![]() |
Direniş
Belliki dolusun yagmur yuklu kara bulutlar misali belliki ha koptu ha kopacak birazdan firtina yuregin tanimaz olmus benligini benligin kendi öz kimligini oysa nasilda severdin sen gokyuzunun mavisini? kesip kesip entariler dikerdin umutlarina bir gokkusagi baglamak isterdin hep narin beline oysa sen nasilda severdin kavgani? insan gibi yasamanin insanca onurunu, ve her nefes aldiginda ben insanim diyebilmenin gururunu? simdi boyle kendinden cekip gitmeler yarasirmi sana umudu yukleyip hasretlere sonra kusmek olurmu sevgilere? direnis vaktidir sevgili! zulumlere ve zalimlere inat direnis vaktidir belki yarini yok sevdalarin belki hepten yalanci bu mavi hatta yalandi butun guzellikler hepsi birer umuttu sadece yinede direnmeye degmezmi sevgili? cok oteye gitme bak soyle bir geriye daha dun gibiydi Hirosima Nagazaki ardindan kore vietnam simdide Afganistan İrak ardindan İran kimbilir belkide yarin kendi ülkem? o zaman ne sevgi kalir yureklerde ne de bu vatan akan goz yaslarin heba olur o zaman simdi direnis vaktidir sevgili! zulumlere ve zalimlere inat direnis vaktidir unutma! yuregin saglam durdukca seversin ve sevdikce umut edersin dogan her yeni gunde yeni umutlara mavilikler dikersin kah gok yuzu mavisi kah deniz mavisi icimizden cikmali yurekli birisi simdi direnis vaktidir sevgili zulumlere ve zalimlere inat direnis vaktidir.. kopsada icimizde binlerce firtina... İbrahim Atılmış |
Doğası bu
Bedenler yıprandıkça zaman içinde Zaman öğretiyor bilinmeyenleri Acılar büyütüyor Bir varmış bir yokmuş misali Tutarken yaralı bir yavru kuşu Avuçlarının içinde Her yürek atışı dolu dolu bir sevgi iken Her sevgi bir umudu beslerken Buldu mu kendince fırsatını Kanatlanıp uçar gider göklere umarsızca Doğası bu! İbrahim Atılmış |
Dur hayat
dur hayat! bitsin artık bu yangınlar bitsin artık bütün olumsuz yaşananlar.. eğer biliyorsa insan kendini? ve istiyorsa bir rakı şişesinde balık olmayı yada korkuyorsa gürültüsünden bile uçakların hatta açmissa ellerini yalvarmak için tanrıya! dur hayat! bitsin artık bu yangınlar bitsin artık bütün olumsuz yaşananlar.. hem ben sende yaşamıyorum bilesin! sen bende ömrünü tüketmektesin iplerin elimde hayat. ben varsam sen varsın bir bırakırsam ucunu? bir daha bulamazsın gücünü! unutma! ben istersem oynarım bu oyunu. kendine gel hayat! artık bu ayaklar bayat. senden ne kat istedim ne araba nede yat bütün beklentim: bir dilim ekmek, bir küçük tebessüm ve bir nefes sihhat. dur hayat! İbrahim Atılmış |
Dost aradım
dost aradım kapı kapı şehir şehir dolandım yalnızlıklarımda küçük şehirlerin kırlarında, büyük şehirlerin sokaklarında dost aradım insan insan kapandım demir parmaklıklara düşündüm zindan zindan daraldım hücre hücre yalnızlığım isyan isyan dost aradım buruk buruk parçalanmış ciğerim gururum kırık bütün yolların sonu aynı, sonu hep ayrılık anadan ayrı babadan ayrı kardeşler ayrı bacı ayrı yar desen yolu çoktan ayrı dost aradım oğul oğul insanlar iyi düzen bozuk, düzen iyi insanlar bozuk dost dedim güvendim en sağlamı attı kazık yazık oldu ikimize acımadılar sevdiğim yazık bilirsin benim yureğim ezik sen gülden de nazik dost aradım dünya dünya yoğimiş yazık İbrahim Atılmış |
Dünyalıyım
kim çizdi bu sınırları, kim koydu habersiz bunca kanunları, ben varmıydım siz çizerken, ben varmıydım siz yasa çıkarırken? anımsamıyorum ve tasvipte etmiyorum! biliyorum boşuna serzeniş ediyorum ama genede kabul etmiyorum ben dünya vatandaşıyım... istemedende gelmiş olsam şu hayata yaşayacağım varmı başka bir dünya? belki benimki bir rüya ama genede kabul etmiyorum ben dünya vatandaşıyım... din, dil, ırk, cinsiyet fark etmez hayat denen kavgada sorunlar bitmez istesekte başımızdan bela eksilmez bilirim değiştirmeye gücüm yetmez ama genede kabul etmiyorum ben dünya vatandaşıyım... istesem bu konuda destanlar yazarım gideceğim en son yer toprak mezarım değmesin aman barışa nazarım kendi mezarımı ben kendim kazarım ama genede kabul etmiyorum ben dünya vatandaşıyım... İbrahim Atılmış |
Düştün aklıma
Yine aklıma düştün oğul Bakarken yüreğimdeki resmine Elerim çaresiz Kavgam yitik, umutlarım diri Yine aklıma düştün oğul Arıyorum seni her yerde Anıların dolu belleğimde Sen yoksun Benden yoksun, sevgimden yoksun Ben senden yoksun Yine aklıma düştün oğul Şimdi kaçıncı uykundasındır kim bilir Bense yine güneşi karşılayacağım Her zamanki gibi Biliyor musun? Kaç zamandır ilk ben merhaba diyorum güneşe Kaç zamandır tan yerinde Göz göze geliyoruz seninle Bazı sarıp seni koklayıp öpüyorum Bazı kapıyorum gözlerimi Ağlayamıyorum Yine aklıma düştün oğul Dalarken hayallere Nasıl geçer zaman bilir misin Çare yok oğul Yine düştün aklıma Sözüm kar etmiyor kendime Bir kuru inat, bir anlamsız kibir Yarın kimlere baba dersin kim bilir Yine aklıma düştün oğul Yine düştün aklıma |
Efsane
gözlerim çakılmışcasına dağlardan seni beklemek, namludan fırlayan her kurşunun yuva kurduğu bedenlerde seni aramak alaca karanlıklardan umutla seni sormak yada yüreğimin keklik yavrusu ürkekliğinde gök yüzüyle denizin kesiştiği yerde seni beklemek varya? bekliyorum bile bile dönmeyeceğini gerçi döneceğim bir gün sana sen gelmesende döneceğim fünyesi çekilmiş bir el bombasının içinden görmesende duyarsın elbet duyarsın geldiğimi kulaktan kulağa bir efsane gibi... İbrahim Atılmış |
Elden ayrıksı
kendimden müstakil dünyamın penceresinden uzatıp başımı baktığımda dışardaki dünyaya her seferinde yıldızlar bir başka parıldamakta gök yüzünde her biri ayrı ayrı değme dansözlere taş çıkartırcasına raksetmekte ve gülmekte her biri ayrı ayrı her biri ayrı ayrı kendinden müstakil dünyalara. elbette herkes elden ayrıksı(farklı) sanar kendini ayrıksıdır da zaten bir ötekine göre oysa hepimiz aynı gezegenin ayrı dünyaları değilmiyiz gerçekte? İbrahim Atılmış |
Firari göz yaşım
koca bir şehir yürüyor üstüme dağlar çoktan ağarttı başlarını kalabalık sokaklar suskun *******i ışıklar parlamıyor daha boğuk bu gün penceremden seyrediyorum ışıkların dansını odam soğuk, ellerim soğuk düşüncelerim dağılmıs dört bir yana sol yanım anlamsız bir acı içinde obur yanım kararsız. olsada olur olmasada ne kadar da keskin hayat! kalsam olmuyor gitsem olmuyor küsmüş yureğim sevdalara zorlasamda atmıyor oysa ne sevdalar yüklemiştim vaktiyle yarını belli olmayan küçücük yüreğime varoşlardan dağ başlarına ne çiçekler açmıştı her biri ayrı güzel her biri öbek öbek koklamıştım bozkırların en nadide çiçeğini kavgam vardı yarınlar la adam gibi yaşayacaktım ağlamayacaktım şimdi dolu dolu gözlerim ha ağladım ha ağlayacağım kaç kere kan ağladı da yureğim belli etmedi hiç gözlerim biliyorum ağlamayacağım lakin gözlerimde benden gizlemekte bir damla göz yaşım firar etmekte... İbrahim Atılmış |
*******
Karabasan *******imin aymaz yalnızlığında bir türkü tadında uyanabilmektir umudum sabahları simitci çocuğun gevrek sesiyle dağılır hüzünlerim ve kan çanağı gözlerim aynadan bakarken yüzümdeki uzamış özlemlerime bir avuç su gibi çarpar hayalimdeki gülüşün gün başlar derdi sarar beni karabasan *******in İbrahim Atılmış |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:31 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.