![]() |
Bir Manzara 1
Havada keyif yapar kuşlar Yer çekiminden haber alır Gök yüzünden bakarken Dünya çekici ne de güzel Onu göre bilen Sadece yoksullar, bir kaç kişi Dünyanın içi bit dolu İt dolaşır kaygısız soyar Saldırır kuyruklu kurtlar Örümcekler telaşlı Bile bile suçluyu sırtlar Ayakları eksilmiş... Yoksulun işi gücü Aynada ki sanrı Köpekler toprak üstünde Kemik peşinde -Kazanç mafyanın aylığıyla Başarı ise, çetelerin sahip Olduğunun çokluğuyla ölçülür- Dürüstüm demek cesaret- işine dönüştü, yiğidin işi... Malını canını satan yükselir Namus iffet olur namussuza Şerefsiz isen şerefin yükselir İnsana kıyan katiller ödül alır Bir çeteye sap değilsen Sap kırılır, ayna çekilir yüzünden Hizmette kusur görmeyen Kusurlu dilsiz yaşar... Nerde kaldı şunu söylemek Ben zalime hizmet etmedim Kamil At |
Bir Serseri
Şu serseri Her düşünceye Kafasını sallayıp Kaşlarını çatıyor Araştırdım Araştırırken yoruldum Kendi kafasında Fikir yok, düşünce yok Beyni de bir o kadar büyük Asfaltın üstüne Bir alanın ortasına Sıra sıra tek sıra itler dizilmiş Nöbet tutuyor Çenesi salyalı gözleri paralı İşte o serseri İtlerin arasından Boş gözleri manasız anlamsız Çakal gibi geçiyor... Işıklar sönmüş Ağzını açmış gözleri fır dönüyor Serseri Karanlıkta etrafına bakıyor Gözleri bir o yana Bir diğer yana Kalabalığa bakıyor, görmeden Kamil At |
Bir Soru! ...Kim?
Falanca köyün delisi Yılanca köyün delisi İnce köyün delisi Kalınca köyün delisi Ayrı kıtanın delisi... Her köyün bir delisi var, Peki tahtalı köyün delisi kim? ! Kamil At |
Bir Tahmin
Yaşadığım yüzyılın bir bahar ayında Baskıcıların kovulacağı bir gündür İşçi emekçiler gelir, kaçar sarayında O an insanın sevileceği bir gündür. Çaldığı emeği yemeden gidecekler Zehirde can verdi toprak böcekler Birgün zaten meydan olur gerçekler Pisliklerin dövüleceği bir gündür. Güneş göklerde bir başka doğacak Yağmurlar güzellikte eşit yağacak Güzellikler bütün kötülükleri boğacak Tüm yiğitlerin övüleceği bir gündür. İnsanlar binyıllık uykudan ayılacak Nice baskıcı parasız kalıp bayılacak Neticesi insanlık esas sayılacak Tüm kainatın güleceği bir gündür. Kamil At bunlar için sarılın dostuna Kışı çürüt gitmesin kaygan pistine Zalimler belli, aramaz giderler üstüne Baskıların toz olacağı bir gündür. Kamil At |
Bira
Bende içtim fakat şu yudumlar Ağzına döker karnı post şişer İçinde midesinde fırtına bak kumlar Yatağı suçtur pantolonuna işer. Şu biranın bende tadına vardım Tadına vardım kendimi sardım Midesi şişiklerin karşısına oturdum Tat güder biradan yana koşar. Derdi kafasında kustu elbiseye Ayık değil diz çöker çakala beye Gözü engel olmuş yemek yemeye Kafası döner dönmeye şaşar. Gözü benek kızıllaştı içmekten Dizler sızı tutmuş kaçmaktan Yürümez pantolonuna sıçmaktan Şu da sanmış ki gerçek yaşar. Kamil At der ayıp olurmu olanlar Kafa şişirir en sonunda canlar İçine etmişse pislikte olur donlar Midesi asit yaptı canında pişer. Kamil At |
Bitmeyen Gerçek
Gırtlağımı onlarca asırdır deşer Dilimi yasaklar başarı gülünç Köylerde dilim başka yöne koşar Kurtla köpeklerin kafası linç. Köyümde açık bir tarih yazıldı Bu doğrultu ışığında gezildi Kim silecek, oyukları yanlış bildi Bizi çekmez ezelden kıskanç. Dilim çok başka söyler yolumu Hayvan havlar istemez dilimi Ölse beden, sözüm irdeler ölümü Böyle yaşar inatla kime ilginç. Yanlışla tarihimi öldürmek ister Oyun osman, boğdurmak ister Alevi deyi, yobaz böldürmek ister Binlerce yıldır geleceğim dinç. Pir Sultan doğduğu yer köydür Lanet ettiği çakaldır beydir Çakallar lanetli oldu bu bir dolaydır Çakalın iftiraları yalan iğrenç. Bizi kendine çekecek oyundur Nasıl öğrendiğim ezeli sürgündür Yakılan kanıt canlı bugündür Boylarını boşver kafatasları aç. Kamil At yürüdüm yorulmam Yemindir kurda kuşa sarılmam Vücudum bölünse gerçek kırılmam Daha yeşerecek o bir genç. Kamil At |
Bizim Köyler Uyurken
Bizim köyler uyurken Yararlanıp gecenin karanlığında... Gelip çöplerinde otlanıyor kuduz kurtlar! . Bir de nöbet tutsalar/(!) Elleri silahlı Kamil At |
Boş Göz İle Bakan Bakana
Bu ne biçim müzik nasıl bir sözdür Beni alır götürür girdaplı bir bara Geriye kalan içi boşalmış özdür Boş göz ile bakan bakana. Fakir zengin ikisi açıktan düşman Yoksul paraya ermemiş değil pişman Egoist, kucak bilmez akılsız hayvan Kariyer dalına çıkan çıkana. Dünya birkaç kişinin diğerleri zanlı Biri çöpten geçinir biri yobaz şanlı Cihanda ceza verir insana kanlı Birgün candan bıkan bıkana. Çoğaldı gitti dünyada itler sürüsü Bunu teper gider dönemin birisi Dünya zor düzelir beladır gerisi İnsan olanı yakan yakana. Öyle dünya içinde işim güçtür İnsanlığı kıran, uyuz kargaya taçtır Kamil At'a bomba atan hain hiçtir Çatlamış dişi sıkan sıkana. Kamil At |
Boş Yeminler
Umurda olmaz ölmüş ölmemiş Yobazlar insana kurşun sıkar Binyıllık kinler henüz dökülmemiş Ayaklar ile cansız leşine çıkar. Rüyası hayali, kafasında cinler Hesap düze çıkar geliyor günler Boş davalar uğrunda yeminler Yapıp elini açıpta göğe bakar. Durum bilgisi berbat durumlar Çöllere alışmış beyninde kumlar Çok çekti ellerinde masumlar İnsan ezilir yobazdır kına yakar. Hayatın anlamı sıfırdır almamış Dönektir beri kendini bulmamış Bin yıldan fazla insan bilmemiş Doğmamış bebeğe çivi çakar. Kamil At sonları şurda az kaldı Sömürü destekler işte iz kaldı Yarınlar güzel, bitmiş yobaz kaldı İnsanlığa faydasız dünler diker. Kamil At |
Boşa Namaz Kılıyor
Herkes bombayı birbirine atıyor Masada pingpong topu atılan Bu yüzden köpek eniğini satıyor Kimin uçurduğu kesinmi ulan. Darbeler yoksul kürtlere oluyor Hocalar boşuna namaz kılıyor Katiller düşünün ki olaya gülüyor Ya kimin çetesi şurda satılan. İşte dünya şimdi bir cehennem İçinde ezilir gözü yaşlı annem Darbe içinde, canda yok dirhem Dangalak, kör körüne tutulan. Çocuklar dünyasız kemiği etsiz Ömürler çalınmış yine hayatsız Dağları yakılmış, bahçeleri otsuz Yoksul derisidir üstüne yatılan. Der Kamil At, insanlığın dostları Provokasyon etti çete puştları Maymundan sayılır incedir postları Zalimle bir, dürüstlüğe çatılan. Kamil At |
Boşuna Bağıranlar
Hayvanlar ormanda özgürce bağırır Vahşiler de aynı şekilde, şehirde Doğru maddeyi bilmez yanlış yoğurur Hem doğruyum diye saldırır birde. Hayvanlar bağıra bağıra ses tüketir Durumu legaldir boşuna herkes tüketir Beyni çok zayıftır şişirip kas tüketir Su yerine kızıl kan akıyor nehirde. Öyle gürültü yapan çok hayvan geldi Bu doğrudur, insanlığı vurdu deldi Yavaş yavaş toz olurlar çürük bir temeldi İnsan midesi kaç bin yıldır zehirde. Vurup kıracağım dedi hitler geberdi Sizi keseriz dedi de öldü can verdi Onun izinde hayvanlık, vahşiliktir derdi Başka ne beklenir bağlı şu esirde. Böyle çaresizliğinden sesini yitirir O bağırırken başkaları işi götürür Kafasızlıktan en son kendisini batırır Varsa içinde hayvan güler ahırda. Kamil At, bitecekler onlar gitmekle Kendi kaybeder insanı tehdit etmekle Zevk alır üstelik insanlığı incitmekle Coğrafya değişir zavallı kusurda. Kamil At |
Bölünmekten Kurtulmazlar
Hiç bir zaman birleşmeyenler Birgün bölünmekten kurtulmazlar Tarih örneklerinden şaşmayanlar Baskı ile aradığını bulmazlar. İki taraflı yarayı koymaz bezine Uygun bir anda çarpar yüzüne Saklıyorsa çalınmıştır gizli hazine Dağılır biter abedi kalmazlar. Yapay yağar bilinmez bulutlar Baskının çıkarı adına bitmez ağıtlar Yeryüzü buhar alır çoşar asitler Kökleri çürür birgün olmazlar. Kanlı çıban tükenir kirli kında Harcamak için solum der sağında Kaza yapar, sorma ne var bunda Adalet onların, seni bilmezler. İnfilak eder barışı göstermelik Pislikler el koydu yalandır metelik Yutturma ise, ta başta birliktelik Nefret içerler el ele gelmezler. Kamil At inkarın geleceği kısa Ne zaman eşit, cevap yok sese Önce fırtına kopar şimdi vermese İşi bittiğinde boruyu çalmazlar. Kamil At |
Böyle Popüler Olacağım
Ben popüler olacağım Önce paşanın ağanın Yanlışını kendime anlatacağım Dinliyerek beni ikna ederek Ben popüler olacağım Dedemin dedesinin hatasını Bağırarak kendime diyeceğim Yolun bu tarafının çalındığını Karanlığın aydınlığa düşmanlığını Kendime kabul ettireceğim Babamda olsa hatasını Kendisine bağıracağım Gönlümde insanı bir göreceğim Din, dil, ırk ayrımı yapmıyacağım Kendi yanlışımın sesini Ayrı yere katıp Uzaydan da duyulsun diye Kulağımda patlatacağım Başlangıç yapıp, doğruları yazarak Böyle popüler olacağım Kamil At |
Bu Dünyadan Nazım Geçti
Benim yediğimi siz yemezsiniz Düzelttim aynayı yüzüm geçti Ezelden bilirim siz istemezsiniz Bu dünyadan bir Nazım geçti. Elin baltalı mezarına dalarsın Toprağımda ölüm kalım kılarsın Rolünü biliriz gözlere dolarsın Hiç beğenmediğin yazım geçti. Topraklar ıslak kurumuyor kan Siz mi verdiniz kimindir can Dünya bilir, Nazım Hikmet Ran Bilmeze inanmaz özüm geçti. Gitmeseydi canına vurulacaktı Kurşunlar tetikte silah sıcaktı Aklınız almaz çok denizden aktı Fark edip gören gözüm geçti. Kamil At, neler saklı zindanlar Anlamaz bitmedikçe kim anlar İnsan ile beslenir sözde insanlar İşkence edildikçe sızım geçti. Kamil At |
Bu Kılık Uymaz
Hacı macı ayrımları çok açıktır Ben kuralını teptim giderim Sanmam yalan fesi bir gerçektir Doğru bir hesaptım giderim. Böyle fetvaya uymaz bu kılık Şarap içerim bu ayrımcılık Kör kuyularda yüzemez bir balık Ben yerimi yaptım giderim. İnsan kaybeder haram kuralı Bize ezelden beridir çok iftiralı Beni kovmak ister, canım buralı Kızılca şarabı öptüm giderim. Değiştiremedi nerede kandık Şarap içenler olurmu zındık Biz dünyayız olan dünya içindik Yıldızlardan koptum giderim. Eminmi ki yokta var olmadım Hacı sebep gözümü silmedim Kendisini dayattı gene bilmedim Ona göre bir diptim giderim. Kamil At kapsamlı bir yasaktı Sadece ışıklı dünyaya baktı Noktası nişan çağlayan ırmaktı Böyle geniş çaptım giderim. Kamil At |
Bu Ne Köpeklik!
Bu ne köpeklik bu ne maymunluk Başka düşünceye kin kusarlar Uzun vade düşünmez kini bir anlık Kendine laf gelse din kusarlar. Hayvandan başka herkes hayvan Tarihlerde öğrendik düşmanlık Beyni çürümüşün fikirleri yayvan Bunlar yüzünden bitiyor insanlık. Farkında değil sırtları semerden Burnunu yere sürter sidik kokusu Barış nedir savaş geride, ilerden El yapımı tüm kitapların dokusu. Çağdışı biri sözde kitap yazmış El ile yazılmış bilenler vardır Çağdışına inananlar öldürüp azmış Farkında olmayan zaten dardır. Kamil At güzel düşünceye hayran İnsanı ancak insan bilir sadece Nefret kincinin kafası neye hayran Hergün azalır dahildir hem gece. Kamil At |
Bulunur
Geçmişten bizden değildir diye Kaç asırdır ismim değiştirildi Ama geçmişim tam kazılmış köye Kim aradı dostum kim buldu. Dünya üzerinde çok kütüklerde Baskı asimile kaşı çatıklarda Korkudan sustu iş yok bitiklerde Yasak isimle nice yazı kırıldı. Belli etmedi sizdeniz demişler Sizler bizler dayatı izlemişler Görünen görünmez halt yemişler Göz kırparak zayıflar verildi. Bana isim verdi çok düzmece Rüyama tarihim gelir gündüz gece Bizden değil diye uyur netice Kanla beraber ırmak duruldu. Kamil At pişecek siz bizdenlik Gerçekler canlanır bir anlık Dışa bağlı dedi, sarıldı öz benlik Ateş içinde binlerce yıl dirildi. Kamil At |
Bunlar Bizmiyiz
Biryerden geldikmi başka biryere Canımızla uysaydık keşke biryere Biz özgürce dolanırız öyle heryere Sınırlar kontrolda bunlar bizmiyiz. Sınırlar kalkar birgün bir felaketle Yönlendirme hayattır memleketle Kimi kiminin elinde bilmez niyetle Daha sıkı olsun dahada azmıyız. Kimi aslında hiç dünyada bilinmez Var sayar kendini onunla ölünmez Devletler kendini sevmez bulunmaz Çoban modası sürüyor yozmuyuz. Kamil dünya nihayeti bulur belkide Yüzyıllar sonra sahi kurtulur belkide İnsanlık umudum insan olur belkide Kötüye bakan kör karanlık gözmüyüz. Kamil At |
Caiz Nefret
Şerefsiz emrine atlayıp uyanlar Var oldukça kinler çoğalır Emirli kafasına nefret koyanlar Yürüdükçe kör inler çoğalır. Saldırdıkça dağılır nice kıtalar Fırsatlar büyür akbabalar leş yalar İnsan canından değerli metalar Büyür para gibi dinler çoğalır. Yobazlık bin yıldır aynı çukurda Üretmez gözü olmayan nurda Toprak çukur över, cirit atar burda Az daha kara günler çoğalır. Tarihte kim neyi nasıl kanıtlar Bilimi dışlar maymunlar itler Hangi çağ kim gördü kimdi eşitler Bağır ama Darwin'ler çoğalır. Bunca baskının felakettir sonu İnsandan gayrısı bozmaz oyunu Öyle seversen sakallı pislik beyini Sizi çürüten insanlar çoğalır. Kamil At der insanlık kurbandır Doğa bilmeyen çürük candır İnsan çok tehlikeli bir hayvandır Bekle sana saldıranlar çoğalır. Kamil At |
Canını Cebine Takan Asalak
İnsan bilinen gizli İri vücutlu ayılar Süzerek gelen ayaklı yılan Yaptığına elini seven hırsız Torununu görmeyen despot Gözü dünyada, arkada ölür Hayatı kuytu edenler batar Gezinir dolanır nefessiz yatar Rüyası parçalanır madde yutar Birşeyden sanmıyorum Adımını kaldırmadan yorulur Tükenmez küfürlü parasit Umduğunu görmeyen bilgisiz Canını cebine takan asalak Yaşamı morgda bitenler Çifte hayat gezdiren Eşini malı sanan hiçler, Cellat yürekli paramiliter Az sene içinde fosili tanınmayan Hayatı boş ölen bilmez. Spartaküse küfür savuran bilgisiz İlk ışıltısı dudağına vurur güneşin Çarmık çürür o diri, Habersizce açık engele yürüyenler Sebep sizin gibilerdir Kıyıcı dünyalılar oralısınız Yerini varlığını satan meçhul Bilim ve insanlık ısırganı Kendisini satmış ayyaşlar Bezermi sanıyorsunuz Gerçeğe sarılanlar... Kamil At |
Cani Doğurur
Vur öldür zalim meydan senin Yok olur dünyada paralı dinin Mutlak toz olur zalim bedenin Cani doğurur zalimler cani. Başta insan değildin saptın Temizi ayırıp pislikleri kaptın Ta ezelden beri kalleşlik yaptın Cani doğurur beyler cani. Güzellik kötüyü mutlak ezer Haydut beyler candan bezer Kim demişki insanlık sezer Cani doğurur zalimler cani. Bezemez candan sana çatan Köpektir sana kendini satan Zalimlerdir kötü kötü batan Cani doğurur beyler cani. Birgün dünyada kaybolur adın Ulan kendini iğrençe boyadın Sırtını yaltakçı çirkefe dayadın Cani doğurur zalimler cani. Der kamil uyanan size saldırır Beyler cihanda canına çıldırır Sizin sarayınızı tümden kaldırır Cani doğurur zalimler cani. Kamil At |
Cennet
Boşuna dövünüp durma O sebepten beni vurma Benim anlayışım var, Varsa ailenden, Varsa sülalenden Cennete giden Anıt yapıp Mezarı başına Levha diksinler... Kamil At |
Cennet 2
Bu dünyada kin nefret bilmeyip İnsanlara eşit bakan dostlarım Bütün insanlara aynı bakan Ve bu dünyada bu yeryüzünde Sömürüsüz cihan içinde Cennetini yaratanlara Selam olsun... Kamil At |
Cenneti Bulamazsınız
Cennetini burda yaratmayan konuşur Böyle bir kin le cenneti bulamazsınız Zekasız bilimi kovuyor hayvanla tanışır Kafada bu hiddet insan olamazsınız. Madem tanrı var, diye sayıklıyorsun Bırak insanı senin tanrın öldürsün İnsan ile hayvanı ayırdın ayıklıyorsun Tanrıya varanları görürsen çıldırsın. Düzenin içirdiği sana ne biçim haplar İnsanı öldürüp tanrı adına gömersin Hiç bir zaman bilmezsin, döner dolaplar Hayallere inandın çok günah edersin. Bu kafanızla cennete varamazsınız Sadece bizim dünyamız cennet olmalı Kafada zincirli taşlar çok, kıramazsınız Fikirleri bilmezsiniz, fikriniz solmalı. Düşünceye nefretin günah değilmi Görmeden tanrıyı kime anlatırsın Gecenin içine gizlenen sabah değilmi Gavur dediğinin tuşunu pinletirsin. Kamil At sizi uyur baygın kafalılar İnsan olmayınca dünya cennet olmaz Bulut diye kafanı örtmüş yazılı halılar Zaman çürütür olmayan hiç olmaz. Kamil At |
Cennetin Yolu
Bu dünyadan öteye gitmez Azgın hayal cennetin yolu Kayırıp başka kıtaya gitmez Hangi huriler kaç nolu. Kendini sen kendinde ara Niyaz edilmez ki dolara Anlaşılmaz öylesi arap nara Cennet bilirmi kılıç dölü. Saldırıp havlar serseriler Beyninde hayal huriler Nice asırdır ilerlemez geriler Kimi akılsız kimisi deli. Dünyadan nasıl kaçtım Sallanan sıratı çoktan geçtim İnsan bildim insan seçtim Boş öter anlaşılmaz dili. Cihanda nefretle bilinen Lanetli anılır en başta sen Çok kararlıdır bilimde yüzen Bilesin sağlam köprülü. Kamil At görünen varlıktır Ondan gayrı yalan yoktur Saygı duymayan ne ayaktır Toprağın dibidir menzili. Kamil At |
Çakalı Çukalı!
Binlerce yıldır şair asla eğilmez Paşanın çakalı çukalı şair olmuşlar Kaç asırdır dilinde yalanı bilmez Kendini paşa kulluğuna salmışlar. Çölleri dünyayı kan etti efendisi Başında cinler dolaşır hemde sisi Kendini bilmez kurt insanlık küsü Gelişimiyor ayarında kalmışlar. Dünyanın sırlarına çok manasız Kim doğmuş ki kimler anasız Gözleri kanlıdır kökünden acımasız İlkel silahları ile cana dalmışlar. Maymun evrimine engel insanlar Halllerin içinde çoktur yananlar Sahtesi can alıcı, can ile cananlar Yavaş yavaş kinle kaybolmuşlar. Kamil At, kamil hiç cahile uyarmı Çok söyler cahil kamili duyarmı Saray çakal çukalı gibi pislik varmı Boşa yazıp bildiği ile ölmüşler. Kamil At |
Çakalın Rüyası
Çok acaip dönülmez bir yerdeler Haberi yok sonu toprak serdeler Kendi gözüne kendisi kara perdeler Çakal her rüyada aslan yutar. Ezelden aslana dostluğu bilinmez Yuvası sinsi kokar hepten gelinmez Kurtların dostu kalleşlikten inmez Çakal rüyada aslanı köle tutar. Dişi küf kokar geleceği satılmış Sürü ile çatar, ürkekliğe katılmış Vurmak için aslanı kiralık tutulmuş Çakal köpektir kökü sinsi çatar. Kamil At, cesurlara aslan dedim Hayvan çakal anlar, öyle boyladım İnsanız desinler, dalga eyledim Çakal yazıma, küfüre küfür katar. Kamil At |
Çark Böyle
Ezelden sistemi yalanla işlemiş Çark elindedir halk ona inandı Halk kendi düşmanını alkışlamış Oyuncuya güvenenler yandı. Vur parçala orta çağcı düncü Halk ona sarıldı kafa soyguncu Halktan ses çıkarsa mavzeri kinci Sinsiden taraf ünleri ondandı. Konuşanlara layık olur işkence Talancı fikir hapiste düşünce Devrimcide halktır ismi çok ince İşkencenin yeri dar bir alandı. Susanlar kuzudur diye nitelenir Susmayanlara düşman denir Bir köpek çetenin suçunu üstlenir Sözde hapis olunca şahlandı. O yüzden halkı uyaran vurulur Canı teşhir edilir ceset serilir Korkmayan halk ile kavgaya girilir Onursuz değil bilince donandı. Baskıcı hırsız, istemez devrimi Devrimle şöhretsiz kalır tümü İnsanlık bilmeyen kökten acemi Acımaz çok pisliğe katlandı. Yiğidi düşman ilan ederler Bunları halkı soymak için derler Acımasız sarayda azıp yerler Ne yazık ki halk onu dost sandı. Düzene güvenen insanlık inler Halkı sevmeyende yeminler Gerçek insanlık için halkı sevenler Karanlık hapise girdi bitlendi. Kamil At yarına halk uyanırsa Kötülerin köşküne dayanırsa Gerçek hayvanları birgün sezerse Sonuç, acaba kim hayvandı. Kamil At |
Çeteler Mantar Gibi
Topraktan mantar gibi fışkırıyorlar İnsanlığa insanmış gibi çeteler Beyinleri işlenmiş boş veriyorlar Herşey vadeli, geleceğini iteler. Zarar kazanı durmadan kaynıyor İpten düşecek utanmaz oynuyor Tarih göstermiştir aşılacak tüm zor Bilgi bilmez, kurşunlanır bilgeler. Saldırır çevresinde desteği olunca İnsanlık barışmaz kösteği olunca Öldürüp alır şehvete isteği olunca Teker teker silinir boş imgeler. Çeteler birbirinin suçunu örterler İnsanlık dünyasını kirletip yırtarlar Desteği görünce, vahşidir artarlar Balondur halk iğneyi çalıp deler. Kamil At alternatif halk birleşmeli İnsanlık için çeteyi silip örgürleşmeli Gücü var halkın kullanıp deşmeli Çetesiz dünya güzel daha neler. Kamil At |
Çevrem İnsansız Gibi
Bunca hatamı ettim, hatanı gördüm Anladınmı şimdiden boşluğa bakardım Demedim, belkide sevdaya erdim Sevmeseydim seni, inan yakardım. Yüreğim şaştı böyle vücudum hopladı Kalbim sevdasını taşlara sapladı Ellerim gövdemi, kafamıda copladı Sevmeseydim seni, inan yakardım. Dünyam ayak altından kaydı göçtü Gözlerim yanlışta, akla karayı seçti İçimde tufan, minik bir serçe uçtu Sevmeseydim seni, inan yakardım. Görür gözüm sevgim ile hatan gelir Uyanık idim, tartışmaya yatan gelir Be güzel bilirsin beni hep satan gelir Sevmeseydim seni, inan yakardım. Der Kamil At sevdam imkansız gibi Sevdamı söyledim, gene cansız gibi Bakışları bakınca çevrem insansız gibi Sevmeseydim seni, inan yakardım. Kamil At |
Çıngıraklı Yılanın Elleri
Düşmanlarına sürünüyor Canlılığından bu yana Ayaksız, Gövdesine basanları ısırıyor Ayaklarını bizzat kendi Zehiriyle yok etti Isırdığı canlılar onunla Alay edince Milyonlarca yıl sonra Dağıldı bocaladı Her tarafta her bitkide Zehir topladı deneye deneye, Ellerini kullanarak Kuyruğuna bir çıngırak taktı Ayaklarını içine gerdi Dişlerinin damarına Avuç dolusu zehir bıraktı Elleri ve doğanın gücü ile... Kamil At |
Çin Geliyor
Galaksilerin çok derin yerinde dibinde Hesaplaşmaya önemli gün geliyor İnsanlık öyle durmaz zorbanın cebinde Kimisi pis dilini yutar, o an geliyor. Dünyayı kontrolünde tutar uzaylarda Kiminde asırlık tren çürümüş raylarda Dengesiz kızıl kan akmış kanlı çaylarda İnsanlık ilerliyor sanma ki dün geliyor. Bilimi dışlayan, füzenin ardından bakar Bilime sövene çok geniş füze çakar Dünya sallanacak yakında, sonuç aşikar Efendiye sopa vurur yüz bin geliyor. Bir güç gelir, diğerine düşman çıkar Bir zorbaya köle olan pişman çıkar Yalakacı pislik rakibine danışman çıkar Sömürücü kalleş kaçar, son geliyor. Teknoloji bilinmedi geçmiş çağında Vietnam kimyalı insanlığın yanağında Kafa güç söker, iş olmaz artık bileğinde İki horoz olunca çifliğine kan geliyor. İki cambaz bir ipte çok zor oynamaz Dünyanın dengesi değişir belki bu yaz Atom kazanı kalındır kolay kaynamaz Karşı koyacak gücü ile yemin geliyor. Der Kamil At, insanlığın çok sorunları Washington'u sallar Mao'nun torunları Sömürüsüz dünya olsun insanın yarınları Puştları pişman edecek, çin geliyor. Kamil At |
Çok
Nereye gider yol almış bilmeden Böylece beyhude koşanlar çok Ölüm sonrasını çözmedi ölmeden Günde her vakitte şaşanlar çok. Ezenler kaderini çizmişler oynatır Güzelim gelecek düşlerimi getir Kafamı oynatmadan koynuna yatır Egoist kariyer için düşenler çok. Herkes zalimden bekler işlerini Zalim uyur bitirirler kirli dövüşlerini Üstümüze yağdırır sivri taşlarını Aşkı bilmeden boşa pişenler çok. Çoğu zalimin istediği gibi aşıklar Planla kaygandır yolunda düşükler Çemberi aşmaz kafası dolaşıklar Bu hayalde uzayları aşanlar çok. Der Kamil sonuç böyle yoldaşım Yatan keyfinde benim var telaşım Konuştum açılır şu benim başım Şahinle yarış ediyor tavşanlar çok. Kamil At |
Çok İte Çattım
Uzun bir ara sonrası yerime uğradım Yığınlar büyümüş rezillik kocaman Gürdüm dahada bilinir benim adım İnsanım diyenlerin vebali çok yaman. Orda dürüstlük enayiliktir dalışacak İnsanım diyen dışlanır neye ulaşacak Sevsen ne olur sevmesen ne olacak Dürüstüm diyenlerin dili çok yaman. Bir sıcaklık var insanlık nice kavrulur Sinekler yumurta yapar milyonu bulur Kuşlar başka, hayvanlar acaip kıvrılır Çok ite çattım, şimdi hali çok yaman. Dürüstlüğün adı itte ezelden lanetlidir Kendini bilmezlerin peşi kurt ile itlidir Gözleri görenlerin bana sözleri tatlıdır Güneşin altı kumların çölü çok yaman. Kamil At, hali yaman çöp yamyamları Ormanı kurumuş ayı sevmez çamları Kafalarında dolaştım bulmaz gramları Beni vurmak ister, alışık eli çok yaman. Kamil At |
Çok Uzaktan Geldiler
Çok uzaklardan geldiler Önce aç olduklarını söylediler Anlaşılmıyordu dedikleri anlamıyordun Daha sonra aç olduklarını Söylediler yalvardılar acıdın Birden baktınki yerini elinden kapmışlar Yetmedi seni yerinden sürdüler Şimdi dileniyorsun, seni kovalıyorlar Yatacak yerin yok, üşüyorsun donuyorsun Titriyorsun, dilin küfürüde bırakmış artık Faydasını belirtmedi Bu dünyada neye doğdum diyorsun Geziyorsun geziyorsun, Aklına yatmıyor çözümler Benden küçük bir nasihat sana üzülmen fayda etmez ağlamak hele Belkide naciz bir çözümü var Mutlu olman dünyaya nasıl baktığına bağlı neyi nasıl gördüğüne bağlı.... Kamil At |
Çürüyeceksin
İstediğimiz gibi boş yaşayın diyorlar Halk seçti yaranızı kaşıyın diyorlar Sırtınız pektir yükümü taşıyın diyorlar Başını alıp sarayına yürüyeceksin. Seçim kurtuluş değildir ömür geçer Boş kafatasına boş yağmur geçer Altınlı ölselerde üstüne demir geçer Savaşıp mezarında çürüyeceksin. Erimek yavaş yavaş bilgilice ölmek İnsanlık bir köpekliktir onu bölmek Satılmışlıktır böyle kirlilere eğilmek Görevi bitirip kıvamda eriyeceksin. Hergün ölürler birgün ölsün savaşta Dürüstlüğe heves yok hileli yarışta Kimi bitirir yolunu onlar daha karışta Zararlı ise tutup kökü tarıyacaksın. Tarihleri kanlıdır suçlu kalleş zorbadır İçinde boğuşur dışı kaplı bir torbadır Kamil yırtıldı geleceğine kalmaz çadır Beyni doldur zıbarırsan kuruyacaksın. Kamil At |
Dağ Yüksekmiş
*******i uyandığımda Dışarı çıkıp izlerdim Gündüzleri gözüm iliştiğinde Tesadüfen, onu seyrederdim Uzaktan çok uzak ve küçük Görünüyordu... Kafamı sallayıp gülerdim ona Birgün karar verdim evden kaytarıp Onu tırmanacağıma Söz verdim Ve o günü ayarladım Erken çıkmam gerekiyordu Eve akşam erken Dönmem için O gün geldi çattı, Heyecanlıydım Uzaktan haline Güldüğüm varlığı Çok merak etmekteydim Yürüdüm yürüdüm Ayakkabım eskiydi Delindi acıyordu Ayak diplerim Dibine vardım Çıkacağımı düşündüm Ve adımlarımı attım YukarIya doğru Binbir zorlukla Tırmandım eteğine Uzaktan haline güldüğüm Dağın bu kadar Yüksek olacağını Hiç düşünmemiştim... Kamil At |
Daha Çok yazarım!
Yazdımda yazdım bu günlerde Sanmayın yeni yazdım bunları Eskiden boştum dizdim dünlerde Sevmem hiç şimdiki kanunları. Cahil kanunu över kafası katır Boyalanmış güzelleri hemen işitir Sorsan gözü döner, sahte hatır Birde dünden kalmış eminleri. Yolumda giderim çok yazmışım Daha nice var, yaz birde kışım Binlerce sene sonrasını bilmişim Çürüktür onun yumurta ürünleri. Kıçtan çıkar yumurta ayıp değil Doğada olanlar normal boğul Suçlular hariç normaldir suç çoğul Kanıtlasan bile eder yeminler. Dünyayı Kamil At, almış çiziyor Bilmez anlamıyor ki ne yazıyor Gelecek kötülüğe mezar kazıyor Kimdir nefret ederim şu hunları. Kamil At |
Daha Rahattır Ölüler
Yaramaz kaşlarını çatacak serseri Kulakları dinlemez güzel düşünceyi Gönüllü kölesi, zalimlerin askeri Yal verince tanrı biliyor çakalı beyi. Vücudunda katmerli işkence izleri Yorulunca falaka görür, beyin işi Kafası çöl yolunda kum kapmış gözleri Yazları yok başındadır boranı kışı. İtaat eder bileğinde kırılır demirler Dili susmaya mahkum, vücudu çatlamış Beyni onarıma gelmez tutmaz tamirler Kendi eli ile saçını kafasını bitlemiş. Bir dere kenarında bir tarla başında Tükenmiş nefesinde suya varıyor Ezberlemiş geleceği bilmez işinde Uyku uyumaz ölüler gibi çürüyor. Der Kamil At, ölüler ondan rahattır Asla hiç yara görmemiş döşünde Ölmek için ayağında uçurum fırsattır Üstünde akbabalar toprak peşinde. Kamil At |
Dalkavuklar
Beylerine teslim olur dalkavuklar Dünyada haberi yok satılmışlar Her yerde sırt sıvazlanır hiç yoklar Cihanın rengini bozmuş bu işler. Şefin karşısında eli önde tutar Bir kuruşa yüzbin taklalar atar En büyük biziz der yırtınır boş öter Aldığı karşılık pis bahşişler. Hata yapsa salya döker şefleri Dayak yer kalır kemikle deri Mutlu hislenir ezelden serseri Dünyayı bozdu dalkavuk gidişler. Bir hatada ekmeğe yemin eder Şeflerinden korkup pislik yerler Yaşadığını sanıyor bilmezki körler En çok üç kuruşu bel ki beşler. Kamil At satılmışlık en kötüsü Şefinin ensesine güvenir örtüsü Yönleri kayıp kullanılır pislik çatısı Süresi çizili yukardan alır inişler. Kamil At |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:47 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.