![]() |
Kadın Artı Erkek Eşittir Geleceğe
Kadınım ben,anayım Fedakarlıkla yoğrulmuş mayam Acıyla büyür kavgam Yetinmektir beni var yapan. Her yerde benim izlerim İyi de kötü de,güzel de çirkin de Ne yöne dönsen bana çıkar düşlerin. İçimde bir volkan, elimde özlem Dağ gibi yücedir sevdam. Pes etmeyi bilmez bedenim Kalem tutar, kazma sallar ellerim Dermansıza derman, İlaçsıza ilaç olur yüreğim Yoku var yapanım, azı çok Karanlıklar içinde elmas gibi parlarım. Kadınım, anayım sevdayım dünyana Basit bir denklemde iki eşitiz hayatta İki artı iki eşittir dörde Kadın artı erkek eşittir geleceğe. İlknur Çekici |
Kadınlarımız
Cahil bırakılan İkinci plana atılan Sevgiden yoksun Aç açık kalan Bizim kadınımız Bizim insanımız Boynu bükük Hep yas tutan Neden ayırırız Evlere kapatırız İnsan olduğunu unutur Acı içinde bırakırız En değerli varlığımız Sevgi dolu analarımız Daha güzel yaşamayı Hak etmez mi? kadınlarımız (21.03.2005/GÖYNÜK) (Sevgiden yoksun acı içinde yasayan tüm insanlara) İlknur Çekici |
Kal İki Dakika
İki dakika daha kal Bak gözlerime, ak kalbime Son kez sigara yak Dumanları sevgime kat Satır satır çoğal benimle Tekrar alevlen yüreğimde *******ce ben seninle Yanarım inan bu sevgiyle Sonra ekle dakikaları Sensiz bırakma bu yılları Yosun gözlerinden, akıtma acıları Yaşatma yanlız sancıları Affet, yitik zamanlarda bırakma Veda ile yüreğimi kanatma Hasretin koynuna da atma Ne olur gitme,kal iki dakika İlknur Çekici |
Kalbimde Sızlayacaksın Senelerce
Gözlerimden geçtin usul usul Hücrelerime yayıldın Sessiz sessiz kalbime aktın Yaşam buldun bedenimde Beynimi esir ettin kendine Tepeden tırnağa sen oldum Yokluğunda seninle doldum Nefes alışımda seni soluyor Baktığım yerde seni görüyorum Ellerimde her an sıcağını hissediyor Kulaklarımda yıllardır seni duyuyorum Yüzüme seni vuruyor Her öğün sevginle besleniyorum Hüznünle solan yüzüme Makyaj diye seni sürüyorum Ve aslında biliyorum Kavuşamayacağız *******de Yaşayamayacağız,aşk dan sarhoş cümlelerde Kalbimde sızlayacaksın senelerce Hissetsen de beni her zerrende Gül yüzüne hasret öleceğim Sensiz geçen günlerimde İlknur Çekici |
Kan Kırmızı
Kan kırmızı benim aşkım Ne vazgeçilir Sanki şarap Durdukça güzelleşir Ne katlanılır Çiledir Dolaşır damarda Uyuşturur zamanla Filizlenir olmaz hayaller aklında Ya beklersin güzelleşir Ya çeker gider Yaşarsın doyunca Sabır ister Şevkat ister bir gonca Dayanması zor Kırılır bir hata'yla Yürek gerekir Aşkı yaşatmaya (16.03.2005/GÖYNÜK) İlknur Çekici |
Karaya Oturdu Hayallerim
Karaya oturdu hayallerim Alabora tüm benliğim Sığınmak isterken sığ limana Yıkıldı direklerim Yokluğunun girdabı Tutsak kaldı içimde Acılarım çağlayan En durgun denizimde İlknur Çekici |
Kavuşalım Bahara
Aşığım sevdiğim yok Çölde kaldım suyum yok Yaralandı yüreğim Derdime dermanım yok Kerem yandı aslıya Mecnun koştu leylaya Bir ışık yak sende bana Senden başka kimsem yok Ne ******* geçirdim Gün doğmadı bahtıma Ruhumun gıdasısın Sensiz olmam unutma Daha ne kadar dayanır Yüreğim bu hayata Karar ver artık yeter Kavuşalım bahara İlknur Çekici |
Kekik Kokulu Yarim
Sesime ses kattın ey sevgili; Hüznüme neşe. Kolladın sevgiden kanatlarla sevdamı, Sarmaladın, gönlüne sardın. Selvi boylum kekik kokulu yarim; Dağlarımdaki karı erittin, Yeşerttin dallarımı. Baharları getirdin ayaza çalan yanlarıma. Uzak diyarlardan yüreğime aktın. Ağlamaklı dünleri gömdün bilinmezlere. Sazıma tel, önüme yol, Kara günlerime ak güvercin oldun. Kapılarımı aralayıp tek tek mutluluklara; Yoksunluğumu attın. Hüzzam şarkılardan aldın, uçurum kokan kaderimi; Tozpembe geleceğe ilk adım yaptın. (Yüreğe akmaya görsün sevgi; bir de karşılık buldumu önünde dağlar bile boyun eğer) İlknur Çekici |
Kıskanırım
Kıskanırım seni Kendi gözümden bile Nasıl veririm bir gün Acımadan yaban ele Hayatıma kıyar Sana kıyamam gülüm O gözlere baka baka Geçiririm bir ömür Kır çiçeğim,gonca gülüm Bal peteğim,inci dişlim Uğrunda feda bir ömür Yollarına kayar bu gönül İlknur Çekici |
Kıydı Sevdiğim Bana
Gözlerim gördü önce Gönlüm kaydı sessizce Derin yeşil gözlere Aklım takıldı öylece Onunda gönlü bana Kaymış çoktan gizlice Evlilik denizine Girdik birden isteyince Ama olmadı neden Sevgimiz battı birden Mutlu olduğumuz günler Hayal oldu sebepsizken Parasızlık mı büktü Anlayışsızlık mı yıktı Bende miydi hata? Onda mı bilmem ama Sevgiyi tükettik Mutsuz olduk zamanla Bu mutsuzluk büyüdü Umutsuzluğa büründü O alevden gecede Buhranla dolu o evde Kıydı sevdiğim bana Kalbim durdu o anda Dokunamam bir daha Hissedemem ben ama Gözlerim ağlar burda Yüreğim sızlar hala (28.04.2005) (İsmini bile bilmediğim ama hikayesini okuyunca derinden etkilendiğim insana ve onun gibi mutsuz olan herkese) İlknur Çekici |
Kıymışlar Sevenlere
Köyün güzeli neşe Gelin olmuş o köye Zorla vermişler oysa Üç beş tane bileziğe Kıvranırken solmuş bi tap Rastlamış sevdiğine Karar vermişler olmaz Bu sevgi son bulamaz Oysa eli mahküm Bu töre Söylenmez bir söz bile Kaçmışlar başka yere Mutlu oluruz diye Aile meclisi kurulmuş Karar vermiş ölüme O karanlık gecede Kıymışlar sevenlere İlknur Çekici |
Kimi Sevsem
Kimi sevsem bir sevdiği Kime gülsem bir ağlayanı var Bende kör talih Elde şans üstüne şans var.... İlknur Çekici |
Kör Kurşun
Kör bir kurşun gibi geldin Yüreğime saplandın Amaçsızdın öylece geldin Ve ben bile bile sevdim Sızlatacaktın biliyordum Kanatacaktın acıtacaktın yüreğimi Dayanamadığımda ise Söküp alacaklardı seni İstemesem de alacaklardı Çünkü sen kör kurşun Ve ben örselenmiş Ve ben zaten bitmiş haldeyken Her an ölümü yaşarken Dayanamazdım acına Yorgun yılların yükü omuzumda Kör karanlıktayken hala Evet alışamadım acılara İzin veriyorum sana Seni söküp almalarına İhanetin izlerini soluyamam sayfalarca Elveda aşkım sana İlknur Çekici |
Kördüğüm
Neden böyleyiz bilmem Sevgiye vururuz gem Kaybedince üzülür Ağlamaz mıyız? her dem Oysa sevgiden başka Var mı gönül birleştiren Kalbe huzur getiren Neden gizleriz bilmem Kimisi aşktan içer Kimisi dertten kaçar Kimisi kendinden geçer Neden mutsuzuz bilmem Gün gelir göçtüğünde Kördüğüm bittiğinde Taşlara vurmaz mıydım Kalbimi yoksun diye Ya sen bir gün uyansan Ben yanında olmasam Zevk alırmısın bilmem Bu sahte hayatından O zaman neden böyle Uçurumun dibinde Neden ayrı hallerde Yaşarız bilmem senle (17.03.2005/GÖYNÜK) İlknur Çekici |
Mahkum mu? Baharımız
Aynı yıldızlar altında Aynı özlemle dolu yüreğimiz Aynı suya hasret tomurcuklar gibiyiz. Koskoca gül bahçesinde; Yağmurlar yağsa da üstümüze Düşer mi? özlenen damla Hasretten kanayan yüreğimize. Güne, güneşe, suya engelli mi? sevdamız Dağa, kayaya, toprağa mahkum mu? baharımız Sıyrılıp köklerinden, bir anda mutluluğa Koşamaz mı? aşkımız İlknur Çekici |
Melek Yüzlü Bebeğim
Aylarca bekledim seni O gülen gözlerini Minicik ellerini Mis kokulu tenini Sonunda doğdun oğlum Neşeye boğdun oğlum Benim bir parçam Canımın içi oğlum Korusun tanrım seni Soldurmasın gül yüzünü Melek yüzlü bebeğim Birtanemsin sen benim (Sevgili arkadaşımın Birtanesine) GÖYNÜK İlknur Çekici |
Memuruz İşçiyiz Biz Hep Beraberiz
Biz memuruz çalışırız Alınteri akıtırız Üç beş kuruş para için Gece gündüz uğraşırız Karşılığında ne güler yüz Ne bir ilgi biz görmeyiz Maddiyatı önemsemez Maneviyata aç kalırız Biz mevsimlik işçiyiz Her işe yetişiriz Ekmek parası için Korku ile biz yaşarız Lakin miadımız dolar Bir çokları bizi harcar Eve ekmek parası götürmek Bizi ölesiye zorlar Biz askeri ücretliler Bu parayla hep fakirler Kira elektrik su derken Ay sonunu zor ederler Genede çalışırız Yorulmayız usanmayız Çocukları okutamaz Ele muhtaç bırakırsak Biz o zaman yıkılırız İşte biziz geleceğiz Bir bütünüz yıkılmayız Biliriz, bu günleri Hep beraber atlatırız İlknur Çekici |
Miniciğim
Sen benim herşeyim Birtanem gözbebeğim Mutlu eden tek eşim Gonca gülüm biriciğim Yaşayamam sensiz Gidersen hiç sebepsiz Ölmemi istiyorsan Nereye istersen git bensiz Yeşil gözlüm miniciğim Sırma saçlım bal dudaklım Sevgimi anla yeter Ellerinde yüreciğim |
Mutlu musun?
Yanında olamayacağım asla Paylaşamayacağım umutlarını Sarılamayacağım hasta olduğunda Göz yaşı akıttığında Geri dönmek kolay olsa Bir an durmam buralarda Girerim *******ine Yaşarım mutluluğu senle Ama yetmedim sana İstemedin dünyanda Kaldın şimdi yalnız Mutlu musun? bensiz |
Ne Zor Bilemezsin
Seni silmek yazgımdan Adını unutmak *******de Ağlayamamak sessizce Ne zor bilemezsin Yaşamak varken doyasıya Hissetmek varken sevdanı Yollarında ölmek, sana uyanmak, Koklamak varken gül kokunu Seni bitirmek yüreğimde Solmamak kör *******de Ne zor bilemezsin Gözlerine baktıkça erimek Akan yaşlarında sönmemek Kendimi sensizliğe itmek Ne zor bilemezsin Sen hayatıma giren İmkansız yürek Sen darmadağın eden Bahar yeli Santim santim soluyorken seni Yokluğuna alışmak Ne zor bilemezsin Seni bensizliğe mahkum etmek Yalan sözlere sevgi demek Kara *******de sensiz gülmek Ne zor bilemezsin İlknur Çekici |
Neden
O gülüşler bakışlar Yüreğime işledi Senden ayrıldığım gün Kalbimi delip geçti Son bakışlar buluştu Gözler yaşla dolmuştu Bu ayrılık canım Söyle neden oldu İlknur Çekici |
Neden Bu Küçük Dağları Ben Yarattım Havası
Sevgili dostlar kısa bir süre önce görev yaptığım küçük, şirin ilçeden tayinim çıktı ve yaklaşık 3 aydır beni zaman zaman boğan, çileden çıkartan İstanbul da görev yapıyorum.Doğduğum şehre önyargılarımı da yüklenerek geldiğimden mi? yoksa gerçekten bu şehirde insanlara sırf insan oldukları için değil de statülerinden dolayı değer verildiği için midir bilmiyorum pek çok noktaya takıldım. Örneğin görev yaptığım kurumun yemekhanesinde insanların oturup yemek yiyecekleri yerler bile buna göre belirlenmiş.Bir tarafta mühendisler diğer tarafta memur, işçi ve öğrenciler yemek yiyor; yada evden işe işten eve giderken kullandığımız servislerde bile sadece mühendis oldukları için uygulamaların doğru mu? yanlış mı? olduğuna bakılmaksızın bazı insanların kaprislerine göre hareket ediliyor. Peki neden bu küçük dağları ben yarattım havası. Bizleri yaradan yüceler yücesi bile kulları arasında ayrım yapmazken neden insanlar bu şekilde hareket ediyor. Neden bazı insanlar haklı olsalar bile güçsüz oldukları için eziliyor ve bu duruma bir gün dur diyebilecek miyiz? . Aylardır aklımda aynı sorular dönüp duruyor. Demokrasiden, eşitlikten bahsedip övündüğümüz bu kutsal topraklarda kanlarını bizler için akıtan, mücadelede tek bir yürek haline gelen şehitlerimiz işçi, memur, mühendis, doktor evladı değil mi? yoksa onlarda günlük hayatlarında ikinci sınıf insan muamelesi görmüş dışlanmış kimseler mi? . Hayır elbette değil bu vatan uğruna canını feda eden aslanlar da bizim gibi ve biz sadece savaşırken değil günlük hayatımızda da bunu fark ederek bunu özümseyerek memur, işçi, mühendis vb. ayrımı yapmadan yaşamayı öğrenmeli birlik olmalı ve dünyamızı daha iyiye güzele doğru değiştirmeliyiz. Şimdi size sormak istiyorum bulunduğu mevkiin nimetlerinden yararlanırken diğer insanları ezen onları yok sayan kişi bir gün bulunduğu konumu kaybeder ve tek başına kalırsa bundan dolayı yıkılmaz mı? .Bence yıkılır peki bu insan alçak gönüllü olmadığı için bu durumu hak etmiş olmuyor mu? Elbette oluyor.Ama gönül ister ki ne şimdi gözlerini hırs bürümüş, küçük dağları yarattığını sanan ve mevki sahibi olmayı başarabildiği için insanları hor gören kişiler ne de hayatı boyunca ezilmek zorunda kalanlar yıkılsın.Tüm bu insanlar basit bir günaydını bile birbirlerinden esirger hale gelmesin.Çünkü aslolan insandır……… İlknur Çekici |
Nereden Bilirdim
Hüzün mevsimiydi yaşanan Bir şey vardı yarım kalan Yorgun düşmüş yüreklerin Sevgisiz bedenlerin Gölgede kalmış rüyaların mevsimi Hiç beklemiyordum ki ben seni Nereden bilirdim Bir gün geleceğini Yaralarıma merhem olacağını Kendini sevdirip Kalbimi çalacağını Nereden bilirdim Yaşam verdiğin o günde Maziye karışacağını Başka hüzünlü baharların Koynuna savuracağını (15.03.2005/GÖYNÜK) İlknur Çekici |
Ondandır Suskunluğum
Sar baştan geçmişi Alabilsem bu güne Sevgi dolu o evde Yaşayabilsem ben yine Korku nefret tanımayan Yalnız oyun oynayan Sevgiyle sarmalanan Olabilsem saf olan Değerini bilsem de, yaşasam Sevgiyi doyumsasam Aşka bakan gözlerle Tekrar sana kavuşsam Özlemimin bir yerinde Asılı çocukluğum Bir yerinde de sen varsın Ondandır suskunluğum İlknur Çekici |
Ölüm
İçimdeki savaş büyüyor Acılarım gün gün artıyor Titremeler sarıyor beni Yoksa vücudum yeniliyor mu? Bu hastalık yedi bitirdi Gözlerden akan son damlayı getirdi Aşkımız kalpte kitlendi Son kez ellerimiz birleşti Anladım öldürüyor humma Yaşadığım bu son dakika Ne olur bırakma beni Ölüm bitirmesin sevgimizi Şimdi herşey ortada Ama sen yoksun yanımda Hep istediğim gelinlik var ya Şu an sırtımda Şöyle bi bakıyorum etrafıma Tüm sevdiklerim ve aşkım burada Bedenim gitgide soğuyor Üç karış toprak son durak oluyor Ne olur artık ağlamayın Gülün lütfen yas tutmayın Hatırlayın o güzel günleri Unutmayın asla beni (İSTANBUL) |
Ölümsüz Aşk
Şiirlerime bakıp da Çaresiz,mutsuz sanmayın Gönlümden bir saniyede Bin türlü duygu geçer Kimi sevgi, aşk adına Kimi hüsran, dert adına Hissettiğim negatifler Bir saniyede gelir geçer Hissettiğim ölümsüz aşk Yıllardır sürer gider Yazıyorsam bitti her şey Sevgiye tövbe ettim Düşünürüm ben tersini Yaşarım aşkın ölmezini Aşka tövbe etmem için Kefeni giymem gerek Hayatımdaki büyük aşkı Maziye gömmem gerek İlknur Çekici |
Ölüyorum Sensizlikde
Gözlerim saatte Aklım telefonda Bekliyorum umudu yaşamayı Karanlıklardan aydınlığa giden yola Seninle ulaşmayı Saniyeler tükeniyor ceplerimde Zaman akıyor yüreğimde Herşey sönüyor sensizlikle Yılların özlemi çöküyor üzerime Fısıldaşıyor gökyüzü Yıldızlar eteğimde Birde hasretin karası Doğuyor gözlerime Boğuluyorum bilmiyorsun Ölüyorum sensizlikde Saçlarıma dolanıyor Gölgeler *******de İlknur Çekici |
Özlem Kokan Gözlerin Yeniden Doğdu Gözlerime
Gündüz düşüyor gözlerimden ağır ağır Ay hazırlanıyor doğmaya. Yıldızlar kıpır kıpır oynaşıyor uzaklarda. Her yerde bir telaş; Panayır yerine dönüyor sokaklar. Sevdiğin şarkı çalıyor hafiften; Her tını sana adanmış. Bense ilk defa can atıyorum geceye; Saniyeleri deviriyorum sonu gelmez kadehlere. Masum bir heyecan dolaşıyor damarlarımı; Gelişine parlıyor gözbebeklerim. Bembeyaz bir mutluluk sarıyor etrafımı; Düğün yapıyor sevinçlerim. Ne çok özledim seni, Ne çok bekledim bilemezsin. Sustum kara *******de ağlamaklı. Teslim oldu yüreğim; Tükenmez sandığım hasretlere. Kaderim gebe uçurum uçurum hüzünlere. Asıyorken umutları hevenk hevenk bilinmeze; İşte vuslat; özlem kokan gözlerin, Yeniden doğdu gözlerime. (Özlem yağmuru düşünce yüreğe; kaderin sürüklenir sonu gelmeyecek sanılan bilinmeze) İlknur Çekici |
Özlem Yağmuru
Gitmelerin var kararsız ürkek Gelmelerin sevdayı yüklenerek Engin denizleri yüce dağları aşıp Gelmelerin var sevinerek Gelmelerin hoş eda *******e Gitmelerin olmasa gelecekte Özlem yağmurunda bırakmasan yüreğimi Tutsam *******ce o minnacık ellerini Gözlerinde kaybetsem kendimi Ellerine versem yüreğimi Ateşinle ısıtsam, yıllarca hasretlenen Aleve gebe bu sevgimi İlknur Çekici |
Parçalandı Kalbim
Parçalandı şimdi kalbim, dağıldı dört bir yana Ayaz yedi düşlerim, savruldu yalnızlığa Eski bir mendil gibi atıldı mutluluğum, Ölüme koşar gibi geçiyor zamanlarım. Gücüm yokken nafile duruyorum ayakta, Kan ağlarken yüreğim gülüyorum dostlara. Yaşanmayan hayallerle boğuşuyor rüyalarım, Kör talihe bin beste tüketiyor duygularım. Mantığım gözlerime set olmaya çalışıyor; Kalbim ise gözlerime sel ol ona karış diyor. Bir tarafım yalan her şey buralardan kaç git diyor, Sol yanım vazgeçmek yok sen güçlüsün savaş diyor. Gurur diyor bir tarafım, aşk diyor diğer yanım. Baharı görmeden kışa saplanmış sevdalarım. İlknur Çekici |
Rüyalarda Sevdim Seni
Gözlerim görmemişken Yüreğimde buldum seni *******ime doğduğun an Rüyalarda sevdim seni Umudumu bağladım Sözlerinde yaşadım Yeniden doğdum derken Tek cümlenle yıkıldım İlknur Çekici |
Saman Aleviymiş Aşkın
Saman aleviymiş aşkın Yaz yağmuru gibi anlık Yalan sözler gibi sahte Ölüm gibi acıtan Nefret gibi yıkan Dingin giden hayatımı Kabuk kabuk kanatan İlknur Çekici |
Sana Gel Demeyeceğim
Sana gel demeyeceğim Çalan her zile sen diye koştuğumu Telefonları sana açtığımı ve Erimeye yüz tutmuş mum olduğumu bilmeyeceksin Sana gel demeyeceğim Konuşmayacak gözlerim gözlerinle Akmayacak yüreğim yüreğine Hayalinle günlerimi geçirsem de bilmeyeceksin İlknur Çekici |
Sanma Unuttum
Sanma unuttum gözlerini Aramıyorum ellerini Sanma acımıyor yüreğim Özlemiyor tenini tenim Sadece kabulleniyorum Çığlık çığlığa susuyorum Hiç dinmeyen yaşlarımla Bir sevgiyi bitiriyorum Kalbimin en derinine Gömüyorum seni Gözlerimin karasına Gizliyorum rengini Yalan artık sevişlerim Yorgun düştü öpüşlerim Başka tenlere düşüyor Yalnız sahte izlerim |
Savrulan Yıllar
Sensizliğin karası sürülmüş yüreğime Matem yerine dönmüş ******* sensizlikle Gözlerim ıssız kalmış Duygularım körelmiş Pusuya düşmüş beden Sensizliğe yenilmiş Kadehlerde aramışım Gelecek umutları Doğmamışsın sen asla Yaşanır yarınlara Pes etmişim artık ben Ruhumun mezarında Bırakmışım herşeyini Savrulan o yıllara İlknur Çekici |
Sen
Yırtılan aşk defterinin Solan yapraklarısın Bembeyaz bir geçmişin Kapkara günlerisin Kalemimin ucundan Dökülen tek şiirsin Hasret çiçeklerini Geceme serensin Beni boynu bükük Bırakıp da gidensin Yüreğimi yerden yere Vurup da terk edensin İlknur Çekici |
Sen Benim
Sen benim; acıyan kanayan yaram, Tadına varamadığım özgürlüğüm, Sırça bir kafeste özlemle büyüttüğüm. Sen benim; ilkbaharın kollarında dallarıma yağan kar'ım, Yelkensiz, dümensiz düşman karasularında yol aldığım, Ummadığım bir anda kaderime yâr yaptığım. Sen benim; bende kalan, benim olan saf yanım, Gözlerine bakıp bakıp hayallere daldığım, Vazgeçemediğim, imkansızım tek varlığım. (Varlığımı varlığıyla tutuşturdu yaktı sevdan ; aşılmayan kör dağların eteğine attı sevdan) İlknur Çekici |
Sen Bensiz Ben Sensiz
Sen bensiz ben sensiz Ayrı dünyalarda yaşarız sessiz Sevgiye susamış yüreğimiz İçli bir şarkı kaderimiz Bekleriz kavuşmayı Vuslatı bekler gibi Yaşarız yalnızlığı Ölüme koşar gibi Herşey akıp gider hayatımızda Uzaktan bakarız hep mutluluğa Biz kavuşmak uğruna Her saniye akarız bitmeyen acılara İlknur Çekici |
Sen Değilsin
Sen değilsin gözleri nefret Yüreği zifiri karanlık Kin kusan çorak toprak Sen değilsin ateşten kelimelerle Canımı yakan acımasız Sen değilsin yalancı dokunuş Umarsız susuş Ömrüme düşen yok oluş Yaklaştıkça yitirdiğim Yitirdikçe sevdiğim zalim Sen değilsin umutlarımı darağacına asan Çarmıha geren hayallerimi Biliyorum sevgilim Sen değilsin tüm bunların nedeni Aslında benim bu sevdanın katili İlknur Çekici |
Sen Gittin
Sen gittin zaman akmaz oldu, rüzgar esmez Sen gittin hayatımda güzel olan, Sen kokan, sıcak olan ne varsa gitti Fırtına öncesi sessizlik hakim şimdi sokağımda Islanıyor ruhum yalnızlık yağmuruyla. Sen gittin durulmaz dediğin deniz demir attı kuytulara, Maviler mahzun karaya çalmış yokluğunda Sen gittin ruhum bedenden düştü, gözler firarda; Damla damla dökülüyor yollarına Soldu tüm çicekler; ölüyor kollarımda. (Sen gittin ben bittim sevdiğim; dönsen de geç bulunmaz artık izim) İlknur Çekici |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:21 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.