![]() |
Mutlu ol
Sokaklarda yürüyorsan mutlu ol. Gökyüzünü görüyorsan mutlu ol. Ne olursa olsun yaşamak güzel, Nefes alıp veriyorsan mutlu ol. Depremle yaşayan depremi bilir, Hiç önlem almazsan çok acı gelir. Zaman bir ilaçtır, her şey düzelir, Yaraları sarıyorsan mutlu ol. Bir gece yarısı gafil avlandık, Korkuyla uyandık, kıyamet sandık, Sarsıldık, yıkıldık, çaresiz kaldık, Sapasağlam duruyorsan mutlu ol. Anaya, babaya, körpe bacıya, Çok ağıtlar yaktık biz bu acıya. Üstenci ifade vermiş savcıya, Bir teselli arıyorsan mutlu ol. Hatalı yollardan felâket geçer, Su bile sel olur, garibi seçer. Yeter ki hayatta kalmayı becer, Amacına eriyorsan mutlu ol. Tabiat vahşidir, ne kız ne darıl, Korunmak istersen bilgiye sarıl. Bilgisiz insanlar çok aciz kalır, Korunmayı biliyorsan mutlu ol. 23 Kasım 1999 Zeki Çalar |
Mutluluk
Duymak istersen, Mutluluğun sesini. Kuşları dinle. Çizebilirsen, Mutluluğun resmini. Maviye boya. Sil bulutları, Göğe mavi yakışır. Bir deniz gibi. Ağaç resmi çiz, Yapraklar yeşil olsun. Dala kuş konsun. Menekşeler mor, Güller kırmızı olsun. İçin açılsın. Su şırıldasın, Salkım olsun bağlarda. Kuş cıvıldasın. Görmek istersen, Mutluluğun yüzünü. Yârini düşün. 5 Mayıs 2007 Zeki Çalar |
Mutluyum
Senden uzak duramam, Ben seninle mutluyum. Sensiz hayal kuramam, Ben seninle mutluyum. Sarışınım, sarımsın, Elâ gözlü yârimsin. Gönlümde tek varımsın, Ben seninle mutluyum. İyi, kötü anımda, Seni buldum yanımda. Can veririm uğrunda, Ben seninle mutluyum. Bülbülle gül barışır, Kalpler aşkla yarışır. El bize ne karışır? Ben seninle mutluyum. Zeki Çalar |
Müdür Bey
Burda makineler türkü çağırır, Kulaklar alıştı, hoş der Müdür Bey! İşime geç kalsam, usta bağırır, 'Haydi be! Sallanma! koş! ' der Müdür Bey! Tel palet yürümez, pompa su vermez, Kuru açıcı'ya akıl sır ermez. Bakımcı çağırsan, anında gelmez, Çivili band'ımız tuş der Müdür Bey! Makine başında nöbet tutarız, Bacalar tıkanır, zehir yutarız. Bu zehri, yoğurtsuz nasıl atarız? İşçiler 'İşimiz yaş! ' der Müdür Bey! Şu Toplu Sözleşme bir türlü bitmez, Aldığımız ücret kiraya yetmez. Yoksulluk başımdan çekilip gitmez, Ceplerim aransa boş der Müdür Bey! Ödeme gününü bilemez oldum, İşe güler yüzle gelemez oldum. Derdimi kimseye diyemez oldum, Bağrıma basacak taş ver Müdür Bey! Hesabı bilirsin, akıl satarsın, Hiç yüzün gülmez ki, hep kaş çatarsın. İşçiye, memura fırça atarsın, Torpilsiz adama iş ver Müdür Bey! 11 Nisan 1995 Zeki Çalar |
Müteşair
Sevdalılar aşkla şiir yazarlar, Yürekteki korla gezip tozarlar. Bu ülkede herkes biraz şairdir, 'Şair demem! ' dersen sana kızarlar. Övgü bekliyorsan, hak edeceksin, Eleştiriyi de hazmedeceksin. Şair isen, haddini bileceksin, Bilmez isen, fiyakanı bozarlar. Böbür böbür gururunu gezdirme, Çok bilsen de, bildiğini sezdirme. Sakın ha, kendine övgü düzdürme, Söz güzelse, zaten övgü düzerler. Her sözcüğün altın gibi olmalı, Gün geçtikçe değerini bulmalı. Ustalara biraz saygı duymalı, Duymaz isen, seni fena üzerler. Zeki der ki: Bir düzen ver kendine, Yüksek uçma, engine gel engine! Müteşair olma, şair ol yine, Şair olan, şiirini pazarlar. 18 Temmuz 2006 Zeki Çalar |
N'eyleyim?
Yine geçtim sevdalılar yolundan, Kaderimdir gelip geçmek, n'eyleyim? Koparamam her meyveyi dalından, Dal yüksekte, yetişmek zor, n'eyleyim? Hislerime akıl, fikir ermiyor, Uslu dursam, gönlüm rahat vermiyor, Gözüm yârden başka güzel görmüyor, Kolay değil ayrı düşmek, n'eyleyim? Kimi ters yapıyor, kimi bozuyor, Kimi iğne ile kuyu kazıyor, Herkes şair olmuş, şiir yazıyor, Yağdı yağmur, çaktı şimşek, n'eyleyim? Bir gün uyanırım ben bu rüyadan, Sessizce giderim fâni dünyadan, Ne sözden vazgeçtim, ne de sevdadan, İşim gücüm hep didişmek, n'eyleyim? 15 Ocak 2001 Zeki Çalar |
Ne diyeyim?
Kimi gaflet uykusunda, Aymayana ne diyeyim? Kolay değil kural koymak, Koymayana ne diyeyim? Yolda içki içemezsin, Kırmızıda geçemezsin. Trafikte de kural var, Uymayana ne diyeyim? Kimi söyler, sözü ağır, Yanar yürek, tüter bağır. Kimi duymaz, kulak sağır, Duymayana ne diyeyim? Şair isen bir ışık saç, Aşk bile şiire muhtaç. Karnın mı aç, gözün mü aç? Doymayana ne diyeyim? Zeki der ki: Her şey zahir, Kimi toydur, kimi mahir. Beğenmeyip, beni şair, Saymayana ne diyeyim? Zeki Çalar |
Nefreti durduralım
Nefreti durduralım, Olmazı olduralım. Hayal kurmak bedava, Hadi hayal kuralım. Üzüldük üze üze, Dünya yetmez mi bize? Savaşmak neyimize? Barışa oturalım. Adem baba babamız, Havva ana anamız. Madem ki biz insanız, Kardeş gibi duralım. Şeytana uymayalım, Hiç küfür duymayalım. Kötümser olmayalım, Yaraları saralım. Kar üstünde yürürsek, Ayazda kar kürürsek, Gece kabus görürsek, Yine hayra yoralım. Akıl nefse haiz mi? Yediğimiz faiz mi? Kin ve kibir caiz mi? Bir bilene soralım. 16 Nisan 2007 Zeki Çalar |
Neslihan
(Antoloji com Editörü Sayın: Nesilhan Osmanoğlu'na armağandır) Mozaiktir bu vatanın kültürü, Zeybek, horon, halay gelsin Neslihan. Zenginlik var toprağımın altında, Altın, gümüş, kalay gelsin Neslihan. Sevdalandım elâ göze, yay kaşa, Ne namusu çaldım, ne arı taşa. İsterim ki şerden uzak her başa, Hayırlı bir olay gelsin Neslihan. Zeki der ki: Farklı olsa da deyiş, Her ozanın kaderidir özleyiş. Her şiiri incelemek zor bir iş, Haydi sana kolay gelsin Neslihan. 20 Mart 2007 Zeki Çalar |
Odunun iyisi
Odunun iyisi meşedir, meşe, Kadının iyisi Ayşe'dir, Ayşe, Sohbetin iyisi neşedir, neşe, Dertlenip söylersen, kim dinler seni? İçkinin iyisi şaraptır, şarap, Votkayı içenin hâli hep harap. Şu benim gönlüme akıl ver ya Rab! Dert yanıp ağlarsan, kim anlar seni? Öterin iyisi bülbüldür, bülbül, Derdimin ortağı menekşe, sümbül. Var mı oğlum Zeki dikensiz bir gül? Bir gülün dikeni söyletir seni. 11 Nisan 2007 Zeki Çalar |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:22 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.