www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Ekrem Şama (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144222)

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:04 PM

Aşure Günü

Baktım İlahi metinlere,
Bu gün on muharrem aşure.
Adem'le Havva indi yere,
Bu gün on muharrem aşure.

Bugün doğdu Musa ve İsa,
Balıktan doğuş var Yunus'a,
Nice olaylar var okunsa,
Bu gün on muharrem aşure.

Gezdi hep yeryüzü su diye,
Nuh ve gemi indi Cudi'ye,
Fakirler bekler bir hediye,
Bu gün on muharrem aşure.

İbrahim doğdu mağarada,
Süleyman sultandır karada,
Musa kavmiyle bir arada,
Bu gün on muharrem aşure.

Hüseyin şehit Kerbela'da,
Dua makbul olur Mevla'da,
Bir Şefi' var Arş-ı Ala'da.
Bu gün on muharrem aşure.

Aşure önemli sonuçta,
Müminler iki gün oruçta,
Azalma yaşanır her suçta,
Bu gün on muharrem aşure...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:04 PM

Ata Et İte Ot

Ata et vermişler, ı ıh yememiş,
İte ot vermişler, benimsememiş.
At ile it şirket kurmuşlar derhal,
Fabrika açılmış; 'etli ot' imal...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:04 PM

Atını Seven Kovboy

Amerika denince, tecavüz, zulüm,
Hapishane, işkence, yakarak ölüm.
Amerika, atını seven bir kovboy,
Sevilmiş atla doldu, ahırlar boy boy.
Bakmışsın döner bir gün, keser de sap ta;
Oluverir olmayan, hiç bir hesapta.
Ata bir fırsat verse, Cenab-ı Allah,
Feci intikam alır, vallah ve billah...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:05 PM

Az Kullanılmış Emzik

Ey dünya, ey çağdaş insanlar, ey milletler!
Nerdesiniz, nerde merhamet, hani etik?
Dünya yangın yeri, insanlık yakılıyor,
Enkazda bulundu, alın binlerce patik...
İçine nutuklar koyun uyusun dünya,
Sizin olsun bunca az kullanılmış emzik! ! !

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:05 PM

Baba Hindi

Tetikçiydi, kıvraktı,
Dün atılgan şahindi;
Bugün mafya babası,
Kasaplık baba hindi...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:05 PM

Bağdat Ve Sultan Murat

Düşmüştü zalimin, pençesine Bağdat,
Ordusuyla sefer etti Sultan Murat.
Vardılar Bağdat'ın yükselen suruna
Baş vezir varmıştı, Sultan huzuruna;
-Hünkarım yaklaştık, Bağdat-ı Şerife,
Burada bir türbe var, Ebu Hanife,
Gerektir ziyaret yapınız oraya,
Sonradan başlansın bu muhasaraya,
-Anlamadım nedir gereksiz telaşa?
Kaybedecek vakit, var mıdır ki paşa!
Hemen muhasara başlasın tez gidin,
Çabuk müjdesini isterim bu fethin!


***
Bağdat'ı fethetti, O Sultan Murat Han,
Ebu Hanife'ye koştu, hiç durmadan;
-Ey imam rüyada görürüm kaç yıldır,
Buyururdun, 'zulüm var ordunla kaldır.'
Hasretle doludur, her gecem gündüzüm,
Fethetmeden önce, sana yoktu yüzüm,
Bağdatın fethi az önce oldu tamam,
Ben geciktim affet, sen ey büyük İmam!

***
Günümüzde haçlı işgalinde Bağdat,
Müslümanlar ise, yatakta çok rahat.
Ya zulme yol verip de yardım edenler?
Ya düşmana ikmal, yapmaya gidenler?
Bağdat yakılıyor, kol geziyor zulüm,
Durumu demeye, varmaz benim dilim.
Duygular mı öldü, alındı hafife?
Ah u vah ediyor, bak Ebu Hanife.

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:05 PM

Bağırsak Boşalması

Ömrü geçer şöhret şan debdebe içinde,
Alçak gönüllülük sanır ki bir alçaklık...
Serveti gençliği, tükenince dank eder,
Geç olsa da anlar, asıl kibir alçaklık...

Tıpkı kuru oluk, eskiden servet akan,
Altına kab koyup boş alması misali...
Tıpkı gün boyunca, hep tıka basa dolmuş,
Kalın bağırsaktan boşalması misali.

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:05 PM

Bakın Elinize!

BAKIN ELİNİZE!

Siz ey, böldük diye hep bayram edenler!
Bakın elinize, bebek kanı var mı?
Siz ey, rüzgarlarla savrulup gidenler!
Bakın elinize, bebek kanı var mı?

Sen ey, bölücülük önderi genç kuşak!
Nereye çıktı bu yolun ucu dön bak!
Akan bunca kanlar size sorulacak,
Bakın elinize, bebek kanı var mı?

Siz ey, yakışıklı lider arayanlar!
Siz ey, kalabalık tarafa kayanlar!
Siz ey, dava diyeni azarlayanlar!
Bakın elinize, bebek kanı var mı?

BOP eşbaşkanlığı sizin vebaliniz,
İşte eseriniz, gömleksiz haliniz,
Hala büyük laflar eder mi diliniz?
Bakın elinize bebek kanı var mı?

İslam birliğine siz vurdunuz balta,
Mazlum eziliyor düşmüş şimdi alta.
Gırtlağınızda kaç tane 'Haçlı' olta?
Bakın elinize bebek kanı var mı?

Kana doymaz haçlı ruhu bu canavar,
Camilerden dışarı kan seli akar,
Canilere destek sizlerin oyu var,
Bakın elinize, bebek kanı var mı?

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:05 PM

Bakış Açısı

Gözlüğüne bulaşmış bir damla dışkı,
Zanneder yerler gökler hep dolmuş fışkı...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:05 PM

Bal Tası

Her bir lider parmak parmak dağıtıyor,
Ellerinde vardır dolu bir bal tası...
Seçilince bakın ne yapacağına,
Tahtın kenarında hazırdır baltası...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:05 PM

Balyoz Darbesi

Ne sağlammış şu zırhlı oto, benzer hisara,
Balyoz darbesi bile, sebeptir az hasara.
Korumalar! Şoförler! Ne yapardınız acep?
Kan şekeri değil de şayet olsaydı sara!

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:05 PM

Bariyer

Göklere gücümüz yetmiyor madem,
Sağlamlaştıralım bari yerleri.
İnsanlar yollardan çıkmasın diye,
Sağlamlaştıralım bariyerleri.

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:05 PM

Baş Kasap

Her alet verimli, kendi sapıyla,
Yanlış olur tutmak bir başka saptan.
Alanları farklı, işleri farklı,
Ayırın baş hekimi, baş kasaptan...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:05 PM

Başbakan - Eşbaşkan

İslam yurtlarını etmek paramparça,
İsraile vermek için parça parça...
BOP'un anlamı bu, tam öğrendi herkes,
Bize de hazırdır küçücük bir kafes.
İşte başladılar Irak'la, Lübnan'la,
Sırada kimler var, biraz düşün anla...
Duyduk İsrail'de BOP'u açıkladı,
ABD li kadın, kan tüccarı cadı! ..
Şaşırtan bir durum, şu bizim Başbakan,
Bu siyonist planda, hala bir eş başkan!
Akıtılan bunca masum mazlum kanın,
Vebalinde payı az mı EŞBAŞKAN'ın? ..

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:05 PM

Başka İstanbul Yok

Burası İstanbul'dur, gamı kasveti gömün,
Çözümü buradadır, yürekteki düğümün.

Başka İstanbul yok ki, gönlü diriltecek,
Tek İstanbul'umuzdur, iksir içeren çiçek.

Hasret kalan denizler, şimdi halvet olacak,
Şahitler; Sarayburnu, Kızkulesi, Salacak...

Balığın 'Kavak'lara tırmandığı iki yer,
Anadolu'da Beykoz, Rumeli'de Sarıyer.

Kıtalar öpüşüyor, açın bakın perdeyi,
Bir dudak Ortaköy'dür, diğeri Beylerbeyi.

Asırlara uzanan taptaze zeytin dalı,
Büyükada, Heybeli, Burgazada, Kınalı.

Piyer Loti'ye çıkın, arşa değer boyunuz,
Artık avucunuzda, Haliç, ki 'Altın Boynuz'

Ünlü mimarlar çizmiş, usta can vermiş taşa,
İsmiyle buradadır, kaç anlı şanlı 'paşa'...

Yerden filizlenip de, göğe ermiş yapılar
Masallar diyarına açılmış şu 'kapı'lar...

Mimarlar, mühendisler, ustalar sakın, sakın!
İstanbul'a aykırı niyetler varsa, yakın!

Kat kat medeniyetler, en yukardaki elif,
Sakın örtmesin onu, beton desenli kılıf.

Haramdan gelen kilo, yakışmaz o endama,
Gölge verir içine, kubbedeki her yama...

Silüete doyulmaz, temel harcıdır yürek,
Çekilin yaklaşmayın, ey balta-kazma-kürek! ..

Yetmiş yedi tepeden oluşan büyük düzlük,
Yetmiş yedi lehçeden oluşan Türkçe sözlük.

Yükselir minareler boyu zarif biblolar,
Hayale bile henüz doğmamış bu tablolar...

Sevdalı yürek burda alır hayat nefesi,
Uçmak isteyen kuşun, gönlündeki kafesi.

Taşlar bile dillenir, ezan sesi vurdukça,
Bu İstanbul bizimdir, mavi küre durdukça...

Siz; ressamlar, şairler! Kabuğunuzu kırın!
İstanbul'u gelecek asırlara haykırın!

Sanma, Mecnun Leyla'yı ıssız çöllerde bulmuş,
Yıllardır aradığı Leyla'sı İstanbul'muş...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:06 PM

Başörtülü Biri

B akın şu kıza; nasıl da heyecanlı,
B aşı dik, alnı açık, gözleri canlı.
B aşörtünün ağırlığını sırtlamış,
B ir bir nasıl da engelleri atlamış.
B aşında taşıdığı ateşten çember,
B unu taşımak inan ki, yürek ister.
B u kadarcık bir bez parçasıdır, lakin,
B ir terazi var ortada, kefesinin,
B irinde başörtüsü, diğerinde de,
B aşörtüsü nefretlileri bir yerde.
B en bilirim başörtünün ağırlığı,
B astırır diğer kefedeki sığlığı.
B ir gün elbette ki, anlayacaklardır,
B u temel haktır, altında iman vardır.

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:06 PM

Baştankara

Bindik bir gemiye, Avrupa’ya diye;
Çokları inandı, en başta Ankara.
Yıllar geçti “işte geldik” diye diye,
Şimdi farkettik ki, gemi baştankara...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:06 PM

Baştarafı Mezarlıkta

Silahlar patladı, kanlı bir ceset yerde,
Açılıverdi pencerelerdeki perde,
Vah, vah! Kim kimi vurmuş, neden, nasıl, nerde?
Kan davasıymış, baştarafı mezarlıkta...

Başı yukarıda ayağı yere basmaz,
Vurur, kırar, keser, kimseye kulak asmaz.
Kan, gözyaşı, yalvarma yakarma hiç sarsmaz
Ağa oğluymuş, baştarafı mezarlıkta...

Gece gündüz içer, hep sarhoştur körkütük,
Yoktur elinden gelmeyen hiç bir kötülük,
Dine, dindarlara küfreder salya sümük,
Müftü torunu, baştarafı mezarlıkta...

Hikayeleri nasıl başlar nerde biter,
Dünyayı titretenler şimdi orda yatar.
Beyinsizler için orası burdan beter,
Devamı da, baştarafı da mezarlıkta...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:06 PM

Bayram Ve Kurban

Virüs girmiş ekmek teknemize,
Tertemiz unumuz olmuş maraz
Nara atıp dolaşmak nemize,
Yiğitlik ünümüz olmuş maraz...

Düşkünü görsek kaçırırız göz,
Fakire bakmaz, çeviririz yüz,
Bizi tanıyamaz, yetim, öksüz,
Merhamet yanımız olmuş maraz.

Hep çıkarlara olmuşuz bende,
Kırk tilki dolaşır bir bedende.
Sanki hesap yokmuş, adam sen de,
Kalbi imanımız olmuş maraz...

Virüs, geldiği gibi gider mi?
İnsan kardeşin etini yer mi?
Allah bizim gibiye kul der mi?
Asil insanımız olmuş maraz...

Bayramın manası olmuş tatil,
Komşuluk ölmüş, bizleriz katil.
Bilmeyiz kimler aç kimler sefil,
Sıcacık kanımız olmuş maraz.

Şair! Kendini sen hiç kandırma,
Yüzüne methedene aldırma,
Kestikse, lazım diye pastırma,
Temiz kurbanımız olmuş maraz...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:06 PM

Beden Yalıtımı

İnsan bir binadır, et kemik ve kandan,
Eğitim kolonlar, öğretim kirişler...
Maneviyat ile yalıtım yapmazsak,
Ocağa kar yağar, yüreğe kir işler.

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:06 PM

Bedenim İsyanda

Oyunda oynaşta, geçti kaç senem,
Yorulurdum öğüt, verdikçe annem,
Musallattır şimdi, bana cehennem,
Boşa yaşadığım, sene isyanda!

Aşk adına kalbe, neleri soktum,
Menfaatim yoksa, ben orda yoktum.
Zalim başlar önde, ben hep kuyruktum.
Paslar içindeki, sine isyanda!

Ağzımı açınca, akardı oluk,
Hep haramda yüzdüm, görmedim yokluk,
Şimdi bana güler, hep çocuk çoluk,
Kilit altındaki, çene isyanda.

Allah'tan başka çok, oldu sevgilim
Şansım var mı bilmem, çok kötü halim?
Tevbe edeceğim, dönmüyor dilim,
Aşık olduğum her, nesne isyanda.

Benim karakterim olmuştu isyan.
Beddua çemberi, sarılmış her yan
Nefsim! Şeytan kaçmış, derdine sen yan
Şu bedenim bile, bana isyanda!

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:06 PM

Beleşçi

Ele reva görmezsin, burnunda cifen olsa,
Hiç zırnık koklatmazsın, dopdolu küfen olsa.
Hayatın en değerli hazinen sanılsa da;
Onu bile verirsin, beleş bir kefen olsa...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:06 PM

Benim Buluşum

Dünyadaki bütün seslerin titreşimleri,
Havada dolanırmış, bir ileri bir geri...

Bir alet icat edilse, bunları dinlemek
Mümkünmüş; ayrıca bir kasete kaydederek.

Boşuna uğraşılmasın, benimdir bu buluş,
Sesleri kaydettim, kimler bakın ne konuşmuş?

Kalu! Dediler ki! Çok büyük bir uğultu var,
Tam da seçilemiyor, kimler “bela! ”diyorlar.

“Ademe secde ediniz! ”bir ilahi buyruk,
Şeytanın sesi bu, “hayır! ” diyor, dim dik kuyruk.

Peygamberler tebliğ ediyorlar, açık açık,
İnsanların cevabı seçilmiyor, bulanık.

Nuh’un sesi, müminleri gemiye çağıran,
Bu da oğlu olmalı, “hayır! ”diye bağıran.

Sonra bir boşluk, çağlayan gibi su sesleri,
Müminlerin gemide şükreden nefesleri.

Salih’in feryadı, “deveye kıymayın! ” diye,
“Allah’tan korkun, o size verilmiş hediye! ”

Kimi Peygamber şehit edilmiş, “ah! ”ı belli,
Bu da helak olanların çığlığı besbelli.

İsrailoğulları! Nasıl bir kavimsiniz,
Kaç resule kıydınız, şimdi de zalimsiniz?

Bir ateş hışırtısı, nasıl da gür çıkıyor?
İbrahim’in dışında ne atsalar yakıyor.

Musa “haydin! ”diyor, kavmini peşine takmış,
Firavun boğuluyor, ciğerine su akmış.

Bakın bu da Meryem’in ağlamaklı sesleri,
“Hurra! ” Diye bağıranlar da bir gurup serseri.

Bu da Ebucehil’dir, güneşe küfrediyor,
Yüce Peygamber, felakete de şükrediyor.

Bunlar, Muhammed’in insanlığa öğütleri,
Tekrar tekrar dinleyelim, bantı alıp geri.

Zannetme, sesler söylenmiş ama kaybedilmiş,
İyi kötü bütün sesler, banta kaydedilmiş.

Peygamberlerimize salat ve selam olsun,
Zalimler hak ettiklerini Allah’tan bulsun.

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:06 PM

Beraber Ölümler

Vücudun ölümü, beyinin ölümüyle,
Ordunun ölümü, Bey'inin ölümüyle...
Toplumun ölümü, mananın ölümüyle,
Kuzunun ölümü, ananın ölümüyle...
Şiirin ölümü, şuurun ölümüyle...
Gözlerin ölümü, şu nurun ölümüyle...
Alemin ölümü, alimin ölümüyle,
Benim ölümümse, dilimin ölümüyle...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:06 PM

Besleme

Davar sahibi isen, şunu iyi bil;
Koyunu besle, meler gibi olursa.
Avrupa Birliği’ne mutlak gireriz;
Türkiye beslemeler gibi olursa...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:06 PM

Beş Beşlik Esas

İşte beş beşlik esas, Peygamber'den nakil;
'Bunlardan önce şunların değerini bil;
Hastalıklar gelmeden önce sağlığının
Yokluk sana gelmeden önce varlığının
Gençliğin değerini bilin yaşlanmadan,
Vaktin değeri, yoğunluğa başlanmadan
Ömrün değerini bil ölümün gelmeden.'
Bunlar beş fırsat, beş şeyin vakti dolmadan...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:06 PM

Beş Dakikalık Mısralar

Arkadaşım hızlısın diye etti iltifat,
Hayır, çok yavaşım dedim iltifata inat.
Beş dakikamı harcıyorum her bir mısrada,
Bilmezsin evrende neler olur o sırada?
Bir kaplumbağa koşarak giderken beş metre,
Suyu yüz metreye akıtır küçük bir dere.
Dünyamız yapar yüzkırkbin metrelik bir dönüş
Dokuzmilyon metre değişir güneşi görüş.
Samanyolu bizim galaksimiz; hatırlayın,
Galaksi merkezine göre 'sanal bir yay'ın,
Üstünde yüzbin kilometre kayar noktamız.
Şimdi söyleyeceğimse meçhul bir rotamız;
Uzak tek merkeze göre döner her galaksi,
İkiyüzaltmışbin metre, hızın saniyesi.
Beş dakikada ne kadar gittik varın bakın,
Bilgisayar gerek, parmak saymayı bırakın.
Işık nere gider beş dakikada hesap yap
Doksanmilyon kilometre; akıl düşer bitap.
Işık hızına erişecek olsa bir insan,
Bilinen madde kalıbından çıkarmış, o an.
Zamanlar da ters işlermiş nasıl, bilinir mi?
Aklım karışıyor, hiç doğmadan ölünür mü?
Hacim de, ağırlık da olmazmış, bu ne demek?
O zaman akla geliyor; şeytan, cin ve melek…
Bu üçbeş gerçek, hikmet denizinden bir çakıl…
Normal sayılır mı Allah'a varmayan akıl.?
Gördün, bir mısra şiir, beş dakikalık israf…
Evrendeki hızlar? .. Benim hızım? .. İnsaf, insaf! ! !

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:07 PM

Beyan-ı Tarih-i Kayseri

Kayseri tarihi bu, gün yüzüne çıkarıp,
Sizlere sunuyorum, biraz şekere karıp.
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde,
Bundan asırlar önce, yakın zaman içinde,
Derinkuyu, Kaymaklı, mümasil mahallinde,
Yeraltında yaşardı, herkes toplum halinde.
Rivayet edilir ki, üç çıkış yolu vardı,
Erciyes, Hasandağı, Göllüdağ, yollar dardı.
Bu yolları öğrenen mağma püskürdü çıktı,
Böylece Kayseri'yi, kurulmadan yaktı, yıktı.
Üçü birden mümkün mü, öyle değildir elbet,
Sıraya girmiş gibi, kustular nöbet nöbet.
Aralarında vardı, adeta müsabaka,
Kapladı yeryüzünü lav tabaka tabaka.
Bazı gün sıcak rüzgar aşındırırdı har har,
Bazı gün asit yağıp eritirdi hep şar şar.
Fırsatı yakalayıp cümle cin ve de peri,
Bacayla donattılar, etrafta her bir yeri.
Irmaklar da musallat olup soğuk lavlara,
Böyle oluştu dünya harikası Ihlara.
Yavaş yavaş şeklini alıyordu her bir yan,
Kurulmuştu bunlardan, çok önceleri Bünyan.
Burda mı yaşamış ki, Salih Nebi ve Deve?
Dede Korkut yerleşmiş Develi'de bir eve.
Yarini arayanlar Gesi Bağı'na gelmiş,
Soğuk yayla suları, çok bağırları delmiş.
Erciyesi farketmiş gemisiyle Nuh Nebi,
Pastırmasın medhetmiş, ol Evliya Çelebi.
Padişahlar verirmiş buraya üç adet tuğ,
Yaylada konaklarmış, her yıl gençlerle başbuğ.
Niçin Kayseri ismi, var çok değişik görüş,
O meşhur Kenan Evren, bu Erciyesi görmüş;
'Başıboş yükseliyor' demiş 'kaya serseri'
Netekim bin yıl sonra, deyim olmuş; Kayseri.
Eskiden Erciyeste, yetişirmiş kayısı,
Buraya bahçe yapmış, 'Deli Dumrul' dayısı,
Bu civara demişler, iyi 'kayısı yeri'
Melik Gazi kısaltmış ismi olmuş Kayseri.
Ases dağında şair İmrül-Kays'ın makberi,
Denirmiş 'Kays'ın yeri' sonra olmuş Kayseri.
Hasan Dağı'nda odun toplamış Rum Kayzeri
Cilalı taş devrinde, ismi olmuş Kayseri.
Çok vardır daha böyle türlü türlü rivayet,
Şu beyitlerle söze vereceğim nihayet;
Alpaslan Allah deyip girdi o gün vadiye,
Kayserimiz dedemden bize kutsal hediye...
kadın kıyafetine girmiş cümle şuh peri,
Şimdi onlara mesken olmuş Güzel Kayseri.

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:07 PM

Beyin Urlular

Bulacak olanlardır yükselme yönünü;
İlmi fenni tatbikçi, şuurlu beyinler...
Kaç on yıldır tıkadı ülkemin önünü;
Hep kabukçu taklitçi şu urlu beyinler...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:07 PM

Beyindeki Vitesler

Beyin motör, insan şoförüdür,
İki yöne doğru da götürür.
İleri vites, tefekkür, şükür,
Geri vitesse, tekebbür, küfür...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:07 PM

Bir Bacak Bir Kol

-Hanım koş telefondaki oğlun!
-Nee! Oğlum mu, gerçek mi diyorsun?
-Evladımm, çok özledik seni çok! ! !
Beş yıllık gurbet bu şakası yok.
-Geliyorum, biri var yanımda,
Gidecek hiç bir kimsesi yok da..
-Gelsin yavrum?
…………………..-Çok samimi biri,
Üstelik çok seviyor sizleri…
Yalnız, anneciğim?
……………… -Buyur yavrum?
-Artık bizle yaşasın diyorum…
-Bir çaresine bakarız çocuğum?
Gelsin, o da bizlerden bir birey…
-Ama diyeceğim önemli şey!
-Ne oğlum?
…………-Nasıl da söylemeli,
Savaşta kopmuş ayağı eli.
-Evlat, öyleyse getirme, problem.
Baban yaşlı, ben ilgilenemem.
O başının çaresine bakar,
Söyle, gelmesin buraya kadar…

*******************
Günler geçti, gelmedi o evlat,
Endişe ve merak arttı kat kat..
Telgreafla sarsıldı anne baba;
'Bir ceset var, sizin mi acaba?
Gelin, oğlunuzsa alın teslim'
-Hanım haydi gel, hemen gidelim…

Geldiler çok uzak kasabaya,
Ceset gösterildi anne babaya.
Evet oğul idi morgta yatan,
-Evlat! Kaybettik kavuşamadan…
Yoktu cesedin ayağı kolu…
-İntihar! .. Midesi zehir dolu…

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:07 PM

Bir Berber

Ustura elinde traş ederken berber,
Müşteriye koklatırsan karabiber,
Ya burnu ya da kulağı yere düşer.

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:07 PM

Bir Bir

Dünya denilenen bir sahne,
Gelir rol kiminse bir bir...
Son verilince rolüne
Geçerler kulise bir bir...
Sahne teslim kontrolüne,
Gelip gitmez kimse bir Bir! ..
Haykıralım gelin yine;
Katılın bu sese; Tekbir! ..

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:07 PM

Bir Gence

Dur gencim! Bilmediğin bu Çanakkale,
Dedelerinin destan yazdığı yerdir.
Boğuşarak demir yumruklu devlerle,
Sıra sıra zaferler dizdiği yerdir.

Haçlılar sürü halinde çullanırken,
Çelik donanmalar önden yollanırken,
Hep süper silahlarını kullanırken,
Yumruk vurup, dipçikle ezdiği yerdir.

Düşmanların hayallere kapıldığı,
Akıl almaz hilelere sapıldığı,
Çok alçakça hesapların yapıldığı,
Mehmed’in her denklemi bozduğu yerdir.

Türk’ün bu sefer işi bitmiştir, derken,
Deden Allah yolunda cihad ederken,
Vatanı uğruna ölüme giderken,
Kanlarını toprağa süzdüğü yerdir.

İşgalci abideleri yükselirken
Göklere; sanırsın ki işgalci deden,
Tabyalar harabe, mezarlar yok, esen
Yelden, kemiklerinin tozduğu yerdir.

Ey gencim! Sen dedenin ismini bile
Bilmezken, elinde resimleri ile,
Dünyanın ta öbür ucundan kafile
Kafile, gelenlerin gezdiği yerdir.

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:07 PM

Bir İki Kıl

Neler çekiyor şu sindirilmiş toplumlar;
Haramla semirmiş, yüzde bir-iki “kıl”dan?
Aynaya bakınca, böğürür boğa gibi;
Adam oldum sanır, yüzde bir iki kıldan...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:07 PM

Bir İki Mısra Şiir

Parçalanmış bebek cesetleri...
Sıra sıra dolmuş her teneşir.
Diriltmek için merhametleri,
Yazdığım bir iki mısra şiir.

Güçsüzün garibanın yoluna,
Sivri taşlar dikenler döşenir.
Okuyanı uyarmak uğruna
Yazdığım bir iki mısra şiir.

Kutsallara her gün, hep tecavüz,
Kan aktıkça barbarlık depreşir.
Allah soracak, kızarır bu yüz,
Yazdığım bir iki mısra şiir.

Bedel ödüyoruz, biliyorum,
Allah’ım ödenenler yetişir.
Gücüm sınırlı, aciz bir kulum
Yazdığım bir iki mısra şiir.

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:07 PM

Bir Şehid'in Feryadı

Engel olmak için biz, alevden o sele,
Süngümüzü kuşandık, çektik de besmele,
Kurtuldu vatan, namus, Kuran ve istikbal,
İmanın şahlandığı, yerdir Çanakkale!

Ey tarih! Dile gel de, açık açık anlat,
Neler uğruna şehit, oldu bunca evlat?

Şehitler çimentodur, vatan toprağında,
Kanları solmayacak, şanlı bayrağında,
Şehidi şehit yapan, değerler bilinsin,
Yarınlar kaybolmasın, kültür tuzağında!

Ey tarih! Şüphelendim, doğrusunu anlat,
Bizleri anlıyor mu, bu günkü genç evlat?

Alaylar şehit oldu, uğruna tevhidin,
Görmek mi istersiniz, cephelere gidin!
Künyeleri taştadır, ölen düşmanların,
İsmi bile bilinmez, şu kadar şehidin!

Ey tarih! Sebebini, gel açıkça anlat,
Çanakkale Şehidi, niçin üvey evlat?

İşgalciye yapılmış, abide ve mezar,
Kaçanların taşında, hep 'kahraman' yazar,
Silahla alamadı, ölüsüne verdik,
Torunlarıysa şimdi, Türk'e mezar kazar...

Ey tarih! Ben şaşkınım, biliyorsan anlat,
Bizi vuranlar nasıl, bize olmuş evlat? ! ..

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:08 PM

Bir Şişelik

Yine uykum var kafam bir hoş,
Evde oturuyorum boş boş.
Meyhaneye doğru baktım da,
Ampul yanıverdi aklımda;
Canım içki çeker bak işe,
Şöyle büyüğünden bir şişe.
Gözükmeden hiç kimselere,
Gitmeliyim tenha bir yere.
İşte elimdeki şu bela,
İnsanları eder müptela.
Şimdi intikam almalıyım,
Şişeyi taşa çalmalıyım.
Birine yardımdır üstelik
Belki kurtulur bir şişelik.

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:08 PM

Bir Tadımlık

Sonucunda boş yere yanma,
Dünya hayatı bir atımlık...
Geçici heveslere kanma,
Dünya zevkleri bir tadımlık...
En son durak çok uzak sanma,
İşte mezarlık... Bir adımlık...

GooD aNd EvıL 04-16-2009 08:08 PM

Bizim İpimiz

İpimize baktım, işte gördüğüm;
İskender'siz çözülmeli kördüğüm...


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:26 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.