Anne bugün seni aradı gözlerim..
Gözlerim yollarda kaldı..
Bekliyorum anne seni.
Bekliyorum..
Hiç gelmiyeceğini bildiğim halde..
Bekliyorum..
Neden gittin Anne..
Beni yanlızlığa neden koydun..
Bu kalabalık dünyada ne yaparım ben sensiz..
Neden yanlız bıraktın beni..
Seni çok özledim Anne..
Akşam eve geldiğimde,
Önce senin yatağına gidiyorum..
Yastığını okşuyorum..
Kokun hala üzerinde Anne..
Resmine bakıp bakıp gözyaşlarına boğuluyorum..
Üşüyorum anne yoksun..
ça

Bir bulut sarsın evinin damını
Azrail beklesin almak için canını
Ben değil aşkım emsin kanını
Damarların kurusun beni yıktığın için
*
Giydiğin en güzel elbise kefenin olsun
Yılanların olduğu yerde mezarın olsun
Mezar taşında veremli yazılı olsun
Okuyanın olmasın beni yıktığın için
*
Sırat köprüsü vardır inşaallah geçemezsin...
Melekler soru sorar inşaallah bilemezsin...
Şayet girersen o cehennem denilen yere..
Çıkışın olmasın beni unuttuğun için...

Seni çok özledim
Ve bu özlem artık taşıyor her yerimden...
İlgine ihtiyacım var,
Hoyratım çünkü.
Sevgine ihtiyacım var
Sevdiğini hissetmeye ihtiyacım var...

Çok güçsüzüm
Ve bu canımı çok yakıyor.
Kendime zarar verecek kadar deliyim artık!!!
Kendimden korkuyorum
Evet... kendimden korkuyorum...
Sana deli gibi ihtiyacım var
Sana deli gibi muhtacım...

Zor durumdayız farkındayım.
Çaresiziz bunu da biliyorum.
Fakat...
adil olmayan bu yeryüzünde
kendime göre bir adalet çıkaracağım

Bazen beklemektir sevmek
ne kadar bekleyeceğini bilmeden
bazen fedakarlıktır sevmek
sende olanı bile verebilmek
bazen yalnızlıktır sevmek
ıssız yollarda tek başına yürüyebilmek
bazen affetmektir sevmek
anne şefkati taşımak yüreğinde
bazen ağlamaktır sevmek
kimseye göstermeden gözyaşlarını
bazen yeniden doğmaktır sevmek
tertemiz, günahsız, çırılçıplak
bazen özlemektir sevmek
akreple yelkovana düşman olurcasına
bazen yorulmaktır sevmek
kan ter içinde peşinden koşarcasına
bazen sabr

Bakma artık yüzüme..
Baktıkça süzülme bedenimden içeri..
Acıtma canımı..!
Azad et gideyim..
Yeni bakışlar edineyim kendime..
Yeni dünyaları keşfedeyim..
Yine gökkuşağının yedi renkli olduğunu bileyim..
Bırak artık beni..
Esir aldığın benliğimi..
Bakışına hapsettiğin gözlerimi..
Kelimelere kilitlediğin yüreğimi..
Hiç Sen'in olmayan Ben'imi..
İade et artık etiketiyle..
Hiç kullanmadın yepyeni işte..
Dışı hoş..İçi bomboş..

Hiç bir şeyden nefret etmedim senden nefret edememekten nefret ettiğim
kadar..
İçimde yanan bir şehir, kocaman bir enkaz var.
İntihar ediyor sevgi sözcükleri,
Kelimeler sıraya girmiş, terketmek için bu şehri..
Kaçıyorlar...
Anneler canavar olmuş çocuklarını yerken,
Dönmek için geç, ölmek için çok erken..
Depremlerin ardı arkası kesilmez, dinmez yağmur, üşür içimdeki çocuk,
ağlar..
Gözyaşlarım koluma akar, yakar...
Uyanırım gecenin bir yarısı, hıçkırıklar içinde;
Bir mum yakarım,

umut öyle birşey ki kalbe benzer,
bir çocuğun ruhundaki o mükemmel yaşama benzer,
bir annenin sımsıcak kucağına benzer,
bir sevgilinin yeşil gözlerine, gülüşüne, doyasıya bakışına, öpüşüne,
koklayışına benzer,
nedense bana hiç benzemedi umut,
ben hep umuda koştum, koşuşturdum, yakalayamadım.
Dedim ya
umut kalbe benzer, kırılacak bir cam bardağa benzer,
anne kucağına benzer,
Sana benzer arkadasim sana,
umut öyle birşey ki sana benzer sana..
umut yükseklerde biryerde, uzaklarda,
umu

Neredesin güzel gözlüm
Ben şimdi uzak şehirlerin yalnız derbederi
Deniz kokusu duyuyorum bir akşam üstü
Kuşlar her mevsim göçebe
Bir o kadar kimsesiz nöbetlerim
Neredesin birtanem
Seni yaşıyorum uzak diyarlarda
Yaptıklarımla söylediklerim hep sana
Seni düşündükçe saçmalıyorum
Neredesin sevgilim
İmzaları atılmış mektuplar
Okunmaz olmuş artık
Yetmiyor binlerce resmin olsa da
Gülüşünü istiyorum içimi ısıtan
Herşeyimi unutturan
Bu yakamozlar beni aldatıyor
Gölgen vuruyor her sahile

İlk mektup tadında yazılmalıydı
bir aşkın son satırları da,
sana ilk mektubum say bunu.
Belki seni çok özliycem,
ama bil ki seni hep çok sevdim
ve her zaman seveceğim


Sana bu kez okeyden çaldığımız taşları değil,
yüzünün kıblesine okuyamadığım duaları yazdım.
Ne ezberleyip unuttuğumuz hicaz şarkıları,
ne de zulada söndürdüğümüz sigaraları,
beyaz yalanlarımızın ince hesaplarını da değil,
yıllardır içimden sayıkladıklarımı yazdım sana.
İdamımın son dileğine taşıyamadım itiraflarım

Birini sevdim
O'nu görmeden sevdim
yada sevdiğimi düşündüm
O'nu düşündüm
hayaller kurdum
İmkansız saatlerde O'na koştum
bekledim bekledim gelmedi
bekledim bekledim geldi
heyecanlandım
tek bir kelime için heyecanlandım
söylenmeyen bir kelime için ağladım
O'na ulaşamadığım için ağladım
vicdan azabından dolayı ağladım
oysa ben O'ndan fazla bişey istememiştim
istediğim sadece bir küçük muhabbetti
bunun sıcaklığıda yeterdi bana...
ama artık beklemeye dayanamadı yüreciğim
bırak dedi b