilmez, kabuk tutmaz yaramdan,
Varsam yar kapısına, sararsa canım kurban.


Feride Özmat:

O öksüz benliğimi tamamlayan yanımdır,
Buruk bakışlarıma kıyamayan canımdır,
Saklı ülkelerdeki kimsesiz ozanımdır;
'Elini versen' diye sorar mı ki sevgili?


Hasan Ulusoy:

O öksüz benliğimle, garipleşen canımdır,
Hasretini çektiğim, canımda cananımdır,
Bu dünyada ararım, sevgili gümanımdır,
Eğer bir gün görür de sorarsa canım kurban.

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:44 PM

Ayazlanır Üşür Elim

Ayazlanır Üşür Elim

içimdeki ağrılar, kaç yıllık ömür yedi.
taşa tuttum her gece, uykuları düşleri.
taşa tuttum gönlümde bulduğum her ümidi
her attığım taşların, değdiği yer ben oldum

ruhuma pençe saldı, gam dağının kartalı
tutunduğum her dalın, kökünde yangın çıktı
bir yanık karıncadan himmet aldım kurtuldum
turnalar gamlı sesten, yıldı, usandı, bıktı.

bıktığım sabahlarda güneş kara renklidir
gölgelerin boyunu, böcekler eksik ölçer
günbegün ilerleyen, menzile doğru yolum
bitmedik telaş ile bir ömür geldi geçer

başını dizlerime aldığım güzel vardı
dinerdi ağrılarım, değişirdi her halim
şimdi bir kara taştır, hayalimdeki varlık
uzatıp tuttuğumda, ayazlanır üşür elim.

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:44 PM

Aynaları şahit tuttum

Ak benizde güneşin ışığından ışık var
Kederli aynaların çekeceği var senden
Bahar kokusu gelir yüreğinde gül açmış
Bir buselik hakkım var esirgeme yar benden

Dağ zirvesi koyaklar gelen kokunu saklar
Çiğdemlerin ciğeri kokunla bayram eder
Kan renginde suların yosunları gövermez,
Gözümden gönül gölgen gönlüme akar gider

Denizlerin sevdası çaylara ölüm oldu
Kaybettiğim ırmaklar türküleri götürdü
Göklerde dans ederken figanımı kim görür
Kartalların kanadı efkarımı bitirdi

Ağrıma ağrıların kederini yükledim
Kırk çıkınlı muamma varlığımın hikmeti
Bir avuç toprak oldu o diyara saldığım
Birkaç damla su imiş takdir olan kısmeti

Kaçırdığım dualar ruhuma kül ekeler
Çıbanların irini ilaç oldu yarama
Yokluğumu dövdüğüm havanlarda var oldum
Bir lahzalık hayattır girdi dostla arama...

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:44 PM

Ayrılığın Kararı

Ayrılığın Kararı

Sensiz yürüyorum,
Ne umudumda hayat, ne gönlümde huzur var
Sonu meçhul bir yol
Ötelerden ötede, tek seni, tek seni görüyorum.

Ve bir mübarek gün
Karanlıkları yırtarak düşüyor gönül ufkuma
Ellerimde saçların
Yıldızlardan ilham alıp, mısra mısra örüyorum...

Arkama bakıyor
Kaybolan canlara takılıyor bir anda gözlerim.
Hicran türküleri
Sarmalına almış gönülleri, uğrun uğrun yakıyor.

Ve mübarek bir ses
Yankılanır yamaçlardan, döner geriye, bana gelir
Yüreğimde umudun
Seni andığımda başlıyor, hayata karşı heves.

Sensiz yürüyorum
Tırnaklarım sızılarla ağrılarla büyüdükçe büyüyor,
Bırak beni mutlu ol
Mutluluğu yüreğinde ben olmadan görüyorum
Ayrılık kararına şimdi hak veriyorum....

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:44 PM

Ayrılıp Giderken

Bu sabah gördüm yüreğimde,
Ölümün suskun figanını.
Bahçedeki çiçek tutan ağaçların,
Ruhumdaki sıkletini.
Tereddütler başladı varlığımda,
Yarını gölgeleyen sancılar,
Bu günü yok eden acılar.
Bilmiyorum, dünden kalma neyim var.

İlk defa örselenmesi değil,
Vurduğu sahillerde yıkılan bir ben oldum,
Acıların denizinde.

Kapıları kilitlenen yar yüreği,
Başkalarına açık şimdi.
Bunca zaman giremediğim gönüle,
Bir anda pervasızca giren kimdi?

Bir kısrak edasıyla salınan,
Sevdamın sembolü güzel.
Bilmediğim bir yüreğe yürüyor.
Bana açılmadık gönül kapısı,
Açık durur, bir başkası giriyor.

Dağlara yürümek gelir içimden,
Mecnunu aramak, derin sahralarda.
Acımak… yanmak ve kızıl şafaklarda,
Kabuslarla uyanmak…

Yaraların soğuduğu gün var mı,
Bilmediğim kaderimin bir yerinde.
Bilmez ki, atıp giderken beni,
Açtığı yaralar gayet derinde…

Gidişine bayram eder,
Bezginliği varmış ki benden.
Suskun yüreğime kulak mı verir,
Tuttuğu bir elde,
Ayrılıp gider.

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:44 PM

Baharı Beklerken

Cemreler peşpeşe iner dünyaya
Bilmem eritir mi başımda karı.
Umudum gömüldü kış mevsimine
Beklemem olur mu gelen baharı

Sevdiğim sevgimi bilmeden yaşar
Baharlar gönlüme gelmeden yaşar
Garipler bahtiyar olmadan yaşar
Alan yok gönlümden gamı efkarı.

Sırtımda kamburum görünür derdim
Sevgisiz gönüller yerinir derdim
Bilseydim kendimi kurbanm-ederdim
Tutmazdım gönlümde vefasız yari

Kaç bahar cemreden nasip almadım
Kaç bahar geçti de birin bilmedim
Yüzüm neşeli ya özde gülmedi
Çözülmedi mutluluğun esrarı…

Gitmesin gönlümden bu aşkın nuru
Onun için telef ettim gururu
Baharla başlayan nisan yağmuru
Söndürmez korkarım özdeki narı…

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:44 PM

Baharın müjdecisine

Baharın müjdecisine

inandığım sevdiğim bir bahar gelir
çiçekleri can kokulu
sularında sevda sesi
yar gönlünden demetlenen gül gelir
ölü ruha can veren
bir Mesihî yel gelir
bayram ederim.

bereket yağan semalara el açtım
mezarların üstündeki böcekle.
umudu kesilmiş
çaresiz yatan/ biz geldik
dualarla, çabamızla, emeğimizle geldik
şafakta açılan bayrağı bekle...

ben bozkır türküleri söyleyim
inandığım sevdiğim baharlara
meltemler eşlik etsin.
ay benizli bebelerin ağrısını toplayım
yanmak için ihtiraslı yüreğim
acı kalmasın/ bende tükensin bitsin

güneş toprak olmuş
rahmet akar zamanda.
bir ananın ağıtına yanayım
kan insin gözlerimden/ gitmesin
ahrete benim ile göz yaşım.
inandığım baharların şükrü ile
sevincimi senin ile bölüşsem.
ey zamana meydan okuyan adam
unutma bahara gebedir kış
sabaha ulaşır akşam...

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:45 PM

Bahtımın Umudu

Başımı soktuğum şu dipsiz dehliz
En uçta hayali, bu tarafta ben
Kapısında bir kuş, derin sesiyle
Sanki ciğerimi, çeker içerden

Bağrıma hicranın başı yaslıdır
Bahtımın umudu, düşü yaslıdır
Gönlümü verdiğim kişi Aslı’dır
Kerem bile bezdi bu derbederden.

Dudak büken güzel, gönül bildi bak
Açtı yüreğini beni aldı bak
Serseri sokaklar, bana yanarak
Benim türküleri, söyler her yerden.

Atlastan hamaklar, kurdum yar gele
Yıllarca bekleyip durdum yar gele
Görmediğim gönül düştü bir güle
Bahar ayı haber aldım seherden

Ruhum desen oldu donaklarına
Gülden mühür düşmüş yanaklarına
Gönlüm papuç oldu, ayaklarına
Belki gören olur, geçip giderken.

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:45 PM

Bak deme gözlerime

Yanarken yüreğimde yakmadığın ne kaldı
Kehribar yüzler solgun çeneleri çatılmış
Kul hayattan ölüler mezarından bunaldı
Nasıl bir hayat ki bu hayatından atılmış

Gideyim buralardan demek gelir içimden
Paslı tenekelerde hatıralar çürümüş
Her hücrem gam yanığı, yangının közü kimden
Damla damla eriyen varım sana yürümüş

Uzattığım ellerin çekilmesi zor gelir
Bahçeme dikeceğim hayata hayat sende
Senden başka dostum yok olması da ar gelir
Hiçbir hesabım yoktu seni bilip sevende

Tuvalime düşünce renkleri mutlu ettin
Kıpkızıl ateş rengi yüzünde nura döner
Yakınımda durursun ne göründün ne gittin
Bak deme gözlerime bakarsam nuru söner

İhanetin bedeli benim çektiğim mihnet
Gözlerimi gönlünden uzaklara salmıştım
Ömrümü nara attı kısa süren şu gurbet
Senden ayrı zamanda ateşlerde kalmıştım

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:45 PM

Başkası

Ağızlar dolusu, kem sözler akar
Yolumun başını, tutar başkası
Kimi talihine arlanır bakar
Kiminin gönlünde yatar başkası

Nasibim ne ise zakkum kesilir
Yüreğime zehirli em basılır
Hükmüm kesinleşir ruhum asılır
Mal benim mezat benim satar başkası

Ölümüm ölümsüz varlığa bağlı
Varlığım dostluğa birliğe bağlı,
Sanırsın kahpelik erliğe bağlı,
Vatanımda çalım satar başkası.

Körlenir tarihten kalan tüm izler
Dinime harp açtı nice densizler
Kırılır açarken milli filizler
Sökerek kenara atan başkası

Canıma tak dedi isyan zamanı,
Haine destektir puştun imanı
Kansızlar ne bilir yurdu vatanı
Onların ipini tutan başkası

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:45 PM

Bayrak İçin

Bayrak İçin

Alında ak saklanır
Sevdalar harman olur
Sevilir ve koklanır
Memlekette can olur

Üzeri gölge bilmez
Bu bayrak gölgelenmez
Dalgalanırda inmez
İndirilse kan olur.

Işığıdır yiğidin
Kefenidir şehidin
Her zaman onun için
İmkansız imkan olur

Özünde var hüsniyet
Beslenmeli hoş niyet
Ne hak ne de hürriyrt
Ne onsuz vatan olur

Herkes saygıyla anar
Üzülse gönlüm kanar
Yan bakılsa taş yanar
Yer kaynar volkan olur

Onunla nurlu şafak
Gururla nurlanarak
İcra olur hukuk hak
İnsanlar insan olur

Ulusoy böyle bilir
Bu töre böyle gelir
Kim ona gölge verir
Bu millet kurban olur

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:45 PM

Bayram Ediyor

Yüreğime bıçak gibi düşen sevda sendense,
Ağrıma acıma bakma, canım bayram ediyor.
Gözlerimde yaş tükendi, yaş yerine akarken,
Damarında coşmuş akan,kanım bayram ediyor.

Kutup yıldızıymış aşkım, yönümü onda buldum,
İhlasımı imanımı, dinimi onda buldum,
Şerefime dudak büktüm, şanımı onda buldum,
Yarınıma alkış tutar, dünüm bayram ediyor.

Yar, bir mübarek meskende yüreğimi kabul et,
Ben mücrim bir kulum doğru, sen değilsin muhannet,
Bu zemin aşkımı bilmez, beklerim senden davet,
Aşkın ile şeref bulan, şanım bayram ediyor.

Yedi kat yer yedi kat arş varsa anlasın beni,
Varlığım secdede bekler, vuslat gününde seni,
Neyleyim hicranda kalan, aciz ruhu bedeni,
Sana doğru geliyorum, yönüm bayram ediyor

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:45 PM

Bayram Günleri

Hırsın ihtirasın, aşka himmete
Döndüğü günlerdir bayram günleri.
Öfkenin hiddetin, kinin garazın
Yandığı günlerdir bayram günleri...

Uzanan ellerde,şefkatin nuru
Her insanda insan olma şuuru
Nefiste var olan, kibir gururu
Yendiği günlerdir bayram günleri

Esas olan ruhtur, ceset vesile,
İnsan hizmetine koş heves ile,
Rahmetin ilahi bir ses ile
İndiği günlerdir bayram günleri...

Mü’minler kardeştir, olan varıyla
Aşar müşkilleri, iman zoruyla
Günahın isyanın tevbe nuruyla
Yunduğu günlerdir bayram günleri...

Mü’min güven duymaz dünya malına,
Sarf eder varını Allah yoluna,
Allah’ın lütfunu, mü’min kuluna
Sunduğu günlerdir, bayram günleri...

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:45 PM

Bazen

Aşkın tarifi olmaz her gönülde başkadır
Hırpalayan pençede sevgi saklanır bazen
Kırbaç değen bedeni incitmeyen başka sır
Katran gül niyetine alıp koklanır bazen

Hüzün beni yaşatır zevki sana vereyim
Sen gülleri der gülüm ben dikeni dereyim
Sen sevdim de bir kere birde yüzün göreyim
Boş da olsa yar gönlü girip yoklanır bazen

Damarlarımda gezen sevginin gürültüsü
Hayatıma tad veren hüznümün tatlı süsü
İşte durur önümde aşkın renkli örtüsü
Renk dediğin kararır sonra aklanır bazen

Şimdi kara vaktidir her rengin bana göre
İçimdeki kavganın bitimi uzun süre
Umdum ki sevgiliden bir lahza gönül vere
İçimdeki sevgiye sevgi eklenir bazen

İçimdeki dünyanın direği çelinirken
Ağrı veren çıbanın uçları delinirken
Sevgilinin gözünde sevgisiz bilinirken
Ey gönül bu dünyada ölüm beklenir bazen

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:45 PM

Beceremedim

BECEREMEDİM


Akıl yordum, bana, bende,
Çözmeyi beceremedim.
Göz, gönül yorup okudum,
Yazmayı beceremedim.

Çok sevdim, sılayı, yurdu,
Bu sevgi gönlümü yordu,
Nefsim isyanın duyurdu,
Ezmeyi beceremedim.

Doğdum, düştüm zorlu yola,
Eksilmeden arttı çile.
Kulların gönlünden hile,
Sezmeyi beceremedim.

Belki gönül buna lâyık,
Deniz azgın, çöktü kayık,
Bir gün bile, başım ayık,
Gezmeyi beceremedim.

İşte geldi ömrün sonu,
Gönül farketmedi bunu,
Her mel'unun oyununu
Bozmayı beceremedim.

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:45 PM

Bekle dur diyemezsin

Yarın bir haber olur her hecesi elemli
Kalkmış zamanı tutan o görünmez ejderha
Sesler sessizce bakar çığlıklarla saklanır
Birkaç gönül sancılı birkaç göz ıslak nemli
Kalan bir karanfildir güz gününde koklanır

Yırtılmış resimlerin her yanında acı var
Bekle dur diyemezsin zaman almak zor daha
Üşüyen kaderimi sıcağında yer tutar
Anladım ki gelenin alacak bir öcü var
Yüreğimin özünde mert yapılı er yatar.

Kaç kara ayna gördüm beni görür göstermez
Kaç kahpenin ardından kaç yiğit düştü âha
Rüzgârlarla yarışan kâkülleri yer yemiş
Yılların özlettiği yola gönül elvermez
Öyle bir kutlu ferman hecesi ses görmemiş

Kafesinde çıldıran bir serseri kuş üşür
Uykusundan uyanan çocuktaki sabaha
Hamurumda mayamı bir görünmez el çalar
Mutluluk serüveni ayrılığa dönüşür
Girdiği bağdan karga yemek için gül çalar

O gittiği günlerde sanırdım o gelecek
Sarılırken yüreğim vuslat denen silaha
Hasreti öldürmedim şimdi karşıma çıktı
Tarih boyu ayrılan bu acıyı bilecek
Gelen bir gizli emir karton kulemi yıktı.

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:45 PM

Beklediğin Boşuna

Beklediğin boşuna...
Niye böyle bu köhnede durup şaşkın beklersin
Yâr ararsın, yâr bulunmaz, beklediğin boşuna.
Çöl kesilir sevda yakar gönlümü kavurarak
Kar ararsın kar bulunmaz, beklediğin boşuna.

Mutlu olurum cananım candan selam verince,
Ne aradım, ne buldum ki, ne var yerli yerince,
Yanılarak bir kerecik, şans yüzüne gülünce,
Zar ararsın, zar bulunmaz, beklediğin boşuna.

Deniz gözlü, dar benizli, cana ateş atarken,
Karga gelip gül başında, nağme kırıp öterken,
Senin gülün senin değil, el bağında biterken,
Hâr arrasın, hâr bulunmaz, beklediğin boşuna

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:46 PM

Beklemesi Boş

Uzaklarda işve yapan tor ceylan
Çekip götürüyor izinde beni
Önce gönül verip sevdiğim derken
Küçültüp yok etmiş gözünde beni

Çekti bir vadiye beni bağladı
Halime acıdı, yandı ağladı
Merhametsiz küskün düşüp dağladı
Umutsuz sevdanın közünde beni

Şiirlerim gama derde doydu da
Acısını duyan herkes duydu da
Yaklaştıkça hoyrat yaban saydı da
Saklayıp tutmadı özünde beni.

Artık umudum yok beklemesi boş
Her ahım gönlüme iki damla yaş
Zaman iskeledir gel gönül yanaş
Götürsün yolların düzünde beni

Gurbet sıkletini kara yazılı
Talihim taşıyor felek azılı
Görmediğim gerdanında dizili
Seyretsen görüp de yüzünde beni

GooD aNd EvıL 04-14-2009 04:46 PM

Beklenir Ali

Beklenir Ali

__________________Ali Altınlı'ya

Bu yaş gününde in maziyi dolaş
Nerede ne sırlar saklanır Ali.
Kaderde var ise ısırgan otu
Gül diye sevilir koklanır Ali.

çağın kurnaları, sürdürür sefa
gönüller tükenmiş, bitiyor vefa,
dostun varsa gönül kapın kırk defa
bir kısacık günde yoklanır Ali.

yüreği dolduran şu kirli hisler
insandan insana geçer yeisler,
insanlık hakkını yerken şu pisler
sanma okyanusta paklanır Ali.

milleti ederler batıya köle
verirler malını göz göre göre
köpeğin payını alırken bile
vermek istemeyince diklenir Ali.

Allah huzur versin, düşme telaşa
en kısa zamanda erdin bu yaşa
takdirde her olan gelirken başa
insan bir makamda beklenir Ali


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:14 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.