![]() |
Savaşın düğünü!
Çok büyük bir annesin dünya. Bizlerse, rahminde yaşayan birer cenin. Bazen tepiniriz yedi büyük kıtanda, Bazen de seviniriz, eğleniriz sularında. Doğumu matemidir, sancılı doğanların. Düğünü bayramıdır, ağıt yakanların. Nefes alıp da yaşarken eşsiz bağrında, Ölümü, doğumudur yaşayan insanların. Dönerken etrafında dolaşır yıldızlar. Akıl almazdı evvelden, cana kıyanlar. Kara bir boşluk ardında kalanlar; Barışı, savaşıdır ölen kahramanların. 29.01.2007 16.00 Kamil Çağlar |
Sen'le Kavgam
Sen’le olan kavgam, sana olan aşkım! Ne aşık olurdum sana, ne de kavga ederdim! Sen; sen olmasaydın, baş tacım. Sen, sen olunca; Ben, bende olurum! 16.12.2006 13.00 Kamil Çağlar |
Sen göçerken burdan..
Gelen gider söyler, ben tanımadım. Dost diye biri var, yok bulamadım. Kucak açtım ona, kah kıramadım. Dost denen nerdeyse, eRemedim dost. Önü sıra gittim, yol soramadım. Düşüp de ardına, yön aramadım. Kalın sesten tize, gam olamadım. Sekiz nota tele, seRemedim dost. Gözlerine al sürme, süremedim. İncecik saçından, yay geremedim İyi söz dilerken, hay diyemedim. Huyuna razıyım, yeRemedim dost. Ölüm ayırdı dostu, saramadım. Musalla taşında, dik duramadım. Cemaat önünde, saf tutamadım. Sen göçerken burdan, göRemedim dost. 14.01.2007 21.00 Kamil Çağlar |
Sen İsteseydin!
Büyük bir aşkla, tarif edilemez bir zevkle yapmak isterdim her şeyi! Denize akardım, ırmaklar gibi. Önüme çıkan kayalara çarpa, çarpa. Eğer sen isteseydin! Bulutlar gibi itişip dururdum, ilk önce ben yağacağım diye! Toprak gibi; üzerime serpiştirilen, çiçekler yetiştirirdim sinemde. Sen koparıp, koklayasın diye! Yaprakları dökülmüş meşe ağacının Dalları olurdum, sen isteseydin! Var gücümle yeşertirdim, meşe ağacını! Yüzünde güller açılsın diye! Hayvanlar gibi itaat ederdim. Köpekler gibi! Boynuma taktığın tasmayla dolaşırdım; Sokak, sokak. Peşinden koşardım! Sen isteseydin! Ayaklarına kapanıp, yalvarırdım! Senin olurdum! 06.04.2006 16.00 Kamil Çağlar |
Sen Yokken
Sen yokken odanda, Oturduğun masanın resmini çizdim! Hayal ettim seni o koltukta. Sabırla bekledim gelmeni. Bir ara kalktım aradım seni. Boş koridorlara takıldı gözlerim. Sonra, o koltuğu seyretmek, Daha güzel geldi ruhuma! Ben bilirim o masanın arkasında Nice zamanlar geçtiğini. Çok kez masandaki gül olmak istedim. Not almak için biriktirdiğin Müsvette kağıt. Yorgun parmaklarının arasındaki Kurşun kalem gibi. Bazen de narin ellerine Sürdüğün o nemlendirici. Terini benimle silmeni bekledim. Yudumladığın kahve, tuttuğun fincan İçine attığım şeker olmak istedim. Seninle beraber eriyip, Seninle birlikte karıştırılmak. Yorgun geçen mesai çıkışında Evine bırakmayı özledim! Bitiğimi zannettim bir gün. İsteğine binaen tayin emrin, Gelmişti başka bir yere naklin. Çok sevinmiştin, gidecektin. Oysa ben sevinemedim. İlişiğini kesip de ayrıldığın gün Ruhumu da alıp gittin. Sana söyleyemediklerim vardı. Korkularım vardı bekleyen. Dilsiz *******de biriktirilmiş, Umutsuz sabahlarım vardı.. Şimdi sen de yoksun, onlarda! Klavyede bıraktığın parmak izlerin ve Miatlı yazılardaki telaşın kaldı. İmza sümenindeki toplu iğnen Ve seni düşünmek kaldı bana. Bir başkasının düşü oldun şimdi! Bende ise buruk bir hatıra.. 16.11.2006 15.00 Kamil Çağlar |
Sende Unutursun
Gök gri, ay soğuk Ben soğuk, yıldızlar soluk Çiy kuru, toprak ıslak Sen yoksun, benden uzak! Rüzgar susmuş, yel yumuşak Yol yakın, senden ırak Kumsal mahzun, deniz suskun Ela gözlerimi, sende unutursun! Müzisyen kayıp, zaman durmuş Tema donmuş, dünya dönek Simgeler kesik, resimler kaypak Dökülür sayfalar, yaprak yaprak! 04.08.2005 05.00 Kamil Çağlar |
Seni düşündüğümü anlamalıydın..
Gözlerim bir an dalıp gitti. Uzun uzadıya baktım uzaklara! Oynaşan ışıklar vardı aramızda Yüzüme serpilen ahi bir serinlik. O an, seni düşündüğümü anlamalıydın. Onca geçen aylardan sonra İlk defa görüyordum seni yanımda! Bir sıcak gülümseyişin eksikti, Bir sıcak tebessümün..yeniden karşımdasın.. Hiç beklemediğim bir anda çıktın yoluma. Hiç ummadığım o düş yumağında.. 12.02.2006 14.00 Kamil Çağlar |
Seni karşılamaya korkuyorum..
yakınımdasın biliyorum ve seni beklemiyorum hazır değilim seni karşılamaya, hazır değilim korkuyorum bardaktan boşalan yağmur gibi ansızın çökeceksin üzerime şimalden esen rüzgar gibi koparıp atacaksın çölüme bekliyorum ama hazır değilim bazen hızlanıyor kalp atışlarım geldin diyorum, işte geldin boğazımı kaşıyor ince öksürük sırtımı sıvazlıyorsun kör kütük seni karşılamaya korkuyorum her gece yatağıma uzandığımda son uykumu uyuyorum sanki bir daha sabahı göremeyeceğim diye kapanmak istemiyor gözlerim inan ki beni sevmeni beklemiyorum sarılmanı istemiyorum soğuk yüzünle kaderime ağlayan insanlara bakmak sararmış cesedime sarılıp da susan dövünen insanlara dert anlatamamak yakınımdasın bekliyorsun az önce uğradığın son kurbanının kokusunu da yanında taşıyarak kavurmanı istemiyorum dünyamı ödeyemediğim borçlarımı daha ödemeden geliyorsun karşılamaya hazır değilim seni sarılmanı istemiyorum, korkuyorum.. 13.05.2005 21.00 |
Senin elinde!
Bu aşka; Canını bağışlamak senin elinde! Bense; Sürünen nutukların, görünmez aşkların peşindeyim! Aşina; Duygularda yaşıyorum, unutulmuş ninniler söylüyorum! Duvarlara; Kulak kabartıyorum, gizlenmiş nidaları dinliyorum! Gelmek; Senin elindeydi! Gelmesini bilmedin, gelmedin! Gitmek; Uçuverdi avuçlarından! Sözlerimin üzerine kondu! Şimdi; Canını da bağışlasan, gittim ben! 04.09.2006 23.00 Kamil Çağlar |
Senin için dumanım, senin için yangın!
bazen ******* çok soğuk bakışlar buz gibi ben bir çocuk içimde parçalanıyor sözlerin, tuz gibi! bir gülüşünde, bir ah çekişinde inan dünyam savruluyor dört yana, toz gibi. işte o zaman, _______sadece buselerin geliyor aklıma. _________________________işte o zaman, sen doluyor ruhuma. canım benim… ne sabahın ayazı ne de, içimde salınan bir nefes duman. olsa da kalbim acıdan kangren ille de sen, ille de sen! keremsiz şarkılarda, tek başına çağlayan kokunla avunuyorum. anlık özleyişler dilleniyor, ellerim terliyor. derinden gelen of sesinde bile sen yaşanıyorsun. _________________________________ille de sen! bir tanem… oynaşıyor çevremde, kimi kara gölgeler hepsine saklanmış bir tek yalnızlık! ___________yakasına yapışıyorum gençliğimin. mazinin dibine dökülmüş bir şişe sevda, sökülen yapraklara ağlıyorum! zehir solurken dünyamda, sen düşüyorsun gözkapaklarıma koynuna sokuluyorum ve kahrıma vuruyorum kahkahalarımı.. _______________________senin gerdanında! sevgilim.. neyleyim acıyla yoğrulmuş vicdanımı sokaklara ekilmiş kırık düş tohumlarını. neyleyim, _____kurumuş göz pınarlarımı. olmasa içimde, bir damlacık aşkın _______________neyleyim dostumu, düşmanımı.. bir tebessümüne vurgunum, bir öpüşüne dalgınım artık senin için dumanım, senin için yangın. senin için eser, tozarım. 25.05.2008 22.00 Kamil Çağlar |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:50 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.