![]() |
Evlilik Bir Koalisyondur
Evlilik bir koalisyondur İki liderli Kriz çıkar zaman zaman Liderler arasında İrili ufaklı Krizden çabuk çıkmanın tek yolu, Önce romantik bir yemek Elele, gözgöze Şarap ve tabii müzik Ve çılgınca bir aşkla koyulan Son nokta. Krizden çıkacaktır evliliğiniz güçlenerek En dorukta 2001 Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Feryat
Bir seherde uyanınca uykudan Kara haberini aldım sıladan Her taraf kesildi kapkara zindan Feryat, feryat, feryat Kara yazmiş yazımızı yaradan Kopardı gencecik gülü dalindan Feryat, feryat, feryat Ağıdıma seda verir mor dağlar Nazlı yarim sardı kara topraklar Feryat, feryat, feryat Ötmez oldu bülbül sevda bağinda Böyle yaşaması zulüm dünyada Boğuldu bu gönül dert irmağında Feryat, feryat, feryat Kara yazmış yazımizı yaradan Kopardı gencecik gülü dalindan Feryat, feryat, feryat Ağıdıma seda verir mor dağlar Nazlı yarim sardı kara topraklar Feryat, feryat, feryat Söz: Âlimoğlu, Müzik: Erol Büyükburç, Söyleyen: Erol Büyükburç Şakir Alimoğlu |
Geç Kalmaktan Kork
Sevip te sevilmezsem diye korkma Geç kalmaktan kork Yanlış trene binmekten değil de Kaçırmaktan kork Saçlarına ak düşmeden Elden ayaktan düşmeden Henüz gençken ve güzelken Sev karşılık beklemeden Sev sonunu düşünmeden Âşık olmak kadar güzel ne var Olmamaktan kork Aşk acısını yaşamaktan değil Tatmamaktan kork Saçlarına ak düşmeden Elden ayaktan düşmeden Henüz gençken ve güzelken Sev karşılık beklemeden Sev sonunu düşünmeden Şakir Alimoğlu |
Geçmiş Bir Sonbahardan
Ne zaman şarkımız çalsa içerim efkârımdan O geceyi hatırlarım geçmiş bir sonbahardan Ay ışığında yüzüşün geçerken gözlerimden Kanar gönlüm kanar gene eski hatıralardan O geceyi hatırlarım geçmiş bir sonbahardan Ne güzel şey içip içip seni anmak Her yerde deliler gibi seni aramak Hatıralar da olmasa gülüm Çekilmez bir yük olur yaşamak Bir başka doğardı güneş balıkçı teknemize Güzelliğin dalga dalga aksederken denize O geceyi hatırlarım geçmiş bir sonbahardan Günahlarla şarkılarla sarhoş günler ******* Kanar gönlüm kanar gene eski hatıralardan Ne güzel şey içip içip seni anmak Her yerde deliler gibi seni aramak Hatıralar da olmasa gülüm Çekilmez bir yük olur yaşamak Ne zaman adını ansam içerim efkârımdan O geceyi hatırlarım geçmiş bir sonbahardan O balıkçı teknesi yok içip seviştiğimiz Günahlarla şarkılarla sarhoş gün ettiğimiz Kanar gönlüm kanar gene eski hatıralardan Ne güzel şey içip içip seni anmak Her yerde deliler gibi seni aramak Hatıralar da olmasa gülüm Çekilmez bir yük olur yaşamak Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Geldin mi Yoksa
Perilerden bile güzel gülerdin Açılırdı güller gamzelerinde Sevişirdik gece gündüz demeden İstanbul'un yedi tepelerinde Kor dudaklarına dudaklarımla İsmimi yazmıştım sildin mi yoksa Seni sevdiğimi, özlediğimi Sana taptığımı bildin mi yoksa Kapım çalınıyor, kalbim çarpıyor Allah'ım bu gelen sen misin yoksa Herşeyi unutup, herşeyi silip Elinde güllerle geldin mi yoksa Seviyorum desem inanamazdın Sustururdu beni parmak uçların Utanırdın seni ne zaman öpsem Islanırdı hemen kirpik uçların Kor dudaklarına dudaklarımla İsmimi yazmıştım sildin mi yoksa Seni sevdiğimi, özlediğimi Sana taptığımı bildin mi yoksa Kapım çalınıyor, kalbim çarpıyor Allah'ım bu gelen sen misin yoksa Herşeyi unutup, herşeyi silip Elinde güllerle geldin mi yoksa Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Gelişin Ölümüm Olacak
Geçmişi yeni yeni, silmeye başlamışken Herşeyden vazgeçmiş, yokluğuna alışmışken Yüreğimi yıllarca nadasa bırakmışken Şimdi gelme sakın, gelişin ölümüm olacak Anılar geçmişte kaldı, geri çağıramam Tozlu bir sandığın içinden çıkaramam Küllenen aşkımı yeniden canlandıramam Şimdi gelme sakın, gelişin ölümüm olacak Avuçlarım kor gibi sıcakken gelmeliydin Bir gülün gülüşünü taşırken gelmeliydin Gülün kalbi gibi, küçücükken gelmeliydin Şimdi gelme sakın, gelişin ölümüm olacak O kadar kırgınım ki sana, anlatamam Gücüm kalmadı, seni yeniden yaşayamam Şimdi kendimi sana, tekrar hazırlayamam Şimdi gelme sakın, gelişin ölümüm olacak Bir suçlu gibi gittin, neden haber vermedin İstediğim zaman çıkar gelirim mi zannettin Kalbimin kapısını açarım mı zannettin Şimdi gelme sakın, gelişin ölümüm olacak Şakir Alimoğlu |
Gençlik Ateşi
gizli saklı buluşmalar alev alev yanan kalpler dudaklardan dudaklara öpücükler göndermeler bazan küçücük sitemler sonra darılıp küsmeler barışmak bahanesiyle o çılgınca öpüşmeler bir alev gençlik ateşi ellerinde aşk meşalesi dillerinde aşk şarkıları kalplerinde aşk şelâlesi aşkta sınır tanımaz asla kor gibi yanar gençlik ateşi rüyalarda hep o sevgili çılgınca sarılıp sevmeli aşk şarkıları söylemeli gül dudaklarından öpmeli aşkta sınır tanımaz asla kor gibi yanar gençlik ateşi ellerinde aşk içkisi gündüzdür aşkın gecesi hayat sevmek ve sevilmek boştur aşktan gerisi sevgilinin eli güzel dudağı dilinden güzel gözleri badem şekeri hem şarkıdır hem gazel pembe zarflardaki aşklar sayfalar hep çiçek kokar okunur bir heyecanla titreyerek o satırlar emirgân korusunda rumeli hisarında bir ağacın altında küçük çay bardağında saatlerce elele sevgiliyi içer sanki dudağı dudağında dudağı dudağında ne güzel şey bebekte bir gece mangal yakarlar gece yarısı denizde kadehlerde aşk şarabı mehtap seyretmek elele çamlıca tepelerinde gözleri gözlerinde seyrederken mehtabı âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Gerisi Boş Vesair
Ne varsa yazmış şair Aşka dair, ölüme dair Hasrete dair İhanete, gözyaşına Nefrete dair Ne varsa yazmış şair Gerisi boş vesair Şakir Alimoğlu |
Gonca Gonca Aşkım
Gonca gonca aşkım vardı, saf ve temiz Açmasına izin vermedin, anlamadın Uzattım sıcacık ellerimi, tutmadın Gelirim dedin ya, gelmedin, anlamadın Affettim gene de seni, bekliyorum, gel Gonca gonca aşkımı saklıyorum, gel İlk gün gibi saf ve temiz duygularımla Kollarım sana uzanmış, bekliyorum, gel Özlemimi bir buket yapıp, sunacaktım Aşkımı bir kadifede, kalbine koyacaktım Sana sensiz günlerimi anlatacaktım Gelirim dedin ya, gelmedin, anlamadın Affettim gene de seni, bekliyorum, gel Gonca gonca aşkımı saklıyorum, gel İlk gün gibi saf ve temiz duygularımla Kollarım sana uzanmış, bekliyorum, gel Şakir Alimoğlu |
Gönlümdeki Gibisin
Seni ilk gördüğüm an aşkınla büyülendim Aradığım bu dedim, işte o beklediğim Gönlümdeki gibisin sandım da sevdim seni Dilerim beni sevmeyen ömrünce yansın Söyleyin ben ağlamazsam kimler ağlasın Bütün şiirlerimde sen, o kapkara gözlerin Rüyalarımda hep sen, dudakların ellerin Gönlümdeki gibisin sandım da sevdim seni Dilerim beni sevmeyen ömrünce yansın Söyleyin ben ağlamazsam kimler ağlasın N'olur kırmasan beni, n'olur sevsen birazcık Azıcık ümit versen, hiç olmazsa azıcık Gönlümdeki gibisin sandım da sevdim seni Dilerim beni sevmeyen ömrünce yansın Söyleyin ben ağlamazsam kimler ağlasın Bütün suçum sevmekse günahı benim belki Hayal gerçek olmasa daha güzel inan ki Gönlümdeki gibisin sandım da sevdim seni Dilerim beni sevmeyen ömrünce yansın Söyleyin ben ağlamazsam kimler ağlasın Nasıl pişmanım bilsen seni tanıdığıma Yazık sana verdiğim o gençlik yıllarıma Gönlümdeki gibisin sandım da sevdim seni Dilerim beni sevmeyen ömrünce yansın Söyleyin ben ağlamazsam kimler ağlasın Şakir Alimoğlu |
Gönül Sarayım
Sana gönül sarayımı açıyorum gir de gör El değmemiş, koklanmamış çiçekleri der de gör Aşk nasıl yaşanırmış gör, nasıl severmiş insan Aşk sarhoşu olmak neymiş, neymiş sevmek sevilmek Saçlarını şu göğsüme, dalga dalga ser de gör Şakir Alimoğlu |
Gözden Olmak İstemem
kapıyı çek çıkarken, sana asla kal demem senin için ağlayıp, gözden olmak istemem seven biri giderse, sevecek biri gelir senin için ağlayıp, gözden olmak istemem sana yazdığım şiirler, yazdığım tüm mektuplar gözüne dizine dursun, haram olsun zehrolsun yazan ellerim kırılsın, iki gözüm kör olsun biletini tek yönlü al, sadece gidiş olsun güle güle git, cehenneme kadar yolun var yoksun gözümde kesip attığım tırnak kadar dirhem sevgin yok ama, pabuç kadar dilin var senin için ağlayıp, gözden olmak istemem gözlerinin rengini, dudağının tadını unutacağım daha, ilk gecede adını bulacağım ömrümce seveceğim kadını senin için ağlayıp, gözden olmak istemem yara iyileşince taze bir deri gelir sakal da kesilince daha bir gürü gelir seven biri giderse sevecek biri gelir senin için ağlayıp, gözden olmak istemem hergün kaşıkla verip, sapıyla da çıkardın ne yaptıysam hepsine binbir bahane buldun ben bir sabır taşıydım, beni bile çatlattın senin için ağlayıp, gözden olmak istemem sana hakkımı asla helal etmeyeceğim iki dünya bir olsa hiç affetmeyeceğim tanrım şahidim olsun seni sevmeyeceğim senin için ağlayıp, gözden olmak istemem sana hiç benzemeyen birini seveceğim iyi güzel ne varsa hep ona vereceğim hep onunla ağlayıp, onunla güleceğim senin için ağlayıp, gözden olmak istemem masallarda bile yok, senini kadar kötüsü su dökemez eline, cadıların cadısı yüzün çok güzel ama, dilin zehir kasesi senin için ağlayıp, gözden olmak istemem seninle tanışmama sebep olan kebap olsun onun da gülmesin yüzü, o da sararıp solsun yediği içtiği haram, gündüzü gece olsun senin için ağlayıp, gözden olmak istemem nereye gidersen git, şeytan görsün yüzünü gençliğimi sömürdün, güldürmedin yüzümü al bu senin alyansın, ver benim yüzüğümü senin için ağlayıp, gözden olmak istemem Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Gözlerinden Nişan Aldım
Gözlerimden kalbine bir öpücük gönderdim Herşeyimle gönülden, deliler gibi sevdim Gözlerinden nişan aldım, kalbinden vurdum seni Kalbimin tek kapısını, açmam hapsettim seni Seni mutlu etmek için, ömrümü vereceğim Benim için bir cümlesin, nokta koymayacağım ASLA! ASLA! ASLA! Seni ilk gördüğüm an, heyecanla sarsıldım İncecik ellerine, gözlerine bayıldım Gözlerinden nişan aldım, kalbinden vurdum seni Kalbimin tek kapısını, açmam hapsettim seni Seni mutlu etmek için, ömrümü vereceğim Benim için bir cümlesin, nokta koymayacağım ASLA! ASLA! ASLA! Şakir Alimoğlu |
Gurur Ve İkbal
Durmayız ikbâl için bir an bile istenmediğimiz yerde Secdeye gelmez asla gururumuz Allah'a şükür, gene de Öpmeyiz el etek, etmeyiz temennâ, yüz yıl sürünsek de Secdeye gelmez asla gururumuz Allah'a şükür, gene de Şakir Alimoğlu |
Gülüşüm Yüreğime İnmiyor
Öyle büyük acılar içindeyim ki tarifsiz Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık Bilmiyorum bir ömür, böyle geçer mi sensiz Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık Heryeri güzelliğinle öyle doldurmuşsun ki Nereye baksam sen varsın, sen bakıyorsun sanki Yağmur mu yaş mı bilmem, şimdi gözlerimdeki Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık Ne güzel şeyler yaşadık seninle ikimiz Kar gibi bembeyaz, bebek gibi saf ve temiz Biz susarken herşeyi konuşurdu gözlerimiz Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık Nerede olursan ol, bende yaşayacaksın Her sabah aşkımla, yeniden doğacaksın Ömrüm oldukça asla, yalnız olmayacaksın Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık İnan sen hayatımdaki en güzel şeysin Havam, suyum, ekmeğim, aldığım her nefessin Ömrüm bitecek birgün, sen hiç bitmeyeceksin Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık Sana bir küçük sitem etmeye hakkım olmalı Hani bir resmin bile yok bende siyah saçlı Arkası gelincik dudaklarınla imzalı Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık Sıcacık sesin bana yan tesirsiz bir ilaçtı Ne kadar dinlese de kulaklarım gene açtı Doymazdı kulaklarım, gene aç, gene muhtaçtı Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık Özlemimi anlattım her güle, her bülbüle Dediler az gelir, yan yazılmış sekiz bile Bu ne büyük aşk, bu nasıl özlem böyle Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık Sen bendeyken ne güzeldi o günler bilir misin Ben sendeyken ne güzeldi, inkar edebilir misin Yılları bir film gibi, geri sarabilir misin Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık Sen beni sevmesen de, hatta nefret etsen de Aşkının ateşi hiç sönmeyecek içimde Yanardağları bile kıskandıracak biçimde Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık Unutmak kolay mı söyle, aşk ucuz mu bu kadar Bu kadar çabuk unutman, doğrusu çok manidar Kar mı kapladı her yanı, yoksa yollar mı çok dar Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık Ben ayrılığı yalnız şarkılardan tanırdım Hasreti şairlerin bir şakası sanırdım Canevinden vurduğunu daha yeni anladım Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık Artık güneşle birlikte ben de ışıldamıyorum Yıldızlarla birlikte yeniden doğmuyorum Aynalarda kendimi artık tanıyamıyorum Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık Unutttum ne varsa hayatta aşka dair Gözlerinde öldü kırk yıllık koca bir şair Kırıldı kalemim kırık kalbimde gerisi vesair Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık Nar dudaklım, arı sütüm, ak kaşığım, şımarığım Adını sayıklamaktan parçalansa da dudağım Söz bir Allah bir, seni hiç unutmayacağım Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık Yorgun kalbim yokluğuna nasıl dayanacak Birgün özlemin, hasretinden, aniden duracak Yalnız senin olan, senin için durur ancak Gülüşüm yüreğime kadar inmiyor artık Gülüşüm yüreğime kadar hiç inmeyecek artık Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Günahımı Çekersin
Notalarımdan doğdun şarkılarda yaşadın Sen en güzel bestemdin oysa hiç anlamadın Seni unutacağım birgün yemin ederim Nasıl yazdıysam seni gene öyle silerim Günahımı çekersin kalpsiz vefasız kadın Mısralarımdan doğdun şiirlerde yaşadın En güzel şiirimdin oysa hiç anlamadın Seni unutacağım birgün yemin ederim Seni yazdığım gibi silmeyi de bilirim Günahımı çekersin kalpsiz vefasız kadın 29.04.2003 Şakir Alimoğlu |
Günahkarlardan Değiliz
Yorsa da aşkımızı Su gibi akıp giden yıllar Kısa bir teneffüse çıkarız Biraz hava alır Biraz yalnız kalır Biraz düşünür Sonra bıraktığımız yerden başlarız Saçlarımıza ak düşse de Yaşımız kırkdokuz elliyi geçse de Gene de gözlerimiz gözlerimizde Ellerimiz ellerimizde Aşk olmaz bizim yaşımızda Elele yürünmez bizim yaşımızda Diyenlerden Köşesine çekilip hayata küsenlerden Yüce Rabbin kutsal emri Aşkı inkar eden Günahkarlardan değiliz Yalnız dudaktan değil kalptan sevenlerdeniz Yarın günü gelince Ölmeye yüzü olmayanlardan değiliz 14.04.2003 Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Güzel Kadınların Dudakları
Bütün bilim adamları Yanılıyor bence Dünya kendi etrafında değil GÜZEL KADINLARIN DUDAKLARININ Etrafında dönüyor Kimse farkında değil Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Hangi Güzelde Bulunur
hangi güzelde bulunur bu naz bu füsun efendim canana senin diyene can feda olsun efendim ne lâlede lâlezarda tek canandadır gönlümüz canana senin diyene can feda olsun efendim günahı da onda buldum sevabı da ben efendim sevgiyi de onda sevdim nefreti de ben efendim canana senin diyene can feda olsun efendim cehennemi onda buldum cenneti de ben efendim her mihnetine katlandım helâl olsun be efendim canana senin diyene can feda olsun efendim hiç pişman olmadım onu çok sevdiğime efendim aşk hiçbir zaman pişmanlık duymamaktır a efendim canana senin diyene can feda olsun efendim böyle büyük aşk olur mu demeyiniz a efendim bu gönül taparcasına sevdi onu a efendim canana senin diyene can feda olsun efendim beni hayata küstürdü olabilir a efendim ölmeden canımı aldı alabilir a efendim canana senin diyene can feda olsun efendim kan ağlattı güldürmedi canı sağolsun efendim kadı kızında bile var bu kadar kusur efendim canana senin diyene can feda olsun efendim âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Hasret
Hasretin şiirini yazdım sana yetmişiki dilde Yazamadım unutmanın birtek küçük harfini Herşey senin dudaklarında, senin kalbinde Unutup beni, öğretme unutmanın tarifini Şakir Alimoğlu |
Hasreti Öğrettin Bana
Biliyorum geri dönmeyeceksin İstesen yolları yutar gelirdin Unutmasan beni şimdiye kadar Sen tozu dumana katar gelirdin Unutturdun aşkı meşki, şarabı tacı tahtı Hasreti öğrettin bana, unutturdun vuslatı Hani elele, gözgöze aşkı yaşayacaktık Hasreti öğrettin bana, unutturdun vuslatı Bilyorum beni hiç özlemedin Rüyanda görmedin, hatırlamadın Burnunda tütmedim, eğer tütseydim Orda herşeyini satar gelirdin Unutturdun aşkı meşki, şarabı tacı tahtı Hasreti öğrettin bana, unutturdun vuslatı Hani elele, gözgöze aşkı yaşayacaktık Hasreti öğrettin bana, unutturdun vuslatı Şakir Alimoğlu |
Hasretin Kitabını Yazdım
Hasretin kitabını yazdım yetmişiki dilde Yazamadım unutmanın birtek küçük harfini Herşey senin dudaklarında, senin kalbinde Unutup beni, öğretme unutmanın tarifini Şakir Alimoğlu |
Hatırladığım En Güzel Şey
kırk yıl önceye döndüm de dün gece birden sen hatırladığım en güzel şeydin gençliğimden geçti bir ömür film gibi gözlerimin önünden sen hatırladığım en güzel şeydin gençliğimden bir an çıkıp geldin sanki sararmış resimlerden sen ne güzel, ne tatlı, hayat doluydun eskiden meğer silinmemişsin hala kırık kalbimden sen hatırladığım en güzel şeydin gençliğimden Şakir Alimoğlu |
Hayal ve Gerçek
ne zaman güneş yeni gelinler gibi nazlı, mahçup, başı önüne eğik batsa bir akşam ardından ay ondördünü bulsa yıldızlar alaya başlasa karanlıkla gözlerin geçip oturuyor karşıma ellerin saçlarımı karıştırıyor yalnızlığının ızdırabı bir sis gibi çöküyor içime uzaktan hayal meyal ellerin görünüyor önce romeo oluyorum seni deliler gibi sevince diz çöküyorum güzelliğinin önünde sonra lord byron oluyorum gözlerini yazıyorum iki mısra iki mısra ellerini bir mısra gelincik dudaklarını sonra beethoven oluyorum orkideler takıyorum göğsüne beşinci senfonide güneşi kurban ediyorum bir teline saçının ölümsüzleştiriyorum seni zamana inat melodilerin ötesinde ne var ki kader zamana galip geliyor bir kere daha üçüncü dünya savaşında herşeye bir gerçek perdesi çekiliyor siyah, simsiyah bir perde sen sisli sokaklarda raks ederken ben alabildiğine bir boşluk içinde kalıyorum artık ne güzel şarkıları arzuluyor gönlüm ne güzel kızları iri göğüslü damla damla ağlıyorum seni en fazla arzuladığım bir anda kulaklarım sağır oluyor çaresizlikten gözlerim kör seni delice sevmekten korkuyorum seni düşünmekten seni unutamamaktan korkuyorum deli gibi bir roma’lı askerin insafsız eli gibi boğazımı sıkıyor karanlık ne ellerini ne gözlerini çizebiliyorum artık tavana çakılı kalıyor gözlerim yarı aralık bütün güzellikleri bozuyor bir bir sırlı bir cam parçasındaki bin yaş ihtiyarlamış çökmüş görüntüm aynada hayalin beliriyor yenik orduların kumandanları gibi omuzlarım iki yana çöküyor iyi ve güzel ne varsa herşeyin bittiğini hissediyorum artık aydınlıklara bir kurşun sıkıyor bir tabanca kör oluyor eski çağ sevdaları kuruyor bütün çiçekler o zaman hayal bahçemde bir büyük ümitsizlik saçımın tellerinden ayak uçlarıma kadar sarıyor benliğimi sıkıyor, sıkıyor, sıkıyor bir mengene gibi ölmek istiyorum diyorum fısıltıyla yalnız kendim duyuyorum ölmeliyim diyorum kaybettim benliğimi yalnızlık bir hançer gibi delip geçiyor yüreğimi oysa denizleri kan kırmızısına boyamak kadar zor senden böylesine ayrı düşmek biliyorum bir daha seni hiç görememek ihtimali geliyor aklıma kahroluyorum uyumak istiyorum tükenircesine bin çağ hiç uyanmadan yaşamadan daha da kötüsü sevmeden sevilmeden ölen bir insanın mezarı gibi sessiz olmak istiyorum oysa ölmek elimde değil ki bir sokakta kaçsam senden ikinci sokakta gene sana açılıyorum sonları tekrar tekrar en başa alıyor bu uyumak gayreti, bu ölmek arzusu bu çılgıncasına yumaklamalar yumruklamalar yorganı, yastığı bu tükenircesine hasret sonu olmayan gayret uyku diken diken batıyor gözlerime yeniden romeo oluyorum çaresiz aşkımın tellerine hapsediyorum seni lord byron oluyorum sabaha karşı ikinci mısrada ellerini alıyorum ellerime sıcacık üçüncü mısrada saçlarını göğsüme seriyorum okşuyorum sevgiyle yarı aralık, istekli dudakların için beşinci senfoniyi besteliyorum çünkü senden uzaklaştıkça sana yaklaşıyorum 1968 Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Haydi Sor Der Gibisin
İçimde bir derdim var, çok gizli der gibisin Dudaktan değil kalpten, haydi sor der gibisin Gözlerinde bir hüzün, ıslak, koyu gölgeler Dudaktan değil kalpten, haydi sor der gibisin Anlat bana derdini, gizleme artık linda Bütün dertlerin yıkanacak gözyaşlarında İncilerin düşerken, omuzumdan göğsüme Yerini neş’eler alacak pınarlarında Derdini kendi derdim, sayacağima inan Alıp senin kalbinden, yakacağıma inan Yerine sevinçleri koyacağıma inan Dudaktan değil kalpten, haydi sor der gibisin Dertlerine dert geçmez, şemsiye olacağım Kederlerini alıp, denize atacağım O zaman seni hergün, güllere boğacağım Dudaktan değil kalpten, haydi sor der gibisin Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Her Zaman Bekleriz
hoşgeldiniz buyrun oturun afiyettesiniz inşallah kahveyi şekerli mi yoksa sade mi seversiniz sonra da çay yapacağım yanında kek de ister misiniz neden erken kalkıyorsunuz sohbete daha yeni başlamıştık ama madem ısrar ediyorsunuz güle güle gidin çocukların gözlerinden öperiz arkanızı unutmayın, bunu saymayız biz evde yokken her zaman bekleriz 23.03.2003 Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Herkes Beni Kıskanır
Herkes beni kıskanır, bilemez ki içimi Neden mutlu değilim, yudumlarken içkimi Ben her zaman ağlarım ben herşeye ağlarım Ağladığıma bakma, kaderime yanarım Herşeyim var aşkım yok, yalnızım kalbim bomboş Dolduracak sevgili yok şimdi kalbim sarhoş Ne ben birini sevdim, ne beni seven oldu Param pulum çok ama ruhum sararıp soldu Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Herkes Dert Satıyor
Kovalar bir derdim öbür derdimi Karıştırdım gündüz ile gecemi Bir oğlum gurbette, biri mapusta Bilmem anaların bu çilesi mi Herkes dert satıyor, ben alıyorum Satanlar gülüyor, ben ağlıyorum Beyazlatmak için alın yazımı Yıkasam olur mu kara bahtımı Bir oğlum gurbette, biri mapusta Ne kışımı bildim, ne de yazımı Herkes dert satıyor ben alıyorum Satanlar gülüyor ben ağlıyorum Herkes beni bir bir aldatıp gitti Tükendim içimde umutlar bitti Bir oğlum gurbette, biri mapusta Allahım başıma ne haller geldi Herkes dert satıyor ben alıyorum Satanlar gülüyor ben ağlıyorum Bu kadar çileyi çekemiyorum Allah'ıma isyan edemiyorum Bir oğlum gurbette, biri mapusta Ben ölmüşüm artık yaşamıyorum Herkes dert satıyor, ben alıyorum Satanlar gülüyor, ben ağlıyorum Acı patlıcanı kırağı çalmaz Ölümden öteye bir yol bulunmaz Bir oğlum gurbette, biri mapusta Gökten altın yağsa başıma düşmez Herkes dert satıyor, ben alıyorum Satanlar gülüyor, ben ağlıyorum 10.04.2003 Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Hiç Yazılmamış Şarkılar
Yeni bir aşk bulacağım, seni unutacağım Kapısında sadık kulu, kölesi olacağım Sende kalsın resimlerim, mektuplarım, herşeyim Sende kalsın şarkılarım, dünden kalan ne varsa Ben ona hiç yazılmamış şarkılar yazacağım 29.04.2003 Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
İçime Huzur Doluyor
bir gönül bahçesinin kilidi kiriliyor gülen gözlerinden içime huzur doluyor ne zaman ellerini alsam ellerime gülen gözlerinden içime huzur doluyor mis kokuyor şimdi güllerle menekşeler dans ediyor havada uçuşan kelebekler her köşede bir resmin, senden gelen mektuplar gülen gözlerinden içime huzur doluyor bir gönül bahçesinin kapisi açiliyor bir edasi hoş, bir gözleri şiir giriyor yaşli gönlüm bir gençlik ateşiyle yaniyor gülen gözlerinden içime huzur doluyor Şakir Alimoğlu |
İkimiz Ankara'da Susuz Gölde
bir gün batımı Ankara'da Susuz Göle karşı ikimiz kristal kadehlerde şarap içmeliyiz masamızda peynir tabağı tam ortasında iki kırmızı mum vazoda iki kırmızı gül olmalı müzik çalarken orkestra eşlik etmeliyiz şarkılara dans etmeliyiz elele, gözgöze şarkımız çalarken kapatmalıyız gözlerimizi masamıza oturduğumuzda gözlerimizden güneşler doğmalı sonra biraz mahçup biraz utangaç başın hafif öne eğik 'bana bir şiir oku' demelisin ben heyecandan kıpkırmızı liseli aşıklar gibi son şiirimi okumalıyım tabii sana yazdığım aşkımı itiraf ettiğim senin ilk defa dinlediğin şiirimi okurken siyah gözlerin buğulanmalı şarap içerek kutlamalıyız aşkımızı kemancı masamıza gelip çalarken şarkımızı güneş kalplerimizden doğmalı dünya durmalı zaman durmalı Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
İlâç
yan tesiri vardır her ilâcın kimi allerji yapar kimi uyuşukluk, mide bulantısı kimi ilâç görme bozukluğu kimi baş dönmesi yapar kimi şiddetli baş ağrısı birtek ilâç var dünyada yan etkisi olmayan seks sinirleri yatıştırır önce başağrısını geçirir yorgunluğu alır, gözlere parlaklık verir tarifsiz bir neş’e kaplar insanın içini kendini güçlü hissetmesini sağlar dünyayı yerinden oynatacak kadar ayrıca ömre ömür katar fazla söz fazla gelir zaten şöyle bir düşünürsen enine boyuna şöyle bir sorarsan aklına, mantığına Allah niye seks koymuş en büyük olayın doğumun başlangıcına gençlerde hergün en az bir doz orta yaşlılarda gün aşırı ileri yaşlarda ihtiyaca göre alınması tavsiye edilir her saat aç veya tok karnına alınabilir reçeteyle satılmaz eczanede bulunmaz unutmayın! birtek ilâç var dünyada yan etkisi olmayan seks yatmadan önce ilâcınızı almayı unutmayın fazla alınmasında hiçbir mahzur yoktur taklitlerinden sakının Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
İlk Öpücük
benim bakir dudaklarım bir kelebekse seninki hiç öpülmemiş bir gonca gülse kaçırma dudaklarını aşktan ne olur kelebek o gonca güle konmak isterse gözlerin yarı aralık, dudakların ıslak öpeyim, öpeyim, öpeyim bırak biliyorum dudakların hiç öpülmedi sevgilim gel öpülmeyi benden öğrensin kaçırma dudaklarını aşktan ne olur gonca gül kelebeğine hayır demesin gözlerin yarı aralık, dudakların ıslak öpeyim, öpeyim, öpeyim bırak Âlimoğlu |
İlk Seviştiğimiz Yerde
Seni ilk seviştiğimiz yerde bekleyeceğim Gelmezsen yemin ederim orada öleceğim Sebebim olacaksın, çok pişman olacaksın Günahkâr olacaksın, sararıp solacaksın Seni ilk seviştiğimiz yerde bekleyeceğim Son nefesimde sebebim sen oldun bileceğim Hiç Allah’tan reva mı, bu yaptıkların bana Artık sabrım tükendi ben lâyık mıyım buna Kalmadı artık sabrım, tükendim beklemekten Geldi geliyor diye, yolunu gözlemekten Geliyor mu gelecek mi, diye heyecan sardı Papatya falı mı açsam, papatya da kalmadı Şakir Alimoğlu |
İlle de Gözlerin
Gözlerin girdi kalbime önce manalı, güzel O insanı kahreden, deli eden gözlerin Gözlerinin siyahı bir başka gece gibi Dudakların, ellerin ama ille de gözlerin İnsan sevilir güzel, sever aydınlık olurmuş Yoksa eski aynalar, bu aynalar değil miydi Anladım bir perinin sihirli değneği gibi Gözlerime bir gece simsiyah gözlerin değdi Bin kere sevsem bin kere gözlerini severim Ne olur hep inanan gözlerle bak gözlerime Ben o gözlerde hep kendimi görmek isterim Ne olur hiç kaçırma gözlerini gözlerimden Ömrümün ilk ve son nefesidir siyah gözlerin Tanrı’nın en güzel eseridir siyah gözlerin Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
İnsanlar, Cenazeme Gelmeyin
İnsanların alabildiğine küçüldüğü bir akşam Tutsun perişan saçlarımdan ölüm, sürüsün hunharca Küssün beşeriyete kâinat, şeytan Gerçek içimizdeki yalanı ışığa vurunca Yağmurlu bir gecede doğmuşum, öyle söylerler Karın diz boyunu aştığı bir akşam öleyim Gün olur da yeniden gelirsem yıkılası dünyaya Dört ayaklı bir hayvan geleyim Asla insan görmek istemem cenazemde Hayvanlar taşısın tabutumu – o gerçek sevgililer- “burda bir şair yatıyor” desin Kırgınlığın taş olduğu mezarımı görenler 1967-Yaş:19 İstanbul Şakir Alimoğlu |
İnsanları Sevenler İçin
İnsan olduğumdan utanıyorum gün oluyor Hangi dala bassan bir iki yüzlülük, bir kıskançlık Hangi sokağı dönsen azap yürekler dolusu Bir köşede zevk, bir köşede açlık Ne bulduk bunca yıldır insan olduk ta söyle Yalanmış, kalleşlikmiş, kinmiş, nefretmiş çıkar Ne kaldı geriye say bir bir Hayretle göreceksin sıfır çıkar Oysa sen tüm insanları seversin, biliyorum Senfonik müziği sevdiğin gibi delicesine Ve bile bile kendini tüketircesine Birgün öldürecek sevdiğin insanların seni, göreceğim Bütün şiirlerimin başına yemin ediyorum İnsan göster ayağını öpeceğim 1967 - İstanbul Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
İpotek
kalbimden ipoteğini çöz artık bütün borcumu ödedim sana özgürlüğümü ver bana ne varsa sende kalsın aşkım, mektuplarım, şiirlerim, şarkılarım param pulum herşeyim senin olsun ölmeden canımı da aldın daha ne istiyorsun inan hiçbirşey kalmadı artık bende sana verecek sahip olduğum herşeyi verdim kalbimi ver yeter bana al her istediğini yeter ki kalbimden kaldır ipoteğini 10.06.2003 Şakir Alimoğlu |
İstanbul Şahit
Sana öyle kırgınım ki, gizleyecek değilim Ne kadar beddua etsen, ah edecek değilim Yaradan affetsin seni, affedecek değilim İstanbul şahit, ben istemedim böyle olmasını Yalnızlığa alıştım, siyah gül ellerimde Gelsen de olur artık, hatta hiç gelmesen de Bir başka doğardı güneş, sevişirken üstümüze Bir başka eserdi rüzgâr darmadağın saçımıza Bir başka yağardı yağmur alev alev tenimize İstanbul şahit, ben istemedim böyle olmasını Yalnızlığa alıştım, siyah gül ellerimde Gelsen de olur artık, hatta hiç gelmesen de Ayrılığı roman roman ilk yazan ben değilim Aşkımızın yeminini ilk bozan ben değilim İki kırık kalp resmini ilk çizen ben değilim İstanbul şahit, ben istemedim böyle olmasını Yalnızlığa alıştım, siyah gül ellerimde Gelsen de olur artık, hatta hiç gelmesen de Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
İstesek te İstemesek te
Demek geldi artık gitmek zamanı İyi düşün de at her adımını Herşeyini bırakırken geride Hiç olmazsa son bir şarap içelim Kader bizi bağlıyor İstesek te istemesek te Bunca yıl aynı sofrayı, aynı suyu paylaştık Acıları paylaştık, sabahsız *******de Bizi birbirimize bağlayan birşeyler var Geçmişte bir yerlerde İstesek te istemesek te Belki ben de seni kırdım bilmeden Ama inan bana hiç istemeden Sen de ben de unuturuz istersen Bıraktığımız yerden başlarız aşkımıza Kader bizi bağlıyor İstesek te istemesek te Şimdiden özlemeye başladım seni Sen de beni çok özlersen gün gelir de Bekleme bir an bile Hemen kapımı çal istediğin saatte Birbirimize katlanmaya çalışırız Kader bizi bağlıyor İstesek te istemesek te Seni uğurlarken Birşeyler kopuyor sanki içimden Son içkimi şerefine içiyorum Sevişirken paylaştığımız kadehten Aslında unutamayız sen de ben de Kader bizi bağlıyor İstesek te istemesek te Âlimoğlu Şakir Alimoğlu |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:51 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.